Tumgik
#kan şekerini düşüren gıdalar
saglikpaylasimlari · 3 months
Text
Kan Şekerini Düşüren 10 Gıda
Daha fazlası web sitemizde. Ziyaret ediniz. https://ademcoskunseo.wordpress.com/
Kan şekerini düşürmeye yardımcı olabilecek bazı gıdalar bulunmaktadır. Ancak, kan şekerini kontrol etmek için beslenme düzeninde değişiklik yapmadan önce, bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir. İşte kan şekerini düşüren gıdalardan bazıları: Yulaf Ezmesi: Yulaf ezmesi, yüksek lif içeriği nedeniyle kan şekerini düzenlemeye yardımcı olabilir. Keten Tohumu: Keten tohumları, omega-3 yağ…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mercimeksi · 11 months
Text
Diyabete neden olan besin hangisidir?
Diyabete doğrudan neden olan tek bir besin yoktur. Bununla birlikte, bazı besinler ve yeme alışkanlıkları, diyabet riskini artırabilir. Genellikle, şu tür besinler ve alışkanlıklar diyabet riskini yükseltir:
Aşırı şekerli yiyecekler ve içecekler: Yüksek şeker içeren gıdalar ve içecekler, kan şekeri seviyelerinde ani yükselmelere neden olabilir ve zamanla insülin direncine yol açabilir.
Yüksek glisemik indeksli gıdalar: Beyaz ekmek, beyaz pirinç ve patates gibi yüksek glisemik indeksli gıdalar, kan şekeri seviyelerini hızlı bir şekilde yükseltir ve insülin direncini artırabilir.
Trans yağlar ve doymuş yağlar: Kötü kalitedeki yağlar, diyabet riskini artırabilir. Fast food ve paketli atıştırmalıklar gibi gıdalarda bulunan trans yağlar ve doymuş yağlar, insülin direncini artırarak diyabet riskine katkıda bulunur.
Fazla kilo ve obezite: Fazla kilolu veya obez olmak, diyabet riskini önemli ölçüde artırır. Vücuttaki yağ hücreleri, insülin direncini artırarak kan şekeri seviyelerinin kontrolünü zorlaştırır.
Diyabet riskini azaltmak için, sağlıklı ve dengeli bir diyet benimseyin, işlenmiş gıdalardan kaçının, bol sebze ve meyve tüketin ve düzenli egzersiz yapın. Eğer şüpheleriniz varsa veya daha fazla bilgi almak istiyorsanız, bir doktor veya diyetisyenle konuşun.
Tumblr media
 ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, diyabete yol açan en tehlikeli besinler şunlardır 1 2:
İşlenmiş et
Patates
Kırmızı et
Pirinç
Buğday
Meyve suyu
Bu besinleri çok fazla tüketmek, tip-2 diyabet riskini artırır. Bunun yerine, tam tahıllı gıdalar, sebze, fındık ve çekirdek gibi gıdaları tercih etmek daha sağlıklıdır 1 2. Ayrıca kuru baklagiller de kan şekerini yavaş yükselten ve düşüren karbonhidrat kaynağıdır 3. Umarım bu bilgiler işinize yarar. 😊
İleti alındı. Merhaba, bu Bing. Diyabete neden olan besinler konusunda size yardımcı olabilirim. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, diyabete yol açan en tehlikeli besinler şunlardır : - İşlenmiş et - Patates - Kırmızı et - Pirinç - Buğday - Meyve suyu Bu besinleri çok fazla tüketmek, tip-2 diyabet riskini artırır. Bunun yerine, tam tahıllı gıdalar, sebze, fındık ve çekirdek gibi gıdaları tercih etmek daha sağlıklıdır . Ayrıca kuru baklagiller de kan şekerini yavaş yükselten ve düşüren karbonhidrat kaynağıdır. Umarım bu bilgiler işinize yarar. 😊
Daha fazla bilgi:
1. yenicaggazetesi.com.tr
2. posta.com.tr
3. acibadem.com.tr
4. msn.com
5. hurriyet.com.tr
0 notes
sifabul · 3 years
Text
Tumblr media
KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜREN GIDALAR #şifabul
1- Tarçın
2- Çemen otu
3- Zencefil
4- Zeytin ağacı yaprağı
5- Bamya
6- Sarımsak
7- Fesleğen
8- Bol su içmek
9- Zerdeçal
10- Yoğurt- Kefir
11- Brokoli (filizi)
12- Keten tohumu
13- Elma sirkesi
14- Ceviz (suyu)
15- Yeşil çay
16- Kabak çekirdeği
5 notes · View notes
mert9898 · 4 years
Text
Zayiflama Cayi
Zayıflama çayları sizin ödeminizi atmanıza yardımcı olmaktadır. Fazla ödem ve kilolarınızdan zayıflama çayları ile kurtulun!
1. Yeşil Çay
Zayıflamaya yardımcı bitki çayları denilince akla ilk gelen bitki çayı şüphesiz ki yeşil çaydır. Zayıflamaya yardımcı çaylar arasında ilk sırada yer alan yeşil çay, içeriğindeki antioksidanlar sayesinde metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. Bu faydalardan en iyi şekilde yararlanmak adına yeşil çayın düzenli olarak tüketilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla her gün 1-2 fincan yeşil çay, ara öğünlerde diyete eklenerek bu olumlu etkilerden yararlanılabilir.
Tumblr media
2. Beyaz Çay
Kilo vermeye yardımcı bitki çaylarından biri olan beyaz çay, Dr. Mehmet Öz tarafından önerilen çaylardan biridir. Gıdalar yoluyla alınan yağların vücut tarafından emilimini azaltan beyaz çay, bu sayede yağların vücutta depolanmasını engeller. “Uluslararası Obezite” dergisinde yayımlanan bir araştırmada beyaz çayın içindeki polifenoller ve kafeinin kilo vermeye yardımcı olduğu belirtilmektedir. Cildi güzelleştirir. Çok yüksek oranda antioksidan içerir. Tansiyon ve kolesterolü düşürür. Virüs ve bakterilere karşı etkisi yeşil çaydan daha kuvvetlidir.
