Tumgik
#ölüm gelir
Text
Belki kavuşamam sana, ölüm de gelir
Bulutlara yazdım seni, yağmur yüreklim...
67 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
blognice · 10 months
Text
Kocaelihaberdar - Devasa (3)
Kocaeli'de yaşayanlar bilecektir ki bu şehir oldukça hareketli ve her gün birçok olay meydana gelir. İşte bu yoğunluğun içerisinde en güncel ve son dakika haberleri öğrenmek önemlidir. Web sitemiz sayesinde, İzmit nöbetçi eczane, Kocaeli trafik kazaları konularına kadar yörenin en popüler konularına ulaşabilirsiniz. Kısacası, "Kocaeli Haberdar" olarak sizleri şehrin nabzını tutmaya davet ediyoruz. İster acil bir durum olsun, isterse de Kocaelispor haberleri hakkında bilgi edinmek isteyin, Kocaelihaberdar.com size en güncel ve doğru bilgileri sunmaya hazır. Farklı aradığınız konular da olabilir; İzmit'te nöbetçi olan eczanelerin listesi, maalesef yaşanan Kocaeli ölüm haberleri ve trafik kazaları, etkinlikler, deprem gibi konular da bulunuyor. Sizler için en son haberleri her zaman paylaşılır. Hızlıca kapsamlı bilgi almak isteyenler için haber sitemiz kesinlikle faydalıdır.
1K notes · View notes
noksanbiri · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
5 hafta. dün akşam sonunda istifamı verebildim. şundan bir buçuk ay öncesine bakıyorum. hayat enerjim o kadar yüksekti ki bu işe başladıktan sonra yaptığım şeyler sırasıyla şöyleydi; saat beşte uyan, servise çık, eve gel, uyu, uyan, yemek ye, servise çık, eve gel, çoğu zaman o kadar yorgun oluyordum ki tekrar uyuyordum akşam saat beş altı gibi, sonra tekrar uyanıp yemek yiyip gece servise çıkıyordum eve gelip bir gibi tekrar uyuyordum. ya ben kendimi bu düzene alıştıramadım bence iyi ki de alıştırmadım kendimi kaybettim resmen. yaklaşık beş altı gündür de hastayım ee bi de üstüne onu ekle. ölüm çıkıyordu servise resmen. bugün erken uyanma derdim vs olmadığı için gece üç gibi falan yattım gözümü açtım saat sabahın beşi bünye alışmış o saatte uyanmaya tekrar yatayım falan dedim ama öyle keyiflik bir şey yapamadım. kalktım kahvaltı hazırladım uzun zamandır bu saatte genelde uyuyor oluyordum bi farklı gelmedi değil. neyse kazasız belasız Allah utandırmadan teslim ettik servisi çok şükür. en kısa zamanda beklediğim diğer işten o güzel haber gelir inşAllah. hayırlısıyla. sevgiyle 🌱
154 notes · View notes
selin-n · 2 months
Text
🎼🎶🎵 💙🥀🕊️
Dünya insanın gölgesi gibidir; ona sırtını dönersen peşinden gelir de, peşine düşersen hep önünden kaçar. İskender Pala - Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk.
Tumblr media
69 notes · View notes
sillagen · 2 months
Text
✨️Berat kandilimiz mübarek olsun.✨️ O büyük kandile geldik. Bir sene boyunca kim ölecek, kim kalacak, rızıkların taksim edileceği her şeyimizin yeniden yazılacağı geceye geldik. Bu gece mümin için milat gecesidir. Ajandanın 1 Ocak sayfası gibidir.Rabbim bu gece bir yıl içinde maddi ve manevi rızkımızı çoğaltsın, günahlarımızın affolunduğu aynı hataları ve günahları yapmaktan ve tekrara düşmekten bizi muhafaza ettiği, gönlümüze bir bahar ikindisi bahşettiği bir yıl olsun. İsteklerimizi hayırla, afiyetle, suhuletle nasip eylesin. Hakiki kul olmayı suhuletle nasip eylesin ve istikametten bir an bir nefes bile olsun ayrılmayacak yılımız olsun. Ölüm ne zaman gelir bilinmez ölmeden önce bizi Ramazan'a ulaştırsın ve Ramazan'ın maddi ve manevi güzelliğinden payımızı çoğaltsın. İlk insanın yaratılması Hz. Adem aleyhisselamdan beri gelen ve istenen bütün hayırları bize suhuletle,hayırla, afiyetle nasip eylesin, ondan beri gelen bütün şerlerden de bizi muhafaza eylesin. Geceyi hakkıyla ihya edebilenlerden eylesin. Geceye dair Allah maddi ve manevi payımızı çoğaltsın. Dua eder dua beklerim. 💓
59 notes · View notes
Text
İçinde bir yerde öyle bir şey var ki biri dokunacak olsa yeryüzü silinecekmiş gibi gelir. Anlatmak veya susmak değil, yaşamak bile o şeyi, o yeri yitirmene neden olacak gibi gelir. Sanki içinde sonunu yitirmiş bir ölüm var da her gün bir düşte onu yaşıyor gibisin.
