Tumgik
#belediyeler
Text
Bu belediyelerin, ot biçmesine, yani aslında güzelim sarılı morlu çiçekleri ve aralarında dolaşan türlü börtüyü böceği katletme, olaylarına neden kimse dur demiyor, neden kimse sesini çıkarmıyor, bu durum kimseyi rahatsız etmiyor mu? Allah aşkına yahu otun çiçeğin böceğin kime ne zararı var? Bakın mesela az önce haberlerde izledim, el kadar bir yavru kirpi, bir vatandaşın bahçesindeki çimleri biçtiği sırada yaralanmış, diğer kardeşleri ölmüş bunun da başına üç dikiş atılmış, daha böyle biçilip giden salyangozları tırtılları falan hiç söylemiyorum... Her çim biçildiğinde benim içim yanıyor ama kimsenin umurunda değil! Biz her gün böyle üzülmek zorunda mıyız bu hayatta? Ağlamadığımız bir gün olmayacak mı bizim? Yağmurda bile her gün suladıkları uzamayan çimleri de biçiyorlar! Bıktım artık bu motor seslerinden, şu güzellikleri yok etmelerinden, her yeri batırmalarından! Bunalıma girdim artık kafayı yiyeceğim! Ne istiyorlar yeşillikten güzellikten ben anlamıyorum dertleri ne?! Koskoca ülkede hiç mi bu durumdan şikayetçi olan aklı başında mantıklı vicdanlı insan olmaz yahu? Biz bari belediyeler artık ot biçmesin, çiçekleri ve hayvanları katletmesinler diye bir imza kampanyası mı başlatsak ne yapsak? Biri bi şey söylesin bi yol göstersin artık lütfen...
2 notes · View notes
bunedycom · 1 year
Text
İnfiale neden olmuştu, Başkan Erdoğan talimat verdi: Yapmayan yanacak!
İnfiale neden olmuştu, Başkan Erdoğan talimat verdi: Yapmayan yanacak!
Barınakların iyileştirilmesi konusunda değerlendirilme yapılan toplantıda, son çıkan Hayvan Hakları Yasası ile barınak açma yükümlülüğü getirildiği halde bunu yapmayan belediyelere yeni yaptırımların getirilmesi de gündeme geldi. HAYVAN HAKLARI VE BAŞIBOŞ HAYVANLAR İYİ YENİ YOL HARİTASI Konya’da vicdanları yaralayan olayın ardından gözler yeniden hayvan hakları yasasına çevrildi. Başkan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
korkutkalkan · 1 year
Text
İnfiale neden olmuştu, Başkan Erdoğan talimat verdi: Yapmayan yanacak!
İnfiale neden olmuştu, Başkan Erdoğan talimat verdi: Yapmayan yanacak!
Barınakların iyileştirilmesi konusunda değerlendirilme yapılan toplantıda, son çıkan Hayvan Hakları Yasası ile barınak açma yükümlülüğü getirildiği halde bunu yapmayan belediyelere yeni yaptırımların getirilmesi de gündeme geldi. HAYVAN HAKLARI VE BAŞIBOŞ HAYVANLAR İYİ YENİ YOL HARİTASI Konya’da vicdanları yaralayan olayın ardından gözler yeniden hayvan hakları yasasına çevrildi. Başkan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sinerjiportfoy · 2 years
Link
0 notes
ncdtgrsy · 6 months
Text
2 notes · View notes
haberolacom · 6 months
Text
https://www.haberola.com.tr/turkiye-belediyeler-birliginden-israile-kinama/
Tumblr media
2 notes · View notes
turkudostu61 · 1 year
Text
0 notes
gazetelinkmedya · 1 year
Text
AKP'nin dahi gençleri: 36 günde 175 milyon 956 bin TL’lik ihale
AKP’nin dahi gençleri: 36 günde 175 milyon 956 bin TL’lik ihale
Devletin malı deniz! AKP’nin dahi gençleri: 36 günde 175 milyon 956 bin TL’lik ihale AKP Milletvekili aday adayı, 15 Temmuz Gaziler Platformu Başkanı Erol Bulut’un oğlu Yunus Emre Bulut’un başında olduğu şirket, 36 gün içinde AKP’li Pendik, Gaziosmanpaşa ve Bergama belediyelerinden 175 milyon 956 bin TL’lik ihale aldı. Birgün’den Mustafa Mert Bildircin’in haberine göre; Yunus Emre Bulut’un…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bluesyemre · 1 year
