Tumgik
#fazla düşünme
pluviophiillee · 11 months
Text
"Sonunda öleceğin bir yaşam için fazla endişe ediyorsun, demişti babam. Her şeyi bu kadar düşünürsen kalbini kırmak için de o kadar sebebin olur."
14 notes · View notes
ahbeazra · 1 month
Text
taht oyunları serisini okumak istiyorum ama seriyi tamamlamadan okumak istemiyorum seriyi tamamlamaya kalksam çok pahalıya patlıyor bu aralar çok fazla masrafım var o yüzden taht oyunları biraz daha beklicek ahhh ama bekletmek istemiyorum
1 note · View note
masmavibirsiyah · 1 month
Text
Duygusallık, farkındalık ve fazla düşünme mahvediyor beni
47 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 5 months
Text
üzülüyorsun, üzülme!
düşünüyorsun, düşünme!
takıyorsun, takma!
takılıyorsun, takılma!
ağlıyorsun, ağlama!
içine atıyorsun, atma!
kırılıyorsun, kırılma!
darılıyorsun, darılma!
önemsiyorsun, sallama!
boşver umursama!
zorlama omuzların kaldıramaz daha fazla!
ve artık ağlama; kimse aldırmayacak zaten gözyaşlarına...
Tumblr media
103 notes · View notes
chkeinherz · 5 days
Text
bu konu hakkında fazla düşünme lilly
21 notes · View notes
binti-islam · 1 month
Text
Kendime:
Aslında çok iyi bildiğim ama uygulayamadığım bir gerçeği tekrardan kendime hatırlatmak istiyorum. Eğer sen kendine odaklanıp Allah ile aranı düzeltebilirsen o zaman en güzel kapılar önüne a��ılacaktır. Ne zaman ahiretini arka plana atıp dünyadan çok istekte bulunursan da bununla imtihan olursun. Şuan benim olduğum gibi. Güzel kızım, sen hariç hiçbir şey vazgeçilmez, birtane değildir. Yaşamadığın için kendini hatalı gördüğün o gelecekte seni ne gibi imtihanların beklediğini, ne kadar zorluklar yaşayacağını bilemezsin. Şuan kalmayı seçtiğin durumun zorlukları yok demiyorum. Fakat hayatında attığın her adım yanında imtihanı ile gelir bunu unutma. Sen niyetini Allah için tutarsan o zaman daha sağlam olabilirsin. Bugüne kadar aldığım en iyi karar dediğin şeyleri gözden geçir. Allah için atılmış adımlar sana bir çok şükür sebebi olacak artılar kattı. Hiç tahmin edemeyeceğin nimetler de yaşadın. Kendimi tebrik ediyorum. Lütfen çok fazla düşünme yoksa bir gün kafan patlayacak. Sağlıklı ol. Kendini sev. Allah'la aranı düzelt. Biliyorum klişe şeyler söylüyorum ama bunların da klişe olmasının bir sebebi var. Kendini geliştirmeye devam et. Cesaretli adımlar at fakat cesaret ile cahilliği birbirine karıştırma. Kaldıramayacağın, sana ağır gelecek şeylere cesaret diyerek atlama. Kendi eksikliklerini gidermeye devam et. Kitaplar oku. Bolca gül. Ailenin ve arkadaşlarının değerini bil. Her imtihan sonrasında bir güzellikle gelir bunu unutma.
Seni çok seviyorum. Sende her zaman beni sevmeye devam et.
37 notes · View notes
kumsal-thingss · 8 months
Text
Yaşanması gerektiği için yaşanmış, daha fazla yaşanması doğru olmadığı için bitmiştir. Artık düşünme.
Hayatında olması gerekenler yanında, olmaması gerekenler uzağında...
