Sessiz sakin kıyıdan köşeden yaşıyorum hayatı. Karşı bir cins ile diyalog etmeye ihtiyaç duymuyor, kimsenin peşinden ise koşmuyorum. Köpekler kuşlar ile dertleşiyor, arada bir denk gelirse koyunlar kuzular ile oyunlar oynuyorum..Tıngır mıngır şarkılar türküler dinleyip söyleyip eğleniyorum da..Doğada dolaşıp, denize dalıyor,gökyüzünün mavisinde dinleniyorum. Bazen de sabahın erken saatlerinde denizde balık tutuyorum. Hayatın bu tarafı daha güzel bence. Kısacası İnsanlar yoruyor insanı ..
Ben mükemmelim bugün. Bir uyuyup uyandım formatlandım resmen. E tabi bir de müzik var. Hem ne demişler “ Müzik ruhun gıdasıdır.” Gerçekten de öyle. İyi geliyor bana.
Ne zaman keyfim kaçsa, motivasyonumu kaybetsem bu şarkıyı dinlerim. Bana çok iyi gelir, yüzümde bir tebessüm oluşturur, elimden tutar, umut aşılar. Herkesin böyle bir kötü gün şarkısı olmalı. Boşuna dememişler müzik ruhun gıdasıdır diye. Şiirler ve şarkılar iyi ki varlar. 🎶
Birinin karakterinin (ruhunun) sağlamlığı kelimeleri nasıl kullandığından, onları seçerken nasıl bir özen gösterdiğinden anlaşılabilir. Kelimeler en az müzik kadar gıdasıdır ruhun.
“Müzik ruhun gıdasıdır” cümlesi, yıllardır bu ülkede terennüm edilmiş, ağızlarda sakız gibi çiğnenmiştir. Bu söz, elbette Müslümana yaraşmaz. Belki ruhlarını nefislerine teslim edenlere yaraşır. Onlar, ruhlarından haberdar olmadıklarından nefislerini doyurmayı ruhlarını doyurmak olarak addetmektedirler.