Götçü Enişte
Almanya'dan selamlar, adım Müge. 30 yaşındayım, 12 senelik evli ve 2 çocuk sahibi bir ev hanımıyım. Kocam tabiri caaizse evlat olsa sevilmez bir tip. Çok yobaz ve meymenetsiz birisi. Sex konusunda da aynı şekilde yobaz. Ön sevişme bilmez, oral sex bilmez, anal sex bilmez, yatakta klasik misyoner pozisyonundan başka bir şey bilmez, üstüme çıkar, işini 2 dakikada bitirir ve arkasını dönüp horlaya horlaya uyur. Benim tatmin olup olmamamı umursamaz. Çocuklarımız var diye ve ailemin zoru ile devam eden bir evlilik işte.
Ağustos ayında çocukları görümcemlere bırakıp kocamla Türkiye'ye izine gittik. Annem ve babam da 6 ay Türkiye'de ve 6 ay Almanya'da yaşayan insanlar. Babam 57 yaşında, sağlık sorunlarından dolayı erken emekli. Annem ise 45 yaşında. İşte, zamanında annemi Almanya yüzünden kendinden 12 yaş büyük babamla evlendirmişler. Neyse, asıl konuya gelelim. Biz Türkiye'ye geldik ve ilk günden Ankara'da yaşayan annemlere vardık. Hoş beş, muhabbet, yemek falan derken ilerleyen saatlerde kızkardeşim Elif de kocası Önder'le geldi. Onlar da aynı apartmanda annemlerin üstündeki dairede oturuyor. Kızkardeşim benden 2 yaş küçük, kocası Önder de benden 3 yaş büyük. Ama kızkardeşim benden çok şanslı. Eniştemiz Önder çok yakışıklı, efendi ve gerçekten cana yakın biri...
Ertesi gün kocamla ben daha önceden rezervasyon yaptığımız Kızılcahamam kaplıcalarındaki otele gittik. Kaplıcadaki tatil günlerimiz devam ederken kocama memleketi Elazığ'dan telefon geldi. Orada mirastan kalan bazı tapu işlerini halletmesi gerekiyormuş. Yol uzun diye ben gitmek istemedim ve annemlerde kalırım diye düşündüm. Kocam yola çıkınca ben de babamı telefonla aradım ve durumu anlatıp beni kaplıcadan almasını istedim. Babam da, "Kızım benim işlerim var, akşama anca gelirim, sen atla bir taksiyle git eve. Evde kimse yok, annen eski mahalleden kadınlarla güne gidecekti, ama sende anahtar var nasıl olsa!" dedi. Annemlerin evinin anahtarı her aile bireyinde vardır.
Babamın dediği gibi taksiyle eve gittim. Kapıyı anahtarla açıp içeri girdim. Görünürde evde kimse yoktu, ama içerden çok değişik sesler geliyordu. Acaba eve hırsız mi girdi diye çok korktum. Sessizce odalara baktım, ama sonunda seslerin yatak odasından geldiğini anladım.
Kapı yarı açıktı. Kapı aralığından içeri baktığımda gördüğüm manzaraya inanamadım. Enişte bey kızkardeşimi domaltmış, koskocaman yarağıyla götünü adeta parçalarcasına sikiyordu. Duyduğum sesler meğerse karyolanın arada sırada duvara çarpma sesleriymiş. Karı koca arasında olur böyle şeyler diye düşündüm, doğrusu o anda neden annemlerin yatağında sikiştikleri sorusu aklıma hiç gelmedi. Tam dönüp gidecekken, "Önder yeter, götüm uyuştu!" sesiyle şok oldum, bu kızkardeşimin sesi değildi. Kadın domalık pozisyonda yüzünü yastığa gömdüğü için yüzünü göremiyordum, ama bu annemin sesine benziyordu. Ama babam annemin evde olmayacağını söylemişti. Yok, yok bu annem olamaz diye düşündüm.
Önder'in siktiği kadının kim olduğunu anlamak için kapı aralığından gizlice seyretmeye devam ettim. Öyle fena sikiyordu ki, kadını resmen kıskandım. Ama kimdi bu kadın? Kadın, "Önder boşal artık, büzüğümü hissetmiyorum!" diye yalvarmaya başladı. Ama Önder'in yarak gerçekten hayvani bir şeydi. Kadının göte bir makine gibi girip çıkıyordu ve kalınlığı nerdeyse bileğim kadar vardı. Yalan yok, o anda Önder'in yarağına içim gitti. En sonunda Önder, "Amına koduğumun orospusu geliyorum, çabuk ağzına al, bir damlasını ziyan edersen sülaleni sikerim!" dedi. O koca yarağı kadının götünden çıkarıp yatağa uzandı. Kadın ağzına almak için doğrulup dönünce beynimden vurulmuşa döndüm, bu annem idi!
Annem ağzına boşalttığı yarağı öyle bir yalıyordu ki, ne var ne yok döllerin hepsini yaladı yuttu. Sonunda yarağın başına bir öpücük kondurup Önder'in göğsüne yattı. İki sevgili gibi öpüşüp sarılmaları beni resmen delirtti. Hele yarağı eline alıp, "Ben buna kurban olurum, beni bağımlısı yaptın!" demesine iyice kudurdum. Annem bunu nasıl yapardı?
Hem anneme, hem Önder'e o kadar kızmıştım ki, içeri girip ikisinin de yüzüne tükürmek geçti aklımdan. Ama annem babamla 10 senedir yatakta bir sey yapamadıklarını bize anlatmıştı. Onun için sesimi çıkarmadım ve izlemeye devam ettim. Annem Önder'in inik yarağını ara sıra ağzına alıp emiyor, sonra yine öpüşüyorlardı. Yarak yeniden sertleşince, Önder, "Hadi domal da bir kere daha sikeyim götünü!" dedi. Annem, "Önder oğlum, Elif'i sabahlara kadar sikiyorsun, sonra da beni perişan edene kadar sikiyorsun, sen nasıl bu kadar azgınsın anlamıyorum?" diyerek halen Önder'in yarağıyla oynuyordu. Önder de, "Kızın ayda yılda bir götten veriyor, sen her defasında, o yüzden sana doyamıyorum aşkım!" dedi.
