Tumgik
#yarın yapayalnız
yorgunherakles · 7 months
Text
benim hiçbir şeyim yok, yalnızlıktan başka hiçbir şeyim.
selim ileri - her gece bodrum
47 notes · View notes
ruhumbipolar · 1 month
Text
hep kötü beni bildiler birileri bir yerlerde suçluydu ve bundan sıyrılmak istiyordu hep benim üzerime yıkıldı sorsan kendileri mükemmel hiç hataları yok hep doğrular ben kendi acizliğimden günah keçisi ilan edildim, sırtımdan vurulduğumla, travmalarla geçip giden onca zamanla yapayalnız kaldım onlar yine birilerini bir yerde günah keçisi ilan etmeye devam ediyorlar, sanıyorlar ki hiç düşmeyecekler hiçbir zaman sendelemeyecek ayakları yarın yokmuş gibi iyi insan rolü oynamaya devam ediyorlar.
38 notes · View notes
sonsuzamanlar · 2 months
Text
& BOĞULUYORUM &
Çekip gitmek istiyorum bazen beni hiç kimsenin tanımadığı bir yere kafamın içi o kadar dolu ki uzaklaşmak istiyorum herkesten herşeyden insanlar nasıl düşünür hakkımda diye düşünmeyeceğim bir yere gitmek istiyorum özgürce eğlenebileceğim güleceğim yada ağlayacağım bir yere gitmek istiyorum yalnız olayım hiç önemli değil kafamın içi sussun biraz istiyorum. Sarhoş olmak istiyorum kendimi sıkmadan istediğim gibi sarhoş olup içimdekileri hiç tanımadığım birine anlatarak içimi boşaltmak istiyorum beni ön yargılarıyla dinlemeyecek yada beni kötü anlamda eleştirmeyecek anlamaya çalışacak birine boşaltmak istiyorum kafamdakileri o kadar ihtiyacım varki buna. Psikiyatristime bile açamazken içimi nasıl bir başkasına hiç tanımadığım birine içimi açarım onuda bilmiyorum. Yarın 14 şubat sevgiler günü ve ben yalnız olmaktan mutsuz değilim yanlış olmaktan daha mutsuzum bugüne kadar hep yanlış insanları sevdiğim için daha mutsuzum. Çok uzun zamandır neredeyse 3,5 yıldır yalnızım ama yalnızlık mutsuzluk değil yanlışlık daha büyük mutsuzluk. Yalnızlık insandan birşey götürmez ama yanlış insanları sevmek çok şey götürüyor insandan bu bir gerçek. Boğuluyorum hiçbir yere gitmek hiçbir şey yapmak istemiyorum kalabalıklar arasına girmekten korkuyorum. Yapayalnız kalmaktan da korkuyorum ben uzun zamandır herşeyden korkuyorum ve en başta kendim olmak üzere kimseyi sevemiyorum artık sevmek istemiyorum kendimden de nefret ediyorum insanlardan da nefret ediyorum beni şuan bu hayatta tutan tek şey köpeğim canım oğlum bademim sadece onun sevgisi gerçek geliyor bana herkes ama herkes çıkarcı ve yalancı olmuş artık bu dünyada dostun bile seni çıkarsız sevmiyor illa bir çıkarı oluyor insanoğlunun ne acı ne yazık bir durum nefret ediyorum bu dünyadan......
Tumblr media
8 notes · View notes
aynodndr · 2 months
Text
Tumblr media
LÜTFEN DİKKAT
OKUMANIZDA FAYDA VAR.
Geç bir vakitte, Messenger’e gelen mesajı ve mesajı gönderen kişiyi görünce, ekranın karşısında kala kaldım.
Mesaj yazan daha on beş, on altı yaşlarında küçücük bir kızdı ve “Benimle arkadaş olur musun?” diye yazmıştı.
Tekrar şaşkınlıkla saate baktım.
Bu saatte, bu kızın yatağında olması gerekmiyor muydu?
Onu sosyal medyada arkadaş aramaya kadar iten yalnızlık nasıl bir yalnızlıktı?
