#Süleyman Seyyid | Explore Tumblr Posts and Blogs

demircizademehmet · 2 years

Text

İlk Başarılı Denizaltı Denemesi Osmanlı’da Yapılmıştı

⚓

Osmanlı’nın bilim ve sanatta çok mühim mesafeler kat ettiği dönem olan Lâle Devri, 1718’den 1730’a kadar uzanır. Pasarofça Anlaşması’ndan sonra başlayan bu devir, birçok ilmî ve içtimaî faaliyetin gerçekleştirildiği, Osmanlı tarihinin çok mühim bir dönüm noktasını teşkil eder. Ancak 28 Eylül 1730 tarihinde meydana gelen Patrona Halil İsyanı ile devrin sadrazamı Damad İbrahim Paşa öldürülür ve Sultan Üçüncü Ahmed Han tahttan indirilir. Böylece Lâle Devri sona erer.

Bu devir; sulh, sükûn, huzur, imar faaliyetleri, güzide sanat eserlerinin yapılması, ilmî eserlerin çoğaltılarak dağıtılması, ihtiyaç duyulan maddelerin ülkede imalatı için fabrikaların tesisi, dünyada olup biten yenilik ve hadiselerin takip edilmesi için Viyana ve Paris’e elçilik heyetleri gönderilmesi, İstanbul’da itfaiye teşkilatının kurulması; âlim, edip, şair ve sanatkârların korunmasına ayrı bir itina gösterilmesi bakımından Osmanlı tarihinde hususî bir yer tutar.

Ayrıca bu devirde ilk Türk matbaası İstanbul’da açılır. Tercüme heyetleri teşkil edilir. Yalova’da kâğıt, İstanbul’da çini ve kumaş fabrikaları kurulur. Humbaracı Ocağı ıslah edilir. İstanbul’un su ihtiyacını temin etmek için Deryâ-yı Sîm adı verilen bir de bend yaptırılır. Tersane mimarı İbrahim Efendi tarafından “Timsah sureti”nde gösterilen bir denizaltı gemisi icat edilir. Padişah ve sadrazamın başlattığı bu fevkalade mühim ve yenilikçi hareketler, isyandan dolayı bir müddet neticesiz kalır.

Tersane mimarı İbrahim Efendi tarafından tasarlanan denizaltı, bizzat padişahın da bulunduğu merasim esnasında denize dalmış, bir süre sonra başarılı bir şekilde su yüzeyine çıkmıştır…

İlk Denizaltıyı İstanbul Halkı Gördü

Seyyid Vehbî’nin meşhur Surname’sinde, 1720 tarihinde Sultan Üçüncü Ahmed’in şehzadeleri Süleyman, Mustafa, Mehmed ve Bayezid için yapılan ve on beş gün süren sünnet merasiminden bahsedilirken “Timsah sureti”nde gösterilen bu denizaltının o düğün günü Haliç’te nasıl ortaya çıkıp herkesi hayretler içinde bıraktığı teferruatlı olarak anlatılır. Aynı bilgileri daha kısa olarak Hafız Mehmed’in Surname’sinde de görmekteyiz.

Vehbî’nin Surname’sinde timsah suretinde tarif edilen bu denizaltının deniz yüzeyine çıkıp tekrar denize dalması hadisesi, Sultan Üçüncü Ahmed Han’ın çocuklarının sünnet merasimlerine tesadüf ettirilmiş ve bütün İstanbul halkı merak ve hayretle bu merasimleri seyretmişti. Seyyid Vehbî, Mimar İbrahim Efendi’nin icat ettiği bu harikulade icadı, bir timsaha benzetir. Haliç’teki Tersane Kasrı karşısında bir “azîm timsah” görünür.

Kayıklarla deniz merasimlerine gelen halk neye uğradıklarını şaşırır. Derken “azîm timsah” denize dalar ve bir saat kadar sonra yeniden su yüzüne çıkar. Denizaltı ilerleyerek padişahın bulunduğu yönde durur ve bir müddet selamlama merasiminden sonra tekrar denize dalar. Bu gösteri esnasında dalıp çıktıktan sonra “azîm timsah”ın ağzı açılır ve beş asker çıkarak bu muhteşem icadın maharetlerini gösterir. Bu hadise, dünya tarihinde ilk başarılı denizaltı tecrübesi olarak kayıtlara geçer. Orada gösteriyi izleyen yabancı elçiler dahi, bu manzara karşısında hayretler içinde kalırlar.

Üzerinde Osmanlı mühendislerinin çalıştığı Alman denizaltısı

Denizaltı Denemesi Nasıl Başarılı Olmuştu?

Hafız Mehmed, Surname’sinde ilk başarılı denizaltı tecrübesini şu şekilde anlatıyor:

“Düğünün on dördüncü günü tersaneli tarafından hazırlanan ma‘ûna cüssesinde bir balığın izlenilmesi için padişah, sadrazam ve diğer önemli davetliler, Aynalı Kavak İskelesi’ne yakın bir yerde kurulan sâyebâna geldiler. Büyük bir kayık cüssesindeki yapma bir balık, denizin dibinden su yüzüne çıktı, üst çenesini açıp kapayarak dolaştı, bir saat kadar deniz yüzeyinde kaldı, sonra yine denize dalıp gözden kayboldu. Bir süre sonra yine su yüzünde göründü, ağzını açtı ve içinden beş altı nefer adam çıktı. Bunlar sadrazamın huzuruna geldiler ve sadrazam tarafından değerli ihsanlara mazhar oldular.”

Sünnet şenliklerinin devam ettiği günlerde, Haliç’in mavi sularından dev gibi bir timsah çıkmış, ahali, gördükleri karşısında şaşkınlığa uğramıştı...

Seyyid Vehbî, Başarıyı Daha Geniş İzah Ediyor

Seyyid Vehbî, Surname’sinde hiçbir yerde bulamayacağınız daha geniş malumatlar vermekte, düğünün en dikkat çekici ve garip hadisesi olarak bahsetmektedir:

“Düğünün on dördüncü günü görülen en garip işlerden biri de eski mimar İbrahim Efendi’nin kendi icadı olan yapma timsah idi. Eni boyu üç çifte piyade, yani üç çifte kürekle yürütülen bir kayık ebadında olan bu yapma timsahın üzeri basma yemenilerle kaplanmıştı ve bunlar aynen balık pullarına benziyordu. Arada bir üst çenesini hareket ettirdikçe bunun bir maket olduğunu bilenleri bile ‘Acaba gerçek bir timsah mı?’ diye şüpheye düşürüyordu. Bu timsah, denizin dibinden su yüzüne çıktı ve yüzerek ağır ağır padişah ve sadrazamın bulundukları sahile ulaştı. Yarım saat kadar yüzüp dolaştıktan sonra tekrar denize daldı ve gözden kayboldu.

Yalnızca bu kadar basit bir gösteri ve daha önceden ilânı yapılan iddialı timsah maketi, sadrazam dâhil kimseyi tatmin etmedi ve herkes gözlerini başka oyunlara ve gösterilere çevirdi. Bu durum bir saat kadar sürdükten sonra sözü edilen ve denize dalan timsah yine su yüzüne çıkıp padişahın önünde belirip, birden üst çenesini hareket ettirdi ve hayret verici bir mahiyet sergiledi. Sonra deniz kıyısına bir kayık gibi demirledi. Ağzından garip kılıklı beş kişi, karnından da kızgın ve alev saçan bir ocak çıktı. Meğerse mimar İbrahim, timsahın örtüsünü, balık şeklinde yaptığı bir kayığın altına kalafatlarla sıkıca gerip tutturmuş, örtünün ortasına destek koymak suretiyle çadır biçimine koymuş ve gerektiğinde suya daldırmak ve gerek duyulduğu vakit deniz yüzüne çıkarmak için bocurgatlarla bağlı caraskal aletleri hazırlamış imiş.

Timsah ilk göründüğünde gerekli ön hazırlıkları yapmakla uğraşmış; daha sonra da denizin altında hünerlerini hazırlayıp, göstereceği vakti beklemiş imiş. Üzerini kaplayan örtülere, delikleri hava girişi olması için iç tarafı kalafatlı, uçları sudan biraz yukarıda beş on kadar kamış parçasını ustaca yapıştırmışlardı. Timsahın içindeki insanlar işlerini görmüş, sanki denizde tencere kaynatıp pilav ve zerde pişirmiş gibi pilav ve zerde tablalarını başlarına ve omuzlarına alıp timsahın ağzından birer birer meydana çıktılar. Bir denizaltı manzarası gösteren, suyun altında bir süre kalıp tekrar çıkan bu maket ve mimarın, bu timsah maketiyle yaptığı ilginç gösteri bütün seyircilerin akıllarını başlarından aldı. Sadrazam da bu gösteriyi yapanlara cömertçe bahşişlerde bulundu.”

Vehbî, denizaltının denize dalışı ile denizin altındayken mürettebatın nasıl hava aldığı gibi birçok teknik bilgiyi, teferruatlı olarak izah ederek, tarihimizin altın sayfalarına büyük bir başarı hikâyesi daha ilave etmiştir. Gerek Hafız Mehmed ve gerekse Seyyid Vehbî’nin surnamelerinde anlattığı bu malumat, Osmanlı deniz mühendisleri tarafından dikkate şayan bir denizaltı yapıldığını gösterir. Ancak padişah ve sadrazamın başlattığı ve Osmanlı bilim adamlarının devam ettirdiği bu ve bunun gibi fevkalade mühim ve yenilikçi hareketler, icatlar, Patrona Halil İsyanı’yla bir müddet kesintiye uğrar.

