Tumgik
#kan şekeri yükselmesi
ketomanlife · 8 months
Text
Baş dönmesinin olası nedenleri ?
Baş dönmesi, çevreyi dönüyormuş gibi hissetme, sersemlik, fiziksel olarak kararlı bir şekilde duramama gibi hissiyatlarla karakterize bir durumdur. Baş dönmesinin nedenleri arasında şunlar vardır:
Vertigo: İç kulakta dengeden sorumlu yapılardaki problemler sonucunda oluşur. Vertigo nedenleri arasında iyi huylu paroksismal pozisyonel vertigo, Meniere hastalığı, labirentit ve vestibüler nörit sayılabilir123.
Kan basıncında ani düşüş: Kan basıncı düştüğünde beyne yeterli kan akışı sağlanamaz ve baş dönmesi oluşur. Kan basıncındaki ani düşüşün nedenleri arasında dehidrasyon, kanama, enfeksiyon, kalp ritim bozuklukları ve ilaç yan etkileri bulunabilir1.
Kalp kas hastalığı: Kalp kası zayıfladığında veya hasar gördüğünde kalp yeterli kan pompalayamaz ve baş dönmesi meydana gelebilir. Kalp kas hastalığının nedenleri arasında koroner arter hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği ve kardiyomiyopati sayılabilir1.
Kan hacminde azalma: Kan hacmi azaldığında kan basıncı düşer ve baş dönmesi oluşur. Kan hacminde azalmanın nedenleri arasında aşırı terleme, ishal, kusma ve kan kaybı bulunabilir1.
Anksiyete bozuklukları: Anksiyete bozukluğu olan kişilerde stres hormonları salgılanır ve bu da kan basıncını ve nabzı artırır. Bu durum baş dönmesine yol açabilir. Ayrıca anksiyete bozukluğu olan kişilerde hiperventilasyon (aşırı hızlı nefes alma) da görülebilir. Hiperventilasyon kanın karbondioksit seviyesini düşürür ve bu da beyin damarlarının daralmasına ve baş dönmesine neden olur1.
Demir eksikliğinden kaynaklanan anemi: Demir eksikliği kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini azaltır ve bu da beyne yeterli oksijen ulaşmasını engeller. Bu durum baş dönmesine yol açabilir1.
Hipoglisemi (düşük kan şekeri): Kan şekeri düştüğünde beyin enerji üretmek için yeterli glikoz alamaz ve baş dönmesi oluşur. Hipogliseminin nedenleri arasında diyabet, aşırı egzersiz, uzun süre aç kalmak ve alkol tüketimi bulunabilir1.
Kulak enfeksiyonu: Kulak enfeksiyonu iç kulaktaki sıvı basıncını artırır ve denge sinirini etkiler. Bu durum baş dönmesine yol açabilir1.
Sıcak çarpması: Sıcak çarpması vücut ısısının aşırı yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Sıcak çarpması dehidrasyona, tansiyon düşmesine ve baş dönmesine neden olabilir1.
Aşırı egzersiz: Aşırı egzersiz yapmak vücudun sıcaklığını, nabzını ve tansiyonunu artırabilir. Bu durum baş dönmesine yol açabilir2.
Baş dönmesinin diğer nedenleri arasında migren, ilaçlar, alkol, hareket hastalığı, merkezi sinir sistemi hastalıkları (inme, tümör, MS gibi) sayılabilir245. Baş dönmesi yaşayan kişilerin bir doktora başvurması ve altta yatan nedenin tespit edilmesi gerekir
0 notes
curefindingmedical · 2 years
Text
Türkiye’de Mide Botoksu Fiyatları Ne Kadar? 2022
Tumblr media
Mide botoksu fiyatlarına geçmeden önce mide botulinum toksini, botulinum toksininin midenin belirli bölgelerine endoskopik yöntemle enjekte edilmesi işlemi olan kilo verme yöntemlerinden biridir. Operasyonel bir method olmadığından dolayı herhangi bir kesi olmaksızın mide botulinum toksin tedavisi sırasında -25 civarlarında bir kilo kaybı belirlenir. Botulinum toksini midede ilerledikçe, ghrelin adı verilen ghrelin hormonunun seviyeleri azalır. Ancak mide asidi salgısı azalır ve mide boşalması yavaşlar. Bu durum hastalarda iştah azalması ve geç açlık şeklinde yansır. Gecikmiş mide boşalması, yemeklerden sonra kan şekerinin aniden yükselmesi ve aniden düşmesi için etkili olurken, aynı zamanda kişilerin gün içinde çok daha normal değerlerde seyreden kan şekeri seviyelerine ulaşmasına da yardımcı olur. Yemek yemek hiç şüphesiz ki temel bir ihtiyaca ek olarak en sevilen şeylerden biri haline gelmiştir. Farklı damak zevkleri, farklı tatlar ve elbette ki benzersiz tarifler mevcuttur. Bunların hiçbirine hayır diyemeyen kişilerde sağlıksız kilo alımları baş gösterir. Özellikle metabolizması yavaş olan kişilerde yenilen yemekler çok geç bir şekilde eritileceği gibi orantısız kilo alımları da gerçekleşecektir. Size kilo aldıran şeyler bir seferliğe mahsus olarak yediğiniz şeyler değildir. Aynı besin değerlerini büyük bir sıklıkta aldığınızda aynı kalori değerlerinin eritilmesine fırsat kalmadan yerine bir yenileri eklenecektir. Bu durum da sizin istenmeyen kilo alımını yaşamanıza sebebiyet verecektir.  Yemek yemeyi çok seviyor buna engel olamıyorsanız bu sizin geniş bir mideye sahip olduğunuzun göstergesidir. Geniş bir mideyi de küçültmenin yolu diyet yoluyla oldukça zor ve neredeyse imkansızdır. Bu gibi durumlarda devreye mide botoksu gibi cerrahi işlemler girmektedir. Mide botoksu son zamanlarda herkes tarafından tercih edilen, güvenli bir cerrahi işlemdir. Popüler olmasından kaynaklı mide botoksu fiyatları da bu durumdan mütevellit merak konusu olmuştur. Mide botoksu fiyatları için elbette ki net bir fiyat vermek çok doğru olmayacaktır. Çünkü her cerrahi işlemde olduğu gibi mide botoksunun da fiyatı kişinin sağlık durumuna ve mevcut durumuna, seçmiş olduğu kliniğe ve en önemlisi tedavi olmak istediği doktorun uzmanlık durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Mide botoksu fiyatları için Curefinding’e ulaşmanız yeterli olacaktır. En uygun mide botoksu fiyatları için kliniğimiz sizlere en doğru bilgiyi tarafınıza iletecektir. 
Mide Botoksu Etkili Mi?
Yaptırılmak istenen her cerrahi müdahale akıllara tek bir soruyu getirir. O da yaptırılacak olan cerrah işlemin etki edip etmeyeceğidir. Mide botoksu yaptıracak olan kişiler için de bu soru geçerlidir. Mide botoksunun yaptırılış amacı midenin küçültülmesini sağlayıp, açlık hissinin bastırılmasıdır. Dolayısıyla çok yemek yenildiği takdirde de kilo alınmayacağını düşünen kişiler mevcuttur.  Ancak şöyle bir durumunda var olduğunu unutmamalısınız. Avrupa’da mide botoksu işlemleri yapılmamaktadır. Bu cerrahi müdahale sadece Türkiye ve birkaç da Ortadoğu ülkesinde gerçekleştirilmektedir. Mide botoksu yapılırken kullanılan etken madde de Avrupa İlaç Ajansı’nın onayladığı bir madde değildir. Dolayısıyla yapılmasının güvenilirliği garanti edilmeyen bir işlemdir. Mide botoksu yaparken iki kez düşünmeniz gerekecektir. Buna ek olarak mide botoksu iştah azaltıcı bir özelliğe sahiptir. Diyetlerinize büyük ölçüde yardımda bulunur ve kilo verme sürenizi mümkün olan en kısa süreye indirger. Ancak mide botoksu işleminde sonra yüksek karbonhidratlı beslenmeye ve unlu, şekerli, yağlı gıdaları fazla tükettiğinizde eski halinize geri dönmeniz zor olmayacaktır. Mide botoksu işleminden sonra rutin beslenme alışkanlıklarınızı bir kenara bırakmanız gerekecek. Kendinize çok daha sağlıklı bir diyet listesi hazırladığınızda buna eşlik eden mide botoksu elbette ki etkili olacaktır. En etkili mide botoksu fiyatları için kliniğimiz ile irtibatta kalın.
Tumblr media
Mide Botoksunun Yan Etkileri Var Mı?
Cerrahi işlemler beraberinde bazı yan etkileri de getirebilir. Mide botoksu da bazı yan etkilere sahiptir. Örnek olarak vermek gerekirse kalp ritim bozukluğuna, solunumun baskılanmasına, birtakım nörolojik etkilere ve mide nevrozuna sebebiyet verebiliyor.  Ameliyatsız zayıflama türlerine örnek olarak verilebilen mide botoksu, ilk zamanlarda kusma olarak sizlere geri dönebilir. Kalıcı bir etkiye kesinlikle sahip değildir. Ortalama olarak mide botoksunun ömrü 6 ya da 7 ay ile sınırlandırılmış olup, ilk yapıldığı zamanlardaki etki zamanla ortadan yavaş bir şekilde kaybolacaktır.  Mide botoksu yapılırken uygulanması gereken bir dozaj miktarı bulunmaktadır. Bu dozun aşılması demek, birtakım risklere de sebebiyet vermesi demektir. Bu durumda mide kaslarına zarar verecektir. Doğru dozajın belirlenmesi dolayısıyla oldukça önemlidir. Bazı kişilerde botoks alerjisi de bulunabilmektedir. Ve bu sadece kas hastalıklarına sahip bireylerde görülebilmektedir. Bunların dışında mide botoksunun bilinen bir başka yan etkisi bulunmamaktadır. Mide botoksu yaptırdığınız hekimin işinde başarılı ve yetkinlik sahibi olması büyük ölçüde önem taşır. Çünkü başarısız ve işi bilmeyen kişiler tarafından uygulanan aşırı ya da az dozajlardan kaynaklı büyük sağlık sorunları yaşamanız çok muhtemeldir. Tercih ettiğiniz klinik ve doktor bu konuda oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Sorunsuz bir mide botoksu deneyimi ve mide botoksu fiyatları için Curefinding uzman ekibi ile sizlere hizmet vermeye devam etmektedir. 
