Tumgik
#solunum hızı
Text
Bitkilerin kısa günlerde hayatta kalma sırrı
Bitkilerin kısa günlerde hayatta kalma sırrı
Tumblr media
#BitkiBiyolojisi, #BitkiBüyümesi, #Bitkiler, #BüyümeOranı, #DayanıklıBitkiÇeşitleri, #EnerjiKullanımı, #Fotosentez, #FotosentezHızı, #GıdaSistemleri, #GünIşığı, #IklimDeğişikliği, #KısaGünBitkileri, #KısaGünler, #MahsulÇeşitleri, #MetabolitDeğişimi, #Metabolizma, #NişastaDepolama, #SolunumHızı, #UyumSağlama, #UzunGünBitkileri, #YazSaatiUygulaması https://is.gd/fNV2cv https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/makaleler/bitkilerin-kisa-gunlerde-hayatta-kalma-sirri/
Bitkilerin kısa günlerde hayatta kalma sırları ile ilgili MSU’nun yeni araştırması, bitkilerin gün ışığını kaybetmeye nasıl uyum sağladığını gösteriyor. Yaklaşan yaz saati uygulamasının “geri çekilmesi” birçok insan için sıkıntı verici olabilir; ancak Michigan Eyalet Üniversitesi bilim adamlarının yeni araştırmaları, bitkilerin bu durumla başa çıkmanın yollarını bulduğunu ortaya koyuyor.
Yakın zamanda Plant Physiology dergisinde yayınlanan bir makalede , MSU Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri Tom Sharkey ve Yair Shachar-Hill ve ekibi, bitkilerin değişen gün uzunluklarıyla baş edebilecek çok sayıda ince ayarlı sisteme sahip olduğunu gösterdi. Daha geniş bir iklim aralığında yetişebilecek yeni mahsul çeşitlerinin geliştirilmesine yardımcı olun.
Sharkey, “‘Fotosentez bitki büyümesini mi sınırlıyor, yoksa bitki büyümesi mi fotosentezi sınırlıyor?’ sorusu beni büyüledi” dedi.
Sharkey , Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Bölümü’nde ( BMB) Üniversite Seçkin Profesörüdür ve MSU-Enerji Bitki Araştırma Laboratuvarı Bölümü veya MSU-DOE PRL’de öğretim üyesidir .
“Ve bu temel sorudan hareketle” diye devam etti Sharkey, “Bitkilerin kısa günlerde hayatta kalmaya alışkın olan hafif bitkilerin ışık alma miktarını daha da azaltırsak büyümenin nasıl etkileneceğini bilmek istedik.”
İşbirliği yoluyla bulunan uyarlanabilir mekanizmalar
Bitki Biyolojisi Bölümünde profesör olan Sharkey ve Shachar-Hill liderliğindeki MSU araştırmacılarından oluşan bir ekip, bitkilerin farklı gün uzunluklarına nasıl uyum sağladığını anlamak için Kütle Spektrometresi ve Metabolomik kullanarak bir model yağlı tohum ürünü olan Camelina sativa adlı bir bitki üzerinde çalıştı. MSU kampüsünde çekirdek .
Vardıkları sonuç: Bitkiler, aldıkları gün ışığı miktarına bağlı olarak enerjilerini kullanma şekillerini değiştirmeye uyum sağlamışlardır.
Ekip, günler kısaldığında bitkilerin fotosentez yapmak için daha az zamanları olduğunu, dolayısıyla aldıkları güneş ışığını daha verimli kullanmaları gerektiğini buldu. Bitkiler bunu fotosentez hızlarını artırarak ve solunum hızlarını azaltarak yaparlar. Ayrıca fotosentezin gerçekleştiği sürgünlerine daha fazla enerji harcarlar.
Ek bir mekanizma olarak bitkiler gün boyunca daha fazla şekeri nişasta olarak depolar, böylece daha uzun gece boyunca kullanacakları enerjiye sahip olurlar. Ayrıca boşlukları ve diğer hücresel bölmeler arasındaki metabolit değişimini de yavaşlatırlar, bu da gece boyunca karbon dengesini korumalarına yardımcı olur.
Michigan Eyalet Üniversitesi araştırmacıları, “uzun gün” muadillerinin yarısı kadar ışık alan “kısa gün” Camelina bitkilerinin hala uzun gün bitkilerininkinin %84’ü kadar göreceli bir büyüme oranına sahip olduğunu gösterdi.
Aynı zamanda Plant Resilience Institute öğretim üyesi olan Sharkey, “MSU, işbirliği yapılabilecek uzmanların çeşitliliği nedeniyle bu araştırma için ideal yerdi” dedi .
Sharkey ve Shachar-Hill’e ek olarak araştırma, MSU-DOE PRL ve Sharkey ve Shachar-Hill laboratuvarlarındaki araştırma ortakları Yuan Xu ve Xinyu Fu ile yapılan işbirliğiyle desteklendi; BMB’de eğitmen olan Sean Weise; ve Bitki Biyolojisi Bölümü’nde araştırmacı olan Abubakarr Koroma.
Gıda sistemindeki zorluklara yönelik çözümler
Bu çalışmanın sonuçları, üniversitenin küresel gıda sistemimizin karşılaştığı zorluklara çözüm bulma çabalarını sürdürüyor. Bitki biyolojisi konusundaki anlayışımızı ilerletirken, sonuçlar daha üretken ve hava koşullarındaki değişikliklere veya değişen büyüme bölgelerine karşı dayanıklı yeni mahsul çeşitlerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Sharkey, “Bulgularımız bitki büyümesinin iyileşmesine yol açabilir” dedi. “Kısa gün bitkilerinin uzun gün bitkilerine neredeyse ayak uydurmak için kullandıkları hileleri belirleyebilirsek, uzun gün bitkilerini daha da iyi hale getirebiliriz.”
Bu araştırmanın finansmanı, Kimyasal Bilimler, Yer Bilimleri ve Biyolojik Bilimler Bölümü, ABD Enerji Bakanlığı Bilim Ofisi Temel Enerji Bilimleri Ofisi ve MSU AgBioResearch tarafından sağlandı.
0 notes
karaca2508-blog · 10 months
Text
Çalışma Yeri Ergonomisi
Tumblr media
Çalışma yeri ergonomisi, bir iş sistemi içinde insanın görevlendirildiği alandır. Çevre koşulları ise, iş sistemini etkileyen ve bazı durumlarda da iş sistemi tarafından üretilen fiziksel (aydınlatma, gürültü, ısı vb.), örgütsel (çalışma süreleri vb.) ve sosyal (ücretlendirme vb.) etmenlerdir.
Çalışma Yeri Ergonomisi
İş düzenleme, iş sisteminin amaca uygun organizasyonu yoluyla çalışan, üretim aracı ve üzerinde çalışılan nesne arasında göreve uygun bir ortak etkileşimin sağlanmasıdır. İş düzenleme, özellikle çalışma teknik ve koşullarının (çalışma yerleri, makineler, aletler, yardımcı araç ve gereçlerin) tasarımları veya iyileştirilmeleri ile iş parçalarının akışa uygun tasarımını kapsar. Kapsamlı bir sistem düzenleme çerçevesinde iş düzenlemenin amacı, iş sürecinin akılcı hale getirilmesidir. İş Güvenliği Samimiyet Testi
Tumblr media
Ergonomik kurallara dikkat edilmeyen işyerlerinde sadece iş güvenliği önemli ölçüde tehlikeye girmez aynı zamanda çalışanın sağlığı ve verimi de olumsuz yönde etkilenir. Sağlık sorunu nedeniyle işe gelememe sıralamasında mesleki kas ve iskelet hastalıklarının ön sıralarda olması, ergonomik işyeri düzenlemesinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Yapılan araştırmalarda çalışanların genellikle sadece `si iş yaşamları boyunca bu rahatsızlıklardan şikâyet etmemekte, geri kalan büyük çoğunluk az veya çok bu tip rahatsızlıktan şikâyetçi olduğunu söylemektedir. Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü İnsanın uyum yeteneği vardır, uygun olmayan koşullarda da yüksek kapasiteli iş yapabilir, ancak bu, insancıl olarak nitelenemez. Çalışma sisteminin ergonomik olması, birbirini izleyen, yapılabilirlik (işin biyolojik yetenek sınırları içinde olması), dayanabilirlik (işin sürdürülebilir iş başarımı -performans- sınırları içinde olması), kabul edilebilirlik (işin sosyal sınırlar içinde bulunması), hoşlanılabilirlik (işin psikolojik beklentilere uygun olması) ve kendini gerçekleştirebilirlik (bireysel olarak tüm yeteneklerin tatmin edilmesi) olmak üzere beş ölçüte uygunluğuyla ölçülür. Bu ölçütler aynı zamanda (hiyerarşik olarak) iş tasarımının erişilmeye çalışılan amaçlarıdır. Ergonomik açıdan çalışma yeri düzenleme ise, çalışma yerinin ve işin, insana uyumunun sağlanması göz önünde tutularak düzenlenmesidir. Dolayısıyla çalışma ortamı, işi yapan insanın anatomik, fizyolojik, psikolojik özelliklerine ve kapasitesine uygun olduğunda iş ve insan arasında uyum sağlanır ve bunun sonucunda en az yorgunlukla en yüksek verim elde edilir. İşin insana uyumunu sağlama çabalarında temel öğe olan ergonomik açıdan çalışma yeri düzenlemesi beş ana bölümden oluşur; - Fizyolojik açıdan çalışma yeri düzenleme, - Psikolojik açıdan çalışma yeri düzenleme, - Enformasyon tekniğine dayalı çalışma yeri düzenleme, - Güvenlik tekniğine dayalı çalışma yeri düzenleme, - Antropometrik açıdan çalışma yeri düzenleme. Neden İş Sağlığı ve Güvenliği
Fizyolojik Çalışma Yeri Düzenleme
İnsanlar ev ve işyeri gibi günlük yaşamlarında sıcaklık, karanlık ve gürültü gibi çeşitli ortam stresleriyle karşı karşıya kalırlar. Bu faktörlerin insan sağlığını ve iş verimini etkileyeceği şüphesizdir. Fiziksel ve zihinsel gücünün üstünde çalıştırılan insan yorgun düşer ve dolayısıyla solunum, dolaşım, kas-sinir sistemi, enerji metabolizması gibi temel fonksiyonları zorlanır. Yorgunluk, iş verimini ve çalışma hevesini azaltır, kaza ve yaralanmalara yol açar. Fizyolojik açıdan çalışma yeri düzenlemenin amacı, çalışma yöntem ve koşullarının insana uydurulması ve insan çalışmasının daha iyi hale getirilmesine yöneliktir. Bu amaca ulaşabilmek için öncelikle iki noktaya dikkat edilmesi gerekir; - İnsanın etkilenmesi (zorlanması) en aza indirilmeli: Aynı performansın sürekli sürdürülebilmesi için, hareket hızı ile dinlenme aralarının uyumu ayarlanmalıdır. Gerekli aralıklarla iş değişimi yapılmalı ve dinlenme araları verilmelidir. Ağır işler daha kuvvetli kas gruplarına verilmelidir. Doğru duruş pozisyonu seçilmelidir. Sırt üstü uzanmaya kıyasla, otururken %3-5, ayakta %8-10, ayaktayken yere eğilmiş vaziyette ise -60 daha fazla enerjiye gerek duyulacağı yani daha fazla zorlanılacağı unutulmamalıdır. - Çevre etkileri ve şartlan insan bünyesine uyumlu hale getirilmeli: Uygun olmayan çalışma koşulları (gürültü vb.) ek bir yüklenmeye sebep olur ve organizmanın katlandığı bu zorlanmayla da bedende yorgunluk belirtileri oluşur. Örneğin ofis ortamı gibi rahat görülen, mental (zihinsel) çalışmayı gerektiren ortamlarda dahi, hatalı uygulanan fiziksel çevre koşullarının, çalışanların sağlığını bozucu ve performansını azaltıcı birçok etkisi vardır. Bu nedenle tüm çalışma ortamlarında, iklim, aydınlatma ve gürültü gibi çevresel faktörlerin, çalışanlarla uyumlu hale getirilmesi gerekir.
Psikolojik Açıdan Çalışma Yeri Düzenleme
İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası Nasıl Hazırlanır? Psikolojik açıdan çalışma yeri düzenlemenin hedefi, çalışana kendisini tekdüze bir çalışmada uyaracak, motivasyonunu arttıracak rahat bir çevre meydana getirmektir. Bu şekilde, çalışma yerinde düzen ve güvenlik sağlandığı gibi, çalışma performansının artmasına da katkı verilmiş olur. İş psikolojisine göre düzenleme yapmada, müzik yayınları, bitki ve çiçek yerleştirme ve renklerin düzenlemesi önemli rol oynar. İşin niteliği ne olursa olsun, işten alınan verim, kişinin bulunduğu ortamda görsel konforunun sağlanması ile mümkündür. Görsel konfor ise aydınlatma ve renk uyumu ile sağlanır. Birbiriyle uyumlu kullanılan renkler, çalışanların moralinin yükselmesini sağlar. Yanlış renk uygulamaları ise göz yorulmasını ve dolayısıyla yorgunluğu netice verir. Ayrıca, işe karşı isteği azaltır ve iş kalitesini düşürür. Tesislerdeki aydınlatma, parlaklık ve yansıtma sınırlarının da ergonomik normlara göre tasarlanması gerekir. Fazla renkli ve aşırı aydınlatılmış mekânların psikolojik problemlere sebebiyet verebileceği unutulmamalıdır.
