Tumgik
#midem acıyor
rottenpear · 6 months
Text
1 note · View note
kalopcia · 11 months
Text
yemek istemiyorum diyorsam yemek istemiyorumdur niye zorluyorsun ki?
2 notes · View notes
veteranpatron · 24 days
Text
Tumblr Esra (Bölüm-8)
Bana dönüp nefes nefese "naptın bana öyle beni mahvettin gerçekten" dedi. Merve'yi öperek götünü ve memelerini ellemeye devam ettim. Kendimi 2. postaya hazırlıyordum. Merve'yi tekrar sikmeyi çok istiyordum. Memelerini elliyor yalıyordum bir yandan da amıyla oynamaya başladım. Merve tepki vermiyordu düşünüyor gibiydi. Durup ne oldu diye sordum.
M: Esra benim en yakın arkadaşım bunu ona nasıl yaptım?
H: aşk işte sevgilim insana neler yaptiriyor.
M: ama o bunu hak etmedi. Bundan sonra ne yapacagiz Hakan?
H: Esra'dan ayrilacagim
M: olmaz sakın birseyler oldugunu anlar. Onunla sevgili olmaya devam etmelisin. Hiçbir şey olmamış gibi davranmalısın yoksa anlar. En azından bir süre daha.
Bana göre hava hoştu 2 kızı birden sikicektim. Hiç itiraz etmeden kabul ettim Merve'nin dediklerini. Merveyi ellemeye devam ediyordum sikim sertleşmişti tekrar.
M: aşkım mahvettin beni amım çok acıyor sarılıp uyuyalım mı?
H: askim bu sekilde uyuyamam o zaman agzınla boşalt beni hadi.
Diyip dudaklarına bir öpücük kondurdum.
M: yani ben hiç yapmadim daha önce agzima alamam o yüzden midem bulanir.
H: askim birsey olmaz bana verecegin zevk icin yap hadi birtanem.
M: yapamam Hakan uzatma hadi uyuyalim.
Çırılçıplak sarılıp uyumaya çalıştık. Merve rahatlıkla uykuya daldı gerçekten de çok yormuştum onu. Beni sinirlendirmiş olması çıplak olmamız Merve'nin memeleri götü beni fena azdırmıştı ve sikim taş gibi duruyordu önümde. Sakinleşmeye çalıştıysam da fayda etmiyordu Mervenin o halinden dolayı. Bende Merve'nin yanından kalkıp üstümü giyinip odama gittim.
Esra bıraktığım gibi duruyordu. Amı götü kabak gibi açılmıştı. O kadar sese hiç yerinden bile kıpırdamayarak uyumaya devam etmişti. Esra'nın yanına gittim kafasını bana doğru çevirdim şortumu indirdim yarrağımı çıkarıp önce dudaklarına ve yüzüne sürtüp ağzını yarrağımla açarak sokmaya başladım. Hafif hafif git gel yapıyordum Esra uyanmamıştı biraz suratı değişmişti ve sanki ağzında ne olduğunu anlamaya çalışır gibi ağzını oynatıyordu. Esra'nın memeleri Merve ye kıyasla çok küçük kalıyordu.
Memelerini elleyerek ağzını sikmeye devam ediyordum. Esra çok derin uyuyor uyanmıyordu. Iyice kafasını çevirip yarrağımı ağzına sonuna kadar sokunca gözleri açıldı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ağzını sikmeye devam ediyordum ben. Esra gözlerini resmen açık tutamıyor yarı açık yarı kapalı yarrağımı emiyordu. Emerken uyuyakalmıştı daha doğrusu bayılmıştı alkolün etkisiyle ayık duramiyordu. Gırtlağına kadar sokmaya başladım ama Esra'dan tepki yoktu. Bir yandan amıyla oynamaya basladim. Esra eliyle elimi ittirmeye calisiyor agzindan yarragimi cikarmaya calisiyordu.
Agzi bosalinca "aşkim yapma" gibi birşeyler söylüyordu. Ama alkolün etkisiyle kelimeleri kayıyordu ve hiç gücü yoktu. Esra'nın üstüne gelip yarragimi amına hizaladım. Girmeye calisiyordum ama çok kuruydu bu yüzden giremiyordum. Bende Esra'nın çantasından nemlendirici alip güzelce yarragima sürdüm. Tekrar amına hizalayıp bu sefer bir çırpıda girdim. Esra'nın gözü açılıp beni gördü sonra yine kapattı.
