Tumgik
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
Kadim dönemde, yani Hz. Âdem'le başlayıp devam eden dünyanın yalnızca kendi gerçekliğine ait olduğu o güzel zamanlarda yaktığımız çoban ateşleri hepimizi ısıtıyordu. Modernite'nin tüm insanlığı özne olmaya çağırdığı ve bu soğuk zokayı yutan herkesi kendi düzeninde yapay, kıymetsiz, işlevsiz ve plastik birer nesne'ye dönüştürdüğü mevcut modern dönemde görüldüğü üzere, plastik cesetler gibi hep birlikte ölümüne üşüyoruz. Bu soğuk çağın diline teslim olunca, çıra da tutmaz oldu ruhlarımız. İşte bunlar hep rahleye yüz çevirmekten oluyor. İşte bunlar hep; eve, şarkıya ve kalbimize dönmeyi unutmaktan. İşte bunlar... #güvenadıgüzel #yoksullukşarkıları #izdihamyayınları #deneme #kitap #kitapağacı #kitapkokusu #vsbook #kitaplik #vsbooks #güzelkitaplar #edebiyat #birkitapbirfotograf
3 notes · View notes
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
"Yaşanmıştan kurtulmak yok. Unutup kurtulmak yok. Toprağa girene kadar peşini bırakmıyor yaşanmış olan. " "Erkut'un dükkânının önünde açılmayı bekleyen kitap kolileri vardı, kalın şeffaf naylonla sarılıp ince bir iple bağlanmış yardımcı ders kitapları, şiir kitapları yığılacak değil ya, elbet yardımcı ders kitapları olacak diye düşündü. SBS'ye hazırlık. LYS'ye hazırlık. KPSS'ye hazırlık. Oysa hazırlanacak bir şey yok. Hayata hazırlanmak diye bir şey yok." "Herkes bir şey yapıyor diye düşündü. Kötülük için. İyilik için. Acısını unutmak için. Kaçmak için. Ben kıpırdayamıyorum. İnsan bir uçurumdur." #ayfertunç #dünyaağrısı #roman #canyayınları @canyayinlari #kitapağacı #okumahalleri #okumaklazım #edebiyatdefteri #edebiyatkokusu #edebiyatkulübü #edebiyat #kitaplik #kitapkokusu #kitapoku #kitapalıntıları #birkitapbirfotograf #vsbook #instabook #kitaplar #iletişimyayınları #resimlitürkçeedebiyattakvimi
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
#güvenadıgüzel #kadrajhataları #yusufunçağrılması #izdihamyayınları #şiir #kitap
1 note · View note
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
@izdihamdergi #izdihamdergi #hepimizölecekyaştayız #saatlimaariftakvimi #izdihammaariftakvimi #20haziran #edebiyat #dergiler #doğu #batı #ağlamak
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
"Zarif bir yazı yazmak düştü bize Oysa elimiz aczin ta kendisi..." Zarif Adam göçeli 29 yıl olmuş. Saygıyla, rahmetle... #abdurrahmancahitzarifoğlu #cahitzarifoğlu #acz #yedigüzeladam #zarifadam #zarifoğlu #şiir #edebiyat #şair #şairler #birdeğirmendirbudünya #yaşamak #kitap #7haziran #1987 #hazirandaölmekzor @kafkaokurdergi @dergiot #kafkaokurdergisi #otdergi
1 note · View note
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
#franzkafka #kafka #3haziran #1924 #Dönüşüm #şato #dava #milenayamektuplar #maxbrod #edebiyatkokusu #taşradadüğünhazırlıkları #günlük #amerika #roman #yazar #hikaye #edebiyat #kafkaesk #hazirandaölmekzor @iletisimyayin #resimlitürkçeedebiyattakvimi2016
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
Biri en anlamlı dizelerin, şiirlerin şairi; diğeri en etkileyici öykülerin, romanların yazarı. Kader ikisine de aynı günde, 2 Haziran'da göçmeyi nasip etmiş bu fani dünyadan. Ama şiirlerinin, hikayelerinin şimdi de bu kadar çok okunması, sevilmesi halen yaşadıklarını gösteriyor bir nevi. Kendi dönemlerine yaptıkları etki bugünlerde de aynı şekilde devam ediyor. Bu da eserlerinin,düşüncelerinin gücünü net bir şekilde gösteriyor. İkisinin de anısına, saygıyla... #ahmedarif #orhankemal #hazirandaölmekzor #şair #yazar #2haziran #edebiyat #iletişimyayınları #resimlitürkçeedebiyattakvimi
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada, namuslu insanların arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem, kağıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkarttım. Kalemi yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım." Saygıyla... #saitfaik #saitfaikabasıyanık #hişthişt #öykü #yazmak #yazarlar #yazarlarvekitaplar #bavuldergi
