Tumgik
#icimdengelenler
m4thilda · 1 year
Text
sabah kolonyalı mendil emmişim de bütün gün kafam bir milyonmuş gibi hissediyorum.
45 notes · View notes
mrymornk · 2 years
Text
'Bazı şeyleri kabullenmiş bir şekilde gözüküyordu insan. Aslında bazı yaralar hiç kabuk tutmamış gibiydi... '
12 notes · View notes
acivisnee · 2 years
Text
Yanlış zamana doğmuş gibiyim, veya hiç doğmamam gerekiyormuş gibi. Geçen her bir saniye, yaşanan her bir şey, gittiğim her yer yanlış ve yabancı. Evimi bulamamış gibi hissediyorum. Sığınacak limanım yokmuş gibi.
3 notes · View notes
sevyushka · 1 year
Text
2022 ?
Sevgili okuyucu;
3 ay sonra kocaman bir merhaba. Daha sık yazmalıyım. 2023 yılına erken bir söz; gelecek yıl daha çok yazacağım. Yılın son ayındayız. Yeni yıl ruhu kendini hissettirmeye başladı. Dinginiz, her şeye rağmen umutluyuz ve gelecek güzellikleri kucaklamaya hazırız. Akdeniz’de aralık ayı güzel geçiyor; umarım geçen yıl yaşadığımız game of thrones tadındaki kıştan daha hafif geçer. Akdeniz’e hafif kışlar yakışıyor.
Şimdi gelelim 2022 hakkındaki düşüncelerime. Neler öğrendim? Yılın bitimine ramak kala tuhaf döngülerin içine düştüm mü? Düştüysem nasıl çıktım? Sağlıklı sınırlar oluşturma konusunda gelişme kaydettim mi? Şimdi biraz kendimce bunların özetini çıkartmak istiyorum. Sevgili okuyucu; eğer sende bana benzer şeyler yaşadıysan, kendi özetini hazırlamak için kollarını sıva. Kendine geçmişte vermiş olduğun ama uygulama konusunda zayıf kaldığını düşündüğün paslanmış sözleri cilalamanı ve parlatmanı istiyorum. Bazı şeyleri tekrar tekrar hatırlamak zorundayız ki uyanık kalalım.
2022 değişik bir yıldı. Benim için teması; ‘geçmişi bırak, geleceğe bak’ idi sanırım. Özellikle bazı hisler ile tamamen vedalaşıp, yeniliklere yer açmam gerektiğini çok iyi anladım. 2022 yılında 2021’e kıyasla daha umutlu ve sakindim. Hayattan keyif almayı, şükretmeyi, sevmeyi ve sevilmeyi sonuna kadar deneyimledim. Somut değil, soyut düşünmeyi öğrendim. Çoğunlukla mantıklı değil, sezgisel hareket ettim. Önce kendimi sevmeyi öğrendim. Kendimle olan kavgalarımı başkaları ile değil, kendimle çözmeye çalıştım. Özellikle çocukluktan kalma travmatik şeyleri dönüştürme konusunda içsel olarak çalıştım ve bu gerçekliğime de yansımaya başladı. Aynı şeylerin yaşanmak zorunda olmadığını kendime öğretmeyi başardım. Yalnızlığımdan ve özgürlüğümden keyif almayı öğrendim. Sevdiğimle birlikte yeni yerler keşfettim, doğa da çok fazla zaman geçirdim. Bir sürü yeni tüylü ruh eşi kazandım. (Hayvanlarla bağlarım her yeni gün daha da güzelleşmeye devam ediyor. ) Topraklandığımı hissettiğim bir yıldı.
