Tumgik
#söz vermiştin
ceketsogugu · 10 months
Text
sadece tanıdığım kişilere açık podcast.. şimdilik sadece hayal ama bu kafayı toparlayınca yapıcam söz veriyorum 🌝
1 note · View note
yikilmisduvarlar · 1 month
Text
En acı cümle "söz vermiştin..."
356 notes · View notes
Text
Flörtöz Üvey Annemle Sikişmelerimiz! (2) (Umut 27 Y., İstanbul)
Gün gelip çattı ve ben 3 günlük sadece çarşı izni alabildim. Annemler geldiler ve beni nizamiyede karşıladılar. Sarılmalar, öpüşmeler... Sonra bir yerde yemek yedik, Ankara'da biraz gezip dolaştık. Annem eskisinden daha bir güzel ve diri olmuştu. Makyajı, giyimi dekoltesi çok çarpıcıydı. 3 düğmesi açık gömleğinden gözüken meme çatalından gözlerimi almakta zorlanıyordum. Akşamüstü kaldıkları otele gittik. Odada biraz oturup sohbet ettik. Babam bir türlü bir yerlere gitmiyor, bir türlü annemle yalnız kalamıyorduk. Sonra ben kışlaya geri döndüm. Ertesi gün yine aynı şekilde gelip aldılar beni, beraber kahvaltı falan derken, babam, iş için kısa bir süre yanımızdan ayrılması gerektiğini, bize gezip dolaşmamızı söyledi. Sevincimden içimden çığlıklar atıyordum. Annem, "Ne kadar sürer işin?" dedi. Babam da, "2 ya da 3 saat sürer." dedi. Babam arabayla gitti ve biz restoranda baş başa kaldık.
Annemle karşılıklı gülüşerek bakışıyorduk. Ona, "İnanılmaz özledim seni!" dedim. "Ben de seni tatlım!" dedi gülerek. "Hadi kalk otele gidelim!" dedim ayağa kalkarak. "Saçmalama olmaz!" diyerek kahkaha attı. Sonra, "Asla olmaz, yakalanırız! Hem söz vermiştin, bir şey yapmayacağız diye!" dedi. Ben de, "Asla bu fırsatı kaçıramam, hem çok zor durumdayım, sana ihtiyacım var, lütfen!" dedim. Annem cilveli bir şekilde saçını düzelterek kalktı yerinden ve söylenerek arkamdan yürümeye başladı. "Ay resmen başıma bela oldu bu çocuk!" diye söyleniyordu. Hemen bir taksiye atlayıp otele vardık. Hızı adımlarla içeri soktum annemi ve resepsiyondan anahtarı alıp asansöre yürüdük. Asansörün kapısı açıldığında 2 kişi vardı. Annem içeri girecek gibi olduğunda, onu tutarak asansördekilere, "Siz devam edin!" dedim ve kapı kapandı. Annem gözlerini ayırıp gülerek, "Yok artık, asansörde de mi?" dedi. Ben de sırıtarak, "Asansördeki ilk anımızı unuttun galiba?" dedim. Boş asansör geldiği gibi daldık beraber.
Kat düğmesine basıp döner dönmez annemin dudaklarına yapıştım. Ateşli bir öpüşme başladı. Annem bir an öpüşmeyi kesip, dudakları dudağımdayken, "Öldüreceksin sen beni!" dedi. Ben bu defa hem kıçını sıkıp, hem de daha sıkı öpmeye başladım. Kata geldiğimizin sinyali çalınca hemen toparlandık. Kapı açıldı, çıktık asansörden. Oda kapısını hızlıca açıp içeri girdik. Ben kapıyı içerden kilitlediğim gibi pantolon ve tişörtümü çıkardım. Üzerimde sadece boxer vardı. Annem boy aynasının önünde durmuş saçlarıyla oynarken, bana bakıp gülerek, "Zaman kaybetmem diyorsun yani!" dedi. Ben tekli koltuğa yayılarak oturdum, kazık gibi kalkmış sikim boxerde çadır kurmuştu. Anneme bakarak, "Gel!" dedim. O da üzerindeki incecik emprime elbisenin eteklerinden tutarak, sağa sola sallanarak dalga geçer gibi, "Olur efendimmmm! Tamam efendimmm!" dedi ve kucağıma geldi ve kendini kollarıma bıraktı. Yumuşacık götü kucağımı doldurmuş ve kaskatı sikimi eziyordu.