Hızlı ve çok sert sikiyordum ama Esra sadece ıh oh of diye inliyordu istediğim tepkiyi sarhoş olduğu için alamıyordum. Esra'yı uyandırmaya başladım ağzına yarragimi sokuyor yanaklarını memelerini amını götünü tokatlıyordum. Böyle tokatlarla ve agzinin sinirini zorlayarak sikmemle 5 dakika sonra ayılmaya başladı.
E: yapma Hakan uykum var
H: kalk sevgilim kocan amcığa aç gel doyur kocanı.
E: bırak beni uyucam
H: kalk hadi seni sikmeden uyutmam seni
E: off ne azginsin ya zaten uyumadan sevismistik bu neyin azginligi
H: çok seksisin yavrum bak kazık gibi yaptın sikimi bu sik senin bunu indirmek de senin görevin
E: ımm öyle miymiş
Deyip beni öpmeye başladı. Eliyle de 31 çekiyordu. Yataktan inip ayakta durdum. Esra hemen yatagin ucuna gelerek yarragimi emmeye basladi. Bende onun amıyla oynuyordum iyice ayılmıştı. 2 dakika sakso çektikten sonra yatip amini acti ve eliyle salyalarını alarak amına sürmeye başladı. Sonra "gel askim bu ami parçala" dedi.
Böyle orospuca konuşması beni acayip gaza getirmişti. Bacaklarını omzuma aldım ve memelerinden tutarak santim santim girmeye başladım. Esra kısılmış gözleriyle bana bakıyor her santim girişinde dudaklarını ısırarak ah diyordu. Tamamını sokunca ona sarılarak öpmeye başladım dizleri memelerine değiyordu. Böyle ona sarılırken sikmeye başladım ağır ağır sikiyordum, yarrağımı amına her sokuşumda dudaklarını benim dudaklarımdan kaçırıp yüzümden tutarak ah aşkım çok iyi diyordu. Galiba bu pozisyonda çok fazla uyarıyordum onu. Bunu anlayınca sikişin dozunu arttırmaya ve sertleştirmeye başladım.
Esra sırtımı çiziyordu. "Oohhh çookk iyisin aşkım devam et devam et" diye inliyordu. Bende orospumu inlete inlete sikmeye devam ediyordum amına her girdiğimde Esra inliyor amına çarpan taşşaklarımdan şap sesi çıkıyordu. Esra'ya doğru iyice yüklenerek onu tam top pozisyonuna getirdim ve hızlıca sikmeye başladım. Esra ahhhh ayyy devam et askim ohh derken bir anda kendini arkaya doğru itmeye benden kurtulmaya çalıştı ve amı kasılarak yarrağımı dışarı itti. Nefes nefese kolunu ısırıyor bacakları deli gibi titriyordu. Boşalması bitene kadar onu öyle izledim.
Boşalması bitince onu bacaklarımdan tutup yeniden kendime çektim. Esra yorgun gözlerle bana bakıyordu. Yeni boşaldığı için sırılsıklamdı zaten amına yüklenince yarrağım kolayca girdi. Esra'dan yeniden ah sesi geldi. Sikmeye baslamistim yine bu sefer misyonerde sikmeye devam ediyordum. Esra beni yorgun gözlerle hayranlıkla izliyordu ve bir yandan da benimle konuşuyordu.
E: off çok güzel sikiyorsun askim sik beni
E: ahh dagit amimi yarraginla hadi durma
E: sik beni ah daha sert sik kökle askim doldur icimi.
E: ahhh çok güzel sikiyorsun karını off mahvettin beni
Ben bunlari duyunca gaza geliyor daha sert ve hizli sikiyordum Esra'yı. Alkolün etkisiyle de boşalmama daha çok vardı. Esra'nın kafasını tutup kendime doğru çekerek ona amını nasıl siktiğimi gösteriyordum.
H: bak kocan nasil sikiyor amini iyi bak orospu.