Bu yıl aslında hak edişlerimi de aldığım bir yıldı. Bunu resmen hissettim. Hayat hiç beklemediğim anda, çok güzel sürprizler ile ödüllendirdi beni. İçimden geçirdiğim ve çok istediğim bir şey, hiç beklemediğim bir anda önüme geldi. Sevgili okuyucu; eğer seninde benim gibi son birkaç yılın çok zorlayıcı geçtiyse, (Elbette çetin sınavlar karşısında kendini bozmayıp, olaylara sabırla ve deneyimsel bir bakış açısı ile yaklaşmışsan..) bu yıl sende ödüllerini almış olabilirsin. Bunun üzerine lütfen biraz düşün. Sağlık olarak, bolluk olarak, uzun süredir istediğin ihtiyaçların olarak ve hatta toksik kişilerden uzaklaşmış olarak bile ödüllendirilmiş olabilirsin. Ödüller herkesin kendi hikayesinin yoluna göre değişir sevgili okuyucu, bunu unutma. Ödülünü başka birinin ödülüyle de kıyaslama. Herkesin hikayesi ve yolu birbirinden öyle farklıdır ki… Zaten bunu kavrayabilsek asla birbirimize karşı anlayışsız ve tahammülsüz olamazdık. Aslında anahtar kelime empati. Dürüst olmak gerekirse; bir merkür balık olarak, empati göstermekten ama empati görememekten yorgun düştüğüm zamanlar oluyor. Çünkü çoğu insan bu konuda yeterince gönüllü değil.
Bu yıl ruhsal olarak muhtemelen geçen yıla kıyasla daha huzurlu, vicdanın rahat ve ileriye dönük hissetmiş olabilirsin. Sevgili okuyucu, eğer benzer şekilde hissettiysen eminim bu yıl kimseyle işin yoktu; hatta insanlara mümkün olduğunca mesafeli kalmaya çalıştın. Zaman zaman bu sana tuhaf gelmiş olsa da, ruhunun isteği böyleydi. Çünkü kendini keşif yılındaydın. Sen kendini düzeltmeye çalışmakla meşguldün. Ayrıca geçen yıllardaki bazı olumsuz deneyimleri dönüştürme fırsatları da yılın ortalarında seni yoklamış olabilir; veya karma son bir defa seni tekrara düşürüp, bazı olayların kafandan kesinlikle uçup gitmesine katkı sağlamış olabilir. Deja-vu yaşamış gibi hissettin değil mi? Umarım sende benim gibi bazı insanlarında, tıpkı alışveriş kuponları gibi hayatında ‘sürelerinin’ dolduğunu sonunda anlayabilmişsindir. Süresi dolan bir kuponu, yeni hikayelerinde kullanmaya çalışma. Artık onlar geçerliliğini yitirdi.
Kendi adıma konuşmam gerekirse; geçmiş umrumda bile değil! Ben bu yıl gelecekle ve en önemlisi şu an ile birlikte akmayı öğrendim. Güneş geçmişe değil, geleceğe doğuyor. Ben bir yaratıcıya inanıyorum ve her yeni gün, her olayı onun sonsuz bakış açısı ile idrak etmeye niyet ediyorum. Yani Demek ki Allah bize her yeni gün, yeni başlangıçlar hediye ediyor. Eğer geçmişe takılmamızı isteseydi, zaman geriye doğru akardı. Bu yıl kendim de gözlemlediğim ve en çok çabalığım konu enerji alanımı korumak oldu. Hala ufak tefek pürüzler var ama üzerinde çalışıyorum. Bir de iyi niyetimin zerresini hak etmeyen insanlara karşı empatik ve nazik olmayı bırakırsam, gerçekten çok sevineceğim. Öyle fazlalar ki. Bu karşılıksız nezaket olayı beni ciddi anlamda yoruyor. Sevgili okuyucu; lütfen art niyetli insanları ayırt et. Onların seni yoklamalarına bile izin verme. Bazı şeyleri tekrarlamak iyilik değil, gerçekten aptallıktır.
Açıkçası ben artık kozadan çıktığımı hissediyorum. Kanatlarımın ahengini hiç kimse için bozamam. Uçuşumun keyfini çıkartmak varken niçin saçma sapan şeylere zamanımı harcayayım ?Yapabileceğinin en iyisini yap, anlamayana kendini anlatmak için çabalama. İnsanların kendileri ile kavgalarının yüklerini sen sırtlamak zorunda değilsin. Israrla anlamıyorlarsa, bu kesinlikle onların sorunu. İnsanın bir olaya başlarken niyeti ne ise, sonucu da benzer şekilde olur ve niyet bir bumerang gibi kişinin kendisine döner. Kötüler için ekstra adalet veya ceza dilemene gerek yok; kendileri olmaları belki de onlar için yeterince uygun bir ceza. İyi bir insan olmaya karar verirlerse bilemem, sonuçta bir aziz günahkara, bir günahkar da azize dönüşebilir.. her yeni gün, yeni başlangıçlar yapmak için ve bu yolda sebat etmek için şansımız var ama bence kötüler bu kafayla devam ederlerse işleri zor. Bu boyut da olmasa da, diğer boyut da mutlaka karşılığını alırlar. Ben özellikle sebepsiz kötülüğü hiçbir zaman anlayamadım. Çıkardığım en büyük ders ise; bazı şeyleri konuşurken bin düşünüp, bir konuşmak lazım. Bunu kendi aklıma da işlemeye çalışıyorum.
