Tumgik
derdiderun · 19 hours
Text
Tumblr media
Akıl ancak kalp, Allah Tealâ'nın mârifetiyle nurlandığında sağlam olur. Bu sebeple Allah'ı tanıyıp, iyiyi ve sağlamı ayırt edebilecek hale gelinceye kadar aklına güvenme.
Gözünü harama kapat, nefsini arzularından alıkoy ve onu helal lokma yemeye alıştır. Bâtınını her an Allah'ı murakabe ederek, zâhirini de sünnete uyarak koru. Bunu yapabilirsen, o vakit doğruyu bulan sağlam bir akla sahip olur ve Allah Teâlâ'yı hakkıyla tanıyabilirsin.
Fethu'r Rabbânî - Şeyh Abdülkadîr Geylânî (k.s.)
6 notes · View notes
derdiderun · 3 days
Text
Tumblr media
Bir şeyler yapmanın verdiği yorgunluk dinlenince geçiyor da hiçbir şey yapamamanın verdiği yorgunluk hiçbir şekilde geçmiyor!
Her bir kişi, derdini taşıdığı şeyle beslenir. Kişi bir şeyi dert ettiği zaman da onu çok anar.
Cihad diye bir derdimiz, gündemimiz olmalı artık. Sıra bize de gelecek şüpheniz olmasın. Kâfirden merhamet bekleme zilletinden tez zamanda kurtulmamız lazım.
Hükümete, liderlere suç bulmaya da gerek yok. Biz ne kadar ümmet dertlisi isek başımızdakiler de o kadar ümmet dertlisi. Bizler ne kadar hassas isek bu konuda onlarda o kadar hassas. Kısaca biz ne kadar imanımıza, değerlerimize sahip çıkıyor cihadı istiyor isek onlarda o kadar sahip çıkacak, isteyecek bu böyledir...
İnsanın ahireti olmazsa dünyası da olmaz. Gazze diye, Kudüs diye, cihad diye, ümmet diye bir derdimiz olmazsa yani dünyayı ahiretimize tercih etmeye devam edersek elimize ne dünya geçecek ne de âhiret...
İnancımız tam olur, güvenimiz tam olur, sabrımız tam olur, ama cihad olmazsa yine olmaz cihad da tam olduğu anda, zafer tam olur...
Rabbim ümmetin bu sefil durumunu temize çekecek bir cihad ve şehadet nasip eylesin cümlemize. Amin...
17 notes · View notes
derdiderun · 3 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Gazzeli bir öğretmenin son mesajı:
Ahir zamanda taşların ve ağaçların neden konuşacağını anladınız mı? Zira bütün dünya sessiz!
56 notes · View notes
derdiderun · 13 days
Text
"Dilin rezil konuşmalardan oruç tutması farzdır. Dil serbest iken aç kalmanın ne faydası var?!" Şemsi Tebrizi (kuddise sirruhu)
19 notes · View notes
derdiderun · 17 days
Text
Tumblr media
Nefis ve şeytanın zindanı, ruhların şâd ve huzûru; hoş gelmiş Şehr-i Ramazân.
10 notes · View notes
derdiderun · 20 days
Text
Tumblr media
"Kolaylıkla karşılaştığınızda şükredin, zorlukla karşılaştığınızda ise günahlarınızdan tövbe ederek nefislerinizi hesaba çekin. Çünkü Allah Teala kullarına asla zulmetmez."
Fethu'r Rabbânî - Şeyh Abdülkadîr Geylânî (k.s.)
55 notes · View notes
derdiderun · 23 days
Note
Abi selamun aleykum ben bir hanım kardeşin olarak soru soracaktım. Kafamı karıştıran şey cemaat konusu. Hepsine saygım var severim ama sanki bir yere bağlansam dini anlamda günah olursa istemeden de günahkar olursam diye çok endişe ediyorum. Ya dine sonradan eklenmişşe diye icimde hep bir ses. Yani bir hadis vs geçse acaba doğru mu diyorum içimden. Ya bidat ise bidat işlersem korkusu oluşuyor o an. İstemeden yaparsam diye hep bi şüpheci yaklaşımım var son zamanlarda. Önceden böyle degildim. Karşıma hep şunlar Efendimiz zamanında yoktu tarzında videolar çıktı izlemesem de esir aldı beni. Bu durumdan nasıl kurtulabilirim. Reddiyeci değilim ama hassas olmaya çalışmak pek iyi sonuç vermedi farkındayım.
Aleykümselam.
