Tumgik
korkutkalkan · 11 hours
Link
Tahkim Kurulu, Trabzonspor maçında yaşanan olaylarla ilgili ceza alan Jayden Oosterwolde ve İrfan Can Eğribayat için yapılan itirazın sonucunu açıkladı.Yapılan açıklamada iki oyuncunun birer maçlık cezalarının onandığı belirtildi.Ayrıca TFF Tahkim Kurulu, Trabzonspor'a verilen 6 maçlık seyircisiz oynama cezasının 4 maça indirildiğini ve 3 milyon liralık para cezasının ise 448 bin liraya düşürüldüğünü duyurdu.TFF'DEN YAPILAN AÇIKLAMA''Fenerbahçe Futbol A.Ş.'nin futbolcuları Jayden Quinn Oosterwolde ve İrfan Can Eğribayat ile ilgili PFDK'nın 03.04.2024 tarih ve E.2023-2024/1009 - K.2023-2024/1270 sayılı kararına itirazı incelendi. Tahkim Kurulu'nun 03.04.2024 tarihli toplantısında uygulamanın durdurulmasına karar verilen, PFDK gerekçeli kararının 04.04.2024 tarihinde gönderildiği, Başvuran Kulüp tarafından ayrıntılı itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüş, esas bakımından incelemeye geçilmiştir. Yapılan müzakere neticesinde;- Müsabaka sonrası çıkan olaylar bir bütün halinde değerlendirildiğinde, Jayden Quinn Oosterwolde ile İrfan Can Eğribayat hakkında verilen cezalarda, olayın gerçekleşme biçimi gözetilmeyerek alt sınırdan ceza tayin edilmesi, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması olanaklı olmadığı halde haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle cezada indirim yapılması, FDT'nin öngördüğü sistem çerçevesinde eleştiri konusu yapılmış; üyelerden bir kısmının eylemlerin saldırı kapsamında kaldığı yönündeki karşı görüş ve oylarıyla, aleyhe bozma yasağı da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Fenerbahçe Futbol A.Ş.'nin futbolcusu Jayden Quinn Oosterwolde'nin rakip takım tribünlerine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle FDT'nin 36/2. ve 35/4. 39.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına, rakip takım taraftarıyla kavga etmesi nedeniyle FDT'nin 45/1-a ve 35/4. maddeleri ve FDT'nin 12. maddesi uyarınca 1 resmi müsabakadan men ve 13.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında; yerinde görülmeyen başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oyçokluğu ile,- Fenerbahçe Futbol A.Ş.'nin futbolcusu İrfan Can Eğribayat'ın rakip takım taraftarıyla kavga etmesi nedeniyle FDT'nin 45/1-a ve 35/4. maddeleri ve FDT'nin 12. maddesi uyarınca 1 resmi müsabakadan men ve 13.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında; yerinde görülmeyen başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oyçokluğu ile karar verilmiştir.''Trabzon Spor A.Ş.'nin PFDK'nın 03.04.2024 tarih ve E.2023-2024/1009 - K.2023-2024/1269 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde;- Trabzon Spor A.Ş.'nin taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle FDT'nin 52/2. maddesi uyarınca takdiren ve neticeten verilen 6 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezası ve 3.000.000,00 TL para cezasının kaldırılmasına; Trabzon Spor A.Ş.'nin taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle FDT'nin 52/2. maddesi uyarınca olayın oluş biçimi, başlangıcı, gelişimi ve sonlanışı dikkate alınarak takdiren 4 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezası ve 448.000,00 TL para cezası şeklinde cezalandırılmasına, oyçokluğu ile,- Trabzon Spor A.Ş.'nin, FDT'nin 52/3. maddesi uyarınca saha olaylarına karışan taraftarların bulunduğu Batı Alt VIP Platinum C, Socios.Com Tra Fan Token Doğu Alt Tribünü Doğu Alt J, I, Kuzey Kale Arkası Kuzey Alt J numaralı blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesinde sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliği ile karar verilmiştir.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Samsun'un Bafra ilçesinde bir ahırda 12 süt buzağısı ve 1 kuzu telef edilmiş halde bulundu. Hayvanların sahibi, buzağıları ve kuzuyu başıboş köpeklerin telef ettiğini belirterek, Bafra Belediyesinden şikayetçi olduğunu söyledi.Olay, Fevzi Çakmak Mahallesi'nde İrfan Boz'a ait ahırda meydana geldi. Hayvan sahibinin iddiasına göre, ahırda bulunan 16 süt buzağısından 12'si ve 1 tane kuzu başıboş köpekler tarafından telef edildi. Buzağıların sahibi İrfan Boz, "Ben sokak köpekleri için defaatle Bafra Belediyesini aradım ve problemi yetkililere ilettim. Bir türlü gelip de bu sokak köpeklerini toplayamadılar. Bizim Bafra Belediyesi bu konuyla ilgilenmiyor. 12 tane buzağımızı telef ettiler. Bu hayvanlar bizim milli servetimiz. Yazık günah değil mi? Biz hayvancılık yapıyoruz. Memleketimizde zaten hayvan kıtlığı var. İşte bu şekilde de sokak köpekleri hayvanlarımızı telef ediyorlar. Geçen yıl gene köpekler bizim bir arkadaşın 12 tane buzağısını telef etti. Buna bir önlem alınması lazım. Geçen gün iki komşumuza saldırdı bu köpekler. Yine aradım gelip de ilgilenen olmadı. Belediye başkanımızdan ve temizlik işleri müdüründen şikayetçiyiz" dedi."Belediyeye dava açtık"25 Eylül 2023 tarihinde yine Fevzi Çakmak Mahallesi'nde 12 süt buzağısı köpekler tarafından telef edilen Ramazan Çakmak ise, "Belediyeye dava açtık ve davamız devam ediyor. Belediye bu başıboş köpeklerle ilgili bir önlem alamıyor. Bizim aşağı yukarı 300- 400 bin liralık bir sermayemiz var. Şu hayvanlar Türkiye'nin her tarafına gidiyor. Bu vakaların bu şekilde büyümesi, artması burada sorumsuzluğun belediyeye ait olduğunu herkes biliyor. Ben bu hayvanları arabaya yükleyip de belediyenin önüne boşatsam ben suçlu olurum. veya bir hayvanı vursak, zehirlesek bu sefer suçlu duruma düşeceğiz. Biz bu ülkede yaşamayacağız da nerede yaşayacağız. Bu sorumsuzluğun suçlusu biz miyiz? Ben belediyeden bir şey istemiyorum, sonuçta bu mallar arkadaşımın malları ama benim başıma geldiği için ben yardımcı oluyorum. Şayet böyle bir sorumsuzluk yaşanacaksa biz kendi başımızın çaresine bakarız. Biz burada kimseye meydan okumuyoruz. Burada bir sıkıntı, sorun ve maddi zarar var. Burada vatandaşın mağduriyetini gidermek gerekir. Biz bu sorunumuzu dile getiriyoruz. Bunu bize niye yaşatıyorlar anlayamıyoruz" ifadelerini kullandı.