“Merhaba kızım.” dedim. “Öncelikle yaşını öğrenebilir miyim?”
“On beş.”
“Ben kaç yaşındayım, biliyor musun”
“Hayır bilmiyorum.”
“Ben de elli yaşındayım ve hemen hemen senin kadar bir kızım var. Kusura bakma ama böyle geç bir saatte, internette arkadaş aramana çok şaşırdım.”
Önce bir süre cevap gelmedi.
Ardından “Ben çok yalnızım.” diye yazdı.
Bilmiyorum neden ama o anda içim acıdı.
Ben kalabalığı da yalnızlığı da çok iyi bilirim. Gel gelelim, bir çocuğun kendini bu denli yalnız hissetmesi bana çok farklı gelmişti.
“Annen baban neredeler?”
“Uyuyorlar.”
“Peki, sen neden uyumuyorsun?”
“Konuşmak istiyorum.”
“Ne üzerine?”
“Fark etmez. Ne olursa artık.”
Bu sefer de ben sustum bir süre.
Ne yazayım diye kara kara düşündüm önce.
“Annenle ve babanla konuşsan daha iyi olmaz mı kızım? Bak bu saatte, sosyal medya da, karanlık sokaklara benzer. Karşına kimin çıkacağı belli olmaz. Belki sana yaşlı bir adamın abartısı gibi gelecek ama inan seni üzerler.”
“Ben de çok isterim annemle, babamla konuşmayı ama onların hiç vakitleri yok ki. Hep çok yoğunlar. Hep gelenimiz gidenimiz var. En ufak bir şey sormaya kalksam, kızıyorlar bana. Mesela bugün okulda bir çocuk beni merdivenlerden aşağı itti. Sonra da küfür ederek yanımdan geçti gitti. Okuldan eve gelir gelmez bunu anlatayım istedim ama annem telefonda arkadaşıyla konuşuyordu, babamsa bilgisayarının başındaydı. Konuşamadım. Sustum.”
Sohbet derinleştikçe, karşımdaki zavallı kızı daha iyi anlıyordum.
Adını hatırlamıyorum. Bir yazardı sanırım. Şöyle demişti.
“Yalnızlık, yanında kimsenin olmaması değildir. Yalnızlık, yanında seni dinlemeyenlerin, anlamayanların ve sevmeyenlerin olmasıdır.”
Kız gerçekten çok yapayalnızdı.
Yoksa neden gecenin en karanlık saatlerinde, içinde bir umut kırıntısıyla, arkadaş peşine düşsün?
İyi de,
Ya ona denk gelen ben değil de, başka biri, başka niyetleri olan bir herif denk gelseydi. Ve kız da o herife inansaydı, onunla sohbet etseydi, hatta daha da ileriye gidip buluşmaya, görüşmeye kalksaydı.
Aklıma küçücük yaşlarında tecavüze uğrayan, işkence gören ve öldürülen kızlar geldi.
O kızların gözlerini hayal ettim.
Umutlarını, düşlerini, gülüşlerini düşündüm.
Sanki kalbime bıçak saplanır gibi oldu.
Ya bu kız da…
“Ah güzel kızım. Seni anlıyorum. Yalnız şunu unutma lütfen. Benim yaşımda olan erkeklerin seninle paylaşacak çok şeyi olmaz. Hele de bu kirlenmiş, kimin ne olduğu bilinmeyen, kötülüklerin fır döndüğü sosyal medyada hiç olmaz. Senden ricam, lütfen şimdi yatağına git ve güzelce uyu. Yarın sabah uyandığında annene ya da babana bu gece benimle yaptığın sohbeti anlat…”
Sözümü kesti.
“Hayatta olmaz. Çok kızarlar bana.”
“Kızsınlar” dedim. “Sen yine de anlat. Onlara de ki, Tamer amca diye biriyle tanıştım. O bana dedi ki ‘Bütün işler bekler ama çocuk kalbi beklemez.’ Ve selamlarımı ilet.”
Durdu, düşündü ve “Tamam söz söyleyeceğim.” dedi.
Birbirimize iyi geceler diledik ve ayrıldık.
Sonra bir haber alamadım.