Mide Botoksu Fiyatları
Mide botoksu günümüzde uygulanmaya yeni yeni başlanmış bir cerrahi işlemdir. Bilhassa Türkiye’de oldukça revaçta olan bu uygulamanın da fiyatları araştırmalara konu olmuştur. Mide botoksu fiyatları için tam bir rakam vermek fazlasıyla doğru olmayan bir bilgi olacaktır. Mide botoksunun yapılması işlemi totalde 15 ya da 20 dakika süren ve mideye hortum konularak yapılan, ağrısız bir işlemdir. Bu kadar kısa süren bir işlem için elbette ki çok uçuk rakamların harcanacağı anlamına gelmez. İnternette verilen fiyatlar net fiyatlar olmamakta olup tam bir mide botoksu fiyatları için kliniğimiz Curefinding ile iletişime geçebilirsiniz. 
Mide Botoksu En Fazla Kaç Kiloya Kadar Yapılır?
Mide botoksu işlemini yaptıracak olan kişilerin, vücut kitle indeksi 40 ve daha altında olmalıdır. 10 ya 20 kilo kadar fazlalığı bulunan diyet ve spora rağmen halen kilo veremeyen kişilere uygulanır. Vücut kitle indeksiniz 27 ile 35 arasında ise mide botoksu sizler için oldukça ideal olacaktır. Mide botoksu yaptırmak isteyen kişiler kesinlikle obez değildir. Sadece biraz fazlalığı bulunan kişilerdir. Midesinde ülser ya da gastrit bulunan kişiler için uygun olmayıp, ancak bu hastalıklar tedavi edildikten sonra uygulanması çok daha uygun olacaktır. Mide botoksunun size uygun olup olmadığını ve mide botoksu fiyatları için sizlere bir telefon kadar uzaklıktayız.
Mide Botoksu İçin Hastanede Yatmak Gerekir Mi?
Bilindiği üzere mide botoksu cerrahi olmayan bir işlemdir ve kesinlikle obezite tedavisi değildir. Dolayısıyla mide botoksu için hastanede yatmanız gerekmez. Hiçbir şekilde kesi yapılmamaktadır. Bu işlem ortalama olarak 10 ya da 20 dakika aralığında sürer. Hastalar işlem sırasında anestezi ile uyutulduğu için kesinlikle hiçbir acı hissetmezsiniz.  Mide botoksu işleminden sonra 1 ya da 2 saatlik bir hastane müşahedesi yeterli olacaktır. Tamamen endoskopik bir işlemdir. Mide botoksu işleminden yaklaşık 3 ya da 4 gün içinde iştahta farklılaşmalar gözlemlenmektedir. Merak edilen her şey ve özellikle mide botoksu fiyatları hakkında bilgi almak için uzman ekibimiz ile iletişimde bulunun. Read the full article
0 notes
sifabul · 5 years
Photo
Tumblr media
ŞU BELİRTİLER VARSA KAN ŞEKERİNİZ YÜKSEK OLABİLİR: #şifabul
1- Susuz hissetme ve ağız kuruluğu 2- Sık idrara çıkma 3- Baş dönmesi 4- Bulanık görme 5- Yorgunluk ve halsizlik 6- Güçlü ve ekşi nefes kokusu 7- Huzursuzluk ve sinirlilik 8- Yaraların yavaş iyileşmesi 9- Aşırı açlık hissi 10- Hızlı ve derin nefes alma
KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜREN GIDALAR: 1- Keten tohumu 2- Badem 3- Lahana 4- Biber 5- Moringa 6- Karnabahar 7- Brokoli 8- Tarçın 9- Yeşil Çay 10- Ceviz
12 notes · View notes
saglikklubu-blog · 7 years
Text
Gebelikte Diyabete Dikkat!
Hamilelikte kan şekerinin yükselmesine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay konu hakkında bilgilendirme yaptı. Yiyeceklerle alınan karbonhidrat olarak adlandırılan gıdaların vücutta glukoz olarak tanımlanan şekerlere dönüştüğünü ifade eden Op.Dr. Aslı Alay, “Glukoz yani karbonhidratların en küçük parçacıkları yaşamımızı devam ettirmemiz için gereken enerjiye dönüşür.…
View On WordPress
0 notes
berktopuz · 2 years
Photo
Tumblr media
📣Dinimiz var olan bir hastalığın kötüleşmesine neden olabilecekse, hamilelerde veya emziren kadılarda ve ergenlik çağına girmemiş olan çocuklarda orucu zorunlu kılmıyor. 📣Aynı zamanda zihni hastalık veya vücutsal engeli, ileri yaşı olan ve zorunlu olarak yorucu seyahatlere çıkan kişilerde bu gruba dâhil. 🔔Diyabet hastaları oruç tutabilir mi? ✒️Tip 2 diyabeti mevcutsa ramazan ayı süresince yakın şeker değerleri takibi önemli. Çünkü bu hastalarda kan şekerinin ciddi anlamda düşmesi 7,5 kat daha artıyor. Kan şekerinin fazla yükselmesi durumunda, vücudun tehlikeli manada susuz kalması ve derin ven trombozu geçirme ihtimali de söz konusu olabilir. ✒️Tip 2 diyabeti olan kişilerde kan şekeri değerleri kontrol altında ve insülin kullanmıyorlar ise, şeker ilaçlarının dozajı ramazan süresi içerisinde yeniden (hekim tarafından) ayarlanarak oruç tutulmasında tıbbi açıdan bir engel yoktur. ✒️Tip 1 diyabeti olan hastalarda ise oruç tutmak genelde önerilmiyor. ✒️Kalp problemi olan hastalarda örneğin kısa bir süre önce stent takılmış, kalp ameliyatı geçirmiş, kalp krizi geçirmiş olan kişilerde veya ciddi kalp yetmezliği bulguları mevcutsa ve hastanın tansiyon değerleri kontrol altında değilse, yine oruç tutmak tıbbi açıdan önerilmiyor. ✒️Kanseri olan hastalarımızın tedavi süreci vücutsal ve zihinsel olarak çok stresli geçebilir. Dolayısıyla bu tür hastalıklarda orucun tutulması sağlık açısından öngörülmüyor. 🔔Genel olarak ramazan ayında şunlara dikkat etmeli: - İftar ve sahur arasında yüksek miktarda su tüketin. - Kafeinli içecekleri tüketmeyin ya da kısıtlayın. - Hazmı kolay olan doymamış yağlarla (örneğin zeytinyağı) yemekleri yapın. - Şekerli gıdalar tüketmeyin. - Tuz ve glisemik indeksi yüksek olan (beyaz ekmek, pirinç, makarna mantı gibi) gıdalar tüketmeyin. #detokssuyu #ankara #ciltbakımı #diyetyemekleri #diyet #saçdökülmesi #zayıflama #müzik #lezzet #botoks #saçbakımı #güzelliksırları #güzellik #magazin #türkkahvesi #ciltbakımı #yemektarifleri #komikvideolar #tiktok #video #instavideo #ciltgüzelliği #diyetlistesi #zayıflamakistiyorum #detoks #bursa #yemek #estetik #ciltlekeleri #zayıflamak #lezzetliyemekler (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/CcP7B44tIBy/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
afyonhaberleri · 2 years
Text
Diyabetik Ayak ve Yara Polikliniği ile Diyabetik ayak ve Yara Bakım Servisi Açıldı
Diyabetik Ayak ve Yara Polikliniği ile Diyabetik ayak ve Yara Bakım Servisi Açıldı
“Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde ihtiyaca binaen yeni birimler hizmete sunuluyor. Bunlardan biri de Diyabetik Ayak ve Yara polikliniği ile Diyabetik Ayak ve Yara Bakım Servisi. Sadece kan şekerinin yükselmesi demek olmayan diyabet, sistemik bir hastalıktır ve bütün dokuları ve vücudu etkiler. Uzun süreli diyabetli hastalarda, kan şekeri yüksekliğinden dolayı, bacakların alt kısmına ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bantmucizesi · 3 years
Photo
Tumblr media
Bütün eklem ve kas ağrılarını tek bir BANT ile bitirebirsin❗️ Patentli ve tamamen doğal DYNAMİCLİFEPATCHe ağrı kesiciler ile vücuduna zarar vermeden tedavi mümkün. Sipariş için link profilde 😇 #DynamicLifePatch 'in İÇERİĞİ VE VÜCUDA FAYDALARI. ⚪KIRMIZI KORE GİNSENG'İN 🔘Enerji 🔘Bitkinlik 🔘Bağışıklık zayıflığı 🔘Hafıza ve konsantrasyon rahatsızlıkları 🔘Kalp rahatsızlıkları 🔘Tansiyon rahatsızlıkları 🔘Baş dönmesi 🔘Demans Alzheimer önleme 🔘Kanser rahatsızlıkları 🔘Yüksek kan şekeri 🔘Kan kolesterolü ⚪GÜMÜŞ İYONLARI 🔘Nem ile temas ederek doğal antibakteriyel etki yapar. Bakteri mantar ve virüslere karşı savaşır vücuttaki kök hücreler üzerinde hızlandırıcı etki yapar. ⚪GÜMÜŞ İYON'NUN FAYDALARI 🔘Sivilceler 🔘Alerjiler 🔘Apandisit 🔘Eklem iltihabı 🔘Ayak mantarı 🔘Mesane 🔘Kan parazitleri 🔘Kan zehirlenmesi 🔘Yanıklar 🔘Kolera 🔘Deri iltihabı 🔘Diyabet 🔘Dizanteri 🔘Egzema 🔘Lif dokusu iltihabı 🔘Gastrit 🔘Bel soğukluğu 🔘Saman nezlesi 🔘Uçuk 🔘İltihaplı isilik 🔘Hazımsızlık 🔘Kornea iltihabı 🔘Lösemi 🔘Sıtma 🔘Menenjit 🔘Nevrasteni 🔘Parazitler 🔘Zatürre 🔘Akciğer zarı iltihabı 🔘Prostat 🔘Kaşıntı 🔘Sedef hastalığı 🔘Romatizma 🔘Saçkıran 🔘Mikrobiyal kulak 🔘Burun, boğaz, göz hastalıkları ⚪GERMANYUM 🔘Vücuda ait olan enerji doku ısısını yükseltir ve kan akışını düzenler. 🔘Doku ısısının yükselmesi ağrıları azaltır ve cilt yapısını iyileştirir. 🔘Hücreleri oksijen ve besin maddesi ile besler vücuttan elde edilen ısı tekrar vücuda geri verilebilir. ⚪SAPONİNLER 🔘Kore Altın Ginseng'in içerisinde bulunan saponinler tıbbi özelliklere sahiptir. Vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar ve vücudu zararlı maddelere karşı korunmasında etkin rol oynar. 🔘Eklem ağrılarının ve kireçlenme gibi hastalıkların tedavi sürecinde etkili bir rol oynar. 🔘Glucosamine denizde bulunan kabuklu hayvanlardan elde edilen bir amino-şeker maddesidir. Eklemlerin çevresinde bir koruyucu görevi gören glucosamine, dokuları oluşturan maddelerin bir parçası olarak görev alır. 🔘Eğer ki vücutta glucosamine eksikliği var ise eklemler tam olarak korunamaz ve sağlıklı kalamazlar. #sıvıkaybı #romatizma #fibromiyalji #kasağrısı #eklemagrisi #fiziktedavi #sıvıeksilmesi #kireclenme #dizagrisi (Fatsa, Ordu) https://www.instagram.com/p/COtW80VDY6E/?igshid=1vv8i5yikt3fz
0 notes
musstuffsworld · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media
ŞEKER HASTASI OLUP OLMADIĞINIZI ANLAMANIZA YARDIMCI OLACAK
9 ÖNEMLİ İPUCU.
