"Dan jika kamu menghitung-hitung nikmat Allah, niscaya kamu tak dapat menentukan jumlahnya. Sesungguhnya Allah benar-benar Maha Pengampun lagi Maha Penyayang." (QS. An-Nahl: 18)
Jika nikmat-nikmat-Nya tidak terhitung; harusnya kamu bisa taat lebih dari ini. *berbicaradidepancermin
Worship means to fulfill the orders of Allah, to keep away from His prohibitions, and to act in accordance with His consent. As for the issue why we worship:
* First of all, we worship because it is the purpose of our creation because Allah created us, human beings, so that we would know Him, believe in Him and worship Him.
This issue is stated as follows in the Quran:
"I have only created jinn and men, that they may serve Me." (adh-Dhariyat, 56)
As believers, we act in accordance with our purpose of creation stated in the verse and try to fulfill our duty of worshipping our Creator.
* Furthermore, we worship Allah to thank Him for so many bounties he gave us.
We thank somebody who gives us a small gift several times; if we do not thank Allah, who gives us so many bounties and gifts, by worshipping, we will definitely have shown ingratitude. We try to fulfill our duty of worship faultlessly to avoid such ingratitude.
Allah created us out of nothing, equipped us with thousands of feelings and organs, created everything that those feelings and organs need and he gave us humanity, belief and guidance along with life.
It is stated in the Quran that the bounties of Allah are endless and that it is impossible to count them as follows:
"If ye would count up the favors of Allah, never would ye be able to number them: for Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful." (an-Nahl, 18).
What we need to do for endless bounties is to know and love God Almighty, who is the owner of those bounties, to show that we love Him by worshipping and to show Him our thanks and gratitude in return for the bounties He gives us.
* In fact, our worship and thanks are not sufficient at all for the bounties given to us in this world. As a matter of fact, Allah prepared greater bounties for us in Paradise if we believe in Him and worship Him and He promised us endless bliss in Paradise. In that case, the bounties that Allah promised us to give in the hereafter are completely His special favor, grace and grant. They are not given to us in return for our worship and thanks.
The Prophet explains this issue as follows:
"Your deeds (worship) cannot take you to Paradise. My deeds cannot take me to Paradise, either. It can be possible only through the mercy of Allah."
Doğumu : (Peygamber Efendimizin) Anasının adı Âmine idi. Zühreoğullarından Abdulazza oğlu Vehb'in kızıydı. Kâbe-i Mükerreme'ye yakındı. Evinin adı Yusufoğlu eviydi. Peygamberimizin babasının eviydi ve peygamberimiz (s.a.v.) o evde doğdu ve peygamberliği gelinceye kadar Mekke'de kaldı.
Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) babası Abdülmuttalib oğlu Abdullah, anası Âmine Resûl-i Ekrem'i karnında taşırken, Mekke'den Medine'ye ticaret için gitmişti. Orada hastalanıp öldü. Kabri Medine'de "Dârun Nâbiga" denilen yerdedir. Peygamber (s.a.v.) babası öldüğü zaman henüz anasının karnındaydı. Yedi aylıktı
Peygamber efendimiz Ebu Talib ile Şama yola çıktığında 9 yaşındaydı.
Hicret : Hazreti Resûlullah'ın (s.a.v.) yâranından bir bölüğü Habeş ili yolunu tuttular.
Hicret iki kez oldu. Biri o hicrettir ki Hazreti Muhammed'e (s.a.v.) peygamberlik geldikten sonra beşinci yıldaydı.
Savaşlar :
Resûl-i Ekrem, Medine'de kaldığı on ay içinde yedi gaza yaptı. Dört gazada kendisi bulundu. Onlar da:
1. Gazvet'ül Keder
2. Gazve-i Beni Kaynuka
3. Gazve-i Seviyk
4. Gazve-i Enmâr
Resûl (s.a.v.) yirmi yedi gazâda bulunmuştur. Bunların dokuz gazâsında cenkleşti. Ötekilerinde savaş yapmadı. Ayrıca otuz beş kez gazâya asker yolladı. Fakat kendisi askerle birlikte gitmedi.
Nitekim Tebük Gazâsı da son gazâsıdır.
-Biz şimdi bütün gazaları burada açıklayalım.
