Tumgik
bivarmisbiyokmusum · 1 year
Text
DAGINIK ADAM
Dağınık bir adamım ben, hemde hiç olmayacak kadar  hayatım gibi... Senden önce de dağınıktim ben  sen üzerine tuz biber oldun bu dağınıklığın. Cok dağınık yazarım çok dağınık anlatırım,düşlerim daginiktir anlayacağın herseyim dağınık ama en önemlisi ben seni çok ama çok dağınık sevdim. Dağınık sevmek her şarkıdan bir parça dinlemek her şarkıda seni bulmak gibi birsey.Ben senden önce yine daginiktim ama gittiğin gün başka dağıldım. Ben seni önüm arkam sağım solum gibi sevdim.Ne  yana baksam sendin,her yanımda seni buldum ve dağıldıkca dağıldım. Sen bir adamı dağıtmak nedir bilmezsin ama ben sende nasıl dagildigimi çok iyi bilirim.Hayallerim dağıldı benim,şimdi göremiyorum öyle hayallerimi. Hüzünlerim dağıldı içimdeki rüzgarlar dağıldı,doğrularım,yanlışlarım,acilarim,mutluluklarım dağıldı.Ben çok dağıldım sende  bilmezsin sen   dedim ya oysa ben hep daginiktim ve hep dağınık sevdim seni hiç değişmeyeceğim... ama seni bir annenin evladının kokusunu içine çekmesi gibi seveceğim  ve senin hep dalga geçtiğin gibi seni öyle seveceğim ki içimde hep yaşayacaksın seni içimdeki kalbimde kirletmeyeceğim.
Mustafa Özcelik 
17 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 4 years
Text
Kalmak istedim, hep yanında kalmak istedim.
Gözlerinde kalmak, yüreğinde kalmak, sol yanında, ömründe kalayım istedim. Gitmem için onca bahanem varken, kalmak için sebepler yarattım kendime. Hep kaldım, varlığında da kaldım yokluğundada. Zaman dedim, olur dedim, gelir dedim. Bir tek sözün, bir cümlen yeterdi bir ömür beklemeye. Gelmedi...
Olsun dedim, sessizdir anlatamaz, zaman dedim.
Her defasında canım biraz daha yandı, biraz daha büyüdü içimdeki "sen" yaram. Senden habersiz ağlayıp, sana gülüşlerim, sana kırılıp kendime küsüşlerim şahittir.
Seni sessizce sabırla sevişime senin dışında herkes şahittir, en başında ise Allah şahit.
Sonra ne gördüm biliyor musun?
Benden esirgediğin sözleri başkalarına kurabildiğini gördüm. Bana ördüğün duvarlarını başkasının yıkabildiğini gördüm.
Benden sakladığın yüreğini başkasına açabildiğini gördüm.
Asıl mevzu, beni sevmediğini gördüm.
Kalk dedim, önce gururunu sonra kendini topla yerden ve git dedim kendime.
İçimde belki de hiç geçmeyecek olan bir yarayla gittim senden. Kendi yolumu bulmaya gittim.
Bir daha görmeyeceksin beni, duymayacaksın sana dilsiz sesimi.
Buğulu gözlerim dalmayacak artık gözlerine.
Ben olmayacağım artık hayatında.
Herhangi bir keşken, bir pişmanlığın olur mu sonrasında bilmem.
Biz olabilirmiydik onu da bilmem. Ama "keşke" yaşayarak öğrenseydik...
Ben en uzaklarda her zaman duama katacağım seni. İyilik, güzellik ve sevgi dileyeceğim sana ömrüm yettiğince. Ve sen hayatta hiçbir zaman "beni hiç çok sevmediler" demeyeceksin..
Çünkü ben seni çok sevdim...
Ahmet Kaya'nında dediği gibi;
Bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun...
Pınar Kılıç
Tumblr media
91 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 4 years
Text
Bir şarkı, bir şiir, herhangi bir kitabın bilmem kaçıncı sayfasında geçen bir cümle yetecek beni sen tarafımdan vurmaya..
Boğazım düğümlenecek, gırtlağıma yumruk oturacak, gözlerim nemlenecek dalacak.
Kalbim.. ah kalbim..
Ağrıyacak, ağlayacak, avunacak ama o yara hiç geçmeyecek.
Ah ulan diyeceğim..