Tumblr media
126 notes · View notes
dianaa70 · 1 year
Text
Fazla düşünme hastalığı var bende
124 notes · View notes
eylences-blog · 10 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 3. Bölüm (Hakan 32 Y., İzmir)
O travestiyle yaşadıklarımdan sonra biraz bunalıma girmiştim. Oynaşmak falan neyse de, her ne kadar bir kadın gibi görünse de bir güzel sikmişti beni. İtiraz etsem duracaktı, ama o itirazı yapmamam aklımı daha da karıştırmıştı. Çok düşünmeden bir hafta sonra bir eskort bir genç kız ayarladım ve sabaha kadar çok güzel bir şekilde siktim onu. Bahşişini bol tutup götüne girdiğimde daha da zevk aldım. Biraz moralimi düzeltmişti bu. 10 gün sonra yine siktim aynı kızı. Artık uzak durmak istiyordum gay ilişkiden. Ama geceleri sosyal medyada gay arayışlara bakınmadan da duramıyordum. Maddi olarak biraz fazla açılmıştım. Kredi kartının borcunu ilk defa ödeyemedim. İşe verdim kendimi ben de.
Ben her ne kadar uzak durmak istesem de sanırım gayleri çeken birşey vardı bende. Bir gün birşey danışmak için ofisime 20 yaşında biri geldi. Sosyal medyada küfür yemiş onun hakkında işlem yaptırmak istiyordu. Konuyu açtığımızda ise gay olduğunu öğrendim. Ne kadar rahattı insanlar. Ben asla açıklayamazdım böyle birşeyi. Onun durumunu öğrendiğimde ise çok değil ertesi gün evimde altımdaydı. Artık düşünmüyordum hiç. Çok zevkliydi onunla olmak. Bu kadar yakışıklı ve güzel vücutlu bir erkekle olmamıştım hiç. Hiç bir sınırlama koymayınca ise sex çok daha zevkli olmuştu. Birbirimizi siktik zevkle. Sikerken ne kadar zevk aldıysam sikilirken de aynı zevki almıştım. Ancak birşey vardı ki sikmeyi çok daha fazla seviyordum. Eğer pasif olacaksam partnerimin çok iyi sikmesi gerekirdi. Ondan sonra bir kadın, sonra yine bir gay. Bu seferki gayı internetten bulmuştum. Ve tam sertleşememesi, hafif efemine tavırları, ufak siki zevk almamı engellemişti. Götü güzeldi ama yine de. Keyfime baktım ben de.
Bu arada yıllar da geçmeye başlamış, ama istediğim büyüklükte bir dava bir türlü gelmemişti. Ekonomik olarak ne çok ileri gitmiş ne de gerilemiştim. İlk başladığım noktadaydım halen. Annem arada, "Kız buldum sana..." falan dese de bir şekilde idare ediyordum onu. Evlenirdim aslında birini bulsam, ama maddi olarak da psikolojik olarak da hazır değildim buna halen.
Bir Cumartesi öğlen gibi Şeref Dayı aradı. Adana'dan bir tanıdığının büyük bir miras davasını yönlendirdi bana. Bir sene kadar yol masraflarını bile ben ödeyerek gidip geldim Adana'ya. Sonunda işi bitirdim ve davayı kazandım. O gece güzel bir kutlama yaptık onlarla. Ben rakı içmeyecektim aslında, ama Şeref Dayının kaşı hafiften kalkınca içtim ben de onlarla. Dava sürerken bu sefer İzmir'de bir ticari davaya yönlendirdi beni. O işten güzel para kazanmıştım. Bir de bir şirketin avukatlığını yüksek sayılabilecek bir ücretle alınca, maddi olarak çok rahatlamış, evi ve ofisi değiştirmeyi düşünmeye başlamıştım artık. Maddi olarak rahatlamam libidomu da çok artırmıştı. Son haftalarda yoğun olsam da akşamları yerine göre rakımı veya viskimi içerken uygun bir gay bakınıyordum yine de.