Bilindiği kadarıyla tarihte denizaltı çalışmalarının mazisi çok eski olmasına rağmen bunlar hep başarısızlıkla neticelenmiştir. Tersane mimarı İbrahim Efendi’nin icat ettiği denizaltıdan 56 yıl sonra yapılan ilk başarılı denizaltı çalışması ise Amerikalı mühendis David Bushnell tarafından 1776’da gerçekleştirilir.

Kaynaklar: Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri, Vehbi Surnamesi (Surnâme-i Hümayun) (İ.Ü. NAK, TY. 6099), Haz. Mehmet Arslan, C. 3, İstanbul 2009; Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri, Lebib Surnamesi, Hafız Mehmed Efendi (Hazin) Surnamesi, Abdi Surnamesi, Telhisü’l-Beyâm’ın Surnâme Kısmı, Haz. Mehmet Arslan, C 4-5, İstanbul 2011.

Osman Doğan

Alıntı

#demircizademehmett #YEDİKITA #çamlıcakitap

21 notes · View notes

ilahifasli · 6 months

Text

youtube

Efendime Selam Söyle ilahisi

Okuyan: Muhammed Ezgen

İlahilerimizi beğendiyseniz "BEĞEN" butonuna basarak bana desteğinizi gösterebilirsiniz.

İlahiler ile ilgili "YORUM" yani görüşlerinizi bırakırsanız ilahilerimiz daha fazla kişiye ulaşacaktır.

Abone olup bildirim zilini açmayı unutmayın... 🌹

💐Linke tıklıyarak kanalımıza "Abone" olabilir, yeni ilahilerden haberdar anında haberdar olabilirsiniz. Haydi Sende Bize Katıl: https://www.youtube.com/@ILAHIFASLI/

İlahi Sözleri

Seher vakti esen yeller Efendime selam söyle

Dost aşkıyla açan güller Efendime selam söyle

****

Uzatırım yetmez elim medhedemez aciz dilim

Ravzaya varınca yolum Efendime selam söyle

****

Çöl, ovalar tuzlu yollar âşık olan yanar, ağlar

Aciz gönlüm görmek ister Efendime selam söyle

****

Uzatırım yetmez elim medhedemez aciz dilim

Ravzaya varınca yolum Efendime selam söyle

****

Ebu Zemzem sucuları bitmez aşkın acıları

Anadolu hacıları Efendime selam söyle

****

Uzatırım yetmez elim medhedemez aciz dilim

Ravzaya varınca yolum Efendime selam söyle

Kanalımda ilahilerini okuduğum sanatçılardan bazıları: Sedat Uçan, Abdurrahman Önül, Mustafa Dursun, Murat Belet, Cengiz Çelikel, Eşref Ziya Terzi, Ramazan Toprak, Adem Pala, Beytullah Kuzu, Engin Titiz, Osman Gündüz, Abdulkadir Şehitoğlu, İbrahim Demir, Celaleddin, Abdurrahman Sağır, Muhammed Emin, Yunus Can, Abdüssamed Demir, Mehmet Karakuş, İsmail Önül, Yahya Soyyiğit, Adem Kesik, Mehmet Yiğit, Ahıskalı Tevfik, Ahmed Muhammed, Ahmed Sami, Mustafa Yılmaz, Ahmet Bağrıyanık, Musa Gelici, Ahmet Basak, İsmail Coşkun, Hafız Murat, Ahmet Bülent Can, Mustafa Uyar, Fatih Emre, Ahmet Feyzi, Cemal Kuru, Ahmet Hakan Karagül, Fatih Öztürk, Ahmet Karaca, Osman Yanardağ, Ahmet Taşkın, Ahmet Yolcu, Alperen, Muhammed İrmikçi, Ahmet İzci, Atilla Öniz, Ayhan Özel, Mesut Baytekin, Bahadır, Başar Dikici, Bekir Çiçek, Cavit Çakır, Harputlu Cebrail, Celalettin Şensoy, Enver Balcı, Enver Cin, Erol Şahin, Garip Bekir, Bedrettin Bektaş, Gökhan Korkmaz, Hakan Gögerçin, Hakan Moral, Halil Çıbık, Halil İbrahim Büyükoruç, Hamit Özcan, Harun Beyaz, Hasan Kılıçatan, Hidayet Doğan, İbrahim Say, İbrahim Sivasi, İsa Dönmez, İsmail Aksu, İsmail Kalaycı, Kasım Ali Eminoğlu, Kemal Erdoğan, Kemal Şimşek, İsmail Çakır, Mehmet Balkan, Hilmi İlker Kaçan, Kemal İnaler, Kudbettin Gedik, Niyazi Suna, Küçük Emre, Küçük Halil Taşkit, Yaşar Yılmaz, Mehmet Ali Arslan, Mehmet Demir, Mehmet Habib Kurum, Mehmet Can, Mehmet Salih Arslan, Mehmet Yılmaz, Mesut Yavaş, Metin Kara, Muhammed Arif Şahin, Muhittin Yurttaş, Murat Aydın, Murat Ceylan, Murat Güneş, Mustafa Açıkgöz, Mustafa Bakar, Mustafa Bodur, Mustafa Kalyoncu, Mustafa Onur, Mustafa Sekman, Mustafa Uyar, Orhan Türk, Ahmet Taşkın, Reşit Ceyhan, Salih&İbrahim Cuşan, Salih İpek, Selim Yıldız, Seyfullah Çakmak, Seyyid Veysel Ekinci, Siyami Yücel, Süleyman Yıldırım, Şeref Genç, Abdüssamed Selam, Şerif Haşimi, Tuğrulhan Şen, Ahmet Turan, Turan Turgut, Ufuk Akın, Ümit Dursun, Veysel Bilen, Yakup İba, Yalçın Akdeniz, Yasin Konevi, Yaşar Sancak, Yılmaz Kılıç, Yılmaz Sarıkaya, Yusuf Çengelci, Yusuf Keleş, Abdullah Fehmi Demir, Hakan Ertaş

Videolarıma aramalarda aşağıdaki kelimeleri yazarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz:

Etiketler: ilahi kervanı, yeni ilahiler, sevilen ilahiler, müziksiz ilahiler, en güzel ilahiler, seçme ilahiler, karışık ilahiler, zikirli ilahiler, yürek yakan ilahiler, ağlatan ilahiler, çok dinlenen ilahiler, meşhur ilahiler, yeni çıkan ilahiler, en beğenilen ilahiler, birbirinden güzel ilahiler, ilahi listeleri, karışık seçme ilahiler, müziksiz ilahiler 2023, ilahiler 2024, 2024 ilahiler hareketli, 2023 ilahi albümleri, cuma günü ilahileri, iş yaparken dinlenecek ilahiler, ilahi albümleri, anne ilahileri, bebek ilahileri, çocuk ilahileri, defli ilahiler, çalgısız ilahiler, baba ilahileri, ilahi fon müzikleri, ilahi karaoke, ilahi zil sesleri, hareketli ilahiler, coşturan ilahiler, arapça ilahiler, müziksiz neşidler, müziksiz zikirli ilahiler, diyanet radyo ilahileri, tgrt ilahileri, kürtçe ilahiler,

#2024 ilahi sözleri #2024 ilahileri #acıklı ilahi sözleri #ağlatan dini fon müzikleri #youtube #ağlatan ilahiler #a dan z ye ilahi sanatçıları #acıklı i̇lahiler dinlemek istiyorum #en güzel zikir ilahileri #zikirliilahiler

0 notes

uyfnfthger · 6 months

Text

Emir Sultan (Oğuz Han'ın neslinden'dir/ ve Sultan Yıldırım Bayezid Han'ın damadı) """Hayatı,""""" Soyu Ve """""Torunları"

""""

Emir Sultan (İsmi Şemseddin Mehmet) babası Ali (770.H /1368.M) Buhara'da doğdu (833.H / 1429.M) Bursa'da öldü, Osmanlı Padişahlığının kuruluşu sırasında Bursa'da yaşayan,

Emir Sultan Oğuz Han'ın neslinden'dir ,ve Büyük babası Annesi tarafından Hz. Hüseyin'in neslinden , ismi (Fatima Hatun kızı Seyyid Ali El Hüseyni ,Ehli beytidir, ve Taharistan Reisi)

Emir Sultan Soyu:

Asıl adı Mehmet Babası Ali (Külal) bin Mehmet bin Hüseyin bin Ali bin Mehmet Mirze(1) (bu Mirze Annesi Fatıma Hatun kızı Ali el-Hüseyni Taharistan Reisidir)(2) (3) (4) (5) bin Mehmet Ay ((Cengiz Han'ın Doğu Asya'yayı Türk kabileleri'ni yerle bir etti,"Moğollular Buharayı ele aldılar Haverizim askerlerinnin bir kısmı savaşmaya devam etti(6) Mehmet Ay, türk kabilelerinden idi Belh'te. Bazı kuzenleriyle birlikte Haverizim askerlerine katılıp Moğollular savaşmak üzere buharaya yolla çıktı(7)))

bin Süleyman Bey bin Kılıç bin Kaya Alp Bin Kök Alp, Gün Han bin Oğuz Han'ın neslinden'dir ( 8 )

Emir Sultan:

Emir lakabı'nın nedeni nedir?

Çünkü Emir Sultan'ın Büyük babası Annesi tarafından, ismi (Fatima Hatun kızı Ali El Hüseyni Taharistan nakibüleşraf “Peygamber soyundandır” bu aile'nin ismi “Al-Hüseyin” (Emirleri)

belh'te ve ğezne'de ve taharistan'da Reisidir,''Fahreddin er-Razi ve İbn inbe'nın kitaplarında bahsettiği'' ,Bu sebeple Emir lakabı takıldı(9)).

Emir Sultan Ehli beyt'e bağlı soyları erkekten değil kadın tarafından devam etmekte (10)

Emir Sultan

Sultan lakabı'nın nedeni nedir?

