Tumgik
#belki yine gelirim
jupiterliyazar · 8 months
Text
youtube
Duygular şiire karışmış
Vücut bulmuş satırlarda
20 notes · View notes
yorgunherakles · 2 years
Quote
sular buharlaşıyor buluşalım dediğin denizlerde.
ahmet telli - çocuksun sen
28 notes · View notes
geceteroru · 2 years
Text
O kadar uzun zaman oldu ki artık neyi özlediğimi bile bilmeden özlüyorum seni.
9 notes · View notes
ruhunkarmasasi · 2 years
Text
Anlamsız bir düşün ortasında gibi...
Biz ki birbirimize zıt insanlar ve yine biz ki birbirinden kopamayan...
Söylesene nasıl devam edecek..
Bir köprünün iki ucunu düşün sen bir ucunda, diğer ucunda ise senle olmama engel olan bir takım onemli şeyler..
Bende o köprünün ortasında..
Sana gelsem benim için bir çok şeyi kaybetmek..
Ama diğer tarafa gitsem bu sefer hem seni hem kendimi kaybetmek..
Bana söyler misin ortada kalıp zamana mı bırakmalıyım..
7 notes · View notes
reisintakasi · 2 years
Text
♏🦂
Tumblr media
2 notes · View notes
kendimlesworld · 2 years
Text
İnsana en çok şiir yakışıyor, sonra yeryüzüne yağmur, gökyüzüne mavi...
2 notes · View notes
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
kizillhanim · 2 years
Text
İyi geceler...
4 notes · View notes
Text
Kaynanamı Doya Doya Sikiyorum! (Kerem 25 Y., İstanbul)
Merhabalar, ben İstanbul Ataşehir'den Kerem. Size kaynanamı nasıl becerdiğimi anlatmak istiyorum. Bundan 4 yıl önce üniversitede Meltem ile tanıştım. Ben üçüncü sınıftım, o ise birinci sınıftı, ortak bir iki dersimiz vardı. Zamanla ben Meltem'den etkilendim ve çıkmaya başladık. Bir yıl kadar sonra bir gün Meltem annesiyle tanıştırmak için beni evlerine davet etti. Meltem'in annesi ile babası 8 yıl önce boşanmışlar, bu yüzden sadece annesi ile tanışacaktım.
Evlerine gittiğimde, kendi annem gibi şişman, yaşlı bir anne beklerken, henüz 38 yaşında, sarışın, muhteşem bir fiziğe sahip, müstakbel kayınvalidem Pınar teyze ile tanıştım. Meltem'in güzelliği annesinden geliyordu, belli. Bu ziyaretten sonra beni sevmiş olacak ki, annesi sık sık davet etmeye başladı. Bazen de Meltem evde yalnızken beni çağırıyordu rahatça sevişmek için...
Bir gün Pınar teyze beni aradı ve konuşmak istediğini söyledi. Ben de, "Tamam, akşam Meltem'le gelirim!" dedim. Pınar teyze, "Olmaz, yalnız konuşmamız lazım, hemen gelebilir misin?" dedi. "Olur..." dedim, ama çok merak etmiştim ne konuşacak diye. O dönem çalışmıyordum, Meltem de okuldaydı. Hemen gittim. Pınar teyze beni içeri aldı, çok güzel gözüküyordu ve güzel bir kokusu vardı. Çay falan demlemişti. Ben heyecanla ve endişeyle ne konuşacağımızı merak ediyordum. Bana, "Kerem, Meltem'le ciddi bir ilişki düşünüyor musun?" dedi. Ben de, "Tabii ki Pınar teyze, kısmet olursa evlenmeyi planlıyorum ileride!" dedim. "Peki cinsel birliktelik yaşadınız mı?" dedi. Ben şok olmuştum. "Hayır!" diyebildim kekeleyerek. "Doğru söyle!" dedi. "Yemin ederim!" dedim. "Ama geçen hafta ben sizi gördüm!" dedi. Donup kaldım, "Nasıl, nerede?" diyebildim. "Burada, Meltem'in odasında! O gün işim erken bitti, geldiğimde sizi Meltem'in odasında birlikte gördüm, yarı çıplaktınız!" dedi.
Doğru söylüyordu. Ne diyeceğimi bilemedim başta, "Pınar teyze özür dilerim, ama biz birlikte olmadık, yemin ederim sana, istersen Meltem'e de sorabilirsin!" dedim. "Neden yarı çıplaktınız o zaman?" dedi. "Yani birbirimize dokunduk sadece, ama bir birleşme olmadı, yemin ederim!" dedim. "Bak Kerem, sen kızımdan 4 yaş büyüksün, kızım bazı şeylere hazır olmayabilir. Daha onun için erken böyle şeyler, belki senin için de..." dedi, sonra bana yan yan baktı. "Biliyorum Pınar teyze! Onu incitecek bir şey yapmam, emin ol!" dedim. "Yani sakın ola zorlama onu. Bizim boşandığımız dönem zorlu bir süreçten geçti. O yüzden bazı konularda hassas olabilir. Seni de anlıyorum, hormonların bazı şeyleri istiyor olabilir, ama lütfen dikkatli ol!" dedi. "Olurum Pınar teyze, sen merak etme!" dedim. "Biz seni ailecek sevdik, her türlü sorununda, probleminde bana açılabilirsin!" dedi. "Olur, tabii ki!" dedim. "Hormonlarının seni yönlendirdiği dönemlerde Meltem'i zorlama olur mu? Cinsel bir birliktelik yaşamak istediğinde, bu işi yapan temiz bir kadın tanıyorum, istersen ona yönlendirebilirim seni!" dedi.
Çok şaşırmıştım, "Nasıl yani Pınar teyze?" dedim. "Bayağı işte, eskortluk yapan bir tanıdığım var. Onunla tanıştırabilirim seni istersen!" dedi. Kesin benim sadakatimi test ediyor diye düşündüm, "Olur mu öyle şey Pınar teyze, evlenene kadar kendime hakim olurum ben!" dedim. "Tamam, sen yine de düşünürsün oğlum, sonuçta erkeksin, bu da bir ihtiyaç!" dedi. O gün öyle ayrıldım ordan, böyle bir konuşmadan Meltem'in haberi yoktu ve olmamalıydı da.
Aradan bir hafta kadar geçtikten sonra yine beni akşam yemeğine davet ettiler. Gittim. Yemekten sonra Meltem bir ara tuvalete girince, Pınar teyze bana, "Teklifimi düşündün mü?" dedi. "Ne teklifi?" diyerek geçiştirmeye çalıştım. "İşte biliyorsun, haftaya Meltem yok, babasının yanına gidiyor İzmir'e!" dedi. "İlla beni biriyle birlikte olmaya zorluyorsun Pınar teyze!" dedim gülerek. "Oğlum ben seni aileden biri gibi görüyorum ve seni de düşünüyorum. Meltem'in problemli olduğunu biliyorum, sana da yardımcı olmak istiyorum!" dedi. O sırada Meltem geldi konuyu kapattık.
Bu teklif geri çevirilir mi, çevirilmez mi diye düşünerek geçirdim iki günü. En sonunda Pınar teyzenin doğru söylediğini kabul etmek zorunda kaldım. Meltem bu konuda ileri gitmeme izin vermediği gibi, çok da kıskançtı. Yaklaşık bir senedir cinsel birliktelik yaşamamıştım bu yüzden ve durumum iyi değildi.
Sabah yatağımda, Pınar teyzeyi arayıp aramamayı düşünürken telefonun çaldı. Bir baktım Pınar teyze arıyordu. İnternet bankacılığı ile ilgili bir şeyler sordu, anlattım. Bir şeyler yapıp konuyu açmam gerekiyordu. Pınar teyze kelimeleri ağzımda gevelemeye başladığımı farkedince, "Teklifimle ilgili bir karar verdin mi?" dedi. "Pınar teyze yanlış anlamazsın umarım... Sanırım anlattıklarında haklısın. Meltem bu konuda hassas ve aynı zamanda da kıskanç. İki yıla yakındır bir birliktelik yaşamadım..." diye yalan söyledim. Oysa ki Meltem'le çıkarken iki kere eski bir kız arkadaşımla birlikte olmuştum. Ben öyle deyince, Pınar teyze, "Yapma yaaaa!" dedi uzatarak ve halime acır gibi, sonra da, "Tamam o zaman, ben ayarlıyorum o kadını, sen canını sıkma!" dedi, benim başka bir şey dememe fırsat vermeden kapadı telefonu.
Ben şaşkınlığı üzerimden atamadan 10 dakika sonra telefonum tekrar çaldı. Pınar teyze, "Ayarladım, bu gün öğleden sonra ne yapıyorsun?" diye sordu. Saate baktım 11:30'du. Hemen duş alsam, etek traşı falan yarım saat sürerdi. En fazla bir saate hazır olurdum. "Saat 13:00 gibi müsait olurum Pınar teyze!" dedim. "Tamam, sen 13:30'da bizim evde ol" dedi ve telefonu kapattı. Bizim evde mi demişti, ben mi yanlış duymuştum? Elin eskortuyla kendi evinde mi buluşturacaktı beni anlamadım. Belki de oradan gönderecekti beni diye düşündüm.
