Burda görüyorum ki herkes sadece birbirini acımasızca eleştiriyor, yerine göre çok mutsuz onu bulaştırmak istiyor, kimse de ben iyi olayım o da olsun demiyor, Her yıl umduğumuzdan kötü geçiyor olabilir, çok umutsuz hissediyor olabilirsin, hadi küçükte olsa güzel bir olumlama yapalım içimizden geçen minik dualar için gözlerinizi kapatın, niyetinize odaklanın ve ekran görüntüsü alın. Mesajınız size güzellikler getirsin... ❤️
Cahit Sıtkı'nın “Memleket isterim” şiirine küçük bir uyarlama yapmışlar. Hoş olmuş. Denk gelmişsinizdir belki,
"Öyle bir yıl olsun ki
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun
O da gençlerden uzak olsun”
Kış günü hasretten uzak, fakirlikten uzak, işsizlikten uzak, herkesin evinin barkının olacağı bir yıl olsun...
Motivasyon, başarıya ulaşmanın en temel etkenlerinden biridir. İnsanları harekete geçiren ve hedeflerine yönlendiren güçtür. İnsanlar, motivasyon sayesinde zorlukların üstesinden gelir, kendilerini geliştirir ve başarılı olurlar. Motivasyonun önemi, kişinin istekli ve hedef odaklı olmasını sağlar.
Kişisel Hedefler Belirleme
Motivasyonun sürdürülebilir olması için kişisel hedefler belirlemek…
Yaşadığımız hayat, türlü olumsuzluklar türlü saçmalıklar anlamsızlıklar, kötülükler, korktuğumuz görmek istemediğimiz olayların hep karşımıza çıkması, yaşadığımız zaman dilimi ile ilgili çok önemli bilgiler içeriyor bu video. Lütfen herkes işini gücünü bıraksın videoyu dikkatle izlesin.
Ayrıca çok enteresan bir şey oldu, tesadüf mü desem ne desem bilemiyorum, ki ben tesadüflere inanmıyorum... Tam ben yine her zamanki tahmin etmiştim zaten, neden aklıma gelen her kötü şey çabucak gerçek oluyor diye söylenirken, bu videonun bildirimi geldi 🙄🤔 Videoyu izlerken de özellikle sonlarına doğru aklımdan geçenler sanki yüzüme çarpılmış gibi hissettim 😨🥺 Sanki her şey bir anda anlam kazandı. Hayatın, olayların anlamsızlığından yakınan varsa benim gibi izlesin diyorum. Yaşadığımız her şey ama her şey, bütün bu kötülükler, bütün bu olaylar sadece sistemin bir parçası...
KALBİM KIRILIRSA... #mistikyol
Olumsuz duygulardan kaçmıyorum. Onlar da hayatın bir parçası ve kabuldeyim. Ne zaman bir şey yokmuş ya da kaçınıyormuş gibi davransam o şey beni daha çok gelip bulur; bunu biliyorum.
O yüzden;
- kalbim kırıldığında bunu fark ediyorum ve kabul ediyorum.
- ters durumlar yokmuş gibi inkarda değilim
- negatifliğin üzerimden hızla akmasına izin veriyorum
- kötü ruh halini uzun süre zihnimde taşımıyorum
- buna sebep olan kişilere kin gütmeden mesafeli duruyorum
- içime dönerek bu durumun bilinçaltındaki kök nedenlerine odaklanıyorum
Bu yazıyı nerede paylaşırım ya da paylaşır mıyım bilmiyorum. Biraz rastgele bir karalama olacak çünkü. Selamsız sabahsız girdiğim, kendime dahi yabancı bir yazı olacak biraz. Palyaço şiirinde de dediği gibi;
Biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bugünlerde
Nasılsın sorusuna en içten gelmeyen "iyiyim"leri sıraladığım zaman dilimindeyim sanırım 25 yıllık sürecin bilincinde olduğum kısmını düşündüğümde. İyiyim ama ne anlamda iyiyim, kime göre iyiyim, nedir iyi olmanın gereklilikleri, var mıdır bir formülü?