İhbar üzerine jandarma ekipleri olayla inceleme başlattı.Başkan Kılıç: "Gereken yapılır"Bafra Belediye başkanı Hamit Kılıç ise iddialarla ilgili şunları söyledi: "Konuyla ilgili bir bilgim yok. Burada yetkili arkadaşlar var. Konuyu inceleyip, gereğini yaparlar. Ne gerekiyorsa yapılır. Suç varsa cezası çekilir, yoksa karşı taraf boş yere şikayet etmiş olur." - SAMSUN
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Terme'de seçilen ilk kadın muhtar olan Elif Alemdar'ı tebrik ederek, kadınların baş tacı olduğunu söyledi.2024 yerel seçimlerinde Terme Fenk Mahallesi Muhtarı olan Elif Alemdar, azaları ile birlikte Terme Belediye Başkanı Şenol Kul'u makamında ziyaret ederek hayırlı olsun ve başarı temennilerini iletti. Terme ilçe tarihinde bir ilke imza atan Elif Alemdar, ilçede seçilen ilk kadın muhtar oldu.Mahallesinde yapmak istediği projeleri anlatan Muhtar Alemdar, kadınların sosyal ve iş hayatında daha aktif rol alması gerektiğini söyledi. Muhtarlık yolunda kendisine ailesi ve çevresinin çok destek olduğunu anlatan Alemdar, "Çok güzel tepkiler geldi. 82 muhtarımın arasından tek kadın muhtar olmam gurur verici" dedi."Kadınlar her zaman baş tacı"Kadınların her zaman baş tacı olduğunu belirten Başkan Kul, "Belediye başkanlığının güzel yanı insanlarının hayatına dokunan hizmetleri hayata geçirmek ve onların mutluğunu görmek, bu paha biçilemez bir duygu. Kadınların, çocukların tabii ki her kesimden vatandaşımızın hayatına dokunan işlere imza atmaya devam edeceğiz. Kadınlar her zaman baş tacı. Marka değeri yüksek bir Terme oluşturabilmek için de var gücümüzle çalışacağız. Bir ilke imza attınız. Bugün küçük gibi görülen bu başarı bizim için anlamı büyük. Yarınlar için de kadınların önünü açmış oldunuz. O yönden sizi kutluyorum" diye konuştu.Başkan Kul, belediye meclisinde de kadın üye sayısına da dikkat çekerek, "Yerel seçimlerde, 5'i Cumhur İttifakı, 1 tane de CHP olmak üzere 6 kadın meclis üyemiz bu dönemde Terme için çalışacak. Kadınların toplumsal yaşamadaki etkinliklerinin artması ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol oynamaları bizleri mutlu ediyor" şeklinde konuştu. - SAMSUN
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türkiye’nin 2024’teki ekonomi tahminleri üzerine kaleme aldığı yazısında dikkat çeken konulara değindi.Uluslararası Para Fonu IMF, Nisan ayında yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda "İstikrarlı ama Yavaş: Ayrışmanın Ortasında Dayanıklılık" başlığını attı.Mahfi Eğilmez, "Türkiye'nin ekonomik büyüme tahminleri değişiklik göstermedi. IMF raporunda ülkelerin ekonomik büyüme tahminlerine yer verilirken, Türkiye'nin bu yıl ve gelecek yıl için büyüme öngörüleri değiştirilmedi" tespitinde bulunduIMF raporunda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1 ve gelecek yıl yüzde 3,2 oranında büyüme göstermesi beklendiği yazıldı. Rapora göre parasal sıkılaşmanın sona ermesi ve tüketimdeki toparlanmanın başlamasıyla birlikte 2024'ün ikinci yarısında ekonomik aktivitenin güçlenmesini öngörüldü.IMF enflasyon tahminini bu yıl için yüzde 59,5, gelecek yıl için ise yüzde 38,4 olarak belirledi. İşsizlik oranının ise bu yıl ve gelecek yıl yüzde 9,6 seviyesinde olması bekleniyor.Mahfi Eğilmez, son yazısını "IMF'nin 2024 Türkiye Ekonomisi Tahminleri Üzerine Düşüncelerim" başlığıyla gündeme taşıdı. IMF tahminlerine atıfta bulunurken dikkat çeken bir ifade kullandı. 'Fal' benzetmesi yapması okların buraya çevrilmesine neden oldu.Mahfi hoca bu tercihinin sebebini ise "Mevcut dönemin belirsizliği nedeniyle doğru tahminlerin zorluğu" olarak duyurduDr. Mahfi Eğilmez'in yazısında şu ifadeler yer alıyor:"IMF, Türkiye'nin 2024 yılında yüzde 3 büyümesini öngörüyor. Benim tahminim ise biraz daha yüksek. Daha yüksek bir büyümeyi beklememin sebebi, Türkiye'nin henüz yeterince sıkı bir para politikası uygulamamış olması ve gevşek mali politikaları sürdürmüş.Bir yılda bütçe açığının ikiye katlandığı bir ortamda büyük bir düşüş beklemek doğru olmaz. Tüketim hızla devam ediyor ve büyüme büyük ölçüde tüketim temelli olduğu için, ayrıca bu yıl deprem harcamalarının artması gerektiği düşünüldüğünde, ben büyümenin yüzde 3,5 ile yüzde 4 arasında gerçekleşeceğini tahmin ediyorum."IMF'E GÖRE 2024'TE DOLAR KAÇ LİRA OLACAK?IMF, 2024 için cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın 41.453 milyar TL olacağı tahmininde bulundu. Cari fiyatlarla ifadesi, enflasyonu içeren, arındırılmamış GSYH'yi ifade eder.Bu, mal ve hizmetlerin satış fiyatlarının toplanmasıyla elde edilir; dolayısıyla bu fiyatlara o yılın fiyat artışları da dahildir. IMF'nin tahminine göre, bu miktarın dolar cinsinden karşılığı 1.114 milyar Amerikan doları... Bunu kullanarak, IMF'nin yıllık ortalama dolar kurunu 37,21 olarak hesaplayabiliriz. Dolayısıyla IMF, 2024 yılında TL'nin dolar karşısında yüzde 57 oranında değer kaybedeceğini tahmin ediyor. Bu tahmini yıl sonu kurlarına da uygularsak, IMF'nin 2024 yılsonu dolar/TL kurunu 47 TL olarak tahmin ettiği sonucuna varabiliriz.