Tumblr media
Enformasyon Tekniğine Dayalı Çalışma Yeri Düzenleme
Çevreden gelen her türlü enformasyonun alınışı (isteğe bağlı ya da bağlı olmaksızın) görme, işitme ve dokunma gibi duyu organları aracılığıyla oluşur. Çalışma açısından önem taşıyan bilgilerin `ından fazlası bu algılama organları üzerinden gerçekleşmektedir. Görme yoluyla bilgi algılamasında iki faktör önemli rol oynar. Bunlar, doğru görme uzaklığı ve doğru aydınlatmadır. Enformasyon taşıyıcıları olarak bilinen, gösterge çizelgesi, ibre, rakam ve harfleri içeren gösterge cihazlarının düzenlenmesi önemli bir unsurdur. Bu cihazların kullanımı, enformasyonun görev türüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu nedenle, amaca uygun olanların kullanılması önem taşır. Engelli işçi statüsünde çalışanların erken emeklilikten yararlanma şartları Duyma yoluyla enformasyon algılama, genellikle ikincil derecede bir rol oynamakla beraber, uyarılar en iyi şekilde akustik sinyaller aracılığıyla verilir. Bunun avantajı, insanın belli bir yöne bakmasına gerek kalmadan bu tür sinyalleri algılayabilmesidir. Fakat diğer çalışanları ilgilendirmiyorsa, akustik sinyallerin onları rahatsız edecek ve dikkatini dağıtacak durumda olmaması gerekir. Öte yandan tüm çalışanları uyaran tehlike sirenleri veya çalışma ve mola saatlerini haber veren akustik cihazların herkesçe duyulması ve diğer uyarılarla karışmaması gerekir. Dokunma ve hissetme yoluyla enformasyon algılama ise kumanda elemanları ve göstergelerin uyumlu hareket yönleri ve kumanda elemanlarının biçim tasarımı yoluyla kolaylaştırılır. Bu tasarım ve hareket yönlerinin insanın doğasıyla uyum içinde olması gerekir. Örneğin, bir cihazın açma-kapama olayını gerçekleştirmek için tasarlanmış kumanda düğmesinde, açma işlemi için aşağı-öne bastırarak veya sağa doğru çevirerek, kapama işlemi için de yukarı-arkaya çekerek veya sola doğru çevirerek olması insanın doğasıyla uyumluluk gösterecektir.
Güvenlik Tekniğine Dayalı Çalışma Yeri Düzenleme
Güvenlik tekniğine dayalı çalışma yeri düzenleme, kazadan korunmaya ve meslek hastalıklarını önlemeye yönelik bütün teorik ve pratik tasarım ilkelerinin göz önüne alındığı teknik önlemleri kapsamaktadır. Bu teknik önlemler bir taraftan iş güvenliğini artırmayı amaçlarken, öte yandan çalışanların sağlık ve yaşamlarının korunmasına katkı vermiş olur. Dolayısıyla Ergonomide güvenliğe dayalı çalışma yeri düzenleme İSG`nin en temel konularından birisidir.
Antropometrik Çalışma Yeri Düzenleme
Her türlü araç ve gereç kullanıcılarının (yaş ve cinsiyetlerine göre değişiklik gösteren) boyut farklılıklarını gözeterek (insan-çevre için ara kesit) tasarımları yapmak için Antropometri biliminden yararlanılır. Yunanca antropos (insan) ve metikos (ölçü) sözcüklerinden oluşan Antropometri, insan vücut ölçülerinin belirlenmesi ve uygulanması ile uğraşan bir bilim dalıdır. Mühendislik Antropometrisi ise ergonominin en önemli konularındandır ki insan ölçülerini mühendislik açısından değerlendirerek inceler. İş_Kazası Kapsamına Giren Durumlar Antropometri literatürde insanın ölçümlenmesi olarak geçer ve bu manada alırsak insanın tüm karakteristik özelliklerini (örneğin zeka) kapsayabilir. Stephen Jay Gould`un kitabı olan “The Mismeasure of Man” de temel olarak psikolojik özelliklere dikkat çekilmiştir (31). Ancak antropometri çok daha sınırlı bir alanda; insan vücudunun ölçüleri ve oranlarının karşılaştırmalı şekilde çalışmasını yapar. Tasarımcı; tasarım faaliyetlerinde, teknolojik ve finansal faktörleri, kullanılabilir alan ve mesafeleri, yardımcı teçhizatın boyutlarını ve çevreyi hesaba katmalıdır. Gerçekleştirilen tasarımda “toplam ergonomi”nin hedefleri aranıyorsa, tüm biyolojik ve psikolojik ihtiyaçların öncesinde fizyolojik faktörler göz önünde tutulmalıdır. İşin insana uydurulmasının temel dayanağı vücut ölçüleridir. Çalışma yerlerinin tasarımında insan ölçüleri göz önüne alınırken, insan yeni baştan yaratılamayacağına göre, onun ölçülerinin bilinmesi, makinelerin ve dolayısıyla insan-makine sistemleri tasarımının ön koşuludur. Bu ölçüler bilinmeden insan ile makinenin optimum etkileşimi tasarlanamaz. Ancak bu sayede, rasyonel ve yorucu olmayan bir iş ortamı elde edilebilir. Zira bir makine, teknik yönden ne kadar mükemmel olursa olsun, eğer onu kullanacak insanın ölçülerine ve bio-mekanik özelliklerine uygun değilse, etkin olarak kullanılamaz. Çalışan insanların fiziksel rahatlıkları ve beden yeteneklerini en üst düzeyde kullanabilmeleri; öncelikle kullandıkları malzeme, çalışma yüzeyleri ve hacimlerin, onların boyutlarına uygun olmasına bağlıdır. Verimlilik koşullarından birisi bireyin yaşadığı mekânın ve kullandığı donanımın (araç ve gerecin) insanın antropometrik (vücut ölçülerine) ve biyomekanik özelliklerine (hareket hudutları, kuvvet gereksinimlerine) uygun olmasına bağlıdır. İnsanın vücut ölçülerinin sistematik olarak incelenmesine 18. yüzyılın sonlarında başlanmıştır. O zamanki araştırmalarda genellikle ticari ürünlerin tasarımı, tıbbi kayıtlar elde etme gibi belli alanlarda yoğunlaşmış ve özellikle de askeri amaçlarla yapılan çalışmalarda vücut ölçülerinin veya genel olarak vücut yapısının, araç ve gereç tasarımına etkilerini incelemek için gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar, psikoloji, antropoloji, fizyoloji ve tıp disiplinlerinin mühendislikle birleşmesine yani ergonomi biliminin doğmasına yol açmıştır. Antropometri mühendisliği dalında uygulamaya yönelik bilimsel çalışmaların ilki 1912 yılında Gilberth`lerin iş verimini arttırmak amacıyla gerçekleştirdikleri “hareket etüdü”dür. Bu etütler sayesinde, yapılacak iş için kullanılacak araç gerecin, çalışanın kolayca erişebileceği bir yerde bulundurulmasının değeri anlaşılmış, bunun sonucu olarak da iş istasyonlarının (işyeri ve atölyelerin) bilimsel olarak tasarımına gidilmiştir. Genel İş Sağlığı ve Güvenliği Kuralları Günümüzün antropometrisi ilk kez 1926 yılında, çalışanların daha az yorulmasını sağlamak amacıyla, vücut ölçüleri değişik postürlere (duruş ve oturuş biçimlerine) göre oturakların daha uygun tasarlanmasında kullanılmıştır. Legros ve Weston tarafından gerçekleştirilen bu uygulamadan sonra Lay ve Fisher (1940) “oturma rahatlığı ve rahatlık açısı”, Hooton (1945) ise “araba koltuğu tasarım kriterleri” konularında ayrıntılı çalışmalar yapmışlardır. Antropometri bilimsel manada, insan vücut ölçüleri ve vücut hareketleri ile bu hareketlerin frekans ve sınırları gibi vücut özelliklerini inceleyen bir disiplindir. “Vücut ölçüleri bilimi” olarak da adlandırılan antropometri, çalışma (veya dinlenme) yeri tasarımının temelini oluşturmaktadır. Genel bir yaklaşım açısıyla antropometri, insanlara yardım ve hizmet etmesi için düşünülmüş bütün eşya ve araç tasarımının ayrılmaz bir parçasıdır. Antropometrik veriler insan mühendisliğinde, diğer ismiyle ergonomide, başta iş alanları olmak üzere tüm alet, mobilya ve giysilerin fiziksel ölçülerini belirlemede kullanılır. Böylece alet veya ürünün ölçüleri ile onu kullanan insanın ölçüleri birbirine uyumlu hale getirilerek “görev insana uygun hale getirilir”. Tasarımda Antropometrik Optimizasyon Antropometri, birbirine hiç benzemeyen eşyaların ölçülerini optimize etmeye yarar. Örneğin, diş fırçalarının kıl ve sap uzunluklarından, şişe ve kavanozların tepesindeki vida yivlerinin çap ve derinliğine kadar; otomobil takım çantalarındaki aletlerin ölçülerinden, radyo ve televizyon gibi aletlerdeki el ayar düğmelerine kadar; cep telefonlarındaki tuşların boyut ve konumlarından, elbise ve giysilerin beden ve hatta kol düğmesi büyüklüklerine kadar antropometrik boyutlara ihtiyaç vardır. Ancak, antropometrik veriler, vücut ölçüleri ve oranları değişik topluluk ve ırklarda büyük ölçüde farklılıklar gösterir. ABD`li bir üretici malını orta ve güney Amerika`da veya güneydoğu Asya`da satmak istiyorsa, ürün boyutlarının dünyadaki en küçük ölçülere sahip Meksika`lı veya Vietnam`lı kullanıcılara uygun olmasına dikkat etmelidir. Bir araştırmada, toplumların sahip oldukları antropometrik özelliklerin ürün tasarımdaki önemi şu şekilde açıklanmıştır: Fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacak sigortalılar kimlerdir Bir alet, ABD`li erkek nüfusun `ına uygun tasarlanmışsa, bu alet kabaca oranında Alman`a, oranında Fransız`a, oranında İtalyan`a, oranında Japon`a, oranında Tayland`lıya ve oranında Vietnamlı`ya uygundur. Zaten, bir ürünün toplumdaki insanların tümüne uygun olacak boyutlarda üretilmesi pratik olmadığı gibi çok da pahalıdır. Bu sebeple ürünler kullanıcıların (büyük) bir bölümüne uygun olacak şekilde (kütlesel olarak) üretilmektedir. Toplu üretimi yapılan eşyaların tasarımında ergonomistin görevi, önce ürünün nasıl kullanılacağını tanımlamak sonra da kullanılabilirliği etkileyecek unsurları belirlemektir. Bu işleme, kullanıcı toplumunun sahip olduğu antropometrik değerlerin tasarımda dikkate alınması zorunluluğu da dâhildir. Böylelikle belirli bir ürünün tasarımında kullanılacak uygun antropometrik ölçüler, muhtemel müşteri (kullanıcı) grubunun verileri elde edilerek (ürünün bu kişilere uygunluğu) sağlanabilir. İnsan vücut ölçüleri pek çok değişkenin etkisi altındadır. Antropometrik ölçüler ulus, bölge, yaş, cinsiyet, beslenme, sağlık, spor ve hatta sosyal statü gibi faktörlere göre değişiklik göstermektedir. Örneğin erkekler kadınlardan yaklaşık 13 cm daha uzundur. Ülkeden ülkeye bireylerin genetik farklılıkları söz konusudur. Örneğin Almanya`da erkeklerin ortalama boyu 173 cm iken, İsviçre`de 172, Türkiye`de 168 cm, ABD`de 167 cm ve Uzak Doğuda ise 152 cm`dir. Fakat vücut ölçülerindeki değişimlere genetik yapı haricindeki bazı faktörler de sebebiyet verebilir. Örneğin son yirmi senede Japonların beslenme alışkanlıklarının değişmesi gibi dış unsurların etkisinden dolayı yapılan istatistiklerde boyun ortalama 2 cm civarında arttığı tespit edilmiştir. Bu anlamda antropometri bilimi, fertler ve gruplar arasındaki anatomik farklılıkları ve benzerlikleri saptamak amacıyla vücut ölçülerinin bilinmesi ve değerlendirilmesiyle ilgilenir. Günümüzde gelişmiş ülkeler kendi insanlarının standart vücut ölçülerini belirleyerek, iş istasyonu tasarımını bu ölçülere göre en uygun boyut, biçim, kullanım ve hareket serbestliğini sağlayacak şekilde gerçekleştirmektedirler.