Beni neden sevmedin, ben tıka basa senle doluyken, beni neden sevmedin..
Şarkılarda arayacağım seni, şiirlere anlatacağım, kadehlerle avunacağım..
Tutunamadık Oğuz abi diyeceğim, birbirimize tutunamadık..
Ya bendim eksik kalan, ya oydu fazla gelen bilmiyorum ama biz tutunamadık..
Herşeyde, her yerde bir parçan olacak.
Ben seni böyle darmadağın, sessizce yaşamaya devam edeceğim.
Sen beni "uzaklarda evli barklı" mutlu zannedeceksin..
Ve ben;
Seni hiç affetmeyeceğim bize kıydığın için...
Pınar Kılıç
Tumblr media
30 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 4 years
Text
İnceldiği Yer
Hep inceldiğim yerden koparım zannediyordum. Dönüp baktığımda alışmışım. Ben inceldim, incildim zannederken yaralarım zamanla kabuk bağlamış. Hani çocukken koşup düşerdik ya o misal. Kabuk tutardı diz kapaklarımız. Sonra deli gibi bir kaşıma isteği gelirdi. Dokunmaya kıyamazdık. Parmağımızla yaranın üstünde gezdirirdik elimizi. Çok sert gelirdi kabuk bize. Ardından o kaşıma isteğiyle iki üç darbede düşürürdük kabuğu yine acırdı dizimiz. Tam da böyle olan yıllar geçti ama kabuk ve kaşıma isteği hala geçmedi. Belki koşarken düşmüyoruz artık ama sırtımızıda kimseye yaslayamıyoruz. Artık dizimiz değil sırtımız kanıyor. İyileştik derken yine kaşıyoruz yaramızı sert gelen o kabul düşünüyor. Oluk oluk kan akıyor. Ağlasan ne fayda susmak zaten en büyük çığlık. Sözün özü yaralar aynı duruyor. Bir kere düşmeye gör hep oluk oluk kanıyor. İncelmiyor, kopmuyor hep üstünde duruyor. Öldürmüyor ama bayağı bayağı süründürüyor. Yaralar hiç kapanmıyor. Başkasının açtığını yine başkası kanatıyor. Biz mi ? Biz zannediyoruz ki bu sefer tamam... Ne büyük yanılgı. Yaran başkasının kabuğunu düşürmesi için yine orada duruyor. Duruyor... Usulca bekliyor. Ne gelen gideni ne de giden geleni aratmıyor. Hepsi birbirinin devamı hepsi birbirinin aynısı...
50 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 5 years
Text
Bu hayat seni bana çok gördü.
Dışarda binlerce insan varken, bir tek bana çok gördü.
Kimbilir kaç insan görüyor hergün o güzel yüzünü, gözlerine kimler dokunuyor gözleriyle..
Ve hiç biri de bilmiyor ne kadar şanslı olduğunu..
Sensiz geçen günler, aylar, saatler asır gibi geçerken, yanımda olduğunda ağır yürüyen akrep bile koşaradım kovaladı yelkovanı.
Ben seni ömürlük dilerken ömrüme, seninle yirmidört saati çok gördü bana hayat.
Sen benim aminsiz duam,
Sen benim yürek yaram,
Sen benim en güzel acımsın.
Hayat beni seninle sınadı, sensizlikle sınadı. Al bu sevdayı taşı yüreğinde, al bu acıyı kat ömrüne dedi.
Acın bile güzel.
Zamanın neresinde olursak olalım, nerde olursak olalım, yerin hep aynı benim dili yüreğinde saklı sevdam..
Biz seninle kitapların satırlarında, şarkıların mısralarında, gökyüzünde gördüğümüz martılarda, üzerimize konan kelebeklerde buluşacağız..
Ben sana hiç kıyamadım, kıyamadığımsın.
Bu yüzden yürek sızım, ben bu hayata kırgınım.
Bir kaldırım taşına bile nasip etti de seni, bir bana çok gördüğü için..
Pınar Kılıç
29 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Note
Ya ben sana bayıldım süper yazıyosun
Çok teşekkür ederim.
