Tumgik
kotukarma · 14 days
Text
Tumblr media
Yahudilerin eline bırakıldı bu çağda ölüm.
Hiçbir şey söylemeyen sözlere varmak için; Her şeyin sonuna kadar söylenmesi gerek.
Ölümle şaka olmaz diyenler, Kıyasıya yanıldılar bu çağda.
Taksitle ölüm diye bir roman yazıldı artık. Önce öl / Sonra öde denilmek suretiyle.
Ölüm gündelik sözlerimiz arasında geçecek kadar kaba.
Dumanlı ve barut kokulu sabahlar bekliyor, acılı olduğu açıkça anlaşılmayan dünyada.
Orta Doğuyu dünyanın üstüne kapatıp bıraktım.
İstanbul denizinin sayhası varsın bende biriksin.
Sözlerim var köprüleri geçirmez, kimseyi ateşten korumaz kelimelerim, kılıçsızım...
Koşmam gerek yetişmem gerek yazgıma, tutmam gerek, sormam gerek, bilmem gerek bilmeniz gerek!
Kendime dünyada bir acı kök tadı seçtim.
Yakın yerde soluklanacak gölge bana yok.
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Yerimi yadırgadım, yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka.
Kendi kalbimle kendi zamanım arasındaki sarkaç, püskürtüyor beni dünyaya.
Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Şehrin insanı, şehrin pahalı zevklerin insanı, ucuz cesaretlerin.
Bize ne başkasının ölümünden demeyin! Çünkü başka insanların ölümü en gizli mesleğidir hepimizin!
Başka ölümler çeker bizi ve bazan başkaları ölümü çeker bizim için.
28 notes · View notes
kotukarma · 21 days
Note
En az bu tumblr bloğun kadar mükemmelsin :) 🩶
Tumblr media
👉👈
15 notes · View notes
kotukarma · 22 days
Text
Tumblr media
Evet, ilmektir boynumdaki ama, ben kimsenin kölesi değilim.
Tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya, tarantulaymış benim adım diyecek değilim.
Tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime rabb bellemeyeceğim.
Razı değilim beni tanımayan tarihe, beni sinesine sarmayan tabiattan rıza dilenmeyeceğim.
İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır olmuş.
Gözlerim nemli değil, Gözlerim namlu.
Beynimde hep mânâlı bir uçurum.
Devir öyle bir devir ki insan kalkıp da "Şuyum," diyemiyor; iyi bir şey zannedip "Ben de," diyorlar. Şöyle gönül rahatlığıyla bir içimi döküp "Yahu ben şizofrenim galiba," desem "Aa devir şizofreni devri, kim değil ki, sen bizim Muhtar ile Başkanı bir tanısan," diyorlar. Onları duyunca birden benim şizofrenim ister istemez iyi bir şeye dönüşüyor.
Cehalet denizi engindir, ama cahil de bir türlü boğulmaz.
Merkezileşmiş tek bir dünya pazarı vardır: İnsanlar fanatizm kurbanı olmuş, ayrışmış ve bölünmüş. Yoksa bu bir Ortadoğu projesi mi ?
Efendim, ne diyelim, desek söz, demesek yüreğimize köz oluyor.
Ne kolay kendinle baş etmek yerine dünyayla ve ötekilerle baş etmeye çalışmak.
Ne tuhaf, çocukken görünmez olmak isterdim, meğer zaten görünmezmişim.
Zira yaşamaktan duyduğum ıstırap da sanki biraz yaşayamamaktan.
Anımsatmak isterim ki, “deli damgası” şizofrenler ve yakınlarının kişiliklerine yönelik bir şey değildir. Tamamen sosyolojik bir sorundur. Sorun; tarihsel, ekonomik, sosyal, politik ve başka bir çok belirleyenden etkilenmektedir. Bu nedenle topluma kırgınlık duymak yersizdir.
Yaşamak debelenir içimde kıvrak ve küheylân. Beni artık ne sıkıntı ne rahatlık haylamaz.