Sultan I. Yıldırım Bayezid'in kızıyla evlendikten sonra "Sultan" unvanına sahip olmuş, bu nedenle soyunun onuru ve emirliğe olan bağlılığından dolayı lakabı, "Emir Sultan" olmuştur(11)

992 / 993 . H- yılında Bursa'ya hicret etti ve Sultan I. Bayezid'in kızı "Hunda Sultan Hatun" ile evlendi. Evlilik yılı farkı Bazı kaynaklarda H. 993, bazı kaynaklarda H. 994 yılı olarak belirtilmektedir, üç çocuğu vardır(12)

Emir Sultan

Buharadan Bursaya Hicrisi:

Emir Sultan’ın elinden bu kılıcı kuşanmıştır, Yıldırım’ın torunu olan ll. Murad da, yine Emir Sultan’ın elinden daha 18 yaşında olduğu halde kılıç kuşanarak tahta çıkmıştır.ve hatta murattın babası da kılıç kuşamıştır.

Ancak Osmanlılar'da hemen pek çok alanda olduğu gibi kılıç kuşanma töreninin de temel protokol kurallarını belirler(13).

Bursa'da vefat etmiş, Bursa'da kendi camisi olan “Emir Sultan Camii”nin yanına defnedilmiştir ve kabri halen caminin arkasındadır(14)

Emir Sultan babası“Ali Efendi” lakabı“Külal vefat etmiştir 17-18 yaşlarındayken

” Buhara'da bir kişi vardı ismi Emir Külal ile arasında herhangi bir akrabalık yoktur, sadece isimleri benzerdir (15).”

Buhara'da tahsilini tamamladıktan sonra hac yapmak için Mekke-i Mükerreme'ye ve ardından Bursa'ya gitti, Talebelerinden ilk grup Bursa'da onun için toplandı ve ondan sonra birçok talebe onun etrafında toplandı, İlim kabiliyeti ve ender bulunan ahlâkî vasıfları ile Bursa halkının ve devlet adamlarının takdirini kazandı.

Ve Emir Sultan kısa sürede,kızı Sultan I.Beyazit "Hundi Hatun"ile evlenen ve ondan “Ali Çelebi ve iki kız dünyaya gelmiştir (16)

Bu evlilik sayesinde aynı Sultan I. Bayezid'in yanında saygın bir konum ve övgüye değer bir konum elde etti ve 1399'da Bursa'da bugün hala ayakta olan “Ulu Cami” camisini yaptırdı (17) .

Sultan II. Murad Han, babası Sultan I. Mehmed'in ölümü üzerine tahta geçtiğinde, Sultan I. Bayezid'in Sultan II. Murad Han'ın dedesi “ İstanbul kuşatmasına gitmeden önce Sultan II. Murad'ı kılıçla taklit etmiş ve bu ilk kez yapılmıştır.O törenler ve bu gelenek daha sonra padişahların ve torunları'nı yerleştirilmesi için devam etmiş ve yüzlerce yıl devam etmiştir. (18)

Emir Sultan atalarının kısa tarihi.

Cengiz Han ve oğulları ve torunlarının önderliğindeki Moğollar, Orta Asya'dan sonra İran'dan Kafkasya'ya, Irak'tan Anadolu'ya kadar İslam ülkelerine saldırmak için çıkmışlarsa ve onların barbarca saldırıları medeniyetlerin yıkılmasında rol oynamışsa, ve ülkelerin birbiri ardına düşmesi, ardından milyonların önlerinden kaçması, Türklerin Orta Asya'dan İran'a göçleri de dahil olmak üzere, Orta Çağ tarihinin en büyük insanlık göç dalgasına neden olmak için tarihi bir fırsattı , Azerbaycan, Anadolu ve diğerleri (19)

Cengiz Han önderliğindeki Havarizim devletinin düşmesi ve Moğolların Doğu Asya'yı işgalinden sonra, Türklerin çoğu Doğu Asya'daki ana vatanlarından kaçtı (AnlatımB)

Moğollar Buhara şehrini işgal edince 616.H / 10 Şubat 1220 M. ayının dördüncü günü şehrin dış mahallelerine çıktılar ve şehri ele geçirmeyi başardılar ve “Cengiz Han” girdi. atına bindirip askerlerine izin vererek şehirde yağma, yağma ve vandalizm yaptılar, Padişahın askerlerinden bir grup “Mehmet Harizmşah” ortaya çıkıp şehirde saklanıp “Moğollara gece baskınları” yapana kadar durum böyle devam etti, Bunun üzerine “Cengiz Han” kızdı, ve şehrin ateşe verilmesini emretti,“Moğollar” şehir tarihinin uzun dönemleri boyunca hüküm sürdüler.(20) Ve Belh'teki Kay Türklerinin bir bölümü aralarında Mehmet Ay'ın da bulunduğu

Buhara'da Moğollara karşı savaşmak için Harezm askerlerine katıldı,Bu Mehmet Ay (Emir Sultanın büyük dedesi),Mehmet Ayın babası Süleyman Bey 'ın babası Kılıç, Kılıcın babası Kaya Alp, Kaya Alpin babası Kök Alp, Kök Alp Ğün Han bin Oğuz Han'ın soyundan geliyor(21)

Mehmet Ay”Fatıma Hatun (Ali El Hüseyni'n taharistanın nakibüleşrafı kızı) ile evlendi ve Çocukları oldu -Mehmet Merze (Emir Sultan'ın büyük dedesi),Ve -Ali ve -Kılıç(22)

Emir Sultan Ankara Savaşı'ndan (1402) sonra ne oldu.

Sultan Yıldırım Bayezid Han Timur Han'a yenilince Osmanlı Devleti bu yenilgiyle yıkıldı

Bu yenilgi ile tarih sahnesinden çekilen Osmanlı Devleti'nin yeniden küllerinden doğacağına kimse inanmadı, Sultan Bayezid Han'ın damadı Emir Sultan da dahil olmak üzere alimlerin çoğu hapse atıldı ve daha sonra serbest bırakıldı.

Savaşın gururlu galibi Timur Bursa'da kaldığında, esirler arasında Emir Sultan'ın yanı sıra Bursa kadısı Molla Şemseddin Fanari de vardı. Timur han, Semerkand'a gitmelerini teklif etmiş, ancak Osmanlı Devleti'nin eski gücüne dönmesini bekledikleri için bunu kabul etmemişlerdir (23) ”Bu sırada Oğlu Şehzade Ali Çelebi'yi ise Moğol adamları alıp adaya yerleştirmişlerdir, Bugünkü adıyla İmralı Adası'nda ev hapsinde tutulan (24), eşi ve çocuklarıyla birlikte (25)

Emir Ali Çelebi bin Emir Sultan,hayatı ve nesli.

Şehzade Ali Çelebi, eşi ve çocukları Timurlenk'in askerleri tarafından tutuklanarak İmralı Adası'na hapsedildi,Bunun üzerine Moğol Askerleri, Şehzade Ali'nin Osmanlı İmparatorluğu'na isyan ettiği iftirasını yaydılar!!!! adada ev hapsinden sonra Osmanlı Sultanlığına karşı komplo kurduğu söylenenler (bazı kişierin yanlış hikayeler aktardığı: Emir Sultan'ın oğlu Ali için dua ettiği ve öldüğü!!!) Bunlar, Timur'un adamlarının babasını itibarsızlaştırmak için yaydıkları iftiralardır , Emir Sultan ve aralarındaki

çekişmeyi kışkırtın ,Timur bile Osmanlı soyunu çarpıtmak için Sultan Bayezid'in soyuna iftira attı.

Emir Ali Çelebi'nin Osmanlı Sultanlığına karşı komplo kurmasına gerek yok çünkü Timur Han galip geldi ve saltanatın tüm şehirlerini işgal etti ve Timur Sultan Bayezid Yıldırım'ın oğullarını Osmanlı krallıklarına vali olarak atadı ve onu takip ettiler (26)

(Buradaki soru? Örneğin Emir Sultan Ali'ye beddua etti neden oğlu Sultan beyazitte beddua etmedi ölsün diye!!!)

Şehzadeler, damadı Sultan Bayezid'in oğulları arasındadır, Moğollular Timur'a hediyeler takdim eden, bağlılık ve itaati dayattığı kaynaklarda şöyle anlatılır: Timur, Şehzade Süleyman bin Sultan Bayezid Han'ın Edirne'ye yerleştirildiğini öğrenince, kendisine vasıfları ölçüsünde ödenmesini talep eden bir mektup gönderdi. Süleyman Timurlu kampına hediyelerle geldi ve Timur'a sadakat ve itaat yükümlülüklerini sundu (27), böylece Timur ona Avrupa yakasında bulunan Osmanlı krallıklarının varsayımı üzerine bir kitap verdi!!!! Kalan kardeşler Anadolu'nun farklı ülkelerine dağıldılar, bunun üzerine Emir Mehmet ve Emir Musa, Amasya'daki yüksek dağ kalelerinden birinde kamp kurarak Tokad'ın kontrolünü ele geçirdi ve Emir İsa başka bir kaleye sığındı, sonra elinde ne varsa topladı. askerlerin arasına girip kendisini Bursa'da Osman ailesinin sultanı ilan etti,!!! Onu kardeşi Süleyman'ın karşısına koyan neydi!!!.))