Dekoltesinden açılan memelerinin çatalını öpmeye başladım. Bana, "Sen anneni kucağına oturtmaya utanmıyor musun?" dedi gülerek. Ben de, "O beni azdırmaya utanmıyor mu?" deyince, küçük bir tokat attı ağzıma. Ben de tokat attığı elini ağzımla yakalayıp, ısırmaya, parmaklarını emmeye başladım. Ben yaladıkça o daha çok sürmeye başladı elini dudaklarıma. Sonra o elleriyle yanaklarımdan kavradı, yüzümü kendine doğru kaldırdı ve dilini ağzıma soktu. Ben dilini emip ıslaklığını yuttukça, o da memelerini elbiseden dışarıya çıkardı ve iki eliyle memelerini sıkıştırıp yüzüme dayadı. İki memesini birden avuçlarımla kavrayıp, ısırmaya, öpmeye, yalamaya başladım. Kısık kısık inliyordu kucağımda. Çok özlemiştim ve deli gibi yiyordum. Kucağımda memelerini emdirirken, bir yandan kıçını sağa sola oynatıyordu ve sikimi kıçının arasına almaya çalışıyordu. Azıcık doğrulup, tangasını bir çırpıda çıkardı kıçından. Ben de boxerimi çıkardım hemen. Tekrar kucağıma oturduğundan, götü çıplak, üstündeki elbiseden memeleri taşmış durumdaydı ve kalçalarının teninin yumuşaklığını kasıklarımda hissetmek beni deli etmişti...
Kucağımdayken, bir yandan yiyişirken, bir yandan da yavaş yavaş vücudunu bana doğru çevirdi ve bacaklarını ayırarak üstüme bindi. Amı sikime sürtünüyordu, çok ıslaktı ve halen aç kurt gibi birbirimize saldırıyorduk. Islaklığından dolayı sikimin başı amının dudaklarının arasına girip girip çıkıyordu. Kucağımda kalçalarını avuçlayıp, boynunu, dudaklarını ve memelerini bir süre daha yedikten sonra, pozisyonu bozmadan kalçalarından tutup kucakladım, odanın ortasında biraz yürüdük öylece. Keyfinden bir kahkaha patlattı, "Ayyy resmen beni beceriyor oğluşum! Ha ha haa!" dedi. Bacaklarını belime dolamıştı sıkıca ve elleri yanaklarımda deli gibi öpüşüyorduk. Dudaklarımız mosmor olmuştu öpüşmekten. Karşıdaki duvara sert bir şekilde yasladım ve sikimi iyice bastırdım amına doğru, ama kayganlıktan kaydı ve dışarı çıktı. Annem bir elini yüzümden kaldırıp aşağı doğru uzattı ve sikimin başını parmaklarıyla yönlendirerek amının dudaklarının arasına getirdi. Ve ben tüm gücümle kendimi hızlıca bastırdım ve yarrağımı köküne kadar sertçe soktum birden. Annem iyice duvara yapıştı ve "Ooffff yarrakkk!" diye bağırdı dudağımı ısırarak.
