Tumgik
#köşeyazısı
brokenpapillon · 25 days
Text
seninle olan en güzel hayalim...
bir kıyıda beraber oturuyoruz, önümüzde upuzun deniz. sen sakin sakin bir şeyler anlatırken ben de omzuna yaslanmış, denizle beraber karışmış kokunu içime çekiyorum...
24 notes · View notes
anormalamanormal · 11 months
Text
dünya mı zor bünyem mi zayıf?
19 notes · View notes
gecenincocuklarindan · 9 months
Text
''Birinin hayatının neresinde olduğumu çözemediğim zaman hiçbir yerinde olmamaya tercih ederim çünkü belirsizlik değersizliktir...'' Demiş bir yazar...
7 notes · View notes
sakaryarasaa · 1 month
Text
Sadece köşemde oturup müzik dinleyip, kitap okumak istiyorum. Hayat dursun, zaman dursun, her şey dursun... Çok güzel olmaz mıydı?
3 notes · View notes
payasrn · 6 months
Text
Köpeğin yumuşak, kirli tüylerini okşarken bir adım geri giden bana dikti gözlerini ve duraksayarak “Köpeklerden korkar mısın?” diye sordu olabildiğince nazik bir tonda.
Onun derin bakışlarından saklanmak için gözlerimi ayakkabılarıma sabitleyip “hayır” anlamında başımı iki yana salladım. “Sokak hayvanlarından uzak durmayı tercih ediyorum.”
“Neden?” dedi adeta kızarak. “Onların pis olduğunu mu düşünüyorsun?”
“Hayır, öyle düşünmüyorum. Sadece… günün sonunda onları arkamda bırakıp gideceğimi biliyorum. Onlara umut verip sevdikten sonra evime giderken onları hayal kırıklığına uğratacağımı biliyorum. Ve masum bakışlarla beni takip eden bir canlıyı ıssız sokaklarda bırakmaya gönlüm el vermez, işte bu yüzden onlardan uzak duruyorum.”
Gülümsedi, ama gözlerinin içini buruk bir sis bulutu kaplamıştı.
2 notes · View notes
kayips1yah · 1 year
Text
İçinden çok konuşmak gelse bile insanların samimiyetsizliğini görüp sessiz bir köşeye çekilmek…
2 notes · View notes
dertkosesi · 1 year
Text
Lafı uzatmayı sevmem. Direkt konuya girmeyi tercih ederim.
Hayatımı bir tablo şeklinde bir kağıda çizsem iki başlık olurdu. İlk boşluğa ondan öncesi ikinci boşluğa da tahmin ettiğiniz gibi ondan sonrası yazardım. Ondan sonrası kısmı koca bir boşluk. Öncesi kısmının da pek dolu olduğu söylenemez. Güzel geçirdiğim bir kaç gün...
Ne kadar boş bir tablo oldu değil mi? Neyi merak ediyorum biliyor musunuz?
Acaba benim gibi düşünen kaç insan var? Hayatı sadece bir insan yüzünden değişen kaç kişi?
Şimdi bir kaç kişi çıkıp diyecekki 'seninki de dert mi?' herkesin kendine göre bir sınavı var sanırım. Ama ben istiyorum ki dert ortağı olalım. Hayatın bize yaşattıklarını tek başımıza yüklenmeyelim omuzlarımıza. Birbirimizle paylaşalım.
Her gün buraya gelip elimizden tutup bizi koca bir boşluktan çıkarmak ister misiniz? Ya da o boşluktan çıkmak ister misiniz?
3 notes · View notes
fikriminelagulu · 19 days
Text
"İnsanlar ancak kaybetmekten korktuğu şeyi severler; ve sevmekten korktuğu şeyi kaybederler."
1 note · View note
biagustosaksami · 24 days
Text
Belkide zordu ama imkansız değildi bizi imkansız hale getiren araya giren şeyler di biz o sorunları hiç aşamadık aşmaya çalışmadık çalışsaydık ne olur du acaba merak ediyorum belkide sen beni severdin ve bende seni severdim belkide fark edemedik aslında hep birbirimizin gözünün önündeydik birbirimize ellerimizi uzatsak el ele tutuşacaktık ama sen o elini uzattığında ben elimi çektim ben elimi uzattığımda sen elini çektin ve biz birbirimizi seviyo bile olsak kavuşamayacak iki yabancı olarak kaldık...