35 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 4 months
Text
Kelime-i tevhidin aslı “lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah” cümlelerinden ibaret olup “Allah'tan başka tanrı yoktur, Muhammed Allah'ın elçisidir” demektir.
Tumblr media
وَلَئِنْ قُتِلْتُمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ اَوْ مُتُّمْ لَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّٰهِ وَرَحْمَةٌ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعُونَ
Âl-i İmrân / 157. Ayet
Allah yolunda öldürülseniz ya da başka bir şekilde ölseniz, şunu bilin ki, hiç şüphesiz Allah’ın bağışlaması ve rahmeti, kâfirlerin dünyada kalıp topladıkları her türlü menfaatten daha hayırlıdır.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Tumblr media
Müslümanlar ölüm, deprem, musibet, üzüntülü veya sıkıntılı bir haber aldıklarında “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn” demeleri buyrulmuştur.
Bu duanın Türkçe anlamı; “Onlar; başlarına bir musibet gelince, Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz, derler.”
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Tumblr media Tumblr media
Bakara suresi 154 ayet | Allah yolunda öldürülenlere "Ölüler" demeyin, zira onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Tumblr media
Âl-i İmrân / 169. Ayet
وَلَا تَحْسَبَنَّ الَّذ۪ينَ قُتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ اَمْوَاتًاۜ بَلْ اَحْيَٓاءٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَۙ
Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Aksine onlar diridirler ve Rableri yanında rızıklanmaktadırlar.
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.
Mehmet Akif Ersoy
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Kelime-i Şehadet:
"Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" demektir.
"Sahitlik ederim ki Allah'tan baska ilâh yoktur ve yine sahitlik ederim ki Muhammed O'nun kulu ve rasûlüdür'' anlamına gelir.
39 notes · View notes
tanriningolgesi · 9 months
Text
Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni arhk ne çiçekler, Ne çocuklar kurtarır; Ne de o her gün Yinelenen doğum. Fırtına ektim Rüzgar biçtim şu dünyada. Acı, tepeden tırnağa Acı çekiyorum. Ey, yüreğimden hep ölüme doğan İsa! Haydi, yeniden çarmıha geril Bu son ölümün olsun Ve bir daha doğma!
2 Öldürmeyeceğim kendimi Ama, keşke öldürseydi Diyeceksin bana. Öldürmeyeceğim kendimi Ama, bir ağıt yakmak Gelecek içinden; Aklımı yakıyorum çünkü ben Yaşanmış, yaşanacak Bütün günlerimi. İntihar diye bir şey Yok bu dünyada. Ölümle biten bir intihar yok. Asıl intihar Gün gün yaşamakta. Öldürmeyeceğim kendimi Ama, keşke öldürseydi Diyeceksin bana.
3 Yüreğime bir tanım Bulabilmek için Yollara vurdum kendimi, Dillere düştüm. Ben hangi yalnızlığın tarihi, Hangi umudun Tarih öncesiyim? Birbaşıma kalakalmışım uzak, Uzak ufukların sonsuzluğunda Kollarım ardına kadar Dünyaya açık. Ama yaşamımda ne bir esinti Ne de bir Yangın var artık.