Kardeşim bidat nedir? Ehli Sünnet Cemaat-Tarikat kimdir? Ehli Sünnet ehil bir mürşidi kamil bulmak konusu nedir? Ayrı ayrı hepsini burada size açıklamış olsak yine nefis, şeytan ve başka faktörler araya girecek ve size engel olacak. Aslında hepsi size aşağıda aktaracağım üç konuyla ilgilidir: Teslimiyet, Muhabbet, İhlas...
Mürşidim Seyda Şeyh Seyyid Muhammed Fettah Elhüseyni (kuddise sırruhû) hazretlerine sordular:
-Efendim; teslimiyet, muhabbet ve ihlas hakkında ne söylersiniz?
"Ali İmran suresinin 7. ayeti kerimesinde mealan "İlimde yüksek payeye erişenler ise: 'Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır' derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar." buyruluyor.
Allah Azimuşşan'ın bütün indirdiklerine, şeriatın emirlerine iman etmek, teslim olmak lazım. İnsan, Allah Azimuşşan'a emirlerinin tamamına teslim olursa ihlas olur. Eğer Allah Azimuşşan'ın indirdiklerine bir konuda bile teslim olmazsa imanı kamil sayılmaz ve ihlasla buluşamaz.
Teslimiyet, muhabbet, ihlas tasavvufun temelidir. Bu üçü olmadan ilerlemek mümkün değildir. Bu yüzden tasavvufta bir mürşide teslim olabilmek için o mürşidi kamilde teslimiyet, muhabbet ve ihlas olması lazım. Kişinin intisap edeceği mürşidin şeriat ve sünnete teslim olup olmadığını iyice incelemesi lazım.
Alimler, tasavvufu bilenler bir mürşide teslim olmadan önce muhakkak araştırırlar. Mesela Şeyh Maşuk, Şah-ı Hazne'ye gittiğinde onu denemiş. Ancak alim olmayan sıradan bir kişi bir mürşidi ölçemez, bu alimlerin işidir. O yüzden sıradan bir insan bir mürşide gittiği zaman şayet kalbi mutmain oluyorsa ona intisap edip teslim olabilir. Ancak bu konuda bir ölçüsü de olmalıdır. Ölçü şeriattır, eğer israrla yapılan bir şeriatsızlık görürse terk etmesi lazımdır. Zaten mürşidinde tekrarlayan hatalar görmek kalbin oynamasına sebeptir ve kişi fayda görmez. Hatta zarara yani tehlikeye götürür, helaka götürür. O yüzden şeriat ölçüsünden hiçbir zaman ayrılmamak lazım.
Şayet mürşid, Allah Azimuşşan'ın emrine teslim olmuşsa ama hata yaparsa; olabilir, insandır hata yapabilir. Hatalarından dönüş yaparsa, yine teslim olunabilir. Ama eğer sarahaten onda şeriatsizlik görülürse onu uyarmak farzdır.
Bu büyükler ihlas ve teslimiyette çok üst seviyedeydi.
Gavsımızdan bunu gördük, o kadar teslim olmuştu ki; ayrılığı, Allah Teala'nın için emrinden çıkmayı helak olarak görüyordu. Gavs-ı Menzili (kuddise sirruhu) hazretleri, Molla İbrahim'i köye getirdiği zaman dedi ki "Ben onu kendim getiriyorum. Öyle ki benim hatam olduğu zaman beni uyarsın." Yani talebelere ders vermek veya başka bir şey için değil, kendisini uyarması için getirmişti. Yanında tutuyordu. Seyda Molla İbrahim, şeriata muhalif bir konu olduğunda açık sözlüydü, asla kimseden çekinmezdi, mutlaka söylerdi. Kendi mürşidi de olsa hatası olduğu zaman uyarmak; alimliğin gereğidir, büyüklerin adetidir. Büyükler hiçbir zaman şeriatın rükünlerini terk etmemişler, devamlı onun takipçisi olmuşlardır.
Bu ölçü sonucunda kişi mürşidini bulup teslim olunca ihlas hasıl olur. İhlas olunca çok büyük faydalar elde edilir, hiç sıkıntı kalmaz. Hepsi ihlasa bağlıdır. Mürid ihlâs, muhabbet ve teslimiyeti elde ederse Sadat-ı Kiramin manevi tasarrufuna ve himmetine nail olur. Allah Teâlâ ile arasındaki muhabbet güçlenir, şeytan ve nefsin hâkimiyeti ortadan kalkar. Bu durumda müridin Allah Azimuşşan'ın hidayeti için o zatı vesile kıldığını, ona fayda verecek, onu yönlendirecek, hidayet kapısını açacak başka birisinin olmadığına da inanır. Böylece mürid-mürşid hukuku ve tasavvuftan beklenen fayda hasıl olur."
Mürşidimizin açıklaması burada bitiyor, umarım sorunuza cevap olmuştur. Bunun üzerine daha ekleyecek bir şeyimiz de yoktur.