Gerçek şu ki, o dönemde Osmanlı krallıklarında bir yıkım hüküm sürmüş ve Sultan Bayezid Han'ın oğulları olan şehzadeler arasında taht anlaşmazlığı daha çok sürmüştür. 10 yıldan fazla!! Ta ki birbirlerini öldürene ve daha sonra sadece Sultan Bayezid'in oğlu Şehzade Mehmet Çelebi Han tahta çıkana kadar (28)

Ve Şehzade Ali bin Emir Sultan'ın başına gelen bu iftiralar maalesef bazı kişiler tarafından bildirildi, tıpkı babası Emir Sultan'ın ejderhayı öldürmek de !!!!dahil olmak üzere şerefleri hakkında aktardıkları efsaneler gibi

Yıllar sonra Moğollar tarafından zehirlenen Emir Ali Çelebi adada ölür ve eşi çocuklarıyla birlikte adadan Rum Eli'ye kaçmayı başarır ve Osmanlı Sultanlığı'nın başına gelen çekişme ve kargaşadan uzakta orada yaşarlar.

Hunda Hatun, oğlu Şehzade Ali'nin cesedini adadan Bursa'ya nakletti ve babası Emir Sultan'ın türbesinin yanına defnedildi.

Rivayete göre artık İmralı Adası olarak bildiğimiz adanın adı bu olaydan sonra Emir Ali Adası olarak anılır ve zamanla İmralı'ya dönüşür.

Emir Ali Çelebi'nin çocukları Murat Zade ve Melek Hatun'dur, Rumelide Yaşıyorlardı ve nessilleri devam ediyor (29)

979 .H yılında Şehzade Ali Çelebi'nin soyundan Ahmed Efendi ve Mehmet İlyas'ın oğulları ((Bu İlyasın babasının ismi Mehmet bin Osman Efendi bin Bayram bin Murad Zade bin Emir Ali Çelebi(annesi Hunda Hatun Sultan Bayezid Han'ın kızı), Bin Emir Sultan, geri döndü istanbul'a,ziyaret etmek ve orada bir yıl ikamet etmek üzere, daha sonra Buhara'ya Özbek hükümdarları döneminde gitti (30)

Buhara'yı ziyaret etti ve orada kuzenlerini buldu ve Mehmet Efendi (31). Kaynakta (7A-7B/30) bununla ilgili ayrıntılı açıklama vardır

On dokuzuncu yüzyılda onların soyundan gelen Selim Bey'e ait bir belge daha doğrulanmıştır

Selim bin Mehmet Bey (daha sonra Mrazgrad - Bursa ve Mardin) bin Ahmet bin Murat bin Ali bin Orhan bin Mehmet (Annesi Arslan Bey'in vilayetindeki kızı Fatıma Malazgart'ta yaşıyor)

bin Osman bin Ahmet Efendi bin İlyas bin Mehmet bin Osman Efendi bin Bayram bin Murat zade bin Emir Ali Çelebi(Annesi Hunda”Hatun Sultan Bayazid Han'ın kızı) bin Emir Sultan bin Ali Efendi bin Mehmet bin Hüseyin bin Ali bin Mehmet Mirza (Annesi Fatima Hatun, Kızı Seyid Ali'nin El Hüseyni

Tahiristan NAKÎBÜLEŞRAF) Bin Mehmet Ay Bin Süleyman Bin Kılıç bin Kaya Alp bin Kök Alp, Gün Han bin Oğuz Han Soyundan,

Bu belge on dokuzuncu yüzyılda onaylandı 982H.tarihli önceki belgede belirtildiği gibi” Kaynakta (7A-7B/30) bununla ilgili ayrıntılı açıklama vardır

Emir Sultan'ın nesli Türkiye, Balkanlar, Marazgrad'da(Busna, Hersik,Makadonya) ve Buhara Semerkent ,Taşkent , Azerbaycan ,Kazakistan,Türkmenistan,Kırgistan ve Kafkasya'da yayılmıştır.

*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*

Emir Sultan'ın soyu Oğuzhan neslindendir

mir sultanın torunlarından biri ismi Ahmet Efendi bin ilyas Efendi Buhara'ya akraba ziyaretine gitti ve kendi soy belgelerini buldu, Ve soy belgelerini Mehmet Efendide buldu, sonrasında akrabaları ile Kostantiniye (istanbula) döndü,nakibüleşrafa seyid Hasan Bin Yusuf El Hüseyni'nin meclisine katıldılar 982 H. “ve ona Mehmet Efenndi el-Buhari'nin belgesini sundular, böylece o da şahitlerin huzurunda soy belgelerini onayladı

O: Mehmet Efendi soyundan: Mehmet bin Sait bin Mahmut bin Mesud bin Mehmet bin Hasan bin Mesud bin Ali bin Kılıç bin Davut bin Ali bin Hüseyin bin Mehmet Mirza(annesi, Fatima Hanım kızı Seyyid Ali El Hüseyni Taharistan nakibüleşraf) Bin Mehmet Ay Bin Süleyman Bey Bin kılıç Bin Kaya Alp Bin Kök Alp, Oğuz Han soyundan

Soy Sıralaması

büyük dedesi Ğun Han Bin Oğuz Han soyundan

30- Kök Alp

29- Kaya Alp

28- Kılıç

27- Süleyman Bey

26- Mehmet Ay (Mehmet Ay, kay türklerindendir Belh türk kabileler halinde yaşıyordu.Cengiz Han'ın ordularının belhi işgal etmesi ve Kay Türklerinin kabilelerinin dağılmasının ardından bazı kuzenleriyle birlikte Haverizim askerlerine katılıp Tatarlarla savaşmak üzere buharaya yolla çıktı

Buhara'ya)

25- Mehmet Mirza (annesi Fatima Hatun kızı Seyyid Ali El Hüseyni Taharistan nakibüleşraf) Oğulları Kılıç ve Hüseyin ve Ali

24- Ali

23- Hüseyin

22- Mehmet

21- Ali Kulal ( buharada vefat etti)

20- Emir Sultan Mehmet Şemseddin(Buharadan bursaya yerleşti ,Emîr Sultan’ın Yıldırım Bayezid’in kızı Hundi Hatun ile evlendi)

19- Emir Ali Çelebi(emir Ali, Moğollar tarafından Bursa yakınlarındaki İmralı Adası'na hapsedildi ve burada zehirlenerek öldü)

18- Murad zade(Murad zadeh, annesi ve kardeşleriyle birlikte adadan Moğollardan Rumili'ye kaçmayı başardı (rumili : bunlar artık Avrupa bölgeleri - Sırbistan - Bosna ve diğerleri)

17- Bayram (Rumeli'deki Arnavut isyanında öldü)

16- Osman efendi

15- Mehmet

14- İlyas

13- Ahmet Efendi (Rumili'de yaşayan, 979 h. Yılında istanbula geldı sonra buharaya gıttı, Türk Özbek hükümdarları döneminde Buhara'daki akrabalarını ziyaret etmiştir- Daha sonra kuzenleri Mehmet Efendi ve diğerleriyle birlikte İstanbul'a gitti, NAKÎBÜLEŞRAF Seyit Hasan bin Yusuf Al-Hüseyni meclise katıldılar 982 h. yıl ve soylarını onayladı Buhara, Bursa ve Rumeli'den şahitler huzurunda).

12-Osman

11- Mehmet Mirza(annesi Fatima kızı Arslan”Mrazgrad'da[Bosna-Hersek yakınlarınd]” yaşıyordu

10 - Orhan

9- Ali zade(Anne tarafı bir Sultan idi)

8- Murad

7- Ahmet (Çocukları Altun Hatun, Kasım, Mustafa, Cem ve diğerleri Morazgrad'da yaşıyor)

Mehmet Efendi (Morazgrad'dan Bursa'ya ve ardından Mardin) -6

5- Selim (Oğulları Hüseyin ve Murad)Murad Çocukları Hasan, Melek ve Mehmet Tahir.

4- Hüseyin(Çocukları Ali ve Rukiye)

3- Ali(Oğulları İbrahim ve salih) Salih'in bir kızı var Onun adı Rukia

2- İbrahim(Çocukları Humadi (Emir) ve Fatima)

1- Humadi (Emir) - Emir'in iki oğlu var

+,+,+,+,+,+,+,+,++,,++,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,,+

Anlatım:

(A) Ehl-i Beyt'in soyunun, Peygamber Muhammed'in (s.a.v.) kızı Fatıma'nın iki oğlu Hasan ve Hüseyin'in torunları olduğu bilinmektedir. Resulullah'ın kızı Fatıma'nın çocuklarından oldukları için anne tarafından nesep,Bu nesep şerefli çünkü HZ.Muhammed Fatma'nın Babası..

Ve Osmanlı gözetim kayıtlarının çoğu ( Resmi Daftar nakibüleşraf), kadın tarafından (anne) veya (büyükanne) tarafından Ehli Beyt'ın torunlarına ait aileleri kaydetti

Şerif ve efendi kabulünün tek şartı bu soydan olmasıydı. Anne ve babadan birinin (babadan veya anadan) şerefli efendi olması yeterlidir.

Arap olanların yanlış âdetinde baba tarafında tek geçerli, olan Ehli Beyt soyadı anne tarafında daha geçerlidir çünkü Kuran ve Sünnete dellileri vardır, âlimler, onun şu sözü de dahil olmak üzere Kur'an ve rivayet delilleriyle çıkarmışlardır::::Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kız kardeşin kızları: Tefsir Kur'an Yolu İslâm’da evlenilmesi haram olan kadınlar şu şekilde sıralamaktadır, Nesep sebebiyle haram olan kadınlar, Anneleriniz: Kendi anneleriniz, babanızın ve annenizin anneleri, ne kadar yukarıya varırsa varsın bütün nineleriniz size haram kılındı, Kızlarınız: Gerek kendi kızlarınız, gerek oğlunuzun veya kızınızın kızları, kız torunları ne kadar aşağı inerse insin, sizin zürriyetinizden gelen bütün kızlar size haramdır, Kız kardeşleriniz: Ana baba bir, yahut anne bir veya baba bir bütün kız kardeşleriniz, Halalarınız: Babalarınızın, dedelerinizin kızkardeşleri olan bütün halalarınız ,Teyzeleriniz: Annelerinizin ve ninelerinizin kız kardeşleri olan büyük küçük bütün teyzeleriniz, Erkek kardeşlerinizin kızları, kız torunları, o kanaldan gelen bütün kız yeğenleriniz.

