Tumgik
#bir kış gecesi eğer bir yolcu
birfiill · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media
“Bütün öykülerin vardığı sonuç şudur: İnsan tek bir hayat yaşar, tek bir tane.
303 notes · View notes
portakalyokusu · 8 months
Text
"Oysa ben, gün içinde karşıma çıkan olayların birbirlerini izleyişinde dünyanın benden yana niyetlerini çözmeye çalışıyorum ve nesnelerde gizlenen karanlık imaların ağırlığını sözcüklere dökecek bir sözlük olmadığını bilerek el yordamıyla ilerliyorum." Italo Calvino - Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
28 notes · View notes
denizkabuguincisi · 4 months
Text
Buraya uzun zamandır okuduğum kitapların yorumlarını yazmamışım. Zaten sık okuyamıyorum diye yazmayı saldığımı hatırlıyorum. Neredeyse 1.5 senelik birikmişle geldim. O kadar zaman geçmesine rağmen sadece altı kitap bitirebilmişim. Kendimi zorlamayı bıraktım. Bunun dikkat dağınıklığı ve hayat telaşıyla ilgili olduğunu biliyorum. Son bitirdiğim kitap Çalınan Dikkat bu konuda yarama merhem oldu resmen. Kitapları hatırladığım kadarıyla yazayım bakalım neler kalmış…
Görünmez Kentler
Calvino ile Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu kitabıyla tanışmıştım. Okuyucuyla samimiyeti; kurgusunu dantel gibi ya da bir örümcek ağı gibi işlemesi hoşuma gitmişti. Bir Calvino kitabı okurken hep dinç kalmalısınız yoksa tadı çıkmaz. Madem "Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu"yu bu kadar sevdim, Calvino’nun bir kitabını daha okumalıydım. Görünmez Kentler’e de yolum böyle düştü.
Kitaba dair hatırladıklarım, üzerinden geçen aylardan sonra biraz az. Birçok farklı hayali kente gittiğimizi, orayı yazılı satırlarda canlandırdığımızı hatırlıyorum. Kentlerin karakterleri ve içinde yaşayan insanların değerleri arasında bağlar kuruluyordu. Pek çok açıdan ilham vericiydi. Döne döne okunsa lezzetlenir eminim. Kitapla ilgili bir araştırma yaptığımda bu kitabı konu alan bir mimarlık makalesi gördüm. Ki işte gayet de etkisinin görülebileceği bir alan. Bu dünyanın şehirlerinden uzaklaşıp biraz hayal perdemizde yaşayabileceğimiz kentlere dalalım dersek Görünmez Kentler tam bunun için yazılmış.
Baharda Yine Geliriz
Bu kitap benim Barış Bıçakçı’yla tanışma kitabım. Zaman içinde diğer kitaplarını okuma isteği uyandırdı bende. İçinde kısa öykülerin bulunduğu, sakince derdini döken bir kitap. Ben öykü okumayı seviyorum ne olursa olsun. Sait Faik, Sine Ergün, Cemil Kavukçu, Ferit Edgü… Aklıma ilk gelenler. Bende yeri olanlar. Barış Bıçakçı da bunların arasına girdi. İşe Yarar Bir Şey filmini izlediğimde hissetmiştim bu öykü sayfalarını diyebilirim. Öyküler anlatılmaz, okunur. Ve ben okumaya devam edeceğim.
Bilinç Nehri
Aklımda en zor kalan kitaplardan biri bu kitap maalesef. İnce olması akıp gideceğini düşündürse hiç öyle olmadı. Çok uzun sürede bitirebildim. Belki de doğru zaman değildi. Aslında ilgilendiğim alana ve bilime dair ufuk açıcı olabilecek bir kitaptı. Bir başka zaman bir daha buluşmak üzere!
Aşkın Celladı
Öncelikle içeriği böylesine değerli olan bir kitabın New York Times Bestseller kitapları gibi bir isme sahip olmasını kınıyorum. Birçok insan için temel bir psikoloji kitabı olarak değerlendiriliyor. Kitabı okurken sık sık Kırmızı Oda aklıma geldi :) Zaten dizi de buna benzer bir kitabın çıktısıydı.
