Tumgik
#şaşkına
onderkaracay · 1 year
Photo
Tumblr media
#önderkaraçay #mobbingbank #kendimi #şaşkına #çevirecek #olaylar #yaşadıktan #sonra #olanaksız #kelimesini #sildi #attı #belleğim https://www.instagram.com/p/CpCPrueNRhZ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
sevdem · 1 year
Text
Bir Kralın on vahşi köpeği vardı.
Hata yapan hizmetçilerini veya muhaliflerini bunların önüne yem olarak atardı.
Kral bir gün hizmetçilerden birinin hatasına rast geldi ve bundan hiç hoşlanmadı.
Bu yüzden hizmetçinin köpeklere atılmasını emretti.
Hizmetçi, “Sana on yıl hizmet ettim ve sen bana bunu mu yapıyorsun?
Lütfen beni o köpeklere atmadan önce bana on gün verin!” dedi. Kral bunu kabul etti.
Hizmetçi, köpeklere bakan bekçiye gitti ve ona önümüzdeki on gün boyunca köpeklere hizmet etmek istediğini söyledi.
Muhafız şaşırdı ama kabul etti ve hizmetçi köpekleri beslemeye, onları temizlemeye, yıkamaya ve onlara her türlü rahatlığı sağlamaya başladı.
On gün dolduğunda Kral, kölenin cezalandırılması için köpeklere atılmasını emretti.
İçeri atıldığında, aç köpeklerin sadece hizmetçinin ayaklarını yaladığını görünce hepsi şaşırdı!
Gördükleri karşısında şaşkına dönen Kral hizmetçiye dönüp "Köpeklerime ne oldu?" diye sordu.
Bu soruyu ganimet bilen hizmetçi, "Köpeklere sadece on gün hizmet ettim, onlar da hizmetimi unutmadılar.
Hâlbuki sana tam on yıl hizmet ettim ve sen bir hatamda her şeyi unuttun" diye taşı gediğine koyar.
Kral hatasını anlar ve hizmetçinin serbest bırakılmasını emreder.
“ Umarım bu hikaye, bir kişinin kendisine karşı işlediği bir hatadan dolayı yaptığı tüm iyilikleri bir çırpıda unutanlara ders olur.
İnsanların hatalarını aramayın. Ararsanız çok bulursunuz. İyiliklerini öne çıkarın.
İnsanlar için en büyük tehlike, kibir ego ve güç zehirlenmesidir. Hak hukuk adalet,sadakat ve liyakat olmadıktan sonra, saraylarda yaşayan padişah olsanız,
Kral olsanız ne yazar...
“ÖMRÜNÜZ VİCDANINIZ KADAR OLSUN”
Tumblr media
126 notes · View notes
selin-n · 5 months
Text
Bizi tek başımıza bırakın,
Elimizden kitapları alın, o saat şaşkına döner, ne yana gideceğimizi, kimden yana çıkacağımızı, kimi sevip, kimden nefret edeceğimizi bilemeyiz...!
💙🥀🕊️
21 notes · View notes
nefss-blog · 4 months
Text
Amerikalı oyuncu Sandra Bullock, katıldığı bir televizyon programında genç kalma sırrını verdi. Sandra Bullock’un sözleri duyanları şaşkına çevirdi
55 yaşındaki Amerikalı oyuncu Sandra Bullock, genç kalabilmek için çocuk derisi enjekte ettirdiğini söyledi.
Dünyaca ünlü oyuncu, canlı yayında" genç kalmak için çocuk derisini kendine enjekte ettirdiğini" söyledi
Programı sunan sunucu da bu derilerin sünnet olan Koreli çocukların derileri olduğuna vurgu yaparak, " ama sektörün sadece sünnet olan çocuklar üzerinden dönmediği ve talebi karşılayamayacağı "belirtildi.
Bullock'un bahsettiği 'çocuk derisi' enjekte ettirme operasyonun, sadece sünnet olan Koreli çocuklardan elde edilmediği, mülteci çocukların da tüm organlarından ve derisinden üretildiği öne sürülüyor.
