Kadim dönemde, yani Hz. Âdem'le başlayıp devam eden dünyanın yalnızca kendi gerçekliğine ait olduğu o güzel zamanlarda yaktığımız çoban ateşleri hepimizi ısıtıyordu. Modernite'nin tüm insanlığı özne olmaya çağırdığı ve bu soğuk zokayı yutan herkesi kendi düzeninde yapay, kıymetsiz, işlevsiz ve plastik birer nesne'ye dönüştürdüğü mevcut modern dönemde görüldüğü üzere, plastik cesetler gibi hep birlikte ölümüne üşüyoruz. Bu soğuk çağın diline teslim olunca, çıra da tutmaz oldu ruhlarımız. İşte bunlar hep rahleye yüz çevirmekten oluyor. İşte bunlar hep; eve, şarkıya ve kalbimize dönmeyi unutmaktan. İşte bunlar... #güvenadıgüzel #yoksullukşarkıları #izdihamyayınları #deneme #kitap #kitapağacı #kitapkokusu #vsbook #kitaplik #vsbooks #güzelkitaplar #edebiyat #birkitapbirfotograf
3 notes
·
View notes
"Yaşanmıştan kurtulmak yok. Unutup kurtulmak yok. Toprağa girene kadar peşini bırakmıyor yaşanmış olan. " "Erkut'un dükkânının önünde açılmayı bekleyen kitap kolileri vardı, kalın şeffaf naylonla sarılıp ince bir iple bağlanmış yardımcı ders kitapları, şiir kitapları yığılacak değil ya, elbet yardımcı ders kitapları olacak diye düşündü. SBS'ye hazırlık. LYS'ye hazırlık. KPSS'ye hazırlık. Oysa hazırlanacak bir şey yok. Hayata hazırlanmak diye bir şey yok." "Herkes bir şey yapıyor diye düşündü. Kötülük için. İyilik için. Acısını unutmak için. Kaçmak için. Ben kıpırdayamıyorum. İnsan bir uçurumdur." #ayfertunç #dünyaağrısı #roman #canyayınları @canyayinlari #kitapağacı #okumahalleri #okumaklazım #edebiyatdefteri #edebiyatkokusu #edebiyatkulübü #edebiyat #kitaplik #kitapkokusu #kitapoku #kitapalıntıları #birkitapbirfotograf #vsbook #instabook #kitaplar #iletişimyayınları #resimlitürkçeedebiyattakvimi
0 notes
#güvenadıgüzel #kadrajhataları #yusufunçağrılması #izdihamyayınları #şiir #kitap
1 note
·
View note
@izdihamdergi #izdihamdergi #hepimizölecekyaştayız #saatlimaariftakvimi #izdihammaariftakvimi #20haziran #edebiyat #dergiler #doğu #batı #ağlamak
0 notes
"Zarif bir yazı yazmak düştü bize Oysa elimiz aczin ta kendisi..." Zarif Adam göçeli 29 yıl olmuş. Saygıyla, rahmetle... #abdurrahmancahitzarifoğlu #cahitzarifoğlu #acz #yedigüzeladam #zarifadam #zarifoğlu #şiir #edebiyat #şair #şairler #birdeğirmendirbudünya #yaşamak #kitap #7haziran #1987 #hazirandaölmekzor @kafkaokurdergi @dergiot #kafkaokurdergisi #otdergi
1 note
·
View note
#franzkafka #kafka #3haziran #1924 #Dönüşüm #şato #dava #milenayamektuplar #maxbrod #edebiyatkokusu #taşradadüğünhazırlıkları #günlük #amerika #roman #yazar #hikaye #edebiyat #kafkaesk #hazirandaölmekzor @iletisimyayin #resimlitürkçeedebiyattakvimi2016
0 notes
Biri en anlamlı dizelerin, şiirlerin şairi; diğeri en etkileyici öykülerin, romanların yazarı. Kader ikisine de aynı günde, 2 Haziran'da göçmeyi nasip etmiş bu fani dünyadan. Ama şiirlerinin, hikayelerinin şimdi de bu kadar çok okunması, sevilmesi halen yaşadıklarını gösteriyor bir nevi. Kendi dönemlerine yaptıkları etki bugünlerde de aynı şekilde devam ediyor. Bu da eserlerinin,düşüncelerinin gücünü net bir şekilde gösteriyor. İkisinin de anısına, saygıyla... #ahmedarif #orhankemal #hazirandaölmekzor #şair #yazar #2haziran #edebiyat #iletişimyayınları #resimlitürkçeedebiyattakvimi
0 notes
"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada, namuslu insanların arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem, kağıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkarttım. Kalemi yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım." Saygıyla... #saitfaik #saitfaikabasıyanık #hişthişt #öykü #yazmak #yazarlar #yazarlarvekitaplar #bavuldergi