(Anneleriniz ve kızlarınız size haramdır) sözünün zahirinde ümmet arasında bir ihtilaf yoktur

kızın kızı gerçekte kız değildi, bu âyetin kapsamına girmeyecekti... Sonra dedi ki: Ve kızın oğluna gerçekte erkek denmesine delâlet eden şey, hiçbir farkın olmamasıdır.

Ve El-Hasan ve El-Hüseyin'in, Allah'ın Resulü -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in oğulları olduklarını ve tercih edildiklerini, böylece övüldüklerini ve ödünç alınan bir mecazi tasvir etmede bir üstünlük ve övgü bulunmadığını, yani gerçek olduğu kanıtlanmıştır.

Bu da biçimlendirici değil, başka bir örf meselesidir.İlk cahiliye devrinden beri Arapların adeti, kızın oğlunu anne tarafından dedesinin soyadını almaktan men etmektir,Ve hatta islamdan önce araplar kızlarını diri diri toprağa gömüyorlardı, İslam geldi ve kız çocuklarını öldürmeyi haram kıldı, Tekvir suresi 8-9: Diri diri gömülen kıza hangi suçundan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda!(Arapların kızlar hakkında olan bu adettleri çok yanlıştır).

Ve Kur'an-ı Kerim'e gelince. , kızın oğlunun babasına olan bağlılığını Yüce Allah'ın (Ve onun soyundan Davud, Süleyman, Eyüp, Yusuf, Musa ve Harun vardı ve ayrıca iyilik yapanları ödüllendiririz) ile işaret ettiği gibi düzeltti, Ve Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas salihlerdendir) Kuran'ın Hz. İsa'yı annesi Meryem tarafından İbrahim Halil Rahman'a atfettiği yerde.

B) Orta Asya'nın sakinleri, bir bütün olarak, geniş alanlar boyunca hareket eden göçebe Türk kabileleridir, asıl uğraşları konar göçerliktir, aralarında Oğuzlar ve Sağd Türkleri, Özbekler, Kafcak Türkleri, Bulgar Türkleri, Hazar Türkleri ve Türkmenler.

“Nehrin ötesindeki ülke” sakinlerinin çoğu Türk'tü ,Orta Asya bölgesinde, Hazar Denizi'nin doğusunda

Doğuda Çin, batıda İran ve Hazar Denizi arasında uzanan yaklaşık 8 milyon kilometrekarelik geniş ve uçsuz bucaksız bir alan olan Cihon Nehri (Amordria) ve Sihon'un (Syrdria) arkasındaki ülkeyi ve güneyde Hindistan ile Pakistan arasında, kuzeyde Sibirya ve Ural Dağları sınırlarına kadar, başkenti Urumçi, Kırgızistan ve başkenti Bişkek, Özbekistan ile başkenti Kazakistan, Taşkent ve başkenti Astana ile Doğu Türkistan'ı içine alır. (Nur-Sultan), Türkmenistan ve başkenti, Aşkabat, Tacikistan ve Pakistan'ın bir kısmı ve kuzey Afganistan (Belh - Mazar-Sharif ve diğerleri), ayrıca bölgeye dahil olan Azerbaycan (başkenti Bakü ile) Kafkasya - Türklerin Kerman'a yerleştiklerinden de bahsedilmektedir

İslam Tarihi Atlası'na göre (sf. 231): “Nehrin ötesindeki ülke

Ve kuzeyde Türklerin ülkesine, Tarım Havzası'ndaki Türkistan'daki Karahanlılar'a ve işgalci Türklerin ilk yurtlarının İslam tarihindeki en büyük ve en etkili Türkler olduğu Balkaş Gölü'ne kadar devam eder.

Bunların arasında Özbekler, Selçuklular, Osmanlılar ve Memlüklerin çoğu vardı ve aralarında Takharistan'ın sahipleri olan Hethaliler de vardı ve İslam'dan önceki İran platosu onlarla İranlılar arasında bir ayrımdı, bu yüzden biliniyordu. Turan ve İran ülkesi olarak

Sahip oldukları ilk devlet Gazneliler devleti (4.H yüzyıl - MS 10. yüzyıl),

ardından Maveraünnehir'e yerleşen Özbekler, ardından yaylanın güneydoğusundaki Gurlular ve bugünkü Afganistan'daki önemleriydi.

Türkistan'ın batısından kuzeyine gelen işgalci Türkleri, önce Kafcak Türklerinin evleri, ardından Karadeniz'in kuzeyinde ve Kırım'daki Hazar Türkleri, ardından Tuna Nehri havzasının güneyindeki Bulgar Türkleri ve onların topraklarına kadar takip ederler, kuzeyde Boşnaklar, ardından Uygur Türkleri (Oirat).

+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,+,++,+,+,+,+,+,+,+,+,,+,++,,+,+,+,+,+

Kaynaklar:

(1) Osmanlı belgeleri ve kayıtları - Kaynak No. 7'de açıklanan H. 882 yılına ait bir belge “”- ve ayrıca Emir Sultan'ın “halefleri” tarafından rivayet edilene göre adı geçen (Mehmet'in soyu, onun soyu: Mehmet (Emir Sultan) bin Ali (Külal) bin Mehmet bin Hüseyin bin Ali bin Mehmet).

(2 Ali NAKÎBÜLEŞRAF Taharistan “” Soyu: Ali bin Hüsein bin Ali (lakabı Abu El-Hasan) bin Hasan(lakabı Abu Talib Belh'teki Hanefilerin Reisi) bin Ubaidullah (lakabı Ebu Ali) bin Mehmet ( lakabı Ebu Hasan El-Zahid) bin Obaidullah (lakabı Abu Ali NAKÎBÜLEŞRAF Herat) bin Ali (lakabı Abu Kasim - NAKÎBÜLEŞRAF Belh) bin Hasan (lakabı Abu Mehmet) bin Hüsein bin Cafer bin Obaidullah bin Hüseyin El-Asghar bin Zeynelabidin bin El-Hüseyin bin Ali bin Ebi Talib,Bu soy ibn inbe ve Fahreddin razı'nın kitapları.

(3) Umda El –Talib Fi Ensab Abi Talib Kitabında/İbn İnbe 828.H vefat etti.

(4) Dümyatül El Kasır Kitabında / El-Bakerzi

(5 El- Şacara Mubareke Kitabında / Fahreddin Razi.

(6) İbn Haldun Tarihi: İbn Haldun A:6, sayfa:3 / Cengiz Han'ın seferinden Timurlu devletinin kuruluşuna kadar Moğolların tarihi. Abbas İkbal / s. 67-70/ Moğolların Tarihi ve İslam Devleti'nin Fethi "Dr. / Enas Muhammed El-Bahici / Yukarıdaki kaynaklar Türk boylarının evliliklerinden ve asıl yerlerinden bahsetmiş ve Harezmlilerin Buhara'da Moğollara karşı direnişi - ve Mehmet bin Süleyman'ın Buhara'da Moğollarla savaşmak için( 7 Nolu Kaynakta) Harzemlilere katılmasına gelince.

(7) A :Osmanlı belgeleri 982.H - İstanbul Seyit Hasan bin Yusuf El-Hüseini Mühür ve Tazdik ,Belgeler Emir Sultanın Torununun Elinde-NAKÎBÜLEŞRAF Şöyle Edilecek:

Bu onurlu belgenin doğru içeriğine sahibim, Sahibinin yaratılmışların en şereflisine nispet edildiğine hükmetmişti, Ben de Allah'ın kullarının en fakiriyim, Hasan bin Yusuf el-Hüseyni

NAKÎBÜLEŞRAF bölgelerde Ve El Etraf , Sultan Murad Han'ın (lll. Murad) emriyle Allah onun iradesini her zaman ve sonsuzlukta kolaylaştırmıştır,

Bizim Meclisimize Geldi Seyid Ahmed Efendi ile birlikte katılan Seyid Mehmet Efendi'nin Buhara'da Belgeyi Çıkarıp Gösterdik Belgenin Tarihi Hicrî 924 yılının Receb ayında bulunduğu Ve Çok Şahit'in Olduğu , Bu belgede Emir Sultanın babasının ismi vardır, ve Emir Sultan Büyük babası Annesi tarafından Hz. Hüseyin'in neslinden , ismi (Fatima Hatun kızı Seyyid Ali El Hüseyni ,Ehli beytidir, ve Taharistan Reisi)

Ve Ahmet Efendinin soy belgelerinde bunlar yer alıyor :

Seyid Ahmed Efendi ve Mehmettin Kardeşi Babası İlyas bin Mehmet bin Osman Bin Mehmet bin Bayram bin Muradzadeh bin Amir Ali Çelebi Bursa'da Emir Sultan Türbesinde defnedilmiştir (Annesi Hunda Hatun Sultan Bayezid Han Hazretleri kızı Bursa'da defnedilmiştir), Bin Emir Sultan Mehmet Şemseddin (Bursa'da özellikle türbe'de defnetmişlerdir)Bin Ali Efendi Buhara'da Defnedilmiştir, Bin Mehmet bin Hüseyin bin Ali bin Mehmet Mirza((Annesi Fatimah Hatun, Seyid Ali Tuharistan NAKÎBÜLEŞRAF bin Hüseyin bin Ali Belh'de Hanefiler Reisi bin Ebi Talib El Hüseyni)) bin Mehmet Ay bin Süleyman bin Kılıç bin Kaya Alp bin Kök Alp, Gün Han bin Oğuz Han Neslinden.