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Karaman Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 26 Nisan Cuma akşamı bir konser düzenlendi.Türk sanat müziği ve Tasavvuf müziğinin güçlü sesi Ahmet Özhan ve İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu'nun sahne aldığı gecede sevilen sanatçı, birbirinden güzel ve seçkin eserlerini Karamanlılar için seslendirdi.Konsere; Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim, Belediye Başkan Vekili Mustafa Karaardıç, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.Tasavvuf musikisine gönül verenlere uzun süre unutamayacakları güzellikte bir müzik ziyafeti sunan Ahmet Özhan, sevenleri tarafından uzun bir süre alkışlandı.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Tarım Kredi Holding'in geçtiğimiz yıllarda yaşanan peynir skandalının ardından şimdi de büyük bir yağ skandalıyla gündemde. Şirketin fason üretim yaptırdığı Oruçoğlu Yağ Fabrikası'ndan kaybolduğu iddia edilen 2500 ton ham yağ, 100 milyon liralık bir değere sahip.İcradan satışa çıkarılan ve Tarım Kredi tarafından 603 milyon liraya satın alınan Oruçoğlu Yağ Fabrikası'ndan kaybolan ham yağ, şirketin dikkatsizliğiyle ortaya çıktı. Yağ skandalının boyutları kamuoyunu şaşırtırken, Tarım Kredi Holding'in bu konudaki sessizliği dikkat çekiyor.YAĞ FABRİKASININ SATIN ALIMI: İCRADAN ÇIKAN BÜYÜK BİR HABERTarım Kredi Holding yöneticileri, yağ fabrikasının alımına yönelik girişimleri doğrulamazken, satın alma sürecinin tamamlandığına dair güçlü işaretler var. İhale sürecinde yaşananlar, şirketin niyetini açıkça ortaya koyuyor.ÇİFTÇİNİN KAYNAKLARIYLA OYNANAN OYUNYaşanan kayıp, çiftçilerin kaynaklarının nasıl kullanıldığını da gözler önüne seriyor. Yüksek enflasyon ortamında, yaklaşık 100 milyon liralık ham yağın izlenmemesi ve kaybolması, Oruçoğlu Yağ Fabrikası'nın sahiplerine büyük bir avantaj sağlıyor.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
İsrail ordusunun 204 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde can kaybı son 24 saatte 32 artarak 34 bin 388'e yükseldi. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi. İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 32 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 69 Filistinlinin yaralandığı belirtildi. İsrail'in 204 gündür Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 34 bin 388'e, yaralı sayısının da 77 bin 437'ye yükseldiği kaydedildi. Açıklamada ayrıca enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail askerlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Sıradan bir günümüzü düşünelim. Gözümüzü açıyoruz, güne başlıyoruz. Her günümüz beklenmedik gelişmeleri beraberinde getirebiliyor. Beklenmedik sürprizler bazen bizi mutlu ediyor, bazense adeta bir meydan okuma gibi geliyor.  Beklenmedik meydan okumalar arttıkça veya bunlara daha fazla odaklandıkça, bazen kendimizi iyi hissetmiyoruz. Bazen zorluklar karşısında kendimizi yetersiz hissediyoruz. İşte böyle zamanlarda, özsaygımızı ve motivasyonumuzu artırmak için iç dünyamıza dönüp kendimizi yeniden keşfetmemiz gerekiyor.  Bu hafta Instagram kanalım "Pozitif Adımlar"da başlattığım yeni seride tam olarak bu konuya değiniyorum: “Kendi içimizdeki iyi özellikleri keşfetmek ve bunları takdir etmek.”  Hayat, kendimizi sürekli eleştirmekle geçecek kadar uzun değil. Bunu kendime sıkça hatırlatmaya çalışıyorum. Neden derseniz, kendi değerimizi bazen fark edemiyoruz ve kendimizi takdir etmekten uzaklaşabiliyoruz. Peki, ne zaman son kez kendinizle gurur duydunuz? Ne zaman içsel güçlerinizi, sevdiğiniz ve başardığınız şeyleri hatırladınız? Eğer cevabınız "uzun zaman oldu" ise, belki de kendinizle yeniden iletişim kurma vaktiniz gelmiştir.  "Kendinde sevdiğin 21 özellik" çalışması, sizi sadece olumlu özelliklerinizi yazmaya değil, aynı zamanda bu özelliklerin hayatınızdaki anlamını ve değerini düşünmeye teşvik ediyor.  Belki de yemek yapmayı seviyorsunuz çünkü bu, sevdiklerinize karşı duyduğunuz sevgiyi ifade etmenin bir yolu. Ya da belki de sokak hayvanlarına yardım etmeyi seviyorsunuz çünkü bu, sizin empati kapasitenizin bir göstergesi. Her bir özellik, sizin kim olduğunuzun bir parçası ve bu özellikler bir araya geldiğinde sizi siz yapan mozaik ortaya çıkıyor.  Bu listeyi yaparken kendinize dürüst olun. Başkalarının ne düşündüğünü bir kenara bırakın. Kendinizle yalnız kaldığınızda, gerçek benliğinizle yüzleşmekten korkmayın. Unutmayın, bu liste sadece sizin için ve kendinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olmak amacı taşıyor.  Listeyi tamamladığınızda, onu bir kenara atmayın. Her sabah birkaç dakikanızı ayırarak bu listeye göz atın. Kendi özelliklerinizle dolu bu listeyi okumak, gününüze pozitif bir başlangıç yapmanızı sağlayacaktır. Kendinize olan inancınızı güçlendirecek, hedeflerinize ulaşmak için gereken motivasyonu verecek. İşte bu yüzden, pozitif özelliklerinizi belirlemek, sadece kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamakla kalmayacak; aynı zamanda hedeflerinize ulaşmanız için net bir yol haritası çizmenize de yardımcı olacak. Çünkü kendi güçlü yanlarımızı tespit edip özümsersek ona göre hedef belirleyebiliriz. Eğer hedeflerimiz belliyse güçlü yanlarımızı göz önüne alarak hedefe ulaşmak adına yeteneklerimizi kullanabileceğimiz bir yol haritası çizebiliriz. O zaman olumlu bir ilk adımı atmaya hazır mısınız?