Bazen de böyle şeyler takılır işte aklıma. Hoş, bunu okuyorsan biliyorsundur zaten, eğer okuyorsan ya da. Bazen de gidip bir geyiğin neden boynuzlu bir şekilde evrildiğine kafa yormaya çalışabilirim. Şimdi bu aklıma gelince yazıya ara verip gidip araştırdım biraz.
17 milyon yıl öncesine ait bir fosilde bu boynuz yapısının bir örneği bulunmuş. Bulunmuş en eski örneğiymiş daha doğrusu. Ufak ve iki daldan ibaretmiş. Yani bir çift keçi boynuzu gibi bir yerde düşününce. Zaman içinde boyutunun büyümesi ve boynuzların dallanıp budaklanması ortaya çıkmış. Neyse ne anlatıyordum ben? Heh, iyi olmanın gereklilikleri, eğer varsa formülü..
Her şeyi ülkeye yıktığımız bu süreçte tek sorun orada mı emin değilim. Kabul çok sebebi ülkeden kaynaklı. Ekonomi başta olmak üzere bir çok konuda darlanmamızın, rahatsız, huzursuz, uzak hissetmemizin, kendimizden uzaklaşmamızın sebebi bu ülke ve bu konuda bir şey yapmamakta ısrarcı uyuşmuş bir halk ama sadece bunu suçlu göstererek, kendimizi aklayarak iyi olabilsek çoktan olmuştuk diye düşünüyorum.
Ben artık sıkıldım bahanelerin arkasına sığınıp farklı maskelerle etrafta gezmekten. Saçma sosyal oyunları oynamak adına olmadığım bir ruh halini yansıtmaya çalışmak çok yorucu bir şey. Bunu belki sen de yapıyorsun, yaptığının ne kadar saçma olduğunu ve karşındakinin de muhtemelen senin gibi hissettiğini bilmene rağmen. Çünkü toplum böyle bir şey, birbirine iyi olduğunu kanıtlamaya çalışan, kanıtlamak istemeyeni öteleyen insan topluluğu.
Neticede kim toplumdan soyutlanmak ister, di mi? Özellikle de beraber mutlu görünen bir topluluk olarak bir imaj yansıtıyorken. Sorun içine girip irdelemeye başladığında ortaya çıkıyor ve fark ediyorsun ki toplu bir maskeli balo gibi toplumla bütünleşmek.
Bak bu benzetme başlığı bulmama da yardımcı oldu. İyi olmadığını söylemek ayıp bir şeymiş gibi bize çocukluktan beri dayatan ne kadar insan varsa karşıma alıp uzun uzun anlatmak istiyorum bunun ne kadar sorunlu ve toksik bir davranış, düşünce biçimi olduğunu. İyi olmamak da en az iyi olmak kadar normal ve hayatın parçası olarak kabul edilmesi gereken bir şey.
İnsanlar iyi olmamanın sonsuz bir olay olduğunu düşünüyor sanırım, o yüzden bu maskeler, bu gerçeği öteleme isteği. Onu kabullendikten sonra karanlığın onu çekip alacağını düşünüyor olsa gerek. İyi olan her şey bu evrenden sökülüp alınacakmış ve asla gelmeyecekmiş gibi. Güzel haber, böyle bir şey yok. Hayatın boyunca iyi olacaksın, kötü olacaksın, bazen hissiz olacaksın ve bunlar hayatının belirli dönemlerinde tekrarlayacak farklı sürelerle. Önemli olan bunların varlığını reddetmeyip, kabul ederek altında yatan sebepleri keşfedebilmek ve gelişebilmek.
"Bazen iyi olmamak da iyidir." dediğim zaman salak bir kült lideri gibi görünüyor olabilirim. Belki de salakça bir cümledir bilmiyorum ama şunu biliyorum. İyi olmamayı lanetlemek, gizlemek mutluluğu getirmiyor. O yüzden üstteki cümleyi bir kez daha okumanı istiyorum. Üstüne düşündüğümde biraz da zihnim Mark Manson'ın Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı kitabındaki şu kısımdan arakladı sanırım bu cümleyi özetlemeye çalışırken:
Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve paradoksal olarak, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.