E: ah ah ah evet evet askim evet cok güzel sikiyorsun evet
H: çok güzel inliyorsun orospum al amına of
E: çok güzel sikiyorsun bu yarraksiz yasayamam artik.
Kafasini birakip memelerini tokatlamaya basladim. Yarragimi amina her soktugumda bir memesine tokat atiyordum sonraki soktugumda digerine tokat atiyordum. Esra "ah acıttın aşkım yavaş" diyordu ama ben umursamayip ayni ritimde devam ediyordum. Memeleri kıpkırmızı olmustu Esra ellerini memelerine koyup "askim cok acidi dur" dedi. Bunun üzerine yüzüne bir tokat atıp boğazını sıkıp hızlıca sikmeye basladim Esra afallamisti gözlerimi gözlerine kitleyip hızlıca sikmeye basladim. Esra cildiriyor beni öpmeye calisiyordu ama öpmesine izin vermiyordum bogazini sikarak ona bir orospu gibi muamele yapiyordum.
Esra çığlıklar atarak "Hakan Hakan Hakan askim devam et ah ah ah" diye inleyerek boşalmaya başladı. Boşalması bitince amına tokat atarak "domal" dedim.
E: askim cok yoruldum bosal artik lutfen
H: seni daha götünden sikmeden boşalmam bugün askim. Deyip yeniden memelerine birer tokat attim.
Esra dönüp domaldi. Prezervatifi takıp Esra nın önune geldim. "Güzelce salyalarını akıt askim bakalim" dedim. Hemen saksoya geçti ve yalamaya basladi bende hafiften götüyle oynuyor onu hazirliyordum. Esra iyice gaza gelip sonuna kadar sokuyor tüm salyalarini birakarak geri geliyordu.
Yeter dedim ve arkasina gectim. Götüne biraz nemlendirici sürüp yarrağımın basını dayadım. O kadar dardı ki yarrağımı sımsıkı kavrıyordu. Zorla da olsa başını sokmuştum. Başını sokmamla beraber Esra ortalığı yıkmış bana "lütfen çıkar aşkım çok acıdı çıkar nolur çıkar" diye yalvarmaya baslamisti. Sesi ağlamaklı geliyordu. Biraz daha ittirmemle bağırarak kaçmaya çalıştı ama belinden tutuyordum.
E: aşkım nolur çıkar nolur çok acıdı nolur başka gün yap arkadan nolur çıkar şimdi.
Bana böyle yalvarması ve aşırı dar olması boşalmamı getirmişti. Inanilmaz bagiriyordu Merve şu ana kadar uyanmadiysa bile biraz daha ittirirsem uyanabilirdi bu nedenle Esra'nın götünden çıktım. Çıkmamla birlikte yatağa yığılıp götünü tutarak ağlıyordu. Prezervatifi çıkarıp yarrağımı ağzına götürdüm.
H: hadi askim boşalt beni
Esra şaşkınlıkla bakıyordu biraz yalamaya basladi ama cok isteksizdi belliki canini cok yakmistim. Yataga yatip kafasindan bastirarak deepthroat yaptirmaya basladim. Bana yaklaşık 3 dk öyle sakso çektikten sonra ağzının içine boşaldım. Boşalırken galiba çok ittirdim ve Esra bir anda banyoya koşarak gidip kusmaya başladı. Yanıma geldiğinde
E: götüm çok acıdı neden durmadın insan sevdiğine kıyamaz dururdu orada
H: yavrum ben seksi böyle seviyorum hala alışamadın mı?
E: beni gerçekten seviyor musun?
H: tabi seviyorum askim. Sacmalama gel bakiyim yanima.
Esra yanima yatti ve sarilarak uyuduk.