Text
Uluslararası Kent Ağları Veri Seti 2022 #MarmaraBelediyelerBirliği
Yerel yönetimler, başta iklim değişikliği, sosyal eşitsizlikler, ekonomik krizler olmak üzere, dünya üzerinde her bölgeyi etkileyen küresel sorunların yereldeki olumsuz etkilerine karşı mücadele etmekte; yerelin kendine özgü kalkınma sorunlarına çözüm aramaktadır. Bu süreci başarılı bir şekilde sonuçlandırmada uluslararası temaslar etkin birer araç olarak kullanılmaktadır. Bilgi ve deneyim…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hosgeldinhuzun · 2 months
Text
Tumblr media
Sınava son gün çalışan öğrenciler ile seçime 1 ay kala çalışan belediyeler kapışır :)
83 notes · View notes
O veteriner hekim anlatıyor: 'Köpek' bölümünden sonra atandığım 'kedi' bölümünde de kıyım vardı, izinli olduğum gün 48 kedi birden ölmüş ve benim nöbetime yazmışlar; kutuda unutulup açlıktan ölen hayvanlar var!
Beykoz Belediyesi Hayvan Barınağı'ndaki işine son verilen veteriner Hekim Ege Kabataş'a ulaşarak görüşme talep ettim. İddialarını kendisinden dinlemek, sosyal medyada gördüğüm görüntüleri bir de ondan öğrenmek istedim…
Cereyan eden ve özellikle de tekrarlanan her olayın, eylemin, gündelik ve hatta kişiler arası meselenin dahi politik olduğuna inanlardanım.
Sıklıkla beyan ettiğimiz kadına şiddet meselesinin tamamen siyasi olduğu da bu görüşe yerinde örneklerden biri.
Evrende canlılar hiyerarşisinin en tepe noktasında konumlanan insan ve yavrusunun yaşadığı suistimalleri bu görüşten kopararak değerlendiremeyeceğimiz gibi takdir ederseniz hiçbir ayrıcalığı, koruması olmayan 'hayvanlar'a çektirilen zulmü de yürütülen politikalardan ayıramayız.
Özellikle son yıllarda 'vahşice' işlenen hayvan katliamları özellikle de 'devlet eliyle' kurulmuş 'koruma evleri', yani barınaklarda yaşananlar gündemimizde.
Daha yeni Konya'da kafasına kürekle vurula vurula öldürülen köpeklerin görüntülerini hatırlayalım lütfen burada.
Ümraniye Belediyesi'nde yaşananlar da taze…
dailymotion
Gündemde hak ettiği yeri pek bulamayan 'barınak sorunu' aklımıza ilk olarak açlıktan kıvranarak ölen kedi-köpeklerin görüntüsünü getiriyor şüphesiz.
Benim de uzun zamandır takibimde olan, dikkatimi çeken, fakat bir türlü bahsetmeye sıra gelmeyen 'politik' sorunlardan biri…
Geçen hafta gündeme Beykoz Belediyesi Hayvan Rehabilitasyon Merkezi'nde yaşanan bir olay düştü. Bilmem belki çoğunuzun gözünden kaçtı.
Haberdeki iddiaya göre, merkezde çalışan bir veteriner hekim 'içeride' yaşananların görüntüsünü almış, bu görüntüler bir şekilde sosyal medyaya, hayvan haklarını konu eden sayfalara düşmüş ve bu durumdan haberdar olan hayvan hakları savunucuları iddialara konu olan barınağın girişinde ateş yakarak bekleme eylemine başlamışlardı.
Tumblr media
Bu arada şu bilgiyi de hatırlatmam gerekir, söz konusu iddialara konu olan yerleşke, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat kefil olduğu ve 'örnek gösterdiği' barınak olma özelliğinde bir kamu kuruluşu…
Haberi okuduktan sonra Beykoz'un ücra bir köşesinde yer alan ormanlık alana doğru yola çıktım. Temel amacım 'barınaklarda yaşananları' içeriden anlatan o kişiyle konuşmaktı.