Memeleri göğsümde eziliyor, seri darbeler halinde çatır çatır duvara dayamış sikiyordum annemi. Annem zevkten kudurmuş, saçlarımı çekiştirip, yanaklarımı ısırıp, sikilmenin zevkini bağıra bağıra çıkarıyordu. Uzun bir süre bu şekilde sikmeye devam ettim. Sonra kucağımda yine yürüyerek yatağa doğru gittim. Bacakları belime sımsıkı kenetliydi. Kendimizden geçmiştik. Yatağın başına gelince ikimiz birden yatağa düştük ve sikim annemin amının en derinlerine kadar daldı. Altıma aldığım annemi şimdi çok şiddetli bir şekilde sikiyordum. Amının içinde sikimi sağa sola, yukarı aşağı kaydırarak amının her yerini sikiyordum. Sonra ters çevirip yüzüstü yatırdım ve kasıklarının altına iki yastık birden yerleştirdim. Götü havaya kalkmış, sulu amcığı ortaya iyice çıkmıştı. Ata biner gibi bindim kıçına ve sikimi bir hamlede yine çok sert bir baskıyla geçirdim amına. Zevkten kudurmuş deli gibi bağırıyordu. Saçlarını elime dolayıp çekerek destek alıyor ve köküne köküne sokuyordum annemin amına. Ben vurdukça o daha da kıçını dikiyor ve benim baskıma karşılık veriyordu...
Daha fazla dayanamayarak, titreyerek, ağlamakla bağırmak arası bir haykırışla, çarşafları çekiştirerek orgazm oldu. Tamamen kendinden geçmiş, ter içerisinde yığılmıştı artık. Ama benim sikim halen kazık gibiydi ve öyle bırakmaya niyetim yoktu. Kıçı yastığın üstünde dikili dururken, elimi amının suyuyla iyice ıslatarak parmağımı göt deliğinde gezdirip açtım biraz. Sonra kazık gibi olmuş sikimi bir hamlede götüne soktum. Annem zevkten baygın halde yatarken, canı yandığı için öyle bir bağırdı ki! Ama benim bırakmaya niyetim yoktu ve sikim götündeyken üzerine iyice yapıştım ve götünü sikmeye devam ettim. Kasıklarım dolgun kalçalarına çarptıkça odada sesler yankılanıyordu. Ve zevkten ölmek üzereyken ensesine dişlerimi geçirdim ve deli gibi boşaldım götünün içine...
Nefes nefese kalmış halde yan yana uzanıp dinlendik. Konuşmaya bile gücümüz kalmamıştı ve bulutların üzerindeydik. Yattığım yerden göz ucuyla saate baktım. Tam bir saat olmuştu. Bir saat boyunca annemle deliler gibi sikişmiş ve mahvolmuştuk. Zamanım çok kısıtlıydı, her saniyeyi değerlendirmeye kararlıydım. Banyoya gidip küveti doldurdum. Dönüp yataktan annemi kucaklayıp küvete götürdüm. Annem halen nefes nefeseydi. "Burda da mı sikeceksin beni, azgın şey!" dedi ve kucak kucağa girdik içine. Daha tatlı ve şımarık öpücüklerle birbirimizi okşuyorduk suyun içinde. Elim vücudunun her yerindeydi. Ben onun amını okşuyordum, o benim sikimi ve taşaklarımı okşuyordu. Ben üstüne çıkıp sikimi memelerinin arasına sürterken, o birden üstüme çıkıp amını ağzıma dayıyordu. Resmen şımarmış, keyif yapıyorduk gülüşmeler eşliğinde. Kucağımda dudaklarını dudaklarıma dayamış, "Ne güzel siktin sen öyle anneciğini, tatlım benim!" diyordu. Ben de kulak memesini emerken, "Bayılıyorum seni sikmeye anneciğim, amının tadına doyamıyorum!" diyordum.