Neyse, sevgili okuyucu; biz kendimize bakalım. Sende şimdi şöyle bir kendini yokla. Niyetin temiz mi? Vicdanın rahat mı? Özür dileyebilme erdemine sahip biri misin? Bir kalp kırdığında gönül almasını bilen biri misin? Güzel bir şeyi gördüğünde bunu içtenlikle paylaşmayı mı tercih edersin? yoksa karanlık bir hasete mi kapılıp, duvar gibi durmayı mı? Özünle sözün bir mi? İçin dışın bir mi? Söylediğin ve gösterdiğin kişi misin yoksa gerçek seni bir kılıfla mı gizledin? Bunları bir düşün. Muhasebesini yap. Ben de yapacağım. Olur ya, bunların hepsini doğrulukla uygulamaya çalışmana rağmen, yine de yorgun ve kırılmış hissediyor olabilirsin. Öyleyse yine kendine dön; bu kez sınırlarını daha net çizmeye ve dengeli olmaya özen göster ve artık gerisini Allah’a bırak. Bir dost bana çok sıkkın bir anımda kendisine danıştığımda şöyle demişti; ‘her şey zıddıyla vardır.’ Gerçekten haklıydı. Zıddını göremezse insan nasıl anlayacak kendi yolunu, bulunduğu durumu? Açıkçası ben bu kendini gözlemle, dersini çıkart ve gerisini Yüce Allah’a bırak ödevimin sonunda yaşattığı hafiflik hissiyatını çok seviyorum. Çünkü insan önce kendi davranışlarını gözlemleme cesaretini gösterdiğinde, diğerlerinin sadece birer yardımcı oyuncu olduklarını idrak etmesi uzun sürmüyor. İdrak etmeyi başardığında, kırgınlığı da öfkesi de zamanla azalıyor. Nefret asla içimde barındırmak istemeyeceğim bir his. Bu yüzden tek mücadelem kırgınlık hissiyle. Dediğim gibi, idrak ettikçe bu konuların da ağırlığı senden düşüyor. Bu bir çeşit evrensel denklem.
Sevgili okuyucu; senin astroloji ile aran nasıl bilmem ama benim çok iyi. Gökyüzünün tavsiyelerine kulak vermeyi severim. Mesela benim jüpiterim balık. Bence ben iyilerin iyilikle dönüşümlerini, kötülerin de kötülükle dönüşümlerini hızlandırıyorum. Yani karmik bir etki yaratıyorum insanlar üzerinde. Bir de empat olmam gibi bir durum var ki, hem avantajım hem dezavantajım. Bu yüzden bazen tamamen kendimle baş başa kalmayım ki, kendimi hızlıca şarj edebileyim. Dışarıdan tuhaf görünüyor olmalı. Diğerlerinin hislerine karşı aşırı duyarlıyım. Bu yüzden kişiliğim benim koruma kalkanım aslında. Ah! Ben bu yıl kendimi değiştirmeden deneyimlemeyi öğrendim biliyor musun? En tatmin edici olan yanı galiba buydu… Kendi doğamı kabullendim ve keşfetmeye gönüllü oldum. Bu yüzden diğerleriyle uğraşacak vaktim yoktu. Artık kendimi zorlamak ve değiştirme ihtiyacı hissetmek yerine, olayları daha farklı deneyimlemeyi tercih ediyorum. İnsan ilişkilerinde de kimseyi de değiştirmek için uğraşmıyorum; rahatsız olduğum bir şey varsa söylüyorum. Rahatsız ettiysem özür diliyorum. Beğendiysem ve sevdiysem sevgimi belli ediyorum, paylaşıyorum. İnsanlara değer vermeyi, onlara özel hissettirmeyi seviyorum. Sevgiyi seviyorum desem yanlış olmaz. Neysem oyum. Ha bir insan bana sıkıntı yaratıyor ve beni üzecek şeyleri yapmaya devam mı ediyor? veya ortada sağlıksız bir iletişim mi var? O zaman hayatımdan çıkartıyorum. Kötü enerjiye dayanamıyorum. Kimse kimse için mecburi istikamet değil. Kimsenin de kimseyi üzmeye hakkı yok. Ben kimsenin kul hakkına girmek istemem ama beni kasten tekrar tekrar üzen insanlara da müsaade ederek, kendiminde kul hakkına giremem kimse kusura bakmasın. Hatta şu yaşıma gelene kadar bazı insanlara daha net sınırlar çizemediğim için, şu anda kendimden özür dileme ihtiyacı hissediyorum.