Banyoya girip iyice temizlendim, güzelce giyindim, parfüm sürdüm ve yola düştüm. Saat 13:15'te oradaydım. Kapıyı Pınar teyze açtı. Yine çok güzeldi bu gün. Altında siyah bir tayt, üzerinde kalçasını kapatmayan sarı bir tişört vardı. "Oooo erkencisin!" dedi. "Yollar fazla kalabalık değildi..." dedim. İçeri davet etti. "Bu hanımefendi buraya mı gelecek Pınar teyze?" dedim. "Aaa evet, biraz sonra burada olur!" dedi. Şaşırmıştım, ama başka da bir şey soramadım. Saat 13:30 oldu kimse gelmedi. 13:45 oldu, halen kimse yok. Pınar teyze de sürekli bir şeylerle uğraşıyordu. En son saat 14:00 olunca, "Gecikti sanırım bu bayan?" diyebildim. "Dur bir arayayım Şule'yi!" dedi telefonunu aldı öbür odaya gitti. Telefonda kouşurken duyabiliyordum, "Nerde kaldın?" falan diyordu.
Telefon görüşmesini bitirip yanıma geldi ve "Gelecekmiş yarım saate kalmadan!" dedi. Sabırsızlıkla beklemeye başladım. Ama saat 14:30 oldu ve halen kimse gelmeyince, "Pınar teyze ben umudu kestim, gelmeyecek bu hatun!" dedim. Öbür odaya gitti tekrar aradı. İçeriden bu sefer sesi daha yüksek geliyordu, "Neden, ne oldu?" falan diye soruyordu. Bir aksilik olduğunu anladım. İçeri gelince, "Gelmeyecek değil mi?" dedim. "Yaa kusura bakma Keremciğim. Acil bir işi çıkmış, gelemeyecekmiş, tüh yaaa!" dedi.
Moralim gerçekten bozulmuştu. Bunu anlamış olacak ki, "Ya üzüldün değil mi Kerem, o kadar da hazırlandın!" dedi. "Evet ama ne yapalım... Neyse ben kalkayım o zaman!" diyebildim umutsuzca. "Dur bir dakika, sana bir söz verdim, tutacağım. Benim yüzümden bu duruma düştün, lütfen biraz daha oturur musun?" dedi. Başka birini arayacak herhalde diye düşünerek, "İyi peki!" dedim, içimden de (Bu kadar hazırlık boşa gitmesin!) diye geçirdim. Pınar teyze yine öbür odaya gitti. Ama bu sefer kapıyı kapatmıştı, birşey duyamıyordum.
Televizyondaki programa dalmıştım ki, birden gözlerimin önünü karardı. Birisi gözlerimi eşarp gibi birşeyle bağlıyordu. "Ne oluyor?" dememe kalmadan, "Şşşşttt!" diye bir ses omuzlarıma yüklendi, sonra kulağıma, "Kendini sal, seni rahatlatacak kadın geldi!" dedi ve beni sırtüstü yatırdı. Pınar teyzeydi bu konuşan. Ne zaman gelmişti diğer kadın, dışkapının sesini bile duymamıştım. Sonra yüzüme yumuşak birşey yaklaştı, burnuma ve ağzıma sürtünüyordu. Bu sürtünmeden dolayı gözümdeki eşarp açılmıştı. Aman Tanrım! Jartiyerli ve tangalı bir göt yüzüme sürtünüyordu. Dilimi göte ve küloda sürtmeye başladım. Bu arada kadın iyice yüzüme oturmuştu, pantolonumun kemerini ve fermuarımı çözüyordu. Pantolonumu boxerımla birlikte sıyırdı. Yarağım istemdışı olarak sertleşmişti. Kadın yüzüme amını bastırırken biryandan da yarağımı emmeye başladı. O kadar güzel bir duyguydu ki, sanki iliklerimi çekiyordu.
Zevk sarhoşu bir şekilde kafamı bacak arasından çıkarıp yarağıma bu güzel muameleyi yapan kadına baktığımda hayatımın en büyük şokunu geçirdim: Pınar teyzeydi bana sakso çeken kadın. "Pınar teyzeee!" diyebildim. Pınar teyze, "Şşşşşttt... Rahat ol, kendini bana bırak!" dedi ve yarağımı tekrar ağzına aldı. "Olmaz Pınar teyze!" diyerek kendimi çektim ve doğruldum, kotuğa oturdum. "Ne oldu Kerem?" dedi. "Olmaz yapamam!" dedim. "Neden? İhtiyacın vardı işte, ben de ihtiyacını gideriyorum!" dedi. "Ben böyle düşünmemiştim!" dedim. "Ne olmuş yani, ayarladığım orospu gelseydi rahat rahat sikecektin onu ama!" dedi. "Ama sen benim kayınvalidem sayılırsın!" dedim. "Bana bak!" dedi kızgın bir sesle, "Senin ihtiyacın oluyor da benim olamaz mı, ne kadar egoistsin!" dedi bağırarak.
Bana bağırırken şöyle bir süzdüm Pınar teyzeyi, en son becerdiğim kızdan çok çok daha güzeldi. Muhteşem bir kalça, göğüsler dik, siyah bir jartiyer, üzerinde dantelli bir sütyen içinde bir afetti Pınar teyze. Bunları düşünürken inen aletim tekrar dikeldi. "Tamam, pes!" dedim. Bana tekrar yaklaştı, bacaklarımın arasına diz çöktü ve "Farzet ki ben Şule'yim!" dedi. "Hmmm... Neden gelmedi Şule peki?" dedim yarağımı tekrar ağzına alırken. Bir iki yalamadan sonra yarağımı ağzından çıkardı ve "Şule diye biri yoktu zaten!" dedi ve gözlerimin içine bakarak yarağımı tekrar emmeye devam etti. Müstakbel kayınvalidemin kurnazlığı karşısında şaşırmıştım, "Neden böyle bir oyuna giriştin?" diye sordum. "Benim de 8 yıldır kimseyle birlikte olduğum yok, birbirimize yardımcı oluyoruz diye düşün!" dedi ve yarağıma tükürerek emmeye devam etti. Müthiş zevk alıyordum.
Sonra yarağımı emmeyi bırakıp ayağa kalktı, külodunu çıkardı, yarağımı sıvazlayarak kucağıma çıktı ve hızlıca yarağımın üzerine oturdu, iki hamlede yerleştirdi amının içine. Sımsıcak, ıslak ve dardı deliği. Köküne kadar girince derinden bir 'Ooaaawww!' çekti ve oturup kalkmaya başladı. Yavaş yavaş oturup kalkmaları hızlandıkça hızlan��yordu. Ama çok fazla sürmeden ikimiz de aynı anda inleyerek boşaldık. Döllerim amına fışkırırken birbirimize kenetlenmiştik. Birkaç dakika o şekilde kaldık, yarağım amının içinde halen kalp gibi atıyordu...
Kucağımdan inip tekrar yarağımı yalamaya başladı. Amdan sikişmiştik, fakat benim aklım götünde kalmıştı. Kalkıp önümde domalttım müstakbel kayınvalidemi. Tıpkı benim gibi o da her yerini temizlemişti, amında ve götünde kıl tüy birşey yoktu, kaymak gibiydi. Götünün yanaklarını ayırıp göt deliğini koklayıp öptüm. Mis gibi kokuyordu. Yalamaya başladım. Göt deliğine dilimi sokabildiğim kadar sokup çıkarıyordum. "Ohhh Keremmm, harikasınnnn! Ohhhh, çokkk güzelll, mmmhhh!" diye inliyordu. Sonra doğrulup yarağımı göt deliğine dayadım. "Ohhh, evet, götüme gir erkeğimmm, ohhh!" dedi. Yavaşça götünün içine kaydırdım tükürüklediğim sikimi. Göt deliği amından çok daha da dardı. Tamamı içine girince bu sefer ben, "Ohhhh, Pınar teyzeee, göt deliğin çok güzel!" dedim. "Pınar teyze değil, Pınar de bana artık erkeğimmmm, sik beni götümden, kadının yap!" diye inlemeye başladı ben yavaş yavaş götüne girip çıkarken.
Az sonra hareketlerimi hızlandırdım. Göt deliği alışmıştı iyice. Götünden tamamen çıkıp tekrar köküne kadar giriyordum. Durmadan da tükürüklüyordum. "Ohh Pınarrr... Muhteşemsin, hiç böyle harika bir göt sikmemiştim!" dedim. Biraz önce amına boşaldığım için ikinciyi boşalmam uzun sürecekti. Rahat bir yarım saat siktim götünü. Boşalacağımı anlayınca, "Gelmek üzereyim Pınar!" dedim. Hemen önümden çekildi ve bana döndü, yarağımı ağzına aldı tekrar. İğrenmemesine şaşırmıştım, demek ki bu kadar azmıştı. Sikimi emiyordu yine. "Geliyorum!" dedim uyarma amaçlı, ama emmeye devam etti, gözlerini kapatıp açarak ağzına boşalmama onay verdi. Az sonra öyle bir boşaldım ki, hayatımda hiç böyle boşaldığımı hatırlamıyorum. Döllerim ağzının kenarından taştı...