4 Ey taşlar! Ey, Karşımda susan dünya! Ey, bütün ölümlerime Gebe kalan deniz! Yağmurun bile İzi kalır toprakta. Havada çiçeğin kokusu Yel vurdukça tüter. Değil mi ki Ufuk çizgilerinin bile Bir sının var Değil mi ki Artık ne topraklar, ne sular Beni sarıp sarmalayacak. Gitsem, kendime Gideceğim bundan böyle; Kalsam, bir uçurum Kendi derinliğiyle dolacak. Yaşamı da, ölümü de Tutmayacak yüzüm benim Yüzüm benim, yüzüm benim Dalacak bir yol gibi Kendi çizgilerine – Kim bilir nereye?
5 Bütün kapıların Dışına kovuldum. Taşlandım kahve masalarında. Şimdi ben, ıslak bir toprağın Tüten buğusuyum; Kendine bakan bir aynayım Ben bu dünyada. Bütün kapıların Dışına kovuldum. Yüreğim, kurtarılmış bir Bölgedir şimdi. Yaşamak eğer Gerçekten bir savaşsa, Kalkana ve mızrağa Çevirdim de dilimi Omuzlarımdaki Apoletlerden oldum.
6 Her denizin bir kıyısı, Her insanın Bir boyutu varmış. Ölüm araya girmeye görsün Bütün hücrelerini Bir kapıya döndürüp beklesen de Açan olmazmış Gel ey Yalnızlığım benim! Açıp da solmayan gülüm! Doldurdum bir vazoyu seninle Suyunu yeniledim, Kokunu öptüm.
7 Beynimle yüreğimin Arasında ırmaklar akar Her sabah Boğulurcasına uyanmam bundandır. Azraili yoldaş bilip, Yeniden doğanım ben. Her susayışım çöl, Her boğuntum Çağlayanlar boyuncadır. Çırpınsam da çıkamam Kendi eksenimden.
8 Çiçeksiz bir dal gibiyim Susuz ırmak yatağı … Varlığım soyutlandı Bütün anlamlarından. Gün gelir çekip giderim Avuçlarıma alıp da aklımı Çığlık çığlığa Bu sokaklardan.
9 Yüreğimi dünyaya karşı Bir kalkan bilirken Son burcu da çökertildi İçimde bir kalenin. Aklımın ovalarını yeniden Ölçüp biçmem gerekiyor şimdi Kimsesiz ve dingin. Bu sorular tufanında Tutunacak dalım değil, Bir tek yaprağım bile kalmadı sanki. Ne bir kıpırh var havada Ne de sularda Yeniden doğuşların cenini.
10 Dünya kendine döner Ben kendime dönerim. Aklın dizginlerini çözdüm, Yüreğin köprülerini athm Savaşlara girdim Yenik, umarsız Bana bir yara kaldı Bir de yaşama isteği Belli belirsiz.
11 Bir şiire başlamadan önce Noktayı koymayı öğrendim; Yeni başlamış bir şeyi Yitirilmiş görmeyi… Tufanlar da istemiyorum artık Bir dünya kuruyorum kendime Devinimsiz, duruk. Aklımı da kovuyorum cennetlerimden Yüreğimi de şimdi. Günışığıdır beni kör eden Yağmurlardır yaralayan Ve eve döner gibi yapıp, Kendime döndüğüm her akşam Anladım, yüreğimde doldurulmamış Uçurumlar olduğunu. Karşılıksız sorular göveriyordu Aklımın geniş ovalarında. İşte, bir zamanlar Denize kavuşan ırmak Şimdi gerisin geri dönüyor Kaynağına.
12 Yalazlanıyor deniz Önce usul usul Sonra gürül gürül… Uçurumlar açılıyor derin, Dağlar yükseliyor yüce. Oturmuşum bir kayanın üstüne Akdeniz’e bakıyorum Kendime bakar gibi Mavi bir aynadaki gençliğime … Ne söyledim, ne yazdımsa bu dünyada Ne yitirdim, ne buldumsa Bir derin iç çekişin Bağrında eridi. Bütün nesneler tek bir ses olarak Bağırıyor bana:
Bitti arbk, Artık her şey bitti!