Tumblr media
İnsan makine yerleşiminde bilgisayar destekli tasarım: SAMMIE Modeli Alet ile kullanıcı arasındaki fiziksel etkileşimi kolayca gözlemlemede günümüzde bilgisayarlı tasarım programları kullanılmaktadır. Yandaki şekilde görülen SAMMIE Modeli, insanmakine sistemindeki ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan bu tip bir yaklaşıma örnektir. Ancak, bilgisayara dayalı antropometrik tasarım yardımcıları bulunmasına rağmen, iş istasyonlarının yerleşimde antropometrik verilerin başarılı bir şekilde kullanılabilmesi, her şeyden önce bu konudaki prensiplerin iyice anlaşılmış olmasına bağlıdır. Normal dağılımla ilgili olabilecek faktörler dikkate alınmalıdır. Örneğin bazı ülkelerde hastalık veya beslenme bozukluğuna bağlı olarak çok sayıda insan potansiyel boylarına kadar uzayamaz ve bu ülkelerde boy kısa olarak ölçülmüş olabilir. Antropometrik verilerin çoğunun yarı çıplak örneklerden ölçüldüğü unutulmamalıdır. Gerçek kullanıcılar için giysilere serbestlik tanınması gereklidir. Kullanıcı antropometrisinde giysinin etkisi hiçbir zaman tam olarak tahmin edilemeyeceği için genellikle santimetre düzeyinde hassasiyet yeterlidir. Antropometrik Fayda-Maliyet Analizi Antropometri, birbirine hiç benzemeyen eşyaların ölçülerini optimize etmeye yarar. Örneğin, diş fırçalarının kıl ve sap uzunluklarından, şişe ve kavanozların tepesindeki vida yivlerinin çap ve derinliğine kadar; otomobil takım çantalarındaki aletlerin ölçülerinden, radyo ve televizyon gibi aletlerdeki el ayar düğmelerine kadar; cep telefonlarındaki tuşların boyut ve konumlarından, elbise ve giysilerin beden ve hatta kol düğmesi büyüklüklerine kadar antropometrik boyutlara ihtiyaç vardır. İnşaatlarda Alınacak Asgari Güvenlik Önlemleri Ancak, antropometrik veriler, vücut ölçüleri ve oranları değişik topluluk ve ırklarda büyük ölçüde farklılıklar gösterir. ABD`li bir üretici malını orta ve güney Amerika`da veya güneydoğu Asya`da satmak istiyorsa, ürün boyutlarının dünyadaki en küçük ölçülere sahip Meksika`lı veya Vietnam`lı kullanıcılara uygun olmasına dikkat etmelidir. Read the full article
0 notes
geliyoomcom · 11 months
Link
0 notes
eerie7-blog · 1 year
Text
Uyku Evreleri
Uyku, vücudun dinlenmek, yenilenmek ve enerji depolamak için geçirdiği doğal bir fizyolojik süreçtir. Uyku süreci karmaşık bir şekilde düzenlenir ve farklı uyku aşamalarıyla karakterizedir. İşte uyku nasıl gerçekleşir:
Uyku Döngüleri: Uyku, döngüler halinde tekrarlanır. Her uyku döngüsü, yaklaşık 90-120 dakika sürer ve dört aşamadan oluşur: hafif uyku, derin uyku, daha derin uyku ve REM (Rapid Eye Movement - Hızlı Göz Hareketi) uyku.
Hafif Uyku: Uykunun başlangıcında hafif uyku aşamasına girilir. Vücut rahatlar, kalp atış hızı ve solunum yavaşlar. Kaslar gevşer ve göz hareketleri azalır. Hafif uyku aşamasında kolayca uyanabiliriz.
Derin Uyku: Hafif uyku aşamasından sonra derin uyku aşamasına geçilir. Derin uyku, dinlenmenin en yoğun olduğu aşamadır. Kaslar daha fazla gevşer, vücut sıcaklığı düşer ve beyin dalgaları yavaşlar. Derin uyku, fiziksel iyileşme, bağışıklık sistemi güçlenmesi ve hücre yenilenmesi için önemlidir.
Daha Derin Uyku: Derin uyku aşamasının derinleştiği bir alt aşamadır. Bu aşamada, vücut daha fazla dinlenir ve iyileşir. Kaslar daha fazla gevşer ve bazı temel fizyolojik süreçler gerçekleşir.
REM Uyku: REM uyku aşaması, rüya görmenin gerçekleştiği aşamadır. Gözler hızlı bir şekilde hareket eder ve beyin aktivitesi artar. REM uyku aşamasında vücut kasları felç olur ve hareket etme yeteneği geçici olarak kısıtlanır. REM uyku, zihinsel iyileşme, öğrenme ve hafıza güçlenmesi için önemlidir.
Uyku döngüleri bir gece boyunca birkaç kez tekrarlanır ve genellikle REM uyku süresi giderek artar. Her bir uyku döngüsü, vücudun ihtiyaç duyduğu dinlenmeyi ve yenilenmeyi sağlar. Toplam uyku süresi ve uyku aşamaları bireyden bireye farklılık gösterebilir ve yaşam tarzı, uyku düzeni, yaş ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
1 note · View note
dogagezileri · 1 year
Text
Öfkemi Nasıl Kontrol Edebilirim?
Öfkemi Nasıl Kontrol Edebilirim?
Öfke, normal, genellikle sağlıklı, insani bir duygudur. Bununla birlikte, öfke kontrolden çıktığında, hayatın her alanında bir dizi sorun başlar: fiziksel, zihinsel, duygusal ve tabii ki sosyal olarak da. Aşırı Öfke Neden Sağlığınız için Zararlıdır? Öfke, sinir sistemimizdeki savaş ya da kaç tepkisini tetikler. Kalp atış hızı, kan basıncı ve stres seviyelerinde artış birincil sonuçtur. Solunum…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
canergok40-blog · 2 years
Text
Elektronik Sigara Kullanmanın Vücuda Zararı Var Mı?
E-sigaralar sigarayı bırakmak isteyen insanlar için nikotin vermenin giderek daha popüler bir yöntemidir. Ancak çalışmalar e-sigara kullanmanın sigarayı bırakmaya yardımcı olup olmadığını henüz kanıtlamadı ve Elektronik sigara kullanmanın vücuda zararı giderek daha fazla ortaya çıkıyor.
Elektronik Sigara Kullanmanın Vücuda Zararı Nedir, Nasıl Çalışır?
PinElektronik Sigara Kullanmanın Vücuda Zararı nedir Nasıl Çalışır?
Bir e-sigara genellikle nikotin içeren sıvı bir çözeltiyi ısıtan ve onu içilebilen bir buhara dönüştüren cihaz olarak bilinir. Bu cihazlar genellikle pille çalışır. Genellikle e-sigara için elektronik buharlaştırıcı gibi isimler kullanırlar ve yurtdışında yaygın olarak kullanılan bu sigara “vaping” olarak da bilinir.
Bazı sigaralar geleneksel sigaralara purolara veya pipolara benzer. Diğerleri kalem veya flash USB sürücülere benziyor veya tamamen farklı bir tasarıma sahip. Sigaralar tek kullanımlık veya yeniden doldurulabilir formlarda mevcuttur. Elektronik sigaralarda kullanılan sıvı nikotin aroma verici propilen glikol ve bitkisel gliserin içerir.
Vape sertliği sıvıdaki nikotin ölçüsü ile belirlenir ve miligram başına mg veya yüzde olarak ifade edilir. Bununla birlikte yapılan araştırmalar sonucunda ürün etiketlerinin her zaman nikotin içeriği hakkında doğru bilgi sağlamadığına dair endişeleri artırır.
Bazı kapsüller “nikotin tuzu” olarak bilinen konsantre bir nikotin formu içerir. %5 nikotin tuzu içeren bir kapsül 30 ila 50 miligrama kadar nikotin içerebilir. Bu sebeple 13 paket sigaranın taşıdığı nikotin miktarına eşdeğer gelir.
Elektronik Sigaranın Zararları Nelerdir?
PinElektronik Sigaranın Zararları Nelerdir?
Elektronik sigara kullanmanın vücuda zararı var mı sorusunun cevabı çok net: e-sigaralar sağlığınız için kötüdür. 2006 yılında e-sigaraların ortaya çıkışından bu yana kullanımın uzun vadeli etkileri büyük ölçüde bilinir.
Akciğer hasarı veya kanserle ilişkisi yavaş yavaş ortaya çıkıyor olsa da henüz bu kadar uzun süreli bir klinik çalışma yapılmamıştır.
E-sigaranın Kalbe zararları nelerdir?
PinE-sigaranın Kalbe zararları nelerdir?
National Academies Pressin (NAP) 2018 tarihli bir raporu nikotin içeren bir sigaranın kalp atış hızını artırdığına dair önemli kanıtlar buldu.
Yazarlar ayrıca vapingin kan basıncını da arttırdığına dair orta düzeyde kanıtlar sunmaktadır. İyi bilindiği gibi yüksek kalp hızı ve yüksek tansiyon uzun süreli kalp sağlığını etkileyebilir. 2019’da yapılan bir araştırma vapingin artan inme, kalp krizi ve kalp hastalığı riski ile ilişkili olduğunu buldu.
E-sigaraların Akciğerlere zararları nelerdir?
PinE-sigaraların Akciğerlere zararları nelerdir?
2015 yılında yapılan bir çalışmada aromalı sıvılar içeren e-sigaraların farelerde ve insanlarda akciğer hücreleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Toksite oksidasyon ve iltihaplanma dahil olmak üzere her iki hücre tipi üzerinde çeşitli olumsuz etkiler bildirilmiştir.
2018 yılında yapılan bir başka araştırmaya göre sigara içmeyen 10 kişinin akciğer fonksiyonları nikotinli veya nikotinsiz vapingden hemen sonra değerlendirildi. Araştırmacılar sağlıklı bireylerde nikotinli ve nikotinsiz vapingin normal akciğer fonksiyonunu bozduğu sonucuna vardılar. Yani özetleri elektronik sigara kullanmanın vücuda zararı oldukça fazla denebilir.
NAP 2018 raporları; Tütün solunum sistemi üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dair bazı kanıtlar olduğunu bildiriyor ancak e-sigaraların solunum hastalığına nasıl katkıda bulunduğunu anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Elektronik sigaraların da normal sigara gibi zararlı etkilerini yavaş yavaş göstermesi ile birlikte akciğer sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri önümüzdeki yıllarda daha da belirginleşecektir.
0 notes
hekimbulnet · 3 years
Text
Akciğer Kanseri Belirtileri, Tedavisi ve Evreleri
Tumblr media
Geçmişte sigara ile bağlantılı tek bir hastalık olarak değerlendirilen akciğer kanseri, günümüzde farklı subtipleri olan ve etiyolojisinde birden fazla genetik mutasyonun rol oynadığı kompleks bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Akciğer kanseri en yaygın görülen solid organ tümörlerinden biridir ve dünyada kanserle ilişkili ölümlerin başlıca sebebidir. Her yıl yaklaşık olarak 1.8 milyon hasta akciğer kanseri tanısı almaktadır. (Akciğer kanseri, kanser ile ilişkili her 4 ölümün 1’inden sorumlu olarak kanser ile ilişkili ölümlerin en sık nedeni olmaya devam etmektedir). Bu verilere bakıldığı zaman görülen o ki her üç dakikada bir, bir kişi akciğer kanseri tanısı alırken diğer bir kişi bu hastalık sebebiyle ölmektedir. Akciğer kanserinin en yüksek oranda görüldüğü bölgeler Orta Asya, Doğu Avrupa, Kuzey Amerika ve Doğu Asya'dır. Akciğer kanserine bağlı ölümlerin çoğu Batı Pasifik bölgesi ve Avrupa'da görülmektedir. Akciğer kanseri, akciğerlerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucunda ortaya çıkar. Akciğer kanseri sıklıkla bir akciğerde tek odaktan gelişmeye başlamakla birlikte aynı zamanda birden fazla odaktan gelişimi de söz konusu olabilir. Kanser hücreleri akciğerlere, komşu dokulara veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Akciğer kanserinin en sık metastaz yaptığı yerler; lenf nodülleri, karaciğer, santral sinir sistemi (beyin), kemik ve adrenal glandlardır. Akciğer kanseri aynı zamanda farklı loblara ya da karşı akciğere de metastaz yapabilir. Temel olarak küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan akciğer kanserleri olarak iki grupta sınıflandırılabilir. En sık görülen semptomları devamlı öksürük, kilo kaybı, hemoptizi, nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır.  