8 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Photo
Tumblr media
Çünkü en zayıf olduğum yerden sınanmış, En hassas olduğum yerden vurulmuşum. Hangi yanımdan yara alsam o yanımdan ağrımışım. Taşıyamam zannettiklerimi taşımış, Taşırım zannettiklerimin altında kalmışım. İçimdeki ummanı önce sızdırmış sonra taşırmışım.. Anlamışım ki dünya âlem perdesinde ben de gelip geçici, ben de bir gölgeymişim. Asıldan nasibim var ama şimdilik suretmişim. Öyleyse hepsine de amenna. Nazan Bekiroğlu
53 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Photo
Tumblr media
Senden sonra şehir şehir gezdim. Kitap okudum, şiir yazdım, şarkılar dinledim. Kabuğumdan çıkıp kalabalığın içine karıştım, kaç insan tanıdım. Ağladım, güldüm, sigarayı çoğalttım, ara sıra içtim daha çok ağladım. Acı çektim, yaramı kaşıyıp kaşıyıp tekrar sardım. Senden sonra biraz daha büyüdüm. Hani çocuğun gibi severdin ya beni, senden sonra şımaracak kimsem olmadı. Ayağıma taş değse, evhamlanır kıyamazdın. Senden sonra ne duvarlar yıkıldı üzerime, hepsinden sağ çıktım ama şuram acıyor diyemedim kimseye. Acımın üstüne nicesi katlandı, ne imtihanlar verdim, nelerle sınandım senden sonra. Hepsinin içinde en güzeli hala sensin. En güzel acımsın benim, geçmeyen. Senin acın bile güzel. Herşey biraz yarım kaldı, eksildi, anlamını yitirdi ama sen aynı kaldın. Her nerede, kiminle mutluysan sonsuz olsun mutluluğun. Bilmeni istediğim tek şey; Acımın üstüne yerin var canımın içi.. Pınar Kılıç
279 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Link
Kolay olmadı iki gözüm… Senden sonrası hiç kolay olmadı. Gördüğün, bildiğin, tanıdığın yaralarımın yanına bin yara eklendi. En büyüğü de sendin. Ki sen; dokunup saran, yaralarımdan öpendin benim. Sonra en büyük yara oldun. Farkında olmadan öyle tutunmuşum ki sana, senden sonra düştüğüm o boşluktan tekrar tutunamadım.
Kolay olmadı senden sonrası.. Sabahları uyanması, geceleri uyuması kolay olmadı. Geceleri sen nöbetlerim uyutmadı, sabahları sessizliğin sancısı uyandırdı. Günler bana uzun süre aymadı, gecelerim iyi olmadı. Bir şarkı, bir söz, duvardaki saat, kaldırımın kırık taşı bile acıttı canımı. Saatin tik tak sesini dinledim günlerce, yelkovanla akrebi izledim boş gözlerle. Hangi gün, hangi ay, hangi mevsimdi bilmiyorum. Senden sonrası bana hep sonbahardı…
Kolay olmadı canımın içi… Hergün bir haber, bir umut, bin yıkım yaşaması hiç kolay olmadı. Beklemesi, savaşması, yenilmesi, unutması hiç kolay olmadı… Gidende bendim bu hikayede, kalanda ben.
Çok zaman geçti. Çok. Altmış ay, binsekizyüzyirmialtı gün, yirmi mevsim sonrası alıştım.
Senden sonra ben aynı kalmadım sevgilim.. Hevesim, heyecanım, gülüşüm azaldı. Beklentilerim azaldı, mutsuzluğum çoğaldı. Seninle birlikte bir devirde bitti..
Sen benim içimdeki çocuğun rengarenk uçurtmasıydın. Bir kez uçup gittin ellerimden, bir daha hiçbir uçurtmayı tutmadım ve hiçbir uçurtmanın peşinden koşmadım.
Senden sonra renklerimi kaybettim ve sadece gri ile siyahı sevdim.