13 Ardımda kalan bütün köprüleri bir bir yakhm Geri dönemem artık Namludan çıktı kurşun. Ne çok yürüdüm şu dünyada Ne kadar az yol aldım Acının alfabesindeyim daha. Geri dönemem artık Bir çizgi gibi uzar giderim Anlamsız, kimsesiz Ve soluk.
14 Aamı Anlamıyor musun yüzümden? Yüreğimi yansıtan Bir aynaya döndü. Aklımdan Azat oldu da dilim Yaşamın arkasından konuşarak Özgürlüğünü kanıtlıyor şimdi. Acımı Anlamıyor musun yüzümden? Bir kez olsun duy beni Sözcükler Araya girmeden!
15 Bir gün gelir de Ölüme yenilirsem eğer -Yenileceğim demiyorum Yenilirsem eğer – Deyin ki, erlerindendi Eşit olmayan bir savaşın Kılıcı sözcüklerdi, Kalkanı sevgiler…
16 Dağlar sesimi tutar Dağılıp, parçalar ovalar Acılar niye benim Üstüme kanat gerer? Ne dünya kadar yaşım Ne göklerden akranım var Hüküm niye hep ölümüm? Urganlar da kendini boğar Göreceksiniz bir gün Bütün uçurumları böler Köprüleri sevginin.
17 Kendi rengini yadsıyan Bir bayrak gibi Dürüp, katlıyorum yüreğimi. Ne kaldı konuşacak, Ne vardı ki? Yücelerde seyrettim Uzun bir zaman; Gönderlere çekildim Ve anladım ki , Doruktur asıl uçurum Odur insanı boğan.
18 Ben mi yanıldım, Yoksa dünya mı bilmem? Bir yerlerde tökezledim Ama düştüm diyemem. Yağmur boğulmaktan söz eder şimdi bana Güneş çekip gitmekten. Beni kurtarmak için Pamuk iplikleri uzanır Uçurumlanma … Sevgili dünya, Ne petekle balım kaldı, Ne derilecek çiçeğim Salıver arlık beni Kopar dizginlerimden!
19 Gün akşama kavuşur Dünyadan el ayak çekilir Bütün görüntülerimi yitiririm birden. Aynalara baka baka Unuturum yüzümü. Her şiirde biraz daha Koparım sözcüklerden. Gün akşama kavuşur Kapılar sürgülenir Evler mezar taşıdır arlık Sokaklar teneşir … Ey yankısız ses! Ey devinimsiz tufan!
20 Uzun dinginliklerden Sonra gelen fırtına Taş taş üstünde koymamaya yeminli Dönüp dolaşıp geldiğim Bu kör noktada Kırılıyor gülüşüm Bir bardak gibi. Ölüm kapıyı çalınca Söylenmedik bir sözüm kalmayacak Ve bu dünyada Tepeden tırnağa yürek olmasını bilenler Hep selden kaçarken Tufana kapılacak Batacak sulara yüzüm Batacak sulara yüzün Ağır bir taş gibi Gömülüp susacak…
21 Yağmurun ardından Kar geliyor; Onun ardından sel… Bir şeyleri tamamlamadan Ölmek bana Zor geliyor. Bu şiir nerde biter Gece güne ulanırken? Çiçek tohum olur döner, Su denize kavuşurken, Yaşamın sonunda mı, Başında mıyım bilmem? Beni kim düşünür bu irinler dünyasında? Herkes kendi yüreğini deşip, Derin kuyular açarken Sinmek, saklanmak için Karanlıklarına. Gülün ardından Diken geliyor; Sütün ardından irin… Bir şeyleri bitirmeden Ölmek bana
22 Sonun sonsuzluğundayım Ufkun çok ötesinde. Geçip giderim dünyanızdan Bir yıldız gibi akarım Yanarım kendimce. Ok çıkınca yaydan Artık beni aramayın Ne mezar taşı dikin Ne diriltin söylevlerle. Ok çıkınca yaydan Saplanacak bir yerler Bulurum elbet Gücümün yettiğince…
23 Bir kalenin Ele geçirilemeyen Son burcuyum ben; Yeryüzünden silinmiş ırkların Tek temsilcisi … Ne söyledimse yele söyledim, Sanki ne yazdımsa buza Taşlandım adımbaşı Taşlandıkça konuştum. Ben acının dallarıysam Yeryüzüydü gövdesi Ben bir ırmaksam Yaşam denizdi… Bekleyen görecek. Yanan sular, Boğulan topraklar bana tanık. Ben susarsam Taşlar konuşacak artık.