Önder ısrarla annemi yeniden domaltmaya çalışırken, annem, "Nolur bu günlük yetsin, götüm biraz kendine gelsin. Hem Elif'in mesaisi bitmek üzere, almaya gitmeyecek misin?" diyerek giyinmeye başladı. Ben de oradan sessizce ayrıldım ve evden çıktım. Saşkındım, ne yapacağımı bilmiyordum. İki saat kadar sokaklarda dolaşıp geri annemlere geldim. Baktım içerde annem, Elif ve Önder oturmuş çay içiyorlar. Annem sanki taze gelin gibi çay servisi yapıyordu. Önder utanmadan, "Anne sana zahmet oluyor, ben koyayım!" dedi. Annem de gülümseyerek, "Sen sonra koyarsın oğlum!" deyince kafayı yedim. Neyse, ben de oturdum, hep beraber çay kahve derken akşam oldu, babam da geldi. Yatma vakti gelince Elif'le Önder yukarıya kendi dairelerine çıktılar. Ben de annemlerin misafir odasında yattım...
Sabah kahvaltıda hep beraberdik. Annem yine damadına yalakalık yapıp çayını koyuyor ve sürekli ikramlarda bulunuyordu. Cevizdi, baldı, kaymaktı, fındık ezmesiydi falan. Eee tabii iyi siksin diye aygırını besliyordu. Bir ara Önder güya anneme yardım etme bahanesiyle mutfağa gitti. Ben de bardağımı alıp sessizce arkasından gittim. Önder çay koyan annemin boynunu öpüp götünü avuçluyordu. Annem de sanki liseli kızlar gibi cilve yapıyordu. Rezil edeyim şunları, bağırıp çağırayım diye içimden geçti, ama bu bir aile felaketi olur diye sesimi çıkarmadım...
Ertesi gün sabah kocam aradı ve "Gel de arsaların bir kısmını senin üzerine yapalım!" diye beni Elazığ'a çağırdı. Ama ben gitmek istemediğim için, "Nasıl gelirim yalnız başıma, yol bilmem yordam bilmem!" dedim. O sırada Önder hemen atladı ve "Baldız istersen ben götüreyim seni? Benim zaten Kayseri'ye gitmem gerekiyordu. Seni Elazığ'a bırakıp ben Kayseri'ye dönerim!" dedi. Kızkardeşim de, "Abla git Önder'le işte, valla çalışıyor olmasaydım ben de gelirdim sizinle!" deyince, annem de istemeye istemeye onay verdi.
Hazırlıkları yaptıktan sonra yola koyulduk. Önder'in Transporter aracıyla gidiyorduk. Ankara Elazığ arası nerden baksan 750 km vardı. Kayseri'yi geçtikten sonra, Önder, "Baldız bir mola verelim, hem bir şeyler yeriz, hem lavobaya gideriz!" diye bir dinlenme tesisine çekti. Önder bana karşı çok nazik ve efendi davranıyordu. Ama ben ona halen kızgındım, hem bacımı hem anamı idare ettiği için.
Yemeklerimizi yedik, çay içtik tekrar yola koyulduk. Yolda ordan burdan sohbet ederken konu evliliğe geldi ve benim evliliğimin nasıl gittiğini sordu. Ben de, "Anlatılacak öyle ahım şahım bir şey yok, enişte sen anlat, sende ne var ne yok?" diye sordum. Eniştem de kızkardeşimle çok mutlu olduğunu ve herşeyin gayet iyi gittiğini söyledi. Aile olarak da bizleri çok sevdiğini anlattı. Bir ara yol kenarındaki bahçelerde meyve ağaçlarını görünce, "Baldız şurdan biraz meyve toplayalım, yolda yeriz!" diye sağa çekti aracı.
İndik, ağaçlardan biraz elma topladık. Arabanın yanında ayakta birer elma yerken, Önder, "Baldız sizin ailenin genlerinde var galiba, kızkardeşin de, sen de, hatta annen de çok güzelsiniz, halen genç kız gibisiniz!" diye iltifata başladı. En sonunda ben dayanamayıp, "Önder, bacımı siktin, annemi siktin, sıra bana mı geldi?" dedim sertçe. Önder, "Baldız sen ne diyorsun?" diye kem küm edince, "Annemi siktiğini gördüm, hiç utanmıyor musun sen?" diye kızmaya başladım.
Önder, "Bak baldız, ben anneni zorlamadım, aksine o beni baştan çıkardı. Ne kadar dirensem de neticede ben de bir erkeğim, sonunda dayanamadım!" dedi. Ben halen kızıyordum, o ise aksine sakin sakin anlatıyordu. "Baldız, bana teşekkür edeceğine kızıyorsun. Ben olmasaydım mahallede annenin üzerinden geçmeyen herif kalmayacaktı. Annenin adı orospuya çıksa daha mı iyi olurdu?" deyince ben daha da sinirlenip buna bir tokat attım.
Anında o da bana bir tokat atıp, "Kendine gel baldız! Sen de anan gibi yaraksızlıktan kudurmuşsun, kocan seni sikemiyor galiba!" diyerek Transporterin sürgülü kapısını açtı ve beni kolumdan tutup içine zorla soktu. Koltukların üstüne beni yatırıp üstüme çıktı. Camlar siyah filmle kaplı olduğu için bir gören olur korkusu da yoktu. Ben kurtulmaya çalışırken Önder elini eteğimin altına sokup külodumun içine daldırdı. Bir yandan amımı parmaklıyor, bir yandan da, "Anan gibi yanıyorsun orospu!" diyerek boynumu boğazımı öpüyordu. Ben neresi denk gelirse yumrukladıkça o istifini bozmadan işine devam ediyordu...
Sonunda külodumu yırtarak çıkardı ve bacak arama kafasını sokup amımı yalamaya başladı. O andan itibaren benim debelenmem ve karşı koymam bitti, kendimi bıraktım. Vücudum zangır zangır titriyor, resmen işer gibi ağzının dolusu akıyordum. Önder resmen diliyle beni sikiyordu ve böyle bir şeyi ilk defa yaşıyordum. Sonunda kemerini çözüp pantolon ve boxerini çıkardı, yarağını ağzıma dayadı. İlk başlarda ağzımı açmasam da zorla ağzıma soktu. Bir yandan da sürekli küfür ediyordu, "Amına koduğumun kaltağı, seni yarak manyağı yapacağım. Ananı bacını nasıl bunun müptelası yaptıysam seni de yapacağım!" diye. Am siker gibi ağzımı sikiyordu...