Şeker hastalığı artık hepimizin günlük hayatında çok sık duyduğu, büyük çoğunluğumuzun bildiği, hatta tanıdıklarımızdan en az bir kişinin muzdarip olduğu bir rahatsızlık.
Kalıtsal nedenleri bir yana beslenme düzeni ve yeme alışkanlıklarından da çokça etkilenen bu rahatsızlıkla ilgili bilmemiz gereken en önemli noktalardan biriniyse birçoğumuz kaçırıyoruz aslında: Şeker hastalığının belirtileri.
Her hastalıkta olduğu gibi aslında bu hastalık da bize çeşitli sinyaller vererek geliyor, vücudumuzun verdiği bu sinyallere doğru zamanda kulak vermeyi başardığımızda çok daha güzel sonuçlar elde etmek mümkün oluyor. Tabii Tip 1 ve Tip 2 şeker hastalığına göre bazı belirtiler de farklılık gösterebiliyor.
Siz de geç olmadan önlemlerinizi almak, şeker rahatsızlığınız olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki belirtilerin sizde var olup olmadığını düşünün, eğer birkaçı ya da hepsi sizde de varsa ilgili alanda uzman doktorlara danışıp gerekli ölçümleri yaptırmayı da ihmal etmeyin.
Ağzınızın sürekli kuruduğunu düşünüyor, çok sık su içiyorsanız...
Tip 1 ve Tip 2 diyabet zaman zaman farklı belirtilerle kendini göstermeye başlasa da şeker hastalığının en yaygın belirtilerinden birinin ağız kuruluğu olduğu biliniyor. Havaların ısınmasıyla birlikte aslında birçoğumuzun günlük su alımında artış oluyor ama burada söz edilen sürekli susama hali ve ağız kuruluğu çok daha farklı ve yoğun bir şekilde hissediliyor.
Eğer hava sıcaklıklarından bağımsız olarak son zamanlarda her zamankinden daha fazla su içiyorsanız, sürekli ağzınızın kuru olduğunu, hatta dudaklarınızın çatlamaya başladığını düşünüyorsanız bir doktora danışmanızda fayda var. Zira su içme isteğiniz kan şekerinizin yükselmesi nedeniyle oluşuyor olabilir.
Gün içinde çok sık tuvalete gitme ihtiyacı hissediyorsanız...
Şeker hastalığının yukarıdaki belirtisiyle de ilgili olan sık sık idrara çıkma isteği de vücudunuzun size bir şeyler anlatmak istediğinin kanıtlarından. Çünkü vücutta oluşan insülin eksikliği kanda aşırı oranda şeker birikmesine neden oluyor, karaciğerimiz de bu şekerden kurtulabilmek için sürekli su toplayarak fazla şekeri vücuttan atmaya çalışıyor.
Hal böyle olunca sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyuyor ve sık sık susuyor, ağız kuruluğundan muzdarip oluyoruz anlayacağınız.
Diyet ya da spor yapmamanıza rağmen sürekli kilo veriyorsanız...
Kilo vermek birçok insan için sevindirici bir hadise gibi dursa da aslında spor ya da beslenme düzeninde yapılan değişikliklerden bağımsız olarak verilen kilolar, yani nedenini bilmeden başlayan zayıflama ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir. Bu rahatsızlıklardan biri de şeker hastalığı tabii.
Neden böyle bir belirtiyle karşı karşıya kalabilirsiniz, bunu da hemen açıklayalım: Çünkü vücut, kandaki şekerin yüksekliği nedeniyle yenilen yiyeceklerden alması gereken yararlı maddeleri alamaz, bu da vücudun enerji kaynağı olarak önce yağları yakmasına, ardından da kasları eritmesine neden olur. Tüm bunlar da sağlıksız bir zayıflama olarak bize geri döner.
Kendinizi sürekli çok aç hissediyor, sürekli bir şeyler yeme isteği duyuyorsanız...
Şeker hastalığının bir diğer belirtisi de verilen kilo kayıplarına bağlı olarak ortaya çıkacak iştah açıklığı. Eğer şu sıralar, her zamankinden çok daha fazla yemek yiyor ya da yemek istiyorsanız ve iştahınızın bu denli açılmasına sebep olacak herhangi bir takviye almıyorsanız şeker hastalığı belirtilerinden biriyle karşı karşıya olabilirsiniz.
Vücut, ihtiyacı olan enerjiyi bulmak için sürekli bir şeyler yemenizi sağlayabilir, iştahınız açılabilir. Ancak kandaki şeker düzeyinizi dengelemediğiniz sürece dünyanın en sağlıklı yiyecekleriyle bile beslenseniz fazla fazla yemeniz pek de bir işe yaramayacaktır.
Kendinizi eskiden hiç olmadığı kadar yorgun ve halsiz hissediyorsanız...
İşte yukarıdaki tüm bu belirtilerin sonucu olarak da ortaya şeker hastalığının diğer bir belirtisi yani yorgun ve halsiz hissetme çıkar. Bunun sebebi de tabii ki yine vücudun ihtiyacı olan enerjiyi bulamaması, sık sık idrara çıkma zorunluluğu, en temel olarak da insülin eksikliğidir.
Yani siz, siz olun, şu sıralar sebebini bilmediğiniz ve kronikleşmeye başlayan bir yorgunluk, halsizlik hissediyorsanız hiç vakit kaybetmeden alanında uzman doktorlara danışın, gerekli görülüyorsa ölçümlerinizi yaptırın ve yorgunluğunuzun nedenlerini öğrenin.
Son zamanlarda ellerinizde ve ayaklarınızda sık sık karıncalanma hissi oluşmaya başladıysa...
Özellikle vücudun uç bölgeleri olduğundan el ve ayaklarda uyuşmalar ya da halk arasındaki adıyla karıncalanmalar ara sıra hepimizin başına gelebilir, doğruya doğru. Ama bu durum sık sık tekrarlıyorsa, elinizin-ayağınızın duruş şeklinden bağımsız olarak, sebebini çözemediğiniz bir şekilde uzun süre devam ediyorsa hiç ihmal etmeden doktorunuza danışın ve yaşadığınız bu durumun nedenini öğrenin. Çünkü kandaki yüksek şeker seviyesi de buna sebebiyet veriyor olabilir.
ORTADA BİLDİĞİNİZ HİÇBİR SEBEP YOKKEN MİDENIZ BULANIYORSA...
Susuz kalan, sürekli yemek yeme ihtiyacı hisseden ve enerjisiz olan bir vücut, yaşadığı bu sorunların üzerine kandaki şeker seviyesinin de yüksekliği üzerine mide bulantılarına sebep olabilir. Bu durum, şeker hastalığının en bilinen ve en yaygın olarak görülen belirtilerinden biridir.
CİLDİNIZ KURUMAYA, PUL PUL DÖKÜLMEYE BAŞLADIYSA
Yukarıda da anlattığımız gibi kandaki şeker seviyesinin yükselmesi üzerine karaciğerimiz başta olmak üzere tüm doku ve hücrelerimiz harekete geçip vücuda su sağlamaya çalıştığından cilt de bu durumdan nasibini alır ve susuzluk nedeniyle zaman içinde kurumaya, pul pul dökülmeye ve hatta çatlamaya başlar. Çatlaklar özellikle dudaklarda kendini gösterir.
Eğer kullandığınız hiçbir ürün olmadığı halde cildiniz ya da dudaklarınız kuruyup çatlıyorsa, hatta pul pul dökülmeye başladıysa bu durum şeker hastalığının habercisi olabilir, bizden söylemesi.
Görme sorunu yaşıyor, zaman zaman çok bulanık görüyorsanız...
Şeker hastalığının en ciddi ve asla hafife alınmaması gereken belirtilerinden biri bulanık görme sorunu. Eğer gün içinde bulanık gördüğünüz zamanlar oluyorsa ya da şu sıralar her şeyi bulanık görmeye başladıysanız hiç ama hiç vakit kaybetmeden doktorunuzun yolunu tutmalısınız.
Yaşadığınız bu sorun eğer şeker hastalığının habercisiyse bu, kanınızda çok fazla şeker biriktiği anlamına gelir ve oldukça tehlikelidir. Vücut, kandaki şekerle mücadele etmek için o kadar çok suya ihtiyaç duyar ki göz çevrenizdeki dokular dahi susuzlukla mücadele etmek zorunda kalır. Aman diyelim, sağlığınızı riske atmayın, bu belirtilere ve vücudunuzun size anlatmak istediklerine kulak verin.