Tumblr media
3. Yaban Mersini Çayı
Zayıflamaya yardımcı bitki çaylarından bir diğeri yaban mersini çayıdır. Yaban mersini çayı di��er çaylardan farklı olarak iştahınızı kontrol altına alır. Kan şekerini dengelleyen yaban mersini çayı, bu özelliği sayesinde açlık hissinizin azalmasını sağlar. Yüksek antioksidan içerdiği bilinmektedir. Yaban mersininin faydaları arasında ayrıca kan dolaşımını hızlandırması ve göz sağlığına iyi gelmesi de vardır. Bunlara ek olarak idrar sökücü ve iltihap önleyici etkisi de bulunmaktadır.
Tumblr media
4. Maydanoz Çayı
Maydanozun zayıflatıcı özelliği hemen hemen herkes tarafından bilinmektedir. Sindirimi kolaylaştıran maydanoz çayı, vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olur. Oldukça güçlü bir içeriğe sahip olan maydanoz çayı, vücudun su tutmasını önler. Ancak hamilelerin ve emziren annelerin maydanoz çayı tüketimden kaçınmaları önerilir. Maydanoz, antioksidanlar açısından zengin bir bitkidir. Sağlıklı kalmak ve hastalıkları önlemek için koruyucu bileşenler olan antioksidanlar; anti-inflamatuar ve anti-kanser etkilere sahiptir
Tumblr media
5. Yerba Mate Çayı
Fazla kilolardan kurtulmanıza yardımcı olabilecek çaylardan bir tanesi de yerba mate çayıdır. İçeriğindeki “mateine” bileşeni sayesinde metabolizmayı hızlandırır ve vücut ısısını yükselterek normalden daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Bu sayede yağ yakımını hızlandıran yerba mate çayı, kilo kaybını hızlandırır. Ayrıca yerba mate çayı, tokluk hissini uzatarak iştahı kontrol altına alır. Antioksidan özellikleri sayesinde vücudu hastalıklara karşı koruyor, oluşan hastalıkların daha hızlı iyileşmesini sağlıyor.Sindirim sisteminin de düzenli bir şekilde çalışmasına destek oluyor.Sindirim sistemi üzerindeki etkisi sayesinde kilo vermek isteyenlerden de desteklerini esirgemiyor.İdrar söktürücü özelliği sayesinde ödem sorunlarının çözümünde de rol oynayabiliyor.Depresyona iyi geldiği biliniyor.
Tumblr media
6. Tarçın Çayı
Herkes tarafından bilinen ve sevilen bir kokuya sahip olan tarçın çayı, termojenik etkisine sahiptir. Pek çok şifaya sahip olan Tarçın çayı aynı zamanda vücut sıcaklığını yükseltir ve metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlar. Metabolizmanın hızlanmasıyla birlikte kişi yediklerini çabuk yakar ve böylelikle kilo alma derdi ortadan kalkar. Tarçın çayının bir diğer özelliği ise vücudun kan şekerini dengeleyerek iştahı bastırır ve kolesterolü dengeler. Tarçın çayını, sade bir şekilde tüketebilir veya hazırladığınız bitki çaylarına tarçını toz şekilde ekleyip tüketebilirsiniz. Birçok çay gibi tarçın çayı da bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve hastalık etkeni olan patojenleri savuşturmaya yardımcı olur. Çalışmalar tarçının Salmonella ve Candida albicans da dahil olmak üzere bakterilerin büyümesini engelleyebileceğini göstermektedir.
Tumblr media
7. Zencefil Çayı
Zencefil çayı, kişilerin zayıflamak için kullandıkları bitki çayları arasında yer almaktadır. Zencefil çayının en önemli özelliklerinden bir tanesi de mide sakinleştirici ve sindirimi kolaylaştırmasıdır. Mide bulantısına da iyi gelen zencefil çayı, metabolizmayı hızlandırmasının yanı sıra kişinin psikolojisinin daima iyi olmasını sağlamaktadır. Zencefil çayı kış aylarında yakamızı bırakmayan öksürüğe karşı etkili bir doğal silah. Üstelik vücuttaki yağ oranını dengelemesi, kas yorgunluğuna iyi gelmesi ve mide rahatsızlıklarında etkili olması da nice faydalarından.
Tumblr media
8. Kuş Otu Çayı
Zayıflatan bitki çayları arasında kendisine yer bulan kuş otu çayı, içerisinde bulundurduğu potasyum ve magnezyum sayesinde bağırsakların temizlenmesine yarayan çaylar arasında yer alır. Kuş otu çayı, vücutta bulunan fazla suyun dışarı atılması, şişliği önlemesi ve metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlamaktadır. Kuş otunun insan sağlığına çok ciddi faydaları vardır. Özellikle Ramazan ayında olduğumuz bu zamanda tüketilmesi çok fayda sağlayacaktır.Kabızlıksorununa çok iyi gelmektedir.
Tumblr media
9. Pu-Erh Çayı​​​​​​​
Listemizin son sırasına yaklaşırken karşımıza Pu-Erh bitki çayı çıkmaktadır. Pu-Erh çayı aslından bilindiğinden çok daha yararlıdır. Sabahları kahvaltıdan önce tüketildiğinde vücutta bulunan yağ hücrelerinin küçülmesine ve vücutta bulunan yağ oranının azalmasına yardımcı olmaktadır. Pu Erh çayı Çi'in Yunnan eyaletinde yetişmektedir. Kolesterolün Düşmesine Yardımcı Olur. Vücut İçin Bir Temizleyici Görevi Görür. Zihinsel Aktiviteye Destek Olur. Diş Sağlığınıza Destek Olur.
Tumblr media
10. Yeşil Kahve Çayı
Yeşil kahve çayı, özellikle zayıflamak isteyen bireylerin tercih ettiği cilde iyi gelen ve kolesterolü düşüren bir çeşit zayıflama çayıdır. Normal kavrulmuş kahveden 9 kat daha güçlü olan yeşil kahve, düzenli kullanımlarda doğal detoks etkisi, iştah kapatma, kan dolaşımını düzenleme ve diyabete iyi geldiği bilinmektedir. İyi bir antioksidan kaynağıdır. Yeşil kahve çekirdekleri, genel olarak sağlığı koruyan, vücuttaki serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltan antioksidan maddeler açısından zengindir. 
