Tumgik
#toplumsal
emirhaneren · 11 days
Text
Kısa Süren Bir Mahkeme
Bugün burada bir yargılamaya tanıklık edeceksiniz. Evet, sizleri yargılayacağız, sizleri. Sadece sizleri, bir tek sizleri, sizleri anlatmama izin verin lütfen. Yıllarca okul okuyup bilgi sahibi olanlar, şirketlerinizin gösterişini reklamlarla yaparken sefa sürenler, düşüncelerini savunanlar, tartışmalara kitaplarla gelenler, arkasında destekçileri olanlar, bir şey başarma potansiyeli olanlar, acıyı bizim kadar çekmemiş olanlar, hayata kolaydan bakanlar, bizim zorluklarımızı aşmış olanlar, parası ile öne çıkanlar, başarısı ile öne çıkanlar, aklı ile öne çıkanlar, öne çıkanlar, bütün kulağa gelen hikâyelerin ana kahramanları, ne hikmetse hayatı güzelleşmiş olanlar, şansı ile kurtulmuş olanlar, bizde olamayan paraya sahip olanlar, bizim her şekilde değerlendirebileceğimiz parayı kendince harcayanlar, sırf para miktarı yüzünden sövüp saydığımız kişiler, kıskançlığımızdan değil de bize göre yanlış davrananlar, yüzlerine konuşmayı çok sevmediklerimiz…
Bizlere akıllar vermeye kalkmanızın cezasını çekeceksiniz artık. Bazı karşı çıkanlar olsa da avukatlarınız bizim tarafımızdan seçilecekler. Evet bu sefer bizler yargıçlarız. Bu konuşma daha önce de Tutunamayanlar'da gerçekleştiği için uzatmıyorum. Bu sefer biz de değiştik tabii ki. Sizler siz olurken bizler de kendi köşemizde biz olmayı başardık. Bizi soracak olmadan ben söyleyeyim sizlere.
Bizler: Doğruyu ve yanlışı umursamayanlarız ve aslında iyinin biz ne istersek o olduğunu bilenleriz ve dünyanın bizim olduğunu bilenleriz ve tek cümle yazmadan hayatımızı öne sürerek kolayca roman yazabilenleriz ve cümlelerin arasındaki noktalamaların gereksizliğini kabul edenleriz ve okumamamıza rağmen sizden daha bilgili olanlarız ve siyaset ile felsefe ile psikoloji ile bilim ile arası en iyi olanlarız ve dünyanın bütün olaylarını bilmemize rağmen keşfedilmemiş, pırlantavari insanlar topluluğunun en kıymetli üyesiyiz ve sosyal hayatta bildiğimiz veya bilmediğimiz veya düşündüğümüz veya düşünmediğimiz veya kastettiğimiz veya kastetmediğimiz veya başardığımız veya başarabileceğimiz veya başaramadığımız her şey üzerinde ahkâm kesme yetkisine sahip olanlarız…
Gerekli makamlarca verilen karar bellidir. Haklar yerlerine dağıtılmış ve herkesin sözü dinlenmişdir. Sizlere verilen ceza iyi hâl (biz her ne kadar karşı çıksak da) ile hafifletilmişdir. Verilen ceza da şudur: Söylediğiniz sözler iyi olsun olmasın, kötü olsun olmasın, doğru olsun olmasın, yanlış olsun olmasın, gerçek olsun olmasın, mecaz olsun olmasın önemsizleştirilecek ve kısa sürede unutulacaklardır. Zira bu karar, alışık oldukları cezanın ağırlaştırılmış hâlidir.
6 notes · View notes
kasatiaan · 1 year
Text
Bazı şeylere verilen zamanın aslında ne kadar boş olduğunu anladığımızda daha çok akıllanıyoruz.
13 notes · View notes
sihirlisuperisi · 8 months
Text
"Günün birinde ya çıldıracağız,ya dünyaya hâkim olacağız."