Belgenin kenarında belirtilen: .

-- Mehmet Ay: Cengiz Han'ın ordusu bu topraklardaki birçok şehir ve kaleyi yıktıktan sonra Belh'den Buhara'da Moğollarla savaşmak için Harezmlilere katıldı.

-- Ali zadeh Bin Emir Sultan, Moğollar Asker Timur Han tarafından yakalanıp imralı adasına hapsedildiler,Sonra moğollular tarafından zehirlenerek öldü,Ve ama Ali ailesi ,eşi ve küçük çocukları Murat ve Melek Hatun ile birlikte İmralı Adasıdan Romeli'ye Kaçtılar.

--Murat bin Ali Çelebi, annesiyle birlikte adadan Rum Eli'ye kaçmanın tadını çıkardı, evlendi, çocukları oldu ve Arnavut isyanı sırasında öldürüldü.

Buhara'daki Muhammed Efendi Efendi'nin şeceresi: Muhammed bin Said bin Mahmud bin Mesud bin Mehmet Efendi bin Hasan bin Mesud bin Ali bin Kılıç bin Davut bin Ali bin Hüseyin bin Mehmet'dir (Annesi Fatıma Hanım kızı Seyid Ali'nin El Hüseyni Tahiristan NAKÎBÜLEŞRAF) bin Mehmet Ay bin Süleyman, Oğuz Han'ın soyundan.

(7) B : Belge Seyit Selim ve amcaları Hakkında ,Babası Mehmet Bin Ahmet'in Marazgrad eyaletindeki kardeşlerinden - ve amcalarının soyundan bahsediyor ve nesebi Hicri 982 tarihli belgeye göre tasdik edildi, Bu belgeden olan alıntı:

Selim bin Mehmet (Mrazgrad yaşıyor sonra Borsa ve ardından Mardin) bin Ahmet bin Murat bin Ali bin Orhan bin Mehmet Mirza(Annesi Arslan Bey'in kızı Fatıma Malazgart'ta yaşıyor) bin Osman bin Ahmet Efendi bin İlyas bin Mehmet bin Osman Efendi bin Bayram bin Muratzadeh bin Emir Ali Çelebi(Sultan Bayazid Han'ın kızı Hunda Hatun) bin Emir Sultan bin Ali Efendi bin Mehmet bin Hüseyin bin Ali bin Mehmet Mirza(Annesi Fatima Hatun, Kızı Seyid Ali'nin El Hüseyni Tahiristan NAKÎBÜLEŞRAF)Bin Mehmet Ay Bin Süleyman Bin Kılıç bin Kaya Alp bin Kök Alp, Gün Han bin Oğuz Han Soyundan.

( 8 Aynı kaynak No. 7

(9) Aynı kaynak No. 2,3,4,5

(10) Aynı kaynak No.7

(11) Bilinmeyen Osmanlı İmparatorluğu Tarihi - Ahmet Ak Kunduz - H. 656, MS 1258'den H. 816, MS 1413'e kadar tarihsel sıralamaya göre Osmanlı İmparatorluğu ve olayları ve Osmanlı arşivlerindeki belgeler.

(12) Aynı kaynak No. 11

(13) Aynı kaynak No. 11

(14) Aynı kaynak No. 11

(15) Halidi ve Mahmudian şeyhlerinin Havaceken Nakşibendi tabakalarının katmanlarında, s. 88 89 90/ Şuayb Efendi bin İdris el-Bakni, Seyid Emir Kullal'ın Suhar köyünde doğup gömüldüğünü ve kizan yaptığını anlatmaktadır

Bugün bazı kişiler, hiçbir delil olmaksızın, Emir Sultan'ı Emir Kullal olarak atamaya gittiler!! Onun Emir Sultan bin Ali* olduğunu söylediler ve ona bir unvan koydular, Burhaneddin!! emir Burhan bin Kulal'ın ismine yakışacak!! Bu kesinlikle doğru değil.Birincisi, Kulal ünvanı, belirli bir kişiye mahsus olmayan bir meslektir.

İkincisi, Emir Sultan'ın H. 770 yılında babası öldüğünde 17 yaşında doğması, yani babası Ali'nin H. 787 yılında vefat etmesi (ve Ali'nin tek oğludur)

Emir Kullal'ın H. 683-772 yılında doğumu ve ölümüne gelince

Oğlu Şehzade Kulal'ın en büyük oğlu olan Şehzade Burhan H. 705-710 yılları arasında dünyaya geldi - peki 60 yaşından sonra Emir Sultan'ı nasıl dünyaya getirdi!!!

Üçüncüsü: Son nesle kadar adı Mehmet bin Ali bin Mehmet bin Hüseyin bin Ali bin Mehmet olan Emir Sultan Kaynaklara göre ne Emir Kulal'ın adı ne de Emir Kulal'ın babasının adı yoktur.

Haberleşme vasıtalarıyla, Emir Sultan'ın nesebiyle aktarılan ve bunu Burhaneddin'e bağlayıp babası Ali'nin soyadını verdiğine gelince, o halde bu asla olmadı.

Emir Sultan Seyidah'ın gerçek soyu Ehli Beyt bağlılığında Büyükannesi tarafındandır,çünkü büyükbabasının Seyid Mehmet Merze (Annesi Fatima Hatun'un kızı Seyid Ali El Hüseyni Taharistan Nakibüleşraf) bu Seyit Mehmet Merze'nin Babası Mehmet Ay bin Süleyman bin Kılıç. ,,,, ve belgelere göre bu - geçmişte Ehl-i Beyt'e bağlı olduğu için şehzade olarak anılmazdı, daha çok bir şehzadenin soyundan veya padişah oğullarından olduğu için ona şehzade denirdi. Fahreddin er-Razi ve İbn Anaba'nın bahsettiği gibi Hüseyni ve amcaları Belh ve Tuharistan'da krallar ve reislerdir.Bu nedenle torunlarından biri olan Mehmet Şemseddin'e Emir denir.

Emir Sultanın kızı Hunda Hatun ile evlenmesinden dolayı Sultan, Bayezid ise Emir Sultan unvanını aldı

Dördüncüsü: Emir Kulal, Nakşibandi tarikatını yönetir ve oğulları ve halefleri yolunda onun yerine geçerdi ,Ama Seyid Ali'ye Emir Sultan'ın Babası gelince, o, tarikat "Nur Bakhshiya" şubesinin en büyük figürü olarak kabul edilir. Halveti tarikatının kolları Ali Efendi'yi Şehzade Kulal'ın oğlu yapmak doğru değildir.

(16) Aynı kaynak 11

(17) Aynı kaynak No. 11

(18) Osmanlılar - Osman Nuri Tobaş

(19) Yılmaz Öztuna, Kısa Osmanlı Tarihi, s.9

Halil İnalcık: Doğuştan Çöküşe Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, s. 15

İbn Battuta'nın Yolculuğu 2/163

(20) Başlangıç ve Son - Tarihte İbn Kesir / El-Kamil - İbnü'l-Esir

(21) Aynı kaynak No.7

(22) Aynı kaynak No.7

(23) Meçhul Osmanlı Devleti, Ahmet Gündüz

(24) Osmanlı Arşivi

(25) Aynı kaynak No.7

(26) Ferid Bey Mehmet- Osmanlı İmparatorluğu Tarihi / Osmanlı Arşiv Belgeleri

(27) Lütfi Paşa - Osman ailesinin tarihi / Osmanlı arşiv belgeleri

(28) Osmanlı Arşivi

(29) Aynı kaynak No11

(30) Ahmet Efendi Buhara'daki akrabalarını ziyareti, aynı kaynak No.7 / O devirdeki Türk Özbek hükümdarlarına gelince: H. 905 senesinin sonunda (MS 1500 senesinin yazı), Özbekler, Mehmet Şeybani liderliğindeki Buhara'yı ele geçirdi ve Rus Devrimi'ne kadar kontrolleri altında kaldı. Özbek devleti, tüm göçebe yönetimler gibi, yönetici ailenin tüm üyelerine aitti ve bu nedenle bir dizi emirliğe ve küçük devlete bölünmüştü ve genellikle Semerkand, Han'ın en yaşlı üyesi olan Han'ın başkentiydi. iktidar evi. Şeyban ailesinden iki şehzade Ubaidullah bin Mahmut (H. 918-946 / 1512-1539) ve Abdullah bin İskender (H. 964-1006 / 1557-1598) Buhara'yı başkent yaptılar ve onların hükümdarlığı döneminde Buhara yeniden statüsünü kazandı. Siyasî ve kültürel hayatın merkezi olarak kabul edilen Ahmed Efendi Bey'in Buhara'yı ziyaretinin (H. 979) hükümdar Abdullah bin İskender El-Özbek döneminde olduğu tarih anlaşılmaktadır.

(31) O, Buhara'daki Mehmet Efendi'dir bin Sait bin Mahmut bin Mesut bin Mehmet bin Hasan bin Mesut bin Ali bin Kılıç bin Davut bin Ali bin Hüseyin bin Mehmet Merze (Annesi Fatma Hatun Kızı Seyit Ali El Hüseyni Taharistan Nakibüleşraf) bin Mehmet Ay bin Süleyman “Oğuz Han'ın soyundan - daha fazlası için Kaynak No. 7'de

NOT:Emir Buhari Lakabını taşıyan bazı kişilerin Emir Sultan ile karıştırıldığına dikkat edin

Bunların arasında adı Ahmet El Buhari (namı diğer Emir Buhari), Türk - mezarı İstanbul'da El-Fetih'te ve ünlü Nakşibendi şahsiyetlerinden biri ve Mahmut El-Faghanifi'nin torunu” ve ismi benzeyen biri izmirde defnedildi.