Tumblr media
0 notes
popop0p0l98k-blog · 13 years
Text
Atıştırmak ne kadar masum?
Şekerli gıdalara saldırmak ve geceleri atıştırmak, kilo almanın başlıca nedenleri arasındadır. Özellikle akşam yemeğinden sonra TV başında atıştıranların zayıflaması neredeyse imkansızdır
Geceleri metabolizma yavaşlar ve atıştırmalar kilo almayı  kolaylaştırır. Bir başka önemli konu da, gün içinde, kan şekerindeki düşmeler nedeniyle ortaya çıkan, şeker, çikolata veya tatlı gibi  şeyler yeme isteğidir. Özellikle kan şekerini hızla yükselten karbonhidratlara dikkat etmek gerekir. Yüksek insülin seviyeleri 2-3 saat sonra kan şekerini normalin altına indirdiği için, bu defa şiddetli bir yeme isteği  ve terleme olur. Kişi bu durumda şeker, çikolata veya tatlı, ne varsa yemek için saldırır. Dengeli diyet uygulamayanlar, kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenler, kan şekeri düştüğü için sık sık atıştırma krizine girer ve kilo veremez hale gelir.
AÇLIK ATAKLARINA KARŞI 
- Gün içinde devamlı su için.  
- Kan şekerini düşüren ve şekerli şeylere saldırmaya neden olan sigara, kahve ve kolalı içeceklerden uzak durun.  
- Atıştırmalara yol açan stresi azaltmaya çalışın, gevşeme tekniklerini öğrenin, spor yapın veya psikologdan destek alın.  
- Atıştırmalara yol açan uykusuzluğun önüne geçin ve en geç saat 22.00'de yatın. 
- Kan şekerinde düşüklük devam ediyorsa şeker yüklemesi testi yaptırın.  
- Hormonal bir hastalığınızın olup olmadığı araştırın. 
Bunlara dikkat: 
-Patates cipsi, bisküvi, çikolata veya şeker yerine, elma, salatalık, kuru erik, badem, ceviz ya da yoğurt yemeye çalışın.
-Açlık hissettiğinizde, önce bir bardak su için. 
-Ara öğünleri atlamayın. Az, ancak sık yemek yiyin.
-Egzersiz yapmak ve hareketli olmak da açlık hissinin azalmasına katkıda bulunur, unutmayın.
-Günde 1-2 saat dışarı çıkın, güneş ışığı görün. Stresiniz varsa derin nefes alma egzersizi yapın.
-Doygunluk ve mutluluk duygusunu, beyindeki serotonin hormonu sağlar. Bu hormonun artması açlık duygusunu önler, aklınızdan çıkarmayın.
ADET ÖNCESİ ARTAN YEMEK KRİZLERİ
Bazı kadınlarda adet öncesi, karında gaz, ruhsal değişiklik, baş ağrısı, şekerli ve tatlı gıdalara saldırma, uykusuzluk, yorgunluk ve baş dönmesi gibi belirtiler görülür. Bunu önlemek için beslenmeye dikkat edilmeli. Nişastalı ve şekerli gıda yememelidir. Bu dönemde; tam buğday ekmeği, süt, kepekli pirinç, sebze, meyve ve ceviz yiyin.  
Kalsiyum bakımından zengin gıdalarla beslenmek bu şikâyetlerin azalmasına yardımcı olur. Kalsiyum zengini besinler arasında; brokoli, susam, badem, yağsız süt ve ayranı sayabiliriz. Diğer yandan kahve ve çaydan uzak durmalı, yeşil çay veya taze meyve suyu içilmelidir. Günde üç kez ahududu yaprağı çayı ve adaçayı içmeye çalışılmalıdır. 
Baharatlı ve tuzlu gıdalar, sert peynirler yenmemelidir. İştahın nedeni kan şekerindeki düşmelerdir. Kan şekeri düşünce yorgunluk ve bitkinlik başlar. Bu nedenle öğün atlanmamalı, alkolden, hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Bir şey atıştırmak istendiği doğduğunda yoğurt,  elma veya kivi yiyin.  
Ayrıca B vitamini, magnezyum ve potasyum bakımından zengin gıdalar alınmalıdır.