24 Yağmurlar yağacak uzun Yağmurlar ince Dünya, bir alıcı kuş gibi Üstüme çökünce Ne bir sözcük kalacak, Ne de bir çığlık. .. Yine de gülsün isterim Şu pencerelerde Sokağı seyreden çocuk; Gülsün artık!
25 Umut, o arslanın Ağzında değil, Midesindeyken şimdi Gülümseyerek seyrediyorum Tarihin sofralarında Onu çiğneyenleri. Varın taşlayın beni! Yaralarım övüncümdür Bu dünyadan olduğuma Yaşadığıma dair. Umutsuzluğun umudundayım Karanlığın ışığında Öyle derin, öyle yoğun Uçurumların doruğundayım. Varsın bir yanıt Bulmasın sorularım; Yalnızca soru sormaya Bile razıyım…
26 Kişisel alacakaranlığın Cephelerindeyim. Yaralarım bedenimi yırtarcasına fırlıyor. Geride kalan Yalnızca kan ve irin…
27 Sabaha yakın görülen düşlerde Bilinci körelten Bir karabasan yoğunluğu, Biraz da aa vardır. Güneşin alhnda kararan şeyden Korkun, derim ben Kül alhnda yanan kordan … Ve ışık, uzun bir karanlığın Ardından gelirse eğer Asıl anlamını bulur.
28 Güneşin öte yüzünü gördüm O sonsuz karanlığı … Doğadaki her şeyin İkinci adı yalnızlıktı, Ölümdü, suskunluktu. Bir çiçek ki, taşırmış İçinde hep solgunluğu, Suyun akışında bir Boğulma korkusu varmış Yanan topraktan Yükselen buğu… Güneşin öte yüzünü gördüm Ki, orada her şey Önce kendini yadsıyordu.
29 Belki kendini boğan Biri değilim Yağmur, ne biliyorsun? Belki bir beklediğim var yaşamdan. Bir bardak mıyım sanki Kendiyle dolup taşan? Belki bir sıcaklık Kaldı bir yerlerimde Güneş, ne biliyorsun? Belki gecelerimizden sızan bir ışık. .. Bir kum saati miyim? Boşalıp kaldım mı artık? Belki açacak Bir şeylerim vardır Çiçek, ne biliyorsun? Belki konuşacak birkaç söz kalmıştır Bir gün karşıma çıkacak olanla Geçmişe, geleceğe dair…
30 Akdeniz susuyor. Susuyor turuncu. Susuyor yeşil. Bir yaşam ki nasıl Ancak kendiyle tanımlanır; Bir insan ki nerede Artık her şeye razıdır Orada dursun dünya! Ölü deniz, Güneşli, puslu deniz Sularını rahim, taşlarını cenin Kıldığın çağlardan kalmış Bir gülümsemeydim bir zamanlar Belli belirsiz … Cebimde kelebek ölüleri, Ağzımda tütün kokusu Turuncu sokaklardan denize uçan Soluk bir gölgeydim Dalgın ve kimsesiz … Köşkerin kızının Memelerine dolan iyot kokusunda, Gülüşünde bir işçinin Bir payım vardı Hiç kuşkusuz… Akdeniz susuyor. Yaralı bir balık gibi; Çağın zıpkınlarıyla delik deşik. Akdeniz susuyor. Suları kirli şimdi, Mavisi soluk…
31 Beni doğuracak rahim, Beni sallayacak beşik yok! Dünyaya düştü yolum Bir görümlük Konuk geldim. Tek bir soru sordum Bin yanıt aldım; Ama hiçbirine bende yanıt yok! Uçurumlara itildim, Doruklara çekildim. Çaprazlama çiçekler astım da göğsüme Şaire çıktı adım. Dinsiz bir peygamberim şimdi Ateş olsam bir kendimi yakarım. Kendi karanlığından korkan Bir geceyim ben, Kendi sınırlarına düşman Bir ülke; Kuşablmış, yorgun … Ey dünyalıklar, ey tarihçiler! Oysa hepsi topu topu iki kelime: Yaşadım ve öldüm.