1. Ebvâ Gazâsı
2. Ebvât Gazâsı
3. Zil Aşire Gazâsı
4. Enmar Gazâsı
5. Kirad Gazâsı
6. Seviyk Gazâsı
7. Birinci Bedir Gazâsı
8. Batn-ı Nahle Gazâsı
9. Büyük Bedir Gazâsı
10. Kedr Gazâsı
11. Uhud Gazâsı
12. Reci Gazâsı
13. Zatü'r Rikâ Gazâsı
14. Bedril Mev'ud Gazâsı
15. Kurayzaoğulları Gazâsı
16. Hendek Gazâsı
17. Dûmet-İl Cendel Gazâsı
18. Lihyanoğulları Gazâsı
19. Zî Krad Gazâsı,
20. Müstalikoğulları Gazâsı
21. Hudeybiye Gazâsı
22. Hayber Kalesi Gazâsı,
23. Umret-İl kaza Gazâsı
24. Mekke'nin Fethi Gazâsı
25. Huneyn Gazası
26. Tâif Gazası
27. Tebük Gazási
Hac ve umreleri : Ve Hazreti Resûl'ün (a.s.) bu, son Haccı olduğu için buna "Vedâ Haccı" "Haccetül Vedâ" dediler. Bu da Hicret'in onuncu yılında idi.
Bütün halkın sözbirliği ettikleri şudur ki, peygamber (a.s.) ömrü boyunca dört kez hacda bulundu: Üçü Mekke'den Medine'ye hicretten önceydi. Biri de Medine'den Mekke'ye gelince, haccetmişti ki ona da;
1. Haccül Vedâ derler. Ona:
2. Haccül Belâğ,
3. Haccü'l-Tamam da diyenler vardır.
Dört kez de Umre'de bulunmuştur ki, birini Hicret'ten önce, birini de Hudeybiye'de ve birisini de Umretül Kazâ'da, birisini de Haccül Veda'da ifâ buyurdu. Bu rivâyet Hazreti Aişe'nindir. Ve Hazreti Abdullah bin Ömer (r.a) ise: Üç umre eyledi. Biri, "Umre-i Hudeybiyye", biri "Umret-il Kaza" idi. Birisi de "Haccül Vedâ"dır.
Katipleri : Resûl'ün (s.a.v.) on yazıcısı vardı.
Kimisi inen vahiyleri yazardı. Kimisi zekât mallarını yazardı.
İlki, Osman bin Affan (r.a) Hazretleri.
İkinci kâtip Ali bin Ebû Talib.
Üçüncüsü, Halid bin Sa'd.
Dördüncüsü, onun kardeşi Ebân bin Sa'd.
Beşincisi, Alâ-i Hadramî.
Altıncısı, Ubeyy bin Kâab.
Yedincisi, Abdullah bin Ebî Sarh.
Dokuzuncusu, Muaviye Bin Ebi Süfyân.
Onuncusu, Hanzala el-Esedi idi.
Binekleri : Peygamberimizin (s.a.v.) yedi atı vardı
Atların birisi: Melûk idi. Uhud Gazâsı'nda bineği bu attı.
Birinin de adı, Nizar idi.
Bir atı da Semendi idi
Bir adı da Safa adında idi
Birisi de Tareb idi.
Bineklerden, iki tane de değerli hecin devesi vardı.
Birisinin adı Şehba idi
Birisinin de adı Fudda (Gümüş) idi
Bir de katırı vardı ki adı: Düldüldü.
İki de eşeği vardı.
Birisinin adı, Akabe idi
Birinin adı da Yağfur idi
Üç tane de devesi vardı ki onlara dizgin vurup binerdi.
Birinin adı Kusvâ idi.
İkinci devesinin kulağı dibinden kesikti. Adını Ced'a koymuştu.
Üçüncü devenin de adı, Adbâ idi
Bu üç bineğinden başka on tane de sağılır devesi vardı
Bu develerin de adı 1.Şekrâ , 2. Semrâ, 3. Arîş, 4. Sa'diyye, 5. Ka'rem, 6. Şîre, 7. Reyyâ, 8. Cümâ, 9. Nede idi. 10.Hay'ya idi.
Silahları : Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) yedi kılıcı vardı
Birinin Adı Beyzâ idi.
Birnin Adı Zülfikar'dı.
Birinin adı Haydar;
birinin adı, Bettar;
birinin de adı, Felka idi.