Baktım hesabını da kapatmış.
Şimdi nerededir, kiminledir, hala yapayalnız mıdır?
Bilmiyorum.
Bildiğim tek şey var.
Bu yüzyılın asıl bahtsızları çocuklarımızdır.
Onlar boyunlarından büyük bedeller ödeyerek büyümeye çalışıyorlar.
Sevgisiz bireyler, sevgisiz toplumlar, şiddet, ölüm, savaş, tecavüz, taciz, hastalıklar, ekonomik sıkıntılar, internet, telefon, bilgisayar oyunları, tüketim çılgınlığı ve kalabalık yalnızlıklar.
Onlar,
O çocuklar yürekleri ağlaya ağlaya büyüyorlar.
Neresinden tutacağız, neresinden tutup da çocuklarımızı düştükleri yerden kaldıracağız?
Kimse bilmiyor.
Ve bilmemek bizi dirhem dirhem öldürüyor.
N’olur, çocuklarımızı gece yarıları kimseye “Benimle arkadaş olur musun?” yazdıracak kadar yapayalnız bırakmayalım. Varsın paraları, işleri, güçleri, evleri, kredileri, taksitleri, dolarları, altınları onların olsun. Hepsinin canı cehenneme..!🙏🙏💖💖
Yadigâr Gidici
7 notes · View notes
Text
sosyal intihar kavramını seneler önce duymuş olmalıyım. bugün nedense aklıma geldi. ben kendi sosyal intiharımı bir süre önce gerçekleştirdim sanırım. vazgeçtim. sesimi duyurmaya ve görünür olmaya çalışmaktan, sahte arkadaşlardan, akademik hırslardan, hatta ve hatta benim için bir şekilde hayatın anlamına denk olan tanrısal aşk inancından. ölümle eşdeğer demiş kimi. bilmiyorum öyle mi ama, hiçliğin orta yerinde yapayalnız olmak ve bazen konuşmamaktan sesini bile yabancılamak oldukça boktan bir duygu. ama bunun içinden çıkacak ne enerjim, ne isteğim ne de cesaretim var. beceremedim galiba ben bu büyümek işini. çocukken, hep bilirdim büyümenin pek de matah bir şey olmadığını. o yüzden hızla büyümeyi hiç istemedim. çünkü büyüdükçe daralan yollar vardı ve azalan ihtimaller. oysa sonsuz ihtimal varlığı ne güzel şeydi. yarın bir piyano sanatçısı olabilir veya aşık olup dünyayı gezebilirdim. belki bir yazar olurdum. belki bir iskeleden yengeçleri izlerdim veya gülümseyen papatyanın fotoğrafını çekerdim. ama otuzlarımın başındayken yıllarımı, daha önce varlığını bilmediğim bir izbe yerde ‘yok olarak’ harcayacağımı hayal edemezdim. yok oluyorum, evet. her kelimeyle birlikte biraz daha derine batıyorum. son günlerde sık sık oğuz atay’ın cümlelerini düşünüyorum, tehlikeli oyunlar’ı, tutunamayanlar’ı. keşke batışımı, onunkiler gibi hatırlanmaya değer cümlelerle anlatabilseydim ama onu da yapamıyorum. her şey biraz eksik ve biraz yarım. silik. bana biçilen rol de bu belki veya benim bilmeden kendime biçtiğim.