29 notes · View notes
alkolikduzen · 4 months
Text
Merhaba, son günlerde yalnızca yaşamaya çabalıyorum. Sabah gözümü açıyorum, bir koşu yüzümü yıkamak istiyorum. Gün sonu yıkadığımda üzerimden yüzyıl geçmiş gibi hissediyorum. Uykum bile yorgun artık. Hani derler ya, canınız yanmaya karar verdiyse bir sivrisinek ısırığı bile yeter. Canım çok yanıyor. Olanlar adına bir isim veremiyorum. Kemiklerim sıkılıyor, midem bulanıyor. Çocukken bu denli içime kapandığımda dizlerimi karnıma çeker, saatlerce öyle otururdum. Dizlerimi karnıma çektim. Çocukluğum tüm bilyelerini kusmak istiyor. Ben geçen gün daha da çok düşünüyorum ardı arkası gelmeyecek gibi çok. O kadar çok düşünüyorum ki, kendime gelip de bir an olsun durabildiğimde en başında ne düşündüğümü unutuyorum. Unutulan düşüncelerim içimde kapana kısılıyor. zihnimin en derinlerinde yatıyorlar. Beni uyutmuyorlar, rahat bırakmıyorlar. İçten içe çürüdüğümü hissediyorum. İçimde bir şeyler çok acıyor. Sürekli mutlu görünmekten sıkıldım. Sıkıca sarılıp ağlamaya çok ihtiyacım var. eskiden yalnız başıma da ağlardım. Eskiden hep yalnız başımaydım. Artık kendime yetemiyorum. Kendime ağlayacak gücümde yok. Sanırım bazılarımız anlatmadan anlaşılamamaya, verdiğinin yarısının bile alamamaya, umursamadan kırılmaya mahkum. Bunu kabul edemiyorum. Hayatımın neresinden dönülse kar gibi geliyor. Dönmek istiyorum. Yani ölmek istiyorum demeyeceğim ama yaşamak istiyorum.
İyi geceler.
24 notes · View notes
yalnzardc · 6 days
Text
Nurullah genç'in geçen gün anlattıkları dolanıyor aklımda, cengiz aytmatov'un toplu mezarda dik bir şekilde gömülmüş babasının cesedini gömleğinden tanıması ve gömleğin cebinde ben falan aytmatov yazıyor oluşundan bahsetti. Bu hikaye beni Necip Fazıl'ın bir adam yaratmak piyesine sürüklüyor, 'resimlerimiz kadar yaşayamıyoruz' diyor baş karakter hiddetle 'şu sigara kağıdını masaya koy hiç dokunma yüz yıllarca durur orada belki yıpranır belki sararır ama orada durur, bir sigara kağıdı kadar yaşayamıyoruz' diyordu. Aytmatov'un babası da cebinde adı yazılı kağıt kadar yaşayamamıştı. Bu güne dönüyorum, bu gün geçmişin, yüzlerce acının tekrarı, Srebrenitsa'nın mesela güvenli bölge dedikleri yerlerin aslında birer toplu mezar oluşu. Filistinli çocukların kağıtları yok gerçi onlar adlarını bedenlerine yazıyorlar. Bir çocuğun bedeni kağıt kadar dayanıklı değil gerçi, bir kaç haftaya tanınma imkanı kalmayacak o küçük yavrunun. Bir sigara kağıdı kadar değerli değiliz yazardı belki Üstad şimdi yazsa.
Uyuyamıyorum işte yine, aklım çok başka zulumlerde dolanıyor, okadar uzun ki zulmün tarihi bir türlü sonu gelmiyor işte, canım acıyor bir yandan insan acısından utanırmı ona acı demeye utanıyorum, yine midem bulanıyor, bana dünya dokanıyor artık diyorum...
8 notes · View notes
coralinevuolemorire · 1 month
Text
Midem bulanıyor. Karnım o kadar çok acıyor ki dayanamayacak gibiyim. Sabahtan beri su içmedim yemek yemedim her an bayılabilirim.