Üç yayı vardı. Onların da adları; Revha, Beyza ve Safrà idi.
Üç de mızrağı vardı. Adları; Fidda, Zafere ve Fâsıla idi.
Ve bir aş'gı vardı. Bir deri kalkanı da bulunuyordu.
Peygamber efendimizin hayatı / Ahmet Cevdet Paşa
Bedir gazası ; Muhacirlerden ilk şehid : Hazreti Mihca, o Hazret-i Ömer radıyallahuanah' ın azadlısı idi. âmir bin hadramî' nin oku ile Şehid oldu.
Ensardan ilk şehid : Hazreti Hâris bin Süreka, o Hazrec kabilesinden idi. Düşman saflarından atılan bir ok ile Şehid oldu.
Uhud muharebesi ; ilk şehîd olan Ebû Câbir bin Amr radıyallâhü anh hazretleridir.
Bu muhârebede müşriklerin ölüsü yirmi ile otuz nefer arasında, şehîdlerin miktarı ise yetmişti
Hendek gazası ; İslâm askeri üç bindi. Otuz altı atları vardı. Muhacirlerin sancağı Zeyd bin Hârise hazretlerinin elinde ve Ensârın sancağı Sa'd bin Ubâde hazretlerinin elindeydi.
Bu muhârebede müşriklerin dört askeri öldü. Müslümanlardan da beş asker şehîd oldu
Beni Kurayza gazası ; İslâm askerinin tamâmı üç bin kadar olup otuz altısı atlı idi. Bu sûretle Benî Kurayza kalesi pek şiddetli muhasara altına alındı.
Hayber'in fethi ; Resûl-i Ekrem, Hudeybiye'den dönüp yirmi gün kadar Medine'de kaldıktan sonra hicretin yedinci senesi Muharremi içinde bin dört yüz piyâde ve iki yüz süvârî ile Medîne'den çıkıp Hayber tarafına hareket buyurdu.
Kalelerini muhasara etti. Muhasaranın müddeti on günden ziyâde sürdü.
Hayber muhârebelerinde Ehl-i İslâm'dan on beş asker şehid oldu. Yahûdîlerden ise doksan üç kişi öldürüldü.
Resûl-i Ekrem de Bâzân'ı San'â vâlîsi tâyin etti. İşte peygamber Efendimiz'in ilk tâyin ettiği vâlî budur ve Acem hükümdarlarından ilk imana gelen de odur.
In the Name of Allah, the Most Gracious, the Most Merciful.
16:61 And if Allah were to punish (all) mankind for their wrongdoing, He would not leave on it (the earth) a single moving creature, but He defers them to an appointed term; and when their term comes, they can neither delay nor advance it an hour (or a moment).
16:62 They assign to Allah that which they dislike (for themselves), and their tongues assert the lie that the better things will be theirs. No doubt the Fire is for them, and they will be forsaken.
Allah does not immediately punish for Disobedience
Allah tells:
And if Allah were to punish (all) mankind for their wrongdoing, He would not leave on it (the earth) a single moving creature, but He defers them to an appointed term; and when their term comes, they can neither delay nor advance it an hour (or a moment).
Allah tells us about His patience with His creatures, even though they do wrong. If He were to punish them for what they have done, there would be no living creature left on the face of the earth, i.e., He would have destroyed every animal on earth after destroying the sons of Adam. But the Lord - magnificent is His glory - is forbearing and He covers people's faults. He waits until the appointed time, i.e., He does not rush to punish them. If He did, then there would be no one left.
Ibn Jarir reported that Abu Salamah said:
"Abu Hurayrah heard a man saying, `The wrongdoer harms no one but himself.'
He turned to him and said,
`That is not true, by Allah! Even the buzzard dies in its nest because of the sins of the wrongdoer.'''
They attribute to Allah what They Themselves dislike
Allah tells
They assign to Allah that which they dislike (for themselves),
meaning, daughters, and partners, who are merely His servants, yet none of them would like to have someone sharing in his wealth.
and their tongues assert the lie that the better things will be theirs.
This is a denunciation of their claims that better things will be theirs in this world, and in the Hereafter.