0 notes
hakkindabilgi-blog · 7 years
Text
Sağlıklı Bir Yıl İçin 10 Öneri
Tumblr media
Yeni yılı sağlıklı bir yaşamın ilk günü kabul edip; sigarayı bırakmak, sıkı bir diyete ve spora başlamak gibi kararlar genellikle kısa süre sonra rafa kaldırılıyor.  Sağlıklı beslenmeyi bırakmak yerine, zaman zaman programı değiştirerek renklendirmek veya sporu gün içine yaymak gibi küçük taktiklerle alınan bu kararları yıl boyunca uygulamak mümkün olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Uz. Dr. Özgür Mollaoğlu, sağlıklı bir yıl için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 1) Aynı saatte yatıp aynı saatte kalkın Kaliteli bir uyku bağışıklık sistemini güçlendireceği gibi, genç ve zinde bir görünüm de sağlamaktadır. 7-8 saatlik kaliteli bir uyku hafıza ve beyin sağlığı içinde gereklidir. Uyku rutini oluşturmak ve vücudun daha kolay uykuya dalması için her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya özen gösterilmelidir. Uyku sorunu yaşayanlar; televizyon, telefon gibi elektronik aletleri yatak odasından çıkarmalı, kafein gibi uyku kaçıran uyaranlardan uzak durmalı, gün içinde şekerleme denilen kısa uykuları azaltmalı veya uyku öncesi germe egzersizleri yapmalıdır. 2) İşlenmiş gıdalardan uzak durun Sağlıklı bir yaşam için beslenme düzeni çok önemlidir. Diyet kavramı akılda, belli bir zamana kadar devam ettirilen beslenme şeklini canlandırdığı için yeni yılın ilk günü alınan diyet kararı genellikle uzun süreli olmamaktadır. Bunun yerine sağlıklı beslenme şeklini benimsemek, daha uzun soluklu sonuçlar doğuracaktır. Mevsim meyve ve sebzeleri, tam tahıllı ve lifli gıdalar beslenme düzeninde ön plana çıkarılmadır. Yağlı gıdalar ve yağlı etlerden mümkün oldukça uzak durulmalı, salam, sosis gibi işlenmiş gıdaların kansere yol açabileceği unutulmamalıdır. 3) Su içemiyorsanız meyvelerle tatlandırın Hücre içinde gerçekleşen bütün hayati metabolik olaylar ve vücudun bütün fonksiyonları yeterli miktarda suyun içilmesi ile sağlanmaktadır. 8-9 bardak ya da 1-2 litre su tüketmek günlük su ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda ciltte parlaklık sağlar, hazımsızlık, baş ağrısı ve unutkanlığa da iyi gelir. Suyun tadını sevmeyenler ya da mide bulantısı yaşayanlar; suyun içine dilimlenmiş elma, portakal, mandalina gibi mevsim meyveleri veya havuç, kereviz sapı gibi sebzeler koyarak tatlandırabilirler. 4) Haftada 150 dakika yürüyüş yapın Günlük egzersizler için kapalı salonlar yerine veya kış ayrımı yapmaksızın açık hava tercih edilebilir. Baş, göğüs ve kulak bölgeleri korunarak uygun kıyafetlerle spor yapılmalıdır. Haftada 150 dakika tempolu yürüyüş yapmak, kilo kontrolü sağlayarak sağlıklı bir görünüme kavuşulmasını sağlarken; oksijen kapasitesinin artmasına, tansiyon kontrolüne, kalp atım hızının düşmesine ve stres atılmasına yardımcı olmaktadır. Genç yaşlarda yapılan ağır sporların ilerleyen yaşlarda bırakılmasının aşırı kilo alımına neden olabileceği unutulmamalıdır. Spordan sıkılıp bıkkınlık hissini yaşamamak için egzersizleri gün içine yaymak faydalı olabilir. Asansör yerine merdivenleri kullanmak, işlerindeki molalarda küçük yürüyüşler ya da germe egzersizleri yapmak, yakın mesafelere yürüyerek gitmek sporu gün içine yaymak için uygulanabilir. 5) Sağlık kontrollerini ihmal etmeyin Düzenli sağlık kontrolleri ile belirti vermeyen hastalıklar belirlenip önlem alınabilir. Özellikle kilolu bireyler ve hareketsiz bir yaşam sürenler, ilerde diyabet olma riskine karşı kendilerinde insülin direnci olup olmadığına baktırmalıdır. Sürekli halsizlik ve yorgunluk hissedenler tiroit kontrollerini ihmal etmemelidir. Birçok hastalık erken tanı ile vücutta herhangi bir organ hasarı oluşmadan tedavi edilebilmektedir. 6) Tadınız tuzunuz kaçmasın Günlük şeker ve tuz tüketiminin kontrol altında tutulması, sağlıklı bir yaşam için çok önemlidir. Kan şekerini hızla yükselten ve hızla düşüren saf şeker ve şekerli besinler yerine; tahıllı ekmek, bulgur gibi lifli besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir. Besinlerin içinde tuz olduğu unutulmamalı, günlük tuz tüketimi sınırlandırılmalıdır. 7) Sevdiğiniz insanlarla zaman geçirin Stres hormonları bağışıklık sistemine zarar verir. Genç ve sağlıklı kalmak için aile ile ya da sevilen kişilerle daha fazla zaman geçirilmelidir. Müzik dinlemek, yürüyüş, masaj ve yoga da stresle mücadelede etkili tercihlerdir. 8) Sigara ve alkolden uzak durun Sigara ve alkol kullanılmamalıdır. Bırakmak için gerekirse yardım alınmalıdır. İçeriğinde farklı zararlı maddeler bulunan sigara, vücuttaki tüm sistemleri etkileyerek ölümcül hastalıklara neden olurken, cilt ve vücut yaşlanmasının en önemli nedenlerinden biridir. 9) Güneşten doğru faydalanın D vitamini kaynağı olan güneşten doğru faydalanmak gerekir. Güneşli günlerde sabah ve akşamüzeri saatlerinde zamana dikkat ederek güneşlenmek bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Ancak uygun olmayan saatlerde uzun saatler güneşe maruz kalmak, cilt kanserine neden olabileceği gibi cildin erken yaşlanmasına da yol açmaktadır. 10) Aşılarınızı aksatmayın Sağlıklı bir yaşam için enfksiyon kontrolü çok önemlidir. Enfeksiyonlarına karşı grip ve zatürre aşısı oldukça etkili bir önlemdir. Daha önce zatürre geçirenler, bağışıklık sistemini etkileyecek ilaç kullananlarla birlikte karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer hastaları, 65 yaş üzerindeki kişilerin zatürre aşısı olması gerekmektedir. Hepatit B, tetanoz ve rahim ağzı kanserlerine karşı HPV aşısı da yetişkinlerin aşı takviminde olmalıdır.
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Glisemik İndeks Belirtileri – Glisemik İndeksi Yüksek Gıdalar
Glisemik indeks; yiyeceklerin içerisinde bulunan karbonhidrat miktarlarına göre hazırlanmaktadır. Glisemik indeksi nedir diye merak edenlere; karbonhidrat içeren herhangi bir yiyeceğin hazmedilip kana karışmasının ardından kan şekerini yükseltme hızı olarak tanımlandığını ifade etmek gerekir.