Aynı şekilde çocuk kanından üretildiği belirtilen Adrenochrom'un da genç ve güzel kalmak isteyen ünlü ve zenginlere enjekte edildiği biliniyor. Söz konusu yöntemin, seansının 650 dolar olduğu belirtiliyor.
Onların Güzellik Reçeteleri Çocuk derisinden imal edilmiş.
Adrenochrome vücutta salgılanan adrenalinin (epinefrin olarak da biliyor) oksitlenmiş halidir.
Çocuk vücudu bu kimyasalı sadece korku veya heyecan sırasında salgılayabiliyor.
Yani düşük yapmış bir kadının çocuğu değil.
Özellikle kesici delici aletler ile azar azar yavaş yavaş öldürülen bir çocuğun salgılayabileceği bir şey.
Şimdi bir daha soracağım.
Siz hiç iğneli fıçı duydunuz mu?
Çocuk korku içinde debelendikçe yaralanacak kanı Adrenalin hormonu dolacak, yavaş yavaş kanı akacak ve ölecek, birileri bununla gençleşecek
Insan çok kötü...
Kavm-i Lut ile yarışıyor..
HER YIL GARİBAN ÜLKELERDEN BİRÇOK ÇOCUKLAR NEDEN KAÇIRILIYOR? !
ADRENOCHROME NEDİR?
Çocuk derisi değil enjekte edilen,Adrenochrome
vücutta salgılanan adrenalinin oksitlenmiş hali yani kimyasal bir uyuşturucudur. Vücut bu kimyasalı korku veya heyecan sırasında gerçekleşen adrenalin patlaması ile salgılar.
Etkileri arasında çok etkileyici görsel renk, mutluluk, zindelik, kontrollü halüsinasyon, duyuların güçlenmesi, icat yeteceği, acı ve mutsuzluğa karşı duyarsızlaşma, yaşlanmanın P’ye yakın yavaşlatılması, erkeklerde ise iki kat fazla cinsel güç etkisi vardır.
Bağımlılık yaratan diğer kimyasallardan çok daha etkili ve güçlüdür, o yüzden daha çok bağımlılık yapar ve kullanılmadığında inanılmaz hızlı çöküş yaşatır. Bağımlı olup Adrenochrome’a ulaşamayan kişilerin sol gözlerinin çevresinde morarma ve genel anlamda çok hızlı şekilde gelişen yaşlılık belirtileri oluyor.
Adrenochrome genelde 0-9 yaş aralığındaki çocuklardan elde edilir ve kalitesi kurban edilen insanın yaşı ve ölüm anında salgıladığı adrenalin miktarına bağlıdır. Bu sebeple en kaliteli
Adrenochrome, 9 yaş altı çocukların işkenceye ve dehşete sokulması vasıtasıyla elde edildiği söyleniyor çünkü küçük bir çocuk bir yetişkinden daha saf olduğu için hissedecekleri korkunun farkı, salgılanan adrenalinin kalitesini belirliyor.
Peki bu kimyasal nasıl elde ediliyor? Potansiyel kurban işkence yöntemine maruz kalıyor ve ölüm süresi mümkün olduğunca uzatılıyor, bu sayede vücudun salgıladığı Adrenochrome miktarı çoğalıyor ve kurban öldürüldükten sonra boynun arka kısmından şırınga yardımıyla kimyasal emiliyor.
Adrenochrome elitler için çok önemli fizyolojik ve psikolojik besin kaynağıdır. Darkweb’de dozunun fiyatı 30.000$ ile 50.000$ arasında değişiyor.
Dünya üzerinde çocuk kaçakçılığı probleminin bu denli büyük olmasının sebebi de budur.
Sizlere bir kaç ülkenin 2019 yılı kayıp çocuk vaka sayılarından bahsetmek istiyorum;
ABD 460.000,
İngiltere 112.000,
Almanya 100.000,
Hindistan 96.000,
Kanada 104.531,
İspanya 20.000 ..