Sonra birlikte banyoya girdik, duş alıp çıktık. Beni duvara dayadı ve "Sabaha kadar beni sikmeni istiyorum Kerem. Şuley'i sikmek için neler planladıysan kafanda, aynısını bende uygulayabilirsin, herşey serbest erkeğim!" dedi, önüme çömelip yarağımı emmeye başladı. Ben bunu duyunca iyice aşka geldim, kazık gibi olmuştu yarağım tekrar. Ayağa kaldırıp, ben ayaktayken kucağıma aldım Pınar teyzeyi ve sikime oturttum. O da ensemden tutunup sikimin üzerinde zıplamaya başladı. "Seni her pozisyonda sikeceğim Pınar!" dedim. "Sik aslanım, orospun yap beni!" dedi. Kucağımda biraz daha zıplattıktan sonra salonun ortasındaki masaya domalttım, götüne girdim tekrar. Pınar teyzenin inlemeleri artmıştı. Ben arkadan götüne koydukça memeleri ileri geri sallanıyordu. Terlemiştik. Ben vurdukça 'Şap, şap, şap!' ses çıkıyordu götünden.
Sonra tekrar kucakladım ve mutfağa götürüp mutfak tezgahına oturttum. Amını uzun uzun yaladıktan sonra amına girdim bu sefer yine. Biraz öyle amını siktikten sonra, tezgahtan indirdim. Dönderip tezgaha domalatacakken, "Hadi beni yakala!" diyerek mutfaktan kaçtı, kayboldu. "Nereye kaçtın bebeğim?" diye peşinden gittim. Odalara bakarken Meltem'in odasında buldum, Meltem'in yatağında domalmış beni bekliyordu. Hemen geçtim arkasına ve götüne yerleştirdim. Sevgilimin yatağında annesini sikiyordum. Meltem görse ikimizi de affetmezdi ömür boyu.
O kadar sert sikmeye başladım ki, artık çığlık atmaya başladı Pınar teyze. Bir amına, bir götüne sokuyordum. Az sonra "Geliyorum!" diye uyardım yine. "İçime boşal Kerem, hepsini içime istiyorum!" dedi inleyerek. Ellerini belinde kelepçe yapıp yüzünü yatağa dayamasını sağladım. Göt deliğine kökleye kökleye saçından çekerek içine akıttım bütün döllerimi tekrar. Çok yorulmuştuk, bir süre ara verip dinlendik. Ama o gece üç posta daha siktim müstakbel kayınvalidemi.
Bu olaydan sonra artık iki günde bir gidip Pınar teyzeyi sikmeye başladım. Meltem okulda olduğu her gün, gidip annesini amından götünden sikiyordum. Daha sonra Meltem'le evlendik. Evlenmemize rağmen kayınvalidemle sikişmekten vazgeçemedim. Onun götünden vazgeçemiyorum bir türlü. O da her fırsatta kendine çaktırmak istiyor, sık sık bize geliyor. Her fırsatını bulduğumda kaynanamı sikiyorum. Zaten Meltem'in cinsel korkuları var, fazla sikip daha da korkutmak istemiyorum onu. Ne de olsa anasını doya doya sikiyorum :)
[Kerem]
165 notes · View notes
layezalll · 7 months
Text
28 Eylül perşembe
Şafak ile kahve çekirdeğinin seviştiği bir perşembe sabahı; tamda kızarmış ekmek kokusunu içime çektiğim ve bir bardak sütle ıslattığım taze buğdayımı köpeğim karakıza verdiğim gün.
Uyku mahmurluğunun gölgesinde pişerken eriyen ben ve kıvamım tutunca şekillenen haysiyetim.
Artık arı durumda…
Kimonona saygı gösterdim hep  bunu da unutma…
Rica! Beyza’nın kadınlarını gördüm rüyamda.
Hepsi çıplaktı, ruhen ve bedenen ortada kalmış halleri yürek burkan cinstendi.
Biri tost makinesinde tost yaparken öbürü kahvaltı sofrasını hazırlamaktaydı ama ikisinin de  edep yerlerinde karpuz kabuğundan kaputlar vardı.
Kanatları da vardı.
Sarıkanatlar; ortası fil şekilli sinek kanatlar.
Rahatsız etti beni bu durumsal karmaşalar.
Gel zaman git zaman sonra beynimde adeta şimendifer çuf çufu hatta ve hatta istimbot sireni gibi vızıldadılar.
Sinirlendim kadınlara…
Gelecek misin?…
Ha yok gelmeyecek gibi olursan  gider alırım bakkaldan çift sarılı köy yumurtası tadında senden bir düzine.
Ama  yok gelirim dersen iki tuzlu fıstık al gel.
Çayla güzel oluyor her akşam mutlaka olur soframda
Sana menemen yaparım parmak ısırtan cinsinden. Hatırlar mısın geçen kış yapmıştım da çamlıca tepesinde karlar altında yemiştik, sefer tasına koyup.
Öteki gelişinde Yusuf ağabeyi de getir.
Gravyer peyniri ayırdım  ona geçen ki alışverişten kalan. Ama hususi ona.
Nasıl da sever bilirim, devrimi  anlatırken çakıldatmayı ağzını.
Kaç sabah işe geç kaldım hastalıklı beynimde o ses… Saçlarına briyantin sürsün, ama limon kokulu olanından. Tavlada yenmesi daha bir hoş oluyor o zaman… Sinirlenir mi?
Yara çıktı ayağımda
Bi bok bilmeyen onca doktora gittim hiçbiri tedavi edemedi, neyseki Sevim ablam yetişti imdadıma da eskiden kalma kocakarı ilaçlarıyla iyi etti
Belki bir orta yol buluruz da  anlaşırız. Ne de olsa medeni yaratıklarız. O beni,  ben onu anlarız.
Eh yabancı da sayılmaz en nihayetinde.
Ama yok anlaşamadık bu sefer…
Misafirlerim çok bu ara kusura bakmasınlar Olur mu? Anlamadığım konuların başında geliyor aslında bu saçma durum.
Bilemedim…
Sen varken mi yoktular, sen gitmişken mi vardılar, gelmemişken mi gittiler hiç bilemedim.
Ama cidden vardılar.
Kimse inanmadı bana.
Hep böle yapıyor bu insanlık.
Güvensiz!
Anımsarım; geçen sene de torpido gözünde hamsi bulduğumu söylemiştim de 1 hafta baktılar yüzüme alık alık, sanki sorun bendeymiş gibi. Off Annemin her yıl yaptığı portakal reçeli ritüelleri tadında dudakların olsa keşke.
Sıkıldım fıstık ezmesinden, fıstık ezmesinin benden usul usul kaçışmasından.
Tereyağı ve süt, sürdüm kalbime…
Yumuşarımı ki?
Ayrılmazdık  belki o zaman…
Düşünüyorum da aslında ne zaman yok oldun da,  ne zaman gittin de,  ne zaman geldin…
Var mıydın ki?
Hoş bunları da hatırlamıyorum ya neyse.
Paranoya;
Kapı çaldı bizimkiler dizisinin müziği tonunda.
Memnun kaygısız gibi açtım bende zaten kapıyı.
O an farklı bir an…
Kundera  tadında bir an. Velet; 8–9 yaşında ya var ya yok.
Sümüklü, potinleri gıcır, kafasında kırmızı bir kulluk var, saçları alaburus kesilmiş, anlaşılıyor, belli ki buralardan değil.
Olsa tanırdım zaten bizim buraların origamik kafatasına sahip değil.
Kâğıt tutuşturdu elime, gitti. Kaldım kapıda öylece ardından bakarken.
Anı bozan yabancı korku filmlerindeki öttür geçli çaydanlıktı.
Geçen Salı almıştım bizim semtin pazarından.
Hani sesiyle irkiltenlerden var ya hani tam dalmışken öter, onlardan işte.
Öttü. İrkildim.
Banyoda buldum kendimi.
Burnumda o pazartesi kızarmış ekmeği kokusu yine. Ama sütlü buğdayı yemiş bizim oğlan.
O yoktu...
Kapı banyo arası kayıp. Amnestik yaşam kaygısı doldu ciğerlerime havadan.
Aynaya baktım.
Çok ani kestim bileğimi babamdan kalan eski tip kasaturayla.
Sarı, mavi, kırmızı daha sayamadığım binlerce kelebek vardı her yerde.
Neşeli sesler çıkarıyorlardı sanki.
Fısıldaşmalar duydum kelebeklerden, manyakça yakarışlar içinde olanları da vardı ama yinede mutluydular, mutlu ettiler beni yokluğumda.
Aratmadılar benden bir tane daha.
Ne de asil hayvanlarmış bu kelebekler…
Giderken anlamak zorunda mıyım hep.
Kâğıt düştü elimden.
Son bir göz ucuyla baktım kelebeklerin arasından kâğıda. “ O Hiç yoktu ki…” 
161 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 7.BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
Evden sesler geliyordu. Anlaşılan Alper çoktan uyanmış etrafı toparlıyordu. Bir süre sonra sesler kesildi. Bugün tatil olmasına rağmen ofise geçmişti. Yazması gereken sayfalar vardı. Kalktım ben de fazla uzatmayıp. Bir duş aldım, giyindim. Dışarı çıkmak istiyordum biraz. Ofise girdiğimde Alper bilgisayarın başında işe koyulmuş, ona verdiğim işleri tamamlıyordu. "Günaydın!" dediğimde bana baktı heyecanla. Anlaşılan o da çok heyecanlıydı ve ne yapacağını bilemez haldeydi. "Günaydın abi, çay hazır. Fırından da birşeyler aldım yersen. Ben şu işleri bitireyim dedim. Yarın şirkete falan giderim, çok işim var." dedi. Birşey demeden ona baktım. Dışarı çıkacağımı söyledim sadece. Sonra da dışarıyı izleyerek bir kahve içtim sadece. Alper hiç konuşmadan işine bakıyordu.