Bir gece barda 40 yaşlarında bir kadın denk geldi. Eski bir tanıdıktı ve gerçek bir sex makinesi olduğunu arkadaşlarımdan duymuştum. Biraz sohbet, muhabbet iki üç tekila derken gece onun evinde sona erdi. Evine geldiğimde ikimiz de ne istediğimizi biliyorduk. Sadece sikişmek. Aşk, bağlanma, soru sorma ve ilerisini düşünme gibi şeylere hiç takılmadan sadece sikişmek. Birbirimize istediğimizi verdik. Çok iyi gelmişti bu...
Yaşıtım veya benden de yaşlı bir erkekle olmak çok ilgimi çekmiyordu. Birkaç kez genç gaylarla olmuştum ve çok daha zevk almıştım. Bir süre sonra internette arayış içindeyken 20 yaşında olduğunu söyleyen bir gay fark ettim. Her açıdan resimlerini koymuştu. Vücudu çok güzeldi doğrusu. Tamamen kılsız atletik bir beden, yuvarlak dolgun bir göt ve büyükçe sikiyle çok seksi görünen bir gençti Emre. Aktif veya pasif her türlü fantaziye açık olduğunu belirtiyordu. Çekinmeden de telefon numarasını vermişti. Anlaşılan bu işlerden para kazanmayı seven biriydi. Yüzünü göstermemişti. Bir saat kadar internette dolaşırken sürekli onun sayfasına ve resimlerine baktığımı fark ettim. Sonra da dayanamayıp verdiği telefon numarasını kaydettim ve mesaj attım. 10 dakika kadar sonra döndüğünde de arayıp konuştum.
Neşeli, sempatik bir gençti. Eğer istersem benimle olacağını söyledi. Şu an için yeri yokmuş. Evime veya bir otele gidebileceğimizi de anlatırken heyecanlanmıştım. Onunla konuşurken elim sikimdeydi ve çoktan sertleşmiştim bile. Evime yakın bir barı söyledim buluşmak için. İki saat sonra da buluştuk onunla. Dışarıdan kesinlikle belli olmuyordu gay olduğu. Kızların da çok beğeneceği, çok yakışıklı bir gençti gelen. Hafif bir kirli sakalı bile vardı. Tam anlamıyla ideal bir tipti benim için. İkişer bira sonrası o da bana ısınmış ve güvenmişti. Onu evime götürdüm. İstediği ücreti biraz da bahşişini ekleyerek verince sevindi. Yatak odama girdiğimizde ise oldukça usta olduğunu anladım. Yaramaz bir çocuk gibiydi yatakta. Beni soyarken kendi de soyunuyor ve bu arada her yerimi okşarken de bana sürtünüyordu.
Kısa sürede çırılçıplak kaldık. Her zamankinin tersine bu sefer önce ben aldım onun sikini ağzıma. Sikini emip ağzıma sokup çıkartırken belini de oynatıyordu yavaş yavaş. Ağzımı siker gibiydi bu halde. Çok zevk alıyordu. Dilimi her yerinde kullanmaya başladığımda ise kıvrandı zevkten. Ohh, bu yakışıklı sex yapmayı çok seviyordu. Para bile vermesem sevişebilirdi benimle sanki. Elini götüme atarken küstah bir şekilde sırıtıyordu. İstediği şeyi anlamıştım. Hoşuma gitmişti aslında. Beni sikmek istediğini belli ediyordu. Kırmadım onu hiç. Yüzüstü uzandığımda götümü kaldırdım. Dilini götümde hissettiğimde her zamanki gibi çok zevk almıştım. Ohhhhh, bayılıyordum buna. Çok ustaca kullanıyordu dilini.
Kısa sürede beni hazırlamıştı. Prezervatifi ve kaydırıcıyı uzattım ona. Saniyeler içinde hepsini hazırlayıp birden köküne kadar yerleştirmişti içime. Başım havaya kalkarken acıyla inledim. Ancak bu onu durdurmadı. Sert, hızlı bir şekilde sikmeye başladı götümü. Bir ara sanki taşaklarını da sokmak istermiş gibi içime bastırırken üstüme uzandı arkamdan. Ve sonra iyice hızlandı. Hiç ellerimi kullanmadan sikim taş gibi olmuştu ve sikimin kafasından sürekli zevk sularım akıyordu. İyice hızlandı arkamda. Ben titreyip kasılmaya başlarken o bazen yavaşlayıp bazen köklüyor, bazen de canımı acıtırcasına sertçe sokup çıkartıyordu. Dayanamadım daha fazla artık. Sike sike boşaltmıştı beni 15 dakikada.