Aşkın Celladı’nda yanlış hatırlamıyorsam 12 psikoterapi öyküsü var. Okurken hem danışan hem de psikoloğun penceresinden olayları görmek hoşuma gitmişti. Bazı öykülerden kendime not ettiklerim de oldu. Ancak abartılacak da bir yanı yok bence kitabın. Beni, İnsanın Anlam Arayışı daha fazla etkilemişti. Bence bu kitap kullanım yerine göre değerli. Bir psikoloji öğrencisi filan olsam baya ders niteliğinde, üstüne konuşularak ilerlenebilecek şeyler olabilir. Sade bir vatandaş olarak okuması keyifli ve katkısı olan bir kitaptı yorumunu bırakıp zihnimin derinliklerine yolluyorum.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bakınız şu geçen dönemde ikinci Barış Bıçakçı kitabı. Bu sefer bir romanını okuyayım dedim. Bitmesin diye de yavaş yavaş okudum. Filmi yapılacak bir kitapmış gerçekten. Keşke Mubi’den kalkmadan filmini de izleseydim. Hikayeyi uzun uzun anlatmayacağım. Anlatım dili ve bunun birinci kişiden olması hoştu. Hikaye dair, kocaman iki yakın arkadaş olan adamların bir diğer arkadaşlarının çıtır kız kardeşine aşık olması sığlığında bakarsak… Pek olmaz. Zaman zaman ben ne okudum ya diye düşündüm. Bunu düşündüğüm zamanlar kitaptan uzakta kaldığım zamanlardı. Çünkü okurken hikaye öyle içine alıyor ki okuyucuyu, sadece anlatılanı merak ediyorsunuz. Anlatılan her şey sahne sahne önünde. O yüzden kitabın filminin olması ve aynı yazardan İşe Yarar Bir Şey’in çıkması hiç tesadüf değil. Okumuyor aynı zamanda izliyorsunuz. Filminin kitabı kadar başarılı olmadığı dense de ben şans vermeyi düşünüyorum.
2 notes · View notes
kadifecicegigibi · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
“Kitap okuyorum,rahatsız edilmek istemiyorum!”
Italo Calvino, Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
14 notes · View notes
mavibirbahce · 8 months
Text
"Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün düşünceleri kov gitsin." Italo Calvino, Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
0 notes
belmasebilnerede · 1 year
Text
Tumblr media
calvino - bir kış gecesi eğer bir yolcu
1 note · View note
gatabs · 2 years
Text
Okuma Listelerinizde Mutlaka Bulunması Gereken Kitaplar | Kitap Önerileri gatabs.com Kitap Önerileri 2022 Okuma Listelerinizde Mutlaka Bulunması Gereken Kitaplar // kitap önerileri 📚 Kitap Önerisi 2022’de bu kitapları okuyun 🤍 Videoda bahsedilen kitaplar: Algernon’a Çiçekler - Daniel Keyes Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu - It...
0 notes
mustafaytepe · 2 years
Text
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Bir kış gecesi eğer bir yolcu isen sevgili okur sende bizim gibisin. Bu dünya düzeninden bıkmış, usanmış; hala gerçek aşkın peşinden koşup efsanevi bir dostluk kurma mücadelesindesin; bununla birlikte pek tabi ülkenin rejimiyle, ekonomik özgürlüğünle ve şahsiyeti oluşturmakla ilgili bir takım sorunlarında mevcut. Yine de sen hepsinden önce bir okursun ve yoldasın. Bunu bilmek içini rahatlatabilir bizlerde öyleyiz. Bizlerde tıpkı senin gibi sorunlar yaşamaktayız ve hayatımızı anlamlı kılmak için çabalamaktayız. Yorulduğunu, üzüldüğünü, biliyoruz ama pes etmeden önce yaşamın senin için ne denli kıymetli olduğunu hatırlamanı istiyoruz. O yüzden bu not sana. Sen iyi bir insan olma yolunda ilerliyorsun ve biz asla pes etmeni istemiyoruz. Yolun sonu uzak ve görünmeyebilir lakin bizlerde senin gibi bu endişeyle yürümeye devam ediyoruz. Okur lütfen bizi bırakma çünkü biz seninle birlikte güçlüyüz.
0 notes
kaplumbagadimlari · 2 years
Text
Sesini yükseltmezsen duyamazlar seni.
Bir kış gecesi eğer bir yolcu- İtalo Calvino
0 notes
bocekcicek · 3 years
Text
"...hayata ilişkin her olayın düzmece olduğu bir düzenin cezaevine düştün."
— Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, Italo Calvino
26 notes · View notes
yorgunherakles · 3 years
Quote
mutluluk, soluğun tutularak yaşanması gereken askıda bir durumdu.
italo calvino - zor sevdalar
10 notes · View notes
muhtararap · 4 years
Text
Bir kitapta okuduğuma göre, düşüncenin tarafsızlığını belirmek için düşünmek fiilinin üçüncü tekil şahısın halini kullanmak gerekliymiş: ‘Ben düşünüyorum’ değil, aynen ‘yağmur yağıyor’ der gibi ‘ düşünüyor’ denebilirmiş.
Evrende düşünce vardı, her sefer hareke noktamız olması gereken saptama budur.