34 notes · View notes
kotukarma · 25 days
Text
Tumblr media
Uzun süredir giymediğim çeketimin cebine sıkıştırılmış, peçeteninin üzerine titrek bir el yazısıyla, " aylar geçiyor zaman geçmeden," diye yazılıydı..
Her zamanki sarsaklığım üzerimde yine, çevreye yabancı ve uzaktım, bir türlü hedefe odaklanamıyordum.
Kim olduğuma karar veremiyor, içimde bir sürü kişi taşıyordum.
Kendimi hem dağılıp bin parçaya bölünmüş, hem iyice sıkışıp tek bir noktaya toplanmış gibi, karmakarışık hissediyordum."
Ne olursa olsun kimsenin umurunda olmamak iyi gelmiyor insana, sanki her gün gördüğüm kadınlar ve adamlar aslında yokmuş gibi.
Hepsini kafamdan uydurmuşum gibi hissetmeye başladım.
Belki de hayatlarımız bir bilgisayar oyunundan başka bir şey değildir.
Şizofreni bir çeşit derin yalnızlık sanırım..
Dildeki tüm sözcükleri düşününce, bir insanın aklını korumak için ne büyük emek harcanmakta olduğunu, beynimizin nasıl bir kalabalıkla dolup taştığını düşündüm.
En iyi şizofreni seratoninle olur!
Ölüm belki tek kurtuluş.
Eğer rüya görüyorsam, ölerek gerçek dünyaya, ya da hiç olmazsa daha katlanılabilir başka bir düşe gözlerimi açabilirdim.
İnsan iki tarafa doğru büyür. Dışarıdaki her hamlenin içeride karşılığı vardır.
Ne yazık ki aklın bitip deliliğin başladığı yerdeyiz...
27 notes · View notes
kotukarma · 28 days
Text
Tumblr media
Beni anlayacak biri çıkar mı acaba? Bugün cumartesi..
Sanırım sigortalı bir işe girmeden ve 40 bin lira gelirin olmadan âşık olunmuyor.
Bazen 12 saate gereğinden fazla şey sığıyor.
İnsanoğlu, insanoğlunun cehennemidir.
Ben anaların sardığı kundaktan çıkalı çok oldu. At binmeyi bilirim. Keskin bir kılıcı tutmayı da beceririm. Becerdiğim bir şey daha var... Ne yaptığımın hesabını kimseye vermem.
En büyük yara olan doğma derdini hiç kimse üzerinden atamaz
Yaşamak istiyorsun: Yaşamayı biliyor musun ki? Ölmekten korkuyorsun: Peki bu sürdüğün yaşam, ölüm değil de nedir?
Ölümün ruh halini üstünden atsa da, insanda yaşamak arzusunun olmaması çok acı bir şeydir.
Her şey koca bir rezilliğin etrafında dönüp duruyor. Hepsi de memnun, böyle olması gerektiğinden eminler, ölene kadar bu şekilde devam etmeye razılar.
Ama ben edemem.
Ne anlatırsan anlat alay ederler. Alemi böyle bir inançsızlık sardı!
Başımıza bir bela gelecek!
Dünyaya bir keder çöküyor. Kötü zamanlar geliyor. Geçen yılları hatırlıyorum. Geri gelmeyecekleri aşikar!
Hafızam kimsenin içinden tek kuruş alamayacağı ihtiyar bir cimrinin cebi gibi.
Ben neyim ki? Delinin biri!..
Tehlikeli sayılmam artık, Kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum.
37 notes · View notes
kotukarma · 1 month
Text
Tumblr media
Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya'da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu. Nereye gittiğimi bilmiyorum fakat ‘kendi’ yoluma gittiğimi biliyorum.
Yıldızlara oranla tüm yaşamı bir güncük süren Mayıs sineği gibiyiz.
Boşuna başkalaşım arama bir cambazdan çaldığım dengesizliği veriyorum sizlere..
Ben sizin bende görmek istediğiniz, biçimlerin arasına koyduğunuz mesafeyim.
Hayatta her şey birbirine bağlı olduğu için nereye bağlamak isterseniz oraya bağlanır, sevgili okurum.
