Müslüman ülkelerin ton cinsinden altın rezervleri.
احتياطيات الذهب في الدول الإسلامية بالطن.
Gold reserves of Muslim countries in tons.
1. 🇹🇷 Türkiye (TR): 540,5 ton
2. 🇮🇷 İran (IR): 309,4 ton
3. 🇸🇦 Suudi Arabistan (SA): 322,9 ton
4. 🇰🇿 Kazakistan (KZ): 361,1 ton
5. 🇱🇧 Lübnan (LB): 286,8 ton
6. 🇵🇰 Pakistan (PK): 98,5 ton
7. 🇩🇿 Cezayir (DZ): 173,6 ton
8. 🇰🇼 Kuveyt (KW): 79 ton
9. 🇮🇶 Irak (IQ): 96,3 ton
10. 🇲🇾 Malezya (MY): 36,1 ton
11. 🇦🇿 Azerbaycan (AZ): 33,2 ton
12. 🇱🇾 Libya (LY): 116,6 ton
13. 🇮🇩 Endonezya (ID): 76,1 ton
14. 🇪🇬 Mısır (EG): 80,8 ton
15. 🇧🇩 Bangladeş (BD): 13,7 ton
16. 🇯🇴 Ürdün (Olimpiyatlar): 18,2 ton
17. 🇦🇱 Arnavutluk (AL): 14,1 ton
18. 🇹🇲 Türkmenistan (TM): 19 ton
19. 🇳🇬 Nijerya (NG): 7,8 ton
20. 🇶🇦 Katar (QA): 12,4 ton
21. 🇦🇪 Birleşik Arap Emirlikleri (EA): 7,3 ton
22. 🇲🇦 Fas (MA): 22,4 ton
23. 🇴🇲 Umman (OM): 10,6 ton
24. 🇸🇾 Suriye (SY): 25,3 ton
25. 🇹🇯 Tacikistan (TJ): 13,3 ton
26. 🇰🇬 Kırgızistan (KG): 8,9 ton
27. 🇹🇳 Tunus (TN): 6,7 ton
28. 🇾🇪 Yemen (YE): 5,4 ton
29. 🇬🇲 Gambiya (GM): 0,1 ton
30. 🇲🇷 Moritanya (MR): 3,7 ton
31. 🇦🇫 Afganistan (AF): 8,2 ton
32. 🇲🇻 Maldivler (MV): 0,1 ton
33. 🇰🇲 Komorlar (KM): 0,1 tondan az
34. 🇩🇯 Cibuti (DJ): 0,1 tondan az
35. 🇸🇩 Sudan (SD): 3,4 ton
36. 🇸🇴 Somali (SO): 0,1 tondan az
37. 🇪🇹 Etiyopya (ET): 1 ton
38. 🇪🇷 Eritre (ER): 0,1 tondan az
39. 🇸🇳 Senegal (SN): 1,7 ton
40. 🇸🇱 Sierra Leone (SL): 0,2 ton
41. 🇬🇳 Gine (GN): 4,2 ton
42. 🇨🇮 Fildişi Sahili (CI): 0,6 ton
43. 🇨🇲 Kamerun (CM): 0,2 ton
44. 🇬🇦 Gabon (GA): 0,2 ton
45. 🇹🇩 Çad (TD): 0,1 ton
46. 🇳🇪 Nijer (KD): 0,1 ton
47. 🇲🇱 Mali (ML): 1,1 ton
35 notes
·
View notes
Kendini bir altin gibi dusunursen, bu altin bir hurdacinin eline gecse onun altin oldugunu bilmez hurda diye atar gecer cunku altini bilmiyor belki de hic gormemis ama ayni altin bir kuyumcunun eline gecse onu işler belki de daha guzel hale getirir ve onun degerini cok iyi bilir, bu yüzden sen de gel değerli olduğun yere git, kendimizi bu altin gibi dusunursek biz hep altiniz bunu kimse bilmese de, o kuyumcuyla ya da hurdaciyla karsilasmasak bile degerli oldugumuzu bilmeliyiz ve bizim altin oldugumuzu bilen ve ona gore davranan kisilere deger vermeliyiz, oyle birisi yoksa bile biz hep altiniz, degerli olmamiz icin birinin bizi gormesi gerekmez, ayrica gormezlerse onlar kaybeder.
15 notes
·
View notes
🗣️ Anadolu Üzerinde Yaşayan Sorumsuzluğu Helak Edecek
Cehalete, kabalığa, dayatmaya, görgüsüzlüğe, doyumsuzluğa, seviyesizliğe, sevgisizlik ve saygısızlığa taş olsa dayanamazdı.
Nitekim dayanamadı.
Küresel ve yerli işbirlikçi şirketlere satılan maden ruhsatları sonucu ülke çöle, her maden sahası mezara dönüştü.
Erzincan İliç ilçesinde ki siyanür ile altın arama çalışmaları sonucu doğa isyan etti ve toprakta kayma sorucu siyanür çevreye yayıldı.
Madenciler ekmek kazanma uğruna toprağın ve zehrin içinde can verdiler.
Bu tür vahşi bir işi kabul ederek çalışmanın da bir cezası olduğunu öğrenemeden yaşamları acı son ile bitti.
Bu izni verenler bu çalışmayı tedbirsiz ve öngörüsüz yapanlar doğaya karşı, yaşama ve insana karşı suçlu ve katiller.