11 notes · View notes
mavikadarguzel0-0 · 11 months
Text
Gün geçtikçe daha da kötü hissediyorum kendimi.. Bugün bir kuşum daha öldü, bugün heveslerim de öldü, bugün hayallerim de öldü. Gün geçtikçe daha da yalnızlaştığımı hissediyorum. Artık hayal arkadaşlarım olmaya başladı. Okuduğum kitaplardaki karakterler benimle konuşmaya başladılar. Dışarıya çıktığımda benim hayalimdeki arkadaşlarımla beraber dışarı çıkıyorum. Gün geçtikçe çocukluğumun benden daha da uzaklaştığını hissediyorum. Gülemiyorum hiçbir şeye, bazen arkadaşlarımla buluşursam onların yanında gülmek zorunda kalıyorum, bazıları gerçektende güldürmeyi başarıyorlar. Önceden sevdiklerim gıcık olsunlar diye somurturdum içimden hep gülesim gelirdi, ama şimdi hiç gülmek kahkaha atmak gelmiyor içimden. Yemek yiyemiyorum, yersem kusuyorum. Kusmak zorunda kalıyorum çünkü midem bulanıyor canım acıyor.. Kimseye söyleyemediğim gerçekler var. Boğazıma dayandı hepsi birden üstüme geliyorlar. Gerçekten yorulduğumu hissediyorum. Adım atıcak gücüm kalmadı. Eskiden karanlıktayken kendimi çok iyi hissederdim çünkü göz yaşlarımı ağlarken kimse görmüyordu. Artık karanlıktan korkmaya başladım belkide göz yaşlarımı birilerinin görmesini istediğim içindir bilemiyorum. Gece olunca içimde hem huzur hemde korku hissi oluyor. Bir anda titremeye başlıyorum. Titremelerim okulun düzenlediği kamptan beri devam ediyor. Karanlık korkum kampın ilk gecesinde benim salak kafamın birine sinirlenip o soğuk havada dışarıya çıkmam yüzünden başladı. O gün o odada kalsaydım sevdiklerimi kırmaktan korktum. Ama kendimi kırmaktan hiç korkmadım. Neden? Bilmiyorum, bilmek istemiyorum. Titremelerimde aynı gün başladı. O gece dışarıda otururken yine kendimle kavga ediyordum. Titremeye başladığımı bile farketmemiştim. Oradaki ingilizce öğretmenimiz "Canım hava soğuk içeri geç titriyorsun" dediğinde titremeye başladığımı farkettim. Lanet olsun o geceye bütün korkularım, nefretlerim o gece başladı. O gün yatağa girene kadar devam etti titremelerim. Odadaki arkadaşlarım üşüdüğümü sandılar, bende üşüdüğümü sansınlar diye dahada yorgana sarıldım. Her gece titriyorum. Karanlıktan çok korkuyorum. Karanlıkta çok titriyorum, karanlıkta çocukluğum benden dahada uzaklaşıyor gibi hissediyorum. Sadece 1 gün yaptığım bir hata yüzünden kendine lanet okuyorum. Ve o hata yüzünden her gece ağlıyorum. Çok korkuyorum. Şu günlerde birinin yanımda olmasını istiyorum. Birinin bana destek olmasını, benimle ağlamasını yada göz yaşlarımı silmesini istiyorum. Kendimi çok yanlız hissediyorum.
9 notes · View notes
zayiflamamlazim · 4 months
Text
Başım ağrıyor, gözüm daha doğrusu. Başparmağım acıyor. Bir çok şeyi yazmak anlatmak istiyorum. Anlatmaktan da yorulur muyum, rahatlar mıyım bilmem. Ş ile olan yolumuza son sürat devam ediyoruz. Neydik, ne olduk? Bu süreçte ailem o kadar yıprattı ki beni. Malum kışın zaten benim evimde kaldılar. Babama banka kartımı verdim. Evin ihtiyaçlarını alsınlar diye. Biraz da sus payı olarak gördüm bence. Her akşam eve geldiğimde bir çok boş sorular ile beynimi yediler. O niye böyle şu niye şöyle 50 tane gereksiz ve saçma sorular ile muhattap oldum. Bana sürekli savunma yaptırmak zorunda bıraktılar. Her günden nalet ettim, eve gelirken içim huzursuz oldu. Ş ile aram bozulacak diye endişelendim. Kafama saçma sapan düşünceler ektiler. Daha ortada bir şey yok düğün takısı konuşmaya başladılar. Karşı taraf da yapmayacak insanlar değil. Bunu söyleyince sen onların kızı olmuşsun, bizi silmişsin, zaten kafanda bitirmişsin, biz kimiz ki diye yalandan tribe giriyorlar. Ben ise kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Babam sürekli para hesabı yaptıkça midem bulandı. Evdeki iğneyi dahi kendi kazandığım para ile ben aldım, aylarca kredisini ödedim her şeyin. Ama şimdi sanki evimi onlar düzmüş gibi karşı taraf onu bunu yapsın diye bekliyorlar, bir de "yapmaz isem değersiz olurmuşum" masraf edince mi değerli olacağım? Bir insan evladına nasıl böyle bir öğüt verebilir. Gittiklerinde tekrar gelmemelerini söyledim. Annem de iki de bir Ş ile beraber olacağımdan korkuyor. Zamanında cinsel eğitimi bırak regl olmanın ne demek olduğunu bile öğretmeti akıl edemeyen annem zevk alırım diye o kadar korkuyor ki kaç kere utanmadan babamın yanında saçma sapan cümleler kuruyor. Tövbe estağfurullah. Bu bilinçaltıma işleyecek ve ileride bundan dolayı psikolojim daha çok etkilecenek diye çok korkuyorum.