Uzun ve karanlık orman yollarını aştıktan sonra büyüklüğüne şaşırdığım 'rehabilitasyon merkezi'ne ulaştım. Heybeti gerçekten de hizmetiyle alakalı bir iddia ortaya koyar gibiydi.
Kapısının önünde ateş yakmış nöbet tutan kalabalıkla biraz sohbet ettim. Anlattıklarına hiç şaşırmadım ama tabii olarak çok üzüldüm. Onlara şimdi bu yazıda değinmeyeceğim, zaten hayvan seven ve bu ülkede yaşayan herkesin vakıf olduğu sorunlardı…
Aradığım veteriner eylemde değildi ama kendisinin iletişim bilgilerine ulaştım ve bir görüşme talep ettim. İddialarını kendisinden dinlemek, sosyal medyada gördüğüm görüntüleri bir de ondan öğrenmek istedim.
27 yaşındaki veteriner hekim Ege Kabataş hâlihazırda Aksaray Üniversitesi'nde cerrahi yüksek lisansı yapan, idealist bir görüntü veren bir genç vatandaş. Mezun olduktan sonra özel sektörde veterinerlik yapmış, kendi veteriner kliniğini de açmış ama maddi olanaksızlıklar nedeniyle sürdürememiş.
Tumblr media
İş ararken meslek büyüklerinin ve hocalarının da yönlendirmesiyle 'Beykoz Belediyesi'nin veteriner hekim aradığı'nı duyuran ilandan haberdar olmuş ve başvurmuş.
Kişisel bilgileri, adli sicil kaydı, güncel sağlık raporları ve diğer evrakı istendikten sonra iki ay süreyle 'incelemeye' tabi tutulmuş. İki ay sonra mülakata çağrılmış ve sicil kaydında yer alan 1000 TL'lik para cezasının ne olduğu sorulmuş. Sosyal medya üzerinden girdiği bir tartışma sonucu 'huzuru bozmak' suçlamasıyla para cezasına çarptırıldığını söylemiş.
Bu durumun işe alımında bir sorun yaratmayacağı, önemsiz bulunduğu kendisine beyan edildikten sonra işe başlamış. Ege Kabataş'a bir oryantasyon süreci tanınmış ve o süreçte çalışmak istediği alanı kendisinin seçmesi istenmiş. En elzem ve acil ihtiyacı 'köpek' bölümünde gözlemlediği için orayı seçmiş.
Tumblr media
Barınaktaki denetime gösterilen direnç
Kafesler kapasite üzerinde (300'e yakın köpek tedavi bekliyor, 500'e yakın köpek doğal alanda beslenme ve temizlik hizmeti bekliyor) dolu, hasta ve ameliyatlı hayvanlar bir arada, açık yaralıların hijyenik ortamında ve tedavi sürecinde ciddi sorunlar tespit etmiş. Evrakın uyuşması ve talimatların uygulanmasıyla sistemli bir çalışma kurmaya odaklanmış.
"Çok emek verilmesi gereken bir sisteme dönüştü hem evraklar yazılacak hem beden gücü artacak tabii hemen huzursuzluklar, lobiler başladı" diye anlatıyor yaşadığı süreci.
Sadece tedaviye vakit ve emek harcamak değil, çalışma koşullarının değişmesine karşı oluşan dirençle de mücadele etmek gerekliliği baş gösteriyor. İşlerin artmasıyla içeride başlayan tartışmalar geceleri ev basmaya, mesai saatlerinde üzerine yürümeye kadar varıyor.
Oluşan baskılara rağmen işini yapmayanı, eksik yapanı tespit ediyor ve haklarında yasal işlem başlatmak istiyor. Her birini müdüre raporluyor.
Fakat kendisine karşı alınan tavırlar, gününde ve saatinde hayvanları beslememek veya temizlememek olarak geri dönüyor. Ve yönetim bu olaylara bir 'dur' demiyor. Dememe sebebini de 'belli bir yönetmelik olmaması' olarak gösteriyor.
O günlerde belediye 'kurban komisyonu'nda görevlendiriliyor Ege Kabataş. 40 işletmeyi denetliyor. Ve bu denetlemeler esnasında bazı işletmelerde tüberkülozlu hayvanların kurban eti olarak kesildiğini tespit ediyor.