Allah tells us about what some of them said, as in the Ayat:
And if We give man a taste of mercy from Us, and then take it from him, verily! He is hopelessly, ungrateful. But if We let him taste of goodness after harm has touched him, he is sure to say: "Ills have departed from me.'' Surely, he is cheerful, and boastful (ungrateful to Allah). )11:9-10(
And if We give him a taste of mercy from Us, after some adversity has touched him, he is sure 78
to say: "This is due to me; I do not think that the Hour will occur. But if I am brought back to my Lord, then, with Him, there will surely be the best for me.''
Then, We will certainly show the disbelievers what they have done, and We shall make them taste severe torment. (41:50)
Have you seen the one who disbelieved in Our Ayat and said: "I shall certainly be given wealth and children (if I came back to life).'' (19:77)
Allah tells us about one of the two men:
He went into his garden while wronging himself. He said: "I do not think that this will ever perish. And I do not think that the Hour will ever come, and if indeed I am brought back to my Lord, (on the Day of Resurrection), then surely, I shall find better than this when I return to Him.'' (18:35- )36
These people combined bad deeds with the false hopes of being rewarded with good for those bad deeds, which is impossible.
Thus Allah refuted their false hopes, when He said:
No doubt,
meaning, truly it is inevitable that,
for them is the Fire,
meaning, on the Day of Resurrection.
and they will be forsaken.
Mujahid, Sa`id bin Jubayr, Qatadah and others said:
"This means they will be forgotten and neglected there.''
This is like the Ayah:
So today We forget them just as they forgot meeting on this day of theirs. (7:51)
It was also reported from Qatadah that, (they will be forsaken) means,
`they are hastened into the Fire.'
There is no contradiction between the two, because they will be hastened into the Fire on the Day of Resurrection, then they will be forgotten there, i.e., left to dwell there for eternity.
Indeed the rights of Allah far outweigh that which His slaves can fulfil. And indeed the blessings of Allah are far more than can ever be counted by His servants.
[Talaq Ibn Habib]
Be humble to your Lord, appreciating what He has blessed you with by showing gratitude towards Him and seeking His forgiveness for your shortcomings in this life.
Then which of the favors of your Lord will you deny?
The fact that this verse is repeated 31 times in Surah ar-Rahman. I don’t think that is by accident. The verse reminds us time and again for the many blessings we take for granted on a daily basis [and to be thankful for them]. Whether it be in terms of money, food, wealth, health, or anything and everything else.
If we truly took the time to count the blessings, we’d realize it’s impossible because it would be endless. They are infinite. But we aren’t thankful for everything we take for granted on a daily basis?
This theme is repeated in various Surahs in the Qu’ran. Several examples:
From Surah Ibrahim: “And He gave you from all you asked of Him. And if you should count the favor of Allah , you could not enumerate them. Indeed, mankind is [generally] most unjust and ungrateful.” [14:34]
From Surah Nahl: “And if you should count the favors of Allah , you could not enumerate them. Indeed, Allah is Forgiving and Merciful.” [16:18]
Hz. Âişe'den (r.a.) şöyle rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber (s.a.s.), hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle derdi:
Ezhibil-be'se rabben'nasi eşfi ve enteş'şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame
ŞİFA DUASI TÜRKÇE ANLAMI
Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.»” (Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19)
REKLAM
SIHHAT VE SAĞLIK İÇİN OKUNACAK DUA - 2
Bismillahi turbetu ardina ve rîkatu ba'dina yüşfe sakimuna bi-izni rabbina.
ANLAMI
Allah'ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükürüğü vesilesiyle Allah'ın izniyle hastamız şifâ bulur" (Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19)
SAĞLIK VE ŞİFA DUASI OKUNUŞU - 3
Euzu bi izettillahi ve kudretihi min şerri ma ecidu.
ŞİFA DUASI ANLAMI
Sağ elini vücudunda rahatsız olduğun mahalle koyup yedi defa mesh eyle ve her meshte: «Hissettiğim bu hastalığın şerrinden Allah'ın izzetine ve kudretine sığınırım! de. Biiznillahi Teâlâ şifâ bulursun." (İbn Hanbel, IV, 217)
CEBRAİL ALEYHİSSELAM’IN ŞİFA DUASI - 4
Bismillahi arkıyke min kulli şeyin yu'zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi arkıyke.
REKLAM
ANLAMI
Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.»” derdi.(Müslim, Selâm 40)
HASTAYA OKUNACAK DUA - 5
Hz. Peygamber, bir rahatsızlıkları olduğu zaman Muavvizeteyn sûrelerini okur, kendi üzerine üfler ve onu eliyle üzerinden silerdi. Ve şöyle buyururlardı:
Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.