Bu konuda mutlaka uzmanlardan destek almanız gerektiği gibi bazı yiyecekler de size yardımcı olacaklardır. Ama şeker hastasıysanız bu yiyecekleri bile doktorunuza danışmadan düzenli olarak tüketmemeye başlamamanız gerektiğini hatırlatalım: Diyabetle Olan Mücadelenizde Sizi Yalnız Bırakmamaya Kararlı 11 Nefis Yiyecek
Peki hastalığınızı tetikleyebilecek ya da olumsuz etkileyebilecek yiyecekler var mı, bundan da söz etmeden bitirmek olmaz. Buyursunlar: Diyabet Hastalarının Bir An Önce Hayatlarından Çıkarması Gereken 10 Alışkanlık
Şeker hastalığı nedir ve şeker hastalığı belirtileri nelerdir?
Şeker hastalığı günümüzde hekimlerin en sık karşı karşıya kaldığı hastalıklardan bir tanesidir. Şeker hastalığı belirtileri arasında sayabileceğimiz birçok madde vardır. Bu hastalığın nedenlerini ve bilmediğiniz tüm ayrıntıları burada derledik. Şeker hastalığı nedenleri nelerdir, tanısı nasıl konulur ve nasıl tedavi edilir?
Vücudumuzda midemizin arkasında pankreas adında biz bez bulunur. Bu bez kan şekerini düzenleyen hormonlar sağlar. Bu hormonlardan birisi de insülindir. İnsülinin salgılanmaması ya da etkisiz kalması sonucunda hücrenin enerji karşılamak gibi çok önemli bir görevi olan şeker hücreye giremez. Hücreye giremeyen bu şeker kan da birikir ve kan da normal bulunması gereken seviyeden daha fazla bulunur. Bu da bütün hücrelere zarar verir. Çünkü fazla şeker vücutta zehir gibidir. Şeker hastalığı nedenleri, belirtileri ve şeker hastalığı nasıl tedavi edilir gibi soruların yanıtına burada ulaşabilirsiniz.
Şeker hastalığı aileden gelen kalıtsal ve çevresel faktörlere bağlanmaktadır. Peki şeker hastalığı belirtileri nelerdir?
ŞEKER HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Fazla su içmek ya da içme isteği olması
İştahın açılması ve fazla yemek yeme
Çok sık idrara gitme ve geceleri bunun için sık sık uyanma
Ciltte kuruma
Sürekli halsizlik ve yorgunluk
Yaraların geç iyileşmesi
Bazen bulanık görme
Şeker hastalarında başta kalp ve damarlar, böbrek gibi hayati işlev görev organlarda ayaklarda ve gözlerde tahribat ve sorun meydana getirebilir. Damarlarda hasar sonucu yeterli miktarda kan dokulara gidemezse kalp krizi, felç, böbrek hastalıkları, körlük, görme bozukluğu riski artar. Ayrıca bu damarlarda hasar sonucu damar tıkanıklığı, böbreklerde hasar sonucunda da hipertansiyon meydana gelebilir.
Glikoz kullanılmadığı için vücut yağları ve proteinleri kullanmaya başlayacaktır. Bu yüzden de hem kilo kaybı hem de vücutta asist fazlalığı ortaya çıkacaktır. Ve hasta ölümle sonuçlanacak şeker komasına girebilir.
ŞEKER HASTALIĞI ÇEŞİTLERİ
Şeker hastalığının çeşitleri vardır. Bazılarında şeker hastalığı görülme ihtimali daha fazladır. Bu hastaların çoğunda erişkin tipi diyabet yani tıp 2 diyabet görülür. Bu hastalığa yakalanmayı oluşturan faktörler şunlardır;
Ailesinde şeker hastası olanlar
Fazla kilolu insanlar
Hızlı yemek yemek
Çabuk acıkmak
Yüksek tansiyonu olanlar
Kandaki yağ miktarı fazla olanlar
Hareketsiz bir yaşam tarzı sürenler
Yaş ilerledikçe de bu hastalığın riski artar.
ŞEKER HASTALIĞI TANISI NASIL KONULUR?
Tanı için idrar ve kan testleri yaptırılır. İdrarda normalde çok az miktarda şeker bulunur. Şeker hastalarında ise bu miktar oldukça yükselir.
Açlık kan şekeri ölçülür. Açlık kan şekerinin normal düzeyi 126 mg ve dl'in altındadır. Bunun üzerinde olması yine herhangi bir zamanda ölçülen kan şekeri ölçümü 200 mg ve dl'in üzerinde olması şeker hastasıdır.
ŞEKER HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Bu hastalara yaşam tarzı değişikliği önerilir. Diyet ve egzersiz verilir. Bunların yetişemediği yerlerde ağızdan verilen şeker ilaçları yine bunlar da yetişemiyorsa insülin kullanılır. Şeker hastası olmamak için beslenmeye dikkat edilmeli, fazla kilodan uzak durulmalı ve egzersizi hayatımızın baş köşesine koymalıyız.
0 notes
Text
Şeker hastalığı belirtileri
Diyabet, vücudun glikozu veya kan şekerini nasıl kullandığını etkileyen bir grup hastalıktır. Glikoz, vücut hücrelerine yönelik hayati bir enerji kaynağı olduğu için önemlidir. Ayrıca beyin için ana yakıt kaynağı olarak hizmet eder.
Söz konusu diyabetin türüne bağlı olarak nedenleri değişebilir. Bununla birlikte, tüm diyabet türleri kan dolaşımında fazla miktarda şekere yol açar ve bu da önemli sağlık sorunlarına neden olabilir.
Tip 1 diyabet ve tip 2 diyabet kronik durumlardır, yani uzun vadelidir. Diğer diyabet türleri arasında hamilelik sırasında meydana gelen ancak bebek doğduktan sonra devam edemeyen gebelik diyabeti ve prediyabet bulunur. Prediyabet, olması gerekenden daha yüksek, ancak tam diyabet olarak kabul edilebilecek kadar yüksek olmayan yüksek kan şekeri seviyelerini ifade eder. Prediyabet diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile geri döndürülebilir.
Diyabetin belirtileri ve semptomları
Diyabetin semptomları büyük ölçüde değişebilir ve çoğunlukla vücudun kan şekerinin ne kadar yüksek olduğuna bağlıdır. Bazı kişilerin, özellikle de tip 2 diyabet veya prediyabet hastalarının, hastalığın erken dönemlerinde semptom göstermediğini bilmek önemlidir. Tip 1 diyabette semptomlar daha şiddetli olma ve daha hızlı ortaya çıkma eğilimindedir.
Tip 1 ve tip 2 diyabetin belirti ve semptomları şunları içerir:
• Bulanık görme. Görmeniz aniden bulanıklaşırsa, hemen bir doktora görünmelisiniz. Bu belirti, diyabet dahil bir dizi anlama gelebilir.
• Yorgunluk. Yorgunluk bir dizi başka durumu gösterebilirken, ani gelen yoğun yorgunluk kan şekeri seviyelerinin hızla yükselmesi ve düşmesiyle ilişkili olabilir.
• Sık enfeksiyonlar. Vücutta, özellikle diş etlerinde, deride veya genital bölgede meydana gelen enfeksiyonlar, bir kişinin tip 1 veya tip 2 diyabet hastası olduğunu düşündürebilir.
• Sık sık idrara çıkma. Normalden daha sık idrara çıkma ihtiyacı, diyabet komplikasyonlarının bir sonucu olabilir veya başka tıbbi sorunları gösterebilir.
• Sinirli bir ruh hali. Kan şekeri seviyelerindeki ani düşüşler, vücut daha yüksek bir enerji seviyesi arzuladığından sinirliliğe neden olabilir. Sık görülen, ani sinirlilik kan şekeri sorununa işaret edebilir, ancak başka faktörlerden de kaynaklanıyor olabilir, bu nedenle bunu doktorunuzla görüşmeniz gerekir.
0 notes
diyetz · 4 years
Text
Kan Şekerini Ne Dengeler? Kan Şekeri Nasıl Düşer?
Tumblr media
Kan şekeri yükselmesi, vücut şekeri kandan hücrelere etkili bir şekilde aktaramadığında ortaya çıkar.
Kısa vadede, rehavet ve açlığa neden olabilir. Vücudunuz zamanla kan şekerini etkili bir şekilde düşüremeyebilir ve bu da tip 2 diyabet denilen halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen hastalığı tetikleyebilir.
Diyabet, gittikçe daha çok görülmeye başlayan bir sağlık problemidir ve birçok kişiyi etkiler. Kan şekeri yükselmeleri kan damarlarının sertleşmesine ve daralmasına neden olabilir; bu da kalp krizi veya inmeyi tetikler.
https://www.diyetz.com/kan-sekeri-yukselmesi/
0 notes
sibel01sworld · 4 years
Photo
Tumblr media
Aloe vera jel içecek Sivera stoklarda Tükendi 🙈🙈Yok sattı veee Şirketimiz den yine muhteşem bir kampanya daha geldi🤗🤗🤗👏👏👏👏👏👏Aloe vera jel içecek Ballı da 3 al 2 öde ile LR shopta satışta✌🎀🎀🎀 ALOE VERA BALLI JEL İÇECEK (%90,1 ALOE VERA , %9 ÇİÇEK BALI-1LT) -Tokluk hissi verir. Kilo kontrolünde yardımcı olur. -Enerji verir. -Bağışıklığı düzenler -Cilde elastikiyet sağladığından kırışıklığın azalmasına yardımcı olur -Kolojeni arttırır. -Kan şekerini düzenler. Tip 2 şeker hastaları rahatlıkla kullanabilir. -Hastalıklara karşı direnci geliştirir. -Mide problemlerine, reflü ülser gibi durumlarda iyileştirici ve rahatlatıcı etkiye sahiptir. -Gargara yapılırsa ağız içi yaralarda da etkili olur. -Yaralanmaların iyileşmesinde etkildir. -Günlük C vitamini ihtiyacımızın % 75 inı karşılar. -Antiviral etkisi vardır. Viral hastalıklara karşı da koruyucudur. -İltihaplı bağırsak hastalıklarına iyi gelir. 1- Eğer Tip 2 diyabetten muzdarip isek ve aloe vera jel içeceği en az 12 hafta, yani 3 ay kullanırsak, kan şekerimizin normal sınırlar içerisine gerilediğini çok rahat görebiliriz. Burada insüline bağımlı, yani doğuştan gelen Tip 1 diyabet hastası olmamak gerektiğinin altını çiziyorum (Meika Foster, Duncan Hunter, and Samir Samman, Herbal Medicine: Biomolecular and Clinical Aspects. 2nd edition. Chapter 3: Evaluation of the Nutritional and Metabolic Effects of Aloe vera, 2011.). 2- Kötü beslenme veya obeziyete bağlı hiperglisemi (yüksek kan şekeri) ve hiperlipidemi (trigliserid gibi kan yağlarının yükselmesi) durumlarında yine 8-12 haftalık, yani 2-3 aylık kullanımda kan şekeri ve özellikle kandaki trigliserid seviyesinin normal düzeye gerilemesi kuvvetle muhtemeldir (Meika Foster, Duncan Hunter, and Samir Samman, Herbal Medicine: Biomolecular and Clinical Aspects. 2nd edition. Chapter 3: Evaluation of the Nutritional and Metabolic Effects of Aloe vera, 2011.). #aloeverajelicecek #aloeveraballiicecek #lraloevera #aloeveraciltbakimi #aloeverasaglik #lrüyelik #lrkampanyalari #sedef #sekerhastaligi #troit #diyabet #kilokontrol @lrsibel01 #lrsibel01 (Turkey) https://www.instagram.com/p/CAhTJhdHLRx/?igshid=1w90a9km0y1tp
0 notes
baknedio · 4 years
Text
Kırmızı eti haftada 500 gramdan fazla tüketmeyin
24 Nisan 2020, Cuma 13:16
İstanbul
Tumblr media
Türkiye’de her yıl yaklaşık 250 bin insana kanser tanısı konuluyor. Kalp damar hastalıklarından sonra dünya genelinde kanser ölüm nedenleri sıralamasında ikinci sırayı alırken kanserin sadece yüzde 30’u genetik ve çevresel faktörler ile ilişkili olarak nitelendiriliyor.
Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, kalan yüzde 70 nedenin ise insanın kendisi tarafından düzeltilebilecek; kötü beslenme ve obezite, hareketsiz yaşam ve sigara gibi zararlı alışkanlıklara bağlı olduğunu söyledi.
Her 100 kanserden 60’ının sebebinin beslenme olduğunu söyleyen Emsey Hospital Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, beslenmenin kanserin oluşması üzerine etkisi ne kadar önemliyse, kanser geliştikten sonra tedavi sürecinde beslenmenin etkisinin önemli olduğunun altını çizdi.
KARBONHİDRATTAN UZAK DURULMALI
Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmede, ilacın yan etkilerini azaltmada beslenmenin önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Karagöl, kanser düzeldikten sonra geri gelmesini önlemede de beslenmenin etkisinin büyük olduğunu vurguladı. Beslenme nedeniyle oluşan kanser türlerine dikkat çeken Prof. Dr. Karagöl, ağız kanseri, boğaz kanseri, gırtlak kanseri, yemek borusu kanseri, mide kanseri, barsak kanseri, pankreas kanseri, meme kanseri, rahim kanseri, böbrek kanseri, prostat kanseri ve safra kesesi kanserlerinin oluşumunda beslenmenin daha sık görüldüğünü ifade etti.
Rafine şeker ve karbonhidratın kanser oluşumu üzerine etkilerine değinen Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, şeker, nişasta ve diğer rafine karbonhidratlardan uzak durulması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Bu tür gıdalar ile kanser arasındaki ilişkinin, bu gıdaların tüketilmesinden kısa süre sonra ani kan şekeri yükselmesi ile birlikte kanda insülin düzeylerinin çok hızlı yükselmesinin kanser hücre gelişimi ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Nitekim, bir bilimsel çalışmada, uzun yıllar kan şekerinde ani yükselmelerin prostat kanseri riskini belirgin şekilde arttırdığı belirlenmiştir. Ayrıca bu tür rafine gıdalar aşırı kalori alınması sonucunda obeziteye neden olmaktadır. Obezitenin, sigaradan sonra ikinci en sık kanser nedeni olduğu belirlenmiştir.”
İŞLENMİŞ ET ÜRÜNLERİ KANSER YAPIYOR
Fazla tüketilen kırmızı et ve salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinin kanser gelişimini tetikleyebileceğini söyleyen Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, çalışmaların günlük 50 gram işlenmiş et tüketenlerde, kalın bağırsak kanser riskinin yüzde 20 arttığının belirlendiğini söyledi. Karagöl, “Kırmızı etin haftada 500 gramdan fazla tüketilmesinin hayvansal ürünün içindeki insan yapısına uymayan antijenik yapılardan kaynaklanan hasarlanmadan ötürü kanserojen etkisi olduğu düşünülmektedir.” dedi. Etin yağ içeriğinin ve tüketildiği bölgeye dikkat çeken Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, bol hayvansal yağ içeren tavuğun veya balığın deri kısmının çok fazla tüketilmesi prostat kanseri riskini arttırabileceğini söyledi.
Etin pişirme işlemi de kanser gelişiminde etkili olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hakan Karagöl, “Örneğin çok sık ve düzgün yapılmamış mangalda et pişirme işlemi ile kanserojen heterosiklik aromatik aminler ortaya çıkmakta ve bunlar mide ve kalın barsak kanseri riskini arttırmaktadırlar. En ideal et pişirme yöntemleri haşlama ve fırında pişirmedir. İşlenmiş etteki en önemli sorun hatalı bekletmeye bağlı gelişen bakteriler ile oluşan kanserojen kimyasallar ile eti korumak için kullanılan nitrit veya nitrat ile vücutta oluşan oluşan N-nitrozo bileşiklerinin kanserojen etkileridir” şeklinde konuştu. 
Kaynak: DHA
Bu Yazı Kırmızı eti haftada 500 gramdan fazla tüketmeyin adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/kirmizi-eti-haftada-500-gramdan-fazla-tuketmeyin/
0 notes
ketomanlife · 4 years
Text
Tumblr media
Açlık kan şekeri düşük karbonhidrat veya ketoda daha mı yüksek?
Bilmeniz gereken beş şey
By Anne Mullens
Geçtiğimiz baharda, keto diyetinde 18 aylık büyük bir başarıdan sonra, açlık kan şekeri ev glikoz monitörümde aylarca ilk kez test ettim. Sonuç beni şok etti.
2015 sonbaharında diyabet ön tanısı aldığımda ketonları da test eden cihazı satın almıştım. Düşük karbonhidratlı keto yemeye başladığımda kanımı düzenli olarak test ettim. Yakında açlık kan şekeri bir kez daha sağlıklı aralıktaydı. Her gün optimal ketozis içindeydim. Sadece bu da değil, 5 kg kaybettim ve fantastik hissettim - açlık veya istek olmadan enerji dolu. Çok geçmeden, ne yediğimi ya da ne yaptığımı temel alarak sayacın sonuçlarını tahmin edebildim. Ölçüm cihazını kaldırdım ve mutlu, sağlıklı keto hayatımla devam ettim.
Doktorum bu bahar bazı laboratuvar testleri yaptırmamı istedi. ölçüm cihazını tekrar çıkardım. Hiçbir sağlık şikayetim yoktu,mükemmel tansiyonum ve stabil kilom olmasa da, kolesterolüm, lipitlerim, HbA1c ve açlık glikozumun keto diyetimde nasıl bir performans gösterdiğini görmek istedi ve açıkçası ben de merak ettim.
Ölçüm cihazımın laboratuvar sonuçlarına karşı doğruluğunu kontrol etmek için, test sabahı saat 07: 30'da kliniğim dışında arabamda oturdum ve parmağımı deldim. 4.7 ya da 4.8 mmol / l (85 mg / dl) hoş bir açlık kan şekeri (FBG) görmeyi bekliyordum.
5,8 oldu! (103 mg / dl). Ne? Testlere inanmadım ve eve gittim - doktorumun beni uyarmasını istemedim.
Ertesi sabah tekrar test ettim: 5.9! (104). Huh ???
Önümüzdeki iki hafta boyunca her sabah test yaptım. Ne yaparsam yap, FBG'm yine diyabet öncesi aralık olan 5.7 ila 6.0 (102 ila 106 mg / dl) arasında olacaktı.
Huzursuz bir uykudan bir sabah sonra bile 6.2 mmol / l (113 mg / dl) idi. Fakat ketonlarım hala en uygun 1.5-2.5 mmol / l idi. Hala yağ yakıyordum, glikoz değil. Yemeklerden sonra kanımı test ettiğimde, glikozum neredeyse hiç hareket etmedi. SugarStats'a girdiğim grafiklerim neredeyse düz bir çizgiydi , FBG günün en yüksek okumasıydı, herhangi bir yiyecekten 12 ila 14 saat sonra.
Ne oluyordu?
Birçok kişi “Düşük karbonhidratta açlık kan şekeri neden daha yüksek?” Diye soruyor. Düzinelerce ketojenik ve paleo forumunda bu konuda tartışmalar var. Bazı bilgiler, asılsız iddiaları kullanarak , düşük karbonhidratlı bir diyetin, diyabeti tersine çevirmek yerine tetikleyebileceğinden korkuyor . Forumlardaki bazı posterler keto diyetinden çıktıklarını bile söylüyorlar çünkü yüksek FBG'leri onları çok korkuttu.
Ama korkmayın. Tıbbi literatürü araştırdık ve önde gelen uzmanlarla görüştük. İşte bilmeniz gerekenler:
1. Rahatlayın, bu normal - buna “adaptif glikoz koruyucu” deniyor.
Sarah Hallberg, “Uzun süre düşük karbonhidrat yapan insanlarda, çoğunluğun açlık kan şekerinin günün en yüksek değeri olduğunu göreceğini kesinlikle görüyoruz” diyor. “Aslında kan şekeri ile ilgili sorunları yok. Gerçekten iyi gidiyorlar. Ancak 24 saatlik kan şekeri günlüğüne bakıyorsanız, sabahları yüksek bir ilk şey ve daha sonra gün boyunca sürekli bir düşüş göreceksiniz, yemeklerden sonra bile büyük geziler [glikoz seviyelerinde] olmadan. ”
Bilimsel adı “fizyolojik insülin direnci” dir ve “patolojik insülin direncinden” farklı olarak iyi bir şeydir.