2 notes · View notes
skylovingperson · 11 months
Text
Bugün de sensizim. Sana iyi geceler demeden uyuyorum mesela. Sensiz olmam yapayalnız olduğum anlamına da geliyor aynı zamanda. Seninle konuşmak istiyorum derdimi sana anlatmak istiyorum. Neden böyle oldu ne değişti diye konuşmak istiyorum ama beni hiç olmadığı kadar kiracagini biliyorum bunun. Beni paramparça edecek eminim. Sana herhangi bir adım atsam öldüreceğini biliyorum bunun beni. Eskiden olsa konuşur anlatırdın. Benimle konuşurdun problemimizi hep çozerdik beraber. Uyurduk birlikte uyanırdık. Şimdi asla ama asla ait olmadığım bir denizin tam ortasında gibi hissediyorum. Kimse cekmiyo beni buradan kimse almiyo beni buradan. Sana ne kadar ihtiyacım olduğunu bilemezsin suan asla ama asla bilemezsin. Yokluğun sol yanımı deliyor. Sen benim balimdin. Bal neredesin balim?? Don gel mutlu musun bilmiyorum ki bi yüzüme gözlerime baksan aslında bi şeyleri çözeceğiz ama yüzüme bile bakmıyorsun. Zor oldu sana alismak senden nasıl koparim bilmiyorum. :(( seni bi gücün içimden söküp alması lazım. Ben seni unutamıyorum ama sen başka kollara gitmişsin bile. Onlar seni sevmezler onlar sana değer vermezler onlar seni uzerler yıpratırlar kırarlar. Seni bi tek ben anlarım sana iyi bi ben gelirim. Yaralarına bas beni sesim çıkmaz. Sana hala deliler gibi aşığım. Seni deli gibi seviyorum deli gibi özledim. Her gun görüyorum ama ne ifade eder ki ne fark eder ki bana zerre bakmiyoaun zerre görmüyorsun beni. Herkes değmez diyo sen güzelsin yıpratma kendini diyo. Ben mutlu davranmaya çalışıyorum ama artık imkansız ya. Nasıl olur da gözlerime bakmazsin. Nasıl olur? Sen bana kıyamazdin aen bana dayanamazdin ne yaparsam yapayım bana hep bi abi gibi bi baba gibi yaklaşirdin yaptığım hiçbir şeyi hor gormezdin beni saygıyla dinlerdin ne oldu sana baln aeni cok seviyorum balim seni cok ozleidm. Umarım musmutlu olursun. Umarım güzel yüzün hep ama hep güler. Bensizsin ama mutsuz olma insallah. Hayat karsina iyi insanlar çıkarsın. Beni de bazen hatırla ama bal. Ben seni unutamıyorum ben sana dayanamıyorum bal. İyi ki varsın. Icimdesin, kalbimdesin, canimdasin, kanimdasin. Birtanen seni hala cok seviyor. Birtanen hala sana asik. Seviyorum seni dikkat et kendine, iyi bak. Öpüyorum gözlerinden, saçlarına iyi bak kıvırcık kıvırcık yıpratma onları. Hasta olmussun geçen dikkat et üşütürsün yine.sefaya ver telefonu arada oynasın cocuk. Hataydaki teyzenlere selam söyle. Bilmezler . Destekci ol hepsine. Sorarlarsa beni bıraktım onu hatırlamıyorum de. Neyse belki bir gün özlersin belki bir gun seversin. İyi geceler balim benim şimdi uyumam lazim yarın okul var seni göreceğim. Bak yüzüme ama. Eğme başını. Dik tut. Hoşça kal sevgilim (:
3 notes · View notes
biredebi · 1 year
Text
Dün bana selam dahi vermeyen teyze, mutlu yıllar diledi bugün. Teyze'nin mezarla arasında en fazla 3 yılbaşı olmasına rağmen yeni bir yıldan beklentisi ne olabilir ki?
Geçen hafta iyi akşamlar dediğim için tacizci muamelesi yapan genç eczane asistanı, yüzüne koyduğu sahte gülümsemesiyle iyi yıllar dedi mesela. Size de dediğim de hiç de taciz etmeye yeltenir bir halim yoktu gözlerinde.
Daha dün kolay gelsin dediğim, her gece köşesinde duran midyeci adam, beni öyle sallamadı ki; herhalde beni yanlış anladı diye düşündürtmüştü. Bugün kolay gelsin dedim; ooo eyvallah kardeşim, sağolasın, iyi yıllar, mutlu seneler dedi. Nasıl bir evrim geçirdiyse bir gecede anlam vermek güç.