Her yıl yerkürenin çeşitli yerlerinden bir sürü çocuk kaçırılıyor, yeraltı tünellerinde eziyet görüyor, birilerine satılıp cinsel istismara maruz kalıyor ve kan emici elit kesimi ölümsüzlük iksiri oluyor...
Hala ikna olmadıysanız bu kaçakçılığın ciddiyetini Wikileaks’in ortaklarından birinin paylaştığı bilgiler doğrultusunda da inceleyebilirsiniz. (Alıntı)
18 notes · View notes
varliksancisi · 7 months
Text
“Günlük edimlerimiz bizi öyle yoğuruyor ki, öylesine kılıktan kılığa sokuyor ki, bir yığın çıkmazın buyruğunda, direnmekle çevreye uymak arasında şaşkına dönüveriyoruz. Boyutsuz, anlamsız, sallantılı bir yaşama düzeyinde bocalıyoruz durmadan.”
Edip Cansever
Tumblr media
25 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 7 months
Text
Tumblr media
British singer Yusuf Islam, who is a Muslim, was kept on the agenda by the press when he came to Turkey.
A reporter asked him a question about marriage.
Yusuf Islam stunned the reporter with his answer.
A reporter to the British singer;
"What do you think about a man marrying four women in the religion of Islam you have adopted?
I mean, how do you accept the logic of this?
How did you, as a Western intellectual and singer, accept this?"
Yusuf Islam says:
"You say that you know me as I was.
I don't know how many women I was with before I became a Muslim.
I don't know if I had children with them.
You admired me while I was living such a mean life.
Now I have become a Muslim.
I am married to one wife.
"I do not intend to have a second marriage.
If the religion of Islam allows up to four children, it also puts the responsibility of them and their children on them.
There is no such responsibility in the West, which you admire.
Many children do not know their fathers.
The father also leaves this world without seeing his children."
......
Müslüman olan İngiliz şarkıcı Yusuf İslâm, Türkiye'ye geldiğinde basın tarafından epeyce gündemde tutuldu.
Bir muhabir kendisine evlilikle ilgili bir soru sordu.
Yusuf İslam verdiği cevapla, muhabiri şaşkına çevirdi.
İngiliz şarkıcıya bir muhabir;
"Girdiğiniz İslâm dininde bir erkeğin dört kadınla evlenmesine ne diyeceksiniz?
Yani bunun mantığını nasıl kabul edeceksiniz?
Siz bir Batılı aydın bir şarkıcı olarak bunu nasıl kabul ettiniz?"
Yusuf İslam diyor ki:
"Sen, beni eski hâlimle tanıdığını söylüyorsun.
Ben Müslüman olmadan önce kaç kadınla beraber olduğumu bilemem.
Onlardan çocuğum olmuşsa onu da bilemem.
Ben böyle adi bir hayat yaşarken sen bana hayrandın.
Ben şimdi Müslüman oldum.
Tek eşle evliyim.
İkinci bir evliliğe niyetli de değilim.
İslam dini dörde kadar izin veriyorsa onların ve çocuklarının sorumluluğunu da ona yüklüyor.
Senin hayran olduğun batıda böyle bir sorumluluk yok.
Bir çok çocuk babasını bilmez.
Baba da çocuğunu görmeden gider bu dünyadan."
28 notes · View notes
name-ihumayun · 8 months
Text
Tumblr media
SEMERCİ...