Sonra tekrar beni altına aldı. Boynumu boğazımı öperek o koca yarağını vıcık vıcık sulanmış amıma kökleyince gözüm karardı resmen. Sanki içimi yarıp girmişti. Bu nasıl bir yaraktı böyle, ölüyorum sandım. Kanırta kanırta amıma öyle bir girip çıkıyordu ki, altıma işer gibi akıyordum. Beni 10 dakika siktikten sonra domaltıp arkama geçti. Bir süre de domaltarak sikti amımı. Sonra sikini amımdan çıkarıp göt deliğimi yalamaya başladı. Fakat yalamıyor sanki diliyle götümü sikiyordu. Niyetini anlamıştım, götümü de sikecekti. Kocamla götten hiç yapmadığımız için hem korkuyordum, hem heycan yapıyordum. Sonra yarağının başına tükürüp o hiç sikilmemiş daracık götüme dayadı. Yüklendi, fakat ne kadar zorlasa da girmiyordu...
Çekilip bir süre daha yaladı götümü ve götümün deliğine bolca tükürük bıraktı. O koca yarağı yine dayadı ve bu sefer yavaş yavaş girmeye başladı. Başı girdiğinde ben ölüyorum sandım. Resmen götüm yırtılıyor sandım. Sonunda saçlarımın altından ensemi ısıra ısıra götüme köküne kadar soktu. Birkaç dakika içimde bekledikten sonra götüm alıştı ve sikmeye başladı. Koca yarağını götüme makine gibi durmaksızın köklerken bir eliyle de amımı ve klitorisimi okşayarak beni peş peşe orgazm ediyordu...
Ne kadar sikti götümü bilmiyorum, ama sonunda içime itfaiye hortumundan akar gibi döllerini fışkırttı. Yarağı halen içimde kazık gibiyken, "Nasıl, hoşuna gitti mi orospu?" diye sordu. Ama ne kadar hoşuma gitmiş olsa da, "Götümü dağıttın orospu çocuğu!" dedim. Önder gülerek, "Anan da ilk seferinde öyle diyordu, ama şimdi büzüğü uyuşana kadar yemeden duramıyor!" deyip götüme yeniden pompalamaya başladı. İnanamıyordum, içimden çıkarmadan ikinciye sikiyordu. Yaklaşık 15 dakika daha götümü siktikten sonra birden çıkarıp, "Aç ağzını amına koduğumun kaltağı, yut hepsini!" diye bağırdı. Korkak bir çocuk gibi dönüp ağzımı açtım ve hepsini yuttum...
Arabada pet şişelerle su varmış, elma bahçesine girip temizlendik ve tekrar yola koyulduk. Fakat daha 2 dakika gitmeden birden yavaşlayıp kenara çekti. Ben ne oldu diye merak ederken, kızkardeşimi, annemi ve kocamı arayıp şanzumanın arıza yaptığını, çekici çağıracağını, servise gitmemiz gerektiğini, merak etmemelerini söyleyip kapadı telefonu. Ben tabii şanzımandan falan anlamadığım için, "Çok mu büyük bir arıza?" diye sordum. Önder pis pis sırıtarak, "Arabanın şanzımanında bir şey yok, saat gibi çalışıyor, senin göte doyamadığım için uydurdum!" dedi ve dönüş yapıp Kayseri'de bir otele sürdü arabayı. Önder'e, "Sen az orospu çocuğu değilsin!" dedim, ama bunu yapması çok hoşuma gitmişti.
Otelden bir oda tutup çıktık odaya. Önce birlikte bir duş alıp yatağa geçtik. Bu sefer hiç acele etmeden öpüşerek, emişerek, yalaşarak bir saate yakın ön sevişme yaptık. Sonra da tadını çıkara çıkara amlı götlü sikiştik. Bazen tam sikişin ortasında telefon çalıyordu, yarağı götümdeyken ya ben kocamla konuşuyordum, yada Önder kızkardeşimle veya annemle konuşuyordu. Arayanlara, şanzımanın bir parçasının değişmesi gerektiğini, onu da anca yarın değiştirebileceklerini, o yüzden bu gece zorunlu olarak Kayseri'de kalmamız gerektiğini anlattık. Ve sabaha kadar sikişip, öğleye kadar da uyuduk.
Sikişmediğimiz anlarda da ben göğsüne yatıp sürekli yarağıyla oynadım, ya da ağzıma alıp emdim. Yarağını bir saniye bile bırakasım gelmiyordu. Şimdi annemi çok iyi anlıyordum :)
95 notes
·
View notes
TEŞEKKÜRLER GAVAT KOCACIĞIM.
Kocam, onun patronu ve arkadaşları ile yaşadığım o müthiş grup seks deneyimin ardından değişik erkeklerle beraber olmanın vermiş olduğu haz bende doyumsuzluk yaratmaya başlamıştı. Artık kocamla yaptığımız sade suya tirit sevişmeler kesmeyecekti, tatmin etmeyecekti beni…
Artık daha fazlasını istemeye ve içinde bulunduğum bu durumdan sonuna kadar faydalanmaya karar vermiştim. Bir gece kocamla seviştikten sonra yatakta yatarken bu düşüncelerimi kocama da anlattım.
- “Hayatım, nasıl geçen sefer arkadaşlarınla yaptığım grup seksten zevk aldın mı?”
- “Senin gibi bir kadının gözünden bu kaçmış olamaz.”
- “Kaçmadı ama bir de senden duymak istedim.”
- “Harikaydın karıcığım. Beni dünyanın en mutlu kocası yaptın. Aslında karışık bir duygu bu… İçine düştüğüm durum bende inanılmaz bir kıskançlık yaratıyor evet… Fakat öyle tahrik oluyorum ki aynı zamanda anlatamam. Ve anladım ki seni şimdi çok daha fazla seviyorum.”
