Bütün mektupları yakmış o ateşin başında oturuyor gibiyim.
147 notes
·
View notes
Tam o noktadayım. İnsanları sildiğim, ani kararlar verdiğim. Gemileri değil limanı yaktım.
38 notes
·
View notes
"Karanlık tabi nerden bilsin benim seni görmek için ışıklarımı bitireceğimi"
2 notes
·
View notes
Bazen avucunun içinde tuttuğun kelimeler içinde bulunduğun durumu anlatmaya yetmez, elini sıkarsın ve kelimeleri parçalarsın; o parçalar dökülürken buna sessizlik derler. Dilinde birikmiş yüzlerce cümle vardır ama hiçbiri dudaklarından kurtulup karşındaki insana hesap soracak kadar güçlü değildir.
Bazen canını yakan insanı suçlayamazsın.
8 notes
·
View notes
Hayallerimi yaktım,küllerini gömdüm,arada ziyaret ederim hayallerimin mezarını.Çiçeklerle dolu üstü herkes hayran kalırken bir sen görmedin,görmemezlikten geldin :)
6 notes
·
View notes
Eğer sevdiğiniz birine en zayıf yönünüzü göstermezseniz o farkında olmadan kolaylıkla sizin canınızı acıtabilir, çünkü o parçanın sizin ruhunuzda ne kadar can yakabileceğini asla bilemez ve
bilemeyecek de...
Eylül ayı geride kaldı
arkasında üzgün bir yaz bıraktı
4 notes
·
View notes
Can yanarken can yakmak çok basittir fakat can yanarken kıyamamak dünyanın en zorudur.
1 note
·
View note
Ben bu gemiyi çoktan yaktım. Artık yüreğimi incitmenize izin vermeyeceğim. Acımasızlıksa bunu siz vicdansızlıklarınızla sağladınız
23 notes
·
View notes
Mevzu sen olunca, hem çok sinirliyim hem yufka yürekliyim. Bıraksalar kalbini çok kırarım ama sonra canın yandı mı der ağlarım...
5 notes
·
View notes
Günlük 06.05.2022
Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?
Eskiden bu soruya istisnasız cevabım sevilmek olurdu. Sevilmek varken hangi aptal sevip acı çekmeyi seçer diye düşünürdüm. O aptallardan biri olduğumu anlayana kadar.
Artık aptal olduğumu biliyorum. Ama pişman değilim çünkü gerçekten aşık olduğun birini sevmek sevilmekten çok çok daha mükemmel hissettiren bir duygu…
Sevilmek küçük bir havuza sahip olmaksa sevmek koskoca bir denize(okyanusa) sahip olmaya eşdeğer olurdu herhalde…
Sevmek kadar özeli yok ve severken sevgini hissettirebilmek gibisi de yok belki de…
Peki ya sevdiğin senden çok çok önce ölürse,
O hep genç kalacakken ben gün geçtikçe onsuz yaşlanacaksam…
İşte o zaman insan, sevmeği bırakıp sevilmekle kendini avutmalı mı?
Yoksa kalbini sonsuza dek o kişi için mühürlemeli mi?
Peki birini delicesine sevdikten sonra başkasını da delicesine sevebilir mi?
Yani kalbi farklı kalplere farklı zamanlarda fazlasıyla ait olabilir mi?
Eskiden birini çok sevdikten sonra asla başka birini çok sevemeyeceğimi zannederdim. Ama garip canlı olan insan başka birini de çok fazla sevebilirmiş, garip kalplerimiz var. Sabit olduğunu düşündüğüm ama bir o kadar da değişken zihinlerimiz var. Bizi istediğimizden farklı noktalara ulaştıran adımlarımız, işaretlemelerimizden farklı yerleri gösteren ellerimiz var…
Aslında yalan söyleyemeyeceğim, çünkü ben de o aptal insanlardan biriydim. Başlangıçta senin yerine sana benzeyen sayısız insanı deneyip o boşluğun dolmasını ve sanki bir çukur gibi kalbimi yakmamasını istedim. Yaptığım yanlış olsa da o boşluğa o kadar çok parça yerleştirmeye çalıştım ki o boşluk artık eskisinden bile daha büyük…
Sonra anladım, senin kanın benim ellerimdeyken ve ben her sabah uyandığımda bu kanları görmeye devam ederken, ben asla başkasını sevemezdim.
Çünkü bütün gözyaşlarım seninle tükendi. Başkası için akıtacak gözyaşım kalmadı.
Şarkılarımı hala sana söylüyorum, gökyüzüne usulca söylüyorum ve sana ulaşmalarını diliyorum. Başkası ona şarkı söylememi istediğinden söyleyemediğim için yargılansam da sorun değil.
Hala ikimizin eskiden oynadığı oyunları tekrar zihnimde hayal ediyorum, sen benim çocukluğumsun. Çocukluğumun kayıp parçası...
Ben seni çok sevdim, hala çok seviyorum. Seni sonsuza kadar sevmek yanlış olmaz…
Dezi
3 notes
·
View notes