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve baroların öncülüğünde "şiddete ve angaryaya karşı meslek onurunu ve emeği savunmak için" düzenleyeceği "Büyük Savunma Mitingi" öncesinde, Türkiye Barolar Birliği önünde toplanan avukatlar, Anıtpark’a doğru yürüyüşe başladı. “CMK ücretleri AAÜT'ye eşitlensin”, “AYM kararları uygulansın”, “Adli yardım ödeneği artırılsın”, “avukata şiddete hayır”, “genç avukatlara güvence”, “demokratik, laik, mücadeleci baro” gibi taleplerin yer aldığı yürüyüşe 81 baro katılım sağladı. ''MESLEĞİMİZİN SESİNİ YÜKSELTMEK İÇİN BURADAYIZ'' Yürüyüş sırasında açıklamalarda bulunan TBB Başkanı Erinç Sağkan, “Uzun zamandır görmezden gelinen, yok sayılan savunma makamının sesini duyurmak için yola çıktık. 81 ilimizin baro başkanı burada. Binlerce meslektaşımız burada. Bugün uzun zamandır itibarsızlaştırılmaya çalışılan, yoksulluğa itilen, görevini yapmasına engel olunan bir meslek grubunun sesini yükseltmek için buradayız” dedi. Yürüyüşe CHP Genel Başkan Yardımcısı avukat Gül Çiftçi, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp ve DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin de destek verdi. MAHMUT TANAL: “BU YÜRÜYÜŞ AYNI ZAMANDA HALK İÇİN” CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, “Bugün genç avukatlar iş bulamıyor, bulanlar da asgari ücret ile çalışıyor. Avukatlar arasında intihar artıyor. Niteliksiz eğitim yaygın. Üniversitelerde hukukçu dekan sayıları oldukça az. Yargıda bağımsızlık yok tam tersi yargıda rüşvet var. Bu yürüyüş aynı zamanda halk için. Avukat güçlü olursa yurttaş da güçlü olur” ifadelerini kullandı. İDRİS ŞAHİN’DEN ADALET BAKANI’NA ÇAĞRI DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin ise “Yargı bağımsızlığının tamamen ortadan kaldırılması ve ekonomik sıkıntılar bu yürüyüşün en önemli sebepleri. Ben de bir avukat olarak meslektaşlarımızın haklı davası ve mesleğimizin onuru için buradayım. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a da buradan sesleniyorum. 9. Yargı paketi Beştepe’de hazırlanıp bir milletvekili ile Meclis’e gelemez. Yurttaşların ve meslektaşlarımızın görüşleri alınarak içine sinen bir düzenleme olmalı” dedi. CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp ise “AK Parti’nin toplumda yarattığı en büyük tahribat yargıyı idareye bağlamak oldu. Buna karşı bugün meslektaşlarımızın yanındayız” dedi. Avukatlar daha sonra Türkiye Barolar Birliği'nin Balgat'taki binasının önünden Anıtpark'a doğru yürüyüşe geçti.  
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Balıkesir'in Gönen ilçesinde tatil için geldiği yazlık evinden, 'Tina' isimli köpeğiyle ayrıldıktan sonra haber alınamayan ve evinin 3,5 kilometre uzağındaki dere kenarında 312 gün sonra kimlik, ehliyet, banka, kredi kartları ve kıyafet parçaları ile kendisine ait olduğu düşünülen kemik parçaları bulunan Korhan Berzeg’i (84) arama çalışmaları sürüyor. Bölgede 4 gündür yapılan arama çalışmalarında dün 1 kemik parçası daha bulunurken, 30 kilometrekarelik alan, 3 kadavra arama köpeği ile taranıyor. 61 jandarma personeli, tırmıklarla da çalıların arasında arama yapıyor. DNA'LAR KARŞILAŞTIRILACAK Öte yandan üzerinde doku olmayan, kalça ve göğüs kafesine ait olduğu değerlendirilen kemik parçaları DNA testi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildi. Kemik parçaları ile Korhan Berzeg’in kızı Nisa Berzeg’den alınan kan örneği eşleştirilecek.  Arama çalışmalarının 3’üncü gününde, 1 kemik parçası daha bulundu. 23 Nisan’da Berzeg’e ait malzemeler ve kıyafet parçaları ile ona ait olduğu düşünülen kemik parçalarının bulunduğu dere kenarının çevresindeki 300 metrelik alanda kadavra arama köpekleri ile çalışmalarını yoğunlaştıran ekiplerin, tırmıklarla baktıkları çalıların arasında bulduğu, 10 santimetre uzunluğundaki kemik parçasının da İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderileceği öğrenildi. Korhan Berzeg’i arama çalışmaları 4’üncü günde 3’ü köpekli unsur, 61 personelle devam ediyor. İlk gün Bursa İl Jandarma Komutanlığı’ndan bölgeye gönderilen 1 kadavra arama köpeğine destek olarak, dün İstanbul ve İzmir’den de bölgeye kadavra köpekleri sevk edildi. İyi koku almaları için 20 dakika iz sürüp, 40 dakika dinlenmesi gereken köpekler, dönüşümlü olarak arazide görev alıyor. Sık bitki örtüsüne sahip bölgede adeta her taşın altına bakan ekipler, tırmıklarla da çalıları arıyor.  Korhan Berzeg 