İçimden çıkardı, beni sırtüstü yatırıp üstüme çıktı. Dudaklarımı öperken göğüslerime indi. Oradan da ağzına aldı sikimi. Henüz tam yumuşamamış, halen döllerim akan sikimin kafasını emerken zevkten bayılacak gibi olmuştum. Nefes alır gibi emiyordu kafasını. Sonra tekrar üstüme çıktı ve sikini yavaşça soktu götüme. Bu sefer çok daha yavaştı hareketi. Kafasına kadar çekip sertçe vurarak köklüyordu içime. Nefes almama bile izin vermemişti. Çok kısa sürede dimdik olmuştu sikim. Hiç böyle birşey yaşamamıştım daha önce. Tek bacağımı havaya kaldırıp hızlandı. Gözlerini kısmıştı beni sikerken. Yaklaştığını anladım. Saçlarından tutup çektim onu ve içimden çıkardım birden. Yüzü ekşimişti. Hiç içimden çıkarmak istemiyor gibiydi o an.
Arkasına geçip sarıldım. Sırtı göğsüme yaslanmışken uzandık yatağa. Tek bacağım üstündeydi. Uzattığı prezervatifi sikime geçirdim hızla. Kaydırıcı falan sürmeden tükürüp sertçe geçirdim götüne birden. Dibine kadar sokmuştum. İnleyip çığlık attı, "Ahhhhh, eşşek mi sikiyorsun yaa, yavaş olsana, ne biçim soktun öyle hayvan!" diye söylenirken hiç dinlemedim onu. Kollarımın arasına alıp sarmıştım onu iyice. Hiç durmadan sokup çıkartıyordum götüne. Elim sikine değdi. Prezervatif halen üstündeydi ve siki dimdikti halen. Elimi uzatıp okşadım. Titreyip kasılmaya başladı onu sikerken. İtiraz etmiyordu bu sefer. İyice yaslamıştı o güzel götünü bana. Kasıklarıma tam olarak oturmuştu götü. Onu kendime çekip çekip sokuyordum durmadan. Deliği birden sımsıkı sardı sikimi. Elimin içinde sikinin damarlarını hissettim. Aynı anda boşalmaya başladı prezervatifin içine. Deliği çok daha sıkılaşmış ve alev gibi yanıyordu o an. Çıldırdım bu duruma. Yara yara, kanırta kanırta sokup çıkarmaya başladım. Ağlar gibi inledi bir an. Tüm bedeni kasılıp gevşerken üstüne çıktım. Dudaklarını öperken altıma aldım onu. Ağırlığımı tamamen üstüne vermiştim. Kalçalarım inip kalkıyordu üstünde. Eski karyolam gıcırdayıp duruyordu ileri geri sallanırken...
Sikimi çıkardım götünden hızla. Prezervatifi sıyırıp attım ve ağzına soktum o haldeyken. Ağzının içine patlarken hayvan gibi böğürüyordum. İkimiz de yığıldık yatağa nefes nefese. O gece Emre durmadı. Aslında bir saat için anlaşmıştık onunla, ama sabaha kadar inmedi üstümden. Bazen beni sikiyor, bazen de kendini siktiriyordu bana. Onun enerjisine ayak uydurmakta zorlanmıştım çok. "19 yaşımdayken gelseydin ya sen karşıma!" diye gülümsüyordum ona bir ara. Sabaha karşı kollarımın arasında uyumuştu.