Peki ya 2023?
2023 yılında hedefim yine enerji alanımı korumak ve daha çok okumak, öğrenmek, kendimi keşfetmek olacak. 2023’ün benim için kişisel teması; kelebek olma yolundaki tırtıl! Evet! kendimi kelebek olma yolunda, kozasında zamanını bekleyen bir tırtıl gibi hissediyorum. Bu yüzden artık uçuşa geçmek dileklerimden biri. 2023’de daha özgür hissetmeye niyet ediyorum. Yüklerimden arınmak, bana ait olmayan enerjilerle bağımı kopartmak istiyorum. Sevgili okuyucu şunu da not al; belki artık somut dünyamızda varolmayan ama enerji alanımıza yapışıp, orada parazit gibi yaşayan bir dolu şey var. Sende onlarla ruhsal alemde de bağını koparmalı, eterik temizliğini yapmalısın. Benim kendi kainatım da çözmem gereken o kadar fazla konu var ki… 2023’de daha disiplinli şekilde onlar üzerinde çalışmak istiyorum. Ve dürüst olmalıyım; bu konuda da gerçekten çok hevesliyim. Mesela istediğim farklı şeylerde var; daha az konuşmayı deneyimlemek istiyorum. Daha az yorum yapmayı, daha az tavsiye vermeyi, daha temkinli olmayı. Her birimizin dozaj sorunu yaşadığı konular var. İnsanların duygusal destek duyduklarında yanlarında olmayı ama sadece onların çözebilecekleri sorunlar için, kendimi yıpratmamayı seçmek istiyorum. Çünkü kendi hayatımda planlamam ve düşünmem gereken bir sürü şey var; ve bu şeyler benim için, insanların özel sorunlarına zaman harcamaktan daha önemli. İşte bu yüzden gelecek yıl bana bolca lazım olan yaşam enerjimi, har vurup harman savurmayacağım. Sevgili okuyucu; lütfen sende yaşam enerjini ölçülü kullan ve lütfen bu önceliği ve nezaketi önce kendine göster. Alma/verme dengesini kaybetme. En azından ben yeni yılda kendimi en çok bu konuda geliştirmek istiyorum. Kendime not: yeni yılda tekrara düşme !
Sevgili okur; umarım senin içinde harika bir yıl olur. Bu yeni yılda dilek notlarından biri; önce kendi ışığını parlatmak olsun. İçini süslemezsen ve parlatmazsan, bunu dışında yapman sadece bir gösteriş olur. Sen önce yeni yıl ruhunu kendi duruşuna taşımalısın. İyi ve nazik biri olmalısın. İşte ancak o zaman yeni yıl ruhu ile senkronize hareket etmiş olursun. İçindeki ışık parlaksa, bir göz odayı bile aydınlatacak gücü kendinde bulursun ama kalbin kararmışsa, en görkemli yeni yıl ışıklandırması bile seni aydınlatamaz, gizleyemez. Kendini en iyi ihtimallere aç, kalbini temiz tut. Çünkü kalbi temiz olana pusulası en sisli günlerde bile doğru yönü gösterir ve o kişi her zaman korunur.
Sevgiler,
Ş ~ .