"İmha ettirmek istedim hastalıklı organları, 'Bu etlerin de alıcısı var Afganlar'a satıyoruz, kendileri istiyorlar' dendi. Tabii kabul etmedim bu açıklamayı, fakat 'sen kim oluyorsun ya, ben senin müdürünü tanıyorum' denilerek üzerime yüründü ve gerilimin sonunda müdürün talimatıyla olay yerinden geri çekildim. Düşünebiliyor musunuz, o etler insan sağlığını tehdit ediyordu ama hiçbir yaptırım uygulamama izin verilmedi" diye anlatıyor yaşadıklarından sadece birini.
Bu olaydan sonra aldığı tüm görevleri, görev yerlerini ve yaşananları düşünmeye başlıyor Ege Kabataş:
"Yarın öbür gün yapmadığım, uygun bulmadığım bir eylemle ilişkilendirilebileceğimi düşündüm, bu olayla da her şeyi, görüntüleri de ekleyerek tutanak haline getirmem gerektiğine karar verdim."
Bu arada da barınakta sürekli bir 'hayvan kaybolması' durumu yaşanıyor. O hayvanlar nereye uçtu belirsiz! Hesabını soracak bir muhatap bile yok. Çünkü kimse hiçbir sorumluluğu üstlenmiyor.
Tumblr media
"Köpek bölümünden alındım, kedi bölümünde de kıyım vardı!"
Kabataş, işe yeni alınan bir bakıcıya, kıdemli olanın, köpekleri göstererek "Baktın direniyor, basacaksın tekmeyi, kıracaksın ağzını yüzünü" diye eğitim verdiğini, Konya'da yaşananın da bu yaklaşımla meydana geldiğini anlatıyor. Ve her gördüğü uygunsuzluğu ifşa ediyor, usulsüzlüğe itiraz ediyor. Sonra aniden "Kedi bölümünde aksaklıklar yaşanmaya başlandı" denilerek 'köpek' bölümünden alınıyor. Diyor ki: "Sonra baktım kedi bölümünde kıyım var!"
Barınağa katarakt tedavisi, kısırlaştırma gibi basit operasyonlar için gelen kediler bile ölüyor. Tabii bu da hayvanları getirenlerde doğal tepkilere neden oluyor. Ege Kabataş kedi bölümünde de bir düzenlemeye gidiyor. "İşleyiş en az köpek bölümü kadar sorunluydu" diyor.
Ölü hayvanlar günlerce yaşayanlarla aynı kafeste kalmış, bunları tespit ediyor ve tedavi düzeni başlatıyor. İzinli olduğu günün ertesinde iş başı yaptığında tedavi sürecindeki 48 kedinin öldüğünü görüyor!
Tumblr media
Öfkeleniyor. Evraka bakıyor; bir muayene, bir bulgu yok, sadece "ex" kararı var. Yasal uyutma işleminde T61 adlı bir ilaç kullanılıyor ama o ilaç envanterde dahi yok o gün. Yani bu 48 hayvan ne şekilde öldü-öldürüldü belirsiz.
Araştırınca bu ölümleri kendisinin nöbetine yazdıklarını öğrendiğini söylüyor. Ege Kabataş. "Bu olayla içeride yaşananları tespit etmeye, ilgililer hakkında tutanak tutmak için ve olay yeri tespiti için fotoğrafları çekmeye başladım. Daha sonra beni suçladılar ama ben görüntüleri yaymak için değil, sorunların üzerine gidip çözmek için çekmiştim. Zaten kurum bilgisayarında da tutanaklar ve tutanaklara iliştirilmiş söz konusu görüntüler mevcuttu" diye anlatıyor süreci.
Tumblr media
"Kutuda unutulup açlıktan ölen hayvanlar var…"
Bir gün geliyor 19 hayvan kayıp, diğer gün 6… Ne oldu bu hayvanlara kimse bilmiyor. Kimse cevap vermiyor. "Kutuyla gelmiş ve kutuda unutulup açlıktan ölen hayvanlar var ve ben sorumlu veteriner hekimim ama kimseye hesabını soramıyorum, düşünsenize" diyor Ege Kabataş. Ve bu olayları araştırmaya, hayvanı sokaktan alan arabaya kadar tespite başlıyor.