-23:30
1 note · View note
brokenpapillon · 26 days
Text
günlerdir başımın ağrısı geçmiyor mesela... yemek yiyemiyorum, su bile zor içiyorum. uyuyamıyorum, hareket edesim hiç içimden gelmiyor.
gözlerimi bile zor açık tutuyorum mesela, gözlerimi kapattığımda da olmayan mutlu anlarımın yerini en kötü zamanlarım doluyor.
boş bakışlarla duvarı izliyorum saatlerce, acaba bugün mü intihar etsem yoksa yarın mı diye düşünmeden edemiyorum.
yani, yaşayan bir ölüyüm kısacası. ya da yaşamaya çalışan bir ölü...
15 notes · View notes
anormalamanormal · 10 months
Text
Bütün hücrelerim sen diye bağırırken karantılığın tam ortasında , direniyorum sensizliğe inan . Bu çaresizliğimin en derin yerlerinde bir yerlerde baş kaldırışımdır benim. Gözlerine bakmak için çırpındığım gecelerden kendimi aşşağıya bıraktığım derin bir kuyu oldun simdi sen . Umutsuzluklarımdan yeni umutlar çıkarttığım , zorla seni kendime katmaya çalıştığım saaatlerim günlerim geçerken ben üşüyorum bilmediğin duyguların beni sürüklediği diyarlarda . Kapattım gözlerimi simdi. Beni bul . Aramıyorsun belki de ama beni bul. İçinde biryerlerdeyim. En çıkmaz sokaklarından bile seni çıkarabilicek bi gerçeğim. Sesini duyunca yükselen kalp atışlarımın beni alıp götürdüğü sana yakın , bana uzak bi şehirdeyim. Sev beni ne olur ,aşktan yana ne varsa kat bana ne olur . Kat ki seninle çoğalayım ben, birken bin olayım bi hiçken varolayım sevginle. Başımı döndüren bu sehrin ışıkları şimdi gözüme bile gözükmüyor. Sensizlik karanlıkların en karanlığında bi ışık görme umuduyla yavaş adımlar atmak gibi . Hiç tutmadığım ellerin sanki simdiye kadar hep omzumda hisssettiğim bi dostun eli gibi. O kadar tanıdıksın ki bana seninle ağlamalıyız oturup , gülmeliyiz yada kahkahalarla ,yaşamalıyız seninle olabildiğince uzun olabildiğince temkinli ve aynı zamanda plansız. Sev beni ,şevkatine ihtiyacım var. Saçlarımın ellerinin arasında olmaya ihtiyacı var. İhtiyacım var sana. Sonsuz bir ihtiyac bu , yüreğimle , tüm benliğimle , aklımla , fikrimle herşeyimle sana ihtiyacım var. Bizim için , sana ihtiyacımız var.
12 notes · View notes
halilyuceersblog · 3 months
Text
Halilin Penceresinden
Aşk Kalbindeki güzeligi yansıtabilen birde heyecanla o anda titresimesiyle sartığı vakitte göz göz gelindiği o bakışmada içinde yanan yalansız aşk sa şayet işte insan o zaman ömürlük sevgilisi olur..
Köşe yazarı: Halil yüceer
1 note · View note
cagdasyatirim · 5 months
Text
Tumblr media
0 notes
Text
YERİNDE dönüşüm mü? YENİDEN dönüşüm mü?
Tumblr media
YERİNDE dönüşüm mü? YENİDEN dönüşüm mü?