1 note · View note
lutfiyenet · 2 months
Text
İşitme Sağlığının Önemi Konusunda Toplumsal Bilincin Yaygınlaşması Hedefleniyor
3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü kapsamında, Toplumsal İşitme Sağlığı Farkındalık Hareketi olan “Hayat Duyunca Güzel” ile İşitme Sağlığının Önemi Konusunda Toplumsal Bilincin Yaygınlaşması Hedefleniyor. Türk Kulak Burun Boğaz Baş Boyun Cerrahisi Derneği (Türk KBB-BBC) ve Türkiye Odyologlar ve Konuşma Bozuklukları Uzmanları Derneği (TOKSUD), 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü kapsamında işitme…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ithehealer · 8 months
Text
TOPLUMSAL SIKINTILAR-Türkiye de bir tek benim mesleğimde iş yok
Türkiye'de bildiğiniz üzere üniversite mezunu çok fakat okudukları bölümle ilgili işini yapan insanların sayısı mezun olanlara oranla çok daha az... işte tam bu noktada çevrenizdeki bazı insanlar sizin meslekte iş yok yakıştırmalarını yapmaya başlıyor ve o insanlara bu sıkıntıyı bir tek sizin mesleğinizin yaşamadığını çoğu meslekte böyle bir problem olduğunu anlatmak ya zor ya da uğraşılmaz oluyor. Üniversiteye başlayan bireylere bu yakıştırmayı yapanlar artıyor ve sonucunda üniversite okuyan kişi bölümünde soğuyor veya bölümünde iş olmadığını kabul edip sadece üniversite okumak için okuyor. Toplumun bu tür baskılarını çok gereksiz buluyorum amacınız o kişinin ilerlemesini sağlamak mı yoksa 'biz sana hayatın gerçeklerini söylüyoruz' cümlesi adı altında o kişiyi baştan işsizliğe kabul ettirmek mi ben karar vermekte zorlandım siz seçin :))
0 notes
primishaber · 11 months
Link
0 notes
eerie7-blog · 11 months
Photo
Tumblr media
Toplumun Düzenleyici Gücü: Kuralların Önemi ve İşlevleri
Toplumlar, insanların bir arada yaşadığı, etkileşimde bulunduğu ve ortak amaçlara yönelik faaliyetlerde bulunduğu kompleks yapılar olarak tanımlanabilir. Bu karmaşık yapının düzenli bir şekilde işlemesi için kurallara ihtiyaç duyulur. Kurallar, toplumun düzenleyici gücü olarak işlev görür ve insanların birlikte yaşama halinde adil ve etkili bir şekilde hareket etmelerini sağlar.
Kuralların Tanımı ve Özellikleri: Kurallar, belirli bir toplumun veya grubun kabul ettiği yönergelerdir. Bu yönergeler, insanların davranışlarını düzenler ve belirli bir sınırlar içinde hareket etmelerini sağlar. Kurallar genellikle yazılı veya sözlü olarak ifade edilir, toplum tarafından kabul görür ve çeşitli cezalar veya yaptırımlarla desteklenir. Kuralların bazı temel özellikleri şunlardır:
Düzen sağlama: Kurallar, toplumdaki düzeni sağlamak için belirlenir. Belirli davranışları yönlendirir ve insanların etkileşimlerini düzenler.
Toplumsal kabul: Kurallar, toplumun ortak değerleri ve normlarına dayanır. Toplumun büyük çoğunluğu tarafından kabul edildiğinde etkili olabilir.
Uygulanabilirlik: Kuralların etkili olabilmesi için uygulanabilir olmaları gerekir. İnsanların bu kurallara uyabilmesi için makul, erişilebilir ve anlaşılabilir olmalıdır.
Yaptırımlar: Kuralların ihlal edilmesi durumunda belirlenmiş yaptırımlar veya cezalar uygulanır. Bu yaptırımlar, kurallara uyulmasını teşvik etmek ve ihlallerin önlenmesini sağlamak için önemlidir.
Kuralların İşlevleri: Kurallar, toplumda birçok önemli işlevi yerine getirir. Aşağıda, kuralların temel işlevlerine ve önemli örneklerine yer verilmiştir:
Düzeni sağlama: Kurallar, toplumun düzenini sağlar. Örneğin, trafik kuralları, trafik akışını düzenler ve kazaların önlenmesine yardımcı olur.
Güvenliği sağlama: Kurallar, toplumun güvenliğini ve bireylerin haklarını korur. Örneğin, suçla mücadelede kullanılan yasal kurallar, insanların güvenliğini sağlamak ve suçları cezalandırmak amacıyla belirlenir.
İletişimi kolaylaştırma: Kurallar, iletişim ve etkileşim süreçlerini düzenler. Örneğin, dilbilgisi kuralları, insanların birbirini anlamasını kolaylaştırır ve iletişimdeki yanlış anlaşmaları engeller.
Adaleti sağlama: Kurallar, adil davranışları teşvik eder ve adaletin sağlanmasına yardımcı olur. Örneğin, hukuk sistemi, adil yargılama ve cezalandırma süreçlerini belirleyen kurallar üzerine kuruludur.