Jason Fung , Dr. Ted Naiman ve Ivor Cummins'ten düzenli ziyaretçilerin bileceği gibi, “patolojik” insülin direnci , glikozu aşırı doldurulmuş hücrelere zorlamaya çalışan daha yüksek ve daha yüksek insülin - hiperinsülinemi düzeylerinden kaynaklanmaktadır. Bu insülin direnci tip 2 diyabet, polikistik over sendromu ( PCOS ) ve diğer kronik durumların belirgin bir özelliğidir .
Öyleyse fizyolojik insülin direncini “adaptif glukoz koruyucu” olarak adlandıralım, karışıklığın azaltılması için birçok kişi tarafından önerilen bir isim. Dr. Ted Naiman bunu “glikoz reddetme modunda” kaslar olarak tanımlıyor.
Ketojenik diyete geçmeden önce, kaslarınız enerji için kandaki glikozu emmek ve kullanmak için başlıca bölgelerdi. Bununla birlikte, uzun süreli keto diyetinde, artık yakıt olarak yağ tercih ediyorlar. Bu nedenle kaslar, insülinin enerji için hücrelere şeker getirme hareketine direniyor, özünde şöyle diyor: “Artık şekerinizi istemiyoruz veya buna ihtiyacımız yok, bu yüzden hareket ettirin.” Bu nedenle, kanda dolaşan hafif yükselmiş, ancak genellikle stabil glikoz.1
Diyetinizde şeker ve sadece yapraklı sebzeli karbonhidrat tüketmediğinizde bu glikoz nereden geliyor? Glikoneogenez yoluyla karaciğeriniz - proteinlerden laktat, gliserol ve glikojenik amino asitler gibi karbonhidrat olmayan kaynaklardan glikoz oluşturulması. Yüz binlerce yıllık bayram ve kıtlıklarla homo sapiens alan doğal bir koruyucu işlemdir.
Jeff Volek, “Diyet karbonhidrat için önemli bir gereklilik yoktur, çünkü insanlar düşük karbonhidrat mevcudiyetine uyum sağlama konusunda güçlü bir kapasiteye sahiptir” diyor. Keto-uyarlanmış bir kişinin karaciğerinde şunları not eder: “keton üretimi, beynin birincil enerji kaynağı olarak glikozun yerini değiştirmek için önemli ölçüde artarken, yağ asitleri iskelet kası için enerjinin çoğunu sağlar. Glukoneogenez yoluyla karbohidrat olmayan kaynaklardan glikoz üretimi, glikolize bağımlı [enerji için şeker kullanarak] birkaç hücre için karbon sağlar. ”2
Kan şekeri sabahları neden en yüksek? Bu durum şafak fenomeni , kortizol, büyüme hormonları, adrenalin ve karaciğere enzim glukagon nabız yükselmesi ve gün için hareketli zaman - Gerek glikoz o hücreler için glukoneogenezi teşvik edilmesi.
“Vücudunuz size kahvaltı yapıyor” diyor, ortak fenomeni tartışan bir yazı - kaslarınız yağa adapte olduğunda bunu istemiyorlar.
HbA1c testi kırmızı kan hücreleri üzerinde sıkışmış glukoz moleküllerinin sayısı sayılarak önceki üç ay içinde kandaki ortalama glikoz seviyesini tahmin etmektedir. Düşük karbonhidratlı bir diyette HbA1c neredeyse her zaman FBG'nin önerdiğinden daha düşük olacaktır, bu da iyi glikoz kontrolünün veya tip 2 diyabetin o birey için bir sorun olmadığını gösterir.
2. İnsülin düşük - önemli bir fark
Naiman'ın yakın zamanda yayınladığı gibi , açlık insülini test etmeden sadece açlık kan şekerini test etmek size çok az şey söylüyor. Çünkü iki kişi tam olarak aynı açlık kan şekeri seviyelerine sahip olabilir ve çok farklı dolaşımdaki insülin seviyelerine sahip olabilir.
Her şey glikoz ve insülin arasındaki ilişki ve birlikte nasıl çalıştıklarıyla ilgilidir. Buna insülin direncinin veya HOMA-IR'nin homeostatik model değerlendirmesi denir. İsim ağız doludur, ancak sadece vücudun temel sistemlerini daima dengede veya homeostaz adı verilen bir dengede tutmaya çalıştığı anlamına gelir. İnsülin, kan şekeri düzeylerini, yani homeostazda sabit tutmak için glikoza karşı çalışıyor.
Bir kişide - örneğin pre-diyabet, tip 2 diyabet veya polikistik yumurtalık sendromu olan biri - insülin zamanla sadece kan şekerini nispeten sabit tutmak için daha yüksek ve daha yüksek miktarlarda palslanabilir. Açlık kan şekeri hala normal aralıkta olsa da, orada tutmak için artan miktarda insülin alıyor. İnsülin direnci geliştikçe ve insülin kan şekerini düşürmek için giderek etkisiz hale geldikçe, kan şekeri nihayetinde çok yükselecektir.
İkinci bir kişide - birkaç aydır keto diyetinde olan ve şimdi enerji için yağ yakan biri - glikozu stabil tutmak için pankreas tarafından sadece küçük miktarlarda insülin üretiyor. Bu nedenle, artık insüline dirençli değilsiniz, çok insüline duyarlısınız ve glikozu kontrol altında tutmak için sadece az miktarda insüline ihtiyacınız var.
Naiman'ın grafiği, açlık kan şekerinizi ve açlık insülininizi biliyorsanız, HOMA-IR denklemi size insülin duyarlı veya insüline dirençli olduğunuzu söyleyebilir. Açlık kan şekeriniz 5.7 (103) ise ve insülininiz de 12 μU / mL'nin üzerindeyse, insüline dirençli ve tip 2 diyabet yolundasınız. Kan şekeriniz 5.7 ise, ancak açlık insülininiz 9 μU / mL'nin altındaysa, insülin duyarsınız ve muhtemelen düşük karbonhidratlı bir diyetten glikoz reddetme modundasınız.
Çoğu doktor, açlık kan şekeri testi ile henüz açlık insülini kontrol etmemektedir. Genellikle bunu istemelisiniz.
3. Kortizol ve kan şekeri üzerindeki etkisini kavrar
Hepimiz stresli hayatlar yaşıyoruz, ancak bazılarımız stresimizi azaltmak veya bırakmak için daha zor zamanlarımız var. Bu gerçek, huzursuzluk, zayıf uyku, uykusuzluk veya kaygı veya sürekli gerginlik duygularında ortaya çıkabilir. Kortizol, “savaş veya kaç” fizyolojik tepkisine aracılık eden stres hormonudur. Ve glikoz seviyelerimizde doğrudan bir etkisi vardır.
2016'da en çok satan Obezite Kodunda stres hormonu hakkında bütün bir bölüm yazan Dr. Jason Fung, "Uzun süreli kortizol stimülasyonu kan şekeri seviyelerini yükseltir" diyor .içinde , adrenal bezlerden salınan kortizolün, vücuda, algılanan bir tehdide hazırlanmak için glikoz salgılaması için nasıl bir mesaj gönderdiğini ve karaciğerde glukoneogenezi spirdeler. Tarih öncesi zamanlarda, bu glikoz enerjisi dalgalanması genellikle savaşmaktan veya tehditten kaçmak için kullanıldı. Ancak günümüzde, genellikle stres strese girmez, enerji kullanılmaz, bu da daha uzun glikoz seviyelerine (ve onu düşürmeye çalışmak için daha yüksek insülin seviyelerine) yol açabilir.
LowcarbRN sitesinde blog yazan düşük karbonhidratlı bir diyabet eğitimcisi olan ABD hemşiresi Kelley Pound, çeşitli yiyeceklerin ve uyaranların gün boyunca kan şekerini nasıl etkilediğini görmek için her 5 dakikada bir kan şekerini test eden sürekli bir glikoz monitörü kullanıyordu. Düşük karbonhidrat yerken bile, okumaları üzerinde en büyük etkiye sahip olan stresin, düşük karbonhidratlı yiyeceklerden çok daha fazla olduğunu keşfetti. Diyabet yönetiminin önemli bir parçası olarak stres azaltmaya odaklanmaya karar veren Pound, “Kan şekeri, en az 7 saat uyumadığım sabahları ortalama 20-30 puan daha yüksek olacak” dedi. “Kan şekerini diyetle kontrol altında tutmak için çok çalışmak, sadece stresle samanlaştırmak, hedeflerimi yeniyor.”
Ben de, özellikle uyku ile aynı stres etkisini keşfettim. Bu bahardan beri, akşamın erken saatlerinde yoga yapıyorum, diğer stres azaltma aktivitelerine (Facebook'u taramak veya haberleri izlemek yerine geceleri gitarımı boyamak ve çalmak) odaklanıyor ve daha iyi bir gece uykusu sağlamak için kulaklıklar ve göz gölgesi takıyorum. . Bunu yaptığınızda ertesi sabah FBG'm normal aralığa geri döner.
Geceleri bir veya iki kadeh şarap içmek de ölçümleri düşürebilir, çünkü karaciğer glikoneogeneze dönmeden önce alkolü metabolize eder, ancak günlük olarak içmek istemiyorum.
4. Glikoz ölçüm cihazları yanlış okumalar verebilir
Fizyolojik nedenler daha yüksek glikoz okumalarına neden olurken, teknik nedenler de bunlara neden olabilir. ABD Federal İlaç İdaresi, ev şekeri monitörlerinin sonuçlarda% 15'lik bir varyansa sahip olmasına izin verir. Bu, 100 mg / dl'lik bir okumanın aslında 85 mg / dl kadar düşük veya 115 kadar yüksek olabileceği anlamına gelir, büyük bir varyasyon!9
Kolesterol Kodunu kırmış olan yazılım mühendisi Dave Feldman , glikoz ölçüm cihazının varyansını , iki kan şekeri ölçüm cihazının aynı kan damlasını ölçerek grafiklerini çizip fotoğraflarını çekti. Uzun süreli düşük karbonhidratlı keto yemekten dolayı kan şekeri ayar noktasının daha yüksek olmasını beklerken, sonuçlardaki bazen büyük değişiklik nedeniyle şaşırdı. Beklenmedik bir sonuç aldığında, birbirinden birkaç dakika içinde üç okuma aldığını ve ardından sonucun ortalamasını aldığını kaydeder.