Sorumlusunu buluyor ve savunmasını istiyor, tutanaklar hazırlıyor. Çok kısa bir süre sonra da "Hakkınızda yapılan inceleme sonucu sicil kaydınızda bir suç tespit edildi ve işinize son veriyoruz" denerek binadan ve özel olarak da kayıtlara erişim şansından uzaklaştırılıyor.
Bu süreçten sonra AK Parti MKYK üyelerine, Beykoz Belediye Başkanı'na, AK Parti teşkilatına ulaştırıyor derlediği bilgileri, yaşananları anlatıyor ama karşısında konuyla ilgilenen birini bulamadığını söylüyor.
Son olarak Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Murat Aslan'a anlatıyor konuyu. Yaşananların korkunç olduğunu, üzüldüğünü söylediğini, ancak karşılık bulamadığını belirtiyor.
"O ana kadar haklı olduğumu, işime geri dönmem, usulsüzlükleri takip etmem ve son vermem gerektiğini düşünerek hareket ediyordum. O noktada anladım ki zaten istenmeyen şey benim bu gidişe izin vermiyor oluşum, değiştirmek istiyor oluşumdu" diyor.
Ve o süreçte, yine aynı barınakta daha önce çalışmış başka bir personelin de benzer sorunlar yaşadığını, "Çamaşır suyuyla hayvanları öldürüyorlar" iddiasında bulunarak yasal süreç başlattığını öğreniyor. Ege Kabataş da, elde ettiği bilgiler ve görüntülerle birlikte o dosyaya eklettiriyor kendini.
Ama tabii bizim görmeye ve duymaya, hatta yaşamaya aşina olduğumuz bir süreçle de hemen karşı karşıya kalıyor. "Örgütle beraber hareket ederek halkı kin ve nefrete teşvik etme" suçundan hakkında dava açılıyor. Beş yıl hapis cezası talebiyle yargılanması isteniyor. Yasal süreç dışında da, hayvan severlere 'uyuşturucu kullanıyordu' türünde itibar saldırıları süreci başlıyor.
Peki diyorum, mesleğe devam etmek istiyor musun, yoksa tamamdır uğraşamam mı diyorsun?
"Aksine" diye cevap veriyor, "Elbette mesleğimde ısrarcıyım. Veterinerlik alanında, özellikle de barınaklar konusunda büyük bir değişim gerekiyor, sivil toplum kuruluşlarının devrede olması gerekiyor."
Ve ekliyor:
"Barınak müdürü, teknisyenlere kadar herkesin altında son model arabalar, özel şoförler var, bunların incelenmesi, maaşlar belliyken nasıl bu yüksek koşulların oluşabildiğine bakılması gerekiyor. Barınaklarla alakalı sene sonu değerlendirmelerinde sadece o sene o barınakta karşılanan talepleri değerlendirilecekler. '30 bin talep gerçekleştirdik' denecek, büyük başarı! 30 bin hayvan toplanmış evet, ama sadece topal diye merkeze getirilen, tedavi bekleyen hayvan bile uyutulmuş, tabii kimse işin bu kısımlarıyla ilgilenmeyecek. Ve ilgilenmediği sürece de bu çark böyle sürecek…"
Ben de üzerine bir laf ilave etmek istemiyorum açıkçası..
Hikâye kendini yeteri kadar güçlü ortaya koyuyor! 
#5199uYaşat
#5199Uygula
#KatilBelediyeler
#TrtHaberBoykot
#TrtdeKatliamVar
#KarstaKatliamVar
#AğrıdaKatliamVar
#BarınakGerçekleri
#SivastaKatliamVar
#BelediyeGerçekleri
#BarınaktaÖlüyoruz
#KonyadaKatliamVar
#GebzedeKatliamVar
#KısırlaştırAşılatYaşat
#MamaktaKatliamVar
#TürkiyedeKatliamVar
#AnkaradaKatliamVar
#BeykozdaKatliamVar
#BarınaklarÖlümKampı
#6ıncıMaddeyiKaldırma
#DilovasındaKatliamVar
#BergamadaKatliamVar
#TrtKatliamaOrtakOlma
#AykırıToplamayıDurdur
#ÜmraniyedeKatliamVar
#BarınaklardaKatliamVar
#ArnvutköydeKatliamVar
#6ıncıMaddeyeDokunma
#HayvanaBelediyeVahşeti
#KatliamVarSusmaTürkiye
#BarınakDeğilÖlümKampı
#AzerbaycandaKatliamVar
#KısırlaştırAşılatYerineBırak
#6ıncıMaddeKırmızıÇizgimiz
#TümBarınaklardaKatliamVar
#TürkiyedeHayvanKatliamıVar
#SokakHayvanlarıSahipsizDeğil
#ÜlkedeHayvanlaraSoykırımVar
#ÖrnekBarınakBeykozdaKatliam
3 notes · View notes
bunedycom · 1 year
Text
Başkan Erdoğan talimat verdi: Yapmayan yanacak!