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türk'tür, bu Bulgar'dır ve bu Yunan'dır. Ben, vatan için öyle şeyler yaptım ki patron, tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden? Çünkü bunlar Bulgar'mış ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum: Hay kahrolasıca pis herif, hay yok olasıca aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır, şu kötü. İster Bulgar olsun ister Rum, isterse Türk! Hepsi bir benim için. Şimdi, iyi mi, kötü mü, yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça da, buna bile bakmamaya başladım. Ulan, ister iyi, ister kötü olsun be! Hepsine acıyorum işte... Boş versem bile, bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum, bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor, onun da tanrısı ve karşı tanrısı var, o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz... #zorba #aleksizorba #nikoskazancakis #kitapalıntıları #kitapağacı #instabook #okumahalleri #edebiyat #edebiyatkokusu #güzelkitaplar #canyayınları #roman #kitaplar #kitaplık #vsbook #vsbooks #insanlar #okumakgüzeldir #edebiyatdefteri
2 notes · View notes
orucemirhan-blog · 8 years
Quote
bırak bu kuşkuları bu düşünceleri yaklaştır kıyameti uzaklaştır kıyameti bu gece göğe çıkma mucizesi miraç gecesi yok mekke sokaklarında bir çıtırtı sesi şimdi vaktidir cinlerin dünya uçlarında kur’an dinlemesi yaklaşırlarsa yanacakları uzaklaşırlarsa donacakları bir ins ve cins kıyameti suların gecede parlayış saati istiridyelerin açılış vakti genç kadınlarda süt artma mevsimi yaklaştır kıyameti uzaklaştır kıyameti bu gece miraç gecesi üç kişi gidip doğuda durdular diktiler yeşil sütunlar meşaleler yaktılar göz oldular gördüler kulak olup dinlediler bilinç olup bildiler mutlu arabistan toprağında yükselirken seherde bir toprak kokusu ki soy develerdir onun birinci tiryâkisi şam’la mekke arasında su serap hurma ve ateş arasında yol alan şafak kervanları bilirler miydi bir gök yolcusunun gözlediğini geride bıraktıkları izleri konakladıkları konakları yedikleri yemekleri alışverişlerini kölelerini martılar da uçarken iyi bilirler denizin dibini peygamberler de birer deniz avcısı değil miydi kudüs’te hazırlandı kaya yerden yükselmeye bir parça ata binen süvariye ilk dayanak ve ilk adak şehit gidişine kasaba taşlarının katılışı isa da gelmişti arkasında bir fosfor çizgisi musa da gelmişti çevresi ateş bir çemberdi zeytindi sağı kudüs’ün solu volkandı yusuf da gelmişti sağ yanında bünyamin’di süleyman da gelmişti gelişini kadim bir karınca bildirmişti dâvud da gelmişti yankılanmıştı gür bir demir sesiyle mescid-i aksâ’da ayak sesi eyyûb da gelmişti kudüs iyileşmişti lût da gelmişti tuz diye bağırmıştı havada bulut salih bir gök gürültüsünü muştucu göndermişti zülkülüf’dü salan kudüs gecesine yer aşkın bir boya gibi yeşil kelebekleri cami’nin önünde arkasında melekler vardı gümüş defterli gümüş kalemli peygamber imamdı kıldılar namazı melekler ve peygamberlerle miraç gecesi yarasasız bir geceydi yaklaştır kıyameti uzaklaştır pişmanlığı derinleştir saati bu gece miraç gecesi sonra her şey şekildi yerli yerine bir çöl önünde yalnız kalan o peygamberdi en umutsuzluk anıydı sanki ismail’in üstüne dönen bir bıçak saati şit’in eteğinin göründüğü saklandığı zeytin içinde zekeriya’nın söz orucunun faydasız kaldığı vakitti dersin birden göründü burak burak aldı ve gitti peygamberi yıldırım çeken bir paratoner gibi bu yürüyüş titretiyordu cebrail’i ürpertiyordu o vahiy erini çemberini eritiyordu kelimeleri emiyordu bahar başaklarındaki ses sütünü göğün şiddetli çekirgeleri sabır tek başına yönetiyordu töreni hızla geçiyordu göz önünden panoramik isa musa belgeleri sonra bir boşluğa varıldı hızla bitmişti burak’ın saati burak yağdan çekilen kıl gibi çekildi cebrail bir iki adım daha attı sonra geri çekildi bir iki yanıkla atlattı bu direnişi çünkü yükseliyordu karşıdan son sınırların silüeti yürüyordu insan üstüne dört koldan ırmak ırmak ateş kenti öz ülkenin volkanı peygamber ancak refref’le geçti ateşi yardı yatıştırdı kabaran suları zırh yaptı sûreleri her biri alnında inci taneleri