bir anı defteri olan hayatımın en güzel sayfasısın. tekrar tekrar okumak istediğim, herkesten gizleyip kendime sakladığım, üzerinde gül kuruttuğum.. bu yüzden döndüm eve, senin hayatında kendime rastlayabilmek için. tek bir sayfayı değil, bütün defteri sana adamak için. fakat olmadı, kendimi bulamadım. hayatının neresinde olduğumu ararken hiçbir yerinde olmadığımı anladım. bunun için seni suçlamıyorum. kalbimin küskünlüğünü aşkımın yaşlılığına ver. şaşırma, ben de yaşayınca öğrendim sevda takviminde bir salisenin bir ömre bedel olduğunu. ben geri döneceğim. haksız kırgınlığımdan dökülen ufak yaramazlıklarımla birlikte. çünkü seni hiç görmeme ihtimali öylesine ağırdı ki ezilmemek için yanında bir başkasının olduğu gerçeğine sarılmak zorunda kaldım. bu arada ben hâlâ senin de belki yüreğinin bir kenarına fırlattığın küçük bir kağıt parçasının görünmeyen köşesini bana ayırdığına dair umut büyütüyorum. eğer öyleyse, geriye dönüp baktığında üzerimi karalama, olur mu?
Geceyi istemsizce çok seviyorum. Ay ışığında yazarsın belki son mektubunu, ilhamın geldiği yerdir gece. Elindeki gitarla çaldığın belki son parçanızdır da haberin yoktur, belki başlangıcıdır herşeyin ya. Söyle bana, sende onu gülüşünü gördüğün günün gecesinde sevmedin mi ha?
mesela bak öyle çok göze batan bir kadın değilim ben. bir gören bir daha dönüp bakmaz. çok takıntılıyım. çayı, kahveyi sabah şekersiz içerim ama akşam olunca üç şeker atmazsam olmaz. şiirler bana geceyi anlatır, güneş batmadan açamam şiirleri. aynaya da çok bakamam. öyle çiçekler de yakışmaz bana. şiirler fısıldanmaz. hep küfüler işittim. hep kaçtım. içimdekinden. ama kaçtığım hep bendim. hep yakalandım. gece olunca sigaramı alır, küçük balkonuma çıkarım. soğuk havaları severim, üşümek yaşadığımı hissettirir bana. bazen üç, bazen yetmiş yaşında olurum. bir gecede çaldıkları çocukluğumu bir park köşesinde diriltmeye çalışırım. olmayınca da ağlarım. bir kıyamet kopsa tek bir damla akıtmam ama taşa takılsam saatlerce ağlarım. düştüğümden değil, kaldıracak kimsem olmadığından. bilirim bak, benimle uğraşılmaz. sevemezsin beni. eğer seversen korkarım. korkak bir kadınım ben. ama öyle karanlıktan falan değil, sevgiden korkarım. biri beni sevse kaçarım hemen. yakıştırmam onu kendime. bilirim, ben hastayım. ilaçlarım iki elin, on parmağı. benim bedenim yara açar sende. soysan beni, canın acır. bedenimdeki morluklar kırk ömre bedel ama ben on altı seneye sığdırdım. ağlama bana. ben bilirim gözlerindeki acıyı. çok tanıdık o bakışlar bana. ürkek bir ceylan misali bakışlar onlar. tanırım onları, tanırlar beni. ama yoklar artık. sert bakışlarım var benim. gören uzaklaşır. ellerimde yaralar, bileklerimde kesikler. hepsi bin acıya bedel. ben bir acımaya bile değmem. çok sigara içerim mesela. kalbimdeki sızıya, ellerimdeki titremeye inat. sırf ölmek için. sırf bir zarar vermek için. ben zamanında bana iyileşmem için verilen ilaçları ölmek için içmiş bir kadınım. benden bir bok olmaz. kalk, siktir git.