Sokak'ta ki herkes bir yılın sonunda değişecek olan sadece bir rakamdan medet umarcasına, sahte gülümsemeleriyle, daha iyi bir sene diliyorlar etraflarindaki diğer insanlara. Ne dün bugünden, ne de bugün yarından farklı değil aslında. Dün bana selam vermeyen, yarın da vermeyecek mesela. Dün beni sevmeyen yarında yalnız bırakacak. Dün iyi olmayan, yarın daha iyi olmayacak. Sahte gülümsemeler yerini her zaman ki somurtmaya bırakacak. Bugün ölen yarın dirilmeyecek. Bugün doğan bir bebek, günü geldiğinde neden doğduğunu sorgu edecek. Ben ise yazmaya, sadece çokça düşünmeye, aşksız, sevdasız, yapayalnız kalmaya devam edeceğim.
İyi yıllar dilerim, tabi böyle bir şey mümkünse...
2 notes · View notes
ved64 · 2 years
Photo
Tumblr media
♥️ Yapayalnız bir kuş Ayrılığa ağlarsa Ayrılık önemsenir. Yapayalnız o kuş Biliyorsa ki yarın sevgilisi gelecek Bak şarkısı dinlenir... Cemil Öker Sıvacı kuşu https://www.instagram.com/p/CjFViVpAoMe/?igshid=NGJjMDIxMWI=
2 notes · View notes
dogaamayasamayan · 2 years
Text
“Hiçbir insanı iyi ya da kötü ayırmamalısın çünkü biz insanoğlunun elinde iki tercih hakkı vardır ve hangisini seçersek o oluruz.Bugün iyi biriyimdir,sana sarılır yalnız olmadığını söylerim ama yarın kötü birisi olur,seni yapayalnız bırakırım.Çünkü senin zaafın yalnızlığın ve yalnızlığından kurtuluşun.”
2 notes · View notes
yorgunherakles · 7 months
Text
bir öğleden sonraydı, hava güzeldi, seni unuttum.
marguerite duras - ayrılık müziği
39 notes · View notes
Text
15 mart 2024 saat 02.08 oldu bile.
Yine yalnız hissedince olduğum yere geldim. Kafamın içinde düşüncelerin susadığım, sinirlerime hakim olamadığım, tüm karmaşık duygularla düşüncelerle savaşmaya çalıştığım bir gece. Bembeyaz bir kağıda tüm temiz tüm beyaz duygularımı ben de yazmak için geldim. Biraz olsun sakinleşmek düşüncelerden arınmak hayata dönmek için.
Peki ya dönmezsem ne olur? Böyle bir akşamda sakinlesemedigim bir dünya nasıl gözükür? Belki bunun cevabı bir gün ortaya çıkacak. Bu aksam huzurlu bir uyku olmayacak. Yarın huzurlu bir cuma günü olmayacak, hayat bu kadar zorken daha da zorlaştırmak için herkes ekinden geleni yapacak.
Fakat ben hala kafamın içindeki seslerin nasıl duracağını anlayamadım. Bana biri yol göstermeli, bana biri ne yaparsam mutlu huzurlu olacağımı söylemeli. Ben her şeyi yapmaya hazırım, mutlu huzurlu yaşamak için her fedakarlığı yaparım. Gün gelir sonu yapmasaydın da olur. Kendimi yapayalnız da bulabilirim ama hiçbir zaman pişman olmayacağım. Yaptığım hiçbir şey beni pişman etmeyecek. Ne yaşanırsa yaşansın ne hissedersem hissedeyim hayatta her şeyin iyi yada kötü bir getirisi olacak. Sonucunda ölüm dahi olsa pişman olmayacağım. Çünkü ben savaşçı biriyim.
0 notes
coplugunkiyameti · 3 months
Text
Ecos yarın evine gidiyo koskoca İzmir'de yapayalnız kaldım be
0 notes
aynodndr · 9 months
Text
Tumblr media
Binlerce Kadın / Erkek tanırsın ...
Onlarca Sevgilin / Sevdigin olur ...
Oysa sen ...hep bir kişiye ait ...olursun ...
Bu ya ilktir yada sondur...
YıLLar sonra bile gördüğünde kalbini ilk günkü gibi heycanLandıran biri varsa ;
İşte odur senin için en değerLisi , en önemLisi ...
Onu Seviyor musun ?
- GİT SÖYLE ...