Bu şakalaşmamız iyice azmamızla sonuçlandı ve annemi ayağa kaldırıp, kaymaması için duş musluğuna tutundurdum. Ben de iyice götüne yapışıp arkadan amına geçirdim. Domalmış haldeyken, saçlarından sular damlarken, arkasında dönmüş yeşil gözleriyle bana bakıyor, gülümsüyor ve bir yandan da kıçını oynatıyordu. Deli ediyordu beni bu halleri. Bir süre daha amını siktikten sonra, yüzünü bana çevirip, kafasından tutup sikimi ağzına soktum. Annem dudaklarını öpücük gibi yaptı ve ben dudaklarının arasından sikimi sokup çekmeye başladım. En sonunda iyice gelmeye yaklaştım ve sonuna kadar sokup, gırtlağına kadar bastırıp kasıla kasıla boşaldım ağzına. Artık tamamen bitmiştik. Müthiş bir seksti. İkimiz de duş alıp kurulandık. Annem bir şort ve body giyindi. Ben de bir şort ve tişört. Yatağa uzandık yüz yüze bakarak gülümsüyorduk. Babam gelene kadar müzik dinleyip sohbet ettik. Annem, "Ölüp bittim ya! Neler yaptın sen bana öyle? Ne sapıklıklar varmış meğer senin içinde!" dedi. "Ben de öldüm bittim anneciğim. Şu an mutluluktan uçuyorum!" dedim. "Uçmak güzel de, nereye gidecek bu iş? Nereye kadar?" dedi. "Kime ne zararımız var ki anne? Bir başkası bilmedikçe, bize de bu tadı yaşamak düşer bence!" dedim. "Bak bak, nasıl da kurnaz kurnaz annesini ayartıyor!" dedi ve tutup başımı memelerinin üzerine koydu...
Yavaş yavaş uykuya dalacaktık ki, annemin telefonu çaldı. Arayan babamdı, işi bitmiş bizi almaya geliyormuş, nerde olduğumuzu soruyordu. Annem de, "Biraz başım ağrıdı, otele geldik, azıcık uyudum, otelin önüne gelip al bizi!" dedi. Kalkıp toparlandık, odadan çıkmadan önce aşk dolu bir veda öpücüğü yaptık uzun uzun ve odadan çıktık. Odayı temizlemeleri için anahtarı resepsiyona teslim edip çıktık. Hep beraber güzel bir akşam yemeği yedik. Çok acıkmıştık. Sonra beni kışlaya bıraktılar. Ertesi gün de sıradan bir şekilde gezip dolaştık Ankara'da. Sonra annemler İstanbul'a geri dönüler. Teskereye kadar hiç görüşmedik ve yaşadıklarımızın hayali beynimde dönüp durdu aylarca...
Teskereyi alıp askerden döneli 15 gün olmuştu ve annemle hiç baş başa kalamıyorduk. Ancak bazen kapı arkalarında, koridorda falan rastlaşınca kısacık kaçamak öpüşmeler, sarılmalardan başka bir fırsat yakalayamıyorduk. Eski dolu dizgin sevişmelerimizi ve sikişmelerimizi hatırlayıp içleniyordum...
Bir gün annem kardeşimin odasında ödevine yardımcı oluyordu. Üzerinde bol bir beyaz tişört, altında ise kısa bir emprime etek vardı. Koridordan geçerken beni gördü. Odanın kapısında durup onu izlemeye başladım. İzlediğimi fark edince, masada oturan kardeşimin arkasından masaya doğru iyice eğilerek kıçını bana dönüp iyice kaldırdı. Kıçına bayıldığımı biliyordu. Bir yandan kardeşimin ödevi hakkında yalandan birşeyler konuşurken, bir yandan da kalçalarını oynatıp duruyordu. Gördüğüm şahane manzara karşısında kalakaldım orda ve sikim kaskatı oldu, eşofmanı delecek gibiydi. Sonra domalmış haldeyken elini sol kalçasına atıp eteğini çekti ve kıçının yarısı açıldı. Sütün gibi bacakları ve sol kalçası tamamen açıldı. Altında tanga külotu ve tombul amı kalçalarının arasından gözüküyordu. Bembeyaz kaymak gibi kalçalarını oynatıyor, bir yandan da sol kıçını kırmızı ojeli parmaklarıyla sıkı sıkı avuçlayıp tırnaklarını geçiriyordu. Kardeşim hiçbir şeyin farkında değildi.