Dudağına isterik bir öpücük kondurdum. Bir elimi pijamanın pantolonunun önündeki açıklıktan sokarak, konuşmanın etkisiyle hafif sertleşmeye başlamış sikini avucumun içine aldım ve konuşmayı devam ettirdim;
- “İtiraf edeyim ki kocacığım benim de hayatımda yaşadığım en güzel sikişti. Ve o gece aklıma geldikçe amcığım hiç olmadığı kadar istekle kabarıyor. Ama bir sorunumuz var.” Az önce boşalan kocamın siki biraz daha sertleşti oynadıkça… Huzursuzca kıpırdandı yattığı yerde,
- “Neymiş o sorun bakalım?” diye homurdandı. “Ben senin mutlu olduğunu düşünüyordum. Çok zevk aldığını, harika vakit geçirdiğini…”
- “Aynen öyle aşkım… Çok zevk aldım, harikaydı… Fakat, sorunumuz şu canım… Sana önceden söylemiş, ikaz etmiştim biliyorsun. Beni bir kere düzdürdükten sonra rahat duramam, o zevki sürekli ararım, hep başka yaraklar isterim demiştim sana…”
Kocamın siki birden elimde kazık gibi olmuştu. Onun ruh halinden çok iyi anlıyordum. Kocam arzu ile dudaklarımı öpmeye, dilimi ağzının içerisine alıp emmeye ve ellerini mini geceliğimin eteğinin altına sokup ıslak amcığımı okşamaya başladı ve
- “Bu bir sorun değil ki…” dedi. “Kalbin benim olduğu sürece istediğin erkekle sikişebilirsin karıcığım. Yeter ki yalnız, ama yalnız beni sev. Beraber olduğun erkeklere gönlünü kaptırıp yuvamızı yıkma. Sen, her şeyden fazlası ile zevk almaya layık bir kadınsın. Sana tapıyorum aşkım…”
- “Ben de seni çok seviyorum kocacığım, hem de her zamankinden çok seviyorum. Merak etme sevgilim… Kalbim yalnızca senin ve asla kalbimde bir başkasına yer yok. Ama amcığımda iyi siken her türlü yarağa yer var…” dedim gülerek ve pijamanın altını indirip kocamın taş kesilmiş erkekliğini hürriyetine kavuşturdum. O gece kocamla mükemmel bir sikiş daha yaşadık.
Artık kocam fetvayı vermişti. Saklı gizli iş çevirmeye gerek kalmadan, canımın istediği her erkekle beraber olabilirdim. Konuşmamızın üzerinden iki gün geçmişti ve ben hala bu fırsatı nasıl değerlendireceğimi düşünüyordum.
O gün akşam kayınpederim, kayınvalidem, kocamın henüz yeni evli kızkardeşi ve yeni damat Ercan bize misafirliğe geldiler.
Kayınpederim Kemal bey 49 yaşında, esmer, uzun boylu, yaşına rağmen atletik yapılı, kültürlü ve her zaman hayranlığımı kazanmış tam bir beyefendi. Kendisi eşim ve ailesi üzerinde otorite sahibi ve sözü geçen bir adamdır.
Kayınvalidem ise 46 yaşında oldukça sosyetik, havalı, yaşına rağmen fiziği düzgün, göğüsleri hala genç bir kızınki kadar olmasa da ona yakın derecede ve fazla sarkmamış, giyinişi ve hafif makyajı ile halen erkeklerin ilgi odağı olmasını bilen fakat benim kendisinin varlığından hiç haz etmediğim birisidir.
Akşam yemeğimizi yedikten sonra aile bireyleri ile salonda oturmuş hoş sohbet ediyor ve kaynanam ile kayınpederimin küçük münakaşalarını dinliyor, bir yandan gülüyor diğer yandan mutlu bir evlilik üzerine fikirlerimizi söylüyorduk. Kayınpederim ve kayınvalidem arasındaki münakaşalarda ben hep Kemal Beyi destekliyor onun daha çok sempatisini kazanmaya çalışıyordum.
Kocamla yaşadıklarımızdan sonra artık her erkeği bir seks objesi olarak görmeye başlamıştım. Yeni damat ve yakışıklı kayınpederime de artık bu pencereden bakıyordum. Gözü görümcemden başkasını görmeyen damat hemen elendi, yönümü kayınpederime çevirdim ben de…
Evlilik konusunda gülüp şakalaşıyorduk ama adamın yalnızlıktan, ilgisizlikten şikayetçi olduğunu düşünmeye başlamıştım. Sosyetik takılan kayınvalidem gece gündüz dernekti, sosyal projelerdi derken adamı ihmal ediyordu anlaşılan…
Kadının durup durup bize övgüyle dernekteki diğer erkek üyeleri, becerilerini anlatmasına baktığımda içgüdülerim bana zavallı kayınpederimin boynuzlandığını söylüyordu.
Hazır mutfak işi yapan kocası yerine dernek başkanı çenebaz avukatı ve her biri mevki sahibi diğerlerini daha ilginç bulduğu belliydi kaynanamın… Sohbet sırasında inceden inceye karısına laf dokunduran yakışıklı kayınpederime baktıkça ona karşı içimde engel olamadığım bir şeyler hissetmeye başladım.
Kemal Beyi dinlerken gözlerimi gözlerinden ayırmıyor ve onun içimin derinliklerine işleyen bakışlarından bir şeyler sezinlemeye çalışıyordum.
Benim ona ısrarlı bakışlarım karşısında o da gözlerini bana dikmeye başladı ara ara… Bakışlarının altında adeta eriyor ve karşı koyamadığım cinsel içgüdüm tarafından uyarılıyordum.
Biraz sonra amımın ıslandığını fark ettim önce… Hemen ardından kocamın yakışıklı babasına, karısının ihmal ettiği, cinsel yönden aç bıraktığı kayınpederime sikilmenin harika bir şey olacağı beynime dank etti!
Bu istek beni daha bir kırbaçladı. Elimde olmadan kimseye çaktırmamaya çalışarak frikikler vermeye ve sanki farkında değilmiş gibi davranmaya başladım.
Gerçi o an içinde bulunduğum durum ve üzerimdeki etek buna pek elverişli değildi. Fakat yine de dizlerime kadar uzanan eteğimin arasındaki beyaz külotumu kayınpederime gösterebilmek için bacaklarımı mümkün olduğunca aralamaya çalıştım.
Oğlunun karısı da olsam, sonuçta o da bir erkekti ve kaçamak olarak bacak arama yaptığı bakışların farkındaydım. Önünde meydana gelen kabarıklığı gizlemek için ise ceketini bir kamuflaj olarak seçmişti.
O gece için fazla bir şey beklemek yersiz bir düşünce olurdu. Kayınpederime gerekli cesareti vermiştim ve artık sadece olacakları bekleyecektim. Üzerinde bir etki yarattığıma emindim.