Kolay olmadı iki gözüm… Yıllarca kurduğum hayalleri, bir günde asıp idam etmesi hiç kolay olmadı…
#PınarKılıç
48 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Photo
Tumblr media
Sana bu mektubu yazıyorum çünkü geldiğinde anlatacak gücüm olmayabilir. Yaşam yolculuğumun çok renkli geçtiğini söyleyebilirim. Renkli dediğimde aklına hemen kırmızı, sarı, mavi, yeşil gibi canlı renkler gelmesin. Onlar da oldu elbette ancak siyah, gri, beyaz ve lila en büyük yeri işgal ediyorlar. Dışarıda bin bir çeşit hayat var. Benimki de, sıradan olmayanların arasında sayılabilir. Aslında hepimiz seçimlermizin sonuçlarını yaşıyoruz, yani çoğu zaman! Seçtiklerim ve deneyimlerimden ortaya çıkan benle, halimden memnunum. Daha iyisini de yapabilirdim mutlaka, şimdiki aklım olsaydı ama bazı kadersel döngülere karşı çıkmak mümkün değil. Hızlı koşan çabuk yorulur. Ben de, neden bilmiyorum ama kısa vakitlere çok şey sığdırmışım. Bilgisayardaki “zip” dosyaları gibiyim. Tıklayınca içimden yüzlerce klasör fırlıyor. Sonuç itibariyle yorgunum! Geldiğinde bir enkaz bulmayacaksın ancak biraz tadilat istediğim kesin. Temelim sağlam fakat duvarlarımda çatlaklar var. Güzel bir boya badana paklar beni. Kalbimin kapısını çıkarken kapatmayanlar yüzünden, fırtına ve yağmurda içeriye su girdi. Ne kadar dirensem de, parkelerin kabarmasına engel olamadım. O yüzden zarafetimi yitirmiş olacağım. Biraz zımpara ve cilayla çözülemeyecek gibi değil, merak etme! Gözlerimin kenarında inatçı çizgiler var. Onlar için yapılacak bir şey yok, duracaklar! Zaten dursunlar, şu tatlı-ekşi yaşamımın tek şahidi onlar. Ayrıca, çizgilerime baktıkça daha çok seviyorum geçmişimi, tecrübelerimi ve sevdiklerimi. Pişmanlık odamı uzun zaman önce boşalttım. Orası hep boş kalacak çünkü bütün yaşadıklarım, şimdi beni ben yapanlar. Onlar olmadan bu kadar farkında olamazdım. Hayatımdaki her olaydan dersler çıkarırım ve hepsinin bana başka bir olguyu öğretmek, beni büyütmek için geldiğini bilirim. O yüzden pişman olacağım şeyleri yapmam, yaptıysam da boşuna vicdanımla savaşmam.İnançlarım, beni ayakta tutan temelimdir. Büyük bir deprem görmezlerse, kolay kolay yıkılmazlar. Aşka olan inancım yüksektir örneğin ama ilişkiler için aynı şeyi söyleyemem. İnsanların kalleş olabileceği, sırtımdan vurabileceği ihtimalini cebimde tutarım. İşin özü, bu mektubu sana şunun için yazıyorum; yorgunum! Üstümde yılların tozu, kiri var. Senden sihirli bir değnekle dokunup, beni baştan yaratmanı beklemiyorum. Zaten bunu istemem de, aynı yolları bir daha yürüyecek gücüm yok. Senden tek beklediğim, eline kovayla bezi alıp, şu tozu silecek kadar cesaretli olman. Üstelik buna değeceğini göreceksin çünkü üstü kirlenmiş olsa da, bu bina zümrüt ve altınla yapıldı. Güneşi gördüğünde parlayacaktır. Dilerim çabuk gelirsin, daha önemlisi umarım gelirsin...
82 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Photo
Tumblr media
Sonra böyle içime kapandığım zamanlarım da, yine sana kızıyorum. Senden sonrası da aynı yani. Bir sensin eksik olan. Yirmidört mevsim geçti, sayısız insanlar geldi ve geçti. Daha çok üzüldüm, kırıldım, yanıldım, ağladım. Yokluğunu unutturacak acılar yaşadım, düştüm, tekrar kalktım ama aynı hevesle yürümedim bir daha ve koşmayı bıraktım senden sonra. Sevdiğim şarkılar değişti, sevdiğim insanlar değişti, Senin yerin bile değişti. Bir tek sana olan kırgınlığım geçmedi. Velhasıl kelam; Hayat senden sonra da devam etti. Ama ben tırnağımdan tut saç tellerimin kırılmasına kadar senden bildim sana küstüm. Gitmeseydin böyle olmayacaktı, Gitmeseydin böyle olmazdı. Gitmesen olmaz mıydı? Gittin de ne oldu? Pınar Kılıç
54 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Photo
Tumblr media
Biliyorum; Acıyor biliyorum kalbim. Yine kendi depreminin enkazındasın ve seni oradan çıkaracak kimseyi bulamıyorsun. Şöyle bir bakıp geçiyor herkes, sesini duysalar da seni görmüyorlar biliyorum. Saç tellerinden ayak uçlarına kadar ağrıyor, biliyorum. Yine ölmedim ama yarım kaldım diyorsun. Kimseye minnet etmemek için bağırmıyor, Susuyorsun... Susup seni görmelerini bekliyorsun ve her defasında aynı umudun altında eziliyorsun. Daha da kötüsü kendi yaralarını kendin sarıyorsun, sonra tekrar kendin kaşıyıp kendin kanatıyorsun.. Biliyorum, kırıldın yine yanıldın belki de.. Ama şunu da biliyorum; Geçecek, önceki nasıl gectiyse sonrası da öyle geçecek. Ve sen her deprem sonrası bazen tökezleyerek, bazen topallayarak, bazen de olduğun yerde sayarak devam edeceksin. Koşmaktan vazgecerek, ağır ağır, öylesine adım adım.. Sonra öyle yorulacak, öyle kırılacaksın ki; Son depremin olacak, enkazın altında kalacak kurtulamayacaksın. Dayan kalbim.. Pınar Kılıç
61 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Note
seni okurken bir sigara bir kahve daha boşa gitmiş gibi duruyordu ilk başlarda sonra kutu kutu yara bandı aldım sana bu yazıya bir tane bu yazıya bir tane derken buralara geldik ...Mevsim kış ve ben hala seni okuyorum
Bir kitabın önsözü gibidir insan; ilk sayfaları anlamsız ve boş gelir bazen ama devam okuduğumuzda, sürükler bizi ve o kitap hiç bitmesin isteriz. Benim hikayemi hala okuyor olmana sevindim :)
10 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 7 years
Text
Ayrılığın ertesi... İlk günler; biraz gözyaşı, fazlasıyla kırgınlıklar ve öfke içinde hafif sancılı geceler ve yarım aymalı günler yaşıyorsun. Boş hissediyorsun.. Kendini, etrafını, var olan tüm canlıyı ve cansızı boş görüyorsun. Mide krampları, tokluk hissi, çay, kahve, sigara... Sonra birden gelen o "toparla kendini" hissi. Alışveriş, bakım, saç değişimi. "Özgürlük hissi" ... Arkadaşlarla istediğin saatte buluşmalar, hesap vermeden istediğin her adımı atabilmenin verdiği rahatlık, istediğin gibi giyinmek ya da.. Kendini avutma seansları "en doğrusu, en hayırlısı buydu"... Birinci ay'ı ve sonrası; zamanın getirdiği yürek durulması, öfkenin ve kırgınlıkların durulması. İlk günler seni terkeden mantığının, sana dönmesi... Kalbine bir ağrı saplanıyor, bir yere sığmıyorsun. Odalar, duvarlar, insanlar üstüne geliyor. Kaldıramıyorsun hiçbir sesi, hiçkimseyi kaldıramıyorsun, kendin bile kendine ağır geliyorsun. Telefonun sessizliği, saatin tik tak sesi, onun yokluğu yüreğine oturmaya başlıyor... Kendini oyalamaya çalışıyorsun. Birlikte izlediğiniz bir filme, ortak şarkınıza, ufacık bir hatırasına denk geliyorsun, boğazına bir yumruk oturuyor yutkunamıyorsun... Sevdiği yemeği yiyemiyorsun artık, geçmiyor boğazından. Sokakta yürürken bir yabancının ağzından duyduğun bir söz, kitapta okuduğun bir cümle, içinde ismi geçen bir film seni yine ona götürüyor... Tüm ayrılık şarkıları seni anlatıyor, tüm