Her şeyin haricinde, kendi kendilerine mekan bakıp bana 4 5 saat içerisinde karar vermem konusunda çok büyük baskı yaptılar. Alternatif nedr diye bile bakamadan ayarlandı. Sonra karşı tarafı aramışlar hemen siz de ayarlayın diye. İnsanları zorda bıraktılar. Şimdi ise "Ne güzel işte ayarlandı" diyebiliyorlar.
Annemin babamın çocuk, evlat yetiştirmekten hiç haberi olmadığını biliyordum, görüyorum. İnsan bir şeyler öğrendikçe daha çok anlam verebiliyor. Zaten ergenliğe kadar büyük hatalarınız var bir de bu süreçte aynı kalıpları neden tekrarlıyorsunuz? Babam hala evlenince ona para gönderip göndermeme derdinde. 30 yıldır yaptıramadığı ev var. Kendimi bildim bileli bu öyle. Benim 15 16lı yaşlarıma kadar her gün ayyaş gezen babamın şimdi aklı başına geldi. Geçen aklıma bir anım geldi, ağlamamak elde değil ki?
Ben lisedeyim, lise 1 olması lazım. Annem yok o ay evde. Babam gece 2de kendisi ile beraber 2 sarhoşu daha eve getirmişti. Abim de vardı, uyuyordu. Babam beni çağırdı, o 3 sarhoş adama kahve yaptırdı. Tepside servis yaptırdı. Sonraki gün de sakın bunları annene anlatma diye tembih etmişti. O zaman her gün kavga ettikleri için yine öyle olacak diye günlerce çok korkup hiçbir şey dememiştim. Şimdi ise kendisinin 10 yıl major depresyonda olduğunu o dönemleri hiç hatırlamadığını felan söylüyor. Öyle ya da değil. Bunun ceremesini abimle ben çektik. O dönem kendisi gezip tozup har vurup harman savurdu. Şimdi ise sanki yatırım borsası hesabıymışız gibi bizden beklenti içerisine giriyor. Annem ise zaten her gün ya babaannem ile ya da babam ile kavga ederdi. Bizi de çok döverdi. Karşılık verip gücümün yettiği güne kadar beni dövdü. Tabi ki karşılık verecektim. Sırtımda odun kırıldığını zamanı ben biliyorum. Burda oldukları süre boyunca, beraber kaldığımız süre boyunca zaten iş yerinde full stresli olan günümün gecesini de zehir ettiler. Gizli gizli yürüyüşe çıkıp kalıp kalıp çikolata yedim. Ona da çok karışırlar çünkü. "giydiğin hiçbir şey olmaz, çok yeme" "çirkin görünürsün yeme" "elbise giyceksin yeme" "böyle gelin olmazz yeme" bir kere bile kızım sen her halinde çok güzelsin cümlesini duymadım ki..
Sevilmeye alışmam çok zor oluyor. Bazen gerçek mi? Ş beni seviyor mu? Ben sevilecek biri miyim? Tüm bunları nasıl geride bırakıp bir aile kuracağım? Vücudumu beğenir mi? Karnım, göbeğim, ameliyat kaza izlerim? Ailemle iletişim şeklim sadece kavga etmek. Bu yüzden asla bir arada kalamıyoruz.