Doğa bizim anlayacağımız dilden konuşmaya 6 Şubat depremi ile başladı.
Siyanür ile altın arama havuzunun patlaması ile uyarılarına devam ediyor.
Biz hala suskun ve tepkisiz gönüllü bir hoşgörü bataklığına saplanmış bu sömürgeci vahşilerin belirlediği gündemle sevgililer günü vb saçmalıklar ile zaman harcıyoruz.
Anadolu ve topraklarımız bizim canımız değil mi?
Neden yanmıyor o zaman canımız?
Bu kıyım daha ne kadar sürecek?
Buradan çalınan doğal kaynaklar yarın bize karşı silah olarak kullanılacak.
Ne yapacaksınız o zaman?
〽️ obbing Bank kitabım da diyorum ki;
Hırsızlık; çaresi organize çabalar ile engellenmiş, tedavi edilmesi çok zor ve uzun zaman gerektiren toplumsal bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalanan her toplum tamamen yok edilene kadar hakkını yiyenlere taparak satar.
Önder KARAÇAY
✓ Erzincan İliç ilçesinde ki siyanür ile altın arama havuzu patladı. Zaten taş olsa çatlardı bu vahşiliğe karşı.
12 notes
·
View notes
Şair, Darphane Grevinde... / Refik Durbaş
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, 1467 yılından beri faaliyet gösteren ülkenin önemli kurumlarından biri.
Görevleri şöyle özetlenebilir: Tedavül ve hatıra paraların; Cumhuriyet altınlarının basımı; değerli madenlerin analizi ve ticaretinin düzenlenmesi; her türlü resmi damga ve mührün, madalya ve nişanın üretimi; pasaport, nüfus cüzdanı, damga ve harç pullan başta olmak üzere tüm kıymetli kâğıt ve güvenlikli kâğıdın imalatı...
Darphane’de çalışan Basın-İş üyesi 257 işçi 7 aydan beri işverenle Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri yapıyordu. Anlaşmaya varılamaması üzerine 7 Temmuz’da grev kararı aldılar.
Darphane’de 25 yıl önce de bir grev yaşanmıştı ve bu kurumun tarihinde ilk grevdi.
Cemal Süreya, şiir yanında “Günler” başlığı altında kısa notlar yazar, bunları numara koyarak yayımlardı.
“949. Gün” başlıklı “Günler”de bu grevi anlatır, çünkü bir dönem o da Darphane’de müdürlük yapmıştır.
Müdürlüğe yeni başladığı günlerde eski Başbakan Suat Hayri Ürgüplü’nün kardeşi gelir. Kiloluk bir altın külçeyi sikke altına dönüştürmek istemektedir. Ama bu yasalara göre mümkün değildir, çünkü Darphane altın basımı işini yalnız sarrafların getirdiği külçelere yapmaktadır.
Bunun üzerine “sarraflara tam ve acımasız bir tekel durumu kazandıran bu uygulamanın yasal dayanaklarını araştırmaya” başlar. Bir tüzük, bir yönetmelik, bir genelge, bir karar, bir emir? Hiçbir şey yoktur.
Bu işten yalnızca İstanbul’daki 23 sarraf yararlanmaktadır.
Süreya, Maliye Bakanlığı’na bir yazı yazarak durumu özetler ve büyük ölçüde vergi kaçakçılığına yol açan bu uygulamanın önlenmesini ister.
Çok uzun bir süre yazısına yanıt gelmez. Sonunda, bütün bürokratik görgü ve nezaket kurallarını bir yana iterek bakanlıktan yanıt isteyen ikinci bir yazı, bir tenkit yazısı yazar. Fakat yanıt olarak zamanın Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon’un bizzat kendisi gelecektir.
Bakan, Darphane’ye gazap içinde girer. “Kapalı yerleri görmek istiyorum! Kapalı yerleri gösterin bana!” diye bağırıp çağırmaya başlar.
Her yer gösterilir. İş şakaya vurularak, en küçük çekmecelerin gözleri bile açılır.
Bakan, bu kez de “Arşivi görmek istiyorum! Reşat altınların kalıpları nerde?” diye kükrer. Oysa arşiv, Sultanahmet’te, Damga Matbaası bölümündedir.
Ertesi gün arşiv de gezilir. Bu kez yüzü gülüyordur Bakan’ın.
Tam arabaya binerken Cemal Süreya parmağını kaldırarak herkesin duyabileceği bir sesle şöyle der: “Beyefendi, bir kapalı yer daha vardı, ama onu size göstermeyeceğiz...”
Bakan şaşırır, bir an ne yapması gerektiğine karar veremez.
Süreya hemen ekler: “O da bizim gönlümüz...”
İki gün sonra bakanlıktan, “Darphaneyi gezdim, pis buldum” diye başlayan bir yazı gelir.
Cemal Süreya’nın sekiz on maddelik bu yazıya verdiği yanıt şu olacaktır:
“Evet o gün Darphane gerçekten pisti. Ama tarihinde ilk kez olarak ve bir iki saat...”
Cemal Süreya hayatta olsaydı bugün de grevdeki Darphane çalışanlarının yanında bulunurdu.
Kuşkunuz olmasın!
- Refik Durbaş, Şair, Darphane Grevinde...
(Şiirin Gizli Tarihi)
- Tipografik Fotoğraf: Zeliha Betül Ercan (Cemal Süreya)
9 notes
·
View notes