Akciğer Kanseri Belirtileri
Akciğer kanseri ilk evre belirtileri arasında hafif öksürük veya nefes darlığı görülebilir. Kanser ilerledikçe bu semptomlar daha şiddetli ve yoğun bir şekilde yaşanır. Diğer akciğer kanseri belirtileri: ·         Şiddetli öksürük ·         Nefes darlığı ·         Hırıltı ·         Kilo kaybı ve iştahsızlık ·         Sürekli yorgun hissetmek ·         Göğüs ağrısı ·         Kemik ağrısı Şiddetli öksürük Solunum yolu veya soğuk algınlığı enfeksiyonuyla oluşan öksürük bir iki hafta içinde geçecektir. Ancak devam eden, kalıcı bir öksürük akciğer kanseri belirtilerinden olabilir. Özellikle öksürük sırasında kanlı balgam atıyorsanız muhakkak doktorunuza başvurmanız gerekir. Nefes darlığı Nefes darlığı veya solunumdaki değişiklikler akciğer kanseri evrelerinin hepsinde kendini gösterir. Öksürük gibi nefes darlığı veya solunum problemleri de çok fazla ciddiye alınmıyor. Eğer soluk alıp vermede problem yaşıyorsanız, bu durumu görmezden gelmeyin. Hırıltı Hırıltı, nefes alıp verdiğiniz sırada ortaya çıkan tiz bir sestir. Her ne kadar astımın genel bir semptomu olsa da, hırıltı problemi akciğer kanseri belirtileri arasında da yer alıyor. Kilo Kaybı ve İştahsızlık Aslında ani kilo kaybı ve iştahsızlık problemleri yalnızca akciğer kanseri değil, diğer kanser belirtileri arasında da yer alıyor. Sürekli yorgun hissetmek Kanser hücreleri enerjinin tükenmesine neden olur. Bu nedenle de yorgunluk ve halsizlik gibi semptomlar kendini gösterir. Akciğer kanseri ilerledikçe bu semptomlar daha yoğun bir şekilde yaşanabilir. Göğüs ağrısı Akciğer kanseri göğüs, omuz ve sırt ağrılarına sebep olabiliyor. Keskin, sürekli veya belirli aralıklarla yaşanan göğüs ağrılarından şikâyetçiyseniz doktorunuza başvurun. Kemik ağrısı Kemiklere yayılan kanser sırtta ve vücudun diğer bölgelerinde ağrıya neden olabilir. Bu ağrılar özellikle gece kendini daha fazla hissettirebilir.
Akciğer Kanseri Risk Faktörleri
- Sigara - Mesleki maruziyet (asbest teması) - Radyasyon teması öyküsü - Genetik yatkınlık - Beslenme - Geçirilmiş akciğer hastalıkları Erkeklerdeki akciğer kanseri mortalitesinin %80-90’ının, kadınlardakinin ise %75-80’inin sigara kullanımına bağlı olduğu hesaplanmaktadır. 30 paket/yıl sigara içimi ile akciğer kanserine bağlı ölüm riski erkeklerde 20-60 kat, kadınlarda 14-20 kat artmaktadır. Sigara içmeye 15 yaşından önce başlanması, riski iki katına çıkarmaktadır. Günde içilen sigara sayısı, riskte lineer bir artışa yol açarken içme süresinin uzaması, riskte eksponansiyel bir artışa yol açmaktadır.
Akciğer Kanseri Evreleri
Akciğer kanserinin 4 evresi bulunuyor: Evre 1: Tümör yayılmamıştır ve boyut olarak 5 cm'den küçüktür. Evre 2: Kanser lenf bezlerine yayılmıştır. Evre 3: Kanser akciğer içinde veya karın bölgesine yayılmıştır. Evre 4: Kanser karaciğer,  kemikler veya böbrek üstü bezleri gibi birçok bölgeye yayılmıştır. Akciğer Kanseri ilk Evre Belirtileri Birinci evre akciğer kanserinde, kanser ilerleyene kadar çok fazla semptom görülmez. Bu nedenle uzun süre sigara içen ve 55 yaş üstü kişilerin her yıl kontrol yaptırması gerekir. Akciğer kanseri ilk evre belirtileri arasında: - Kötüleşen öksürük veya kronik öksürükte değişiklik - Kanlı balgam atma - Gülme, öksürme veya derin nefes alma sırasında oluşan göğüs, sırt veya omuz ağrıları - Günlük aktiviteler sırasında ortaya çıkan nefes darlığı - Gün içinde yorgun veya halsiz hissetme - Yüzde veya boyunda şişlik - Yutma güçlüğü veya yutkunma sırasında ağrı gibi semptomlar oluşabilir. Akciğer Kanseri Son Evre Belirtileri Akciğer kanseri son evrede kanser, başka organ veya dokulara yayılmıştır. Evre 4, akciğer kanserinin en ileri aşamasıdır. Hastalığın son evresinde, hastalığın ilerlemesini yavaşlatma ve semptomları kontrol altına almak için çoğu zaman kemoterapi veya radyoterapi uygulanır. Akıllı ilaçların kullanımı tedavi başarısını artırabilir. Ancak bu tedavi yöntemi hastaların yalnızca dörtte birinde kullanılabilmektedir.
Akciğer Kanseri Çeşitleri
Akciğer kanseri çeşitleri iki ana gruba ayrılır: küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri. Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, en yaygın olan kanser çeşididir. Akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %80 ila 85’ini oluşturur. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin yayılma ihtimali küçük hücreli akciğer kanserine göre daha azdır. Bu kanser çeşidi için seçilecek tedavi yöntemi, hastalığın evresine ve hastanın genel durumuna göre yapılır. Küçük hücreli akciğer kanseri Bu kanser çeşidi çok daha nadir görünen bir türdür. Akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %15’ni oluşturur. Küçük hücreli akciğer kanserinin yayılma hızı ve eğilimi diğer çeşide göre çok daha fazladır. Tedavi olarak çoğunlukla kemoterapi ve radyoterapi uygulanır. Akciğer Kanseri Sınıflandırma Akciğerde oluşmaya başlayan kanserler iki ana tipe ayrılırlar: hücrelerin mikroskobik görünüşlerine göre küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK). Her akciğer kanser tipi farklı biçimlerde büyür, yayılır ve farklı olarak tedavi edilir. Akciğer kanserinin en sık görülen tipi küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK)’ dir. Tüm akciğer kanseri olgularının %85-90’ını oluşturan KHDAK iki subgruba ayrılır. - Skuamöz hücreli karsinomlar - Non-skuamöz hücreli karsinomlar Adenokarsinomlar:  Tüm akciğer kanseri olgularının %40’ını oluşturan adenokarsinomlar KHDAK’nin en yaygın görülen tipidir. Genellikle sigara içmeyen kadın hastalarda görülür. Ayrıca sigara içmemiş akciğer kanseri hastalarında en sık görülen akciğer kanseri tipidir. Sıklıkla periferik yerleşimli, radyolojik olarak hava bronkogramları şeklinde prezente olabilir. Büyük hücreli karsinomlar:  Tüm akciğer kanseri olgularının % 10-15’ini oluşturan büyük hücreli karsinomlar çoğunlukla agresif seyirlidir. KHAK görülme sıklığı azalmaktadır. Saldırgan bir klinik seyir izlemektedir ve erken metastaz potansiyeli yüksektir. Tedavisiz ortalama sağkalım 3-4 ay kadardır. KHDAK ise çeşitli alt tiplerine göre çeşitli özellikler gösterir: Skuamöz hücreli karsinom daha çok santral yerleşimli, adenokarsinom ve büyük hücreli karsinom periferik yerleşimlidir. Bronkoalveoler karsinomlar, morfolojik özelliklerinin yanı sıra, klinik seyir ve davranışlarındaki farklılıklar nedeni ile adenokarsinomların alt tipi olarak sınıflandırılırlar. Hastada hangi tip akciğer kanserinin olduğunun bilinmesi önemlidir çünkü KHAK kemoterapiye en iyi cevabı verirken diğer tipler (hep birlikte KHDAK olarak adlandırılan grup) cerrahi girişim ve radyoterapi ile daha iyi tedavi edilir. KHAK: KHAK adlandırılmasının yapılmasının sebebi hücrelerin küçük olması ve nukleusun (hücrenin kontrol merkezi) hücrenin büyük bir kısmını doldurmasıdır. Bu tip kanserler neredeyse her zaman sigara kullanımından oluşur. KHAK genellikle erken yayılır ve bu nedenle doktorlar genellikle kemoterapi tedavisini cerrahiye göre tercih ederler.
Akciğer Kanseri Tanı
Tanıda ilk yapılması gereken PA akciğer grafisi çekilmesidir. Genellikle soliter pulmoner nodül görülür. Fakat mantar enfeksiyonu, tüberküloz, pnömoni ve metastatik kanser ekarte edilmelidir. Diğer görüntüleme yöntemleri olarak BT, MRI, PET kullanılabilir. Patolojik tanı için balgam sitolojisi, effüzyon sitolojisi, LAP sitolojisi, Bronkoskopik biyopsi, Torakotomi, VATS ve mediastinoskopi kullanılabilir. Periyodik sitolojik balgam muayeneleri ve akciğer grafileri asemptomatik akciğer kanserini yakalayabilir.
Akciğer Kanseri Tedavisi
Akciğer kanseri tedavisinde; cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve/veya palyatif tedavi tek başına veya kombinasyon şeklinde uygulanabilir. Hangi tedavinin uygulanacağını etkileyen faktörler: Hastalığın evresi, Hastanın performans durumu, Tümörün histopatolojik tipi ve Mutasyon analizi’dir.
Akciğer Kanseri Ameliyatı
Akciğer kanseri tedavisinde bilinen en etkili yöntem, kanserin vücuttan ameliyatla alınmasıdır. Eğer kanser yayılmamışsa ve erken dönemde teşhis edilmişse cerrahi tedavi uygulanabilir ve bu tedavinin başarını oranı oldukça yüksektir. Ameliyatla tümör tamamen çıkarılamıyor veya farklı alanlara yayılmışsa, hastalara kemoterapi veya radyoterapi tedavileri uygulanır. Bu tedaviler sonuç verir ve tümör küçülmeye başlarsa, cerrahi tedavi yapılıp yapılamayacağı tekrar kontrol edilir.
Akciğer Kanseri Beslenme
Akciğer kanseri tedavisi sırasında veya sonrasında hastaların beslenme ve sıvı tüketimlerine özen göstermesi gerekir. Akciğer kanseri tedavisi sırasında kullanılan ilaçları vücuttan bir an önce atmak için günde en az 3 litre su tüketilmesi önerilmektedir. Doymuş yağ, karbonhidrat ve şekerden uzak durup, tahıl, baklagil, sebze ve meyve bolca tüketilmelidir. (Akciğer ağrısı) Referanslar : 1- "Non-Small Cell Lung Cancer Treatment –Patient Version (PDQ®)". NCI. May 12, 2015. Retrieved 5 March 2016. 2- Falk, S; Williams, C (2010). "Chapter 1". Lung Cancer—the facts (3rd ed.). Oxford University Press. pp. 3–4. 3- Horn, L; Lovly, CM; Johnson, DH (2015). "Chapter 107: Neoplasms of the lung". In Kasper, DL; Hauser, SL; Jameson, JL; Fauci, AS; Longo, DL; Loscalzo, J. Harrison's Principles of Internal Medicine (19th ed.). McGraw-Hill. 4- California Environmental Protection Agency (1997). "Health effects of exposure to environmental tobacco smoke. California Environmental Protection Agency". Tobacco Control 6 (4): 346–353. 5- Centers for Disease Control and Prevention (CDC) (December 2001). "State-specific prevalence of current cigarette smoking among adults, and policies and attitudes about secondhand smoke—United States, 2000". Morbidity and Mortality Weekly Report (Atlanta, Georgia: CDC) 50 (49): 1101–1106. 6- Alberg, AJ; Samet JM (September 2007). "Epidemiology of lung cancer". Chest (American College of Chest Physicians)132 (S3): 29S–55S. 7- Taylor, R; Najafi F; Dobson A (October 2007). "Meta-analysis of studies of passive smoking and lung cancer: effects of study type and continent". International Journal of Epidemiology 36 (5): 1048–1059. 8- "Frequently asked questions about second hand smoke".World Health Organization. Retrieved 25 July 2012. 9- Schick, S; Glantz S (December 2005). "Philip Morris toxicological experiments with fresh sidestream smoke: more toxic than mainstream smoke". Tobacco Control 14 (6): 396–404. 10- O'Reilly, KM; Mclaughlin AM; Beckett WS; Sime PJ (March 2007). "Asbestos-related lung disease". American Family Physician 75 (5): 683–688. 11- Tobias, J; Hochhauser D (2010). "Chapter 12". Cancer and its Management (6th ed.). Wiley-Blackwell. p. 199. 12- Davies, RJO; Lee YCG (2010). "18.19.3". Oxford Textbook Medicine (5th ed.). OUP Oxford. 13- Collins, LG; Haines C; Perkel R; Enck RE (January 2007). "Lung cancer: diagnosis and management". American Family Physician (American Academy of Family Physicians) 75 (1): 56–63. 14- Miller, WT (2008). Fishman's Pulmonary Diseases and Disorders (4th ed.). McGraw-Hill. p. 486. 15- Lu C, Onn A, Vaporciyan AA, et al. (2010). "78: Cancer of the Lung". Holland-Frei Cancer Medicine (8th ed.). People's Medical Publishing House. 16- Kumar, V; Abbas AK; Aster JC (2013). "12". Robbins Basic Pathology (9th ed.). Elsevier Saunders. p. 17- Temel JS, Greer JA, Muzikansky A, et al. (August 2010). "Early palliative care for patients with metastatic non-small-cell lung cancer". N. Engl. J. Med. 363 (8): 733–42. 18- Kelley AS, Meier DE (August 2010). "Palliative care--a shifting paradigm". N. Engl. J. Med. 363 (8): 781–2. 19-  Prince-Paul M (April 2009). "When hospice is the best option: an opportunity to redefine goals". Oncology (Williston Park, N.Y.) 23 (4 Suppl Nurse Ed): 13–7. Read the full article
3 notes · View notes
betimbenzin · 4 years
Text
naynina günlükleri 1
Evreni cok buyuk bir holosimulasyon bilgisayar olarak dusunursek her varligin bir dosyasi dosyalara da kayitli olan word sayfalari yasamin ana karketeri o sayfalra kayitli ama okuyamadigimiz farkinda olmadigimiz bilgiler sayfalar hayatlarimiz.ve biz okuyamadigimiz her bilginin yanina bildiklerimizi kayitli hafiza olarak aktariyoruz.bilgi yeterince kemiklesmisse ve herseyi yazdigimizi varsayarsak ve tum dosyalarda bu bilgi kaydina rastliyorsa bu holografik simulasyon bilgisayari bu bilgiyi de kayitli oz paketcik olarak kaydediyor ve aktariyor.