Bir süre sonra elini bıraktı ve eteği kıçını kapattı. Zaten zor durumda olan beni iyice azdırıyor, deli etmeye çalışıyordu adeta. Ben de hemen banyoya girip 31'e asıldım. Ama çok fena azmıştım, annemi tekrar sikmek için yanıp tutuşuyordum. Banyodan anneme seslendim, "Anne şampuanımı bulamıyorum!" diye. Annem, "Geliyorum!" diye seslenip banyoya girdi. İçeri girince hemen kapıyı sessizce kilitledim. Arkadan kıçına yapışıp, "Seni hemen burada sikmem lazım, çok fena durumdayım!" dedim. O da kulağıma yanaşıp, "Şşşşttt sakin ol bakayım, şu an zamanı değil. Hem yarın için sana güzel bir sürprizim var!" dedi. Bunu duyunca sevinçten deliye döndüm, macera yine başlıyordu. Sürprizi sorduğumda, "Azıcık daha sabret, çok az kaldı!" deyip banyodan çıkmaya çalıştı, ama bırakmadım. Hemen lavaboya doğru domaltarak eğdim ve eteğini yukarı sıyırdım. Demin beni azdırırken durduğu hale getirdim ve tanga külotunu indirip, zaten kazık gibi olan sikimi amının dudaklarının arasına dayadım.
Aynanın önünde domaldığından ikimiz de birbirimizin yüzünü görüyor ve hissettiklerimizi yüzlerimizden kolaylıkla anlıyorduk. Tam sikimi amına sokmak için itecekken, annem kıçını bana doğru bastırdı ve sikim amının kayganlığıyla dibine kadar girdi. Aynadan bana tatlı tatlı gülümsedi. Belinden kavrayarak sert bir şekilde sikmeye başladım. Zamanımız çok kısıtlıydı ve çok sessiz olmaya çalışıyorduk. Ben arkadan amının içine soktukça, aynadan bana gülümsüyor, dilini çıkarıp cilveler yapıyordu. Çok şahane bir ambianstı. Boşalırken, içine iyice bastırdım ve içine tazyikle boşalırken, annem domalmış halde yüzünü bana çevirip gülümseyerek, kısık sesle, "Ohhhhhhh!" dedi. Ben amından çıkar çıkmaz, annem hemen toparlanıp çıktı banyodan.
Bütün gün annemin bana hazırladığı sürprizin ne olabileceği hakkında düşündüm durdum...
[Umut]
89 notes · View notes
triptoartsworld · 10 months
Text
En acı cümle: "Söz vermiştin."
74 notes · View notes
Text
Bana söz vermiştin
Hep bana gülecektin
Bak sevgilim, şimdi ner'desin?
Beni hiç haketmedin..
25 notes · View notes
gorkemultss0 · 3 months
Text
Yanımda olacagına söz vermiştin...
33 notes · View notes
velovis · 5 months
Text
hani yağmurda dans edeceğiz diye bir söz vermiştin, tamam tamam, vermemiştin aslında. dans edemeyeceğini söylemiştin, çünkü beceremezmişsin. sen ne söylesen şiir sanıyorum, birkaç adım atsan benimle onu da dans ettik sayarım demiştim ama beni yine cevapsız bırakmıştın, üzülmüştüm yine de belli etmemiştim. sonra bir gece yarısı yağmur yağıyor diye beni dışarı çağırmıştın, sadece yürümüştük, sadece yürümüştük ama birkaç kez bana bakmıştın başını çevirip, sadece yürümüştük ama birkaç kez de ıslık çalmıştın, yürümüştük ama birkaç kez elinin elimi tutmaya yeltendiğini görmüştüm, elimi tutmamıştın ama gönlümü çalmıştın. dans etmemiştin benimle belki, ama ben ellerimi tutmamak için direnişini ve benimle attığın tüm adımları ilk dansımız saymıştım, sonra üç buçuk gece mutluluktan uyuyamamıştım.