VE BAŞKA KAYNAKLAR VAR EMİR SULTAN HAKKINDA.

Algül, Hüseyin, N. Azamat (1995). “Emîr Sultan”. İslâm Ansiklopedisi. C. 11. İstanbul: TDV Yay. 146-148.

Âşıkpaşaoğlu Âşıkî (1949). Osmanlı Tarihleri I: Tevârîh-i Âl-i Osmân. nşr. H. N. Atsız. İstanbul: Türkiye Yayınevi.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.

Evliyâ Çelebi (1314-1318). Seyâhat-nâme. C. II. İstanbul.

Gelibolulu Mustafâ Âlî (1277). Künhü’l-Ahbâr. C. 5. İstanbul.

Hoca Sa’deddîn (1279). Tâcü’t-Tevârîh. C. I. İstanbul.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Tuhfe-i Nâilî - Divân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Lâmi’î Çelebi (1288). Şehrengîz-i Bursa. Bursa. s. 11;

Mehmed Süreyyâ (1315). Sicill-i Osmânî. C. 5. İstanbul.

Mehmed Şemseddîn (1332). Yâdigâr-ı Şemsî. Bursa.

Müneccimbaşı (1285). Sahâifü’l-Ahbâr. C. 1, 3. İstanbul.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şakâyık-ı Nu’mâniyye ve Zeyilleri. İstanbul: Çağrı Yay.

Rüstem Paşa. Tevârîh-i Âl-i Osmân. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi TY 2438. vr. 104b.

Sarı Abdullâh Efendi (1288). Semerâtü’l-Fu’âd. İstanbul.

Şemseddîn Sâmî (1306). Kâmûsü’l-A’lâm. C. 2. İstanbul.

Taşköprüzâde (1965). Eş-Şakâ’iku’n-Nu’mâniyye fî Ulemâi’d-Düveli’l-Osmâniyye. hzl. A. Suphi Fırat. İstanbul.

Tayyarzâde Ahmed Atâ (1292). Târih-i Atâ. C. 1. İstanbul.

Yaltkaya, Şerefeddin, R. Bilge (hzl.) (1971). Kâtip Çelebi, Keşfü’z-Zünûn An Esâmi’l-Kütübi ve’l-Fünûn. C. I. İstanbul:

0 notes

313-silistrevi · 10 months

Text

Hakiki Müminler Ölmezler

Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) Hazretleri şöyle buyurmuşlardır:

“Ariflerin ölümüne üzülmeyin. O, gafillerin gözünden kaybolmak içindir.”

Nitekim bir hadîs-i şerîfte: “(Hakîkî) müminler ölmezler. Bilakis dünya yurdundan âhiret yurduna intikal ederler.” buyurulmuştur.

Mekke-i Mükerreme müftüsü Seyyid Ahmed Dahlân rahimehullâh, Takrîbü’l-Usûl isimli eserinde şöyle yazmıştır:

“Ariflerden birçoğu açıkça beyan ettiler ki vefatından sonra da bir velînin ruhu, mürîdleriyle alâkadar olur ve o velî zâtın bereketi ile mürîdlerde nur ve feyiz hâsıl olur.”

Seyyid Abdullah bin el-Haddâd rahimehullah da şöyle demiştir:

“Hayırlı insanlar vefat ettikleri zaman, onların ancak bedenleri ve sûretleri kaybolur. Hakikatleri mevcuttur.

Vefatından sonra, kendisi ile tevessülde bulunanlara olan itinası ise onlara hayatında olan itinasından daha fazladır. Onlar, kabirlerinde diridirler.

Bir velî, vefat ettiğinde, onun ilminden, aklından ve ruhânî kuvvetlerinden bir şey kaybolmaz. Bilakis onların ölümlerinden sonra, ruhlarının basîreti artar, Allâh’a yönelmeleri ve ilimleri ziyadeleşir. Onların ruhları bir şey talep etmek için Allâh’a yönelecek olsa, noksanlıktan münezzeh bulunan Allâhü Teâlâ, onlara ikram için, o şeyi ihsan eder.”

Evliyâullah, berzah âleminde Allâhü Teâlâ’nın huzurundadırlar. Kim onlara yönelir ve onlarla tevessülde bulunursa o zâtlar, bu kimsenin arzusunun verilmesi için Allâhü Teâlâ’ya iltica ederler.

1 note · View note

ruyaevicom · 1 year

Text

Rüyada Üzerlik Çiçeği Görmek

Seyyid Süleyman Tarafından Yapılan Rüya Tabiri: Bu rüya, güzel bir şöhret ve övgüye delalet eder. Seyyid Süleyman Read the full article

#RüyadaÜzerlikÇiçeğiGörmekSeyyidSüleyman #RüyadaÜzerlikÇiçeğiRüyaTabiri #RüyadaÜzerlikÇiçeğiRüyaYorumu #RüyamdaÜzerlikÇiçeğiGördüm #RüyamdaÜzerlikÇiçeğiGördümRüyaTabiri #RüyamdaÜzerlikÇiçeğiGördümRüyaYorumu #SeyyidSüleymanRüyaTabirleri #ÜzerlikÇiçeğiGörmekRüyaTabiri #ÜzerlikÇiçeğiGörmekRüyaYorumu

0 notes

ruyatabiriinfo · 1 year

Link

Rüyada Adiyat Suresi görmek

0 notes

pdfsayar · 2 years

Text

Esseyit L Hüseyni Havas

4 sonuç Boyut Önizleme İndirme Yazılı Büyü Olarak Muska: Kenzü’l HavÂs – Dergiparkthe present. In the Seyyid Süleyman el-Hüseyni’s Kenzu’l-Khavâs book are still found amulet examples used for both good and evil. The prospective the names of gin, gods and angels …Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/794526 KB Önizle İndir Havâssu’l-kur’ânMekkî-Medenî, Müşkilu’l-Kur’ân,…

View On WordPress

0 notes

memlukvelhasil · 2 years

Text

AHİR ZAMANDA ŞUURLU GENÇ OLMAK

"Bizde terbiyeli ve bilinçli insanlar genellikle okulda gördükleri eğitim sayesinde değil, okulda gördükleri eğitime rağmen yetişmiş insanlardır." Yazar Savaş Ş. Barkçin'in tesbitine katılıyorum ya siz?

"Ey oğul! Bilmiş ol ki, Allah yolunun sâlikine, güzel terbiye ile kendisinden kötü huyları çıkarıp atmak ve iyi huyları yerleştirmek için terbiye edici bir mürşid lâzımdır." [ İmâm-ı Rabbânî k.s ]

“Gençlikte şehvetin, asabiyetin kapladığı anlarda, dinin bir emrini yerine getirmek, ihtiyarlıkta yapılan aynı ibadetten çok üstün ve kıymetli olur.” (Sa‘dî-i Şîrâzî)

Hz Ali'ye nispet edilen çok güzel bir söz:

"Ahirzamanda namaz kılan bir genç olmayı;

Bütün dünya servetine tercih ederdim."

Ama sadece namaz değil onun gerektirdiği ilim irfan, islam şuuru hasılı.

Ali Haydar Efendi, MahmudEfendiHazretleri ‘ne (Rahmetullâhi aleyhimâ) şöyle dermiş:

“Ah oğlum! Ne olaydı on sene evvel elime geçseydin de sana daha fazla hizmet etseydim.”

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve Sellem ümmetine sesleniyor:

▫️Ya Âlim ol,

▪️Ya öğrenen ol,

▫️Ya dinleyen ol,

▪️Ya (ilmi) Seven ol,

▫️Ama (sakın) beşincisi olma, helak olursun. (Bezzar, 292)

Şu tenbihleride unutmayalım:

“Nefsin sana herkesten daha yakındır. En yakına emri maruf yapmak daha önce gelir.”

(İbn Zuğdan rahimehullah)

"Tevbeyi unutup, uzun emellere kapılmayın!

Başkasını hayra teşvik edip, kendinizi unutmayın! Herkesten vefa beklerken, vefasız olmayın!" (Ğavs-i Sani Seyyid Abdulbaki ElHüseyni Hz. (k.s.a)

Bir Nükte

İsmi Mücrim olan bir bedevî, imamın hemen arkasında en öndeki safta namaza durmuş. İmâm Murselât sûresinden okumaya başlamış ve şu âyete gelmiş:

ألم نهلك الأولين

“Biz öndekileri helâk etmedik mi?”

Bu âyeti duyunca -ilk safta duranların kastedildiğini zannederek- tedirgin olan bedevî, son safa doğru geri çıkar. İmâm okumaya devam eder,

ثم نتبعهم الآخرين

“Sonra arkadakileri de onların peşine takacağız.”

Bunun üzerine bedevî ortadaki safa geçer. İmâm okumaya devam eder,

كذلك نفعل بالمجرمين

“Biz mücrimlere (suçlulara) işte böyle yaparız.”

Bu âyeti duyunca bedevî hemen kendini mescidin dışına atarak:

"Öldürmek için peşine düştükleri kişi benim" diyerek hızla uzaklaşmış. (Ebu’l-Ferec İbnu’l-Cevzî, Ahbâru’l-Hamkâ ve’l-Mugaffelîn, s.125)

"Fatihler, devleti kurarken şehirde ve sayfiye de oturmuyorlar, ömürlerini seferde geçiriyorlardı. Fatih, Selim, Süleyman gibi büyük pâdişahlar yollarda çadırlarda ölüyorlardı.Ancak öldükten sonra şehre giriyorlar ve türbelerinde istirahat ediyorlardı." (Yahya Kemal,Aziz İstanbul)

Dedelerimiz öyle biz ise böyle. Ağlayalım halimize dua edelim birbirimize.