Glisemik indeks; üç gruba ayrılmaktadır. Düşük, orta ve yüksek olarak sınıflandırma yapılmaktadır. 0-55 arasında düşük, 70-50 arasında orta, 100-70 arasında ise yüksek glisemik indeks olarak sınıflandırma yapılmaktadır. Buna ek olarak, yiyeceklerin glisemik indeks değerlerinin pişirilme tarzlarına göre de değiştiğini belirtmek gerekir. Buna örnek olarak, sebzeleri verebiliriz. Neredeyse tüm sebzeler, pişirilmelerinin ardından yumuşarlar. Bunun nedeni, sebzelerde bulunan selüloz liflerinin pişirilme esnasında şişmeleridir.
Düşük glisemik indeksli karbonhidratların kişiyi çok daha uzun süre tok tutacağını ifade etmek gerekir. Yiyeceklerin içerisinde bulunan lif miktarının artmasına paralel olarak glisemik indeks azalmaktadır. İnsanların yemekten iki saat sonra acıkma hissi yaşamaması bununla alakalıdır. Yiyeceklerin mide ve ince bağırsakta uzun süre kalmalarından dolayı mide ve ince bağırsağın son kısımlarında salgılanan bazı hormonların insan beynine vücutta yeterli miktarda yakıt olduğunu ve herhangi bir yiyeceğe ihtiyaç olmadığını iletmesi söz konusu olmaktadır.
Glisemik İndeks Nasıl Hesaplanır?
Glisemik indeks nasıl hesaplanır diye merak edenlere bu işlem için öncelikli olarak 8-10 kişiden, bir gece açlığın ardından sabahleyin herhangi bir karbonhidratı 10-15 dakikada yemelerinin istendiğini ifade etmek gerekir. Deney grubunun bu yiyeceği yemeden önceki ve sonraki kan şekerine iki saat süreyle bakılmaktadır. Bu işleme katılan aynı kişilere farklı bir gün saf glukoz içirilmektedir. Aynı ölçümler yapılmaktadır. Bu ölçümler sayesinde söz konusu gıdanın glisemik indeksi hesaplanmaktadır.
İlgili Yazı
Diş Çekimi : Çürük Dişimin Çekilmesi ve Sonrası
Glisemik İndeks Belirtileri
Birçok insanda herhangi bir hastalık olmadığı halde insülin direnci görülmektedir. Böyle bir durumda, karbonhidratlara duyulan tolerans düşük olmaktadır. Bu bağlamda, her insanın besinlerin glisemik indeksine bakarak beslenmesi; en mantıklı tercih olacaktır. Glisemik indeksi yüksek besinler; kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltecektir. Yükselen kan şekerini düşürmek adına vücutta insülin salgılanması söz konusu olacaktır. Hızlı bir şekilde insülin salgılanması; kişinin tekrar acıkmasına sebep olacaktır. İnsülin direnci olan kişilerde söz konusu durumun halsizlik, uyuklama, çarpıntı ve terleme gibi belirtilere sebep olacağını vurgulamak gerekir. Glisemik indeks belirtileri; söz konusu şekilde olmakla beraber her insanın kilo kontrolü yapmak adına glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenmesi tavsiye edilmektedir.
Glisemik indeksi yüksek meyveler arasında incir, muz, kavun, karpuz ve üzüm bulunmaktadır. Meyvelerin olgunlaşmasıyla beraber glisemik indekslerinin arttığını ifade etmeliyiz. Buna ek olarak, glisemik indeksi düşüren besinler arasında meyve ve sebzelerin çoğu bulunmaktadır. Ayrıca, kepekli ekmekler, makarna, bulgur, nohut, kuru fasulye, mercimek, barbunya, soya fasulyesi, elma, armut, erik, portakal, doğal meyve şekeri, süt, yoğurt, fındık, yer fıstığı, ceviz gibi yiyecekler bulunmaktadır.
Glisemik İndeksin Zararları
Kilo kontrolü yapmak ve sağlıklı beslenmek isteyen insanların glisemik indeksin zararları hakkında fikir sahibi olması gerekmektedir. Glisemik indeksi yüksek olan besinleri tükettiğiniz takdirde bu besinlerin kan şekerini hızla yükselttiğini, ardından hızla düşürdüğünü fark edeceksiniz. Bu durum, sizin açlık krizleri yaşamanıza sebep olacaktır. Bir başka deyişle, kişinin insülin direnciyle karşı karşıya gelmesi söz konusu olacaktır.
Yüksek insülin hormonu; vücutta yağ depolanmasına neden olur. Buna ek olarak, bu şekilde beslenen insanlarda damar sertliği artacaktır. Böbreklerin çalışma fonksiyonu bozulacaktır. Vücutta meydana gelen iltihaplanmaların sayısı artacaktır. Yüksek tansiyon problemleri ortaya çıkacaktır. Magnezyum gelişecektir. Polikistik over gelişir. Sonuç olarak, glisemik indeksin zararları bir hayli fazladır.
Bu Yazı Glisemik İndeks Belirtileri – Glisemik İndeksi Yüksek Gıdalar İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/glisemik-indeks-belirtileri-glisemik-indeksi-yuksek-gidalar/
0 notes
Text
Kan şekerinizi dengeleyen yiyecekler listesi
Amerika’da yapılan ve 2015 yılında Amerikan Tıp Birliği Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, ABD’de yaşayanların yüzde 37’si prediyabetli! Bu, son derece yüksek bir rakam. 2016 yılında Florida Üniversitesi tarafından yapılan ve Amerikan Aile Hekimliği Kurulu’na ait bir dergide yayınlanan bir başka araştırma, toplumun yüzde 37’sini oluşturan prediyabet hastalarının sadece dörtte birinin bir hekime başvurduğunu ve diyabeti engellemek için uğraştığını gösterdi.
Her ne kadar prediyabet hastaları, gelecek 5-10 yıl içinde diyabet hastası olma riskine sahip olsa da kan şekerini düşüren gıdalar tüketmek gibi yaşam tarzındaki bazı değişikliklerle bu riski azaltabilir. Prediyabet vücudunuzun bir süredir insüline dirençli olduğunuzu gösteren bir uyarı işaretidir. Ancak unutulmamalıdır ki, çoğu diyabet önleyebilir veya ertelenebilir.