0 notes
Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türk'tür, bu Bulgar'dır ve bu Yunan'dır. Ben, vatan için öyle şeyler yaptım ki patron, tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden? Çünkü bunlar Bulgar'mış ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum: Hay kahrolasıca pis herif, hay yok olasıca aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır, şu kötü. İster Bulgar olsun ister Rum, isterse Türk! Hepsi bir benim için. Şimdi, iyi mi, kötü mü, yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça da, buna bile bakmamaya başladım. Ulan, ister iyi, ister kötü olsun be! Hepsine acıyorum işte... Boş versem bile, bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum, bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor, onun da tanrısı ve karşı tanrısı var, o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz... #zorba #aleksizorba #nikoskazancakis #kitapalıntıları #kitapağacı #instabook #okumahalleri #edebiyat #edebiyatkokusu #güzelkitaplar #canyayınları #roman #kitaplar #kitaplık #vsbook #vsbooks #insanlar #okumakgüzeldir #edebiyatdefteri
2 notes
·
View notes
bırak bu kuşkuları bu düşünceleri
yaklaştır kıyameti
uzaklaştır kıyameti
bu gece göğe çıkma mucizesi
miraç gecesi
yok mekke sokaklarında
bir çıtırtı sesi
şimdi vaktidir
cinlerin dünya uçlarında
kur’an dinlemesi
yaklaşırlarsa yanacakları
uzaklaşırlarsa donacakları
bir ins ve cins kıyameti
suların gecede parlayış saati
istiridyelerin açılış vakti
genç kadınlarda süt artma mevsimi
yaklaştır kıyameti
uzaklaştır kıyameti
bu gece
miraç gecesi
üç kişi gidip doğuda durdular
diktiler yeşil sütunlar
meşaleler yaktılar
göz oldular gördüler
kulak olup dinlediler
bilinç olup bildiler
mutlu arabistan toprağında
yükselirken seherde bir toprak kokusu
ki soy develerdir onun birinci tiryâkisi
şam’la mekke arasında
su serap hurma ve ateş arasında
yol alan şafak kervanları
bilirler miydi
bir gök yolcusunun gözlediğini
geride bıraktıkları izleri
konakladıkları konakları
yedikleri yemekleri
alışverişlerini
kölelerini
martılar da uçarken
iyi bilirler denizin dibini
peygamberler de birer deniz avcısı değil miydi
kudüs’te
hazırlandı kaya
yerden yükselmeye bir parça
ata binen süvariye
ilk dayanak ve ilk adak
şehit gidişine kasaba taşlarının katılışı
isa da gelmişti
arkasında bir fosfor çizgisi
musa da gelmişti
çevresi ateş
bir çemberdi
zeytindi sağı kudüs’ün
solu volkandı
yusuf da gelmişti
sağ yanında bünyamin’di
süleyman da gelmişti
gelişini kadim bir karınca bildirmişti
dâvud da gelmişti
yankılanmıştı
gür bir demir sesiyle
mescid-i aksâ’da
ayak sesi
eyyûb da gelmişti
kudüs iyileşmişti
lût da gelmişti
tuz diye bağırmıştı
havada bulut
salih bir gök gürültüsünü
muştucu göndermişti
zülkülüf’dü salan kudüs gecesine
yer aşkın bir boya gibi
yeşil kelebekleri
cami’nin önünde arkasında
melekler vardı gümüş defterli
gümüş kalemli
peygamber imamdı
kıldılar namazı
melekler ve peygamberlerle
miraç gecesi
yarasasız bir geceydi
yaklaştır kıyameti
uzaklaştır pişmanlığı
derinleştir saati
bu gece
miraç gecesi
sonra her şey şekildi yerli yerine
bir çöl önünde
yalnız kalan o peygamberdi
en umutsuzluk anıydı sanki
ismail’in üstüne dönen bir bıçak saati
şit’in eteğinin göründüğü
saklandığı zeytin içinde
zekeriya’nın söz orucunun
faydasız kaldığı vakitti dersin