terdi zaferdi bu zaferdi ağarıyordu doğu yemen seheri gibi bir seherdi bu ateş bile bir bâdısabaydı sular bile bir bâdısabaydı refref bir bâdısabaydı sûreler bir yeşil bâdısabaydı sonra refref de durdu geriledi peygamber geçti atıldı ileri ileri ileri sütunlardan ileri taş heykellerden ileri kelimelerden ileri gün doğuşundan doğusundan ileri kalbden öteye ileri düşünceden ileri yalnız aşktı sevgiydi onun pelerini alnını kurulayan anne eli sonra gördü ve bildi görüneni görünmeyen görüneni atıp bütün köprüleri tattı o tek denizi haber verin insanlara peygamber gitti geldi bu bir düştü düş değildi sizin yaşadığınız bir düştü belki düş değildi ama o’nunki düşten bir uyanıştı bir dirilişti toprakta haber verin insanlara sabah olur olmaz horozlar artık bundan sonra başka türlü ötsünler ve dağıtın dostlara gök armağanı namazı beş kere günlük bir miraç gibi ki gidip geldiğine en büyük bir şahitti
Sezai Karakoç, Hızırla Kırk Saat
8 notes · View notes
orucemirhan-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
@karakargadergi #karakargadergi #yaşarkemal #fıratsuyukanakıyorbaksana #biradahikayesi #mart #nisan #mayıs #kuş #kuşlar #doğa #kitapalıntıları #edebiyat #kitaplar #ustalar #betimleme
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Quote
Beşikler vermişim Nuh'a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun ? Utanırım, Utanırım fıkaralıktan, Ele, güne karşı çıplak... Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun ? Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher-sabah uykularımı Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne İskender takmışım, Ne şah ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz! Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım... Görüyor musun ? Nasıl severim bir bilsen. Köroğlu'yu, Karayılanı, Meçhul Askeri... Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini. Sonra kalem yazmaz, Bir nice sevda... Bir bilsen, Onlar beni nasıl severdi. Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı Minareden, barikattan, Selvi dalından, Ölüme nasıl gülerdi. Bilmeni mutlak isterim, Duyuyor musun ? Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni. Gör, nasıl yeniden yaratılırım, Namuslu, genç ellerinle. Kızlarım, Oğullarım var gelecekte, Herbiri vazgeçilmez cihan parçası. Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim, Bir umudum sende, Anlıyor musun ?
Ahmed Arif, Anadolu
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Quote
Ben her şeyi kendime çeviriyorum Ayrıntılarda fark oluyor Bir habere, bir acıya, bir sevgiye bakışımız Sende başka, bende başka
Behçet Necatigil, Her şey bir çeviri
0 notes
orucemirhan-blog · 8 years
Quote
yetmez mi bunca ağrıdığımız sarı zehir işte dört yanımız çöl! kaldır kumunu duy halimizi: kaybolduk sende, nerde yolumuz?
Birhan Keskin
3 notes · View notes
orucemirhan-blog · 8 years
Quote
Bir insan acı çekiyorsa başkaları, bir sarhoşmuş gibi davranır ona: "Hadi, kalk bakalım; yeter bu kadar; hadi işine; öyle değil; ha şöyle..."
Cesare Pavese, Yaşama Uğraşı
3 notes · View notes
orucemirhan-blog · 8 years
Quote
Bir dil bilgini bindiği geminin kaptanına küçümseyen gözlerle bakarak: - Sen, hiç gramer okudun, diye alaycı bir ifade ile sordu. Kaptandan "Hayır" cevabını alan kendini beğenmiş adam ise; - Eyvah! Gitti ömrünün yarısı, dedi. Kaptan, bu kendini beğenmiş adama kızdı, alındı, gönlü kırıldı, fakat karşılık vermedi. Sustu. Sükunetini ve sessizliğini korudu. Yola çıktıktan bir süre sonra rüzgar gemiyi bir girdaba düşürdü. Kaptan, kendini beğenmiş dil bilginine seslendi: - Sen yüzme bilir misin? Bilgin, telaşlı bir şekilde: - Hayır! Bende yüzücülük arama, dedi. O zaman kaptan: - Eyvah! Gitti ömrünün hepsi... Çünkü gemi bu girdaptan kurtulamayacak, dedi. Deniz suyu, ölüyü el üstünde tutar ama düşen adam diri olursa nasıl kurtulsun? Sen de eğer benlik iddianı öldürürsen gerçeklik denizi seni el üstünde taşır.
Hz. Mevlana
4 notes · View notes
orucemirhan-blog · 8 years
Quote
Melali anlamayan nesle aşina değiliz.
Ahmed Haşim
0 notes