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
ABD'nin Ohio eyaletindeki Throwflame isimli bir şirket, Thermonator ismini verdiği alev makinesi kullanan bir robot köpek geliştirdiğini duyurdu.  Şirket, robot köpeğin yaban hayatın kontrolü, ekolojik koruma ve kar ve buz temizleme için kullanılabileceğini açıkladı. Fakat şirketin geliştirdiği robotun silah olarak kullanılabilecek olması ise endişe yarattı.  Yaklaşık 10 metrelik bir atış menziline sahip olan Thermonator, ışık algılama ve menzil haritalama özelliklerinin yanı sıra lazer nişan alma özelliğine de sahip. Pille çalışan ve zıplayabilen robotun 9.420 dolardan satışa çıktığı açıklandı.  Bazı sosyal medya kullanıcıları bu robotu kullanan kişilerin olası bir yangın çıkarabileceğini söylerken, bu robotun bir silah olarak kullanılabilmesinden dolayı endişeli olduklarını açıkladı.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Gezi olayları döneminde Gezi'cilerin acil sağlık müdahalelerinde revir olarak kullanıldığı "Divan Pastanesi" olayların sembol mekanlarından birine dönüşmüştü. Peki 1970'lerin ünlü Ziraat Bankası soygununu yapan Dev-Genç’li 'Basın Yayın Komünü'nün soygun paralarıyla o dönem Koç ailesinden Divan Pastanesi'ni satın aldığını bilir misiniz? Gazeteci yazar Sinan Onuş’un 1971 yılında devrimci gençlerin gerçekleştirdiği ünlü Ziraat Bankası soygununun öyküsünü anlattığı “Halk Adına Paralara El Koyuyoruz” kitabı kısa sürede ikinci baskısını yaptı. Kitapta, soygunu gerçekleştiren 'Basın Yayın Komünü'nün 12 Mart koşullarında soygun parasını korumak ve değerlendirmek için bir dükkan satın almaya karar vererek, soygun parasıyla o dönem Bağdat Caddesi’nde bulunan Koç Holding’in Divan Pastanesi’ni satın almasının da ayrıntıları da anlatılıyor. FİLİSTİN'DEN DİVAN PASTANESİ'NE... Ünlü Ziraat Bankası soygununu gerçekleştiren, Dev-Genç’li 'Basın Yayın Komünü'nün ilk hedefi Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) saflarında Filistin direnişine katılmaktı. Onuş'un tabiriyle "Gençlik içinde bir Filistin efsanesi doğmuştu..." Ürdün’deki Arafat-Kral Hüseyin çatışması nedeniyle Filistinliler Lübnan'a sürülüp ardından Türkiye'de 12 Mart müdahalesi olması tüm planlarını erteletti. 12 Mart sonrası devrimi örgütlemek için paraya ihtiyaçları vardı... 20’li yaşlarındaki 'Basın Yayın Komünü'nün genç üyeleri, "bütün memleketin soluğunu tutup izleyeceği" bir soygun planladılar... Plan gerçekleşti... Artık 4 milyonları olan beş parasızlar olarak, paranın bir kısmını saklamış bir kısmını da "örgütsel işler" için harcamışlardı. 12 Mart koşullarında hemen her gün evler basılıyordu. Evlerde kalmak, toplanmak güvenli değildi. Ayrıca hazıra dağ dayanmazdı. Parayı değerlendirmek için bir dükkan satın almaya ya da kiralamaya karar verdiler. Macera Sinan Onuş'un kitabında şöyle anlatılıyor: "Bu işletmeye herkes girip çıkmalı, dikkat çekmeyen bir iş yapılıyor olmalıydı. Gerektiğinde deposunda saklanma olanağı da bulunmalıydı. Komün üyeleri neresi olur diye araştırma yaparken Umur Aksan devreye girdi. Liseden beri tanıdığı ve pastanesine gittiği Bahtiyar Kuray, Bahçelievler’de Ful ve Bahtım isimli iki pastane işletiyordu. Mülkiyeti kendisinin değil kiralıktı. Komün’le hareket eden 'Pastacı' Abdullah Altınel’i, pastaneye ortak ettiler. Onu geçmişte TİP Çankaya İlçe Başkanlığı’ndan tanıyorlardı. TİP’ten istifalar sırasında o da ayrılmış, yoluna Aktan İnce grubuyla devam etmişti. Kâra ortak olacaklardı. Ne kazanırsa yarısı Apo’ya, yani Komün’e aktarılacaktı. Ortaklığa iştirak payı olarak Aydın Çubukçu 285 bin lira ödedi. Ortaklık senedi düzenlendi ama imzalanması gecikti. Bahtiyar Kuray, Aydın Çubukçu’yu 'Kemal' olarak biliyordu. Abdullah Altınel, Aydın Çubukçu’ya seyrek uğradığı Bahçelievler Dörtler Apartmanı daire 11’deki evinin anahtarını verdi. Ancak işletmelerin ömrü uzun olmadı. Bahtiyar Kuray zarar sebebiyle pastaneleri kapattı. Abdullah Altınel de Ankara’yı bırakıp İstanbul’a gitti. Çok girişimci biriydi. Divan Pastanesi satılıyordu. Aktan İnce’ye söyledi. Koç Holding’in Bağdat Caddesi’ndeki Divan Pastanesi’ni soygun parasından 100 bin lirası peşin 700 bin lira vererek satın aldılar."