Diğer araştırmacılar, yanlış okumalara, parmağınızı kan veya şeker izleri olan yiyeceklerle (sadece bir parça meyveye dokunarak) batırmaktan kaynaklanabileceğini belirtti. Testten önce her zaman ellerinizi yıkamalısınız, ancak bazı sabunların bal veya koku gibi parmaklara yaslanıp okumaları bozabilecek katkı maddeleri vardır. Ayrıca, çok sıcak veya çok soğuk şeritler veya yüksek rakım gibi diğer çevresel koşullar daha yüksek veya daha düşük değerler üretebilir. Farklı birçok şerit bile aynı ölçüm cihazında farklı sonuçlar verebilir.
Şimdi, Feldman gibi, alışılmadık derecede yüksek bir okuma aldığımda, başka bir okuma alıyorum. Genellikle birçok puan daha düşüktür.10
5. LADA - Yetişkinlerde Gizli Otoimmün Diyabet hakkında bir kelime
Bu yazıdaki tüm bilgiler, düşük karbonhidrat diyetinde yükselen kan şekerinizi anlamanıza yardımcı olmazsa ve kan şekeriniz yalnızca sabahları değil, günün diğer saatlerinde de yükselmeye devam eder. yetişkinlerde latent otoimmün diyabetin potansiyel bir sorunu (LADA), bazen tip 1.5 diyabet olarak da adlandırılır.11
Hem Dr. Hallberg hem de Dr. Fung, tip 2 diyabet tanısı konmuş ve bunun yerine LADA olan hastalarında düzenli olarak LADA'yı gördüklerini söylüyor.
LADA, antikorların pankreasın insülin üreten hücrelerine saldırması nedeniyle tip 1 diyabet gibidir, ancak çocukluk veya ergenlikte değil yetişkinlikte ortaya çıkar. Diyabet araştırmacıları, LADA'nın da tip 2 diyabet özelliklerine sahip olduğunu belirtmektedir, ancak hastalar genellikle daha incedir ve insülin üreten beta hücrelerine antikorlar tarafından saldırıldığı için insüline daha hızlı ihtiyaç duymaktadırlar. LADA'nın en yüksek oranları, tipik olarak tip 2 diyabet hastalarının% 14'üne sahip olan Kuzey Avrupa'da bulunur.12
Fung, “Yoğun Diyet Yönetimi programımdaki herkeste serum C-peptidi ve insülini test ediyorum” diye belirtiyor. Onları zaman içinde tekrar kontrol ediyorum ve tanıyı sorgulamak genellikle 6 ay ila 1 yıl sürüyor. Tip 2'lerimin yaklaşık% 5-10'unun aslında LADA olduğundan şüphelenirim. ” Dr. Naiman'ın benzer deneyimleri ve rutinleri var.13
Neyse ki, tıpkı tip 1 veya tip 2 diyabet gibi, düşük karbonhidratlı keto diyeti, LADA'lı bireylerin kan şekerini mümkün olduğunca stabil tutmaları için başarılı bir yoldur. Sonunda insülin enjekte etmeleri gerekiyorsa, düşük karbonhidrat yemek, yüksek kan şekerini kontrol altında tutmak için gerekli en az miktarda insülini kullanmalarını sağlar. Dr.Fung, “Beta hücre tahribatının ilerlemesini yavaşlatmayabilir, ancak düşük karbonhidrat ilaca olan bağımlılığı azaltmak için çok başarılı bir terapötik stratejidir” diye belirtiyor.
Sonuç
Düşük karbonhidratlı keto yemede açlık glikoz seviyeleri ile ilgili tüm bu araştırmaları yaptıktan sonra, artık sabahlarımın yüksekliğinden endişelenmiyorum. Şimdi stres azaltma ve daha iyi uykuya daha fazla odaklanarak, rutin olarak normal aralıktalar, ben de en uygun ketozda olmaya devam ediyor ve keto diyetimi ve keto hayatımı seviyorum.
Ve bu arada, sonunda laboratuvar testime gittiğimde, harika sonuçlar elde ettim. Lipidlerim ve kolesterolüm mükemmeldi ve HbA1c'm sağlıklı bir% 5.3 idi. “Yaptığın şeyi yapmaya devam et,” dedi doktorum. “Sağlığın sağlığı resmisiniz.”
-
Anne Mullens
0 notes
haberististanbul · 5 years
Text
Yazın Enerjik Ve Daha Zinde Hissetmek İçin Bu Besinlere Dikkat!
Tumblr media
Yaz aylarında artan sıcaklıklarla beraber çoğumuz hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha yorgun ve daha halsiz hissediyoruz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal “Enerjimizi yükseltmek ve daha zinde hissetmek için doğru besinlerle doğru beslenme modeli oluşturmak oldukça önemli. Bu nedenle su ve vitamin-mineral içeriği yüksek besinlere yönelmekte fayda var” dedi . Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal, enerjinizi yükseltecek 10 besini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Çiğ badem Her gün 10-15 adet çiğ bademi düzenli olarak tüketmeye çalışın. İçerdiği magnezyum ve B vitaminleri sayesinde badem, enerji metabolizmanız için harika bir besin. Araştırmalar, magnezyumun enerji metabolizmasındaki rolü nedeniyle düşük magnezyum seviyelerine sahip insanların daha hızlı yorulduğunu gösteriyor. Ayrıca yetersiz B vitamini seviyeleri yorgunluk, sinirlilik ve konsantrasyonda azalmalara neden olabiliyor. Yulaf Yulaf, içerdiği yüksek lif oranı sayesinde gün boyu hem tok tutuyor hem de kan şekerini dengeliyor. Kan şekerimizin birden yükselmesi insülin salınımının aniden artmasına ve tekrar ani bir kan şekeri düşüklüğüne neden olduğundan; uykulu, yorgun ve halsiz hissetmeye neden oluyor. Enerjinizin düşmemesi için beslenmenizde mutlaka lif kaynaklarına yer verin. Sabah kahvaltı alternatifi olarak yulaf tüketebilirsiniz. Muz Muz, içerdiği karbonhidrat, lif, B6 vitamini ve potasyum sayesinde, enerji seviyenizi arttırmak için en iyi besinlerden biri. Potasyum sayesinde hem kasların çalışmasına yardımcı oluyor hem de B6 vitamini sayesinde vücuda alınan enerjinin kullanılmasında rol oynuyor. Bu nedenle her gün 1 yerli muz tüketerek yazın yorgunluk ve halsizlik hissinizin azalmasının önüne geçebilirsiniz. Somon Omega 3, vücuttaki inflamasyonu (iltihaplanmayı) azaltan besin öğelerinden biri. Vücutta inflamasyon olması yorgunluğa yol açan başlıca unsurlar arasında yer aldığından haftada 2-3 gün omega 3 içeriği zengin olan somon gibi yağlı balıklar tüketmeye özen gösterin. Bitter çikolata Bitter çikolata, normal ve sütlü çikolataya göre daha yüksek oranda kakao içeriyor. Kakaodaki antioksidanlar, vücutta kan akışını artırarak kaslara ve beyne oksijen taşınmasına destek oluyor. Ek olarak, bazı çalışmalar kakaodaki antioksidanların, zihinsel yorgunluğu azaltmaya ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Bitter çikolata ayrıca, zihinsel enerji ve ruh halini artırdığı gösterilen teobromin ve kafein gibi uyarıcı bileşikler içeriyor. Eğer diyabet hastalığınız yoksa günde 20 gr bitter çikolata tüketebilirsiniz. Yeşil Çay Yeşil çay oksidatif stres ve inflamasyonun neden olabileceği yorgunluğu önleyebilecek yüksek antioksidan kapasiteye sahip. Ayrıca yapılan çalışmalar yeşil çayın, içerdiği kafein ve L-theanin sayesinde zihinsel konsantrasyonu ve uyanıklığı artırabildiğini ortaya koyuyor. Tansiyon probleminiz yoksa günde 2 fincan yeşil çay tüketimine özen gösterin. Yoğurt Bağırsaklar ikinci beynimiz. Bağırsak mikrobiyotamızın düzgün olması, bağışıklık sistemimizi destekliyor, enerji metabolizmamızı düzenliyor ve ruhsal sağlığımız için de oldukça önemli rol oynuyor. Yoğurt içerdiği probiyotikler sayesinde bağırsak mikrobiyotamızı düzenleyerek hem bedensel hem de zihinsel olarak zinde olmamıza destek oluyor. Ayrıca içerdiği B vitaminleri sayesinde yine vücudumuza aldığımız enerjinin kullanılmasını sağlıyor. Eğer intoleransınız veya alerjiniz yoksa günde 2 su bardağı yoğurt / kefir tüketmeye özen gösterin. Avokado Sağlıklı yağlar ve lif bakımından oldukça zengin olan avokado, hücresel enerjinin üretildiği mitokondrinin optimal işlevi için gerekli olan B vitaminlerinin iyi bir kaynağı. Ayrıca içerdiği sağlıklı yağlar sayesinde yağda eriyen vitaminlerin emilimini artırıyor ve vücut için enerji kaynağı oluşturuyor. Günde 5-6 adet zeytin veya 1 tatlı kaşığı zeytinyağı yerine ¼ avokado tüketebilirsiniz. Turunçgiller Yüksek C vitamini kaynağı olan turunçgiller, aynı zamanda antioksidan kapasitesi de yüksek olan meyveler. Yüksek antioksidan kapasiteleri sayesinde oksidatif strese karşı koruma sağlıyorlar. Araştırmalar oksidatif stresin bireylerde yorgunluk hissini artırabileceğini gösteriyor. Bu nedenle her gün 1 porsiyon portakal veya limon tüketmekte fayda var. Koyu yeşil yapraklı sebzeler Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal “Koyu yeşil yapraklı sebzeler; potasyum, magnezyum, A, C, K vitaminleri, folik asit ve lif bakımından zengindir. İçerdiği mineraller sayesinde kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekleyerek, hücrelere verimli bir şekilde oksijen taşınmasını sağlar ve bu şekilde hem zihinsel hem de bedensel yorgunluk ile mücadelede bizlere yardımcı olur. Kan sulandırıcı ilaç kullanmıyorsanız; günde 1 avuç çiğ olarak / buharda koyu yeşil yapraklı sebze tüketmeye özen gösterin” diyor. (BSHA-Sağlık Servisi) Read the full article
0 notes
saglikadresin · 5 years
Text
Zarar verebilecek şeker türleri
Tumblr media
Son birkaç yıl içinde şekerlerin zararlı etkilerinin farkındalığı önemli ölçüde artmıştır. Şeker türleri arasında sağlıklı sanılan şekerlerin içinde bile zarar verebilecek şeker türleri bulunmaktadır. Bazı insanların sana inanacaklarına rağmen, boş kalori buzdağının sadece görünen kısmı. Şeker, basit şeker fruktozu yüksek miktarda nedeniyle, metabolizma hasara yol açabilir. Fazla tüketildiğinde, karaciğer ve karın boşluğunda yüksek kolesterol ve trigliseritlere, insülin direncine ve yağ birikmesine neden olur ... 10 hafta gibi kısa bir süre içinde. Eklenen şeker (ve onun kötü ikiz ... yüksek fruktozlu mısır şurubu) obezite, şeker hastalığı, kalp hastalığı ve hatta kanser dahil dünyanın önde gelen bazı katillerinin önemli bir itici gücü olduğuna inanılmaktadır (3, 4, 5, 6). , 7, 8, 9). Ama bugün ... piyasada her türlü "sağlıklı" şeker bazlı tatlandırıcı var. Birçoğu ile ilgili problem, normal şekerler kadar kötü olmalarıdır. Bazı durumlarda, bu sağlıklı şekerler daha da kötüdür ... ve daha sonra “sağlık gıdaları” olarak pazarlanan her türlü gıdaya serbestçe eklenirler. İşte aslında çok zararlı 6 "sağlıklı" şekerler.