Rabbim sıratı müstakimden ayırmasın. Rabbim ehli sünnet Rabbani alimleri bulup onlardan istifade etmeyi nasip etsin.
Selametle kalın.
2 notes · View notes
derdiderun · 29 days
Text
Tumblr media
"Allah dostları, övgüyü ve yergiyi yaz kış gibi ve gece gündüz gibi görmüşlerdir. Her ikisini de Hak Teâlâ'dan bilirler. Çünkü bunlara O'nun dışında kimse güç yetiremez. Bu onların yanında kesinlik kazandığı için kendilerini övenlere itibar etmezler ve kendilerini yerenlere de savaş açıp onlarla uğraşmazlar. Onların kalplerinden insanların sevgisi ve nefreti çıkmıştır. Onlar sevmezler ve nefret etmezler, sadece merhamet ederler."
Fethu'r Rabbânî - Şeyh Abdülkadîr Geylânî (k.s.)
13 notes · View notes
derdiderun · 30 days
Text
Tumblr media
🗣️ Gazze Sağlık Bakanlığı: “Açlık sebebiyle binlerce çocuk ve hamile kadını kaybedeceğiz.”
Allah'ım! Belamızı verme!
Çocuklar ateşe atıldı Gazze’de. Sessiz kaldığımız için mutlaka aynı ateş dokunacak bize de. Ya burda ya ahiret’de...
31 notes · View notes
derdiderun · 1 month
Text
Tumblr media
"Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin" (Bakara 2/43.)
Bu ikisinin bir arada zikredilmesinin nedeni, namazın Allah Teâlâ'nın hakkı olması, zekâtın ise kulların (fakirlerin) hakkı olmasındandır. Kişiye vacip olan, her ikisinde de Allah Teâlâ'nın emrine itaat etmektir. Esasen bütün ibadetlerin mercii bu ikisidir. Namaz bedeni, zekât ise mali bir ibadettir. Bütün ibadetler bu ikisine taksim olunur.
İşte bu sebeple denilmiştir ki: İçinde iki emri ihtiva eden üç ayet nazil olmuştur; biri yapılmadığı müddetçe Allah Teâlâ diğerini kabul etmez.
Birincisi: "Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin" (Bakara 2/43.)
O halde herkim namazını kıldığı halde zekâtını vermezse, onun namazı kabul olmaz.
İkincisi: "Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin!" (Nisa 4/59.)
Buna göre, bir kimse Allah Teâlâ'nın emirlerine uymasına rağmen Resûlullah'ın emirlerine uymasa, Allah'a itaat etmiş sayılmaz.
Üçüncüsü: "Bana, anana ve babana şükret»" (Lokmân 31/14.)
O halde bir kimse Allah'a şükretmesine rağmen anne babasına teşekkür etmese, onlara kötü davransa, Allah'a şükretmiş olmaz.
(Durretü'n Nâsihîn)
9 notes · View notes
derdiderun · 1 month
Text
Tumblr media
“Allah’ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibisin."
Berat Gecesinin rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
16 notes · View notes
derdiderun · 1 month
Text
Temiz Dil Temiz Hayat
Dil konusunda ısrarla uyarıldık. Ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler, bütün ahlâk kitaplarımız, ağzına geldiği gibi konuşmanın sonuçları hakkında verdikleri ürkütücü haberler bin düşünüp bir konuşmaktan başka seçenek bırakmıyor.
Fakat insanız, cahiliz; cehaletin verdiği cesaretle durmuyoruz, duramıyoruz. Allah'ın Dini'nin bize giydirmeye çalıştığı asalet, bilgelik kaftanını elimizin tersiyle itip keyfimize göre takılmak istiyoruz. "Ya hayır söyle ya sus" hadis-i şerifinin teklif ettiği vakar belli ki fazla geliyor.
Şimdi sosyal medyalarımız da var. İstediğimizi söylemekte, paylaşmakta, göstermekte özgürüz. Fakat mutlaka farkındasınızdır, topluca hastalanıyoruz. Manevi ziyandan söz etmiyoruz, gerçekten psikolojimiz tarumar. Birimizin virüsü binimizi hasta ediyor. Nevrozların, psikozların bu denli yaygın olmasın- da her lafa kulak vermenin, her meseleye dâhil olmanın ciddi etkileri var.
"Sosyal medya kullanmak konuşmak ya da dinlemek midir?" Evet, öyle. Fıkhımız öyle diyor. Etkileri bakımından psikologlar da aynı şeyi söylüyor. Sonuçta lafa giriyoruz; okuduklarımızdan, gördüklerimizden etkileniyoruz.
