Tumgik
#mürşidi kamil
bulbul-i-seyda · 7 months
Text
Tumblr media
Elini uzatana, gönül kapısını açarlar..🌹
36 notes · View notes
313-silistrevi · 1 year
Text
Artık biliyoruz ki Allah bize o anlarda ihtiyacımız olanın insan olmadığını öğretiyordu.
O her şeyi bilendir, bu yüzden kalbimizin her gün neyle mücadele ettiğini herkesten daha iyi bilir. O her şeyi görendir, bizim dünyadan gizlediklerimizi de görüyor. O her şeyi işitendir, bu yüzden gecenin karanlığında bütün çaresiz yalvarışlarımızı işitir. Allah hakkında bildiğimiz ne kadar az şeyden , O' nun bildiği herşeyden memnun olmalıyız..Verdiği sözler mutlak gerçektir. Vââdî hâk'tır..Biz O'nu bırakmazsak, bizi asla bırakmayacak olan tek kişi O'dur. O'ndan daha iyi bir arkadaş ya da refakatçi olabilir mi?
13 notes · View notes
emretekinresmi · 1 year
Text
Tumblr media
Kur’an ve sünnet ışığında ferasetli bir bakışın rehberliğinde gidilen yol, yolların en selametli olanıdır.
Seyda Feyzullah Konyevî (k.s)
12 notes · View notes
derdiderun · 9 months
Text
Tumblr media
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), Rabbani alimleri: “Alimler peygamberlerin vârisleridir.” [Ebû Dâvûd, İlim, 1; Tirmîzî, İlim, 19; İbnu Mâce, Mukaddime, 17; Dârimî, Mukaddime, 32] buyurarak kendisine varis saymaktadır.
Hadisinden de anlıyoruz ki bütün Rabbanî alimler, Efendimizin manevî yükünü taşımakta, ümmetin manevî terbiye işini yürütmektedirler.
Öyleyse onların her biri, Allah rızası için ve Resulullah(s.a.v)’in hatırına sevilmeye, övülmeye layıktırlar. Mademki sevgileri Allah’ın Resulünün hatırınadır. Öyleyse onları hatırına sevilecek olan Peygamber ve sahabesiyle kıyas yapmak aklın bir ürünü değil, olsa olsa nefsin ve şeytanın tuzağıdır.
Ancak insan tabii olarak, terbiye ve sohbetine katıldığı bir arifin hukukunu korumada, onu sevip tanıtmada, güzel hallerini yaymada öncelikli davranabilir.
Ama bu, taraf tutma ve taassup olmamalıdır. Esasen bu durum, şahit olduğu bir güzelliği herkese duyurma gayretidir.
İnsan sevgide sınır koyamayabilir. Bu yüzden kendi üstadını, hocasını, mürşidini övmek isterken, bir başka salih insanı, kamil mürşidi karalama, yaralama, yalanlama yoluna gitmemelidir.
İmam Şa’rânî (k.s) demiştir ki: “Herkes, mürşidinin kamil ve mükemmil olduğuna, irşadının ve manevî nasibinin onun elinde bulunduğuna, bu yönüyle kendisi için mürşidinin tek olduğuna itikat etmelidir.“ [Şârânî el-Envâr, II, 95]
Fakat bu itikat müridi diğer mürşitlerin hürmetini çiğnemeye, kıymetini düşürmeye götürmemeli. Bütün ehlullah Allahu Teala’nın askerleridir. Allah onları vasıta ederek kullarını hidayete sevkeder. Onlar, Rasulullah’ın (s.a.v) âlidirler. O’nun sünnetini yaşar ve yayarlar.
Mürşid-i kâmiller, bütün insanlığa rahmettirler. Ayrılığa, fitneye ve kısır çekişmeye âlet edilemezler. Her mümin onları sever, sevmelidir. Ona minnet ve hizmet, diğerlerine kalben muhabbet edilmelidir. Senin mürşidin şöyle, benimki böyle çekişmesi boş bir iştir ve sonu zararlıdır.
(Tasavvufi Notlar)
11 notes · View notes
ah-val · 2 years
Text
Şeytan; Son Nefesini Veren İnsana Musallat Olur Ve Onun İmansız Gitmesi İçin Elinden Geleni Yapar...
Mürşidi Kamiller; Son Nefesini Veren Müritlerin Yanında Hazır Olurlar Ve Onların İmanla Gitmesi İçin Ellerinden Geleni Yaparlar... Allahın, Şeytana Bu Gücü Verdiğine İnanıpta, Evliyaullaha Bu gücü Verdiğine İnanmayan Şeytana Dost Olmuş Demektir!...