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Gaziantep'in Nizip ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan Furkan Apartmanı da 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde yıkıldı. Apartmanın enkazı altında kalan 51 kişi yaşamını yitirirken, binanın yıkılmasında ihmali bulunduğu belirlenen binanın fenni mesulü Yılmaz Şahin Yurtyapan ile binada sahip oldukları daire ve iş yerlerinde kolon kestikleri iddia edilen Faik Öğüt, Eyüp Öğüt ve Nejdet Alpay tutuklandı. Soruşturma kapsamında savcılık 4 tutuklu sanık ile apartmanın müteahhitleri Hasan Hüseyin S. ve Abdullah Devrim S. hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Davanın geçen yıl ekim ayında görülen ilk duruşmasında, mahkeme heyeti duruşmaya katılmayan apartmanın müteahhidi olan tutuksuz sanık Abdullah Devrim S. ve kardeşi Hasan Hüseyin S. hakkında yakalama kararı verdi. 2 müteahhit ile ilgili olarak davanın geçen ay görülen dördüncü duruşmasında yakalanamadıkları ve yurt dışına çıkmış olabilecekleri gerekçesiyle haklarında kırmızı bülten çıkarılması ve yeni bilirkişi raporu istenmesini kararlaştırıldı. 3 SANIK TAHLİYE EDİLDİ Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen 5'inci duruşmaya; tutuklu sanıklar kaldıkları cezaevinden SEGBİS yöntemiyle katıldı. Duruşmada sanık avukatları ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve avukatları da hazır bulundu. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden gelen yeni bilirkişi raporunun okunmasının ardından savunmalarını yapan tutuklu sanıklar, kolon kestikleri yönündeki iddiaların doğru olmadığını yineleyerek tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti duruşma sonunda tutuklu sanıklardan Eyüp Öğüt, Faik Öğüt ve Nejdet Alpay'ın Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden gelen bilirkişi raporlarının lehine olması, kurumsal firmalardan elde edilen belgeler, tanık anlatımları, delillerin toplanmış olması, toplanmamış delillere temas etme imkanının bulunmamasını göz önünde bulundurarak tahliyelerine karar verdi. Mahkeme heyeti, sanıklardan 51 kişinin öldüğü apartmanın fenni mesulü Yılmaz Şahin Yurtyapan'ın tutukluluk halinin devamına, avukatı aracılığıyla yakalama kararının kaldırılarak tutuklanmama güvencesine yönelik talepte bulunan firari müteahhit Abdullah Devrim S. ile kardeşi Hasan Hüseyin S.'nin talebinin reddedilerek kırmızı bültenli yakalama emrinin devamına karar vererek duruşmayı 31 Mayıs tarihine erteledi.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde, matematik alan becerileri ilkokul, ortaokul ve lise düzeyini kapsayan ve süreç bileşenleri ile modellenebilen beceriler dikkate alınarak belirlendi. Programın benimsediği beceri odaklı, anlam ve ihtiyaç temelli yaklaşımın matematiğin korkulan değil sevilen, ezberlenen değil keşfedilen bir ders olmasına hizmet etmesi amaçlandı. Öğretmenlerin programın yeni yaklaşımını anlamlandırmalarını sağlayacak ve sınıf içi uygulamalarına ışık tutacak her türlü açıklama program metninde yer aldı. 5 alan becerisi planlandı Yeni müfredatta yer verilen 5 matematik alan becerisi, "matematiksel muhakeme", "matematiksel problem çözme", "matematiksel temsil", "veri ile çalışma" ve "veriye dayalı karar verme", "matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma" olarak planlandı. Matematik dersi öğretim programları hazırlık sürecinde ilkokul, ortaokul ve lise komisyonları Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin bütüncül yapısı gereğince birlikte çalıştı. Öncelikle "sayılar", "geometri" ve "istatistik ve olasılık" konularının ilkokuldan liseye kadar ilişkisel ve tutarlı bir biçimde nasıl yerleştirilmesi gerektiğine odaklanıldı. Sonrasında komisyonlar yatayda çalışarak düzeyin matematik öğrenme hedeflerine ilişkin içerikleri belirledi ve bu içeriklere ilişkin tema düzenlerini oluşturdu. Bu sayede, örneğin ortaokul matematik dersi öğretim programında işlemsel yönüyle öğrencileri zorlayıcı içerikler ortaöğretime taşındı ve bu sayede ortaokul düzeyinde daha kavramsal ilişkilere yer verildi, disiplinler arası ilişkileri destekleyecek içerik ve yaklaşımlar daha çok ön planda tutuldu. İlkokul matematik müfredatı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde yeni hazırlanan ilkokul matematik müfredatında, öğrenme hedefleri tahmin, zihinden işlem ve prosedür şeklinde devam eden öğrencinin matematiksel muhakeme gücünü ve düşünme becerilerini öğretme-öğrenme uygulamalarını öne çıkaran bir aşamayla verildi. Daha önceki programlarda ayrı ele alınan 4 işlemden, toplama çıkarma bir arada toplamsal durumu vermek; çarpma ve bölme bir arada çarpımsal durumu vermek için ilişkisel olarak verildi. Mevcut öğretim programında sezgisel karşılaştırma toplama ve çıkarma işleminden sonra verilirken yeni öğretim programında sezgisel karşılaştırma 4 işlemden önce verilerek öğrenenlerin 4 işlem becerileri ile alakalı öğrenme hedefleri arasında köprü kurmaları sağlandı. Ayrıca yeni program çocuklardaki sayı hissi ve sayı kavramının gelişimi dikkate alınarak tasarlandı. Yeni öğretim programının öğrenme hedefleri, ilkokul öğrencilerinin geometrik düşünce düzeylerinin görsel düzeyde olmasından dolayı buna göre yapılandırıldı. Bu kapsamda gelişimsel süreç dikkate alınarak parça-bütün ilişkisi ön plana çıkarıldı ve öğrencilere farklı nesne modelleri ile nesnelerin geometrisinin kavratılması amaçlandı. Öğretme öğrenme süreci daha somut bir yapıda ilerletildi ve öğrencilerin algılayabildikleri geometrik cisimlerden yola çıkılarak şekillerin anlamlandırılması hedeflendi. Veriye dayalı araştırma temasında bilim ve teknolojinin de artmasından dolayı ilkokul 1. sınıftan itibaren istatistiksel araştırma sürecinin tüm adımları kullanıldı. Olasılık konusu da çocukların bilişsel ve duyuşsal özellikleri dikkate alınarak basitten karmaşığa doğru ilkokul 4. sınıftan itibaren verilmeye başlanarak ortaokuldaki olasılık gerektiren içeriklere temel oluşturuldu. Programda, içerik çerçevesinde yapılan sadeleştirmeler kapsamında, ilkokul 1. sınıfta öğrencilerin birinci sınıfta güçlük yaşamaları nedeniyle "kesirler, zaman, sıvı ölçme, standart ölçme araçları ile işlem süreçleri, takvim okuma" konuları 1. sınıftan kaldırılarak ikinci sınıftan itibaren verilmeye başlandı. İlkokul 3. sınıfta Romen rakamları öğrenme hedefi olarak verilmedi, zaman ölçme ile ilgili olarak öğretme-öğrenme uygulamalarına yansıtıldı. Sütun grafiği 5. sınıfa aktarıldı, alan ölçme tamamen ilkokuldan kaldırıldı. 