Kahveden sonra dışarı çıktım. Fena yağmur yağıyordu. Arabaya binmedim, bir taksi tutup sahil kenarına indim. Birkaç sigara içip düşünürken karnımın acıktığını fark edince sahil kenarındaki ufak restoranlardan birine gidip bir iki meze ve rakı söyledim. Çok seviyordum o oğlanı. Kırılmasını, üzülmesini istemiyordum hiç. Ama beni kırmasına da dayanamazdım. Bir iki duble içer rahatlarım diye girdiğim mekan hoşuma gitmişti. Bir 35'lik rakıyı bitirdiğimde akşam olmuştu. Belki Emre'ye gidebilirdim. Eminim ki bütün stresimi alırdı benim o küçük sürtük. Telefonumu çıkartırken Alper aradı. Akşam yemeğini yemiş beni soruyordu. Bizim oralara özgü, benim de çok sevdiğim bir yemek yapmıştı. Gülümsedim kendi kendime. Bir hayli zor, uğraştıran bir yemekti yaptığı. "Yarım saate gelirim Alperciğim!" deyip kapattım telefonu. Sesim iyi gelince onun da rahatladığı telefondan bile belli oluyordu.
Eve geldiğimde ıslanmıştım biraz. Üstümü değiştirip yemeğe oturdum. Çok acıkmıştım doğrusu. Kafam da biraz çakır keyifti. Alper yapıp bitirdiği işleri anlattı bana biraz. Yarın zaten Cumaydı ve pek acele etmesine gerek yoktu aslında, ama bir oturuşta 2 gün sürecek işi bitirmişti. Boş vakit kalsın diye mi bitirmişti ki? Ağzıma mı vermek istiyordu yine? Hayır, hiç öyle bir havası yoktu aslında. İşten konuşurken biraz da üniversite hazırıkları için konuştuk. İzmir'de okuyacağı için sıkı hazırlanıp iyi bir puan alması lazımdı. Liseyi dışarıdan bitirmişti. O yüzden ona şimdiden hazırlanmaya başlasa fena olmazdı. Konuşurken gayet normaldi aramız. Sanki hiçbir şey yaşamamış gibiydik. Ama onun hareketlerinden ne kadar heyecanlı olduğunu, benimle konuşmak istediğini anlayabiliyordum. Kararım kesindi ama, ben artık hiçbir hamle yapmayacaktım ona karşı. Onun bana gelip yanaşması gerekiyordu. Onu çok seviyordum tamam ama her azdığında ona sakso çekecek de değildim. Yemekten sonra biraz televizyon izledim. Sonra da erken sayılabilecek bir saatte odama çekilip uyumaya niyetlendim. Bıraktığımda Alper divanda uzanmış televizyon izliyordu. Eli de yine battaniye altındaydı ve bana kaçamak bakışlar atıyordu.
Ertesi gün sabah erken, saat 7 gibi uyandığımda biraz canım sıkıldı. Tatildi Cuma günü ve uyurum diye düşünmüştüm. Uyumaya çalışsam da sikim dimdikti. Çok sertleşmiş, eşofmanımı zorlar haldeydi. Yattığım yerde biraz sıvazlayınca iyice azdım. Çıkardım yavaşça. Gözlerimi kapatıp yavaş yavaş 31 çekmeye başladım. Hayallerimde Alper vardı hep. O küçük, yuvarlak götü ve minnacık deliği. Parmağımı deliğime dokundurup hafifçe soktuğumda ise keser sapı gibi siki geldi gözümün önüne. İyice tahrik olmuş, hızlı hızlı 31 çekiyordum. Yorganı falan atmıştım üstümden. Ohhh, çok zevk almaya başlamıştım. Bu akşam Emre'yi bir arayım, olmazsa bir kadın bulayım artık diye düşüne düşüne asılıyordum hızlı hızlı. Yatağın kenarına kadar çekilmiş, bacaklarımı açıp sırtımı iyice duvara dayamıştım. Ses çıkarmıyordum hiç. Tam o sırada kapının açıldığını duydum. Bir an kendimi toparlayamadım o an. Gözlerimi açtığımda Alper de tam kapının önünde durmuş şok olmuş gibi bana bakıyordu.
Hafifçe gülümsedim ve son bir kez sıvazlayarak elimi yavaşça çektim sikimden. Gözleri sikime kilitlenmiş gibiydi. Sorar gibi ona baktığımda birden şaşırıp panikledi. "Yaa abi çok pardon... ben şeyy... çamaşırına bakacaktım. Uyandırmayım dedim. Bilemedim..." diye hızlı hızlı saçmalarcasına konuşurken birden kapıyı çekip çıktı hızlıca. (Ulen pezevenk biz seni böyle mi bıraktık. Ne olur bir el de sen atsan?) diye seslenecektim az daha. Nefes nefeseydim o an. Alper çıktıktan sonra devam edemedim artık. Üstümü giyinip çıktım ben de odamdan.
Kahvaltı yaparken biraz gülüyor gibiydi bana. Aslında utanacak bir durum yoktu, daha iki gün önce ağzıma vermişti. O halde beni görmesi komiğine gitmişti anlaşılan. Belki de beni pasif bir gay olarak görüyordu. Şaşırmıştı o halde görünce. Alpere'e mailleri kontrol etmesini söyledim. Ben de oturma odasına geçip televizyon izliyordum. Bir süre sonra geldi, mail olmadığını söyleyip benden dışarı çıkmak izin istedi. Bu aralar dışarı çıkması pek uygun değildi aslında. "Yaa bir kız vardı abi de onun için çıkacağım. Aslında dışarıda olmayacağım... Yani... eee... şeyy, evi boşmuş. Akşam yemeğine davet etti beni..." derken bana bakıyordu heyecanla. Eskiden mümkün değil bu şekilde anlatamazdı bana. Ama benim de çok hoşuma gitmişti bu rahat hareketi. İzin verirken parası olup olmadığını sordum ona.
Sonra da çekmeceden bir kutu prezervatif verdim. "Al bu yanında olsun. Kullan mutlaka ama. Neyin ne olacağı, kimin ne bok olduğu belli değildir burada. Riske girme hiç oldu mu? Gerçi seninkine uyar mı bilmem?" diye anlatmaya çalışırken sırıttı. "Abi uyar yaa, seninki de hayvan gibi zaten, hehehe..." deyip bir an kalıverdi. Sınırı geçmişti işte. Gülümseyip şakaya vurdum ben de, "Bizim oralarda böyledir oğlum. Geç kalacaksan haberim olsun ama, oldu mu? Bakarsın benim de bir misafirim olur!" dediğimde, "Tamam abi!" dedi sırıtarak ve çıktı.
Alper çıkınca hemen Emre'yi aradım. Kapalıydı telefonu. Bir saat sonra tekrar aradığımda kapalıydı yine. Sinirlenmiştim biraz. Akşam dışarıdan birşeyler söyleyip yedim. Pørnø izlemek istemesem de, hem Emre hem başka biri hem de bir kadın cevap vermiyordu hiç. Bu kadar da şanssızlık olmazdı ama. İnternetten falan bulacak halim de hiç yoktu. Laptopu getirdim oturma odasına ve TV'ye bağladım. Alper'den de telefon gelmemişti halen. Arardı gerçi ama bir durum olmuştu herhalde. Biraz daha bekler ararım onu derken pørnø film bakınmaya başladım. Taşaklarıma ağrı girmişti artık ve sikim taş gibiydi. Bisexuel, milletin tuttuğunu siktiği, uzun bir film açtım. Yanımda jel de hazırdı. Yavaş yavaş acele etmeden sikimi sıvazlıyordum keyifle. Sesi de açmıştım biraz.
Filmde, genç bir delikanlı onu siken adamın karısını sikiyordu sertçe. Kadını sikerken kocası da ona girmek için hazırlanıyordu. Hızlandım iyice. Ohhh, çok fena patlayacaktım kesin. Gözümün önünde hep Alper vardı 31 çekerken. Boşalmaya iyice yaklaşırken jel sürdüm sikime. Asılırken öbür elim de deliğime gitmişti. Gözlerimi kapattım. Parmağımı sokup oynarken zevkle kasıldım. Bir daha asıldım sertçe ve birden boşaldım hayvan gibi. İnliyor, böğürüyordum zevkten. Uzun zamandır bu kadar güzel boşalmamıştım. Aslında avucuma boşalmayı planlasam da o an ki zevkle kendimi bıraktığım için tişörtüm batmış, hatta çeneme kadar gelmişti. Nefese nefese kalıp sakinleşirken üstümü çıkarttım. Kesinlikle doymamıştım daha. Filmi falan kapatmadan çırılçıplak tuvalete gidip tişörtü kirli sepetine koydum, yüzümü yıkadım. Filmin sesi tuvalete kadar geliyordu.
