Tumgik
#belleğim
onderkaracay · 1 year
Photo
Tumblr media
#önderkaraçay #mobbingbank #kendimi #şaşkına #çevirecek #olaylar #yaşadıktan #sonra #olanaksız #kelimesini #sildi #attı #belleğim https://www.instagram.com/p/CpCPrueNRhZ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
ahmetcumhur-blog · 9 months
Text
Miguel De Unamuno
Tumblr media
Belleğime Sürgün Ediyorum
Belleğime sürgün ediyorum kendimi
Orada yaşayacağım gelecekte
Zamanı gelip beni yitirince
Tarihin boş sayfalarına bakın siz de
Yaşam nereden bakarsan bak, hiç
Dinmeyecek bir acı, capcanlı ölüyorum İşte,
ölümün beni unutacağı, ıssız
Kırlara gidiyorum bu yüzden de
Kardeşler, benimle geleceksiniz
Kimsesiz çölümü şenlendirmeye
Ellerinizde kıpır kıpır olacağım
Ölümümü görmeyi beklerken sizler de
İnsan, gerçek dünya, kat kat katlı-ruhumu
Sana armağan ediyorum
Ey okur, için titredi mi derinden, ben
Orada olacağım, senin hep titreyen yerinde
5 notes · View notes
civcivwq21 · 1 month
Text
' Belleğim anılar mezarlığı... '
28 notes · View notes
7zeno · 2 months
Text
Belleğim anılar mezarlığı'
24 notes · View notes
matmazelnoraliya · 10 months
Text
"Bir gün olmayacağız, hepsi bu."
Bir anıyı bir şehre bağlayan  Hat üzerinde  Kendine kıvrılmış, kendine kurumuş  Yapraklar iyileşmez.  Ömür boş yere çıkılan bir yolculuğu anlatır  Yanlış bir yere uğramaktır sonbahar  Hışırdayan rüzgârdır  Yaprak hışırdamaz
Uzun bir yol gibidir gözleri insanın  Gelip geçen bir şey iyileşmez  Bu gece bu hat üzerinde  İyileşen zamandır,  İnsan iyileşmez.
Hadi ömrüm, geriye doğru tara kendini  İlerde bir şey yok, gördün  Yüzünü rüzgâra dön yeniden  İyileşen sen değilsin, zaman.
Zayıf belleğim, sakar algılarla  Bir ömrü hatırlamak zordur kuşkusuz  Ömrüm, hey ömrüm  Seni hatırlamak için yolumu uzattım  Daha fazla zaman verdim kendime  Bu gece, bu orta yaş ovasında  Bu hat üzerinde  Bana bir tek söz söyle.
Birhan Keskin, Kim Bağışlayacak Beni
61 notes · View notes
delipsikolog8888 · 3 months
Text
belleğim anılar mezarlığı
16 notes · View notes
yorgunherakles · 11 months
Text
senin gibi ben de var gücümle çırpındım, unutmamak için. senin gibi, unuttum. senin gibi ben de, avunmak bilmez bir belleğim olsun istedim; gölgelerden, taşlardan bir belleğim.
marguerite duras - hiroshima mon amour
23 notes · View notes
simurguvercinka · 6 months
Text
GELDİM İŞTE
Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller
Suyu dinle ateşi yak özledim demek bu
Tumblr media
Andrew Brady
Parasız yatılı hüzünlerden ne kalır geriye Biraz Tamil biraz Türküz ayıptır söylemesi İntiharsa günahtır külliyen yasak bilirsin Pısırık bir ihtilal gibi getirdim sana bunları
Tumblr media
Bir de belleğim, başıma bela, hazin ve komik üstelik Hatırla eskiyen meydan saatini, çocukluğundur Tayyare pulları getirdim sana evden kaçışlarımı İstersen yok say bunları tespih de yapabilirsin
Beni vur saatin altında seni seviyorumdur bu
Tumblr media
Şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda Kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir Büyüdü büyülenerek, taşlayarak kovdu kabilesi onu Suyun öte yakasında yaşadı, Sisyphos dediler adına
Tumblr media
Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan Kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana Unutulmaya geldim işte onarılmaya değil
Kov beni kabilenden ama bekliyorum demek bu
Tumblr media
9 notes · View notes
dramatik-buluntular · 6 months
Text
Tumblr media
ok olup saplanırdı belleğime ayartıcı bilgi alıp götürürdü yürüyerek gidilemeyen yerlere sisli uzakların büyüsüydü bilginin riski sıkıntıdan değildi çıkılan yolculuklar kaçıştı Armageddon’daki şeytanlardan tanrının tuttuğu kiralık katillerden kaçıştı yüzü cephaneyle dolu toplumlardan dağların ve yolların anısıyla yürümekti varamayacağını bile bile o düşsel ülkeye
geldi aramıza katıldı yok oluşlar zaman sakladı içinde yok edilme biçimlerini gördüm onun onarılmayan yaralarını gözleri kan fıçısıydı toprak savaşlarından duyguları kokutuyordu kandan çürümüş tarlalar gördüm düşünce ve anlam leşlerini gördüm mızrak izleriyle doluydu zamanın sırtı
Tumblr media
12 notes · View notes
hisboslugu · 10 months
Text
senden sonra uzun uzun duvarı seyrettim. duvarda bir bir anılarımız ortaya çıktı, bir bir bana yazdıkların çıktı. hepsini attım belleğime. benden gitsen de hiçbirini unutmayacağım.
hatırla, beni koyup koyup gitme demiştim.
13 notes · View notes
gecesayesinizz · 1 year
Text
Belleğim anılar mezarlığı.
32 notes · View notes
fikrimincekurdu · 9 months
Text
Tumblr media
Sesini, fotoğrafını, ruhunu benden esirgeme. Hafızam, güzelliğin kadarını anımsatmaya yetmiyor. Belleğim bir şeyleri hep eksik bırakıyor. Hatırladıklarım beni teskin etmiyor sevgilim, özlemimi arttırıyor
10 notes · View notes
huznunbahari · 7 months
Text
Seninle ben birbirimizi unutsak dahi aslında hiç unutmayacağız.
Aramızda bir şey kalmasa bile hep bir şeyler kalacak..
Bir gün öldüğümde, bir yanım hep senin içinde yaşayacak.
Ama hiçbir sokakta karşılaşmayacağız.
Sen ve ben..
Artık birbirimizi hiç görmeyeceğiz.
Ya da uzat ellerini,
dokun güneşe,
yazın kışa soluşunu dindir.
Anla,
bir ömre sığmaz seni sevmek
Anlat,
sana kavuşamamanın kaç ölüm ettiğini onlara.
Son defadır bazı şeyler, anlayamazsın. Son kez sarılırsın, son kez hoşçakal dersin, son kez sevilirsin, son kez görürsün. Fotoğrafına saatlerce bakarsın da rastlantılar bile başka sokaklara çıkarır seni, son defa göremezsin.
Seni ne kadar özlediğimi söyleme fırsatım olmadı hiç.
Sesini özledim.
Saçının kokusunu ise saçına taktığım çiçeklerin kokusundan daha çok özledim.
Seni unutmadım
denemedim bile.
Ne bugün, ne yarın
Ölüme, acıya ve yokluğuna
alışmadım..
...
Seni saf bir güzellik için sevmedim, ruhunun ışıltısını, gözlerinin buğusunu, heyecanlanınca ve üzülünce titreyen sesini, o masum çocukluğunu sevdim.
Ölürken bile tutmak istediğim eller, senin ellerindi..
Ölüm ayırsaydı bizi, yaşam hatıraları saklayan bir aşina yüz olacaktı. Hayat ayırdı. Artık ölüm, içimizde duran, içinde durduğumuz bir manasızlık. Artık bu manasızlık, yaşama sevincinden arınmış, üzerimizdeki bir donuk bakış.
Çocukluğundan başlayarak tuttum ellerinden.
Hayalini her gece benim göğsümde uyuttum.
Ama şuramda bir sancı
Nefes aldıkça yaşamımı sızlatıyor.
Sesini, ellerini, yüzünü, ruhunu benden esirgeme. Hafızam, seni yanımdaymışsın gibi anımsatmaya yetmiyor. Belleğim bir şeyleri hep eksik bırakıyor. Hatırladıklarım beni teskin etmiyor sevgilim, özlemimi arttırıyor.
Sana sarılmadan geçmez göğsümdeki ağrı.
Yüzünü ellerimin arasına almadan yaşadığımı anlayamam.
Özlem, bizden esirgenmiş bir yakınlığa varamamaktır..
Saçlarına takacağım çiçeklerin kokusunu özledim,
Kalbimdeki şiirlere bakışlarınla kanat olmanı,
bilhassa seni özledim.
Bağışla, saçlarına örülen gül kokulu şiirler yaraşırdı sana.
Aykut Özcan
5 notes · View notes
halledecegizz · 2 months
Text
Belleğim anılar mezarlığı...
5 notes · View notes
doriangray1789 · 4 months
Text
Bilim insanlarından bilim değil, kâhinlik bekliyoruz! Bugün Naci Görür hoca çıkıp deseki; “5 sene İstanbul’da beklediğimiz depremin gerçekleşme şansı yok.” 5 sene huzur ve huşu içinde uyuyacağız! Kimse; “5 senemiz var. Ne yapabiliriz?” diye sormayacak. İstanbul, depreme teslim edilmiştir. Meselenin özeti budur. Depremin olma ihtimali %99 olarak açıklansa, %1 e sığınacağız. Korkunç bir bilinç çürümesi, korkunç bir zihinsel erezyon içindeyiz. Bu gidiş öyle bir gidiş ki ilerde depreme bile gerek kalmayacak. Biz eğitimsizliğimizin altında can vereceğiz.
Doğanın kuralları çok basit ve nettir. Aykırı davranırsan geri alır. "Belçika'da yaşayan Türk iş adamı Uğur C. Ferrari'sine LPG taktırmak isteyince 145 bin Euro' değerindeki otomobili şirket tarafından elinden alındı."
Şimdi yazarlar - " Yeğenim İstanbul'un zemini kayalık..kazarlarken gördüm, kepçe kırıldı.. hiç bişi olmaz sen uyumana bak. Böyle konulara takarsan kafayı yersin"
uyumaya devam herkes Youtube dan " ev - temizlik,Ev rutini, bır günüm nasıl geçiyor'' " vlogları, ya da "kaynım bana daldı" progamları seyretsin daha yararlı
Aslında videoda belleğimize sokulan hayat, Obsesif kompulsif (OKB) rahatsızlığının çeşitli türlerini buram buram barındıran bir hayat. Hepsinin evinde ya kedi ya da köpek var. Çoğunun beslenme alışkanlığı vejetaryen öğeler barındırıyor. Bu hayatta bir arkadaşlık teması yok. Bir sevgili teması hiç yok! Hatta bazı videolarda giyimden hâl ve hareketlere, kullanılan kozmetik ürünlerden titizlenilen hususlara kadar belirgin bir homoseksüellik vurgusu görmek hiç zor değil. Yaşamın her alanında var olan para mefhumu, bu videoların hiçbir yerinde yok. Hayatta zaman ayırılabilecek tercihler, hayatın kendisi ve tamamı olarak gösteriliyor. Videolar basit bir telefon kamerasıyla çekilmemiş. Ciddi bir prodüksiyon olduğu kurgudan ve video geçişlerinden aşikar. Peki neden? Bu hayat neden gözümüze sokuluyor? Bu ve çeşitli detaylarla farklılıklar gösteren, fakat ana tema temeline sadık bu içerikler neden programlanıyor? Özenmemiz istenen, ilgimizi çekmesi sağlanan şey ne? Bu kadar cümleyi provokatif bir cümle etmiş olmak için kurmadım! Bu gösterilen hayat aslında bize değil! Dünyanın kalanının hayat modellemesi! Nüfus planlamasından ayrıştırılmış olan kitlelerin, gelecekte yaşayacağı hayatın reklamı. Şimdi kafanı kaldır ve çevrene bak. Hangi sorunların lokal ve global ölçekte sıkıntısıyla yaşıyoruz? Nüfus! Göç! Göç planlaması! Peki hangi konular gündemimizden hiç çıkmıyor? Sokakta yaşayan hayvanlar! Mama lobisi! Veganizm! LGBT! Benim zihnim ne homofobiyi, ne de hayvan düşmanlığını benimseyecek bir zihin değil!!! Bunu yazmak istemezdim ama beni tanımayanlar, tanıyanlardan çok daha kalabalık. Ben bu yazıyı bir onay ya da karşıtlık çerçevesinden yazmadım. Bir manzara gördüm ve sizinle paylaştım. Değer, sizin değeriniz...Bugün sıkıntısını yaşadığımız hemen her husus, ''yarın'' planlamasının temel atma törenidir! Bu törenin harcı, yarına kalamayacak olanlardır..
3 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
Ve anılar
Siyah beyaz gülüşlerle
Yedi renk gökkuşağı açar belleğimde
Geçen her mevsim
Özlemin iklimi olur
Gözümde nemlerle
Ansızın nisan yağmurları akar
Saçımdan tırnağıma
Sonra bahar meltemleri iner usulca
Erguvanların mor şavkıyla tenime
Gül yaprakları eser efilce
Soframa uzanır reçel kavanozlarında
Ve bir yelkenli yanaşır sahile
Martı kanatlarıyla
İyoda bulanık sevinçler uçar
Masmavi huzurla
Hırçın zaman savrulur sanki
Denizin dalgasında
Köpük köpük şarap akar
Bağbozumlarından üzüm salkımlarıyla
Ah anılar ahh
Arasıra uğra belleğime
Ninemin sandığından elma kokuları gibi
Sar sarmala
Yoksa bu hırçın zaman
Yetmiyor yarını sevmeye...
Gülsen Dede
9 notes · View notes