ANLAMI
Allah’ın ismiyle. Ey Rabbim! Beni kendi devân ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalardan uzak tut.»” (Heysemî, X, 180)

KUR'AN'DA GEÇEN ŞİFA AYETLERİ NELER?
Kur’an-ı Kerim’de bulunan şifa ayetleri; sağlık için duâ, şifa için dua hasta duası, hastalara şifa duası arayanlar için en etkili şifa dualarıdır.
REKLAM
Şifa için okunan bazı ayetler şunlardır:
Tevbe Sûresi, 14. Ayet
Yunus Sûresi, 57. Ayet
Nahl Sûresi, 69. Ayet
İsrâ Sûresi, 82. Ayet
Şuarâ Sûresi, 80. Ayet
Fussilet Sûresi, 44. Ayet
SARA (EPİLEPSİ) HASTALIĞI İÇİN OKUNACAK DUA
İbn Abbas’dan -radıyallahu anh- rivayete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bir hâtûn müracaat edip:
“– Ya Resûlallah, ben sar’a illetine duçar oluyorum. Hem de sar’a hâlinde açılıyorum. Allah Teâlâ’ya duâ ediniz ki, bu illeti benden izâle eylesin” dedi. Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kadına hitaben:
“– Dilersen sabret, bu illet mukabilinde sana cennet verilsin. Dilersen sıhhat ve afiyetin için Allah Teâlâya duâ edeyim,” buyurdu.
REKLAM
Sonra o hâtûn:
“– Yâ Resûlallah, böylece sabrederim. Yalnız sar’a hâlinde açılmamam için Allah Teâlâ Hazretlerine duâ ediniz” dedi.
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de, o halinde açılmaması için duâ buyurdular. (Buhârî, Merdâ, 6; Müslim, Birr, 54)
ŞİFA NİYETİYLE KUR’AN OKUMAK VE OKUTMAK CAİZ MİDİR?
Kişinin maddi, manevi ve ruhi rahatsızlıklardan kurtulması için tıbbi tedavi yöntemlerine başvurması temel ilkedir. Bunun yanında Allah Teala’ya dua etmesi de uygun olur. Şüphesiz Kur’an müminler için şifa ve rahmettir (İsrâ, 17/82). Dolayısıyla gerek Kur’an-ı Kerim’de gerekse hadis-i şeriflerde yer alan dualar ve sureler, belirli sayılarla sınırlanmayarak okunabilir. Bu okumaya rukye denir. Sahabenin rukye olarak Fâtiha suresini okuduğu ve Resûlullah’ın da bunu onayladığı bilinmektedir (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an 9).
REKLAM
Aslolan, duayı insanın kendisinin okumasıdır. Ancak, iyi ve takva sahibi bir insan olduğuna inandığı diğer müminlerden de kendisine dua etmesini isteyebilir. Hz. Âişe’den (r.a.) şöyle rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber (s.a.s.), hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle derdi:
(Ey Allah’ım, ey insanların Rabbi, şu hastalığı gider, şifa ver, şifa veren Sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifa ver.) (İbn Mâce, Tıb, 35, 36)
Hasta olan kimse, ihtiyarlık ve ölüm dışında her hastalığın mutlaka bir çaresi olduğunun bilinciyle uzman hekimlere müracaat ederek tedavi yollarını aramalı, bunun yanında Yüce Allah’a sığınıp şifa vermesi için dua etmelidir. Bu maksatla bazı âlimler Kur’an-ı Kerim’den şifa konulu âyetlerin okunmasını tavsiye etmişlerdir. Şifa için okunan bazı âyetler şunlardır: Tevbe, 9/14; Yûnus, 10/57; Nahl, 16/69; Şu’arâ, 26/80; Fussılet, 41/44.
ALLAH’IN İZNİYLE ŞİFA BULMAK VEYA KÖTÜLÜKLERDEN KORUNMAK AMACIYLA YAPILAN “RUKYE” CÂİZ MİDİR?
Rukye hastalık ve kötülüklerden korunmak veya kurtulmak amacıyla Kur’an veya dua okuyup üfleme anlamında bir terimdir (İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, “rky” md.; İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, “rky” md.).