Bunu denemek için mutfak dolaplarının modelini beğenmediğimi anlatıp yenilemesini istedim şımarıkça… Umduğum gibi hemen kabul etti. Elindeki işleri bitirip benim mutfağımı yapacaktı.
Onları uğurladıktan sonra kocamla yatağa gidene kadar zor sabrettim. Kocamı da uyarıp bir güzel seviştik. Sevişmemiz esnasında kocam kendisini aşağılamamdan inanılmaz zevk alır. Ona hakaretler etmemi, ona bir köpek gibi muamele yapmamı ister. Ben de o gece kocamı saçlarından yakalayarak amımı ve göt deliğimi yalattım ve
- “Yala orospu çocuğu… Orospu anan seni kimden peydahladı acaba? Yala amcığımı köpek gibi… Sen benim köpeğimsin ve ben ne istersem yapmak zorundasın.” diye diye hem haz etmediğim kaynanamdan intikamımı aldım, hem de hakaret ettikçe siki sertleşen kocamı bir seks kölesi gibi kullanmanın zevkini yaşadım. Ve en sonunda bacaklarımın arasına girip beni sikenin kayınpederimin olduğunu hayal ederek çılgınca bir orgazm yaşadım.
Aradan üç koca gün geçti. O gün kayınpederim söz verdiği gibi bizim mutfak dolaplarını yapmak ve ölçülerini almak için bize gelecekti. Kendisi hem imalatçı aynı zamanda da bu işin ustasıdır. Kocamı işe uğurladıktan sonra günlük rutin işleri yapmaya koyuldum.
Öğleye doğru işlerimi bitirdim ve üzerime frikik vermeye elverişli bir etek, göğüs hatlarımı meydana çıkaran sıkı bir body ve yüzüme de seksi, iyice abarttığım, baştan çıkarıcı bir makyaj yaparak sevgili kayınpederimi beklemeye koyuldum.
Çok geçmeden kapı çalındı. O gelmişti. Kalbim küt küt atmaya başladı ve heyecanla kapıyı açtım,
- “Hoş geldin babacım” diyerek kayınpederimi eve buyur ettim. İçeri girdi, hal hatır sorduktan sonra bir paket uzattı bana… Çikolataları sevdiğimi biliyordu ve bana en büyüğünden antep fıstıklı kocaman bir paket çikolata almıştı.
- “Teşekkür ederim babacım benim… Çok düşüncelisin, seni çok seviyorum…” diyerek şımarık küçük kızlar gibi boynuna atladım ve yanağına minik bir buse kondurdum. Bir an bocalar gibi oldu, sonra öksürerek kendini topladı ve,
- “İşimize bakalım” dedi otoriter bir sesle ve mutfağın yolunu tuttu.
Benden bir sandalye istedi. Sandalyeye çıkarak elindeki metreyle ölçüleri almaya başladı. Ben de yanı başında duruyor ve ileriye fırlamış göğüslerimle ona iyi malzeme veriyordum. Siki neredeyse yüzüm hizasında idi ve yukarı doğru abandıkça önündeki kabarıklık daha belirgin oluyordu. Eminim muhteşem bir siki vardı bu adamın ve ben onu içime almaya kararlıydım.
Biraz sonra ben mutfaktaki diğer işlerle meşgul olmaya başladım. Sık sık onun beni görebileceği pozisyonlarda domalıyor, eğiliyor ve kayınpederimi iyice azdırmaya çalışıyordum. Ölçü alma işi bitmişti. Derin bir nefes çekerek;
- “Ölçüleri aldım kızım. Bir kaç güne kalmaz yeni mutfağın hazır olur…” dedi.
Tekrar boynuna sarıldım çok sevinmiş gibi yaparak, tekrar yanağından öptüm. Sarılırken de o geldiğinden beri ne kadar iri olduklarını gösterip durduğum göğüslerimi onun göğsünde ezdirmeyi de ihmal etmedim tabi…
- “Sağol babacım. Nasıl teşekkür ederim, hakkını nasıl öderim bilmiyorum sana… Dur sana bir yorgunluk kahvesi yapayım…”
Biraz sonra kahveleri salonda yudumlamaya başladık. Geçen sefer bize geldikleri akşamki yerine, baş köşeye oturmuştu ve ben de yine tam karşısındaydım. Ortam her türlü frikiğe elverişliydi ve bu sefer beklentilerim de bir hayli fazlaydı. Havadan sudan konuşurken eteğimi biraz daha sıyırmış, bacaklarımı iyice aralamıştım. O da kaçırmadı fırsatı…
Gözleri sürekli bacaklarımda dolaşıyordu. Süt gibi beyaz, uzun bacaklarım ve kalçalarıma kadar sıyrılan eteğimin arasından görünen külodumla kayınpederimin sikinin kalkmasına sebep olmuştum. Yarağı dimdik olmuş ve pantolonunun önü çadır şeklinde havaya dikilmişti.
O da artık bunu gizlemiyor ve sikici bakışlarıyla “artık gelinimi sikmeye hazırım” diyerek sanki bana meydan okuyordu. Ben hala hiçbir şeyden haberi olmayan salak gelin numaraları yapıyor, bir çocuk gibi masumca tavırlar sergiliyordum. Sonunda kayınpederim daha fazla dayanamayarak ben konuşurken sözümü kesiverdi sert bir sesle,
- “Ne yapmaya çalışıyorsun sen kahpe?”
- “Efendim? Anlamadım babacım…” dedim şaşırarak, donup kaldım…
Bu sertliği, kahpe sözünü beklemiyordum ondan… Oturduğumuz andan itibaren bacaklarımı kesen, külodumu görmeye çalışan gözleri şimşekler çakıyordu. Bir hamlede oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geliverdi. Çenemi tutup sertçe başımı kaldırdı. Göz göze, burun burunaydık. Körük gibi nefes alıp veriyordu.
- “Geldiğimden beri bir garipsin bugün…” dedi. Sesi yumuşamıştı şimdi, adeta sesiyle okşuyor, seviyordu beni… Çenemi bırakıp doğruldu. Önümde ayakta duruyordu konuşurken,
“Hiç görmediğim kadar cıvıldıyorsun, hiç görmediğim kadar harika görünüyorsun gözüme… Lanet olsun bana… Kendimi tutamıyorum.”