Ertesi gün onu yolcu ederken biraz daha para verdim. Almak istemese de biraz ısrar etmem yeterli olmuştu. 2-3 ay buralarda olmayacağını söyledi. Geldiğinde tekrar görüşmek istermiş benimle. Çekip gitti sonra. Belim ve götüm çok ağrıyordu o gittiğinde.
[Hakan]
65 notes · View notes
pluviophiillee · 10 months
Text
Benim adımlarımı yavaşlatan düşünceler sana hiç uğramadı, biliyorum.
Tumblr media Tumblr media
6 notes · View notes
birkalbimvar · 11 months
Text
Uyuyamıyorum. Sen daha fazla düşünme diye söyleyemediğim her şeyi geceleri kendime söylemekten.
64 notes · View notes
hamiraa · 1 month
Note
Hamira çok üzülmek günah mıdır? Günahımıza ve halimize çok üzülmek günah mı? Bir diğer sorum da kadere tedbir alınabilir mi? Geçmişte olan herşey kader midir, seçim midir?
Esselam.
Öncelikle şunu belirteyim bir şeye günah, sevap helal haram dememiz için nasslarla sabit olması veya içtihat olması lazım o yüzden bir hüküm belirtemem ama şunu söyleyeyim bir şeyin 'çok, fazla' olanından sakınmamız gerekiyor. Yani yemek yemek helal ama fazlası sıkıntı, sevmek helal ama haddi aştı mı azap vs vs. Hadislerde de geçtiği üzere bize her konuda mutedil olmamız emredilmiştir.
Hadis, zühd kitaplarına bakın günah için ağlamanın, üzülmenin fazileti ile ilgili çok fazla rivayet bulursunuz ama nasıl bi üzülme, ağlama? İnsanız günah işleyebiliriz gayet normal ama günahın bizde asılı kalması sıkıntı. Büyük günahlardan birisini işleyen bir insan düşünün; pişman olmuş, mahcup olmuş, böyle bir şey yaptığı için sürekli kendisine kızıyor hatta öyle kızıyor öyle üzülüyor ki, sürekli depresif bir modda geziyor, üzüntüsü yüzünden elini kolunu kaldıracak hali yok o yüzden de devamlı yatıyor. Sizce bu üzüntü o insan için hayr mıdır? Yoksa bir başka insan daha düşünün ki, işlediği büyük günahtan dolayı yine aynı şekilde pişman mahcup olmuş ama bu üzüntü onu dini konusunda daha da hırslandırmış. O günahından tevbe etmiş Allah'ın da tevbesini kabul etmesini umuyor, Allah adına bir hayat yaşamak için kendisine söz veriyor ve hayatındaki hayrları çoğaltmak için azmediyor. O günahından da kimseye bahsetmiyor, bu durum daha hayrlı değil midir sizce? Pasif bir üzüntünün ne dünyamıza ne de ahiretimize faydası vardır. Bizi dinimiz hususunda azme sevk etmeyen, Kitab'ı anlamaya, sünneti temsil etmeye yöneltmeyen düşünme bizim için yüktür. O yüzden günahlarımız için üzülelim elbette ama bu üzüntü bizim imanımızı arttırsın. Rasûlullah aleyhisselamın yaptığı şu duayı da dilimizden düşürmeyelim: “Geçmişin üzüntüsünden, geleceğin kaygılarından (sıkıntılarından) Sana sığınırım.“(Buhari, 6369)
Diğer meseleye gelince itikadi mezheplerin sayfalarca delillerini savunduğu mevzuyu burada açıklamamı istiyorsunuz :) uzatmadan açıklayayım inşaallah.