Toplumsal değerleri koruma: Kurallar, toplumun değerlerini ve normlarını korur. Örneğin, ahlaki kurallar, toplumun kabul ettiği etik değerlere uygun davranışları teşvik eder.
Kurallar, toplumların düzenli işlemesi ve bireylerin bir arada yaşama halinde adil ve etkili bir şekilde hareket etmesi için önemlidir. Kurallar, toplumsal düzeni sağlamak, güvenliği sağlamak, iletişimi kolaylaştırmak, adaleti sağlamak ve toplumsal değerleri korumak gibi birçok işlevi yerine getirir. Kurallara uymak, toplumsal uyumun ve huzurun sağlanmasına katkıda bulunur ve toplumun refahı için önemlidir.
1 note · View note
zilanaday · 1 year
Text
Tüm toplumsal algılardan bıktım.
Tüm gözler üzerimdeymis gibi, yapacağım şeyleri, tercihlerimi, hayallerimi eleştireceklermi diye düşünmek istemiyorum.
Neyi nasıl yaşamak istersen yaşarım, ne tercih etmek istersem ederim, nasıl anlatmak istersem anlatırım.
Bugünden sonra da sormayacağım .
Bundan sonra da başka insanların sözüne bakacak değilim
1 note · View note
saglamtunc · 1 year
Photo
Tumblr media
Kısaca hislerimi ve fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle, arayan soran tüm dostlara teşekkür ederim ailecek güvendeyiz. Öte yandan, #deprem sabahından beridir neredeyse takipleştiğim hiçbir arkadaşım deprem dışında bir paylaşım yapmadı, en azından ben görmedim. Bu benim için #toplumsal birlikteliğimizin en önemli detayıydı ve gerçekten bu sınavı geçtiğimizi düşünüyorum. Herkes hazır ve nazır! Hepinizden Allah razı olsun! Çok önemli olan bir konu var. Lütfen sıcak yatağınızda uyuyabildiğiniz için ya da rahat bir ortamda bulunduğunuz için utanmayın. Durumu iyi olan birileri olacak ki durumu kötü olanları kollasınlar. Şuan hepimiz biriz ve beraberiz. Yardım etmek hepimizin tek gayesi ancak lütfen koordinesiz olarak malzeme ve insan gücü sağlamayalım. Hepimiz genciz, enerjimiz, gücümüz ve azmimiz yüksek ancak kontrolsüz güç güç değil. Arabamızın bagajına malzeme doldurup birkaç arkadaş arabaya doluşup “hele bir gidelim” diye yola çıkmadan önce başta #AFAD ve diğer derneklerle iletişim kurup onlarım yönlendirmesiyle hareket edelim. Çünkü yollar araba ve insan dolu. Paramız 10 koli su almaya yetiyorsa 10 koli su göndermek için mücadele etmeyelim bazı ürünler gerçekten fazla fazla gidiyor. Ayrıca susuz 1 gece geçer ama battaniyesiz, montsuz 1 gecenin sabahı? Bu yüzden para #bağışları çok önemli, biz 200₺ verip 5 battaniye alabilecekken AFAD gibi dernekler kurumlar o paraya belki de 20 battaniye diktirebilirler hem de nakliye ücreti, taşıma işçiliği ve insan kalabalığı olmadan, nokta atışı ulaştırarak. Lütfen birşey yapmadan önce enine boyuna tüm zaman, para ve insan gücü maliyetlerini iki defa düşünüp bir defa harekete geçelim. Herkese selamlar.. https://www.instagram.com/p/CohIa7BIJG9aew8gdhEbKTc92Dnvjp2Pdt0Fbs0/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
bunedycom · 1 year
Text
Sosyolog Palabıyık: Kılıçdaroğlu akıl tutulması yaşıyor
Sosyolog Palabıyık: Kılıçdaroğlu akıl tutulması yaşıyor
“Kılıçdaroğlu, ülkemizden hem ontolojik hem de epistemolojik olarak çoktan kopmuş” diyen Sosyolog Prof. Dr. Adem Palabıyık bunun sebebini şu sözlerle aktardı; Çünkü izlediği politik tutum ve tavır tamamen bu ülkeye yabancı. Bakanlıklara aklı estiğinde gitmek, siyasi geleceği yurt dışında aramak, yabancı ülkelerin yetkilileri ile iktidar ağzı ile görüşmek, ekonomik danışmanları yurt dışında aramak…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habata-eu · 1 year
Text
NEDEN GÖNÜLLÜLÜK
1-Keyiflidir. Fiziksel ve ruhsal sağlığınıza iyi gelir. Stresi azaltır. Moralinizi yükseltir.