32 Bu şiir burda biter Yaşam benimle bitmiyor Umutsuz değil, umarsızım şu anda Ne çiçeklerde payım var, Ne şu suskun taşlarda… Acıdan kurtulmaya yeltendiğim zamanlar Acı olduğumu anladım Dünya bunu bilmiyor… Ben insanlığın çocukluğuyum Ve yaşlılığıyım sırasında. Bu şiir hurda biter Hiçbir dayanak bulmadan Doğanın avuntusu nedir? Gece günle tanımlanırken? Işığın kaynağında hep Bir karanlığın donduğu Bilmem nasıl kanıtlanır? Y ıllar yılı sorulara yaslanıp Yaşarken ölüme doğdum ben Hiç kimseyi öldüremem Kendimi bile artık. Bu şiir burda biter Nasılsa anlaşılmaz Çünkü bir sese, yankısından başka Kulak veren çıkmaz -Çoktan biliyorum bunu… Karanlıkta gülümsüyorum son kez Böyle anımsa beni…
66 notes · View notes
kotukarma · 9 months
Text
Tumblr media
Yüzün çok tanıdık, daha önce öldürmüş müydün beni?
Bazı ruhlar dünyaya gizli hastalıklar ile gelir. tıp buna majör, bipolar , manik, şizofreni falan der sen benimkine yalnızlık de .
Şizofreni de olabilirim çünkü kafamda hiç susmayan tartışan ayrı iki zıt görüş var.
Sürekli izlenme hissi , insanların hepsi sanki beni izliyor ama gördükleri halde içimden görünmez gibi geçiyorlar gibi , yalnızlık , yalnızlıkla olan inanılmaz ama gerçek arkadaşlığım , ara ara gelen birilerine saldırma ve öldürme planları , etrafımda ki gölgelerin bana eşlik ediyormuş gibi olması , çaresizlik , ölüm isteği , karanlığa olan bağ...
Herşeye karşı o kadar ilgisiz bir hale gelmişim ki, insanlara karşı o kadar saygı ve güvenimi kaybetmişim ki, hayalimde kurduğum bedenlerle fikir alışverişi yapmak artık daha cazip gelmeye başladı. /instagram/@kotu.karma #öcüadam
61 notes · View notes
kelamhanee · 3 months
Text
“ ölüm budur işte, kurşun gibi aniden gelir, bir gün bir yerde bulur insanı,
acımadan alır götürür.’’
| Erik Ağacı Öykü Dergisi 'nden
19 notes · View notes
mehfem · 7 months
Text
Âlemde çok görüyoruz ki: Zalim, fâcir, gaddar insanlar gayet refah ve rahatla ve mazlum ve mütedeyyin adamlar gayet zahmet ve zillet ile ömür geçiriyorlar.
Sonra ölüm gelir, ikisini müsavi (eşit) kılar.
(Sözler - 524)
32 notes · View notes
izmirinegesiyim1 · 11 months
Text
ölümü bu kadar çok istemek... evet ölüm korkusu var ama herşeyini kaybettiğin dünyada boş bir hayat yaşamaktan iyidir ve işte ölüm o zaman insana çok güzel gelir.
100 notes · View notes
varolmayanin-guncesi · 7 months
Text
Jung blr keresinde şöyle yazmıştı: canlı üçüncü bir şeydir! "Şey" oluşu canlılığını o belirsizlikten almasından kaynaklıdır. Yaşam ile ölüm, son ile sonsuzluk hep bir ikileme dönüşen kavramlardır ve nihayetinde ortada Lacan’daki haliyle bir yarılma meydana gelir. İşte o üçüncü şey de burada varolur. Sorun yaşamak veya ölmek değil, asıl sorun bu ikisini ne haline getirdiğimizdir.
36 notes · View notes