Kardeşim Rasûlullah aleyhisselam İbn Abbas radıyallahu anh'a vasiyetinde şöyle diyor: “Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allah’ı gözet ki Allah da seni gözetsin. Allah’ı gözet ki Allah’ı (daima) yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah’tan iste! Yardıma muhtaç olduğunda Allah’tan yardım dile! Şunu bil ki bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa Allah’ın takdiri dışında sana fayda veremezler. Ve yine bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa Allah’ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Bu konuda kalemler kaldırılmış (karar verilmiş), sayfalar kurumuştur (hüküm kesinleşmiştir).” (İbn Hanbel, I, 293; Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59)
De ki: "Allah bize ne yazmışsa başımıza ancak o gelir, O bizim Mevlamızdır." Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar. | Tevbe, 51
Kader için aldığımız tedbir de kaderdir :) ki şöyle bir şey var kime karşı tedbir alıyoruz? Her şeyi bilen, bizi bizden daha iyi bilen bir Rabbimiz varken onun takdirinden kime sığınacağız? Haşa. Toplum içinde yaygın ama yanlış olan kader anlayışı da kaderin her şeyin Allahtan geldiği bizim etkisiz olduğumuzdur evet doğru her şey Allah'tan lakin bize bir irade veren de Allah. Zaten kader, Allah'ın bizim yapacaklarımızı önceden bilmesidir. Her şey O'nun ilminde. Mesela küfre düşen bir insanın durumunu Allah bildiği için onun şakilerden(kıyamette bedbaht olanlar) yazdı yoksa o Allah yazdığı için şakilerden olmadı. İsteye isteye bile bile kendi iradesiyle isyana yöneldi. Yani biz fiillerimizden mesulüz. Acizane tavsiyem kader mevzusunu fazla kurcalamamanız. Selametle.
والله أعلم..
9 notes · View notes
beklentiler-uzer · 13 days
Text
Fazla düşünme akışına bırak
11 notes · View notes
tamamsenkazandn · 16 days
Text
30 yaşında yürümeyi öğrenmeye çalişiyorum harika, düşünme planlama kısmı harika hatta gereginden fazla ancak harekete gecip adım atma konusunda eksiğim. Halledicez be.
12 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 1 month
Text
Tumblr media
Sana Ait Bu Yalnızlık
Gece,
Bugün bir başka sessiz sanki.
Yüreğime çarpan sesler mi çok yalnız?
Yoksa ben miyim her nefeste bu denli yalnızlığı soluyan!
Duyulması zor bir yokluğun ayak sesleri içimde.
Senin bu yalnızlık.
Senin bu yokluk.
Benim varlığına dair hiçbirşeyim yok ki,
Bir kuru sessizlikten başka.
‘’Hiç’’ olanlar bile sende tutuklu.
Oysa, kendime ait bir yalnızlığım bile yok!
Tüm yokluklar sana dair.
Varlığını "ses" sayma, hiç olmadı ki konuşsun!
Anla yada anlama.
Unuttuğun bir çerçeve de silindi hayallerim!
Bir çizgi çektim gerçeklerin üzerine.
Karaladım kendimi, duygularım konuştu!
Sustu korkularım, seni "hayat" bildi tüm çığlıklarım.
Oysa ki, ben duymak istememişim!
Onlar hiç susmamış.
Gece,
Bugün bir başka hüzne dayalı sanki.
Sensizlik koyu bir sessizlik bıraktı avuçlarıma.
Düz gittim, yoruldum.
Eğri gittim, yoruldun.
Bulamadım ben senin yolunu!
Savruldum sessizliğimin haklı\haksız savaşının içinde.
Ve gece, çok fazla ağladı bugün.
Biraz da ağlattı!
Korkma/düşünme.
Sana sığındım ama
Sen yine bilmedin!
"Ah yüreğim" sus.
Bu gece de ölmedi ruhum.
Tumblr media
14 notes · View notes
by-hulusi · 1 month
Text
✍️
Tok olmayı yaşamak,
Karın doyurmayı beslenme,
Televizyon izlemeyi eğlence,
Pazar günü iki saat fazla uyumayı tatil,
Iktidarı savunmayı vatanseverlik,
Muhalefeti suçlamayı milliyetçilik zanneden,
karbonhidratla tek yönlü beslenip,
düşünme yetisini kaybetmiş bir kitle yarattılar..!
10 notes · View notes