Şehvetin yanı sıra bir şeylere karar vermiş bir ifade vardı bakışlarında… Sanırım benim istediğim şeydi bu… Tekrar gidip karşıya, koltuğuna oturdu. Gözleri yine üzerimdeydi,
“Çok güzelsin. Güzelliğini de gösterip duruyorsun oturduğun yerde durmadan… Bak gördün mü beni ne hale getirdin?” diyerek önündeki kabarıklığı eliyle avuçlayarak bana işaret etti. Ben cevap vermeden masum masum gözlerimi onun önüne diktim, o devam etti.
- “Uzun zamandır sikimin bu şekilde kalktığını hatırlamıyorum Nazan. O kadar güzelsin ki… Sonunda beni delirttin. Oğlumun karısına karşı nefsimi uyandırdın. Beni mahvettin sen, baştan çıkardın.”
- “Ama baba ben… Ben bir şey yapmadım ki…” diye geveledim.
- “Sus Nazan. Bilmiyorsun. Belki de domuz gibi biliyorsun. O açıp durduğun, bana göstermeye çalıştığın bacakların harika görünüyor. Seni çok beğeniyorum, tapıyorum sana… Uzun zamandan beri aklımda bir tek sen varsın. Fakat kendimden utandığım için hep bunları bastırmak durumunda kaldım.”
- “Babaa…” dedim utanmış gibi yaparak… Aslında utanmak ne kelime? Bir an önce üstüme atlasın, beni siksin diye deli oluyordum.
- “Sus kızım… Artık utanmayı,, ezilmeyi bıraktım. İçimdekileri bastırmaya çalışamam, bu andan sonra dönüşüm yok… Şimdi… Lütfen bacaklarını biraz daha ayır ve o güzel amcığını süsleyen külodunu göster bana.”
Düştüğü çelişkili durum, bana karşı duyduğu şehvet hisleri hoşuma gitmiş, beni daha da çok tahrik etmişti. Niyetim onunla biraz daha oynamaktı.
- “Baba nasıl olur? Ben senin gelinin değil miyim? Oğlunun karısı? Yanlış olmaz mı? Hem ben bilmiyordum ki…”
- “Lütfen Nazan, hayır deme bana. Söz, sen istemediğin sürece sana dokunmam bile. Bak, yalvarıyorum sana…”
O anda hem zevke gelmiş hem de benim yüzümden işkence çekmekte olan kayınpederime acımıştım. Bu kadar oyun yeter diye düşündüm. Bacaklarımı biraz daha aralarken,
- “Lafımı yarıda kestin babacım. Senin beni bu kadar istediğini, arzuladığını bilmiyordum. Peki, al bak işte…. Oğlunun karısının amcığına bak… Doyana kadar bak, seyret. İstersen bakarak otuzbir bile çekebilirsin.” dedim ve eteğimi yukarıya doğru sıyırarak bacaklarımı dizlerimden büküp yukarıya çektim.
Kayınpederim hiç utanıp sıkılmadan pantolonunun fermuarını açarak sikini dışarıya çıkardı. İnanılmaz güzellikte kalın ve görkemli bir yarağı vardı. Sikinin başından sızan zevk suları sikini parlatmış ve sikinin tüm damarları şişmişti.
Ellerinin arasına aldığı sikini aşağı yukarı sıvazlıyor gözlerini külodumun içinde kan hücümuyla şişen amcığımdan ayırmıyordu. Onun bu görüntüsü beni de azdırmış, amımın iyice ıslanmasına neden olmuştu. Öyle ki külodumun üzerinde hafif bir ıslaklık meydana gelmişti.
- “Ohh… Nazan… Nazan… Harikasın kızım. Bak sikim ne hale geldi, ne kadar büyüdü.!”
- “Mmm… Görüyorum babacım… Ne kadar büyüdüğünü görüyorum.”
- “Hadi… Ayır bacaklarını kızım. Biraz daha ayır… O güzel amcığının bütün kıvrımlarını göster bana…”
- “Ah, çok mu beğendin amcığımı babacım? Küçük gelinin güzel mi?”
- “Offf… Hem de nasıl beğendim. Sen bir küçük orospusun yavrum… Her yerin harika senin… Seni beğenmeyecek erkek var mıdır acaba? Seni görüp de siki kalkmayacak erkek var mıdır?”
- “Peki, külodumu koklamak ister misin? İstersen onu vereyim sana…” dedim ve yavaş hareketlerle devinerek oturduğum yerde ıslak amcığıma yapışmış külodumu indirdim.
Bacaklarımın arasından sıyırıp çıkarttım minik çamaşırımı ve top yapıp kayınpederimin yüzüne doğru usulca fırlattım. Havada yakaladığı külodumu avucunun içinde sımsıkı tutup burnuna götürdü ve amcığıma denk gelen bölgeden derin bir nefes çekti.
- “Harika kokuyor kızım. Hiç böyle güzel kokan bir amcık koklamamıştım. Hadi şimdi de göğüslerini göster bana… Beni onlardan mahrum bırakma. Lütfen…”
Külodumu o kalın yarağına sarmış, zevk sularımdan ıslanmış ağını sikinin başına sürtmeye başlamıştı. Nefes alış verişleri hızlanmış, kan hücum eden sağlıklı yüzü kızarmıştı.
- “Demek güzel gelininin göğüslerini de görmek istiyorsun öyle mi?” dedim ve üzerimdeki badiyi aşağıdan yukarı doğru sıyırdım. Sütyen giymediğim göğüslerim dışarıya fırlamış, meme uçlarım iyice uyarılmış olarak kayınpederime göğüs show yapmaya başladım.