Kendimi iç kavgada sakinleştirip Şye bunların hiçbirini yansıtmıyorum. Ağlıyorum, gözlerim doluyor. Ş bana sesini yükseltince gözlerim doluyor hemen, ağlıyorum. Kimbilir kafamda hangi dönemi yeniden yaşıyorum?
4 notes · View notes
oluruvar · 1 year
Text
Neredeyse her sabah boğazım şişiyor aylardır hatta belki yıllardır. Çok uzun zamandır, hatta belki hiç kendimi sağlıklı hissedemiyorum. Üç gün iyiysem beş gün halim olmuyor falan. Vücudum titriyor, saçma sapan yerlerim acıyor ve ağrıyor. Hep bi şekilde vitaminim eksik, uyku düzenim bozuk diye böyleyim dedim kendime. Ne zaman doktora gitsem antibiyotik ya da soğuk algınlığı ilacı verip yolluyordu. Yine gittim geçen gün. Doktora bana "sen nazlanıyorsun sanki biraz" dedi, güldü boğazıma bakınca. Çünkü ben iki hafta önce almıştım randevuyu ve gittiğimde boğazımda bi sorun yoktu. Ben de "herhalde psikolojik" diye düşündüm o an. Sonra kan tahlili istedim. En son yaklaşık bir yıl önce kan tahlili yapmışlardı ve o kan tahlilinde vücudumda enfeksiyon vardı. Bu sefer de enfeksiyon çıktı ama doktor çok ağır bi enfeksiyon olduğunu söyledi. 0-20 arası olması gereken bi değer 40. Diğer iki değer de fazla ama bu kadar değil. Neyse, ben öleceğimi sanıyorum zaten hemen. Kanser oldum falan sanıyorum, korkudan zor ayakta duruyorum. Doktora dedi ki "üç günlük ömrün kalmış"... Olm... READ THE ROOM YA! Mal mısın bayıltmaya mı çalışıyorsun beni? O öyle deyince tövbe ya rabbim tövbe estağfurullah yaaaa dedim birazcık bağırdım gibi oldu, güldü. Üç ay penisilin yazdı (ayda bir). Ben onu da şaka sandım ama o şaka değilmiş. Bi de tantum diye bi hap verdi. Ben çok korkuyorum zaten ölmekten, hiç sağlıklı olamadığım için hep ölümün eşiğinde gibi hissediyorum. Penisilin iğnesi yapılırken de delirdim korkudan. Aşırı tatlı bi kızdı iğneyi yapacak olan, uzun uzun konuştu benimle, sakinleştirdi beni. "Sana yalan söylemiycem, canın çok acıyacak. Çok baba bi penisilin bu ama sakin ol, bi saate azalacak acısı" vs diye samimi bi şekilde konuştu. Biraz olsun sakinledim ve çok güzel yaptı iğneyi. İğneden sonra dedim ki "alerjim varsa nasıl anlarım" çünkü deli gibi acıtıyor, ordan anlayamam. "Kusarsın" dedi. O öyle deyince benim midem bulanmaya başladı ama ben korktuğumda zaten benim midem bulanır. Yarım saatten fazla hastane içinde yürüdüm popomu tutarak ve botlarımın fermuarı açık şekilde çünkü ilaç içimde donabilirmiş. Çok acısa da yürüdüm, zaten yürüdükçe acı azaldı ilginç şekilde. Benim için çok ani gelişen bi süreçti. Boğazım şişiyo diye giderken hiç penisilin beklemiyordum. Şok oldum. Şimdi hala ağrıyor iğne olduğum yer ama beni iyileştirecek diye umuyorum. İçimde bi yerlerde hala "ya hastalığım kanserse, ya doktorun bilmediği başka bi şey varsa da tedavi olmadığı için ölürsem" diyen bi ses var. Yaşamak zaten çok zor, böyle korkularla iyice zorlaşıyor. Kendimi rahatlatmak için bi şey de yapamıyorum. Son on küsür gündür ��zülmekten başka bi şey de yapamadım zaten normal olarak. Hayat birazcık olsun iyiye gitse keşke. Baya da uzun tuttum ama içimi dökmek istedim. Tişikkirlir. İi gicilir
13 notes · View notes
benkendim · 1 year
Text
Cuma günü lokma dağıttılar hayr için, aldım küçük tabakta dört tane yedim Allah kabul etsin, yerine ulaştırsın inşallah. Hiç almaz yemezdim sevmem pek lokma. Keşke yine yemeseydim nefsime yenik düştüm, nasıl sert bir tatlı dişetlerim hala acıyor, şerbeti de glikozdu. Hem midem hem ağzım mahvoldu. Bir daha tövbe ettim yemem, hayr için daha başka şeyler dağıtın lütfen insan oğulları lütfen zararsız olsun 😔
16 notes · View notes
Text
Sobe
Sonunda sobelendim. Gözlerim gerçeğe günaydın derken benim olmayan sabahta, gece aldatması beni buldu. Hiçbir gecenin beklediği masumiyet değilim artık. Türkçe hasretler çizerken kalem, dümdüz sarıldım benim olmayan tablolara. Ressam benim için çizmemişti oysa; eski bir fotoğrafın şarjını bitirdiği kaderden dilediği özür gibi kalmıştım ortada. Açıklamayı bana yapmıyor, beni görmüyordu. Sınırını bilmeliydi insan ; görünmeyenin hayalet arzuları arşa çıkmamalıydı.