Belki yarın söylemek için çok geç oLabilir ...
Belki Söyleyecek bir yarın bulamazsın ...
Belkide söyLicek bir '' Yar '' ...
Belki birgün ; dersin ...
Gençlikte hep böyLe zannederiz ...
Hatalarımızı binLercekez telafi edebileceğimizi ,
Bize milyonlarca şans tanınacağını düşünürüz ...
Bir sabah uyanırsın 40 küsür yaşında yapayalnız biri olarak ,
Geri dönüşü yoktur ...
Gençlikte söyleyemediğin tek bir söz için tüm hayatını mahvedersin ...
İşte bu yüzden seviyorsan git söyLe ...
Kaybedicek hiçbirşeyin Yok ...
5 notes · View notes
areyoualiveophelia · 4 months
Text
Kendimi çok kötü hissediyorum. Çok yalnız, çok sevgisiz, çok kimsesiz. Sevilmedim, hiç sevilmedim. Hiçbir zaman sevilmeyeceğim. Bu yıl 22. yaşıma gireceğim. Bir insan ömrünün yarına gelmişken bile bir kez sevilmez mi ? Ne zaman sevileceğim ? Yarın ölüp ölmeyeceğim belli bile değilken ben daha ne kadar bekleyeceğim ? Hak etmediğimi fark ettim. İşin kötü yanı sevilmeyi hak etmediğime üzülemiyorum çünkü bunun zaten farkındayım. Kendi ellerimle kendimi mahvedip sonrasında birinin gelip bu harabe halimi sevmesini bekliyorum. Tek istediğim sevilmek, çok mu şey istiyorum ? Çok mu çirkinim ? Yüzüne bakılmayacak biri miyim ? Kalbim mi yoksa kötü olan ? Neden sevilmiyorum ? Sadece sevilmeyi hak etmiyorum. Kendimi kandırıp duruyorum ama ben hak etmiyorum. Hiç etmedim, hiç etmeyeceğim. Yalnız öleceğim, yapayalnız, sevgisiz, aşksız, soğuk. Bir insan ömrünün yarısında bir kere bile sevilmez mi ? Sevilmedim. Sevmediler. Sevemediler. Sevmeyecekler. Sevemeyecekler.
1 note · View note
soguknevalesblog · 5 months
Text
evettt işte geldimm
şimdi yarın şehir dışına çıkıyorum demiştim ve bavulun bir kısmını hazırladım
5 günlüğüne eğitime gidiyorum ama yanıma 1 aylık kıyafet almış olabilirim ksmjslskslş
karar veremiyorum acaba hangisini giymek isterim, orası sıcak mıdır soğuk mudur??
bot giysem yolda mahvolurum o yüzden bir spor ayakkabı bi bot aldım yanıma bi de bir şişme mont bir tane yünlü ceket
3 pantolon aldım ama bi tanesi de içimde kaldı onu da koysam mı diye düşünüyorum
ekstra 4-5 crop, 2 pijama takımı ve 2 tane de çanta biri spor biri baget
başka bi şey unuttum mu diye düşünüyorum ama yok sanırım aa bi de laptopu alsam mı yanıma diye kararsızım yük yapmak istemiyorum ama onsuz bir günüm bile geçmediği için acaba eksikliğini hisseder miyim??
allahım nolur bavul ağır olmasın kollarımdan olmak istemiyorumm ):
bi de kendimi, her yolcuğa çıktığımda hissettiğim gibi, yapayalnız ve aidiyetsiz hissediyorum. nasıl oldu bilmiyorum ama istisnasız her yolculukta aşırı duygusallaşıyorum hep geri dönememe korkusu sarıyor içimi ve nereye gidersem gideyim hep ağlıyorum öncesinde
bunu nasıl aşacağımı da bilmiyorum ):
1 note · View note
bornovaliyim · 6 months
Text
yalnız, nihilist, melankolik, arsız aşık ve post-travmatik
insanların arasında bir ruh gibiyim, hiç kimsenin beni gram anlamadığını, umurunda olmadığını ve ömrümün sonuna kadar şu kafatasının içinde sebepsizce boğula boğula gebereceğimi biliyorum. insanları kandırarak öne çıkabilirim belki, böyle bir derdim olursa. ki olsa da alper aynı şekilde ölecek, olmasa da.özünde yapayalnız bir şekilde. aslında o kadar anlamı yok ki hiçbir şeyin, eksideyiz. anlamı olmayışının zararı var insana. dünya güllük gülistanlık değil, asla da olmadı. hiçbir şey hiç kimseyi bu günlere getirmedi, zorlukların insanı bir sikim yaptığı inancı kişiyi rahatlatmak ve buhrandan uzaklaştırmak için bir telkin sadece.