- “Çok güzelsin Nazan. İnan bana tapılacak kadar güzelsin. Seni her şeyden çok istiyorum inan bana… Senin için her şeyi yaparım. Aklına gelecek her şeyi…”
- “Tamam babacım, yeter artık. Gel ve bana ne yapmak istiyorsan yap. İstersen amcığımı doyana kadar yala… İstersen sik. Bak ben de azdım, amcığım sırılsıklam oldu. Sen düzesin diye, sen sikesin diye alev alev yanıyor. Senin o kalın sikini istiyor. Hadi gel… Sik artık beni…”
Kalktı ve üzerindekileri bir çırpıda çıkardı. Şimdiye kadar hep aramızda bir mesafeyle, saygıyla, çekinerek yaklaştığım kayınpederim şimdi karşımda beni sikmeye hazırlanan çırılçıplak bir erkek olarak, bacaklarının arasındaki muhteşem erkekliğiyle duruyordu. Yaklaştı. Bacaklarımın arasında diz çöküp amımın kokusunu derin derin içine çekti. Şakakları kırlaşmış saçlarından tutarak amıma doğru bastırdım ve;
- “Bak amımı ne hale getirdin babacım? Hem alev alev yanıyor, hem de su içinde kaldı, sırılsıklam oldu. Hadi şimdi ona hak ettiği mükafatı ver de görelim. Orospu karın dernektekilere vermekten seni aç bırakıyor anlaşılan… Bu güzel yarak benim olsa, hiç boşta bırakmazdım, aptal kadın…” diyerek kaynanama da nasibini yolladım.
Kayınpederim büyük bir iştah ile beni yalıyor, dilini amımın derinliklerine kadar sokup çıkarıyor, göt deliğimle amcığım arasında gidip geliyordu. Dudaklarının arasına aldığı büzüğümü içimi dışarı çıkaracak kadar vantuz gibi emiyordu.
Parmakları ile amımı yırtacak gibi ayırıyor, beni dili ile adeta sikiyordu. O otoriter adamın tüm forsu gitmiş, önümde diz çökerek bacaklarımın arasına başını gömen, bir kuzu gibi itaatkar birisi olup çıkıvermişti.
Biraz sonra onu saçlarından yakalayıp ayağa kaldırdım. Artık durumdan biraz da ben istifade etmeliydim. Ellerimin arasına aldığım o kalın yarağı sıvazlayarak;
- “Ohhh… Babacığım ne kadar güzel bir yarak bu böyle… Amımı dolduracak hatta yırtacak kadar kalın ve damarlı. Şimdi senin güzel gelinin bunu yalamak ve sonra da amcığına, içine almak istiyor…” dedim ve sıcacık ağzımın içine sokup çıkarmaya başladım.
Gırtlağıma kadar soktuğum sikini emiyor ve kocamı babası ile boynuzlamanın zevkini yaşıyordum. Kalın siki ağzımı tüm haşmeti ile doldurmuş ancak yarısına kadar ağzıma sığıyordu. Ellerimle kayınpederimi kalçalarından kendime doğru çekiyor ve tıpkı bir amcık gibi ağzımı siktiriyordum.
Biraz sonra onu yere sırt üstü yatırdım ve üzerine çıkarak ellerimin arasındaki kalın yarağını alıştıra alıştıra amcığıma sokmaya başladım. Amcığımın yırtılacak derecede esnediğini hissediyor, sikinin her santimini amımın duvarlarında hissediyordum.
Taşaklarına kadar üzerine oturup derin bir “Ooh” çektim. Gözlerim kapalı bir şekilde bir yandan dudaklarımı ısırıyor, bir yandan ellerimle göğüslerimi okşuyor, diğer yandan kalçalarımı iki yana sallayarak kıvrak bel hareketleri ile yarağı amcığıma köküne kadar sokup çıkartıyordum.
- “Kökle babacığım kökle… Oğlunun sikemediği karısını sik… Yarağa doyur. Canın ne zaman sikmek isterse gel sik beni…. Oooooh.. Harikaa…”
- “Sen de harikasın hayatım… Amcığın alev gibi yanıyor. Hiç böyle güzel, daracım amcık sikmedim ben… Senin için her şeyi yaparım kızım. Ne güzel amcığın var senin… Daracık, alev alev… Immm… Al içine kızım… Hepsini köküne kadar sok amcığına… Oooohh… Güzel gelinim… Sikişken gelinim… Güzel amcıklım… ”
Sonra beni sırt üstü yere yatırdı. Bacaklarımı sımsıkı beline doladım. Beni hızlı hızlı sikiyor, tam boşalacağı sırada kendisini tutuyor, sonra yeniden devam ediyordu. Taşaklarının göt deliğime ritmik vuruşlarını hissediyordum girip çıkarken…
Sokmak için amcığıma her abandığında ben de ona doğru kendimi itiyordum. Bir süre sonra domalmamı istedi. Yüzü koyun yere uzandım ve götümü iyice havaya dikerek,
- “Ne o? Yoksa gelinini götünden de sikecek misin baba? Kızının yarağa susamış halinden istifade mi edeceksin yoksa?” dedim.
Kayınpederim ağzını göt deliğime dayamış emiyor, diliyle götümü aralamaya çalışıyordu. Parmakları ile göt deliğimi alıştırıyor, götüme soktuğu parmağını ileri geri hareketlerle kendisine hazırlıyordu.
Biraz sonra sikinin kafasını dayadığı göt deliğim esneyip, sikinin baskısı ile açılmaya başladı. Kendimi kazığa geçirilmiş biri gibi hissettim. Yarısına kadar içime giren yarak götümde zonkluyor ve her zonklamasında göt deliğimi biraz daha esneterek kendisine ilerleyebileceği yer açıyordu.
Taşaklarına kadar götüme yerleştiği anda götümü iki yana sallayarak kayınpederime bakıp gülümsedim ve zafer senindir işareti verdim. Bir müddet bu şekilde kaldık. Sikini yavaş yavaş götümden çıkarmaya çalışırken arkamda müthiş bir acı hissettim ve küçük bir çığlık atarak dudaklarımı ısırdım.
Bu şekilde sikini birkaç defa daha sokup çıkardı. Her sokuşun ardından sikini götümden dışarı çıkarıyor ve arkamda açmış olduğu mağara şeklindeki deliğe bakarak kendisi ile gururlanıyordu sanırım. Kayınpederim ve ben iyice azmıştık. Ben ellerimle amcığımın dudaklarını, klitorisimi ovuştururken o da giriş çıkışlarını hızlandırarak ritmik bir tempo yakalamıştı.
Sıcak ve dar götüm ona inanılmaz zevk veriyordu. Dizleri titremeye, hareketleri dengesiz bir hal almaya başlayınca götüme gelmek üzere olduğunu anladım. Bir kaç defa sert vuruşlarla göt deliğime girmeye ve kasılmaya başladı.
Sıcak döllerini göt deliğimde hissettiğim an ben de zirveye ulaştım. O ana kadar dördüncü orgazmımı yaşıyordum. Göt deliğimi sıktırıyor ve sikici erkeğime daha çok zevk vermeye çalışıyordum.