2- Çevrenizi hatta dünyayı güzelleştirmek için maddi kaynak yaratır.
3- Mesleki beceriler edinirsiniz
4- Farklı geçmişleri ve deneyimleri olan İnsanları ortak bir amaç doğrultusunda bir araya getirir. Dostluk kazanır, dostlar kazanırsınız.
5- Özgüven ve kişisel gelişim sağlarsınız. Empati kazanırsınız.
6- Gönüllülük toplumu güçlendirir.
7- Çok şey öğrenirsiniz. Kendi gizli yeteneklerinizi keşfedersiniz. Devletin ya da kurumların nasıl işlediğini, işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenirsiniz. Sorunların iç yüzünü ve nasıl çözülebileceğini görürsünüz.
8- Vatandaşlık sorumluluklarınızı görür yerine getirirsiniz.
9- En önemlisi fark yaratırsınız
0 notes
korkutkalkan · 2 years
Text
Atalay Girgin Cumhuriyet için yazdı: Grev Yapan Öğretmeni 'İşten Atın!' Çağrısı!
Atalay Girgin Cumhuriyet için yazdı: Grev Yapan Öğretmeni ‘İşten Atın!’ Çağrısı!
Yazılarında sık sık holdingleşen sendikalardan bahseden Atalay Girgin, “Grev Yapan Öğretmeni ‘İşten Atın!’ Çağrısı” başlıklı yazısında bu kez “Geçinemiyoruz” diyen ve 2 Kasım’da iş bırakacak öğretmenlerin hedef alındığını belirtti. Girgin, “İşi bırakanlara mesleklerini bıraktırın, atanamayan binlerce genci derhal atayın” denildiğini aktardı. Girgin’in yazısı şu şekilde: “Ne bir çemişin kaleminden…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ibnulharezmi · 2 years
Photo
Tumblr media
Günümüz problemlerinden birisi de örneklik problemidir. Kimi yada neyi ne şekilde örnek alacağımızı bilmiyoruz. Ya da şöyle diyeyim kimseyi örnek almaya layık göremiyoruz. Bunun en büyük nedeni kişileri bütünüyle örnek alma arayışımızdır. Bir insan heleki günümüzün görünürlüğünde bütünüyle mükemmel olamaz. Hatalarını gördüğümüz insanların örnek alınamayacağı mantığından ivedilikle uzaklaşmalıyız. Peki neden örnekliğe ihtiyaç duyuyoruz? Çünkü bizler soyut düşünce zeminimden uzak bir toplumuz. Ve taklit üzere öğrenme eğilimindeyiz. Yeterince ve hedefe yönelik okumayan bir toplumda bunun görünmesi normaldir. Bu da bize örnekliğin gerekliliğini vurguluyor. İşte bu noktada örnek alınacak profilleri seçebilme yetisinin önemi ortaya çıkıyor. Bir insan bir insanı nasıl örnek almalı? Örnek nasıl olunur? Örnek olmak gerekir mi? Bu gibi soruları toplumca düşünmeliyiz. Nacizane bu konudaki fikirlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum: 1) Bir insan bütünüyle örneklik teşkil etmek zorunda değil. Ama her insanın muhakkak örnek davranışları hayatına katması gerekir. 2) Örnek alınacak insanın eksik yönleri olabilir. Ya da sizin düşüncenize, aile yapınıza veya kültürünüze zıt olabilir. Burada örnek alınacak durum önemlidir. Fikir ayrılıkları faydanın önüne geçmemelidir. 3) Örnek insan olabilmek örnek davranışların sayısının çokluğuyla ölçülür. 4) Örneklik teşkil etmek başka bir alanda hata yapabilmeyi kısıtlamamalıdır. Çünkü yanlış yapmadıkça doğruyu bulamayan bir tür olarak varlığımızı sürdürmekteyiz bu dünyada. Aksi acımasızca oluyor. 5) Örnek alınabilmek dürüst olmaktan geçer. Bu sebeple toplumdaki herkes dürüstlüğü düstur edinmelidir. ...... #örnek #misal #örneklik #insan #insanlık #teşkil #problem #toplum #toplumsal #soyut #soyutdüşünce #zihin #neden #layık #idol #hedef #somut #düşünce (Örnek) https://www.instagram.com/p/ChFuz3or_Lu/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
okuryazarlar · 3 months
Text
Tumblr media
"Bozulduğu zaman insandan daha korkunç bir yaratık yoktur." der Tolstoy.