Tumblr media
0 notes
gunduzunkaranligi · 2 years
Text
Her şeyi s*ktir etmek istiyorum bazen
1 note · View note
merkurkkedisii · 3 years
Text
İyi insan; aklından hiç kötülük geçirmeyen, saf insan değildir. İyi insan; her kötülüğün farkında olup, iyiliği tercih edendir. - Audrey Hepburn
248 notes · View notes
elbet1gun · 2 years
Text
Bazi geceler seni o kadar cok özlüyorumki, yatagima yatip resmini yanima koyuyorum.. Özleminle uyuyup kalkiyorum..
62 notes · View notes
kendimdenmikacsam · 2 years
Text
Sanırım yoruldum artık. Onca kötülüğün var olduğu şu dünyada içimdeki o umudu, iyimserliği yaşatmaya çalışmaktan yoruldum. Evet, sanırım artık bende yavaş yavaş dünyadan beklentisini kesenler furyasına sürükleniyorum. Herkes her zaman dünya kötü bir yer diyor fakat asıl kötü ve kirli olan bizleriz bunun hiç farkına varamadan tüketiyoruz tüm ömrümüzü. Güzel olan ne varsa kendi ellerimizle yok etmedik mi? Bütün kötülüklerin kaynağı biz,insanoğlu, değil miyiz? Bugün ,bir kez daha, o iyiliklerin ve güzelliklerin her daim var olacağına inanan tarafım ağır bir darbe aldı. Yaşamla ilgili gerçekler ağır ve acı bir tokat gibi çarptı yüzüme bir kez daha. Herkes ömründe en az bir kaç kez bu hayatın sillesini yemiştir ya da yiyecektir. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Sadece bazılarımız bu acı gerçeklerle fazla erken yaşlarda tanışıyoruz sanırım. Örneğin annesinin, babasının sevmediği ya da onlardan yeterince ilgi göremeyen çocuklar var şu hayatta. Sizler her ne kadar destek olmaya çalışsanız da onların yerini asla kapatamazsınız. Her daim yüreğin tam ortasında kanaması durmak bilmeyen bir kesik gibi kan akıtmaya devam eder o çocuklar. Öyle boylarına boslarına bakıpta küçük zannetmeyin. Kocamandır onlar aslında. Onlar, hayatın sillesini en yakınındakinden kendi ailesinden yiyenlerdir. Çocuk gibi görünürler ama aslında koca, yaşlı birer insan gizlidir onların içlerinde. Bunları neden yazıyorum inanın bende hiç bilemiyorum. Yalnızca belki yüreğimdeki sıkıntıya bir nebze de olsa tercüman olur belki sözcükler dedim.
Ben, bugün bir insanın yıkılışını gördüm kendi gözlerimle. Yaşadıkları ve anlattıkları o kadar acıydı ki.. O an, o dört duvar arasında sıkışıp nefes alamadığımı hissettim. Ağzımı açıp tek kelime edemedim. Ne diyecektim ki sanki? Üzülme geçer bunlar da klişeleri mı? Bunlara inanan kaldıysa hâlâ, içindeki o umudu sakın kaybetmesin.
Ben, bugün gözlerimin önünde bir insanın yıkılışını gördüm. Kalbimin amansız bir ıstırapla kavrulduğunu iliklerime kadar hissettim. Aynı zamanda çokta hayret ettim. Söyledikleri hayal bile edilemeyecek kadar korkunç şeylerdi. Ama bunu söylerken ki o yüzündeki donuk ve umursamaz ifade.. beni daha da hayret ettirdi. Ama gözleri, gözleri her şeyi söylüyordu apaçık. Gözlerine bakınca anladım ne kadar dik durmaya çalışsa, umursamaz davransa da bir insanın yıkılışını gözlerinde gördüm. Gözler yalan söylemez hiçbir zaman. Onlar kalbin aynasıdır çünkü.
Ben bugün gözlerimin önünde bir insanın yıkılışını gördüm. Bir o kadar güçlü, kendinden emin, umursamaz... Bir o kadar da yorgun, çaresiz, yüreğinde kabuk tutmayan bir yaraya sahip olan...
Birinin bir gün çıkaramadığı sesi olmak ümidiyle..