Ben sizi tutuklamasaydın, kukla oyununun farkına varamayacaktınız.
Düş gören birisinin, düşlediği bir düşüm ben diyorum...
Bu arada tüm dövülmüş kedilerden ve ters dönmüş kaplumbağalardan hayat adına özür dilerim.
Benim bütün öğretim şundan ibaret: İyi insanlar cennete gider değil. İyi insanlar nereye giderse cennet orası olur.
Seçiminiz kaderinizdir.
Önce seni hasta ederler ve sonra da ilaç satarlar. Bu muhteşem bir tezgâh.
Yaşlanmak bilge olmak demek değildir. Eğer gençken bir aptalsan, yaşlandığında sadece yaşlı bir aptal olursun.
Her çocuk olgun doğar ve neredeyse bütün insanlar olgunlaşmamış ölür.
Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın.
Seni sen dışında kimse göremez. Çünkü diğerleri yalnızca senin dış kenarını görebilir, seni değil.
Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar.
Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz.
Gerçek soru, ölümden sonra hayat olup olmadığı değil, ölümden önce sen hayatta mısındır?
Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyorsunuz.
Sizleri beŕzah'da bekliyorum...
22 notes · View notes
kotukarma · 2 months
Text
Tumblr media
Öyle görünüyor ki ben hep zamanımın ilerisinde olacağım.
Yalnız kalın, icadın sırrı buradadır; yalnız kalın, fikirler buradan doğar. Akıl inziva halindeyken ve kesintisiz kendi başınalığında daha çok işler. Düşünmek için büyük bir laboratuvara veya beyaz önlüklere ihtiyaç yoktur. Yaratıcı zekâyı köstekleyen harici tesirlerden uzakta özgünlük büyüyüp serpilir.
UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan!
Beynin sadece bir alıcıdan ibarettir; evrende ise bilgiyi, gücü ve ilhamı aldığımız bir öz vardır. Henüz bu özün sırrına erişemedim ama var olduğunu biliyorum. Tüm maddeler ilksel bir tözden gelir. Bu töz ışıksal eterdir.
Beden bir ev gibidir ama zihin hep seyahattedir; sahip hep başka diyarlarda geziyor ve ev hep boş kalıyor.
Zihin gücü Tanrı’dan, İlahi Varlık’tan gelir; zihnimizi bu gerçeğe odaklarsak bu yüce güçle uyumlanırız. Annem bana bütünü Kutsal Kitap’ta aramamı öğretti.
Hepimiz cahil doğarız ama aptal kalmayı sürdürmek için çok çalışmak gerekir.
Ben sükunetin ve gücün şahin başlı efendisiyim.
Benim Nefesim gece mavisi gökyüzünü kaplar.!
43 notes · View notes
kotukarma · 2 months
Text
Tumblr media
Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum.
Arzulardan arın, esrarengizi gör; arzulara bürün, arzu uyandıranı gör. Hep hiçlikte kalanlar görür onun özünü; hep varlıkta kalanlar görür onun yüzünü. Hiç ile kaynak aynıdırlar. Ne olduğumu bıraktığımda, neysem o olabilirim. Uyanmış insan işlenmemiş cevheri görür. Kendini dizginlemekten daha değerli bir şey yoktur.
Sanki ölmüşsün ve bir süre daha fazladan zaman bağışlanmış gibi doğaya uygun yaşa.
Sabah kalktığında hayatta olmanın ayrıcalığını düşün. Nefes almanın, sevmenin.
İyi insan nasıl olmalı diye tartışarak vakit kaybetme. İyi insan ol.
İnsan değerinin ilgi duyduğu şeylerle ölçüldüğünü unutma.
Tutkulardan arınmış zihin güçlü bir kaledir. İnsan sığınabileceği daha sağlam bir yer bulamaz.
Başkasını bilen, bilgilidir. Kendini yenen, kudretli; başkasını yenen, kuvvetlidir. Başkalarını anlamak olgunluk, kendi kendini anlamak ise daha üstün bir olgunluktur. Halinden memnun olan zengindir. Nefsini yenen, iradeli. Yerini korumayı bilen, kalıcıdır. Ölüp de yok olmayan, ölümsüz.