4. sınıftaki ışın doğru parçası düzlem konuları 5. sınıfa aktarıldı. İlkokul 1. sınıflara, şipşak (nokta sayılama) sayma, şekil örüntüleri, kodlama ve algoritma aktiviteleri eklendi. İlkokul 3. sınıflara algoritma eklendi. İlkokul 4. sınıflara, denk kesir ve günlük yaşamda karşılaşılan olasılık durumları eklendi. Tema içerikleri ve öğrenme hedefleri öğrencilerin gelişim düzeyi dikkate alınarak, öncüllük-ardıllık, ön koşul ilişkisi gibi matematik disiplinin gerektirdiği ilkeler göz önünde bulundurularak yapılandırıldı. Ortaokul matematik müfredatı Ortaokul matematik dersi öğretim programı geliştirilirken, parçalanmış kazanım yapısından çıkılarak bütüncül bir içerik yapısına geçildi, başta matematik alan becerileri olmak üzere bütünleşik beceriler, değer, okuryazarlık, eğilim, sosyal-duygusal beceriler odaklı bir program anlayışı benimsendi. Program, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verebilme üst düzey becerilerinin gelişimini de destekleyecek şekilde tasarlandı. Bu bağlamda programda işlemsel yönüyle öğrencileri zorlayıcı içerikler ortaöğretime taşındı, disiplinler arası ilişkileri destekleyecek içerik ve yaklaşımlar ön planda tutuldu. Örneğin, köklü ifadelerle işlemler ortaöğretime taşındı fakat köklü ifadeler bağlamında gerçek sayılar kümesinin anlamlandırılmasına ortaokulda önem verildi. Lisede büyük öneme sahip olan fonksiyon kavramına doğru ve doğrusal oran kavramlarının bir devamı niteliğinde 8. sınıftan itibaren yer verilmeye başlandı. Matematiksel kavramlar ilişkilendirilerek hemen her sınıf düzeyinde araç ve teknolojiden yararlanıldı; veri biliminin ve veri ile çalışma becerisinin gerçek yaşamda, bilim ve teknolojide artan öneminden ötürü, istatistik ve olasılık konularına daha fazla ağırlık verildi. Dijital çağın gereksinimleri doğrultusunda, öğrencilerin algoritmik düşünme becerilerini geliştirmek amacıyla matematiksel içeriklerle ilişkili algoritma konusu da programa eklendi. Lise matematik müfredatı Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programı, çağın bilimsel gelişmeleri ve beceri temelli program yaklaşımı doğrultusunda yeniden şekillendirildi. Öğrenciler için işlemsel yükü fazla olan, anlamlı öğrenmelere hizmet etmeyen ve programın genel amaçları doğrultusunda ortaöğretim düzeyinde ihtiyaç duyulmayan içerikler gözden geçirildi, bazıları çıkarılarak yerine yenileri eklendi. Bu bağlamda, matematik ve algoritma-bilişim ilişkisi ilk defa bu programda, matematik öğrenme ve öğretme süreçlerine hizmet edecek şekilde kurgulandı. İstatistik konuları "veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme becerisi" bağlamında yeniden ele alındı ve programdaki yeri önemli oranda artırıldı. Sayılar, cebir ve fonksiyonlarla ilgili konular, fonksiyonlar merkeze alınarak yeniden tasarlandı. Disiplinler arası bağlamda fonksiyonların değişimleri inceleme ve problem çözme aracı olma boyutları ön planda tutuldu. Soyut, sembolik ve işlem odaklı bir şekilde ele alınan kümeler ve mantık konuları diğer konulara entegre edilerek yeniden yapılandırıldı. Kümelerle ilgili işlemlerin yanı sıra mantık bağlaçları ve niceleyicilerin matematiksel dil ve sembolizm içindeki yeri ve öneminin fark edilip etkin şekilde kullanımı ile öğrencilerin matematiksel doğrulama ve ispat yapma becerilerinin aşamalı şekilde gelişimini sağlayacak bir program geliştirildi. Geometride araç ve teknoloji kullanımı öne çıkarıldı, muhakeme ve problem çözme temelli dinamik bir geometri öğretimi hedeflendi. Mevcut haliyle bir hesaplama aracından öteye geçmeyen oldukça sınırlı ve işlem odaklı şekilde sunulan integral kavramına yer verilmedi, değişimin matematiğinin temel araçları olarak limit ve türev konuları daha kapsamlı şekilde ele alındı. Türevle ilgili yorum ve çıkarımlara problem çözme odaklı bir yaklaşımla yer verildi. Limit ve türev kapsamlı yer alacak İntegral kavramının programlardaki yeri süregelen revizyon çalışmaları ile önemli oranda daraltılmıştı ve mevcut haliyle anlamlı bir öğrenme gerçekleşmediği ve diğer ortaöğretim derslerinde de integral kavramının kullanılmadığı görüldü. Yeni Ortaöğretim Matematik Programında nicelikler arası değişimleri incelemenin temel araçları olarak limit ve türev kavramları ön plana çıkarıldı. Bu kavramlara beceri odaklı bir yaklaşımla önceki programlardan daha kapsamlı şekilde yer verildi. Lisede, halihazırda oldukça sınırlı ve işlem odaklı şekilde sunulan integral kavramına yer verilmedi, limit ve türev kavramları daha kapsamlı şekilde ele alındı. Yeni programda 4 yıl boyunca değişimlerin incelenmesi odaklı bir yaklaşım ortaya konuldu. Bu yaklaşımın üniversitedeki analiz dersleri için sağlam bir temel oluşturacağı ve sonraki eğitim ve kariyer yaşantılarında ihtiyacı olacak öğrencilerin integrali de tam anlamıyla öğrenebilecekleri öngörüldü.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasınca (ATSO), kentin yöresel ürünlerinden tel peynir için Türk Patent ve Marka Kurumuna tescil başvurusu yapıldı. Kurum, incelemelerinin ardından, Hanak ilçesinde üretilen peyniri tescilleyerek coğrafi işaret verdi. ATSO Başkanı Çetin Demirci, kentin yöresel ürünlerinden birinin daha tescillenmesinin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Hanak tel peynirinin, kentin kahvaltısında önemli yeri olduğunu vurgulayan Demirci, şunları kaydetti: "Ardahan'ın önemli değerlerinden biri de peynirlerimizdir. Bu peynir de bize ait, yani Hanak ilçemize özel bir peynir. Patent almamız bizim için çok önemli. Bu ve benzeri ürünlerimizi tescil etmeye çalışacağız. Amacımız kentimizin ürünlerinin tamamını tescil etmek. Çünkü bizdeki birçok değerli ürünün yaşatılması ve bilinmesi gerekiyor, bunun için de çalışıyoruz."
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Kanal D’nin iddialı yapımlarından İnci Taneleri’ne yeni bir isim daha dahil olacak. İşte projeye dahil olan o isim… Yılmaz Erdoğan’ın senaryosu olarak tanıtımları yapılan ve yayın hayatına başlayan İnci Taneleri kısa süre içerisinde Türkiye’nin en popüler dizilerinden birisi oldu. Başrollerde Hazar Ergüçlü ve Yılmaz Erdoğan’ın yer aldığı dizi, özellikle Hazar Ergüçlü’nün dans sahneleri ile konuşulmuştu. Yakaladığı popülerlik ile bir sonraki sezon da ekranlarda yer alması beklenen dizi, iddialı isimler ile zengin bir kadroya sahip olmaya başladı. Sera Kutlubey Duyurulmuştu Bir öğretmenin ailesini yeniden bir araya getirme çabasının anlatıldığı dizide hikaye gereği yeni isimler diziye dahil oluyor. Geçtiğimiz günlerde diziye dahil olan isim Sera Kutlubey olmuştu. Nehir karakteri ile izleyicilerin karşısına çıkan Sera Kutlubey, performans��yla da beğenilmişti. Sera Kutlubey’in ardından yeni bir ismin daha diziye dahil olduğu duyuruldu. İnci Taneleri’ne İddialı İsim Katılıyor! Bora Cengiz Hikayeye Dahil Oluyor Son gelen bilgilere göre diziye Bora Cengiz de dahil olacak. Çekimlere katılan ve dizide yer almaya başlayan oyuncunun rolü de öğrenildi. Daha öne Ömer dizisi ve Zaferin Rengi adlı film ile başarılı bir performans sergileyen Bora Cengiz, bundan sonraki süreçte İnci Taneleri dizisi ile ekranlara gelecek. Bora Cengiz’in dizideki rolü ise geçtiğimiz günlerde diziye dahil olan Sera Kutlubey’in nişanlısı olacak. Yeni karakterlerin dizideki hayatının ne kadar olacağı bilinmediğinden dolayı Sera Kutlubey’in ve Bora Cengiz’in kaç bölüm dizide rol alacağı henüz bilinmiyor.
0 notes
korkutkalkan · 11 hours
Link
Astral seyahatler yaptığını söyleyerek Türkiye’de dikkat çeken Yusuf Güney, Kenan Işık’ın astral seyahatten dönmek istemediğini söyledi. İşte detaylar. Uzay, dünya ve astral seyahat gibi konularda yaptığı açıklamalarla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Yusuf Güney, ilginç açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Astral seyahat yaptığını ve uzaya gidip geldiğini söyleyen Yusuf Güney, 2014 yılından beri komada olan Kenan Işık hakkında açıklamalar yaptı 2014 Yılından Beri Komada Kim Milyonar Olmak İster adlı yarışmanın sunuculuğunu yapan Türkiye’nin usta oyuncularından birisi olan Kenan Işık, 2014 yılında geçirdiği kaza sonucunda yoğun bakıma alınarak tedavi altına alınmıştı. Şiddetli çarpma nedeniyle kafa travması geçiren oyuncu komada. Doktorları ve ailesinin uyanmasını beklediği Kenan Işık, evinde tıbbi imkanlar dahilinde tedaviye devam ediyor. Ancak Yusuf Güney’in yaptığı yeni açıklamalar durumu çok daha esrarengiz hale getirdi. Daha önce Kenan Işık’ın astral seyahatte olduğunu ve kaybolmuş olabileceğini söyleyen Yusuf Güney, şimdi ise farklı bir açıklama yaptı. Yusuf Güney’den Kenan Işık Mesajı: Gelmek İstemiyor “Gelmek İstemiyor” Astral seyahati çok büyük bir mutluluk durumu olduğunu söyleyen sanatçı, Kenan Işık’ın durumundan memnun olduğunu ve bu nedenle de geri gelmek istemediğini ifade etti. “Bir çocuğun ilk doğduğu anda annenin onu kucağına alıp sarıldığı an var ya o Nirvana, onu düşünün onun bin katı bir mutluluk astral seyahat. Bu yüzden Kenan abi astral seyahatten gelmek istemiyor” diyerek durumu özetleyen Yusuf Güney, bu açıklamaları ile kısa üre içerisinde sosyal medyada ilgi çekmeyi başardı. Önceki açıklamalarında astral seyahati, bedenden ruhun ayrılıp zaman sınırı olmaksızın dolaşması olarak tanımlayan Yusuf Güney, gezegenler arasında da dolaşabildiğini söylemişti. Sanatçının açıklamaları sonrasında astral seyahat ile ilgili farklı tartışmalar gündeme gelirken Kenan Işık’ın astral seyahate nasıl çıktığı, bilinçsiz olarak bunun nasıl yaşanabileceği sorgulandı.
0 notes