birden göründü burak
burak aldı ve gitti peygamberi
yıldırım çeken bir paratoner gibi
bu yürüyüş titretiyordu cebrail’i
ürpertiyordu o vahiy erini çemberini
eritiyordu kelimeleri
emiyordu bahar başaklarındaki
ses sütünü göğün şiddetli çekirgeleri
sabır tek başına yönetiyordu töreni
hızla geçiyordu göz önünden
panoramik isa musa belgeleri
sonra bir boşluğa varıldı
hızla bitmişti burak’ın saati
burak yağdan çekilen kıl gibi çekildi
cebrail bir iki adım daha attı sonra geri çekildi
bir iki yanıkla atlattı bu direnişi
çünkü yükseliyordu karşıdan
son sınırların silüeti
yürüyordu insan üstüne
dört koldan ırmak ırmak
ateş kenti
öz ülkenin volkanı
peygamber ancak refref’le geçti
ateşi yardı
yatıştırdı kabaran suları
zırh yaptı sûreleri
her biri alnında inci taneleri
terdi
zaferdi bu
zaferdi
ağarıyordu doğu
yemen seheri
gibi bir seherdi bu
ateş bile bir bâdısabaydı
sular bile bir bâdısabaydı
refref bir bâdısabaydı
sûreler bir yeşil bâdısabaydı
sonra
refref de durdu geriledi
peygamber geçti atıldı ileri
ileri ileri sütunlardan ileri
taş heykellerden ileri
kelimelerden ileri
gün doğuşundan doğusundan ileri
kalbden öteye ileri
düşünceden ileri
yalnız aşktı sevgiydi onun pelerini
alnını kurulayan anne eli
sonra gördü ve bildi görüneni
görünmeyen görüneni
atıp bütün köprüleri
tattı o tek denizi
haber verin insanlara
peygamber gitti geldi
bu bir düştü düş değildi
sizin yaşadığınız bir düştü belki
düş değildi ama o’nunki
düşten bir uyanıştı
bir dirilişti toprakta
haber verin insanlara
sabah olur olmaz
horozlar artık bundan sonra
başka türlü ötsünler
ve dağıtın dostlara
gök armağanı
namazı
beş kere
günlük bir miraç gibi
ki gidip geldiğine
en büyük bir şahitti
Sezai Karakoç, Hızırla Kırk Saat
8 notes
·
View notes
@karakargadergi #karakargadergi #yaşarkemal #fıratsuyukanakıyorbaksana #biradahikayesi #mart #nisan #mayıs #kuş #kuşlar #doğa #kitapalıntıları #edebiyat #kitaplar #ustalar #betimleme
0 notes
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
Ahmed Arif, Anadolu
0 notes
Ben her şeyi kendime çeviriyorum
Ayrıntılarda fark oluyor
Bir habere, bir acıya, bir sevgiye bakışımız
Sende başka, bende başka
Behçet Necatigil, Her şey bir çeviri
0 notes
yetmez mi bunca ağrıdığımız
sarı zehir işte dört yanımız
çöl! kaldır kumunu duy halimizi:
kaybolduk sende, nerde yolumuz?
Birhan Keskin
3 notes
·
View notes
Bir insan acı çekiyorsa başkaları, bir sarhoşmuş gibi davranır ona: "Hadi, kalk bakalım; yeter bu kadar; hadi işine; öyle değil; ha şöyle..."
Cesare Pavese, Yaşama Uğraşı
3 notes
·
View notes
Bir dil bilgini bindiği geminin kaptanına küçümseyen gözlerle bakarak:
- Sen, hiç gramer okudun, diye alaycı bir ifade ile sordu.
Kaptandan "Hayır" cevabını alan kendini beğenmiş adam ise;
- Eyvah! Gitti ömrünün yarısı, dedi.
Kaptan, bu kendini beğenmiş adama kızdı, alındı, gönlü kırıldı, fakat karşılık vermedi. Sustu. Sükunetini ve sessizliğini korudu.
Yola çıktıktan bir süre sonra rüzgar gemiyi bir girdaba düşürdü.
Kaptan, kendini beğenmiş dil bilginine seslendi:
- Sen yüzme bilir misin?
Bilgin, telaşlı bir şekilde:
- Hayır! Bende yüzücülük arama, dedi. O zaman kaptan:
- Eyvah! Gitti ömrünün hepsi... Çünkü gemi bu girdaptan kurtulamayacak, dedi.
Deniz suyu, ölüyü el üstünde tutar ama düşen adam diri olursa nasıl kurtulsun? Sen de eğer benlik iddianı öldürürsen gerçeklik denizi seni el üstünde taşır.
Hz. Mevlana
4 notes
·
View notes
Melali anlamayan nesle aşina değiliz.
Ahmed Haşim
0 notes