Mutsuzsanız geçmişte. Endişeliyseniz gelecekte. Huzurluysanız şu an da yaşıyorsunuz.
Bilmemek gerçek bilgidir. Bildiğini farz etmek bir hastalıktır. Öncelikle hasta olduğunuzu fark edin; ondan sonra iyileşmeye başlayabilirsiniz. Bilgiye ulaşmak için, her gün bir şeyler ekleyin. Bilgeliğe ulaşmak için, her gün bir şeylerden kurtulun.
Zeka, bilgelik demek değildir.
Yaptığını kendi yaşamı için yapmayan daha bilgedir, yaşama değer verenden.
Zekâ seviyesi yükseldikçe, garip şeyler de o kadar çoğalır. Düşüncelerinizi değiştirin, hayatınız değişsin. Düşlerini neyle suladığına dikkat et.
İnsanlar sizi, sadece aynı yerden canları yandıklarında anlarlar.
35 notes · View notes
kotukarma · 3 months
Note
gerçekten ne istiyorsun bu hayattan?
Tumblr media
Birazcık sevgi, biraz mutluluk, birazda huzur ve rica ediyorum varsa 1 bardak çay, şekersiz olursa sevinirim.
52 notes · View notes
kotukarma · 3 months
Text
Tumblr media
Kendime kim olduğumuzu soruyorum.
İnsan ne tür bir yaratık?
Yüz yıl boyunca susabilecek insanlar ile dolu yeryüzü..
Hoşça Kal Ülkesi’nden geliyorum.
Valizim hiçlik dolu aklım su içmeye giderken bombalanan çocuk…
Umutla başladığım bütün masalların yolları, sonu ünlemle biten bir soluğun ah’ı oldu.
Adamı kurşuna dizerler, hatta çocuk cesedini sektirirler ayaklarında, hayat zamansız bir ölümdür Ortadoğu'da...
Tanıklık ederim ki - kendimin katili, soğuktan ağaç kenarında kitlenmiş çocuğun maktulüyüm ben!
Yanlış yer hep yanlış zamana mı denk gelir?
Kanatsızdım hiçe saydım kendimi..
Öz yurdumda mülteci sayılırken,
sokakların yasaklısı ilan edildim.
Ayın, güneşin, yıldızların Toprağın ve rüzgarın…
Anladım ki yaşamak bir mucizedir…
Dile getiremediğim şeyler beni telef etti…
Yeryüzü tamamen çürümüş ve şiddet dolu.
İnsanların neden hayvanca davrandığını nasıl anlayacaktık?
Bu soruya bugüne dek bir yanıt bulamadım.
Dünyadasın işte bunun tedavisi yok..
50 notes · View notes
kotukarma · 4 months
Text
Tumblr media
Bundan 20 yıI sonra yaptıkIarın değiI, yapamadıkIarın için üzüIeceksin; doIayısıyIa haIatIarı çöz, güvenIi Iimandan uzakIara yeIken aç, rüzgarı yakaIa, araştır, düşIe, keşfet.
Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur.
Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler.
Propagandanın amacı, bir grup insana, bir başka grup insanın insan olduğunu unutturmaktır. Şuan yurdumda yapılmakta olduğu gibi, başkasının acısını görmezden gelmek gibi.
Eğer algı kapıları temizlenseydi, her şey insana olduğu gibi görünürdü.
Yamyamlığın çöküşünü müjdeliyorum sizlere ; artık insan insandan tiksiniyor. Kölelerin rüyası, efendisini kendisinin satın alabileceği bir pazardır
Öyle büyük boş laflar vardır ki, içinde tüm bir ulus tutsak edilebilir. Örneğin, vicdansızlık..
İnsanın tanrılaştırılması, tanrının insanlaştırılmasına yol açtı.
Sizin İdeal hayatınız şudur: Yemek, içmek, cinsellik, şöhret, hacetini gidermek ve horul horul uyumak. Bunlar 4 ayaklıda var, peki senin farkın nedir ?
Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç?
Eleştirmeye her an hazırsın, ama eleştirilmek istenmiyorsun. Onu kendi beş para etmez terazine koyuyorsun ve senin normallik ölçülerine uymadığını söylüyorsun.
Vicdanınız tertemiz, çünkü onu hiç kullanmadınız.
Şu batıyı örnek göstermeleriniz ve yurdumu eleştirmeleriniz ne oldu ? Özendiğiniz ve örnek gösterdiğiniz batıya sanırım vicdan ve insan olmak konusunda yenik düştünüz.
Konu laiklik Din veya Türklük değil. Konu insan olmak vicdan sahibi olabilmektir. Güven içinde emanet ettiğiniz canlar için endişe duyabiliyorsunuz, peki güven içinde olmayıp parçalanan canlar için ne düşünüyorsunuz ?
Başkasının acısını hissedebiliyorsan insansın.
63 notes · View notes
kotukarma · 5 months
Text
Tumblr media
Tüm çiçekleri kopartabilirler ama yine de baharın gelmesini asla engelleyemezler.
Eskiden hayallerimiz vardı, gerçekleştirmeyi umduğumuz.
Şimdi bırakın gerçekleştirmeyi, umabilmek en büyük hayalimiz oldu.
Çok üzgünüm henüz icat edilmedi; anlamayana anlamayı öğretecek bir lisan.
Aklı başında bir insan için şair olmak ne kadar zorsa, şair için de aklı başında olmak o kadar zordur.
Gün olur giderim yürüyerek binlerce ebabil kuşla beraber.
Sanatçı, her yandan gelen duyguları algılayan bir anten olmalıdır.
Zulüm ve işkenceye kıllarını kıpırdatmadan seyirci kalan eğitimli kişiler; körlükleriyle mi aşağılıktır, yoksa vicdanlarıyla mı, yoksa gezi parkında takılmalarıyla mı, bilinmez.
Yavaş yavaş ölürler. Okumayanlar, başkasının acısını duymayanlar, Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Üzerinde yaşadığım bu toprak, ya içindeki gizli dert ile şişip çatlayacak ya da bir dehşetli gürültü ile yerin dibine doğru çöküp gidecektir.
Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder. Benden ettiğiniz gibi.
Onların sözleri, bana büsbütün başka bir dünyanın, başka cinsten birtakım yaratıkların mırıltıları gibi geliyor.
Bazen ne dediklerini anlayamıyorum.
Her türlü ahmaklığa inanabilirler, yeter ki Partiler tarafından söylensin.
Çünkü onlar kendi başlarına düşünemez, araştıramaz ve akıl edemezler.
Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık, bilinçsizliktir.
Vatan benim için ne yapabilir diye değil, ben vatanım için ne yapabilirim diye sorun.
Canınız gibi sakladığınız mallarınız gelecekte muhtaç olurum korkusuyla bekçiliğini yaptığınız nesnelerden başka nedir ki
Ezildiğinin bilincinde olmayan kitleler, hepimizi satın almışlar, hem de kendi paramızla...
60 notes · View notes
kotukarma · 5 months
Text
Tumblr media
Kısa bir mektup yazacak zamanım olmadığı için size uzun bir mektup yazıyorum.
Annem, ben doğmadan önce ölseydi bende olmayacaktım, demekki ben pekte gerekli bir varlık değilmişim.
Mekân olarak evren, dört bir yanımı çevreleyip beni bir atom zerreciği gibi yutuyor; ama ben zihinsel düşüncemle dünyayı kavrıyorum.
Neden çoğunluğun ardından gidilir? Daha mı çok aklı var? Daha mı güçlü?
Kuvvete dayanmayan adaIet aciz, adaIete dayanmayan kuvvet zaIimdir.
İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
Ölüme, yoksulluğa, bilgisizliğe çare bulamayan insanlar, mutlu olmak için bunları hiç düşünmemek gerektiğini anladılar.
İnsanIığın bütün sorunIarı, kişinin tek başına bir odada sessizce oturamamasından kaynakIanır.