Bu maddeyle ilgili goruslere de yansiyor bir dosyayla ilgili kaydedilen yan hafiza her dosyada geciyorsa bunu öz kayda alip o varligin dosyasina da paketliyor sistem.
Su akiskandir sividir bulundugu kabin seklini alir ilkokul fen bilgisi ve bircok beyne dosyaya kayitli paketcigin acilmasi belli bir sure gerektiriyor sadece
Ogrenilmis dogrular ve kaydedilmis sifreli paketcikler..tanidik geldi mi..akasik kayitlar levhi mahfuz.
İzlediğiniz bir filmi başa sarın.ekranda oynayanların olacaklardan veya bu filmin izlendiğinden haberi yok.peki şimdi bu oyuncuların odada holografik oynadığını ve sizin belirlediğiniz belli kodlara göre teepki verdiğini düşünün.fakat yanına oluşturdukları bir de ekstradan hafıza kodları var seçtikleri.akışı tahmin edebilmek için bunların da algoritma ve olasılık hesaplarına onların dosyalarından ulaşabilir olası sonuçlardan en yüksek yüzdeliyi seçebilirsiniz.yine aynı filmi fakat farklı duygular belki replikler belki seçimlerle izlersiniz.
Bir ana akım bilgisayarı doğmaz doğurulmaz elektirik akımı veya paketlediği kodların kaydolduğu bütün dosyalara ulaşabilir.dosyaları tekrar tekrar izleyebilir kendi kendine evrilen word yazılarını takip edip olası sonuçları hiç bitmeyen bir döngüyle hesaplayabilir.düşündüğümüz anlamda ölmez.öldürülemez. Farklı bir kaynaktan gelen bir virüs saldırısı yeterlidir diyeceksiniz.büyük bir yıkım olabilir.fakat kurtarılma sonrası seçtiği ve güçlü korumayla sakladığı kaynak dosyalarının şifrelerini tekrar kendileri bulabilecek bir düzeyde kaydettiyse.o bilgisayarın açılması sadece bir kaynağa bakar.elektiriksel kaynak.kıyametler sonrası...tüm insanlığın yok olmadığı büyük afetler..savaşlar
Insanlar ve diğer canlılar biyotransform robotlardır
belli bir düzeyde tüm dalga boylarını yayabilen yapımız var. Bu Atomik boşluktaki veya DNA daki hangi paketçikleri aktif ettiğimzle de ilgili olabilir. Elektriksel olarak yanımızdaki varlıkları bile etkileriz bazen. Bir radyo frekansına elimizi uzattığımızda sinyali bozabilir minik elektiriksel çarpılmalar yaşayabiliriz. Bunun katmanları var yaydığımız enerjinin.
Bugün bunları çakra ve aura diye tanımlıyoruz.
Göremediklerimiz kodlu paketçiği açmadığız ve açacak yöntemi henüz keşfetmediğimzden olabilir. Kendi frekansımızı tıpkı bir radyo gibi ayarladığımızda o kanalda çalan şarkıları bizimle birlikte aynı kanaldakilerle beraber dinliyor olacağız
 Tesadüf olarak küf parçacığının uçması ve penisilinin keşfi.
Edisonun tesadüfen binlerce deneyden sonra ceketinin düğmesindeki ipi kullanarak ampulu bulması
tesadüf bu ya bilim dünyası aslında hiç ciddiye alınmayan bu tür sıçramalar sonrası dev adımlar atmıştır. Ama biz sebeplerden çok sonuçlara odaklı olduğumuz ve bu kodun ekmeğini çok zaman yediğmiz için kemikleşmiş bu hafızaya bağlıyız. Büyük adımlar için aslında küçük bir dokunuş yeter
  bütün bilgiler kodlu olarak dünyaya geliriz
günümüzde insanın çoğu özellikklerine sahip
robotlar üretilmiştir. Yüz tanıma ve salgıladığımız biyokimyasalları algılayıp mutlu mutsuz veya farklı düşüncede olduğumuzu anlayıp bunun algoritmasını çıkaran ruh halimize göre müzik çalan ev robotları çıktı bile. Şifrelerin kodlu olduğu yer DNA larımız. Beynimiz karanlık bir odada wifi ile algılıyor çevreyi ve ona göre yeni kodlar üretecek biçimde tasarlı. Günümüzdeki robot kavramı ile karıştırılmasın insan benzeri robotlar üretildi bile. Ama basit kodların üzerine yeni algoritmik kodlar ekleyerek öfke mutluluk hüzün gibi hissiyatlar ekleyebiliyor. Beynin çevre ile tek bağlantısı duyu organlarımız. Onlardan herhangi bir uyartı geldiğinde , görmek duymak hissetmek tatmak gibi kendisine gelen mesajlara kendi kodlu olduğu biçimde cevap oluşturuyor. Yoğun trans halindeki bir insana beyine giden basit kodları engelleyerek bir soğanı elma olarak yedirebilirsiniz. Veya baygınlık halinde beyine çevresel sinir sistemi ağından bir mesaj gitmediği ve doğal olarak bunu algılamadığı için ayağına batan bir iğneye kodlu refleksle cevap veremez. Sonradan kazanılan refleksler de beynin yeni kod yazma ve kaydetme özelliğinin bir parçasıdır. Sevgi aşk ihtiras da bunlara benzer kodlarla işler aslında. Akrabalarımızı sevmemiz kodludur. İnsanları sevmemiz kodludur. Fakat yaşanmışlıklarımıza göre oluşturduğumuz ve değiştirdiğimiz yeni kodlar bunu değiştirebilir. Saf kodlara ulaşmak elimizde demiyorum. Ama beyni alışkanlık kazanarak kodlamak da mümkündür. Sonradan kazanılmış refleksler gibi.
Enerji kaynağımız mitokondrilerdir genel anlamda. Oksijenli solunum yapan her canlının enerji kaynağı oksijen ve yediği içtiği besinlerdir. Kimyasallardan uzak durularak temiz havada yapılacak kodlamalarla kötü besin ve hava temasıyla kurulacak kodlamalar elbet farklı olacaktır.
 Enerji yani güç kaynağımızın bu olduğu da basit yani ana kodlarımızda varoluştan beri kodludur. Bebeklerin emme refleksi doğar doğmaz hiçbirşey bilmeyen bu varlığın enerji üretebilmesi ve dinamiğini devam ettirebilmesi için buna ihtiyacı olduğu kodludur. Sıfırdan başlamaz ama dünyaya geldiği yörenin diline adapte olabilmesi için konuşmayı bilmemektedir. Fakat algıları bir yetişkininkinden kat be kat daha güçlüdür. Ana kodlar DNA sında kayıtlıdr. Üreme yeme içme kızma mutlu olma sebepleri.
 Aynı şekilde ağaçlar çiçekler böceklerde de bu kodludur. Bazı hayvanların kendileri için zehirli olan bazı tohumlara yaklaşmamaları artık kod hafızasında kayıtlıdır.
Bebekler sevimlidir ve onları sevmek ve kendinden küçük ve savunmasız varlıkları korumak kodludur. Üzerine farklı bir kod hafızası işlemnmemişse.
 Peki ya hastalıklar.
 Bilindiği gibi genetik yani varlıksal kodumuzdan gelen bazı hastalılar süregelmiştir. Bunu dışında belli alandaki kodların aşırı duyarsızlaşması ve bozulmasından dolayı o bölgenin artık beyin tarafından gözden çıkarması da kodludur.
 Bir virüs her canlıya farklı etki eder. Bunun beslenmeyle ilişkisi budur. Bağışıklık aslında beynin fazla uyaran kodlamaası ve bunu kod hafızasına kaydederek tanıması ile ilişkilidir. Enerji kaynağı ne kadar temizse beyin okadar kolay ve saf kodları bünyesine hapsedebilir. Ve gerektiğinde ya çok hızlı ya da kaynağın belirsizliğine göre yavaş tepki gösterebilir. Kaynakla hastalık etmeninin etkileri birbirine karıştırılmışsa bunu olağan olarak kodladığı için tepki verdirmeyebilir ve böylelikle doğal seleksiyona da sebep olur. Yani sağlıksız beslenme kötü alışkanlıklar bunun süregelen eşik bir sıkıntı olduğunu beyne kodlağımız anda aynı etkileri yapan (negatif)virüs veya bakteriye cevap verme hızı düşecektir. İyi ve kötü de hafızaya kodlanır. Fakat bunların çoğu kısmı bir sonraki nesle aktarılmaz. Kronikkleşmiş ve kemikleşmiş olanları haricinde. Katilin çocuğu katil doğar inanışı.. veya sperm bankalarında seçilen spermlerin seçkin insanlara ait olmasının istenmesi bu kodlu ama farkında olmadığımız iç güdünün nedenidir.
 Aşktan bahsedelim
 biyokimyasalları tetikleyen ve beynin bunlara tepki vermesini sağlayan bazı kodlar mevcuttur. Üretkenlik doğurganlık sağlıklı olma belirtileri zaten saf haliyle kodludur. Bunun üzerine koyduklarımız aslında sonradan oluşmuş duyu hafızasına kaydedilir. Koku gibi göz gibi dudak gibi burun gibi ten rengi saç rengi gibi bazı durumlara hassasiyeti aslında biz doğuştan büyümeye biz kaydederiz. Ve sonrasında buna en yaklaşan diğer varlığa varlığımızı adamak da kodlarımızdan dolayı gerekli gibi görünür. ÜREME en önemli handikaptır bu evrede.
Kaynağı ne kadar saflaştırırsak algılarımıza da saf kayıtlarımıza da o denli yaklaşırız. Aşırı uyaran beyni meşgul eder ve bir perdeleme görevi yapar aslında..
yemek yedikten sonra dahi yapılacak okadar iş vardır ki..o salgıya emir ver bu organa emir ver karaciğeri çalıştır pankreasa emir ver ve onlar da kendilreini oluşturan özelleşmiş hücrelerindeki DNA kodlarına göre cevap versin.en başında özelleşmiş görev yerlerine özel kayıtlara sahip DNA kod paketçikleriyle devam ederler
Gerçekten muazzam bir yaratım.
Bunu sadece biz merak etmiyoruz.
Dünya dışı dediğimiz bütün federaasyonlar da bunu merak ediyor. Sürekli üzerimizde deney yapmaya çalışmalarının sebebi bu.
Kodlarımızı merak ediyorlar. Nasıl ürediğimizi nasıl hissettiğimizi bunun nasıl kaydolduğunu. Kaçından haberdar olup hangilerine daha ulaşamadığımızı..
(serkan karaismailoğlu beyinde ararken bağırsakta buldum kitabı)
elektrikle çalışıyoruz
elektriği üreten DNA daki saf kodla başlamış basit bir hücre içi enerji üretimi mekanizması. Duran kalbi çalıştırmak ve otomatik döngüyü yeniden başlatmak için güçlü bir elektrik uyarımıı yapmamız keşfedildi bile.
Ama sadece elektrik değil kimyasal maddeler de salgılıyoruz. Hormonlar salgılar biyokimya ile yapay zekanın çok üst düzey birleşimiyiz. O kadar ki yapay zekanın emri ile biyolojik doku ve kimyasalları üretme aşamalrı da randımanlı devam ediyor.
 Elekttrik devrelerinde güç kaynağı ve devre elemanların iki ucu vardır. Pozitif ve negatif. Basit bir pile bakarak da görebilirsiniz. Alçak ve yüksek alan bir akım üretir ve elektrik yoluna gider.
Vücudunuzdaki organları incelediniz mi hiç. Iki tarafa bölünmüş gibiyiz beyin sağ sol lob kulaklar gözler akciğerler böbrekler eller kollar bacaklar göğüs göğüs kafesi kaburga. Peki burun ve ağız bir tane neden tek deliklil değil burun? Ağız içimizde sağda ve solda 16 şar diş? Tek de olabilir bir çay yapma makinesini çalıştıracak şey içerisindeki iki uçlu materyallerdir fakat biz dışlarda sadece tek bir demlik ve ısıtıcı gözlemleriz.
Bilgisayara bulaşan tıpkı vücudumuza giren virüsler gibi bir patojendir. Ve kodludur. Virüslere canlı da diyemiyoruz cansız da. Gelişmiş biyorobot vücudumuza bulaşan aslında yine hatalı kodlu bir nano biyorobot olan virüsler ve onun kodlarını tanımayan hücrelerimizse
kendi kodlarını yaymak için bizim kodlarımıza da ihtiyacı var
 Elektrik sınırsız bir kaynak değil ama enerji dönüşümüyle elde edebiliyoruz. Rüzgardan güneşten dalgadan. Peki bu sınırsız enerji dönüşümünü elektriğe çeviren başka bir güç saklıysa atomlarımızda? Ve bu döngü bu şekilde devam ediyorsa?