Sonunda kabul ettim. Bir alacağım kalmadı gözü yaşlı zamandan; izin verdim yaş almamıza. Hayal ceketimi çıkarıyorum şimdi, çıplak gitmiyorum ama gerçekler beni yalın görmeli , yakinen.
Sonunda hiçlendiğime içlenmedim. Bunu da seçen benim. Kendine sarılmak dururken aynı hatalara ayak basar mı insan; haydi bastı diyelim kirli halılarda görmez mi kendi ayak izlerini? Şimdi çığır açtım kendi soyluluğumda, gözlerim bulanık hadiseleri net görür oldu. Yaş almak bu demekmiş oysa...
Saklanma çocuk, seni gördüm ben. Sen, kime gerçekten sarılman gerektiğini bilmeyen bir çocuksun ya hani; ellerinle kollarını ödünç alıyorum hayata. Madem yanlış biliyorsun, hayata verelim kolları tek kendini sarsın. Çünkü insan da en çok ve sadece kendine sarılmalı aslında.
Doğuyormuşum. Agu ile başlayan fonetik kimsesizliğim fanatik acılarıma yurt bakıyormuş. Yetimhanenin kapısından ben geçemezmişim; daha görecek ve sarılacak bir zaman varmış bana. Yalancının yalancısıyım.
Dijitale taşınıyor günahlarım; sevap esvabını giyip tekke ile zaviyelerin kapanmasına sebep oymuş gibi en imanlı soytarılıklara kendini adıyor. Günahımın yalancısıyım.
Bak, ağlamıyorum. Öyle bedavaya dökmem gözyaşımı ben artık. Onun da bir değeri var. Kaç kuruşa akacaksa önce gözümden izin almalı. Biniyorum gökyüzüne, uçaktan önce. Hostesin ikram ettiği abur cuburlar mideme oturan haysiyetimin kusmuk sebebi... İşte, eski bir şarkı daha yolcusu bu gökyüzünün. İndirin beni burada. Eskiye dair her ne varsa onunla aynı gökyüzünde olamam ben. Pilot Bey, saygımla beni müsait bir yerde indirir misiniz lütfen?
Bana bir tek o kaldı. Check-in de yapmamıştım mutluluğa zaten; valizimin fermuarı kopmuştu. İndirin beni yanlışlıkların doğru zannedildiği bu kapkara gökyüzünden. Midem bulanıyor.
Sobelendim. Meşrubatı acı bir yudum bu zamanların; içmem. Geldik. Karşılıyor beni benli senelerin sadakat muskaları, başımdan geçirmiş oldular bir kere. Elem terefiş kem gözlere şiş oldum, kurşunum döküldü ama başımdan aşağı değil kalbimin içinden. Burktum. Kalbimin bir damarını.
Acıyor şövalyesi masalların; Pilot Bey, indirmiyorsanız müsait bir kendime sarılmakta; lütfen, rica ederim kapatın gözlerini gökyüzünün, iniyorum ben. Kendim inerim, huşu içinde sarı şarkılar söyler kuşlar benimle birlikte. