Derin bir nefes al. Arkana yaslan, öyle eğilip bakma ekrana, dik dur. Çünkü sen dik durmak için yaratıldın, dik durmak için geldin bu dünyaya.
Derin bir nefes daha al,bir nefes daha. İyice düşün, kendini bir binanın yıkık dökük merdivenlerinde hayal et. O merdivenlerden çıkmaya çalılıyorsun, duvarlar yıkılıyor. Her adımında bir parça düşüyor önüne, her adımında bir engel çıkıyor.
O bina senin hayatın.
O an, o binanın en tepesinden, enkazın içinden bir ses duyuyorsun.
Hayal et, o sesi hayal et.
En sevdiğin insanın sesini duyuyorsun orada. Dünyada en sevdiğin insan. Hayal et, kim olduğuna karar ver. Biliyorum gözünün önünde bir görüntü, kulağında bir ses canlandı. O ses senden yardım istiyor, o ses sana bana yardım et diye bağırıyor, “Kimse yok mu?” diyor bu dünyada en sevdiğin insan. Avı çekiyor, sana muhtaç Duyguların arasında, enkazın altında bir yerlerde o ses seni bekliyor.
Her kim geldi aklına bilmem, ama şimdi düşün, ona öyle bir cümleyle cevap vereceksin ki en sevdiğin insanın tüm korkuları son bulacak.
Ona ne dersin? En sevdiğin insana, korkmaması için ne dersin?
13 notes
·
View notes
Ece: "İlk defa yağmur yağarken denizi görüyorum. Denizin suyu taşmaz mı?"
"İçi dolan her şey taşmaz ufaklık," dedi Efe. "Taşsa kalbim taşardı."
21 notes
·
View notes
Egenin gitmesiyle sadık kalan İzmir 1 yıl 9 ay beklemesiyle psikolojisinin bozulması ama Egenın gelmesiyle düzelmeye başlaması…
1 note
·
View note
"insan" diyordu, ömründe sadece bir kez aşık olurmuş. o vakit kalbi kanatlanıp semaya havalanır, yıldızların arasına karışırmış. sevdikçe ve sevildikçe ışıldarmış kalbi. bizim yıldız kayması sandığımız şey, sevdiğini kaybedenlerin intiharıymış...
21 notes
·
View notes