Ne güzel şeyler yazmışlar ;
Yüreğimizin sesi olmuşlar.....
Turgut Uyar demiş ki:
-En iyi ben yenilirim;
dosta, düşmana, aşka...
Tomris Uyar demiş ki:
-Biri geliyor,
hayatımıza bir makas atıyor;
o yaşadığımız bölüm,
bütünün dışına düşüyor...
Cemal Süreya demiş ki:
-Kim istemez mutlu olmayı
ama mutsuzluğa da var mısın..?
Edip Cansever demiş ki:
-Özlemim sanadır,
varsın kar yağsın, daha yağsın
seni arındırıncaya kadar...
Didem Madak demiş ki:
-İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım...!
Sabahattin Ali demiş ki:
-Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor da, kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlanış da insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde "bu böyle olmayabilirdi" düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır...
Tezer Özlü demiş ki:
"Haykırmak istediğim çok şey var. Büyük kayıplar yıkacak değil bizi. Açıkça birbirimizle konuşamıyorsak ben ağlamak, bağırarak ağlamak için bahçenin yeşillikleri gerisindeki odama geçiyorsam, biliyor musun, ne güzel ağıtlar içinde uyuyakalmak...?"
Oğuz Atay demiş ki:
-Kelimeler albayım, kelimeler.
bazı anlamlara gelmiyor...
Attila İlhan demiş ki:
çünkü ayrılık da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hala sevgili..!
Metin Altıok demiş ki:
Öyle yalnızız ki bu panayırda
Sevgimiz durmadan bir taşı ovar.
Sevgilim aşk da uyar çevreye
Ve kendine parlak bir yalan arar....
Behçet Aysan demiş ki:
Kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim
sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım...
Nazım Hikmet demiş ki:
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
171 notes
·
View notes
Ege gibi birini istiyorum, İzmir gibi özgür olmak istiyorum, İkisinin arasında 3391 km olmasına bakmayarak asla bitmeyecek olan Aşk'ından istiyorum.
127 notes
·
View notes
"
...
Uzak nedir?
Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Başım açık, saçlarımı ikiye ortadan ayırdım kimin ülkesinden geçsem şakaklarımda dövmeler beni ele verecek cesur ve onurlu diyecekler halbuki suskun ve kederliyim. "
İsmet Özel
58 notes
·
View notes
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük âmenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Bütün ağaçlarla uyumuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama ağaçlar şöyleymiş
Ama sokaklar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim dizboyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle döğüşemem
Siz ne derseniz deyiniz
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Ben tam dünyaya göre
Ben tam kendime göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
- Turgut Uyar
23 notes
·
View notes
Kavak Yelleri Esintisi.
Ben de isterdim sorumsuzca önüme, arkama bakmadan yaşamayı. Ben de isterdim başına buyruk bir genç olmayı. Ben de isterdim, ben olmayı. Ben de isterdim kavak yellerin dibinde oturmayı. Ben de isterdim rüzgarı içime çekmeyi ama büyüdüm, büyüyorum. Hissettiğim tek şey acı biliyorum, yansıtmıyorum, yaşıyorum, ben ölüyorum. Yaşamadan, yaşayıp sona gelip ölüyorum.
İyi geceler Deniz’im.
168 notes
·
View notes
"
Aslında kimse, onu yaşarken hayatının en mutlu anını yaşadığım bilmez. Bazı insanlar kimi coşkulu anlarında hayatlarının o altın anını "şimdi" yaşadıklarını içtenlikle (ve sık sık) düşünebilir ya da söyleyebilirler belki, ama gene de ruhlarının bir yanıyla bu andan da güzelini, daha da mutlu olanını ileride yaşayacaklarına inanırlar. Çünkü özellikle gençliğinde, hiç kimse bundan sonra her şeyin daha kötü olacağını düşünerek hayatını sürdüremeyeceği gibi, insan eğer hayatının en mutlu anını yaşadığını hayal edebilecek kadar mutluysa, geleceğin de güzel olacağını düşünecek kadar iyimser olur.
Ama hayatımızın, tıpkı bir roman gibi artık son şeklini aldığını hissettiğimiz günlerde, en mutlu anımızın hangisi olduğunu benim şimdi yaptığım gibi hissedip seçebiliriz. Yaşadığımız bütün anlar içerisinde neden bu anı seçtiğimizi açıklamak da, kendi hikâyemizi bir roman gibi yeniden anlatmayı gerektirir elbette. Ama en mutlu anı işaret ettiğimizde, onun çoktan geçmişte kaldığını, bir daha gelmeyeceğini, bu yüzden bize acı verdiğini de biliriz. Bu acıyı dayanılabilir kılan tek şey, o altın andan kalma bir eşyaya sahip olmaktır. Mutlu anlardan geriye kalan eşyalar, o anların hatıralarını, renklerini, dokunma ve görme zevklerini bize o mutluluğu yaşatan kişilerden çok daha sadakatle saklarlar.
Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi
54 notes
·
View notes
"yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
19 notes
·
View notes