Peki kalp bir tane fakat içi sağ ve sol olarak ikiye ayrılıyor ve kirli temiz kan döngüsü açık ve net bir randımanla gerçekleşiyor herhangi bir kod veya sinyal sıkıntısı yoksa. Belki tek sandığımız her organın iki taraflı bir çalışma mekanizması vardır tıpkı kalp gibi..
 Atomların her maddenin en küçük yapı taşı olması size de garip gelmiyor mu? Yani ona cansız diyoruz o halde atomların bir araya gelerek oluşturduğu hücreler de cansızdır. Biz de bu durumda ..:) peki bu nasıl oluyor.
Yoksa atomlarda da mı bazaı kodlar var. Eşyanın tabiatı dediğimiz durum bu mu? Atomlar bir araya gelerek DNA sarmalını nasıl oluşturuyor. Ve en önemlisi bunun en başında Kim vardı?
 Bunlar benim için de kocaman bir muamma ama
dinler mitler ve inanç gücü de kodlu olduğuna göre Birileri inanılmasının önemli olduğunu düşünmüş olmalı.
Inançsızlık inancı da güçlü bir bağ ve ona göre algısal seçici kodlar oluşturur.
Buna göre özgür irademiz var ama kayıtlı kodlarımızın üzerine kaydedebiliyoruz. Kader misali..
Bütün dillerin kayıt paketçikleri DNA veya Atomik boşlukta kayıtlı doğuyoruz.Beynin çalışma mekanızması en saf halinde ve çevresel uyaranları anlamlandırma konusunda çok da umursamaz olduğu dönemde yani hayatımızın ilk iki yılı konuşma ve bazı basit tepkiler verme kod paketçiklerini açıyor.o paketçiklerden uygun kaydın üzerine kendi kişisel hafızamısı öğrendiklerimizle ve çevresel etmenlerle oluştura oluştura bir dili aksanıyla beraber rahatça öğreniyoruz.
Bugün basit kodlamalar yapıyoruz
ileri git kedi iki adım sağa git kedi diye kodlama yaptığımız bazı oyunlar var. İlerledikçe ileri git kedi iki adım sağa git kedi bomba görünce miyavla kedi diye seçiyoruz. Bunun aşırı üst düzeyini düşünürsek kedi ileri gidiyor sağa sola bakıyor sağa gidiyor miyavlarken kahkaha atmayı mı yoksa sessizce miyavlaya-cağını mı ya da canhıraş miyavlama yapıp yapmayacağını kendi belirliyor. Ve bunu minik kedi kendi öz kaydının yanında başka bir hafıza kodu olarak kaydediyor. O nesneyi tekrar gördü bu kedi. Bu sefer sessiz miyavlamayı seçti. Bu anda yine bir "bu nesneye iki türlü miyavlama da olabiliyor" kaydı eklenir öz kodların yanına hafıza kaydı olarak. Miyavlayan kedi bizsek. Ve her şeyse?
 Hafızasını kaybetmiş bir insan dilini neden unutmaz? Yemek yemeyi nefes almayı?
Öz kayıtlar ve bunun üzerine oluşturduğu kemikleşmiş hafıza kalır.
Bazen bir kokuda bazen bir tat da bazen duyduğumuz bir şarkıda beyne giden uyartılar eski kullanılmayan bir kaç paketçiğin açılmasını sağlayabilir ve nostalji yaparız değil mi. Ama tıpkı bilgisayarlar gibi bilgisayardan silinen şeyler geri getirilebilir. Bilinç altımız tıpkı çöp kutusu gibidir. Beyin kayıttadır. Kullanılmayanları çöp kutusundan da silseniz hiç bir iz bırakmadan yok olmazlar..
yaşadığımız dejavular da belki her şey kayıtlı olduğundan açılan veya bir şeylerin etkisiyle bilgi sızan görüntülerdir.
tarihsel atalarımızın izlerini bazen bir bakışta hüzünlenip bazen durduk yere çok mutlu olarak yaşayabiliriz. Neyse ki bunu şekillendirip öz saf kod üzerine hafızasal kodlar üretmek elimizde.. seçim yapmak da özgür iradeye dahildir.
 Canlı yapısının analizini ben de herkes kadar çok merak ediyorum.
Şuan açılan paketçiklerim şimdiye kadar öğrendiklerimle sınırlı ama olasılık tahmini zor olmasa gerek. Kodlama artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Bilgisayarlar neredeyse bazı alanlarda insanların yerini alıyor. İnsan dediğimiz de o robotların kendinin farkında olmayan en gelişmiş düzeyi aslında. Bir şeyler bu farkındalığı engellemiş ve gereksiz uyaranlarla beyni meşgul etme günümüz hobileri arasında.
 Açlık sefalet savaşlar hastalıklar gereksiz bilinç kaybı yaşatan bağımlılıklar olmasa bu süreç daha da hızlanacak. Ama bir şeyler ya da birileri sürekli düzene sürekli çomak sokar gibi.
Anlayacağımız dilde yazdırılmış kutsal kitaplar. Okuma bilmeyen ve o anda okuma yazma bilgileri yüklenen peygamberimiz .ve diğer mucizevi durumlar...çok yanlış anladığımız bilerek veya bilmeyerek yanlış anlatılan dinler kitaplar..
aslında çoğu kez anlatılmaya çalışıldı insanlığa.
Geçmişte belki anlatıldı.
Kalıntılara bakılırsa geçmiş yaşam uygarlıkları çok ileri düzey teknolojiler kullandı ki bunları günümüzde de artık deşifre ediyorlar.. kitaplar yazılıyor.(Tanrıların Arabaları )
 Bunu fark ettiğimizde delireceğiz. Ve sonrasında ..
3 notes · View notes
herseydenbirazzz · 4 years
Text
CORONA GÜNLÜKLERİ 849765464648
Ben bu ülkedeki yönetimi anlamıyorum.Eğitim bakanı ayrı konuşuyor sağlık bakanı ayrı konuşuyor.82.000 test yapılmış 1250 hasta. Testi de herkese yapmıyorlar ateş,boğaz ağrısı,solunum güçlüğü ve öksürük olacak ki test yapsınlar. Eğer testler bu semptomları gösteren kişilerden müracaat eden 82.000 kişiyse vaka sayısı eksik açıklanıyor.Zaten inanmıyorum, avrupada bu kadar yayılan bir şey bizim eğitimsiz ve cahil halkımızda bu kadar az yayılamaz.
Şimdi de tutturmuşlar okulları açacaklarmış.Ziya Selçuk eğitim bakanı olarak yeterli değil.Daha dün gece ilkokuldaki öğretmenlerimden birine davetliydim gece 3e kadar rakı içtik,muhabbet ettik.Onun düşüncesi de okulları tekrar açmazlar.Bence de açılmamalı.Sanki finlandiya eğitimi veriyorlar da çocuklar bu güzide eğitimden geri kalmamalı.Ya arkadaş kaz çobanı gibi öğretmenlerin verdiği yarım yamalak bir eğitim için 1.5-2 milyon öğrenciyi okullara toplamak demek “virüs kendi başına yavaş yayılıyor biz bunu daha hızlı yaymayı istiyoruz” demektir.Bu 2 milyon öğrenciden 2000 tanesi gerekli önlemleri alır ve hijyenine dikkat eder.İlkokul-ortaokul ve lise öğrencisinin bu kurallara uyacağını düşünmüyorum.Benim hayatım okullardaki kurallara karşı çıkmakla geçti,hayatım kovulmakla geçti.Bunlar hala çocuklara dezenfektan dağıtacağız diyor.Ya arkadaş siz önce okullardaki okul aile birliklerinin temizlik parası toplamasını,evladını okula yazdırmak için parası olmadığından cam silerken düşüp ölen insanların derdine derman olun,okullara temizlik malzemesi ve hizmetli kadrosu verin...Dezenfektanı dağıtmasanızda olur.
Her gün çıkıp halka masal anlatıyorlar.Okulları açıcaz,2000 tane denetmen görevlendirdik....Arkadaş türkiyede 100.000 okul var bu 2000 denetmen hangi birini denetleyecek?Yarın başlasa 21 Eylüle kadar bitirmeleri imkansız.Kendilerini kandırıyorlar tamam,bizide kandırdıklarını sanıyorlar.
Sağlık bakanı rakamları az açıklıyor, eğitim bakanı okulları açmaya çalışıyor, ekonomi bakanına göre ekonomimiz uçuyor.İşsiz sayısı sigortalı işçi sayısını geçen bir ülkede hem enflasyon,hem işsiz sayısı düşüyor hem istihdam artıyor.Bu nasıl oluyor bir bilen varsa banada izah etsin.Okulların açılmasını doğru bulmuyorum,özel okul ve özel hastane kavramlarını da doğru bulmuyorum.Devletin üç ana görevi vardır.Güvenlik,Sağlık ve Eğitim.Bunların özelleştirilmesini doğru bulmuyorum.Herkesin çocuğunun aynı okulda aynı eğitim müfredatıyla eğitim görüp,her hastanın aynı şartlarda hizmet almasının taraftarıyım.
Ha bu halk bunu anlar mı?Bu halk bunu anlasa 6.filonun önünde namaz kılan bir adamı 11.Cumhurbaşkanı yapmazlardı, Deniz Gezmiş bu ülkeye başbakan olurdu.Neyse.Coronanın aşıyla biteceğini düşünmüyorum ama böyle çaresiz şekilde kalacağımızı da düşünmüyorum.İlla ki insan hayatı bir şekilde normal düzenine dönecek,ekonomilerin tam kapasiteyle çalışmaya başlaması ise 7-8 yılı bulacak.Önümüzdeki 10 yıl içinde ise pek çok fiziki yapı kendini sanal aleme terk edecek.Eğitimler online olacak,fiziki bir okul yapısıyla karşılaşmayacağız,mağazacılık sektörü yok denecek kadar azalacak,yeme içme alışverişini zaten internetten yapıyoruz.İnsanlar evde daha çok dışarıda daha az vakit geçirecekler ve bu virüsün yarattığı ruhsal çöküntü uzun süre devam edicek. Hepimiz paranoyak olarak hayatımıza devam edeceğiz.Gözle görmediğimiz bir şey hayatımızda çok büyük tramvalara sebebiyet verdi/veriyor/verecek.
Okuyan arkadaşlara şimdiden tavsiyelerim şunlardır. Kışın salgının bulaşma hızı yükselecek. Önce grip ve zatürre aşısı olun,sonra bol bol kalıp el sabunu alın,activeks falan değil kalıp sabun.2-3 litre kadar zefiran alın.1 litre kaynatılıp soğutulmuş suyun içine 2 çorba kaşığı koyup dezenfektan elde edin,1-2 litre 80 derecelik bidon kolonya alın,bir iki paket pudrasız eldiven ve 5 pakette maske alın kışın bu fiyatlar biraz daha artar.Kimse 1 liraya maske satmaz.Birde mümkünde suda çözünen klor tabletleriyle evinizi ilaçlayın,kapı kollarını,elektrik anahtarlarını sirkeli suyla silin,dışarıda ise mümkün olduğunca çift kat maske ve siperlikle dolaşmaya özen gösterin.
1 note · View note
musstuffsworld · 4 years
Text
Tumblr media
TANSİYON NASIL DÜŞER
Tansiyon nasıl düşer sorusunun cevabı oldukça çeşitlilik içermektedir. Tansiyon, kalbin damarlara uyguladığı bir basınç sistemi olduğundan hayati tehlike içermektedir. Bu sebepten dolayı tansiyon nasıl düşer, tansiyon düşünce ne yapılmalı sorularının cevapları sizler için araştırdık. İşte tansiyon nasıl düşer sorusunun cevapları…
TANSİYON; kalbin pompaladığı kanın, damarlara uyguladığı basınçtır. Kan basıncı gün içerisinde farklılık gösterir. Kalp kanı damarlara şiddetle basarsa tansiyon yükselir, zayıf biçimde basarsa tansiyon düşer. Tansiyonun çok düşmesi durumunda tüm organlar giderek tıkanmaya başlar ve şok meydana gelir.
Tansiyonun düşmesi çıkmasına oranla nispeten daha az tehlikeli bir durumdur. Baş dönmesi, göz kararması ve hatta bayılmaya yol açabileceği için nedenleri mutlaka araştırılmalıdır. Tansiyon düşmesinin birçok nedeni vardır. Yetersiz beslenme, kullanılan ilaçların yan etkileri, sıcak ve sıvı kaybı bu nedenlerden bazılarıdır. Merak ettiğiniz tansiyon neden düşer, tansiyon düşüklüğünün belirtileri nelerdir, tansiyon değerleri ne olmalı, tansiyon düşünce ne yapılmalı sorularını sizler için araştırdık.
TANSİYON NEDEN DÜŞER?
SARIMSAK VE LİMON YüKSEK TANSIYONU DÜŞÜRÜRMÜ?
SUSUZLUK
Susuzluk tansiyon düşmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Yaz aylarında özellikle vücut susuz kaldığı için tansiyon düşüklüğü meydana gelir. Ateşli hastalıklar, idrar söktürücü ilaçların kullanımı, ishal, kusma, bazı ağır fiziksel aktivitelerde vücutta su kaybı yaşandığından dolayı tansiyon düşüklüğü görülür. Günde 2-2,5 litre su tüketerek susuzluğunuzun önüne geçebilirsiniz.