Semerkand’da bir semerci ustası, oğluyla beraber hem semer yapar, hem de eskiyen semerleri tamir eder, baba-oğul hayatlarını böylece devam ettirirlermiş. Semerci ustası, mesleğinin alametlerinden olacak ki; çalışırken üzerinde oturduğu koltuğunu da semerden yapmış. Bu semerin gizli bir bölmesini de para kasası olarak kullanmaktaymış. Semerde kasa olduğunu oğlu bile bilmezmiş. çalışılır kazanılır, paralar bu kasada biriktirilirmiş. Olacak bu ya, baba tüccarın bir aylığına Semerkand’dan ayrılması icap etmiş. Depodaki semerleri ve dükkânı oğluna emanet etmiş. Seyahate çıkmadan önce de oğluna, kendi kullandığı semerin asla satılmamasını sıkı sıkı tembihlemiş... Babası yokken oğul, babasının tembihlediği semerin haricindeki bütün semerleri satmış. Bir akşam, yolcunun biri gelmiş ve semer almak istemiş. Adamın ısrarlarına dayanamayan oğul, biraz da kâr ederim düşüncesiyle 10 akçe olan semeri 30 akçeye satıvermiş. Baba tüccar seyahatten döndüğünde semerden yapma koltuğunun olmadığını görünce koltuğunun nerede olduğunu sormuş. Oğul, satmak zorunda kaldığını; ama üç katı kâr ettiğini heyecanla söyleyince babası şaşkına dönmüş. Kimseye bir şey söylemese de için için yanmaya başlayan baba, işi gücü bırakmış… Semerkand, Buhara, gezmedik yer, uğramadık han bırakmamış; ne çare ki semerini bulamamış. Tüccarın kaç ay, kaç yıl gezdiği bilinmez. Ama yorulduğu belli ki şu beyit dökülmüş dilinden: ” Dizimde kalmadı takat nasip arayı arayı... Dolandırdı bizi kısmet, Semerkand’ı Buhara’yı!...” Semeri bulamayacağına kanaat getiren baba eve dönerek işe koyulmuş. Gel zaman git zaman, bir semer eskitecek kadar vakit geçmiş… Bir gün, bir adam semer tamir ettirmek için dükkâna gelmiş. Semerci, yıllar önce kaybettiği semerini tanımış; ama hiç belli etmemiş. Semer sahibine “Bu semer çok eskimiş, ben size yeni bir semer vereyim; bu bende kalsın ” deyip semeri geri almak istemiş. Bu duruma çok sevinen semer sahibi, yeni semeri alıp gitmiş. Hemen semerini kontrol eden adam, parasını yerinde görünce sevinmiş ve şu beyti mırıldanmış: ” Ne lazımdır sana gezmek Semerkand’ı Buhara’yı Sana Taksim olan kısmet, gelir arayı arayı...” Velhasili ne diyordu Hz.Mevlana : "Kısmet etmiş ise Mevlâ; El getirir, yel getirir, sel getirir… Kısmet etmez ise Mevlâ; El götürür, yel götürür, sel götürür…"
25 notes · View notes
iconic1 · 2 months
Text
"Bizi tek başımıza bırakın, elimizden kitapları alın o saat şaşkına döner, ne yana gideceğimizi, kimden yana çıkacağımızı, kimi sevip, kimden nefret edeceğimizi bilemeyiz."
9 notes · View notes
sillagen · 9 months
Text
Arkadaşlarınız eşiyle problemini anlatınca sorun arkadaşınız olduğunu anlayınca insan nasıl da şaşkına dönüyor 👀 şöyle kitlenip kalıyorsun
28 notes · View notes
yantekerlek · 11 months
Text
kabine girmeden önce çıkışta bana uzatılacak olan kimliğimi alma komutunu yazdım kafama. imzadan sonra kadın görevli uzatma hareketi yaptı bana doğru. baktım elinde zarf, pusula, mühür. refleks bu ya uzandım. sonra kafam kocaman soru işaretine dönüştü. kadın da şaşkına döndü. meğer ben eğilip imza atarken kafamın üstünden doğru diğer seçmene uzatıyormuş. az daha gün boyu oy kullanacaktım. müthiş bir kısır döngü. çat çat çat basıyorum tayyip'e. kan ter içinde kalmışım. Allah rızası için su verin diyorum. dilim damağım kurumuş. bonem kaymış. dizlerim toz toprak. sandık görevlilerine bakıyorum bir şey yapamayız diyorlar. müşahitlere bakıyorum bi tanesi bir lokma kalmış sandviçini uzatıyor. oy kullanmaya devam ediyorum. seçim sonuçları açıklanıyor ben hâlâ kabindeyim. cenin pozsiyonunda yatıyorum. temizlik görevlileri gelip beni de süpürüyorlar.