Her seçim bir vazgeçiştir.
İfade edemediğim bir eksiklik hissi var içimde, sanki her şey başka türlü olabilirdi.
Hayat yine o ağır ve aktığı belli olmayan halini almış. Bozuk bir saat gibi konuşmuyor.
Oyun oynuyorlar, oynamıyor gibi oynuyorlar, oyunlarını oynamam gerek yoksa aralarına almazlar beni oyunu oynamalıyım, oyun oynandığını farketmeden.
Sanırım biraz susmam gerek. Ramazan ayında ilk güneş tutulması yaşanana kadar yerçekimsiz ortamda şizofreni dersleri alacağım.
Yokluğum acıtıyor beni Ve biz teselli ediyoruz kendimi Hepimiz telkin diyoz, okuyanlar şiir.. Aslında herkeste arıyoz o birini Sanat, monolog diyor tıp ise şizofreni...
Her edebiyatçı hafif şizofreni zerresi taşır. Bu yüzden herkes edebiyat yapamaz. Bu da işin latifesi olsun.
93 notes · View notes
kotukarma · 6 months
Text
Tumblr media
Bedenim hasta olsaydı sorun olmayacaktı. Kafamın hasta olmasındansa bedenimin hasta olmasını yeğlerim. Öylesine çapraşık ve yorucu geliyor ki bunu anlatmak, hiçbir şey söylememeyi seçiyorum.Yalnızca biraz daha gömülüyorum yatağıma.İçimde verdiğim savaşı kaybediyorum. Kendimi her gün biraz daha kaybederken bu savaştan sağ çıkamıyorum. Sanki kalbim tonlarca enkazın altında kalmış gibi ağır geliyor bedenime, düşüncelerimse zihnime. Ruhumun sızladığını, parçalara ayrıldığını hissedebiliyorum. Acının içinde boğuluyorum. Sanki bilinmez bir el beni en dibe çekiyor. Hayatım bıçak sırtında geçip gidiyor, bana geriye kalansa bir avuç pişmanlıktan ibaret. Düşüncelerim intiharın eşiğine pusu kurmuş, hislerim de beni çoktan terk etmiş. Kendimden kurtulmak, nefes almak istiyorum. Beni anlayabiliyormusunuz ??
89 notes · View notes
kotukarma · 6 months
Text
Tumblr media
“Biz kadınları hiç sevmedik!
Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik.
Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik.
Göğüslerini sevdik…
Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık.
Kalçalarını sevdik…
Gerçekten güzel vücutlu ve “çıtırsa” daha çok sevdik…
Yolda, arabada, televizyonda, internette onlara hep “baktık”
Her yerlerine iyice ve dikkatle baktık.
Pek iyi görememiş olacağız ki bir daha baktık.
Bir daha ve bir daha…
Kadınların her yerlerine baktık ama gözlerine ya hiç bakmadık ya da baktığımızda çok geç olmuştu…
Biz kadınlara çok dokunduk! Onlar istese de istemese de dokunduk.
Son yıllarda dini motiflerden güç bulanlarımız oldu.
Eh! Yozlaşan toplum ve geç gelen hatta hiç gelmeyen adalet olunca da 13-14 yaşındaki çocuklara bile dokunmaya başladık! Sapık damgası yemeyi göze alanlar bile şaşırdı çünkü sapık diye haykıran ne kadar azdı!
Kadınlara dokunmada dünya sıralamasında üst yerlere geldik… 2023 itibariyle rakamlar oldukça “umut verici!“ %40’ını sürekli dövdük
%45 ine duygusal şiddet uyguladık (küfür, hakaret, küçük düşürme)
%16’sına zorla sahip olduk. (ve olmaya devam ediyoruz.) Tüm bunlara maruz kalan her 3 kadından biri intihara kalkıştı ama biz hiç oralı olmadık (hem bize ne değil mi? Fener ya da Cimbom maç kaybedince çok üzüldük ama kadınlar söz konusu olunca pek oralı olmadık) %9’una daha masum birer çocukken bile dokunduk.