Daha hareketli bir yaşam tarzının, kilo vermenin, stresi azaltmanın, sigarayı bırakmayı ve kaliteli uyku sağlamanın yanı sıra, daha sağlıklı beslenme de prediyabetin önlenmesine yardımcı olabilir. Kan şekerinizi dengeleyen yiyecekler listesini sizler için derledim…
Beslenmenizde öğün atlamayın
Vücudunuzun kan şekerini dengede tutmasına yardımcı olabilmek adına yapmanız gereken ilk şeylerden birisi de sağlıklı beslenmek ve günlük öğünlerinizi atlamamaktır. Bu noktada diyetisyenden destek alarak düzenli bir beslenme programı oluşturmalısınız. Vücudunuzun bir yemeği sindirmesi yaklaşık dört ile altı saat sürer. Kan şekeri düzeyinizin normal seviyede kalması adına günde 3 ana yemek, 2 veya 3 ara öğün şeklinde beslenmelisiniz. Böylece kan şekeri dengesizliğinde ortaya çıkan şiddetli baş ağrısı, yorgunluk, bulanık görme gibi sağlık sorunlarının önüne geçebilirsiniz.
Yemeklerinizi buğulama ya da haşlama yöntemiyle pişirin
Geçtiğimiz yıllarda Mount Sinai Üniversitesi’nde yapılan ve Diabetiologia isimli bir tıp dergisinde yayınlanan bir araştırmada, bir yıl boyunca yemeklerini buğulama ya da haşlama yöntemleriyle pişiren kişiler, ızgara ve kızartma yöntemini kullananlarla karşılaştırıldıklarında, kilo vermeyi başardıkları ve insülin dirençlerinde gelişme kaydettikleri görüldü. Bilim adamları bu durumun, ızgara ve kızartma yöntemiyle yemek pişirildiğinde gıdaların glikolize olmasına bağlı olduğunu düşünüyorlar. Bu durum insülin direncine de sebep olur. Eğer prediyabetiniz varsa yemeklerinizi, buğulama veya haşlama yöntemiyle pişirmeniz, diyabet olma ihtimalinizi düşürüyor. Ayrıca kompleks karbonhidratlar, beyaz pirinç, ekmek ve makarna gibi işlenmiş karbonhidratlardan daha fazla lif ve besin maddelerine sahiptir ve lif kan şekeri seviyelerinin kontrolüne yardımcı olur. Tabağınızı dengelemeyi unutmayın.
Bol bol su için
Ne zaman bir hastalığın tedavisi için tavsiyeler vermeye başlasam, ilk olarak hep ‘Kilo verin’ diyorum. Şişmanlık tek başına bir hastalık değildir ancak birçok hastalık için tek başına yeterli bir sebeptir. Diyabet başlangıcı teşhisi alan kişiler üzerinde yapılan bir araştırma, kilo vermenin bu hastalık için ne derece önemli olduğunu göstermiş. Birden ağır bir diyete girmek zor geliyorsa, işe şekerli ve gazlı içecekleri kesmekle başlayabilirsiniz. Ayrıca su içmek sağlıklı yaşamanın altın kuralıdır. Su, hidrasyon kaynağınız olarak gereksiz sıvı kalorilerinizi azaltmaya yardımcı olacaktır.
Glisemik indeksi yüksek meyvelerin porsiyonuna dikkat
Kan şekerinizin aniden yükselmemesi için glisemik indeksi yüksek besinler tüketmemeniz gerekir. Yazın gözde meyvelerinden olan üzüm, incir ve karpuz gibi meyveler yüksek glisemik indeksine sahiplerdir. Mümkün olduğunca bu meyveleri tüketirken porsiyon sınırını aşmamalısınız. Ayrıca meyvelerin üzerine kan şekerini dengelemesi için tarçın serpebilirsiniz.
Aşağıdaki yiyecekleri beslenme listenize eklemen kan şekerinizi düzenlemenize yardımcı olabilir.
Yaban mersini diyabet gelişme riskini azaltıyor
Yaban mersini, özellikle Amerika’da sıklıkla tüketilen bir meyve olmasına rağmen ülkemiz için yeni sayılabilecek bir tat. Yapılan araştırmalar, yaban mersininin insan sağlığına sayısız faydası olduğunu gösterdi. 2010 yılında yapılan ve Journal of Nutrition’da yayınlanan bir çalışmaya göre, yaban mersini sahip olduğu biyoaktif maddeler sayesinde, insülin duyarlılığını arttırarak risk grubundaki kişilerde diyabet gelişme riskini azaltıyor! Gün içinde karbonhidrattan zengin beslenen birçoğumuz için adeta altın değerinde bir bilgi bu!
Yarım çay kaşığı tarçın her derde deva
Tarçının kan şekeri üzerindeki dengeleyici etkisi uzun zamandır bilinen bir gerçek. Tarçının faydaları hakkında yapılan araştırmalar, tek faydasının kan şekerini dengelemek olmadığını da gösterdi. Bu araştırmalara göre tarçın, kalp hastalıklarını önlemede, LDL (kötü kolesterol) ve trigliserid seviyelerini düzenlemede de son derece etkili bir silah. Tarçın mucizesinden yeterinde faydalanabilmek için 20 gün boyunca yarım çay kaşığı tarçın tüketmeniz, kronikleşen yüksek kan şekeri seviyenizi düşürmede yardımcı olacaktır.
Mercimek tüketmek diyabet riskini azaltıyor
Klinik Beslenme Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, dört yıldan fazla süredir tip 2 diyabet hastası olmayan 3.000’den fazla yetişkinin beslenmesi incelendi. En yüksek baklagil tüketimi olan insanların, özellikle de mercimek tüketenlerin en düşük diyabet riskine sahip olduğunu keşfettiler. Mercimek ve tüm baklagiller lif yönünden zengin ve iyi bir protein kaynağıdır.