İslâm insanın gözünü kulağını, elini ayağını temiz tutmak istiyor. Mesela necasete bakılmaz, çirkin ses ve söz dinlenmez. Her iş yapılmaz, her yere gidilmez. Cenâb-ı Mevlâmız nezih yaşamamızı istiyor. Çünkü kalplerimiz gördüklerimizden, duyduklarımızdan, konuştuklarımızdan, yapıp ettiklerimizden etkileniyor. Bin bir emekle inşa ettiğimiz maneviyatımız toza dumana karışıyor.
"Söz gümüşse sükût altındır", "bülbülün çektiği dili belasıdır", "el yarası geçer, dil yarası baki kalır", "dilin cirmi küçük, cürmü büyük", "ağzından çıkanı kulağın duysun" gibi nice atasözlerimiz boşuna değil. Çoğu anlık duygularla, işin aslı bilinmeden, boş zanla yapılan sosyal medya paylaşımları karşısında hiç değilse nesillerin tecrübesini taşıyan bu atasözleri akla gelmeli. Elbette konuşurken de.
Semerkand Dergisi - Şubat 2024 Sayısı
23 notes · View notes
derdiderun · 1 month
Text
Tumblr media
"İnsanın kendi kendine gücü yetmiyor, fakat onların bizim nefsimize gücü yetiyor. Bizim aklımız yetiyor, evet, namaz kılmak lazım, içki içmemek lazım, harama nazar etmemek lazım. Bütün bunlara aklımız yetiyor ama nefsimize gücümüz yetmiyor. Ancak onların yardımı gelince iş değişiyor. O zaman iş güzelleşiyor. Onların yardımı gelince iş kolay oluyor. Bu kadar güzelliklerini bilen insan bu evliya zatı görmek istemez mi?"
Yar ile Bayram - Dr. Ahmet Çağıl
16 notes · View notes
derdiderun · 1 month
Text
Tumblr media
İşgalci İsrail’in, Gazze’de bir evi bombalaması sonucu şehit olan bir Filistinlinin yazdığı yazı:
“Bu topraklarda yaşayan ve şehadete erişemeyen kaybetmiştir."
-Onlar kazandı, biz kaybettik!-
24 notes · View notes
derdiderun · 2 months
Text
Gazze'de bir anne ve çocuğu, terörist İsrail askerleri tarafından vuruluyor, Anne şehit oluyor, evladı can çekişiyor.
Bizde adamız diye geziyoruz ortalıkta...
Gazze, Filistin meselesi Müslümanların önündeki bir sınav kağıdı olmaktan çıkıp, Müslümanların önünde hesabı verilemeyecek bir vebale dönüşmüştür.
Ya Rab! Sözlerimiz kıymetini yitirdi, sana yalvaracak dilimiz ve yüzümüz kalmadı. Hesabımız çok çetin olacak biliyoruz.
70 notes · View notes
derdiderun · 2 months
Text
Tumblr media
Miracı sembolize eden Kudüs ve Mescid-i Aksâ'nın tutsak olduğu bir atmosferde eriştik bir Miraç gecesine daha..
Yüreğimiz mahzun, kalbimiz buruk.
Bu mübarek gecenin Filistinli mücahidlerin yükselişi ve zaferi, dünyayı fesada boğan siyonizmin yok oluşuna vesile olması duasıyla.
63 notes · View notes
derdiderun · 2 months
Text
Tumblr media
Zer buved der cîb mâr û meyl-i û der cân vebâl La'l-i âteş reng ber kef der dil-i û ahger-est
[Altın insanın cebinde bir yılandır, yılana ise muhabbet duymak cana ziyan getirir, ateş renkli yakutu elinde tuttuğunu zanneden kişi, aslında kalbini yakmaktadır bilmez.]
Şerh:
Şeyh Sa'dî-i Şîrâzî [kuddise sirruhû] Gülistân'ında şöyle der:
"Mal, rahat yaşamak içindir, yaşamak servet toplamak için değildir. Bir âlime sordular, 'Mesut kim, bedbaht kim?' Âlim şu cevabı verdi, 'Mesut o kimsedir ki yedi ve yedirdi. Bedbaht da o kimsedir ki biriktirdi, biriktirdi, sonra da terketti. Bütün ömrünü mal mülk yolunda harcayan, kazanıp yiyemeyen o değersiz adamın namazını kılma."
İnsan, Allah Teâlâ'dan hayırlı rızık istemeli ve kendisine verilen ihsanların geldiği yeri her an hatırlamalıdır. Kalbini mala mülke bağlamadan yaşamalı ve gerçek rızık sahibine şükrederek yönünü O'na çevirmelidir.
Sırlar Denizi - Molla Câmî (k.s.)
20 notes · View notes