Yüzümü yıkarken kapının açılma sesini duyar gibi oldum, ama Alper için saat daha çok erkendi. Çişimi yaparken Alper'in sesi geldi birden. "Hakan abi ben geldim, tuvalette misin sen?" diyordu. "Evet!" dedim sadece. Doğrusu biraz kötü yakalanmıştım ona. İçeride büyük ekranda pørnø film, ses sonuna kadar açık ve ben çırılçıplaktım. Kirli sepetinden en azından bir külot bakındım, ama yoktu o da. Bu şekilde çıkmak istemiyordum karşısına. Banyoya girip kısa bir duş aldım. Duş alırken biraz asıldım, ama aklım Alper'de olunca bitiremedim. Bir süredir ihmal ettiğim temizliğimi yaptım ben de. Götümün kıllarını temizlerken niye şimdi yaptığımı düşünüyordum aslında...
Belimde havluyla banyodan çıkıp odama giderken pørnø filmden halen ses geliyordu. Oturma odasının açık kapısından baktığımda Alper kot pantolonunun fermuarından sikini çıkarmış yavaş yavaş asılıyordu filme bakarak. Taş gibiydi yine o koca yarağı. Filmde genç bir oğlan bir erkeğin ağzına veriyordu. Yavaş yavaş emdirip boğazına kadar sokup çekiyor ve tekrar veriyordu. Benim geldiğimi görünce bir an zevkle inledi Alper, sonra sikini yarım yamalak içeri soktu. Sikinin kafası halen dışarıdaydı. "Offf Hakan abi ne güzel film bulmuşsun yaa. Ben bulamıyorum hiç böylesini. Acayip de ihtiyacım vardı. Ağrı girdi resmen!" derken biraz daha toparlanıp bana baktı. Kapının önündeydim ben halen. Sikimin kalkıklığı zaten belli oluyordu, ama onu öyle görünce daha da sertleşmiştim.
"Ee ne oldu senin hatun işi? Olmadı mı yoksa Alper? Yine mi gol atamadın?" diye gülümsedim ona. "Yaa karı da istiyordu aslında. Herşey çok güzeldi. Divanda yiyişmeye başlarken benimkini yalamaya bile başlamıştı, ama tam o sırada annesi telefon etti. Amına koduğumun arabası bozulmuşmuş da yarım saate eve döneceklermiş de. Kızına haber veriyormuş. Kızı dediği de kaç yaşında karı yaa. Bu sefer de olmadı anlayacağın. Boşalt bari dedim, ama çok panik olmuştu..." diye anlatırken eli yine sikindeydi. Kazağını çıkarmıştı üstünden. Hızlı hızlı konuşuyordu ve tişörtünün altından göbeğinin altı oynuyordu. Gözlerini kısmış bana bakıyordu. Belli ki çok azmış bir haldeydi ve ağzıma vermek istiyordu. Ama aramızda geçen onca şeye rağmen bunu istemeye de utanıyordu. Gözü arada önüme takılıyordu.
"Sen de ne güzel film açmışsın yani abi, iyice şey oldum..." derken olabilecek en tatlı gülümsemesini yapıp elini içeri sokup hafifçe sikini çıkarttı. (Gel hadi ağzına al!) demenin başka bir şekliydi bu. Çok istememe rağmen bir hareket yapmadım. İstiyorsa onun gelip bana açılması gerekirdi artık. "Rahatına bak o zaman Alper. Filmi de sevmişsin madem. Ben giyiniyorum, üşümeyim. Karnın açsa dışarıdan birşeyler söyleyebilirsin!" diye kapının önünden çekilirken eli sikinde öylece kaldı. "Yok yedim orada birşeyler..." dedi biraz şaşırmış bir halde. Bozulmuştu da sanırım yaptığım harekete.
Odama girip kapıyı kapattığımda derin bir nefes aldım. Havluyu çıkarttığımda sikim dimdikti benim de. Biraz sıvazladım gözlerimi kapatıp. Bu gece birşeyler olacağı çok belliydi. Hazır mıydım buna? O hazır mıydı? Sonrası neler olacaktı peki? Çok istiyordum onunla olmayı. Belki biraz taviz vermeliydim. Eşofman ve tişört giydim üstüme. Kombiyi açmak için odadan çıktığımda Alper pantplonunu ve üstünü çıkartmış, altında külotu, dimdik sikiyle oynuyordu. Arada çıkartıp sıvazlıyordu. Hiç bakmadı bana çıkınca. Gidip kombiyi açtım biraz. Dolaptan votka ve fanta çıkardım. Meyve suyuyla severdim aslında, ama şu an Alper'in de rahatını kaçırmaya gerek yoktu. Kendime bir bardak yapıp oturma odasına geri döndüm. Filmde bir adam az önce ağzına veren genci domaltmış feci bir şekilde bağırta bağırta sikiyordu. Öylece uzandım ben de yan divana. Ben girince Alper birşey demeden bana baktı. Sikini sıvazlamadan elliyordu arada. Bazen eli içine giriyor tam çıkartacakken duruyordu.
Filme kafayı takmıştı. Yaşıtı oğlanın önce bir erkeğin ağzına verip sikmesi, sonra adamın karısını sikmesi ve finalde de adamın bunu çatır çatır sikmesine anlam veremiyordu. Doğaldı ama onun için tabi bu. Geçmişini hiç bilmiyordum aslında. Çobanların siktiğini söylemişti Şeref Dayı o kadar. Ama deliğinden aşırı derece tahrik oluyordu. O zevki yaşamama rağmen ben bile parmaklarken o kadar tahrik olmuyordum. Anlattım ona biraz. Gay, Bisex, Cuckold gibi hiç bilmediği şeyleri anlattım biraz. Ben anlatırken filme falan bakmıyordu pek. Beni dinlerken de eli hep sikindeydi. Külotundan yarı yarıya çıkarmıştı ama farkında olduğunu sanmıyorum. Benim de elim sikimdeydi o sırada.
Ben: "Bak Alperciğim bunlara takmana gerek yok hiç. Henüz sex yapmadığın için belki sana garip geliyor. Önemli olan zevk. Sevdiğin biriyle beraber olup ona güzel şeyler yaşatmak, onun sana yaşatması falan. O kadınla olsaydın anlardın pek çoğunu eminim!"
Alper: "Yaa off fenaydı o yaa. Ne biçim yalıyordu. Keşke hiç uğraşmayıp hemen sikseydim yaa. Ne bileyim böyle olacağını!"
Ben: "O öyle olmuyor işte Alper. 31 çekmenden pek farkı olmazdı o zaman. Biliyor musun, senin yaşındayken ben bir erkeği sikiyordum."
Alper: "Ohaa abi, hadi yaa, hehehee. Yaa sen de çok fenaymışsın ama!"
Ben: "Yaa, evet sikiyordum, ama yani benim için bir delikten farksızdı ki. Ben de biraz kafayı açmamıştım o zamanlar. Sikip gidiyordum sadece. Sonra sonra olayın öyle olmadığını fark ettim!"
Alper: "Yaa olsun ben bir sikseydim de. Off abi seninki de çok fena kalkmış :)"
Ben: "Kalkar tabii len. Baksana ne biçim sikiyor herif kaç dakikadır. Sen evdesin diye birini de atamadım eve kaç aydır zaten."
Alper: "Yani sen şey diyorsun sanırım abi... okumuştum ben de bir yerde. Karşılıklı olmalı. İki taraf da zevk almalı. O zaman güzel oluyor di mi?"
Ben: "Aynen öyle işte koçum!"
Alper: "Hımm, yani benim de sana yapmam mı lazım o zaman? (kaşları biraz çatılmış, elini çekmiş ve çekingen bir hale gelmişti o an) Ondan mı yapmadık ki? Eee şeyy... kusura bakma abi, yani böyle deyince de ayıp oldu. Ama ben biraz yani... Off yaa, ben ama... şeyyy... olmaz yani..."
İyice durgunlaşmış, üzülmüş bir haldeydi. Sanırım yaşadıkları aklına gelmiş ve onu kullanacağımı, zorla sikeceğimi falan düşünmüştü belki de. Yanına geldim. Elimi saçına götürüp okşadım sevgiyle. "Hiç de öyle düşündüğün gibi değil Alper. Yanlış anlıyorsun. Ulen puşt 2 günde dava dosyası takip etmeyi öğrendin de bunu mu anlamıyorsun :) Yani ikimizin de istemesi güzel olan diyorum, anlamıyor musun? Düşünmeden kendini bırak öylece diyorum." derken elimi bacağının üstüne koydum. Omuzlarını sever gibi okşuyordum o sırada.