Başkan Erdoğan talimat verdi: Yapmayan yanacak!
Barınakların iyileştirilmesi konusunda değerlendirilme yapılan toplantıda, son çıkan Hayvan Hakları Yasası ile barınak açma yükümlülüğü getirildiği halde bunu yapmayan belediyelere yeni yaptırımların getirilmesi de gündeme geldi. HAYVAN HAKLARI VE BAŞIBOŞ HAYVANLAR İYİ YENİ YOL HARİTASI Konya’da vicdanları yaralayan olayın ardından gözler yeniden hayvan hakları yasasına çevrildi. Başkan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hepeksikk · 5 months
Text
Tumblr media
Bugün 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü.
Sadece anma günü olmaktan öteye gidemiyor. Siyasetçiler atlamamış olmak için sosyal medyada paylaşım yapıp yeter sanıyor; belediyeler kanuni zorunlulukları olan sığınma evlerini açmıyor, yapabileceklerinin çok azını yapıyor. Bu arada Türkiye’de, kadına şiddet her geçen gün artıyor, kadınlar toplumun gözü önünde yok oluyor. 10 yılda 3000’den fazla kadın erkekler tarafından öldürüldü. “Ama erkekler de öldürülüyor” diyerek kadına şiddeti önemsizleştirenlerin ağzına terlikle vurabilirim. Çünkü erkekleri kadınlar değil, yine erkekler öldürüyor. Unutmamalı ki, kadına yönelik şiddet toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve güç dengesizliğinden kaynaklanıyor.
Kadına şiddet ülkemizde politik bir çürümeyi ifade ediyor. Bu şiddetin kökleri toplumun temelinden besleniyor. Kadınların ekonomik, sosyal, politik alanda maruz kaldığı ayrımcılık şiddetin yayılmasına zemin hazırlıyor. Bu sadece bireysel sapkınlıkların sonucu değil, sistematik bir sorun. Bunu kabul etmekte zorlanan bir topluma ve idareye sahibiz. Kadına şiddet, toplumun her katmanını etkiler; sadece bireysel trajedi değil, aynı zamanda toplumsal bir krizdir.
Devlet ve toplumsal normlar kadına yönelik şiddeti engellemekte yetersiz kalıyor. Cezasızlık kültürü ve mağdurların korunmasızlığı, kadına şiddeti teşvik ederek sorunu derinleştiriyor. Devletin, toplumun her kesimine eşit şekilde hizmet etme sorumluluğu, kadına yönelik şiddetle mücadelede daha etkin rol üstlenmesini gerektirir. Bizde olmuyor.
Bu mücadelede sadece kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelip ortak çözüm bulması önemli. Toplumsal bilinçlenme, eğitim, adalet sisteminde reformlar ve kadın haklarına saygı, politikacılardan, liderlerden ve toplumun her bireyinden talep ettiğimiz adımlar. Kadına şiddetle mücadele, sadece bir gün değil, her gün süren çabayı gerektirir.
Kadına şiddeti politik bir mesele olarak ele almak, toplumsal değişim için ilk adımdır. Unutmayalım ki, eşitlik ve adalet için mücadele etmek, sadece kadınlar için değil, tüm insanlık için bir gereklilik. Umudum, bu gerçekleri görerek ve değişim talep ederek bir araya gelmiş, güçlü bir toplumda yatıyor. Dilerim bir gün…
52 notes · View notes
sinerjiportfoy · 2 years
Link
0 notes
haberolacom · 1 year
Link
Tumblr media
2 notes · View notes
kizilelma035 · 6 months
Text
Tumblr media
En son Karaman Belediyeside katıldı....
Peki haritada bu boykota katılmayan belediyeler için ne düşünüyorsunuz???
43 notes · View notes