3 notes · View notes
menittebeazzikra · 2 years
Note
Selamün aleyküm birkaç sorum var müsaadenizle
Samimi tövbe nasıl olur?
Bir insan aynı hataya tekrar tekrar düşüyorsa samimiyetini kaybetmemişmidir ?
Görüntü olarak tesettürü doğru uygulayıp kendi eksikliklerim var insanları kandırmış tesettürün arkasına saklanmış mı oluyorum ?
Son olarak dini konularda hassasiyetli biriyle evlenmek istiyorum ilerde ama öyle birinede layık mıyım bilemiyorum çok fazla eksiğim var her anlamda eksiklerimi nasıl tamamlayabilirim nerden başlamalı?
çok teşekkür ederim güzel cevaplarınızı bekliyorum Allah razı olsun
Aleyküm selam
Samimi tövbe nasub tövbesi ile olur. Onunda en sağlam yolu bir mürşidi kamil vesilesi ile almaktan geçer
Hayır kaybetmemiştir. Bu samimiyetsizlik şeytanın insana verdiği bir evhamdır. Hâlbuki fıtraten insan hataya düşmeye meyillidir. Mümkün mertebe samimi olmaya çalışıp günahlardan kaçınırsa o kimse gerçek samimiyete her gün biraz daha yaklaşabilir.
Hayır olmuyor aksine iyi yapıyorsun. Değilse güzelliğin ön plana çıkmasıyla belki daha da kötü durumlar vaki olabilirdi. Tesettürü uygulayarak hem farzı yerine getiriyorsun hem de kendini bir nebze olsun tesettüre uydurarak daha iyi bir insan olmaya çalışıyorsun. Tabiki bu söylediklerim dar pantolon giyip başının yarısını bağlayıp boynunu açık bırakan süslümanlar için değil tesettürden bahsediyoruz
Böyle biriyle evlenmek istemen gayet normal ve olması gereken bu. Kim neye layık ki ona bakarsak ? Kendini mümkün mertebe tamamlamaya eksiklerini gidermeye gayret et ve her daim olumlu düşün. Asla kendini yargılayıp aşağılık kompleksine girmeksizin tövbe istiğfara devam et ve en baştan başla. Kuran bilmiyorsan elif ba dan. Cüzden. İlmihalden başla inşaAllah konuyla alakalı blog içi aramaya ilim yahut başlangıç yazıp aratırsan ilgili konulara ulaşabilirsin inşaAllah. Amin ecmain Rabbim celle celalühu senden de razı olsun kardeşim dua ile
6 notes · View notes
bimekan · 1 year
Text
Gaflet uykusunda yatar uyanmaz
Can gözü kapanık gafilan çoktur
Hak sözü dinlemez, asla inanmaz
Kalbi çürük sofu cahilan çoktur
Mürşidi kamile vermez özünü
Gaflet uykusundan açmaz gözünü
Taştan beter, katı söyler sözünü
Bed amelli fasid sofiyan çoktur
Nefs atına binmiş gezer boşuna
Haksız olanların Hakta işi ne
İblis gibi düşmüş Halkın peşine
Şeytan dolabına aldanan çoktur
Bildiğinden şaşmaz nasihat almaz
Aslı münkir olan imlaya gelmez
Hakkını yitirmiş, kendini bilmez
Nefsiyle oynaşan pehlivan çoktur
Genç Abdal’ım herkes mest olur sanma
Her kurban derisi post olur sanma
Her yüze güleni dost olur sanma
İçi kafir dışı müslüman çoktur.
Genç Abdal
0 notes
dilekmustafaeren · 2 years
Text
Şeytan; Son Nefesini Veren İnsana Musallat Olur Ve Onun İmansız Gitmesi İçin Elinden Geleni Yapar...
Mürşidi Kamiller; Son Nefesini Veren Müritlerin Yanında Hazır Olurlar Ve Onların İmanla Gitmesi İçin Ellerinden Geleni Yaparlar... Allahın, Şeytana Bu Gücü Verdiğine İnanıpta, Evliyaullaha Bu gücü Verdiğine İnanmayan Şeytana Dost Olmuş Demektir!...
0 notes
aylakbilgin · 2 years
Text
Kendiyle uğraşmaya başlayana 'hoşgeldin', kendisiyle uğraşmayı bırakana 'mürid' diyorlar. Her ikisini de adam edene mürşidi kamil diyorlar .