İnönü Caddesinin YERİNDE dönüşümünü ele alalım. Herkesin bildiği güzel bir caddemiz. Fakat Malatya’nın yükünü taşıyamayacak kadar dar bir cadde. Sıtmapınarı’ndan merkeze 1,5-2 km’lik yolu otomobille bile 30-40 dakika ancak aşabiliyorduk. Hülasa trafik çilesi de otopark çilesi de bitmeyecek çünkü yerinde dönüşümle caddeler 1 cm bile genişletilemeyecek. Halbu ki buralarda yerinde dönüşün yerine, yeniden dönüşüm olursa cadde ve sokakları günün şartlarına göre yeniden inşa edebilirsiniz. Yerinde dönüşümde başka garabetlere de gebe. Öyle ki; İnönü Caddesinde 6-7 katlı yıkılmamış ama eski ve çirkin bu binaların yanına 3’er, 4’er katlı yeni yeni binalar kuracaksınız. Hem de yeni bir depreme daha dayanamayacak, hırpalanmış ve yeni yapılan binaların da üzerine çökme riskini bile bile… Yıllardır Malatya’da her gelen Belediye Başkanının kurduğu ilk cümle Cezmi Kartay’da ki pavyonları daha uygun mecraya kaldırmaktı. Ancak hiçbirinin gücü yetmedi. Tabelasını dahi kaldıramadılar. Bu deprem aslında Malatya'nın çehresini 10 numara yapmak ve cazibe merkezi haline getirmek için fırsat. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum depremin ilk zamanlarında “Beylerderesi’nden baktığımda Üniversiteyi görmek istiyorum, emsal bina görmek istemiyorum ne kadar varsa yıkın” demiş. Belki o kadar değil ama Fahri Kayahan'ın doğusunu Yıldıztepeye kadar, Bostanbaşından da Gündüzbey’e kadar YENİDEN dönüşüm, Fahri Kayahan'dan Bostanbaşına YERİNDE dönüşüm olmalı. Çünki Fahri Kayahan - Bostanbaşı arası yeni kentleşmiş, geniş caddeleri ve sokakları olan, okulları, park ve sosyal alanlarıyla zaten cazibe merkezi halindeydi. Zaman zaman “Bostanbaşı’nı yapılaşmadan çıkartacağız, burası tarım alanı” zıvalarını zikrdenlerin ne tarımdan ne bilimden haberleri yok. Orası çakılan ilk inşaat çivisiyle beraber “tarım alanı olmaktan çıkmıştır.” Zira tarla tarımı toprağın ilk 30 cm’sinde yapılır. inşaattan kalan kısımlarla saksı gibi alanlarda mı tarla tarımı taymayı düşünüyorsunuz? Ya da bahçe tarımı için temel betonlarını söküp oraları tekrar toprakla dolduracaksınız? Ne kadar da acizsiniz… Burada çim saha bile olmazken insanları yerlerinden yurtlarından etmeyin. Mühendislik kurallarına uygup, müteahhitlere de çalma fırsatı vermediğinizde her satıha her yükseklikte bina dikebilirsiniz. Okyanusun ortasına kurulmuş 70 katlı Burj Al Arab’a karşı Bostanbaşı’na yeniden neden 10-12 katlı binalar kurulamasın? Bu söylediklerime uyulursa Malatya, Çarmuzu gibi, Melekbaba gibi, Taştepe gibi arka mahallesi olmayan, Hong Kong gibi olabilir. Şehrin merkezini işgal eden kamu binalarının da muhtelif yerlere dağıtırsanız şehrin kalabalığını trafik yoğunluğunuda ortadan kaldırmış olursunuz. Dolayısıyla Malatya'nın yeniden inşası yerinde dönüşüm değil, yeniden dönüşümle sağlanabilir ve eğer öyle olursa Malatya bir cazibe merkezi olur.” Suat Er Read the full article
0 notes
sankisi · 1 year
Text
Herkes konuşma sırası kendine gelsin diye, buna yetecek kadar dinliyor ötekini.
1 note · View note
guzelhaber · 1 year
Text
Prof. Dr. İbrahim Maraş, Türkiye'deki cemaat gerçeğini ortaya koydu: Tarikatlar holdingleşti
Prof. Dr. İbrahim Maraş, Türkiye'deki cemaat gerçeğini ortaya koydu: Tarikatlar holdingleşti
Prof. Dr. İbrahim Maraş, “İlahiyatların İslami ilimlere çevrilmesi, Türkiye’den Arap ülkelerine öğrenci gönderilmesi, göçmenler, sığınmacılar gibi sebeplerle önümüzdeki yıllarda karşımıza Taliban tipli anlayışlar ortaya çıkacak” uyarısı yaptı.
Tumblr media
View On WordPress
0 notes