Baharatlar, kan şekerinizi dengeler
Baharat kelimesi, yüzlerce çeşitten meydana gelen kabarık bir listeyi ifade eder. Kan şekerinizi dengelemede yardımcı olanlardan bahsetmek gerekirse; bu listenin başında çemen tohumu, zerdeçal, kimyon, zencefil, hardal, kişniş ve yaprak köri gelir. The Journal of Medicinal Food’da yayınlanan bir araştırmaya göre bu baharatlar, kan şekerinizi dengelemenin yanında, kolesterol seviyeniz üzerinde de olumlu etkilere sahiptir.
Zeytinyağı, karın bölgesi yağlanmasını azaltır
Zeytinyağı, Akdeniz diyetinin dünyaca kabul görmüş en önemli öğesidir. Genel beden sağlığını iyileştirmek ve korumak için adeta bir mucize olan zeytinyağı, tekli doymamış yağ açısından son derece zengin bir gıda maddesidir. Bilinen en önemli faydası, karın bölgesi yağlanmasını azalttığıdır. Ancak yapılan araştırmalar, kan şekeri seviyesini dengelemede ve iştah bastırıcı etkisiyle bilinen leptin hormonunun salgılanmasında da önemli rol oynadığını gösterdi.
Sirke de kan şekeri seviyesini dengeliyor
Varlığı çok eskilere dayanmasına rağmen yeni yeni keşfedilen bir gıda maddesidir. Yapılan araştırmalar sirkenin, diğer faydalarının yanında kan şekerini düzenlemede önemli bir yardımcı olduğunu gösterdi. Arizona Eyalet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, yemeğe bir miktar sirke ile başlayanların kan şekeri seviyesindeki denge, sirkeyle başlamayanlara göre çok daha olumlu.
Öğleden sonra ara öğünlerinizde fındık tüketin
İsveç’te yapılan bir çalışmaya göre, fındık ve tohumlarında bulunan sağlıklı çoklu doymamış yağların, insülin duyarlılığını artırarak tip 2 diyabetin önlenmesine yardımcı olduğu bulunmuş. Dahası ceviz, özellikle iştah kontrolünde yer alan beynin bir kısmını harekete geçirebilir. Şeker hastalığı riskine katkıda bulunan şekerli aperatiflere ya da içeceklere direnmenize yardımcı olmak için öğleden sonra ara öğünlerinizde fındık veya ceviz tüketebilirsiniz.
Doc. Dr. Halit Yerebakan
Kan şekerinizi dengeleyen yiyecekler listesi
0 notes
kolp09ujh54-blog · 7 years
Text
Fit Öneriler ve 5 Süper Yaz Sebzesi
Vücudumuza olumlu katkı sağlayacak öneriler ve bu yazın favori 5 yaz sebzesi ile zayıflamak mümkün olacak.
Mevsim değişikliği ile birlikte yeme alışkanlığımızı da değiştirmenin vakti geldi. Diyetisyen Kübra Bal ile daha fit ve sağlıklı olmaya hazır mısınız?
Glisemik indeksi düşük gıdaları tüketin Kan şekerini hızlı yükselten gıdalar yerine daha yavaş yükselten, yani glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmesi daha sağlıklı bir seçim olacaktır. Kan şekerini çok hızlı yükseltip çok hızlı düşüren basit karbonhidratlar yerine esmer ekmek, kuru bakliyat ve bulgur gibi glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir .Glisemik indeksi düşük besinlerin insülin direncini düzenlediği, Tip 2 diyabet ve kalp damar hastalıkları riskini azalttığı ayrıca zayıflamada yardımcı olduğu biliniyor. Yürüyüş zamanı başlasın İlkbahar ve yaz ayları hem İstanbul'da hem ülkemizde açık hava yürüyüşleri için en ideal zamanlar. İçimizi kıpır kıpır eden havalarda kendimizi sahillere, korulara atarak, hem mutluluk hormonumuzun salgılanmasını artırabilir, hem forma girebiliriz. Açık havada yağların daha kolay parçalandığını ve temiz havanın bağışıklığımızı güçlendirdiğini unutmayın. Günde ortalama 45 dakikalık bir tempolu bir yürüyüş ile ortalama 350 kalori yakarsınız. Bağışıklık güçlendirici smoothie 1 bardak kefir, 1 tatlı kaşığı bal, 1 çay kaşığı zerdeçal, 10 iç bademi blenderdan geçirin ve ikindi ara öğününüzde tüketin. Böylece hem tok kalacak, hem de probiyotikler ve çinko sayesinde bağışıklığınızı güçlendireceksiniz. Uyku düzeninizi bozmayın Geç yatmayıp, sabahları güne erken başlayın. Geç saatlerde bir şey tüketmeseniz bile, uyanık olmak kortizol ve ghrelin hormonu salınımını azalttığı için kilo vermeyi zorlaştırıyor. Yapılan araştırmalar 00.00-04.00 arasında uykuda olmanın, zayıflamaya yardımcı olduğu yönünde. Ayrıca mutluluk hormonu da gece uykuda salındığından, gününüzü daha keyifli geçirmenizi sağlayamaya yardımcı olur. Proteinsiz olmaz Gerek kahvaltıda gerek ara öğünlerde protein içeriği yüksek besinler alarak, hem kendinizi daha zinde ve tok hisseder hem metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz. Kahvaltınızda yumurta, öğünlerinizde 1'er kase yoğurt, ara öğünlerinizde kuruyemişler (badem, kaju, ceviz,..) tüketin. Suyla hafifleyin Su içmek kanımızı temizleyerek zindelik sağlar. Masanızda, başucunuzda, aracınızda, yürüyüşe çıktığınızda yanınızda mutlaka su bulundurun. Asitli, gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durun.. Artan sıvı ihtiyacınızı karşılamak için günde ortalama 2,5 -3 litre su tüketin. Suyunuzun içerisinde taze nane yaprakları ve limon dilimleri koyarak keyifli bir karşım elde edebilirsiniz. Favori 5 sebze Fasulye ve yeşil sebzeler: Kas yapımına yardımcı olur, yağ yakımını sağlar, sindirimi düzene sokar. Obezite, kanser, kalp hastalıkları, yüksek tansiyonla savaşır. Enginar: İçerdiği 'ciarin' sayesinde karaciğer, safra kesesi, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Posa ve demir içeriği yüksektir. Bamya: Yüksek lif oranı tokluk hissi yaratır. İçerisinde bulunan c vitamini, güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmaya yardımcı olur. Stress ve depresyonu azaltırken, sinir sistemini de olumlu yönde etkiler. Retinayı korur ve kataraktını önlemeye büyük destek olur. Tere: Sindirim sistemi ve özellikle bağırsaklar üzerinde çok etkili bir sebzedir.. Bağırsak hareketlerinin zayıf olması kilo vermeyi zorlaştırır, bağırsakların sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayan tere böylece kilo vermeye yardımcı olur. Bunun dışında tere yağ yakan hücrelerin sağlıklı bir şekilde çalışmalarını destekler. İç bakla: Vitamin ve protein açısından son derece zengin bir besin B1, B2, B6 ve K vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da oldukça zengindir. Sindirime yardımcı olan Bakla, hazmı kolaylaştırır, kabızlık ve hemoroite iyi gelir. İdrar yollarını temizler. Böbreklere oldukça yararlıdır.