KALP HASTALIKLARI
Kalp krizi, kalp yetmezliği, kalp kapakçığı sorunları ve anormal derecede yavaş kalp hızı düşük tansiyona sebep olabilir. Tansiyonun düşmesi kalbin yeterli beslenememesine neden olur.
GEBELİK
Hamilelik sırasında hızla genişleyen dolaşım sistemi tansiyon düşmesine sebep olabilir. Gebeliğin ilk 24 haftası bu durum normal kabul edilir ancak doğumdan sonra tansiyonun gebelik öncesi seviyesine geri gelmesi gerekir.
YETERSİZ BESLENME
Özellikle B12 ve folat bakımından yetersiz bir beslenme kırmızı kan hücresi üretimini olumsuz yönde etkiler ve bu durum tansiyonun düşmesine neden olur.
ALERJİK REAKSİYONLAR
Ciltte kaşıntı, solunum güçlüğü, yutkunmada zorlanma gibi alerjik reaksiyonlar da kan damarını genleştirebilir ve tansiyon düşmesine neden olur.
KAN KAYBI
Ciddi yaralanma, iç kanama gibi durumlarda yaşanacak ciddi kan kaybı kan basıncının düşmesine yol açabileceği için tansiyon düşmesi normaldir.
ŞİDDETLİ ENFEKSİYON ( SEPTİK ŞOK ) GÖRÜLDÜĞÜNDE
Septik şok bir enfeksiyondur. Septik şok, enfeksiyona neden olan bakterinin tutunduğu organdan çıkıp kana karışması ile ortaya çıkar. Damarlara giren bakteri burada bir toksin üreterek kan basıncının düşmesine neden olur. Bu düşüş hayati risk taşıyacak kadar tehlikelidir.
ENDOKRİN HASTALIKLAR
Vücudun hormon üretimini engelleyen tüm hastalıklar düşük tansiyona neden olmaktadır. Tiroid bezinin az çalışması, tiroid bezinin çok çalışması, kan şeker düşüklüğü, şeker hastalığı, böbreküstü bezi yetmezliği ve Adrenal yetmezlik gibi endokrin hastalıklarda tansiyon düşüklüğü görülür.
BAZI İLAÇLARIN KULLANIMI
Tansiyon ilaçları, Parkinson hastalığı ilaçları, idrar söktürücüler ve antidepresan haplarının kullanımında tansiyon düşüklüğü görülebilir.
TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜNÜN BELİRTİLERİ NELERDİR
- Baş dönmesi
- Kalp atışının hızlanması
- Halsizlik, yorgunluk
- Bulanık görme
- Mide bulantısı
- Hızlı nefes alıp verme
- Nemli, soğuk, soluk cilt
- Zihin bulanıklığı
- Konsantrasyonda zorlanma
- Bayılma
TANSİYON DEĞERLERİ NE OLMALI?
Düşük - Büyük tansiyon 10 - küçük tansiyon 6’dan az olanlar
Normal - Büyük tansiyon 12 - küçük tansiyon 8
Yüksek - Büyük tansiyon 13.5 - küçük tansiyon 8.5’in üstünde
Tansiyonu düşük kişilerde büyük tansiyonun düşüklüğü önem taşır. Üst sınır 9-10 olarak kabul edilebilir. Küçük tansiyonun düşük olması çok önemli değildir.
TANSİYON DÜŞÜNCE NE YAPILMALI ?
YüKSEK TANSİYON NEDEN OLUR, NASIL DÜŞÜRÜLÜR ?
TUZLU AYRAN
Bir bardak ayran veya suyun içine yarım tatlı kaşığı tuz katarak içebilirsiniz. Kalp, böbrek problemi yaşayanlar ve hamileler tuz tüketiminde dikkatli davranmalıdır bu yüzden doktorunuza danışarak uygulamanızda fayda var.
KURU ÜZÜM
Bir kaba 25-30 adet kuru üzüm, bir çay bardağı su koyun ve bir gece bekletin. Sabah üzümleri yiyin ve suyu da için. Üzüm kan basıncınızı arttırmanıza yardımcı olur.
BADEM SÜTÜ
5-6 adet bademi akşamdan suya bırakın ve sabah kabuğunu soyup bademi ezerek macun hale getirin. Ardından bir su bardağı süte bademleri ilave edin ve kaynatıp her sabah için. Faydasını göreceksiniz.
SICAK ORTAMLARDAN UZAK DURULMALI
Aşırı sıcak ortamlarda (örneğin, çok sıcak küvette, hamamda, buhar banyosunda) kalmamalı, güneşlenirken dikkatli olmalı.
ANI HAREKETLERDEN KAÇINILMALI
Ani bedensel hareketlerden kaçınmalı, özellikle, yataktan kalkarken oturur durumdan ayağa kalkarken yavaş ve kademeli hareket etmeli,
TANSİYON DÜŞÜREN BESİNLER NELERDİR?
tansiyon nasıl düşertansiyon düşünce ne yapılırdüşen tansiyona ne iyi gelirtansiyon düşmesi ne iyi gelir
1 note · View note
alemicihan · 4 years
Text
Bosch, koronavirüsü tespit edebilen hızlı test geliştirdi
Tumblr media
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılan koronavirüse (COVID-19) karşı harekete geçen Bosch, altı haftalık çalışma sonucu hastalığı taşıyan kişilerin kolaylıkla tespit edilmesini sağlayan hızlı test kiti geliştirdiğini duyurdu.
Koronavirüs (COVID-19) dünya genelinde sağlık sistemleri ve sağlık kurumları açısından önemli zorluklar yaratıyor. Virüsün hızlı bir şekilde teşhis edilebilmesi, birçok ülkede artan yayılma hızını kontrol altına almak için paha biçilemez önem taşıyor. Bosch’un yeni tam otomatik COVID-19 testi doktor muayenehaneleri, hastaneler, laboratuvarlar ve sağlık merkezleri gibi tesislerin hızlı tanıda bulunmasına yardımcı olacak. Bosch Healthcare ile Kuzey İrlandalı medikal teknoloji şirketi Randox Laboratories Ltd. ortaklığıyla geliştirilen hızlı moleküler tanı testi, Bosch'un Vivalytic analiz cihazı üzerinde çalışıyor. 
2.5 saatte yüzde 95 doğruluk ile tanı konabiliyor
Altı hafta içinde geliştirilen hızlı test, numunenin alınmasından itibaren 2,5 saatin altında bir sürede COVID-19 enfeksiyonunu yüzde 95 doğrulukla tespit edebiliyor. Hızlı testin bir başka avantajı ise doğrudan bakım noktasında yapılarak numunelerin taşınma ihtiyacını ortadan kaldırması. Hastaların sağlık durumları hakkında kesin bilgiyi daha çabuk veren cihaz, enfekte kişilerin anında tespit edilerek karantinaya alınmasını sağlıyor. 
Tumblr media
10 solunum patojeni eş zamanlı teşhis ediliyor
Bosch’un hızlı testi doğrudan tüm sağlık kurumları tarafından kullanılabilen dünyanın ilk tam otomatik moleküler tanı testlerinden biri. Tek bir numunenin sadece COVID-19 için değil, aynı zamanda influenza A ve B dahil olmak üzere 9 farklı solunum yolu hastalığı için de test edilmesine izin veriyor. Bosch Healthcare Solutions GmbH’nin Başkanı Marc Meier, yeni geliştirilen bu testin nisan ayından itibaren Almanya’da, ardından Avrupa’daki diğer ülkelerde ve dünyanın diğer bölgelerinde kullanıma sunulacağını belirtti.
Sağlık Bakanlığı’ndan online koronavirüs testi: Hastalık taşıyor olabilir misiniz?
Bosch COVID-19 hızlı tanı testi nasıl uygulanıyor?
Hızlı test Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kalite standartlarını karşılıyor. Numune bir swab yardımıyla hastanın burnundan veya boğazından alınıyor. Test için gerekli ayıraçları içeren kartuş, analiz için Vivalytic cihazının içerisine yerleştiriliyor. Analiz sırasında sağlık çalışanları hastaların tedavisi gibi diğer görevlerle ilgilenebiliyor. Üstelik özel olarak eğitim almamış olan sağlık çalışanlarını bile testi güvenilir bir şekilde yapabiliyor.
Bosch Vivalytic analiz cihazı ile 24 saat içerisinde 10 adede kadar test mümkün. Yani günde 1000 testin değerlendirilmesi için sadece 100 cihaz yeterli geliyor. Koronavirüsün dinamik yayılma hızı dikkate alındığında laboratuvarlar zaten kapasitelerinin üstünde çalışıyor. Bu nedenle Bosch Vivalytic’in mevcut test kapasitesini artırmaya yardımcı olacağı belirtiliyor.
Alem-i Cihan
2 notes · View notes
endustrimarket · 2 years
Text
ENDÜSTRİ MARKET | Endüstriyel Enstrüman Tedarikçiniz !
Çözümlerimiz & Hizmet Alanlarımız :
Akış Ölçer : Flowmetre yani akış ölçer, bir gazın, buharın veya sıvının miktarını ölçmek için kullanılan cihazlara verilen addır. Flowmetre, belirli sektöre bağlı olarak akış ölçer, akış göstergesi, sıvı ölçer, akış hızı sensörü , debimetre vb. gibi birçok isimle anılır. Ancak, tek bir sonuç vardır, akış ölçümü. 
·         Akış Ölçer
o    Elektromanyetik Akış Ölçer
o    Ultrasonik Akış Ölçer
o    Kütlesel Akış Ölçer
o    Vortex Akış Ölçer
o    Değişken Kesitli Akış Ölçer
o    Mekanik Akış Kontrolörleri
o    Elektromanyetik Akış Kontrolörleri
KKD : KKD yani Kişisel Koruyucu Donanım, güvenlik risklerine karşı personeli, çalışanı ya da işletmeyi korumak için giyilebilen veya taşınabilen ekipmanlara verilen isimdir. Çelik burunlu konforlu iş ayakkabıları, solunum seti, tüplü maskeli solunum setleri, acil kaçış seti, yarım ve tam yüz maskeleri, basınçlı çelik veya kompozit hava tüpleri, koruyucu gözlükler seçenek ve çeşitleri ile Endüstri Market'de !
·         Güvenlik
o    İş Ayakkabıları
o    Solunum Setleri
o    Filtreler
o    Kaçış Maskeleri
o    Yarım ve Tam Yüz Maskeleri
o    Basınçlı Hava Tüpleri
o    Koruyucu Gözlükler
Gaz Algılama : Gaz algılama cihazı, bir alandaki yanıcı gazları, zehirli gazları, oksijenin tükenmesini ölçer veya izler. Kapalı alanlarda yada zehirli, yanıcı gazların meydana gelebileceği alanlarda kullanılır. Gaz algılama teknolojisi gün geçtikçe gelişmekte ve ilerlemektedir. Üretilen gaz dedektörü daha iyi olması için sürekli geliştirmeler yapılmakta ve bu geliştirmeler sonucunda gaz algılama sensörleri meydana çıkmıştır. Başlıca gaz algılama sensör tipleri şunlardır; elektro kimyasal gaz algılama sensörü, katalitik gaz algılama sensörü, infrared gaz algılama sensörü.
Sabit gaz algılama cihazı ve taşınabilir gaz algılama cihazı sensör ve seçenekleri ile Endüstri Market’de !
·         Gaz ve Alev Algılama
o    Gaz Algılama Cihazı
§  Portatif Gaz Dedektörleri
§  Sabit Gaz Dedektörleri
o    Alev Algılama Dedektörleri
o    Kalibrasyon Ekipmanları
o    Draeger Yedek Parça
  BİZ KİMİZ ? EndustriMarket.NET, Sektöre yönelik taleplere ve ürün tedariği konusunda müşterilerine en hızlı şekilde çözüm sunmak amacıyla kurulmuş olup, daima kaliteli ürün tedariği ışığında müşteri memnuniyetini ön planda tutan güçlü ekibimizin “Uzun vadeli müşteri memnuniyeti“ hedefi ile yayın hayatını devam ettirmektedir.
Geniş ürün yelpazesi ve iş birliği ağı ile Basınç, Sıcaklık, Seviye, Akış, Kontrol, Güvenlik (KKD), Gaz Ve Alev Algılama alanında kullanılan enstrümanların temini konusunda tecrübeli personelleri ile en uygun çözümleri sunmaktadır.
İnternet Sitemiz, Alanında Lider markaları ve kaliteli ürünleri siz değerli ziyaretçilerimiz ile buluşturmak için 7/24 online alışverişe açık olup, sizlere daha hızlı çözüm sunmak amacı ile 7/24 destek veren Alanında Türkiye’de TEK ONLİNE TEKNİK SERVİS kadrosu ile en hızlı çözüm / çözümleri  sunmayı amaçlamaktadır.