şairler seni yazıyor zannediyorsun... Onunlayken gülebildiğin, sevebildiğin hiçbir şeyi sevmiyorsun artık. Özgürlük zannettiğin o hissten nefret ediyorsun, çünkü eskisinden daha kördüğüm oluyorsun... Geçmiyor ne gecelerin, ne sancıların, ne keşkelerin, nede yaraların geçmiyor... Günlerin aymıyor, anlamını yitiriyor doğan güneş. En hayırlısının böyle olmadığını farkediyorsun. Kendinle kavgaların, kendini yargılamalarının haddi hesabı olmuyor... Bir kere dağıtıyorsun işte, duygularını, emeğini, hayallerini, saçlarını ve kendini; bir daha toparlayamıyorsun... Yıllar geçiyor üstünden, o yara, o suret, o günler hep oracıkta kalıyor. İçin hep yangın yeri, hep kıyamet, hep enkaz... Bunca deprem sonrası, bir daha böyle sevemiyorsun... Pınar Kılıç
170 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 8 years
Text
Babam'a benzediğim için Annem'in, annem'e benzediğim için de babam'ın sevmediği, içinde kocaman boşluklarla yaşayabilen bir kadınım ben. Çocukken daha, aldım ilk bıçak darbelerimi ve kaç depremden sağ çıktım. Şimdi senin beni sevmemiş olmanın vereceği acı, en fazla toplu iğne ucu kadar bayım. Pınar Kılıç
58 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 8 years
Photo
Tumblr media
Velhasıl kelam; bana söylediğin iyi kötü tüm sözlerin neler ifade ettiğini bilmeden, canının istediği zaman istediğin gibi konuşurdun. Ben o sözlerden binlerce anlam çıkarır, gün aşırı dört mevsimi yaşardım. Şimdilerde hiçbir şey ifade etmiyor, hiçbiri... Çünkü vazgeçtim. Neden biliyor musun? Ben bu kadar çok sevmişken seni, sen sever gibi yapıp gram sevmediğin için. İstediğinde var edip istemediğinde yok ettiğin için. Beni ağlattığın günlerde, gecelerde sen kahkahalara boğulduğun için. Beni uykusuz bıraktığın gecelerde, sen umursamazca uyuyabildiğin için. Sana en ihtiyaç duyduğum anda sırt çevirdiğin için. Sana gösterdiğim yaralarımla beni vurduğun için. Sana olan sevgimle eğlenebildiğin için, bana olmayan duygulardan bahsettiğin için. Ve en önemlisi; bunların hepsini yaptığın için pişmanlık yerine kendinle gurur duyabildiğin için. Allah affetsin, sevgimi helal etmeyeceğim... Pınar Kılıç
941 notes · View notes
bivarmisbiyokmusum · 8 years
Text
Ben; Seni sevmeyi abartmış olabilirim, gereğinden fazla üstüne titremiş olabilirim. Sevgimle boğmuş da olabilirim. Gülüşünle yetinmiş, ne olursa olsun yeter ki olsun demiş olabilirim. Gitmek için binlerce sebebim varken, kalmak için sebep bulmuş olabilirim. Olmayacak dua'ya amin demiş olabilirim, sana inanmış olabilirim. Her olmaz'ından bir olur çıkarmış olabilirim, kendimi kandırmış olabilirim. Kırdığın kalp kırıklıklarımı ayaklarına batmasın diye kendim toparlamış olabilirim. Yaralanmış, yanılmış, ağlamış, aldanmış, üzülmüş olabilirim. Ben sevdiğimde ibadet eder gibi seviyorum, seninle yok bir ilgisi. Çünkü ben başka türlü sevmeyi bilmiyorum. Belki nasıl karşılık vereceğini bilemedin, belki amin diyemedin, belki aynı ateşte yanacak cesaretin belki de bu aşka karşılık verecek gücün yoktu. Belki de böylesi sevilmeye inancın. Olsun. Benden sonrası da güzeli de olacak elbet. Ama kimse Gülüşünle yetinmeyecek bir daha. Gözlerine aynı aşkla bakmayacak ve her sarıldığında Allah'a teşekkür etmeyecek. Seni senden önce düşünmeyecek, yoklugundan varlık yaratmayacak. Ulu orta sevmeyecek seni. Büyük kırgınlıklara rağmen, bir gülüşüne yenik düşüp affetmeyecek seni. Kusurlarına rağmen sevmeyecek, yüzüne vuracak her fırsatta. Beğenmediğin yanlarından öpmeyecek. Benim baktığım gibi bakmayacak ve şiirler yazılmayacak gülüşlerine.. Gözlerimi unutacaksın, kokumu, gülüşümü, yüzümü, saçlarımı, bizi.. Ama yaşattığım duyguları unutamayacaksın. En geç, kalbini aynı yerden kırdıklarında hatırlayacaksın.. Ve ben, belki de o zaman ibadetime amin diyen biriyle olacağım... Pınar Kılıç
171 notes · View notes