ne kadar çabuk ölürsem o kadar iyi aslında, ama ben hala güçlü kalma mastürbasyonunda (döngüsünde) bir korkağım.ucuz tutkularım intihardan uzaklaştırıyor beni.
melankoli melankoli elma dersem çık armut dersem çıkma
muz dersem anasını siktiğim dünyasını benimle birlikte yok et
elma:
-
merhaba sevgili izleyen(ler), yayınımız bugün alperin beyninden gerçekleşiyor. kemerlerinizi sıkı bağlayın. ilk görüntü, alperin ZAYIF, ACINASI, AŞAĞILANMA VE UTANÇ DOLU anlarından sizlere yansıtılıyor. alperin sevgilisinin üvey abisi tarafından bir mal gibi kullanıldığı, bir sikmediğini bıraktığı ve sevgilisinin bu sırada kahkahalar attığı, ve alperin HİÇBİR SİKİM anlamadığı ve yapmadığı o anlar gelsin!
(sahne oynar)
HAHAHA, ne ŞOV ama sayın izleyenler! (seyirciler hep bir ağızdan güler ve kahkahalar uzun bir süre dinmez) işte ben İŞE YARAMAZ diye buna derim! (gülmeye devam ederler)
sıradaki şovumuz... (bu şekilde alperin çocukken annesinden terlikle dayak yediği, babasının korkusuyla titrediği, ortaokulda ve lisede sevdiği ya da sevgili olduğu, ya yakın ya da uzaktan arkadaşlarıyla öpüştüğü ya da flörtleştiği, abisi tarafından istismara uğradığı ve uğruna dayak yerken çenesini kırmasına sebep olan kızın arkadaşına yanladığı ve alperi dövenlerin üstünlüğü ballandıra ballandıra anlata anlata alperi yerin dibine soktuğu ve daha birçok sahne geçer)
GÜLMEKTEN öldük sevgili izleyenler, bu çocuk gerçekten de tam bir fiyasko! tanrı yardımcısı olsun diyoruz ve bugünlük yayınımızı burada sonlandırıyoruz. bu UTANÇ dolu adamın travmatik yayını belki birkaç saat sonra, belki yarın tekrar sizler için yayında olacak. beklemede kalın- dememe bile gerek yok, kalacağınızı biliyorum. bu kadar komik ve acınası bir yayını asla kaçırmayacağınızı biliyorum!
-
ne bir yolum var, ne de varacağım bir nokta. insanlardan bir beklentim de yok. ben ne olduğumu biliyorum ve ne olabileceğimi kestirebiliyorum, hiçbir şey heyecanlandırmıyor beni. ki doğrusu da bu eminim. sonsuza dek kafamın içinde boğulup toza karışacağımı biliyorum, tadını çıkaracağım bir şey de yok artık. iyisi mi ben veda edeyim, bala göte şu hayata doğmuş bir sperme beynimle daha çok ıstırap etmeyeyim.
iyi geceler sevgili izleyenler ve yaşamayı bilmeyenler. kimi suçlarsanız suçlayın, olduğunuz kişiyi en nihayetinde siz seçtiniz. onu ya da bunu suçlayın, fark etmez. ne biri öldü kaldı, ne siz eski sizsiniz artık. kurban zihniyetine girmeyin, varolan acınıza dahasını eklemek için davetiye çıkarmayın. sizi ne kadar güçlü o bu şu sikim yaparsa yapsın bence gerçekten hiçbir şey ifade etmiyor.
0 notes