Salı, 14.12.21
14 notes · View notes
nediyimkisblog · 2 years
Text
en merak ettigim duygulardan biridir ask.
var midir gercekten yoksa agizdan agiza gecmis bi efsane midir bilinmez.
dusunsene biri var ve her an aklinda, her an yaninda, dinledigin sarkilarda, baktigin aynada belki, bi parfumun kokusunda, kucuk bi sozde ya da bi tatlida, bi harfe bile anlam yuklemeni saglayacak biri belki, tirnaginin kirilmasina uzulen, delirircesine eglenmek istedigin, gozyasin kalmayana kadar omzunda aglamak istedigin biri. Hic izlemedigin o filmi izlemek icin onu bekledigin, 4 kez izledigin o filmi o da izlesin diye 5. kez beraber izlemek istedigin biri. Teninde teni olan, dudaginda izi, sesinde huzur buldugun, cuzdaninda tasidigin bi fotograf belki. En buyuk pismanligin ya da en buyuk iyikin, sonunda basardik diyebildigin veya keske olmasaydik dedigin biri. Avazın ciktigi kadar dunyaya haykirmak istedigin ya da kelimelere bile dokemedigin biri,sadece hissettigin.
hic asik olmadim ben. ne karsilikli ne karsiliksiz bi ask yasamadim. 17imde bi askim olsun isterdim yillar sonra geriye donup baktigimda..
neyse sahi nedir ask¿
8 notes · View notes
m4thilda · 1 year
Text
oluyorsa nasiptir, olmuyorsa hasiktir.
11 notes · View notes
mrymornk · 2 years
Text
'Ve sonra öyle bir gider ki hiç gelmemiş hissinden bir türlü kurtulamazsın..'
7 notes · View notes
yeganekelimelercik · 3 years
Text
Hayırlısı Olsun.
Tumblr media
Konu konuyu açar, her şey olacağına varır.
Beklersin gelmez, ummadığın anda bir mesaj atıverir.
Hayat bu sevdiğin gider, el gelir tanıdık olur.
O gemi gelmez, kaptan gittiği limanı sevmez.
Radyoda sevdiğin şarkının hep sonuna denk gelirsin.
Duvarlar örersin yıllarca bir sözle yıkılırlar.
Gelirler giderler,
Sözde hep 'haklıdır'lar.
Bense,
Hayırlısı der, oturup çayımı içerim,
Bu vakitten sonra.
Nasılsa; her şey olacağına varacak.
Yorulmadan, kırılmadan, ağlamadan,
Şu köşede bekleyeyim.
Hayırlısıyla.
10 notes · View notes
grafomanininacilari · 3 years
Text
Her şey bir karmaşa değilse bu içimdeki gürültüde neyin nesi ?
37 notes · View notes
icimdebirsess · 2 years
Text
Bir yol olmalı...
Başlangıcı sen olmayan ama sonunun hep sana çıktığı...
4 notes · View notes
sanagelmekzor · 2 years
Text
Tumblr media
♧ Anlatsam anlar mısın beni? Yoksa susup sadece gözlerim içine mi bakarsın? Yok sayıp atar mısın beni bir köşeye...Bunlar sadece içimdekiler...
♧ If I explain, would you understand me? Or do you shut up and just look me in the eyes? Will you ignore me and throw me away... These are just what's inside of me...
5 notes · View notes
semaseverim · 3 years
Text
"Fyodor Dostoyevski demiş ki; "Bir iple intihar da edebilirsin, salıncakta kurabilirsin. Hayatın ipleri senin elinde." Peki salıncak kurmayı bilmiyorsak. Ben salıncak kurmayı bilmiyordum. Hayatıma aldığım insanlardan yardım istedim. Güzel bir salıncak kuracağımızı düşündüm. O salıncakta beraber sallanacağımızı hepimizin mutlu olacağını... Onlarsa salıncak kurmama yardım etmeleri için verdiğim ipi boğazıma dolamayı tercih ettiler. Salıncak kurmayı bilmiyorsan ipin senin elinde olması hiçbir işine yaramaz. Elinde olan iple hiçbir şey yapamıyorsan eninde sonunda yolun sonu intihara çıkar."
19 notes · View notes