Bana bakıp gülümsedi birşey demeden. Sonra, "Ne olacaksa olsun yani, öyle mi abi?" diye rahatladı, sırtını yasladı divana, bacaklarını açıp. Elim kasıklarına giderken heyecanlamıştı biraz. Öbür elimle de omuzlarını okşuyordum. "Biliyor musun, seninle bunu yapmak benim çok hoşuma gidiyor Alper. Ama senin ne istediğinden emin değilim. Üzmek istemiyorum da seni. Kardeşim gibisin benim sen." derken külotunun üstünden okşamaya başladım sikini. Taş gibiydi elimin altında. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Gözlerini açıp bana baktığında ise gülümsüyordu. "Olur mu hiç abi? Benim de... ohhh... benim de çok hoşuma gidiyor inan. Ben de çok seviyorum seni. Seninle bunları yaşamak... Ohhhhhhh abiii..." dedi. Elim külotun içine girmiş ve sikine sımsıkı yapışıp çıkartırken hafifçe omuzlarını boynunu öpmeye başladım. İyice sokuldum ona. Sikim taş gibi olmuş ve ister istemez bacağına değerken meme uçlarını öpmeye başladım.
Alper elini yavaşça uzattı ve bacağımı tuttu. Oradan elimi. Omuzlarıma gitti eli sonra. Sıvazlamaya başlamıştım sikini. Çektim onu biraz divana doğru. Uzanırken üstüne çıktım hafifçe. Dudaklarım şimdi memelerinin üstündeydi. Vücudu taş gibiydi. Onu yavaş yavaş öpüp okşarken o da elinin ulaştığı her yerimi okşuyordu. Götüme gitti eli. Sıkarken bir an tereddüt eder gibi bana baktı. Gülümsedim ona sadece ve başımı biraz daha aşağıya indirip sikinin kafasını yaladım. Hafifçe bir inilti çıktı ağzından ve o an götüme daha da sıkı yapıştı. İyice bacaklarının arasına yerleştirdim başımı ve kaldırdım götümü. Anlaşılan bizim azgın oğlan bu gece başka yerlerimi de keşfetmek istiyordu.
Taşaklarından sikinin kafasına kadar yaladım zevkle. Alper artık kasmıyordu kendini hiç ve aldığı zevki gösteriyordu çekinmeden. Onu bu halde gördükçe ben de iyice kudurmuştum. Hiç alışık olmadığım bir şekilde, bir orospu gibi yalıyordum yarağını. İri sarkık taşaklarını dudaklarımın arasında çekiştirirken Alper'in eli eşofmanımdan içeri girdi. "Ohhh abi çok güzel bu ya. Ohhhh, amına koyum o kadın bile böyle yalayamıyordu. Onun ben anasını sikeyim yaa. Dediğin doğruymuş ya senin..." diye inlerken öbür elini sırtıma götürdü. Kıvranıyordu zevkten ve daha ağzıma bile sokmamıştım. Yavaşça dudaklarımın arasına aldım sikinin kafasını. Dilimi dudaklarımın arasında sikinin kafasında hissedince bana baktı kısılmış gözlerle. Elimle tuttum dibinden ve okşayarak takrar yaladım ağzıma sokmadan. Zevkle kasılırken soktum ağzıma. Başım inerken onun da eli başıma gelmişti ve hafifçe bastırmıştı başıma. Mmmm, öğrenmeye başlamıştı oğlan bu işi de.
Dudaklarımı bastırdım ve sokup çıkardım ağzıma. Zor giriyordu ağzıma sikinin koca kafası. Girdikten sonra da kolayca gırtlağıma kadar kayıyordu. Çıkarttığımda Alper inliyordu çok ses çıkarmadan. Eli eşofmanımın içindeydi. "Ohhh abi çok iyi bu yaa. Az önceki gibi yapsana yine. Boşalacaktım az daha yaa..." derken başımı sikine doğru çekiyordu. "Yaparız herşeyi Alperciğim, çok güzel evet!" deyip doğruldum biraz ve üstümü çıkarttım. Hafif göbekli, kıllı göğsüme baktı Alper. Gülümsedik birbirimize ve başımı gene memelerine gömerken belinden kavrayıp kendime çektim. Yavaşça ve zevkle inlerken sarıldı bana. "Çok güzel bunları seninle yapmak, ohhh, çok istiyorum. Herşeyi seninle... ohhhhhhh abiiiii..." diye inleyip konuşurken birden sikini ağzıma alınca yarım kalmıştı konuşması. Hızlı hızlı yalıyordum şimdi. Sikinin o kocaman mantar kafası dudaklarımın arasından boğazıma kadar kayıyordu. Ellerim taşaklarındaydı. Onları okşarken sikini de okşuyordum.
Başım inip kalkmaya başlarken Alper'in eşofmanımın içindeki eli yavaş yavaş okşamaya başlamıştı götümü. Öbür eliyle saçlarımı okşayıp sikine doğru bastırıyordu. Daha çok sokmak istiyordu ağzıma. Ağzımı sikmek istiyordu o an benim. Parmakları götümüpençe gibi kavramıştı. Hiç konuşmuyorduk ve sadece benim ağız şıpırtılarım Alper'in hafif hafif inlemelerine karışıyordu. Kasılmaya başladı vücüdu. Parmağı deliğime dokundu o an. Yalarken ona baktım. Farkında bile değilmiş gibi görünüyordu. Gözleri kapalı hızlı hızlı nefes alırken başımı bastırıyordu halen sikine. Eli götümden belime çıktı. Okşuyordu beni. Okşarken sıkıyordu her yerimi. Belimden sırtıma çıktı eli. Ağzımı açıp sikini soktum iyice ağzıma. Daha önce almadığım kadar çok sokmuştum. Dudaklarım neredeyse kasıklarına değecekken dişlerim de ister istemez değiyordu biraz.
Ağzımın içinde kasılmasını hissettim. Eli omuzlarıma ve başıma geldi. Birden iki eliyle tuttu başımı ve çekti sikine. Sertçe boğazıma kadar sokarken tüm vücudu yay gibi gerildi. Başı geriye giderken zevkle inlemeye başladı. Tutup çekti ve bir daha bastırdı. "Ohhhhhhh çok sıcak... çok güzellll... ben... ohhhh dayanamayacağım artıkkk..." diye inlerken çekip çekip bastırıyordu. Boğazımın içinde boşaldı. Oluk oluk durmadan attırıyordu. Çoğunu yuttum ister istemez. Yutamadıklarım dudaklarımdan akmaya başlarken elleri gevşedi başımda. Dudaklarımı bastırdım ve sikinin kafasını emdim biraz daha. Zevkle inleyip gözlerini açıp bana baktı. "Mmmm çok güzeldi bu yaa. Off ne biçim yaptın!" diye gülümserken hafifçe yaladım sikini yine ve dudaklarım göbeğinin üstüne çıktı. Ufak ufak öpücükler konduruyordum göbeğine. Göbeğinden göğüslerine çıkarken Alper de okşuyordu götümü...
"İyi geldi mi bu Alper? Gerçi o kadından beklerdin belki ama..." derken eliyle başımı okşadı ve "Senin gibi olmazdı bence abi. Seninle yapmak bunu ohhh çok güzel yaa.." dedi. Eşoofmanım dizlerime kadar inmişti ve eli götümdeydi halen ben onu öpüp okşarken. Bir elim belinin altındayken sikini tutup okşadım ve kendime çektim onu. Benimki de çok sertleşmişti ve onun bacağına sürtünüyordu o an. Götümü daha sert sıkarken eli külotumun içine girdi çekiştirir gibi. Burnunun ucunu öptüm hafifçe. "Sen başka şeyler de istiyorsun galiba?" diye gülümserken o şaşkınlıkla baktı bana. Keyifle gülümsedi sonra. "Evet istiyorum ama sen... yani abi, sorun olmaz mı?" derken parmakları araya girdi ve beni çekti üstüne. Boynunu öptüm. Kulağına fısıldar gibi, "Çok da güzel olur bence. Senin bu anı benimle yaşaman çok hoşuma gider!" dediğimde sevinçle açtı gözlerini. O an neyi nasıl yapacağını bilmez haldeydi. Eminim ki hemen beni divana domaltıp sertçe geçirmek, içime girmek istiyordu o kocaman yarağı ile. Kendine çekip külotumu indirmeye çalışıyordu halen.
Bu tecrübesiz ve azgın hali çok hoşuma gitmişti. "Şşş sakin ol bakalım biraz. Burada rahat edemeyiz bence. Herife bak nasıl da sikmek istiyor. Gel bakalım hadi yatağa!" dedim. Ben doğrulurken o da kalktı hemen heyecanla. Külotum sıyrılmıştı biraz ve sikim iyice çıkmıştı o an dışarı. "Offf abi sen de nasıl olmuşsun ya, hehehe. Halimize bak amına koyum yaa!" diye kıkırdarken birden tutup sıktı benimkini yaramazca. Biraz okşayıp bıraktığında, "Alper gel hadi, gel öleceksin sen abazalıktan. Bitirelim şu işi madem!" diye yatak odama çektim onu. Neşemiz yerindeydi ikimizin de. Yatağa fırladı hemen ve oturdu dizlerinin üstünde ne yapacağını bilemeden. Ben de külotumu çıkartıp karşısına oturup ellerimi omuzuna koydum onun. Hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı. Ona sarılıp boynunu, omuzlarını öpmeye başladığımda o da bana sarıldı ve okşamaya başladı beni. İkimizin de siki birbirine değdi o an.