REKLAM
Bazı İslam âlimleri rukyenin caiz olmadığı görüşünde ise de mezhep imamlarının da içinde bulunduğu âlimlerin çoğunluğu, konu ile ilgili bazı hadisleri delil göstererek, şirke ve istismara götürmemek şartıyla, fayda ve zararın rukyeden değil de Allah’tan olduğuna inanılarak yapılan rukyede bir sakınca bulunmadığını belirtmişlerdir (İbn Hacer, Feth, X, 206; İbnü’l-Kayyım, et-Tıbbü’n-Nebevî, s. 137-144; el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 354-356).
Şöyle ki Hz. Peygamber (s.a.s.), hem kendisine hem ziyaret ettiği bazı hastalara okuyup üflemiş, bazen de Hz. Âişe (r.a) ona okuyup üflemiş ve eliyle meshetmiştir (Buhârî, Tıb, 32, 33, 39; Müslim, Selâm, 46-51,52; İbn Mâce, Tıb, 35-36).
Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.), torunları Hasan ve Hüseyin için şeytandan, zehirli haşerattan, kem gözlerden korunmaları için dua etmiş (Buhârî, Enbiyâ, 10; İbn Mâce, Tıb, 36; Tirmizî, Tıb, 18), nazara, yılan ve akrep sokmasına karşı rukye yapılmasına izin vermiştir (Buhârî, Tıb, 17, 33, 37; Müslim, Selâm, 55-60; Ebû Dâvûd, Tıb, 17-18).
Yine Hz. Peygamberin (s.a.s.) hastalar için,
(Ey sıkıntıları gideren Allah, şifa ver! Ey şâfî! Senden başka şifa veren yoktur, hiçbir hastalık kalmayacak şekilde şifa ver) diye dua ettiği bilinmektedir (Buhârî, Tıb, 38; İbn Mâce, Tıb, 36; Ebû Dâvûd, Tıb, 17).
Konuyla ilgili rivayetler değerlendirildiğinde, Allah’ın izniyle şifa bulmak veya kötülüklerden korunmak amacıyla yapılan rukyelerin câiz, bunun dışında kalanların haram olduğu anlaşılmaktadır (Elmalılı, Hak Dini, IX, 6388).
"why do u stare down the camera pre-game in the locker room?"
Children's book author & goalie connor hellyyy!! Long interview
TW: mental health & suicide
youtube
Timestamps:
Hockey
0:00 - why he signed a new contract w jets
3:50 - young fan mimicking him at practice
4:40 - how he got his start/big break/noticed, wasn't drafted by the NAHL (juniors)
8:20 - his playing style: hybrid of old school & new school, his patience and analytics during play
10:00 - "i definitely cannot do the splits and nor do i even want to try"
Positivity & Visualization
10:10 - his unwavering belief in himself
11:35 - why do u stare down the camera pre game in the locker room??? will reveal his visualization technique in 7.5-8yrs (when he retires)
Winnipeg
12:45 - ice fishing
Books
14:40 - children's books co-author!!! 2 books in one (they meet in the middle)
Bucky Beats the Blues / Is Something Wrong With Weasel?
by Connor Hellebuyck & Thom Van Dycke
"The purpose of the books is to help the next generation start talking about mental health. It's about talking; not absorbing such large emotions by yourself, not holding everything in and letting it spiral. It's my story of how i went through some mental health things.
"There are certainly times when you have to be tough but if you talk it out you can learn when it's time to be tough. Talk to someone, don't suffer in silence."
15:55 - Project 11 in honour of Rick Rypien jets player who took his own life - all proceeds of the book go to this org. Books intended for reading levels grades 3 to 4
"i definitely encourage parents to read it too 'i need to let my kid know I'm available for them.'"
Family
16:50 - his dog on his 2023-24 goalie mask
17:40 - his athlete (track & field) wife & their 2 kids
18:50 - what advice would 30yo you give to 17yo you
3. Dünyayı düz olarak tasvir ediyor. (Hicr: 15), (Ra’d: 3), (Kaf: 7), (Gâşiye: 20), (Şems: 6), (Naziat: 30), (İnşikak: 3), (Bakara: 22), (Nede: 6-7), (Zariyat: 48)
4. Ayetlerde konuşanın kim olduğu belli değil. 3 ayrı özne var; Ben (Muhammed), O (Allah), Biz. (Hud: 2), (Zariyat: 51), (En’am: 114), (Hicr: 9), (Tekvir: 19-20), (Ahzab: 56) ???