1. Agave Nektarı
Agave nektarı (genellikle Agave şurubu olarak adlandırılır) doğal sağlık topluluğunda çok popüler bir tatlandırıcıdır. Bu tatlandırıcı düşük bir glisemik indekse sahip olduğundan şekere sağlıklı bir alternatif olarak lanse edilir. Glisemik indeks (GI), kan şekerinde hızlı dikenlere yol açacak yiyeceklerin potansiyelidir. Bazı çalışmalar yüksek GI gıdalarının çok fazla yemek yemenin sağlıksız olduğunu göstermektedir (10, 11). Ancak şekerin zararlı etkilerinin glisemik indeks ve çok fazla fruktoz miktarı ile yapacağı çok az şey vardır ... Agave fruktozda yüksektir. Fruktoz kan şekerini ya da insülini kısa vadede yükseltmez, ancak yüksek miktarlarda tüketildiğinde insülin direncine yol açar ... kan şekerini ve insülin seviyelerini kronik olarak arttıracak uzun süreli bir etki (12, 13). Kan şekerinin kısa bir süreliğine yükselmesi o kadar da kötü değildir, fakat onları kronik olarak yükseltmek (her zaman yüksek) felaket için bir reçetedir. Bu nedenle ... şekerin fruktoz içeriği glisemik indeksinden çok daha büyük bir sorundur. Düzenli şeker yaklaşık% 50 fruktozdur, Agave ise% 70-90 fruktozdur. Gram için gram, agave nektarı aslında normal şekerden çok daha kötüdür.
2. Ham Organik Şeker Kamışı
Ham, organik şeker kamışı ile tatlandırılmış pek çok "sağlık ürünleri" görüyorum. Adın sizi aldatmasına izin vermeyin ... bu sadece şeker. Organik olarak yetiştirilen şeker hala şekerdir ve "çiğ" olup olmadığı ya da hiç farketmemesidir. Bu tatlandırıcının işlenme şekli, süpermarket raflarında bulduğunuz "normal" şekerden farklı olabilir, ancak kimyasal kompozisyon tam olarak aynıdır. En önemlisi, vücudun farkı fark etmeyecek. Sindirim sisteminde şekeri glikoz ve fruktoza böler ve metabolizmanız üzerinde tam olarak aynı etkileri olacaktır. Tüm amaçlar ve amaçlar için, ham, organik şeker kamışı, düzenli şekerle tamamen aynıdır.
3. Kahverengi Şeker
Şeker yapıldığında pekmez bir yan ürün olarak oluşur. Bazen, şeker rafine edildikten ve işlendikten sonra, küçük miktarlarda pekmez eklenir. Bu şekere kahverengi bir renk verir ve daha sonra kahverengi şeker denir. Melas yaklaşık% 50 oranında şekerdir, fakat aynı zamanda az miktarda mineral içerirler (14). Basitçe, kahverengi şeker biraz daha az sağlıksız, daha az konsantre şekerle seyreltilmiş düzenli bir şekerdir. Az miktarda mineral, diğer olumsuz sağlık etkilerini telafi etmez.
4. Hindistan Cevizi Şekeri
Hindistan cevizi şekeri, hindistancevizi bitkisinin sapından (şekerli dolaşım sıvısından) türetilir. Üretim yöntemi çok doğal ... sadece şekerli sıvıyı çıkarmayı, ardından suyun buharlaşmasını sağlamayı gerektirir. Hindistan cevizi şekeri, az miktarda lif ve birkaç besin içerirken, aynı zamanda normal şekere göre daha düşük bir glisemik indeks içerir (15). Ama yine de ... şekerin zararlı etkileri söz konusu olduğunda glisemik indeks buzdağının sadece görünen kısmıdır. Önemli olan, bu ürünün fruktozda olup olmadığıdır. Hindistan cevizi şekeri aslında fruktozda çok yüksektir. Az miktarda serbest fruktoz içerir, ancak bunun% 75-80'i sakarozdur, bu da yarı fruktozdur (16). Bu nedenle, hindistancevizi şekerinin toplam fruktoz içeriği% 35-45 civarında bir yerde, ver veya al. Şekerden biraz daha az fruktoz miktarı ve az miktarda lif ve besin maddesi nedeniyle, hindistan cevizi şekerinin gram şeker için normal şekere göre daha az sağlıksız olduğunu söyleyebilirdiniz. Bununla birlikte ... şekerden "daha az sağlıksız" olmak sağlıklı hale getirmez.
5. Bal
Bal, antioksidanlar ve eser miktarda vitamin ve mineral içeren bazı besinler içerir (17). Ağırlıkça yaklaşık% 80 şekerdir (18). Bazı çalışmaların bal ve sade şeker ile karşılaştırıldığı ve balın metabolizmaya biraz daha az zararlı etkileri olduğunu belirtmiştir (19, 20). Hindistan cevizi şekeri gibi, bal da normal şekere göre "daha az kötü" dir. Ama yine ... şekerden daha az kötü olmak onu iyi yapmaz. Sağlıklıysanız, ılımlılıkta bazı kaliteli bal olması muhtemelen iyidir. Kesinlikle sade şeker veya yüksek fruktozlu mısır şurubundan daha iyi bir seçenektir. Ama bal zararsız bir tatlandırıcı değildir ve kesinlikle bazı insanların inanacağına inandığınız gibi kilo vermenize yardımcı olmaz. Read the full article
0 notes
bantmucizesi · 3 years
Photo
Tumblr media
#DynamicLifePatch 'in İÇERİĞİ VE VÜCUDA FAYDALARI. ⚪KIRMIZI KORE GİNSENG'İN 🔘Enerji 🔘Bitkinlik 🔘Bağışıklık zayıflığı 🔘Hafıza ve konsantrasyon rahatsızlıkları 🔘Kalp rahatsızlıkları 🔘Tansiyon rahatsızlıkları 🔘Baş dönmesi 🔘Demans Alzheimer önleme 🔘Kanser rahatsızlıkları 🔘Yüksek kan şekeri 🔘Kan kolesterolü ⚪GÜMÜŞ İYONLARI 🔘Nem ile temas ederek doğal antibakteriyel etki yapar. Bakteri mantar ve virüslere karşı savaşır vücuttaki kök hücreler üzerinde hızlandırıcı etki yapar. ⚪GÜMÜŞ İYON'NUN FAYDALARI 🔘Sivilceler 🔘Alerjiler 🔘Apandisit 🔘Eklem iltihabı 🔘Ayak mantarı 🔘Mesane 🔘Kan parazitleri 🔘Kan zehirlenmesi 🔘Yanıklar 🔘Kolera 🔘Deri iltihabı 🔘Diyabet 🔘Dizanteri 🔘Egzema 🔘Lif dokusu iltihabı 🔘Gastrit 🔘Bel soğukluğu 🔘Saman nezlesi 🔘Uçuk 🔘İltihaplı isilik 🔘Hazımsızlık 🔘Kornea iltihabı 🔘Lösemi 🔘Sıtma 🔘Menenjit 🔘Nevrasteni 🔘Parazitler 🔘Zatürre 🔘Akciğer zarı iltihabı 🔘Prostat 🔘Kaşıntı 🔘Sedef hastalığı 🔘Romatizma 🔘Saçkıran 🔘Mikrobiyal kulak 🔘Burun, boğaz, göz hastalıkları ⚪GERMANYUM 🔘Vücuda ait olan enerji doku ısısını yükseltir ve kan akışını düzenler. 🔘Doku ısısının yükselmesi ağrıları azaltır ve cilt yapısını iyileştirir. 🔘Hücreleri oksijen ve besin maddesi ile besler vücuttan elde edilen ısı tekrar vücuda geri verilebilir. ⚪SAPONİNLER 🔘Kore Altın Ginseng'in içerisinde bulunan saponinler tıbbi özelliklere sahiptir. Vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar ve vücudu zararlı maddelere karşı korunmasında etkin rol oynar. 🔘Eklem ağrılarının ve kireçlenme gibi hastalıkların tedavi sürecinde etkili bir rol oynar. 🔘Glucosamine denizde bulunan kabuklu hayvanlardan elde edilen bir amino-şeker maddesidir. Eklemlerin çevresinde bir koruyucu görevi gören glucosamine, dokuları oluşturan maddelerin bir parçası olarak görev alır. 🔘Eğer ki vücutta glucosamine eksikliği var ise eklemler tam olarak korunamaz ve sağlıklı kalamazlar. #sıvıkaybı #romatizma #fibromiyalji #kasağrısı #eklemagrisi #fiziktedavi #sıvıeksilmesi #kireclenme #dizagrisi #menisküs #belfitigi #boyunfitigi #belagrisi #boyunagrisi #banttedavisi #yeninesilnanoteknoleji #bagisiklikguclendirici #boyunduzlesmesi #covid19 (Ordu) https://www.instagram.com/p/COa9KfkD3gG/?igshid=1cb5yiwgpgkhw
0 notes