Ama onlar hep sustular. Çünkü konuşsalar kimse inanmazdı. “kim bilir neler yaptın ki sana tacizde ya da tecavüzde bulundu amcan ya da komşun” bu da sana ders olsun, türünden tepkiler görecekti.
Ama bu ders o kadar acıdır ki biz erkekler bilemeyiz. Bizlere sorduklarında %25’imiz “bazı durumlarda kadın dövülür” demeyi doğal bir şey gibi dile getirdik. %51’i erkekler ile tartışmayı bile “saygısızlık” sanıyor artık. %36’sı kendisi para kazansa bile parasını nasıl harcayacağına karar veremeyeceğine inanmış ya da inanmak zorunda kalmış. %52’si “erkek kadından sorumludur” diyecek kadar kadınlığını unutmuş ya da unutturulmuş. %49’u “erkek ne zaman isterse bana sahip olabilir benim itiraz hakkım olamaz” diyecek konuma gelmiş...” @kotu.karma
70 notes · View notes
kotukarma · 6 months
Text
Tumblr media
Bir insan daha hayatının en guzel yaşında çaresi bulunmayan bir hastalıkla mücadele veriyor !
Ve mücedale verdiği hastalığının geçmeyeceğini bile bile !
Ölümü beklemek öleceğini bilmek ne acıdır düşüncesi bile içimi sızlatıyor ..
Hayat nefes almak mı nefes vermek mi .? birden aklıma
İsmail abimin sözleri geliyor yaşamak nefes almak değil nefes vermek demişti ..
Umudunu yitirmiş iyi olmayacağını bilen bir insan nasıl bir piskoloji ile hayata tutunuyor içinde ne fırtınalar kopuyor hayalleri düşleri ne ?
Hayatta yasarken umudun kırılması geleceğe dair hayallerini kuramamak ne demek ? Yaşarken diri ölmek değilde ne ?
Zerreye nispettir hayat, derya içinde kaybolan balık misali, gözler kendi karanlığında kendini arar, yaşam insana ağlamaklı bakar, gönüller umutsuz yatar.
Bir dervişin figanı düşerse geceye, ruhlar kabzasından çıkar gündüzü hançerlermiş.. #öcüadam @kotu.karma
57 notes · View notes
kotukarma · 7 months
Text
Tumblr media
Düşlerimin ıssızlığında kaybolmuş haldeyim..
Kendime saygı duyup yeni bir manyetik alan yarattım..
Olan bitenleri izliyorum sadece. Hiçbir olay şaşırtmıyor artık beni.
Yorgun uyanıyorum, biraz da mutsuzum son zamanlarda.
Hiçbir şeye bağlanamamak insanın boşluk ve anlamsızlık duyguları yaşamasına neden oluyor.
Her insanın derininde kendinden az çok gizlediği, içinde çocukluk dramının aksesuarlarının bulunduğu bir arka odası vardır. Kimseyi sokmadığı bu gizli odasına mutlaka girecek olan yalnız kendi çocuklarıdır.
O gizli odalarda, kaçıncı kez ölüyordum hatırlamam.! Ölümlerimi hatırlayacak kadar ayık gezmedim; İlk öldüğüm günden beri..
Böyle laflar edince, şiir gibi konuşuyorsun diyorlar, şiir değil ki bunlar diyorum, kafam karışık. Arada kafiyesi tutuyor farkında olmadan, o da başlangıç seviyesinde şizofreni belirtisiymiş..
Zihnimin karanlığı, paslı bedenimi ele geçirmiş ve işin kötüsü savaşacak hâlde değilim. Yüzümde masum bir gülümseme, çürümüş bir kalp ve kasvet dolu hayatım. İşte ben buyum.
Her şeyin herkese anlatılmayacağını öğrenene kadar; çok tanışacak, çok konuşacak, çok yanılacaksın
Neyin külfetini çekiyorsan seni oradan çekip çıkarayım isterken " zaman kimseyi umursamaz " farkındalığı ile irkildim..
Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.
90 notes · View notes