6. Her canlıyı çift yarattık diyor, bakterilerden haberi yok. (Zariyat: 49)
7. Güneşin çamura battığını iddia ediyor. (Kehf: 86)
8. Yıldızlar şeytanın atış tanesi diyor. (Mulk: 5)
9. Kutuplar yok. En kuzey ve en güneyde oruç nasıl tutulabilir, bir malumat yok. (Bakara: 187)
10. Milyonlarca yıl hüküm sürmüş dinozorlar yok ama deveden bahsediyor! (Gaşiye: 17)
11. İnsansı canlılar olan Neanderthal yok ama olmayan melekler, şeytanlar ve cinler var. (Bakara: 102), (En’am: 8-9), (A’raf: 20)
12. Beyin kelimesi yok. Beyin yerine düşünme organı olarak kalp anlatılıyor. (Muhammed: 24), (A’raf: 179), (Hacc 46), (Ali İmran: 119)
13. Mirasta adaletsiz. (Nisa:11-12)
14. Şahitlikte kadın ve erkeği bir tutmuyor. (Bakara: 228-282)
15. Sadece Arap kavmi için yazılmıştır. (Fussilet: 44), (Yusuf: 2), (Şuara: 198-199), (Enam: 92)
16. Peygamberin seks sırası anlatılıyor. (Ahzab: 51)
17. Birçok ayet birbirini yalanlıyor. İlk müslümanın Muhammed, Musa ve İbrahim olduğuna dair ayrı ayrı ayetler var. Hangisi belli değil. (A’raf: 143), (En’am: 163), (Ali İmran: 67)
18. El, ayak kesme, sopayla dövme gibi akıl almaz ceza yöntemleri öneriyor. (Maide: 33-38)
31. Ayetleri sorgulamayın diye ayet var. (Maide: 101)
32. Dünyada haram ettiği zina ve içkiyi ahirette ödül olarak anlatıyor. (Bakara: 219), (Maide: 90-91), (Yunus: 4), (Nahl: 67), (Bakara: 25), (Ali İmran: 15), (Duhan: 54), (Tur: 20), (Rahman: 72), (Vakıa: 23), (Nebe: 33-34)
34. Gayrimüslimlerin cennete girebileceği de söylenirken, başka ayette tam zıttı söyleniyor. (Bakara: 62), (Maide: 69), (Nur: 39), Hu: 15-16), (Tevbe: 17)
35. Namazın nasıl kılınacağı anlatılmıyor. ???
36. Tarihi bir olay anlatırken Meryem'leri karıştırıyor. Kur’an’da “Ey Harun’un kız kardeşi” diye hitap etmişlerdir. Halbuki bu iki Meryem birbirinden tamamen bağımsızdır. İsa’nın annesi olan Meryem’in Harun isminde bir kardeşi olmadığı gibi, bu iki Meryem’den ilki, diğerinden yaklaşık 1700 yıl önce yaşamıştır. (Meryem: 28)
37. Lat, Menat ve Uzza isimli putları övüyor. (Necm: 19-20)
38. Savaşa teşvik eden ayetler var. (Bakara: 190-193-216-244), (Ali İmran: 166), (Nisa: 71-72-76-84), (Enfal: 17-39-65), (Tevbe: 14-15-46-111-123), (Hac: 39), (Ahzab: 18-19), (Muhammed: 20), (Fetih: 11-16)
39. Bir savaşta kaç müslümanın kaç kafire denk geldiğini anlatan ayeti hemen bir sonraki ayet yalanlıyor. (Enfal: 65-66)
40. Kadına savaşta "ganimet" diyor. (Nisa: 4)
41. "Cahiliye dönemindeki gibi açılıp saçılmayın" diye kadının özgürlüğünü kısıtlıyor. (Ahzab: 33)
42. Ayın yarıldığını iddia ediyor. (Kamer: 1)
43. Galaksiler yok. ???
44. Evrenin nasıl oluştuğu tamamen yanlış anlatılıyor. ???
45. Dünyanın oluşumu bilime taban tabana zıt…
46. Güneş dünyanın etrafında döner diyor. (Enbiya/33)
47. Allah pek çok ayette beddua ediyor, hatta bazılarında kendi kendine "Allah onları kahretsin" diyor. (Munafikun: 4), (Tevbe: 30)