Bir müddet bu şekilde kaldık. İçimdeki yarağın inmesini ve indikten sonra dışarı çıkmasını istiyordum. Fakat kayınpederimin almış olduğu zevkten dolayı sikini indirmesi bayağı zaman aldı. İkimiz de birbirimize sımsıkı sarılarak arzu ile öpüştük.
Bütün gün beraber olduk. Durmadan seviştik. Ölçüsünü aldığı mutfakta tezgahın üzerine çıkarıp sikti beni… Bu kez ben onun sikinin ölçüsünü aldım amımla… Banyoya götürüp küvetin içinde sikti, yatağa götürüp yatakta sikti… Tam anlamıyla dibime kadar doyurdu beni…
Olayın üzerinden sadece bir kaç gün geçmişti. Kocamla sevişirken yine benden fantaziler anlatmamı istedi. Tabii ki konu yine başka erkekler ve benim onlarla sikişmem üzerineydi. Birden aklıma bir çılgın bir plan geldi. Kocamın inik sikini ellerimin arasına alıp okşamaya başladım.
- “Baban ne kadar yakışıklı bir adam… Annen de çok şanslı ki onun gibi bir adamın yarağını yiyiyor.” dedim.
Kocam afalladı fakat ellerimin arasındaki sikinin kalkmasına engel olamadı. Devam etmemi istermişçesine suskun kaldı. Ben de dudaklarımı sertleşen sikin başının üzerine kapattım ve ağzımın içinde yalayıp dururken daha ilerilere giderek konuşmaya devam ettim. Cümle sonlarında lafımı kesip sikini yalıyor, emiyordum noktalama işareti olarak…
- “Ara sıra kabarık görüyorum önünü, kocaman bir yarağı var sanırım… Kimbilir ananı ne güzel sikiyordur baban… Hem senin gibi sikiş fantazileri de anlattırmıyordur, direkt amına gömüyordur o koca sikini… Biliyor musun aşkım? Onun bana bakışlarında bir gariplik seziyorum. Sanki beni, gelinini sikmek için can atar bir hali var.”
Bunu söylediğim anda kocam döllerini fışkırtmaya başladı. Aldığı zevk onu inanılmaz tahrik etmişti.
- “Nazan saçmalama, o benim babam. Etrafta başka adam mı kalmadı? Beni aileme karşı rezil mi etmek istiyorsun?”
Kocamın durumunu biliyordum. Siki bir defa kalktı mı tamamen sikinin kontrolü altına geçer ve gözü hiçbir şeyi görmez. Siki inince böyle konuşmaya başlamıştı fakat biraz önce bunun onun nasıl heyecanlandırdığını görmüştüm. Niyetim pes etmek değildi. Sikini tekrar avuçlarımın arasına alarak okşamaya başladım.
- “Evet kocacığım etrafta çok erkek var, biliyorum. Fakat babanla sikişmeyi arzuladığım kadar istediğim kimse yok. Onun beni sikmesini, oğlunun sikemediği amcığımı yarağa doyurmasını ve sıcacık döllerini içime fışkırtmasını nasıl istediğimi bir bilsen…”
Elimdeki yarak ilk tepkisini zonklayarak vermişti. Niyetim sıcağı sıcağına hazır sikişirken, kocamı bu işe razı etmek ve kayınpederimle ileride yakalanma korkusu olmadan rahatça sikişmekti.
- “Önündeki kabarıklığını nerde gördüm sanıyorsun? Bize geldikleri zamanlarda baban gözlerini benden alamıyor. Resmen bütün vücudumu gözleri ile soyuyor. Sikecek gibi bakıyor bana baban…”
- “İnanmıyorum sana Nazan…”
- “İnan aşkım… Senin bunlardan haberin yok. Bana, memelerime, bacaklarıma baka baka koca siki taş gibi oluyor babanın… Sonra da kaldırdığı o koca yarağını gizlemek için ne şekillere bürünüyor bilsen. Orospu anan amını başkalarına, avukata siktirip gününü gün ediyor. Yazık değil mi adama aşkım? Ne olur sanki gelinini bir defa sikse?” dediğim anda kocam yine kazık gibi olmuş ve sikinin kontrolu altına geçmişti.
- “Of Nazan… Azgınım, orospu karıcığım benim… Tamam, istediğin gibi olsun. Seni siken erkek bir fazla olmuş, benim için fark etmez, sen zevkini çıkar. Ama bak… Benim bunlardan hiç haberim yok. Anlaştık mı?”
- “Anlaştık aşkım, anlaştık kocacım…”
- “Eğer dediğin gibiyse, babamı baştan çıkarabilirsen, dilediğin kadar siktir kendini… Fakat bizim bu konuşmalarımız ve ilişkimiz hakkında, sikiştiğin diğer erkekler konusunda hiçbir şeyden söz etmeyeceksin ona… Anlaştık mı?” Boynuna sarılarak dudaklarına kocaman bir öpücük kondurdum.
- “Sen merak etme hayatım. Aramızda geçen her şey seninle benim aramda mezara kadar gidecek bir sır… Babana kendimi öyle bir siktireceğim ki, emin ol bir daha ananı sikmek istemeyecektir” dedim ve tahrik olan kocamla çıldırmışçasına bir sikiş yaşadık.
Düzenlediğim bu komployu ona daha sonraki günlerde anlattığımda biraz bozuldu ama sonra beni affetti. Kayınpederimle aramda bir engel kalmamıştı artık.
Dilediğim zaman, her canım sikilmek istediğinde eve çağırıyorum kayınpederimi… O da özlediğim koca sikini kaldırmış vaziyette,hazır kıta, koşa koşa körpecik gelinini sikmeye geliyor. Kim şüphelenebilir ki bizden… O benim kayınpederim, ben onun geliniyim. Hem mutfağımı da yapıyor, bahanemiz de var…
Her pozisyonda, evin her yerinde kendimi ona siktiriyorum. Ve akşam yatakta, o gün yaşadıklarımı ballandıra ballandıra, en ince ayrıntılarına kadar anlatıyorum kocama…
O da gündüz babasıyla sikiştiğim yatağımızda, babasının sikmiş olduğu amcığımı yalıyor, onun beni nasıl siktiğini düşünerek azıyor, günün kapanışını da kocamla yapıyoruz
45 notes
·
View notes