Rabbimiz, Rahmân Sûresi’nde şöyle buyuruyor:

فيهما عينان تجريان

“İçlerinde akan iki pınar vardır.”

Ebûbekir el-Varrâk der ki:

“Dünyada Allah korkusundan iki gözünden yaşlar akıtanlar için, Cennet’te akan iki pınar hazırlanmıştır.” [Tefsîru’l-Kurtubî]

İmam Şa’râvî, haram olduğunu bildiği halde onu işlemeye devam edip terk edemeyenlere şu duayı tavsiye eder:

اللهمَّ احْرِمْنِي لَذَّةَ مَعْصِيَتِكَ وَارْزُقْنِي لَذَّةَ طَاعَتِكَ

“Allahım masiyetinin lezzetini bana haram kıl ve beni itaatinin lezzeti ile rızıklandır.”

1 note · View note

sin-u-san · 3 years

Text

1930’un eylül ayında esir düşen Ağrı Direnişi savaşçıları. Kumandanın işaret ettiği kişi zilanlı Seyyid Süleyman ,solundaki ise kuzeni Seyyid Resul ...direnişçilerin gözlerinde öfke var ,korku yok...fotoğraf çekildikten kısa bir süre sonra infaz edildiler.naaşları teşhir edildi.

#Kurdish #Kurdiahphoto #Kurd

15 notes · View notes

derdiderun · 4 years

Note

Abi birşey sorcam diyanetin kuran yolu tefsiri okunabilir mi sence? Bir sakınca var mıdır? Ben birşey bilmiyorum o yüzden yanlış bilgilere daha açık olurum.

DİKKAT: TEFSİR ALANINDA TAVSİYE ETMEDİKLERİMİZ

* İbn-i Abbâs Tefsiri (Bu çalışmanın İbn-i Abbâs (r.anh)’a ait olmadığı bilinmektedir.)

* Geylânî Tefsiri (Bu çalışmanın da Seyyid Abdulkâdir Geylânî’ye aidiyeti şüphelidir.)

* Fî Zilâil Kur’ân (Seyyid Kutup Tefsiri)

* Füyûzat Tefsiri – Şemsettin Yeşil

* Tefhîmu’l-Kur’ân (Mevdûdî Tefsiri)

* Menar Tefsiri (Abduh ve Reşit Rıza Tefsiri)

* Diyanet’in “Kur’ân Yolu” adlı tefsir çalışması

* Et Tefsirül Hadis (İzzet Derveze Tefsiri)

* Tefsiru’s-Sâdî, Beyanu’l-Hak Tefsiri

* Yüce Kuran'ın Çağdaş Tefsiri (Süleyman Ateş Tefsiri)

* Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri (Bayraktar Bayraklı Tefsiri)

* Besairul Kuran Tefsiri (Ali Küçük Tefsiri)

* İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri (Celal Yıldırım Tefsiri)

* Kısa Sûrelerin Tefsiri (Mehmet Okuyan Tefsiri)

* Hayat Kaynağı Kuran Tefsiri ( Sait Şimşek Tefsiri)

15 notes · View notes

ottomanladies · 4 years

Note

Sultan Abdul Hamid I children?

Ayşe Dürrüşşehvar Hanım (1760?-5.1826): mother unknown, she was born before her father's accession and for this reason she was smuggled out of the kafes and raised outside. When Abdülhamid I ascended the throne, she was known as the sultan's adoptive daughter and given the virtual status of an Imperial princess but she never acquired the title of sultan. She married Nisâncı Ahmed Naşîf Efendi, who was favoured by her father Abdülhamid I, but after his death was executed by the new sultan Selim III. Together they had two daughters: Zeyneb Hanım-Sultân and Atıyyetullâh Hanım-Sultân. Ayşe Dürrüşşehvar Hanım was buried in the mausoleum of Nakş-ı Dil Valide Sultan in the Fatih Mosque.

Şehzade Abdullah (1.1.1776): stillborn, buried in the Yeni Mosque

Hatice Sultan (12.1.1776 - 8.11.1776): buried in the Yeni Mosque

Şehzade Mehmed (22.8.1776 - 20.2.1781): died of smallpox, buried in the Hamidiye Mausoleum

Şehzade Ahmed (8.12.1776-18.11.1778): buried in the Hamidiye Mausoleum

Ayşe Sultan (30.7.1777 - 9.9.1777): buried in the Yeni Mosque

Şehzade Abdurrahman (8.9.1777): stillborn, buried in the Yeni Mosque

Esma Sultan "the younger" (17.7.1778 - 4.6.1848): daughter of Ayşe Sîne-perver Kadınefendi and therefore elder sister of Mustafa IV. She married Küçük Hüşeyn Paşa, who was 20 years her senior, leaving her a widow after 10 years of marriage. Afterwards, Esma Sultan decided not to re-marry even though she was only 25. She was influential in the enthronement of her brother Mustafa IV and even tried to re-instate him in 1808 together with her half-sister Hibetullah. Nevertheless, she became particularly close to Mahmud II and was considered his favourite sister even though they had different mothers. When she died, she was indeed buried in the mausoleum of Mahmud II and not in her father's.

Melek-Şah Sultan (19.2.1779 - 1780)

Şehzade Süleyman (13.3.1779 - 19.1.1786): died of smallpox, buried in the Hamidiye Mausoleum

Şehzade Ahmed (1779-1780): buried in the Yeni Mosque

Şehzade Abdülaziz (19.6.1779): stillborn, buried in the Yeni Mosque

Mustafa IV (8.9.1779-16.11.1808): son of Ayşe Sîne-perver Kadınefendi, later Valide Sultan. He was the 29th sultan of the Ottoman Empire, his reign lasting a little more than a year. He was deposed in favour of his younger brother Mahmud II and afterwards executed.

Rabia Sultan (20.3.1780 - 28.6.1780): buried in the Hamidiye Mausoleum

Ayn-i Şah Sultan (9.7.1780 28.7.1780): buried in the Hamidiye Mausoleum

Melek-Şah Sultan (28.1.1781 - 24.12.1781): buried in the Hamidiye Mausoleum

Rabia Sultan (10.8.1781 - 3.10.1782): buried in the Hamidiye Mausoleum

Şehzade Mehmed Nusret (20.9.1782 - 23.10.1785): buried in the Hamidiye Mausoleum

Fatma Sultan (12.12.1782 - 11.1.1786): died of smallpox, buried in the Hamidiye Mausoleum

Şehzade Seyfullah Murad (22.10.1783 - 21.1.1785): buried in the Hamidiye Mausoleum

Hatice Sultan (6.10.1784): died shortly after birth

Alem-Şah Sultan (11.10.1784 - 10.3.1786): buried in the Hamidiye Mausoleum

Mahmud II (20.7.1785 - 1.7.1839): son of Nakş-ı Dil Kadınefendi, later Valide Sultan. He was the 30th sultan of the Ottoman Empire.

Saliha Sultan (27.11.1786 - 10.4.1788): buried in the Hamidiye Mausoleum

Emine Sultan (4.2.1788 - 9.3.1791): died of smallpox, buried in the Hamidiye Mausoleum

Hibetullah Sultan (16.3.1789 - 18.9.1841): daughter of Fatma Şeb-safâ (or Şebisefa) Kadınefendi, she was born only a month before her father's death. She married Alâeddîn Paşa, the son of Hatice Sultan (daughter of Mustafa III) and Seyyid-Ahmed Paşa. The marriage was childless and left Hibetullah a young widow; she too decided not to marry again. In 1808 she tried to re-instate Mustafa IV after his deposition, but Mahmud II found out and forbade her to communicate with her half-sister Esma (the co-conspirator) and with the outside too. Nevertheless, she was given all the properties that had belonged to her mother, who had died in 1805. She was buried in the mausoleum of Mahmud II.

#anon #ask post #ask: ottoman history #abdulhamid i #ayse durrusehvar hanim daughter of abdulhamid i #esma sultan daughter of abdulhamid i #hibetullah sultan daughter of abdulhamid i #Anonymous

14 notes · View notes

ilahifasli · 6 months

Text

youtube

YENİ ZİKİRLİ İLAHİ - VAR YA

Okuyan : Muhammed Ezgen

Söz ve Beste: Medine Karakuş

İlahi Sözleri

VARYA

RABBİM BEN AŞIĞIM SEN MAŞUKUM OLDUN RABBİM SEN SETTARSİN BEN AYIBIMLA KOŞTUM RABBİM SENDEN GAYRI KURTULUŞUM YOK Kİ

NAKARAT

VAR YA AŞKIN İLE NAR OLMAYA HAZIRIM VAR YA TAŞKIN OLAN SELLER GİBİ COŞARIM VAR YA BEN MEVLAMA ÇOK YAKINIM VAR YA

VAR YA ALLAH DEDİM KALBE VURDUM YA HAYY DEDİ VAR YA VAR YA MUTLULUĞU SENDE BULDUM SEN DE GÜLDÜM VAR YA VAR YA BEN İSLAM'A AŞIK OLDUM HAYRAN KALDIM VAR YA

VAR YA BEN BÜLBÜLÜM SEN GÜLÜMSÜN SÜMBÜLÜMSUN VAR YA VAR YA SEN TEK BİRSİN TEK İLAHSİN İLLALLAHSIN VAR YA SEN KAİNATA ALLAHSIN SEN RAHMANSIN VAR YA

Videolarıma aramalarda aşağıdaki kelimeleri yazarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz:

#2024 ilahi sözleri #youtube #a dan z ye ilahi sanatçıları #acıklı ilahi sözleri #ilahidinle #ağlatan dini fon müzikleri #zikirliilahi #yeniilahi #zikirliilahiler #yeniilahidinle

0 notes

uyfnfthger · 6 months

Text