48. Kuran'da kadınlara hitap hiç yok. ???
49. Bazı hayvanları hâkir görüyor ve kafirler için "aşağılık maymunlar" gibi çocukça hakaretler kullanıyor. (Bakara: 65), (Maide: 60)
50. Muhammed tanrılaştırılıyor. (Ahzab: 56)
51. Bir ayette ganimetlerin tamamı peygamberin diyor, cihatçılar savaşı reddedince "ganimetlerin 5'te 1'i peygamberin" ayeti geliyor. (Enfal: 1-41)
52. Peygamberin küçük karısı Ayşe'nin zina yapıp yapmadığına dair ayetler var. Entrikalar ve dedikodular da unutulmamış. (Nur: 11-12-13-14-15)
53. Evrim hiç yok. ???
54. İçki konusunda önce olumlu sonra olumsuz ayet geliyor. (Nahl: 67), (Bakara: 219), (Maide: 90-91)
55. Yahudi ve hristiyanları dost edinmemeyi emrediyor. (Maide: 51)
56. Kadınlara "TARLA" diyor. (Bakara: 223)
57. Peygamberler arasında fark olmadığını söyleyen ayet ve Muhammed'in en değerli peygamber olduğunu söyleyen başka bir ayet var.
58. İyilik ve kötülüğün Allah'tan geldiğini söylüyor, sonra iyilik Allah'tan kötülük senden diyor.
59. Uzaya çıkmayı imkansız görüyor. (Rahman: 33)
60. Ay'ı nur kaynağı olarak nitelendiriyor, güneşin ışığını yansıttığını bilmiyor. (Yunus: 5), (Nuh: 16)
61. Büyük patlama ile ilgili hiçbir bilgi geçmiyor. ???
62. Köleyle hür bir tutulur mu, diye insanları ayrıştırıyor. (Nahl: 75)
63. Konuşan karınca, ejderha, vs masalsı anlatımları var. (Neml: 18), (Araf: 107)
64. İblis için bir ayette melek, diğerinde cin diyor. (Kehf: 50), (Bakara: 34)
65. Mahşerde Allah şefaat etmez diyen ayet de var, eder diyen de. (Bakara: 48), (Zuhruf: 86), (Necm: 26), (Zümer: 43)
66. Hayvan, bitki, coğrafi şekil ve besinler Ortadoğu’ya özgü. ???
67. Bir ayette vasiyet şart, diğerinde değil. (Bakara: 180),
68. Allah, Muhammed'e salat ediyor. (Ahzab: 56)
69. Kıble önce Kudüs'ken Yahudiler itiraz ettikten sonra Kabe oluyor. (Bakara: 144)
70. Cehennemde Ebu Cehil'e düello teklif ediliyor. (Alak: 13-19)
71. Rahman suresinin 31 ayeti plak takılmış gibi aynı cümleyi yazıyor. (Özellikle bakınız..)
72. Her şeyi bilen Allah kıyamet saatini meleklerden öğreniyor.
73. Cennette kadınlar için vadedilen hiçbir şey yok. ???
74. Hayvanları yük taşıma, öldürüp yeme ve ulaşım aracı olarak görüyor, evrimden alakasız.
75. Bazı ayetler daha Muhammed zamanında hükmünü yitiriyor ama hala duruyor.
76. Peygambere soru sormak için sadaka vermek emrediliyor. (Mücadele: 12)
77. Cennetin genişliği ayetlerde farklı anlatılıyor. (Hadid: 21), (Ali İmran: 133)
78. Dünya kainattan daha önce yaratıldı diyor. (Fussilet: 9-12)
79. Rüzgar olmasa gemiler durur diyor. (Şura: 33)
80. Boşanma konusunda kadını 3 kez boşayıp başkasıyla evlendirip boşarsan tekrar sana helaldir gibi garip bir mantığa sahip. (Bakara: 230)
81. Göklerle yer bitişikken onları ayırdığını iddia ediyor. (Enbiya: 30)
82. Diğer kitaplar gibi varlığına kanıt olmayan Nuh'un gemisi efsanesini anlatıyor. (Muminun: 27), (Hud: 37-38-42-44), (Araf: 64), (Yunus: 73), (Şuara: 119), (Ankebut: 15-65)