Ya okumak fiili için nasıl olacak? ‘Bugün yağmur yağıyor’ dediğimiz gibi ‘Bugün okuyor’ diyebilir miyiz?
İyi düşünüsek, okumak yazmaya oranla ve de kaçınılmaz olarak bireysel bir eylemdir. Yazının, yazarın sınırlılığını aştığını kabul edersek, yazı sadece tek bir kişi tarafından okunduğunda ve onun zihninin kapalı devrelerinden geçtiğinde bir anlam kazanacaktır. Ancak belirli bir birey tarafından okunabilmiş olması, yazılmış olanın yazının gücüne katıldığını, bu gücün bireyin ötesine giden bir şeylerin temel aldığını gösterir.
Evren, birisi ‘Okuyorum, öyleyse o yazıyor,’ dediği zaman kendini ifade edecektir.
3 notes · View notes
nesepalamudu · 6 years
Text
ve her çarşamba mis gibi parfüm kokan genç hanım, onu tutukluyla yalnız bırakmam için bana yüz kronluk bir banknot veriyor. perşembe günü bu yüz kron çoktan lıkır lıkır içilen biraya gitmiş oluyor. ziyaret saati bittiğinde genç hanım şık giysilerine sinmiş hapishane kokusuyla çıkıyor; tutuklu da hapishane kokusuna sinmiş parfümle hücresine dönüyor. ben de bira kokumla baş başa kalıyorum. hayat bir koku alışverişinden başka bir şey değil.
bir kış gecesi eğer bir yolcu/ italo calvino*
20 notes · View notes
siiyahkuguuu · 6 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Senden beni çıkarınca,
Nasıl da herkessin..
` Özdemir Asaf
358 notes · View notes
estellamila · 6 years
Photo
Tumblr media
“Her şeyin var olmayı sonlandırdığından bu yana birkaç dakika mı geçti yoksa pek çok yüzyıl mı? Zaman kavramını çoktan yitirdim.”
23 notes · View notes
elektrobiyat · 7 years
Photo
Tumblr media
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
“Italo Calvino’nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı yeni romanını okumaya başlamak üzeresin. Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün düşünceleri kov gitsin. Seni çevreleyen dünya bırak belirsizlik içinde yok oluversin. Kapıyı kapasan iyi olur; öte yanda mutlaka çalışmakta olan bir televizyon vardır. Hemen seslen ötekilere: “Hayır televizyon seyretmek istemiyorum!” Sesini yükseltmezsen duyamazlar seni. “Kitap okuyorum. Rahatsız edilmek istemiyorum!” O gürültü arasında seni işitmemiş olabilirler, daha yüksek sesle söyle, bağır hatta: Ben, Italo Calvino’nun yeni romanını okumaya başlıyorum!” Bunu söylemek istemiyorsan, seni huzur içinde bırakmalarını umut edelim.
En rahat edici konumu al: otur, uzan, kıvrıl, yat. Koltukta, divanda, sallanan sandalyede, şezlongta, pufta. Bir hamağın varsa, hamakta. Ve elbette yatakta ya da yorganın altında. Yoga duruşuyla baş aşağı bile durabilirsin. Tabii, kitabını da ters tutacaksın o zaman.
Elbette, insan kitap okumak için en ideal duruşunu asla bulamaz. Bir zamanlar, ayaklı bir rahle karşısında dikilerek kitap okunurmuş. İnanlar o zaman ayakta durmaya alışkınlarmış. At binmekten yorgun düştüklerinde bu biçimde dinlenirlermiş. At sırtında okumayı düşünen kimse olmamış; oysa şimdi, eyerde oturarak, kitabı atın yelesine dayayarak, hatta belki özel bir koşumla kulağına asmak sana ilginç gelebilir. Ayağını üzengilere takmış bir insan herhalde pek rahatça okuyabilir; ayakları yerden kesmek, okumanın tadını çıkarmanın ilk koşuludur.İyi ya, daha ne bekliyorsun? Uzat bacaklarını, koy ayaklarını bir minderin, iki minderin, divanın kolçaklarının, koltuğun kollarının, çay sehpasının, yazı masasının, piyanonun, hatta coğrafi yerkürenin üstüne. İlk iş olarak ayakkabılarını çıkar. Tabii ayaklarını havaya dikeceksen böyle yap, yoksa yeniden geçir ayağına. Öyle bir elinde ayakkabı, bir elinde kitap kalakalma. Işığı, görüşünü yormayacak biçimde ayarla. Bunu hemen şimdi yap, çünkü okumaya daldığında bir daha yerinden kımıldamak istemeyeceksin. Öyle ayarla ki, okuduğun sayfa gölgede kalmasın...”
42 notes · View notes