O yay gibi dudaklarını öpmeyi çok istiyordum aslında, ama alışık değil diye çekiniyordum. Birden Alper bana sımsıkı sarıldı ve dudaklarımı yer gibi öpmeye başladı acemice. O an ben de bıraktım kendimi ona. Dili ağzımın içinde dolaşırken elleri bazen götüme bazen de sikime gidiyordu. Nefes nefese kalmıştık ikimiz de ve inliyorduk kısa kısa zevkten. Ters cevirdi beni oturur haldeyken ve belime sarılıp kendine çekerken, o iri, kazma sapı gibi siki de götümün arasına gömüldü. "Ohhhh Alper, evet, ohhhh öğreniyorsun hemen!" diye inlerken eli de göbeğimin üstünü ve göğüslerimi okşamaya başlamıştı. Yavaş yavaş sürtünürken sikini deliğime değdirip çekmeye başlamıştı. Hatta sokmak ister gibi bastırdıkça kafası zorluyordu ve ikimiz de inliyorduk o an. "Ohhh Alper böyle olmaz hemen. Hayvan gibi yarağın var, girmez o. Bana bırak sen hadi!" derken daha çok çekmeye başlamıştı beni kendine. İyice azmaya başlamış, "Ohhh abi, sokmak istiyorum buraya. Ne yapacaksan yap hadi yaa..." diye azgınca söylenmeye başlamıştı.
Kollarından kurtulup yatağın kenarındaki çekmeceyi açarken domaldım ister istemez. Hemen yapıştı arkama gelip. Bastırıp sürtünüyordu durmadan. "Şşş, tamam len, bu kadar çok mu istiyorsun beni sikmeyi piç, ohhh!" diye inlerken küçük torbayı çıkardım. İçinde jel ve prezervatifler vardı. Jeli çıkartırken prezervatife bakıp gülümsedim ve "Gerek yok buna sanırım!" dedim. Alper, "Bunu mu süreyim alete? Ver hadi!" diye jeli elimden hızla aldı. Sikine sürerken öbür eli sırtımdaydı ve bastırmıştı başımı. Ohhh, bu oğlan tam bir sikiciydi anlaşılan ve belli ki Hakan abisi gibi sert seviyordu. İşim zor olacaktı bu herifle. "İyice yağla deliği. Yavaş yavaş, ohhh, evet böyle, aferin, yavaş sok parmağını!" derken kaldırmıştım iyice götümü. Alper'in siki her yerime sürtünüyordu. "Senin o bu gece Alper. İstediğini ver ona hadi. İstediğini yap. Canın nasıl istiyorsa öyle!" dedim. Jelin yarısını sıkmıştı ayı içime heyecandan. Parmakları girip çıkıyordu alışık deliğime. Girip çıktıkça gevşedim.
Birden arkama yerleşti. İki eliyle birden yapışıp sikinin kafasını getirdi deliğime. "Ohhh abi, benim bu haa? Sikeyim mi, istiyor musun?" diye deliğime bastıra bastıra sürtmeye başlamıştı. "Yavaş ol ama. Kol gibi yarrağın var amına koyum. Dağıtma beni. Yavaş yavaş bastır. Ihhh, evet, ohhh, evet böyle çok güzel!" dedim. Sikinin kafasını yerleştirip ittirmesiyle kaymıştı içime. Pençe gibi yapıştığı elleriyle çekti kendine doğru ve yağ gibi içime kaydı birden bire. İkimizden de bir inleme sesi çıkmıştı o an. Ben acıyla inlerken Alper de zevkle inlemişti. "Ohhh, abi çok güzel oldu bu yaaa. Harika sıcacık amına koyum burası. Ohhh, keşke daha önce sikseymişim!" diye sayıklar gibi inlerken çekip bir daha sertçe soktu ve köküne kadar yerleştirdi bu sefer içime. Acı içinde inlerken başım yukarı kalktı. "Abi noldu, kalın mı geldi yarrağım? Alış bence ama. Buldum ben bunu artık. Ohhh, çok güzel yaa, sıcacık!" diyerek çekip bir daha bastırdı. Sikinin damarlarlarına kadar hissediyordum içimde. Soktuğu anda sikim inmişti. Hiç böyle birşey yaşamamıştım daha önce. Hayatımda yediğim en iri yarrağı yiyiyordum ve Alper çok ama çok azgındı.
Sikmeye başlamıştı beni. Sürekli sokup çıkartıyordu. Zevkle inledim bir an ben de. "Ohhh, Alper yavaş yavaş, evet böyle. Ohhh, çok güzel yapıyorsun, evet aslanım. Ahhhh, bastırma öyle ama hepsini!" diye inlerken Alper elini omuzuma getirmiş ve kendine çeke çeke saplar gibi sokup çıkartıyordu durmadan. "Abi yaa sussana iki dakika. Dayan biraz. Ohhh, çok güzel amına koyum. Nasıl, güzel sikiyor muyum seni abim? Ohhh, nasıl da inliyorsun zevkle sen de yaa. Harika bu!" diyerek köküne kadar sokup bekledi içimde birden. Başım geriye giderken tek kolunu boynuma doladı ve öpmeye başladı. Sikim dimdik olmuştu o an benim de. Öbür elini belime indirip kaldırdı beni sertçe kendine çekerken. Hafifçe çekip bastırdı yine içime. İkimiz de bu sefer zevkle inledik.
Eli boynumdan aşağı indi ve sikimi tuttu birden. Hiç beklemiyordum bunu doğrusu. Sırtım göğsüne yapışmıştı ve çekip daha çok ister gibi bastırıyordu içime. Sıvazlmaya başladı ve kıkırdadı neşeyle, "Offf abi ne biçim kaldırmışsın sen de yaa. Bana mı sokacan bunu yaa, bu ne amına koyum?" derken arkama geçti beni yatırıp. Sarmıştı beni iyice kollarıyla. Sımsıkı yapışmış ve okşarken sokup çıkarmaya başlamıştı yine. Eli bazen memelerimde bazen sikimdeydi. Dudakları boynumda emer gibi öpüp yalıyordu. Hızlanmaya başladı arkamda birden. İkimiz de o an sessiz kalmıştık ki birden kökleye kökleye sikmeye başladı beni sertçe.
"Ohhh... ohhh... abiii geliyorum bennn, dayanamayacağım daha fazla. Çok sıcak, çok dar, ohhhh... ohhhh, alll. All hadi hepsini!" derken sarıldığı yerden yarıya yarıya üstüme çıkmıştı. İyice hızlanmıştı ve taşaklarına kadar sokuyordu götüme. Yatak iyice sallanmaya başlarken nefes alamayacak kadar sıktı beni ve hırsla kökledi içime. "Ohhhhhhh, abimmmmm!" diye inleyip boşalmaya başladı içime. Soktu ve çıkardı tekrar tekrar. Her seferinde oluk oluk akıtıyordu içime. Dayanamadım daha fazla. Elimi sikime götürdüğüm anda boşaldım ben de. Boşalırken deliğim sikini hapsetmişti içime. Bir an zevkle inleyip zorlaya zorlaya bastırdı ve son kalan döllerini de akıttı Hakan abisinin içine keyifle. Nefes nefese kalmıştık. "Ohhhh, çok güzeldi bu yaa. Offf, neler yaptım öyle yaa!" derken gevşedi elleri biraz. Konuşacak durumda bile değildim. Hiç kimse böyle sikememişti beni. Ter içinde kalmıştım. Halen içimdeydi Alper ve bastırıp çekiyordu arada. Çıkardı içimden yavaşça ve yatağın kenarına yattı nefesi düzelirken.
Deliğimden bacaklarıma akıyordu dölleri. Biraz utandım o an aslında. Alper'in ise keyfi yerindeydi. Gülerek bana doğru döndü. Eli göğsümdeydi. "Ac��ttım mı çok abi? Dayanamadım yaa, çok güzeldi. İlk defa oldu bir de yani biliyorsun!" deyip dudağıma bir öpücük kondurdu. "Olsun Alper, olur o kadar, boşver. Kolay değil oğlum herkes alamaz onu öyle!" diye ben de gülümsedim. Bir daha öptü ve beni ve "Ne olursa olsun sen abimsin benim. Ama yaparız yine di mi, çok güzeldi bu. Bir daha yaparız di mi abicim? Ohhh, güzel abim benim!" diye diye bacaklarımdan kasıklarıma okşamaya başlamıştı. "Mmmm, doymadın mı daha ayı. Biraz nefes alsaydın ne bu?" dedim. Üstüme çıkarken sarılmıştım ona ben de. "Çok sıcaktı abi için. Hiç çıkarmak istemedim!" derken göğsüme ufak ufak öpücükler kondurarak aşağı inmeye başlamıştı. Siki iyice sertleşmişti hemen. Bu kadar azgın birini görmemiştim hiç. Benimki kalkmamıştı henüz tam ve Alper bacaklarımı okşarken tutup sikimi okşadı sırıtarak. Birşey demeden baktım ona.