0 notes
nasihatler · 2 years
Link
0 notes
allahvargamyk · 2 years
Text
Nefsin hallerini bilmeden mürşidi kamil gibi kişilere tavsiyelerde bulunmak, yapamadığı zaman azarlamak gibi şeyler bizim işimiz değil. Terbiyecisi değilsek hele de. Bazen insan doğrusunu bildiği halde yapmaya bir anda takat getiremez. İmtihandır vermesi gerekir doğrusuna öyle adım atması gerekir. Bilmeden büyük konuşup o imtihanı bana ver daha iyi altından kalkarım diyebiliyorsak ne âlâ. Ama neyimize güvenebiliriz ki şu zamanda. Halimizde okunmadan sözlerimiz tesir eder mi? Aynalık edeceksek kendi aynamız ne kadar berrak? Kitap ismi önerir gibi mürşid ismi önermek doğru mu? Herkesin gönül hastalığının tabibi farklı. Onun için bize büyük gelecek konuların altına girmememiz lazım. Sonra o mürşide gidecek nasibi başkasında olacak, kişi kendinden ümidini kesecek. Neden? Buraya da gittim, diğerlerinin hissettiği muhabbeti hissedemedim diyerek kendini nasipsiz hissedecek ebediyen nasip kapısını kapatacak. Bu işler kolay işler değil ki. Onlar çağırdı ise illa ki alınır o ayrı ama biz yol kesici olmayalım. Zaten insanlar zor dönemlerden geçiyor. Kendine inanması gereken yerde kendine küsüp başka şeylerde teselli arıyor. Allah bizi gerçekten ümmete faydalı olanlardan eylesin lakin bu dinin sahibi Allah C.C. Hidayet de O'nun elinde. Önce kendi nefsimize söz geçirmeyi öğrenelim. Halimiz söz olur başkalarına da tesiri olur zaten.
1 note · View note
313-silistrevi · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
BERAAT Gecesi
4 notes · View notes
emretekinresmi · 2 years
Text
Tumblr media
Sözlerin ve fiillerin Allah düşmanlarını sevindiriyor, Allah dostlarını üzüyorsa kendini kontrol et. Eğer Allah düşmanlarını rahatsız ediyor, Allah dostlarını sevindiriyor ise, istikâmet sağlamdır, devam et.
Üstad Kadir Mısıroğlu
57 notes · View notes
derdiderun · 2 months
Note
Abi selamun aleykum ben bir hanım kardeşin olarak soru soracaktım. Kafamı karıştıran şey cemaat konusu. Hepsine saygım var severim ama sanki bir yere bağlansam dini anlamda günah olursa istemeden de günahkar olursam diye çok endişe ediyorum. Ya dine sonradan eklenmişşe diye icimde hep bir ses. Yani bir hadis vs geçse acaba doğru mu diyorum içimden. Ya bidat ise bidat işlersem korkusu oluşuyor o an. İstemeden yaparsam diye hep bi şüpheci yaklaşımım var son zamanlarda. Önceden böyle degildim. Karşıma hep şunlar Efendimiz zamanında yoktu tarzında videolar çıktı izlemesem de esir aldı beni. Bu durumdan nasıl kurtulabilirim. Reddiyeci değilim ama hassas olmaya çalışmak pek iyi sonuç vermedi farkındayım.
Aleykümselam.
Kardeşim bidat nedir? Ehli Sünnet Cemaat-Tarikat kimdir? Ehli Sünnet ehil bir mürşidi kamil bulmak konusu nedir? Ayrı ayrı hepsini burada size açıklamış olsak yine nefis, şeytan ve başka faktörler araya girecek ve size engel olacak. Aslında hepsi size aşağıda aktaracağım üç konuyla ilgilidir: Teslimiyet, Muhabbet, İhlas...
Mürşidim Seyda Şeyh Seyyid Muhammed Fettah Elhüseyni (kuddise sırruhû) hazretlerine sordular:
-Efendim; teslimiyet, muhabbet ve ihlas hakkında ne söylersiniz?
"Ali İmran suresinin 7. ayeti kerimesinde mealan "İlimde yüksek payeye erişenler ise: 'Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır' derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar." buyruluyor.
Allah Azimuşşan'ın bütün indirdiklerine, şeriatın emirlerine iman etmek, teslim olmak lazım. İnsan, Allah Azimuşşan'a emirlerinin tamamına teslim olursa ihlas olur. Eğer Allah Azimuşşan'ın indirdiklerine bir konuda bile teslim olmazsa imanı kamil sayılmaz ve ihlasla buluşamaz.