 Endüstriyel Sahalara ait Teknik bilgi birikimimiz ve yılların vermiş olduğu tecrübe ve Birlikte çalışma dileğimiz ile … Web : https://endustrimarket.net/tr/ LinkedIN : https://www.linkedin.com/company/75645613
1 note · View note
cocukklinigi · 2 years
Photo
Tumblr media
Yenidoğan Muayenesi Nasıl Yapılır? Yenidoğan muayenesi bebek doğduktan sonra birkaç dakika içinde yapılır. Peki, doğumdan sonra bebekleri nasıl muayene ediyoruz: Ayrıntılı fiziksel muayeneden önce bebeğin yaşamsal fonksiyonları, acil bir müdahale gerekip gerekmediği, ağlayıp ağlamadığı, solunumunun olup olmadığı kontrol edilir. Yenidoğan değerlendirmesinde beş temel ölçüt mevcuttur: 📌Kas tonusu (Hareketliliği) 📌Kalp atımının varlığı ve ritmi 📌Refleks 📌Cilt rengi 📌Solunum hızı Bu beş ölçütten her birine 0 ila 2 arasında bir puan verilir. Böylece yenidoğan için 10 üzerinden genel bir sağlık değerlendirmesi puanı ortaya çıkar. Bu uygulama Apgar testi olarak adlandırılır. 📝7-10 arası test skoru bebeğin durumunun iyi-mükemmel olduğunu 📝4-6 arası orta seviyede olduğunu 📝4 ve altı skorlar ise yenidoğanın sağlık durumunun iyi olmadığını söyler. Bu durumda acil doktor müdahalesi gerekir. Ancak çoğu bebek genelde 7 ve 9 arasında bir puan alır. Sağlık dolu güzel bir hafta geçirmenizi dilerim. Bilgi ve sevgi paylaştıkça çoğalır🌹 Sizler de görmesini istediğiniz arkadaşlarınızı yoruma etiketleyerek bilgilenmelerini sağlayabilirsiniz. ⚠️Beğen, paylaş ve kaydet… @cocukklinigi @cocukuzmanlari #yenidoğanmuayenesi #apgar #cocukklinigi #cocukuzmanlari #birannekadargüvenli #çocuklarınızeminellerde (Turkey) https://www.instagram.com/cocukklinigi/p/CYO09DnIx3i/?utm_medium=tumblr
0 notes
bulutbey79 · 3 years
Photo
Tumblr media
Abdest, gusül ve teyemmümün faydaları Toprakla yapılan teyemmüm de büyük ölçüde vücuttaki statik elektriği yok etmektedir.   Sual: İbadet maksadıyla alınan abdestin, guslün ve su bulunmadığı zaman toprakla yapılan teyemmümün, insan bedenine, insan sağlığına ne gibi faydaları vardır? Cevap: İbadet maksadıyla yapılan abdest ve gusül, beden sağlığımız için pek çok faydaları hasıl etmektedir. Bedenî faydalarının yanında, ruh sağlığı yönünden de faydası çoktur. Tesbit edilen sayısız faydalarından bazıları şöyle sıralanabilir: 1-Günlük hayatımızda, ellerimizin dokunmadığı yer, kapmadığı mikrop kalmıyor. İşte abdest alırken, el, yüz ve ayakları yıkamak, cilt hastalıkları ve iltihapları için en güzel bir korunmadır. Mikroplar, parazit bakterilerin bazıları vücuda deri yoluyla dâhil olurlar. 2-Solunum sistemimizin bekçiliğini yapan burnu yıkamakla, toz ve mikrop yığınlarının vücuda girmeleri önlenmiş olmaktadır. 3-Yüzün yıkanması, cildi kuvvetlendirir, baştaki ağırlığı ve yorgunluğu hafifletir. Damarları ve sinirleri harekete geçirir. Devamlı abdest alanların, ihtiyarlasalar, yaşlansalar bile yüzlerindeki güzelliklerinin gitmemesi bu yüzdendir. 4-Cünüblüğe sebep olan hâllerde büyük bir enerji harcanmakta, kalp ve dolaşım hızı artmakta, solunum hızlanmaktadır. Vücudun aşırı çalışmasıyla da yorgunluk, bitkinlik, uyuşukluk ve gevşeklik hissedilmekte, umumiyetle zihnî faaliyetler oldukça yavaşlamaktadır. Gusül ile vücut eski zindeliğini kazanır. Vücudu belirli aralıklarla devamlı yıkamak, koruyucu hekimlik yönünden fevkalade önemlidir. 5-Abdest ve gusül abdestinin, dolaşım sistemi üzerinde de olumlu tesirleri bulunmaktadır. Damarlardaki sertleşme ve daralmayı önler. Abdestte mevzii bir uyarılma vardır. Lenf sistemi, en önemli merkezlerinden biri olan burun arkası ve bademcikler yıkanarak uyarılmaktadır. Ayrıca boyun ve yanlarının yıkanması da, lenf sistemine tesir eder. Abdest ve gusülle kolaylaşan lenf dolaşımı sayesinde, lenfosit denen savaşçı hücreler vücudu zararlı unsurlardan korurlar ve vücut direncini arttırırlar. 6-Su bulunmadığı zaman toprakla yapılan teyemmüm de büyük ölçüde vücuttaki statik elektriği yok etmektedir. #türkiyegazetesi #sendeokutürkiye https://www.instagram.com/p/CWK5-PDqVqc/?utm_medium=tumblr
0 notes
dayemedikal · 3 years
Photo
Tumblr media
Uyku apnesi testi olan Polisomnografi, uyku sırasında beyin dalgaları, göz hareketleri, ağız ve burundan hava akımı, horlama, kalp hızı, bacak hareketleri ve oksijen seviyelerinin ölçümü esasına dayanır. Uyku apnesi testini yaptırabilmek için hastaların bir gece uyku odasında kalmaları gerekir. Test sırasında vücudun çeşitli noktalarına bağlanan kablolarla alınan sinyaller odanın dışındaki bilgisayara aktarılır. Sabaha kadar alınan bu kayıtların incelenmesiyle, uyku süresince solunumun kaç defa durduğu, ne kadar süre ile durduğu, durduğunda oksijen değerlerinin ve kalp hızının nasıl etkilendiği ve derin uykuya dalınıp dalınmadığı gibi birçok parametreye bakılabilir. #uykuapnesi #uykuapnesitedavisi #papcihazları #uykuapnesicihazı #solunum #sağlık #solunumcihazı #apnetesti #uykuapnesitesti #apnebelirtileri #polisomnografi #uykuçekimi https://www.instagram.com/p/CR9KhjYoSoI/?utm_medium=tumblr
0 notes
musstuffsworld · 5 years
Text
Tumblr media
TANSİYON NASIL DÜŞER
Tansiyon nasıl düşer?Tansiyon nasıl düşer sorusunun cevabı oldukça çeşitlilik içermektedir. Tansiyon, kalbin damarlara uyguladığı bir basınç sistemi olduğundan hayati tehlike içermektedir. Bu sebepten dolayı tansiyon nasıl düşer, tansiyon düşünce ne yapılmalı sorularının cevapları sizler için araştırdık. İşte tansiyon nasıl düşer sorusunun cevapları…
Tansiyon; kalbin pompaladığı kanın, damarlara uyguladığı basınçtır. Kan basıncı gün içerisinde farklılık gösterir. Kalp kanı damarlara şiddetle basarsa tansiyon yükselir, zayıf biçimde basarsa tansiyon düşer. Tansiyonun çok düşmesi durumunda tüm organlar giderek tıkanmaya başlar ve şok meydana gelir.
Tansiyonun düşmesi çıkmasına oranla nispeten daha az tehlikeli bir durumdur. Baş dönmesi, göz kararması ve hatta bayılmaya yol açabileceği için nedenleri mutlaka araştırılmalıdır. Tansiyon düşmesinin birçok nedeni vardır. Yetersiz beslenme, kullanılan ilaçların yan etkileri, sıcak ve sıvı kaybı bu nedenlerden bazılarıdır. Merak ettiğiniz tansiyon neden düşer, tansiyon düşüklüğünün belirtileri nelerdir, tansiyon değerleri ne olmalı, tansiyon düşünce ne yapılmalı sorularını sizler için araştırdık.
Tansiyon neden düşer?
Sarımsak ve limon yüksek tansiyonu düşürür mü?
Susuzluk
Susuzluk tansiyon düşmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Yaz aylarında özellikle vücut susuz kaldığı için tansiyon düşüklüğü meydana gelir. Ateşli hastalıklar, idrar söktürücü ilaçların kullanımı, ishal, kusma, bazı ağır fiziksel aktivitelerde vücutta su kaybı yaşandığından dolayı tansiyon düşüklüğü görülür. Günde 2-2,5 litre su tüketerek susuzluğunuzun önüne geçebilirsiniz.
Kalp hastalıkları
Kalp krizi, kalp yetmezliği, kalp kapakçığı sorunları ve anormal derecede yavaş kalp hızı düşük tansiyona sebep olabilir. Tansiyonun düşmesi kalbin yeterli beslenememesine neden olur.
Gebelik
Hamilelik sırasında hızla genişleyen dolaşım sistemi tansiyon düşmesine sebep olabilir. Gebeliğin ilk 24 haftası bu durum normal kabul edilir ancak doğumdan sonra tansiyonun gebelik öncesi seviyesine geri gelmesi gerekir.
Yetersiz beslenme
Özellikle B12 ve folat bakımından yetersiz bir beslenme kırmızı kan hücresi üretimini olumsuz yönde etkiler ve bu durum tansiyonun düşmesine neden olur.
Alerjik reaksiyonlar
Ciltte kaşıntı, solunum güçlüğü, yutkunmada zorlanma gibi alerjik reaksiyonlar da kan damarını genleştirebilir ve tansiyon düşmesine neden olur.
Kan kaybı
Ciddi yaralanma, iç kanama gibi durumlarda yaşanacak ciddi kan kaybı kan basıncının düşmesine yol açabileceği için tansiyon düşmesi normaldir.
Şiddetli enfeksiyon ( Septik şok) görüldüğünde
Septik şok bir enfeksiyondur. Septik şok, enfeksiyona neden olan bakterinin tutunduğu organdan çıkıp kana karışması ile ortaya çıkar. Damarlara giren bakteri burada bir toksin üreterek kan basıncının düşmesine neden olur. Bu düşüş hayati risk taşıyacak kadar tehlikelidir.
Endokrin hastalıklar
Vücudun hormon üretimini engelleyen tüm hastalıklar düşük tansiyona neden olmaktadır. Tiroid bezinin az çalışması, tiroid bezinin çok çalışması, kan şeker düşüklüğü, şeker hastalığı, böbreküstü bezi yetmezliği ve Adrenal yetmezlik gibi endokrin hastalıklarda tansiyon düşüklüğü görülür.
Bazı ilaçların kullanımı
Tansiyon ilaçları, Parkinson hastalığı ilaçları, idrar söktürücüler ve antidepresan haplarının kullanımında tansiyon düşüklüğü görülebilir.
Tansiyon düşüklüğünün belirtileri nelerdir?
- Baş dönmesi
- Kalp atışının hızlanması
- Halsizlik, yorgunluk
- Bulanık görme
- Mide bulantısı
- Hızlı nefes alıp verme
- Nemli, soğuk, soluk cilt
- Zihin bulanıklığı
- Konsantrasyonda zorlanma
- Bayılma
Tansiyon değerleri ne olmalı?
Düşük - Büyük tansiyon 10 - küçük tansiyon 6’dan az olanlar
Normal - Büyük tansiyon 12 - küçük tansiyon 8
Yüksek - Büyük tansiyon 13.5 - küçük tansiyon 8.5’in üstünde
Tansiyonu düşük kişilerde büyük tansiyonun düşüklüğü önem taşır. Üst sınır 9-10 olarak kabul edilebilir. Küçük tansiyonun düşük olması çok önemli değildir.
Tansiyon düşünce ne yapılmalı?
Yüksek tansiyon neden olur, nasıl düşürülür?
Tuzlu ayran
Bir bardak ayran veya suyun içine yarım tatlı kaşığı tuz katarak içebilirsiniz. Kalp, böbrek problemi yaşayanlar ve hamileler tuz tüketiminde dikkatli davranmalıdır bu yüzden doktorunuza danışarak uygulamanızda fayda var.
Kuru üzüm
Bir kaba 25-30 adet kuru üzüm, bir çay bardağı su koyun ve bir gece bekletin. Sabah üzümleri yiyin ve suyu da için. Üzüm kan basıncınızı arttırmanıza yardımcı olur.
Badem sütü
5-6 adet bademi akşamdan suya bırakın ve sabah kabuğunu soyup bademi ezerek macun hale getirin. Ardından bir su bardağı süte bademleri ilave edin ve kaynatıp her sabah için. Faydasını göreceksiniz.
Sıcak ortamlardan uzak durulmalı
Aşırı sıcak ortamlarda (örneğin, çok sıcak küvette, hamamda, buhar banyosunda) kalmamalı, güneşlenirken dikkatli olmalı.
Ani hareketlerden kaçınılmalı
Ani bedensel hareketlerden kaçınmalı, özellikle, yataktan kalkarken oturur durumdan ayağa kalkarken yavaş ve kademeli hareket etmeli,
Tansiyon düşüren besinler nelerdir?
tansiyon nasıl düşertansiyon düşünce ne yapılırdüşen tansiyona ne iyi gelirtansiyon düşmesi ne iyi gelir
1 note · View note