O yüzden eğer iyi değilsen, bunu söylemekten çekinmemelisin ve sana dediğimi önce ben yapmalıyım sanırım. Uzun bir süredir taşıdığım bu iyiyim maskesi ağırlık yapıyor çünkü, fazla büküldü sırtımız tüm bu sahtelikte. Biraz yüklerimizi atalım. Bizi yoran insanlarla iletişimi kesmek, kesemiyorsak da mümkün mertebe mesafeli kalarak kendimizi koruyalım ya. Herkesin canı kendine tatlı olmalı biraz, onu koruyup kollamadıktan sonra neden yaşıyoruz neticede?
Ortalama 60-70 yıl yaşadığımız bu hayatta, o kadar zamanımıza değmeyecek şeyleri önemseyip, dert edinip kendimize eziyet ediyoruz ki.. Biraz da yapı meselesi sanırım bu, insan bir anda bırakamıyor her şeyi. Daha doğrusu bırakmıyor, bir bağımlılık gibi çünkü bunlar artık insanın vücudunda ve her bağımlılık gibi bırakmaya çalışma süreci acılı, sancılı oluyor.
İyi olmanın formülü demiştik yazının başında, epey konuştum yine biliyorum, üzgünüm. Epeydir yazamamıştım böyle, onun karışıklığı sanırım. Merak etme bir şarkı bırakacağım sana yine başlangıca. Sadece bunu sen şu an öğreniyor olacaksın ama şşhh, aramızda. Neyse neyse. İyi olmanın formülü..
İyi olmanın formülü sanırım iyi olmadığını kabul etmek, bunu değiştirmek için ne yapabileceğini düşünmek ve bu doğrultuda hareket etmekten ibaret. Çok kısa bir formül gibi duruyor ama çok sabır isteyen adımlar maalesef ki. Kendine hak ettiğin değeri göstereceğine ve bunu korumak için elinden geleni yapacağına söz vermeni istiyorum tam şu an, burada. Bana değil, kendine vermelisin bu sözü. Unutma, önemli olan sensin!
Seni çok tuttum biliyorum. Teşekkür ederim vaktini ayırdığın ve benim gibi bir delinin saçmalarını okuduğun, düşüncelerini benimle paylaştığın için. İyi olduğumuz kadar, iyi olamadığımız günlerin de uğruna, kendine çok dikkat et!
Hayata bu kadar pozitif bakmanın sırrı nedir arkadaşım ?
Bu günüme gelene kadar çok bedeller ödedim. En diplerinde dibini görmüştüm bir zamanlar.. Neydi beni o diplerden kurtarıp da hayata pozitif baktıran diye merak ediyorsunuz dimi?
1. Asıl dönüşüm düşünce açınızın değişimiyle başlar..
2. Hayatının Özeti gibi..
Sen istersen..
Sen istemezsen.. (iradeni güçlendir) Sana iyi gelmeyen şeylere kalkandır)
3. Ne olduysa hayrımıza oldu. Ne olacaksa da hayrımıza olacak diye KALBEN İNANMAK 🤍 (tefekkür) ( tevekkül )
(Kadere rıza)
(Daima nimetlere şükretmek)
Olmayanlarda şer vardır belkide, bilemezsin 🥹
4. YARATILANI YARATANDAN ÖTÜRÜ SEV 🫶🏻 BU SÂF SEVGİ RUHUDUR 🌼 ALLAHIN BÜYÜK BİR LÜTFUDUR 🤲🏻
Ne yaşarsan yaşa Kaderine razı ol. Ki RUHUN KALBİN AKLIN HUZURA KAVUŞSUN 🫶🏻🌼🤲🏻🥹🤍
Her şeyi kutlayacağız. Dünyada ne kadar pozitif iyi hissettiren kutlama varsa kutlayacağız. Ağaç da süsleyeceğiz, şeker de dağıtacağız, marteniçka da takacağız, nazar boncuğu da asacağız, sevgili de öpeceğiz, büyüklerimizin ellerinden de öpeceğiz, şerbet de içeceğiz... (en azından biz böyleyiz🦁🐇)
Negatif duygu/durum/düşünce/olgu/kişi ve kurumlar hepimizden uzakta olsun. Şimdiden yeni yıl hepimize kutlu olsun 💕🐇