Teslimiyet, muhabbet, ihlas tasavvufun temelidir. Bu üçü olmadan ilerlemek mümkün değildir. Bu yüzden tasavvufta bir mürşide teslim olabilmek için o mürşidi kamilde teslimiyet, muhabbet ve ihlas olması lazım. Kişinin intisap edeceği mürşidin şeriat ve sünnete teslim olup olmadığını iyice incelemesi lazım.
Alimler, tasavvufu bilenler bir mürşide teslim olmadan önce muhakkak araştırırlar. Mesela Şeyh Maşuk, Şah-ı Hazne'ye gittiğinde onu denemiş. Ancak alim olmayan sıradan bir kişi bir mürşidi ölçemez, bu alimlerin işidir. O yüzden sıradan bir insan bir mürşide gittiği zaman şayet kalbi mutmain oluyorsa ona intisap edip teslim olabilir. Ancak bu konuda bir ölçüsü de olmalıdır. Ölçü şeriattır, eğer israrla yapılan bir şeriatsızlık görürse terk etmesi lazımdır. Zaten mürşidinde tekrarlayan hatalar görmek kalbin oynamasına sebeptir ve kişi fayda görmez. Hatta zarara yani tehlikeye götürür, helaka götürür. O yüzden şeriat ölçüsünden hiçbir zaman ayrılmamak lazım.
Şayet mürşid, Allah Azimuşşan'ın emrine teslim olmuşsa ama hata yaparsa; olabilir, insandır hata yapabilir. Hatalarından dönüş yaparsa, yine teslim olunabilir. Ama eğer sarahaten onda şeriatsizlik görülürse onu uyarmak farzdır.
Bu büyükler ihlas ve teslimiyette çok üst seviyedeydi.
Gavsımızdan bunu gördük, o kadar teslim olmuştu ki; ayrılığı, Allah Teala'nın için emrinden çıkmayı helak olarak görüyordu. Gavs-ı Menzili (kuddise sirruhu) hazretleri, Molla İbrahim'i köye getirdiği zaman dedi ki "Ben onu kendim getiriyorum. Öyle ki benim hatam olduğu zaman beni uyarsın." Yani talebelere ders vermek veya başka bir şey için değil, kendisini uyarması için getirmişti. Yanında tutuyordu. Seyda Molla İbrahim, şeriata muhalif bir konu olduğunda açık sözlüydü, asla kimseden çekinmezdi, mutlaka söylerdi. Kendi mürşidi de olsa hatası olduğu zaman uyarmak; alimliğin gereğidir, büyüklerin adetidir. Büyükler hiçbir zaman şeriatın rükünlerini terk etmemişler, devamlı onun takipçisi olmuşlardır.
Bu ölçü sonucunda kişi mürşidini bulup teslim olunca ihlas hasıl olur. İhlas olunca çok büyük faydalar elde edilir, hiç sıkıntı kalmaz. Hepsi ihlasa bağlıdır. Mürid ihlâs, muhabbet ve teslimiyeti elde ederse Sadat-ı Kiramin manevi tasarrufuna ve himmetine nail olur. Allah Teâlâ ile arasındaki muhabbet güçlenir, şeytan ve nefsin hâkimiyeti ortadan kalkar. Bu durumda müridin Allah Azimuşşan'ın hidayeti için o zatı vesile kıldığını, ona fayda verecek, onu yönlendirecek, hidayet kapısını açacak başka birisinin olmadığına da inanır. Böylece mürid-mürşid hukuku ve tasavvuftan beklenen fayda hasıl olur."
Mürşidimizin açıklaması burada bitiyor, umarım sorunuza cevap olmuştur. Bunun üzerine daha ekleyecek bir şeyimiz de yoktur.
Rabbim sıratı müstakimden ayırmasın. Rabbim ehli sünnet Rabbani alimleri bulup onlardan istifade etmeyi nasip etsin.
Selametle kalın.
3 notes · View notes
1-yolcu · 6 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
49 notes · View notes
sizenebayim · 2 years
Text
Tumblr media
Allah Teâlâ'nın kamil velilerinden Ebu Abbas Ata hazretleri şöyle buyurdu:
"Allah dostlarının muhabbet eteğine tutunmaya gücün yetmiyorsa, Allah dostlarını sevenlerin muhabbet eteğine yapış. Zira onları seveni sevmek de mürşidi sevmek gibidir."
/Mehmet Ildırar rh.a
72 notes · View notes