0 notes
sifabul · 5 years
Photo
Tumblr media
ŞU BELİRTİLER VARSA KAN ŞEKERİNİZ YÜKSEK OLABİLİR: #şifabul
1- Susuz hissetme ve ağız kuruluğu 2- Sık idrara çıkma 3- Baş dönmesi 4- Bulanık görme 5- Yorgunluk ve halsizlik 6- Güçlü ve ekşi nefes kokusu 7- Huzursuzluk ve sinirlilik 8- Yaraların yavaş iyileşmesi 9- Aşırı açlık hissi 10- Hızlı ve derin nefes alma
KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜREN GIDALAR: 1- Keten tohumu 2- Badem 3- Lahana 4- Biber 5- Moringa 6- Karnabahar 7- Brokoli 8- Tarçın 9- Yeşil Çay 10- Ceviz
12 notes · View notes
popop0p0l98k-blog · 13 years
Text
Atıştırmak ne kadar masum?
Şekerli gıdalara saldırmak ve geceleri atıştırmak, kilo almanın başlıca nedenleri arasındadır. Özellikle akşam yemeğinden sonra TV başında atıştıranların zayıflaması neredeyse imkansızdır
Geceleri metabolizma yavaşlar ve atıştırmalar kilo almayı  kolaylaştırır. Bir başka önemli konu da, gün içinde, kan şekerindeki düşmeler nedeniyle ortaya çıkan, şeker, çikolata veya tatlı gibi  şeyler yeme isteğidir. Özellikle kan şekerini hızla yükselten karbonhidratlara dikkat etmek gerekir. Yüksek insülin seviyeleri 2-3 saat sonra kan şekerini normalin altına indirdiği için, bu defa şiddetli bir yeme isteği  ve terleme olur. Kişi bu durumda şeker, çikolata veya tatlı, ne varsa yemek için saldırır. Dengeli diyet uygulamayanlar, kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenler, kan şekeri düştüğü için sık sık atıştırma krizine girer ve kilo veremez hale gelir.
AÇLIK ATAKLARINA KARŞI 
- Gün içinde devamlı su için.  
- Kan şekerini düşüren ve şekerli şeylere saldırmaya neden olan sigara, kahve ve kolalı içeceklerden uzak durun.  
- Atıştırmalara yol açan stresi azaltmaya çalışın, gevşeme tekniklerini öğrenin, spor yapın veya psikologdan destek alın.  
- Atıştırmalara yol açan uykusuzluğun önüne geçin ve en geç saat 22.00'de yatın. 
- Kan şekerinde düşüklük devam ediyorsa şeker yüklemesi testi yaptırın.  
- Hormonal bir hastalığınızın olup olmadığı araştırın. 
Bunlara dikkat: 
-Patates cipsi, bisküvi, çikolata veya şeker yerine, elma, salatalık, kuru erik, badem, ceviz ya da yoğurt yemeye çalışın.
-Açlık hissettiğinizde, önce bir bardak su için. 
-Ara öğünleri atlamayın. Az, ancak sık yemek yiyin.
-Egzersiz yapmak ve hareketli olmak da açlık hissinin azalmasına katkıda bulunur, unutmayın.
-Günde 1-2 saat dışarı çıkın, güneş ışığı görün. Stresiniz varsa derin nefes alma egzersizi yapın.
-Doygunluk ve mutluluk duygusunu, beyindeki serotonin hormonu sağlar. Bu hormonun artması açlık duygusunu önler, aklınızdan çıkarmayın.
ADET ÖNCESİ ARTAN YEMEK KRİZLERİ
Bazı kadınlarda adet öncesi, karında gaz, ruhsal değişiklik, baş ağrısı, şekerli ve tatlı gıdalara saldırma, uykusuzluk, yorgunluk ve baş dönmesi gibi belirtiler görülür. Bunu önlemek için beslenmeye dikkat edilmeli. Nişastalı ve şekerli gıda yememelidir. Bu dönemde; tam buğday ekmeği, süt, kepekli pirinç, sebze, meyve ve ceviz yiyin.  
Kalsiyum bakımından zengin gıdalarla beslenmek bu şikâyetlerin azalmasına yardımcı olur. Kalsiyum zengini besinler arasında; brokoli, susam, badem, yağsız süt ve ayranı sayabiliriz. Diğer yandan kahve ve çaydan uzak durmalı, yeşil çay veya taze meyve suyu içilmelidir. Günde üç kez ahududu yaprağı çayı ve adaçayı içmeye çalışılmalıdır. 
Baharatlı ve tuzlu gıdalar, sert peynirler yenmemelidir. İştahın nedeni kan şekerindeki düşmelerdir. Kan şekeri düşünce yorgunluk ve bitkinlik başlar. Bu nedenle öğün atlanmamalı, alkolden, hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Bir şey atıştırmak istendiği doğduğunda yoğurt,  elma veya kivi yiyin.  
Ayrıca B vitamini, magnezyum ve potasyum bakımından zengin gıdalar alınmalıdır.
0 notes