32 notes · View notes
ziyapasa-01 · 2 months
Text
~
~
Bir Adam Picassoya Şöyle der..;
Renkleri Karıştırmaktan ve İçiçe Geçmiş Çizgiler Yapmaktan Başka Resim Yeteneğin Yok Gibi Geliyor Bana...
Picasso Fırçasını Alır ve Yere Bir Buğday Tanesi Resmi Çizer.
Öyle Gerçekçi Olur ki Bir Tavuk Yemek İçin Gagalamaya Başlar.
Gördüğü Durumdan Şaşkına Dönen Adam Picassoya:
Bu Kadar Mükemmel Resimler Yapabiliyorken Niçin Bu Garip Resimleri Yapmakta Israr Ediyorsunuz..?
Picasso Yanıtı Yapıştırır..;
ÇÜNKÜ BEN RESİMLERİMİ TAVUKLAR İÇİN YAPMIYORUM...!!!
Tumblr media
Görsel : Picasso
12 notes · View notes
ckardelen · 2 months
Text
Tumblr media
SEVDA DEMİ
Sevdiğim bir kadın var Çocukluk resmi cebimde Bir sevda içindeyiz ki sormayın Gündüz gece eli elimde Gezdiğimiz yer park Bazan sinema Bir de bakıyorsun ev olmuş Şu İstanbul baştanbaşa bizim Böyle olur aşk dediğin Şaşkına çevirir insanı bir bakıma İş güç arkadaş Ne varsa unutturur adama
Sabahattin Kudret AKSAL
10 notes · View notes
bilinmeyen-bir-kiz · 2 months
Text
Genelde beni mutlu edicek şeylerin olması için gereksiz bir çaba gösteririm
Az önce sırf kitap aldırmaya imkan yaratmak için bile uğraşımı ve fikirlerimi bilim insanları görse şaşkına uğrardı sanırım
Ve ayrıca sonuç başarılı sadece bu bile bana uzun süre mutlu olmak için yeterli bi sebep
18 notes · View notes
mormezarlik · 3 months
Text
ŞOK ŞOK ŞOK SAYIN SEYİRCİLER.TARİHTE BİR MUCİZE GERÇEKLEŞTİ.İTALYA'DA İLK KEZ BİR ERKEK DOĞUM YAPTI ve gören herkesi şaşkına uğrattı
~Cansız Canlı Haber Spikeri Nova Anderson :D
Tumblr media
18 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 5 months
Text
Mah Cemalin ☀️Güneş Mi dir
🌜Ay Mı dır
Mah Cemalin Güneş midir Ay mıdır !
Yüzüne Baktıkça Bakasım Gelir.
Kirpiğin Ok Hilal Kaşın Yay Mıdır !
Alıp Şu Bağrıma Çakasım Gelir !
Seni Gören Aşık Döner Şaşkına,
Taş Olsa Dayanamaz O Bakışına,
Aslı Mısın Nesin Allah Aşkına !
Kerem Gibi Kendim Yakasım Gelir !
Tumblr media
Yandım Ateşinle Oldum Muzdarip,
He De Kapına Kul Olam Varıp.
Canımı Sarrafta Gerdan Yaptırıp,
Ak Göğsünün Üstüne Takasım Gelir !
Bağla sürüklenen zülfün teline,
Onulmaz bir yara açtın derine.
Yad ellerin eli deyerse eline,
Dünyayı başına yıkasım gelir !
Tumblr media
Kaşların name bakışların ayet,
Eğdirme kaşların kopar kıyamet.
Hüzünlenip bir gün ağlarsan şayet,
Yaş olup didenden akasım gelir !
Tuba Ağacında Benzersin Dala,
Dilin Örnek Olmuş Şekere Bala.
N’Olur Yüzün Dönme Mahmut Erdal’a,
Yaşarken canımdan bıkasım gelir
Tumblr media
11 notes · View notes
cicekbozugu · 6 months
Text
neyse dostilerim her ne kadar ömrümün tamamını polislerin yanında geçirmiş olsam da kapımda bir anda polis görünce şaşkına dönüp korkabiliyomuşum öğrenmiş oldum
8 notes · View notes