Bir ara başını eğecek gibi oldu, ama ukalaca sırıttı yine ve "Abi yaa kaldırsana şu bacağını biraz, hadi. Böyle sikeyim biraz da seni!" deyip bana baktı. "Hadi hadi, ağzımı yüzümü siktin. Yetmedi götümü siktin. Bırak şimdi bunları Alper." dedim ona gülerek. Tek bacağımı kaldırdı pis pis gülerek. Bir eliyle bacağımı kaldırmıştı ve öbür eli omuzumdaydı. Sikini deliğimin üstüne getirip bastırırken yüzüm acıyla kasıldı. Yavaşça kaydı içime ve üstüme uzandı. "Ohhhhhhhhh!" diye ikimizde inledik zevkle. Köküne kadar soktu yavaşça ve çekip bir daha soktu. Öpüşmeye başladık. Sokup çıkardıkça benim de sikim sertleşiyor ve göbeğine sürtünüyordu Alper'in. Gittikçe hızlanmaya başladı. O güzel poposu üstümde inip inip kalkıyor. Kaldırıp kaldırıp geçiriyordu götüme sertçe. İkimiz de ter içindeydik ve inliyorduk zevkle o an. Boynum geriye düşmüştü iyice o sokarken. Sarıldı sımsıkı bana. "Ohhh abiii... ohhh, götün çok güzel. Ohhh, abi nasıl, güzel koyuyor muyum götüne? Ohhh, canım abim... evet, evet..." diye diye inliyordu. Sesi çıktıkça daha sert sokuyordu. Tüm oda onun inlemeleri ve sikiş sesiyle yankılanıyordu artık.
Canım acımaya başlamıştı. Deliğim iyice kayganlaşmıştı ama siki sanki daha büyümüştü içimde. Bacaklarımı ikiye ayırdım daha kolay almak için. Alper yüklendikçe havaya kalkıyordu bacaklarım. İyice sokuldu bana. Sardı kollarıyla. Dudaklarımı öperken halen girip çıkıyordu sert sert. "Ohhhhhh abi, biraz daha devam edersem attıracam yine. İstemiyorum çıkarmak hiç. Ohhhh abiii..." diye sert sert sokup çıkardıkça benim de sikimden zevk suları akmaya başlamıştı. Karyolam gıcırdayarak sallanıyordu. Alper sanki yatağı kıracakmış gibi bastırıyordu dibine kadar. Durmuyordu hiç. Ellerim bir an götüne gitti. Sardım küçük yuvarlak götünü. Sıktım durdurmak ister gibi. Offf, çok güzel götü vardı bunun ama. Sertçe bastırıp kaldı içimde o an. Diz kapaklarım neredeyse yüzüme kadar eğilmişti. "Ohhhhh, sabaha kadar sikerim ben bunu. Çok güzel, offf!" diye dudaklarımı emer gibi öpmeye başladı. Isırıyordu arada azgınlıktan.
Çıkardı birden içimden. Üstümde kayıp ağzıma verdi çıkardığı gibi. "Abi yalasana hadi biraz yine. Ağzın da çok güzel yaa. Ne olur yala hadi biraz!" dedi. Ben itiraz bile edemeyecek durumdaydım. Azgınlığı ile tüm kontrolü ele geçirmiş, beni bir orospu gibi sikiyordu adeta. Dizini başımın hemen yanına koymuş elini de başıma götürmüştü. Sopa gibi yarağını sokup çıkartıyordu ağzıma. Elimle tutup okşamaya başladım boşaltmak için. Başı bir an geriye gitti ve bastırdı ağzıma sikini. "Ohhhhhhh, ne biçim emiyorsun yaa. Offf, yok ama hemen yaa. Biraz daha sikeyim!" diye sırıtıp çıkardı ağzımdan.
Ters döndüm yatakta birşey demeden. Hemen üstüme çıkıp elini belimin altından geçirdi. Kendine doğru çekerken çoktan yerleştirmiş ve sokmaya başlamıştı bile. Bir anda sikimi tuttu yine. Hızlı hızlı sikerken okşayıp sıvazlıyordu da sikimi. "Ohhhh Alper, ohhh... çok güzel, evet! Çok mu hoşuna gitti benimki de? Ohhh, hadii devam et, az kaldı benim de. Hadi aynı anda gelelim!" diye acı ve zevk içinde inlerken sanki kudurmuş gibi abandı üstüme. Elini çekti ve şınav çeker gibi iki yana açtı ellerini. Durmuyordu. Taşakları çok sert çarpıyordu her soktuğunda. Böğürmeye başladı iyice. Üstüme bıraktı kendini. Soktukça zıplıyordum yatakta. Acıdan ve zevkten kıvranmaya başlamıştım artık ben de. İçime sokup bastırdı. Acı içinde inlerken belimden çekip domalttı beni dizlerimin üstünde. Şappp diye tokatı basarken götüme birden hızlanmaya başladı. Ellerimi tutup çekmişti iki eliyle. Çeke çeke bastırıyordu içime.
Ben, "Alperrrrr, ıhhhh, böyle, ohhhh, ahhh, devam et, evet tam böyle!" diye zevk çığlıkları atmaya başladım. Sikimden akan dölleri hissediyordum o soktukça. Sımsıkı sardı deliğim sikini. Damarlarını hissediyordum içimde. Anlamsız sesler çıkararak hırlar gibi inliyordu Alper. Birden bastırıp boşalmaya başladı yine içime. Çekip çıkardı ve tekrar köküne kadar sertçe soktuğunda son kalan döllerim de adeta fışkırdı benim de. Yığıldı kaldı üstümde sonra.
Bu sefer ikimiz de kolay kolay toparlayamamıştık kendimizi. Siki yumuşadı en nihayet ve kendiliğinden çıktı içimden. Bana sarılıp yana devrildi yatakta. Nefes alışverişi düzelirken tutmadım kendimi hiç ve kollarını bana sarmışken uyudum. O benden önce uyumaya başlamıştı.
[Hakan]
33 notes · View notes
sidaramed00 · 4 months
Text
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler.
16 notes · View notes
hisboslugu · 8 months
Text
durdurabilirim diye sustum, ayakların üşümesin diye sustum ama üşüyorsun. bir türlü engel olamıyorum. ayaklarından başlıyorsun üşümeye, benim kulaklarıma vuruyor. şarkı söylüyorum ben de, sıcak ülke şarkıları. evita dinliyorum sıkça, bunu sen de yapmalısın. annemin ördüğü patikleri yollasam giymezsin, bilirim. yine de boşlama kapıları, belki bir yolunu bulur tüylü bir çift ev terliğiyle kalkıp yanına gelirim... sizin sahil gibi değil buralar, her yeri müteahhitler kapmış. inşaat yapıyorlar her boşluğa, pazar kuracak yer kalmıyor. bayrammış bak yarın, çok mutluymuş türküm diyenler ama senin ayakların üşüyor, nasıl da çaresizim. ılık ılık konuşayım diye sarılıyorum telefona, müteahhitin kepçesi telefon tellerini koparmış. mektup yazsam alevli mürekkepler kullanıp, yazdıklarımı ayaklarına okur musun?
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
21 notes · View notes
cninzihni · 1 year
Text
1 günlük bir genel fikir alma, belki yapabiliriz. Böyle bir fikrim de yoktu ama arkadaşım dedi, sorayım istedim. İçerik konusunda sorun yaşamamak adına da topluluk olarak oluşturup normal ve sansürsüz olarak iki grup açmak mantıklı olabilir gibi. Yok yere yine planlar oluştu bi' anda, ben niye böyle biriyim aaaaa..
42 notes · View notes
Text
Bulut, Bulut Adamım... Ben seni çok özledim, biliyorum sana ne zaman yazsam, konuşmak istesem böyle başlıyorum cümlelerime ama elimden bu kadarı geliyor... Ben yoruldum artık Bulut Adam... Hani Boramess diyor ya ' Buluşacağımız günün umuduyla yaşamak istemiyorum artık' diye... Ben kendimi kandırıp dursam da içten içe hep bekledim seni... Belki gelirsin tekrar diye bekledim Bulut Adamım... Ama daha fazla burada bekleyemem... Tamamen silmesem de gitmem lazım... Seni beklemek özlemin dışında, gerçekten tatlı bir heyecan... Ben hâlâ elim kalbimde seni güzel bir hatıra olarak hatırlamaya devam edeceğim... Bulut Adamım... Asıl yazma amacım, olur ya aklına düşerim... Biliyorum bulutlarından beni seyrettiğini... Ama olur ya işte dönmek istersin, bana yazmaktan vazgeçme olur mu? Benim seninle konuşur gibi sana yazdığım satırlara cevaplar ver olur mu... Ne olur yazmaktan vazgeçme... Ben gitmem ben dönerim... Gelirim ara ara .... Bulut Adamım... Rüyama gelsen, sarılsan ya yine sımsıkı... Teşekkür ederim her şey için... Çok özledim... Gelmesen de canın sağolsun... Yeter ki iyi ol mutlu ol olur mu... Belki kalbine gerçekten de dokunabilen biri çıkmıştır belli mi olur, sana sevmeyi öğretmiştir... Hâlbuki bana böyle güzel anılar yaşatan birisinin sevmeyi bilmemesi imkansız... Başka bir evrende seninle buluşabilmek dileğiyle... :') Fenerbahçe maçlarını da kaçırmamaya çalışıyorum merak etme :')
7 notes · View notes
pikabinmetafizigi · 6 months
Text
dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir bir gök gürlese bari diyorum bir sağanak patlasa bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik hiç gitmesem oysa ne kadar sakin sokaklar kent ve bütün yeryüzü ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne sessizce çekip gidiyorum şimdi sessiz ve kimliksiz belki yine gelirim sesime ses veren olursa bir gün
5 notes · View notes