39 notes · View notes
1blogibi · 1 year
Text
En acı cümle: "Söz vermiştin"
71 notes · View notes
Text
Söz Vermiştin
Tumblr media Tumblr media
04.08.2022 | 22.51
~Kupa Kızı
363 notes · View notes
matmazel9876 · 5 months
Text
Söz vermiştin bana..🎶🎶🎶
18 notes · View notes
geceyemuhtacbirisi · 4 months
Text
Söz vermiştin..
14 notes · View notes
geceninelfeneri · 2 years
Text
Söz vermiştin her ağladığımda gözyaşlarımı sen silecektin. Ağladım, canım çıkana kadar ağladım yine de gelmedin. Silmedin göz yaşlarımı...
193 notes · View notes
ssessizgece · 2 months
Text
söz vermiştin
19 notes · View notes
oluruvar · 4 months
Text
Tumblr media
Stefan Zweig'ın hatırladığım kadarıyla en az sekiz kitabını okudum. Hepsini lisede okudum ve o yoğun duyguları etkileyici betimlemeleriyle anlatışı beni fena halde içine çekiyordu. Çok seviyordum. Sürekli yeni bir kitabını okuyasım geliyordu ve her okuduğum kitabı heyecanla aşk meşk işlerinden hiç hoşlanmayan bir arkadaşıma dizi anlatır gibi anlatıyordum. Onun aşk meşkten uzak biri olması çok tuhaf geliyordu bana liseli aşık, enerji ve hayat dolu bir bireyken. Hatta yıllar sonra onu bu konuda zorbaladığımı söyledi ve aşırı hak verdim, özür diledim. Şimdi Geçmişe Yolculuk adlı kitabını okuyorum yine Stefan Zweig'ın, sonlarına geldim sayılır. Ya kitap biraz dandik ya da benim geçmişteki halimden eser kalmamış. Hiçbir heyecan duymadım okurken. Anlatılan kavuşulamamış aşk hikayesi beni zerrrre kadar etkilemedi. Sadece "meh". Saçma sapan tavırlar bi şeyler. Biraz büyüyün be kardeşim, olmadıysa olmamıştır falan gibi şeyler düşündüm hep içimden. Adam hırslı bir köpek. Hırsı ve çalışma azmi sayesinde harika bir işe sahip oluyor. İnsanların istediği adalet onun için çalışıyor ve hakkıyla işinde yükseliyor. Hala bilmem kaç kilometre uzaktaki kadının yazdığı mektubun kat izlerini inceltiyor tekrar tekrar okumaktan, bazı kelimleri öpe öpe mürekkebi siliyor falan... Birader napıyosun ya bi kendine gel. Bi de şöyle bi şey var. Bu adam tam kadından ayrılıp uzaktaki harika işi için göçmeden önceki gece kadınla bir sevişme durumu hasıl oluyor. Kadın da "şimdi olmaz" diyor. Bu salak yıllarca ondan bu halde bence. Sevişseydi kafası rahat olurdu. Şimdi adam evlenmiş, çocuk yapmış hala daha yaşlı kadının peşinde "bana söz vermiştin" diyo, darlıyor. Çok sinirlendim ya adamı bulsam tokat manyağı yaparım nasıl a*salak bi şeymiş bu böyle. Hayatımda ilk defa şu rezil kelimeyi kullanmak zorunda bırakan Stefan Zweig sana da teşekkürler be abi
9 notes · View notes
ashabellq · 10 months
Text
Tumblr media
Söz vermiştin, ilk dans benimdi.
25 notes · View notes
ruhsuzbirsair · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Söz vermiştin
Bana koşacağına
Benim olacağına
(Yalanmış...)
Soz vermiştin
Bana geleceğine
Beni seveceğine
(Yalanmış...)
Söz vermiştin
Sözünü tutacağına
Bağlı kalacağına
(Yalanmış...)
Söz vermiştin
Gözüme bakacağına
Boynumu saracağına
Unutmadın değil mi
19 notes · View notes