İzmir'de taksi şoförü Oğuz Erge'nin gece evine dönerken yolda üşümesin diye aracına aldığı son yolcu tarafından aracının içinde kurşunlanması ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Her gün çok üzücü olaylarla karşılaşıyor, ölüm haberleri alıyoruz ama dünkü Ramazan Pişkin'in katledilmesi sonrası bu dehşet verici olay da toplumun birçok kesimini çok derinden sarstı.
Taksici ile katil arasında geçen diyalogların olduğu görüntüleri izleyen ve sonunda katilin "demek ki herkese güvenmeyeceksin" dediği anlar, hepimizin yüreğini burktu.
Ekmek parası kazanmanın, kimseye zarar vermemenin, dünyayı iyilikle güzelleştirmenin sonucu bu kadar ağır olmamalıydı.
İnsanlık, iyilik yapmak isteyen güzel bir insanın karşılığında acımasızca canından olmasıyla öldü.
Memleketin geldiği durumun özetini kaybolan toplumsal ahlak, artan şiddet, acımasız cinayetler ve cezaevlerinin doluluk oranına bakarak anlaşılabilir.
Ülkede suça teşviğe yol açan bir cezasızlık sorunu eşliğinde karanlık zamanlardan geçiyor ve tesadüf eseri yaşıyoruz. Katil Delil Aysal, sistemin hiçbir şeyine başkaldıramayınca doğrudan nefretini bir başkasına yönelterek o insanı güveninden “vuruyor.”
Çünkü iyilik, ahmaklık demek oldu. Artan yoksulluk, haksızlık ve güç takıntısı bir toplumu bu kadar da yozlaştırabilirdi.
Peki, namuslu, kendi işinde gücünde olan insanların hakkını hukukunu kim gözetecek?
Taksi şoförü Oğuz Erge ölmeden, kanunlar suç dosyası kabarık katili engelleyemiyorsa, yetersiz kalıyorsa, yasalar bizi nasıl koruyacak?
Bu rahatlığın, bu öldürebilmenin sıradanlaşmasının hesabını kime soracağız?
Çok üzgünüz. Tarifsiz bir trajedi...
Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi: "Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim."
43 notes · View notes
felsefebilim · 11 months
Text
Morfogenetik Alan Teorisi Nedir?
Tumblr media
Düşünün ki hiçbir yerle bağlantısı olmayan bir adada yaşayan maymun kabilesinden bir üye, topladıkları meyvelerden birisini suya düşürür ve sudan tekrar aldıktan sonra yediğinde daha temiz ve lezzetli olduğunu fark eder. Sonraki süreçte her meyve yediğinde ürününü suda yıkar. Onu gören diğer maymunlar da zamanla bu durumu taklit edip deneyimlerler. Sonrasında da tüm topluluk topladıkları meyveleri suda yıkayıp sonra yemeye başlarlar... Buraya kadar taklit etme ve öğrenme ile işleyen bir sürece tanıklık ediyoruz. Peki ya yemeğini suda yıkama durumu, adadaki keşiften sonrasında başka köylerde, ormanlarda yaşayan maymunlarda da görülmeye başladıysa bu durumu nasıl açıklarız? Üstelik adadan hiçbir şekilde bir maymun ayrılmamış ya da diğer lokasyondaki maymunlarla temas kurmamışsa...
İşte burada devreye morfogenetik alan teorisi giriyor. Morfogenetik alan, dünyayı saran görünmez ağlar olarak tanımlanabilir. Bu genetik bir hafıza gibi tüm dünyayı saran bir enerjidir. Türler arasında ise daha sıkıdır. Yani maymunlar bu kollektif bilinç ve onları birbirine bağlayan enerji ağları sayesinde türünün başka bir yerde keşfettiği şeyden bir şekilde haberi olur ve deneyimler. Morfogenetik alan teorisi aynı yerde, aynı çağda olmasa da kollektif bir bilinç sahibi olunduğunu savunur. Bu durum, özellikle psikolojide raslantısallığı açıklamak için de kullanılır.
35 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 1 year
Text
"Toplumsal baskı, eğer İslâm'a zıtsa, ayağı dikilin, kıyama kalkın ve o baskıyı elinizin tersiyle itin. Asla kendi islâmî duruşunuzdan tâviz vermeyin."
Abdülhâlik Ustaosmanoğlu
11 notes · View notes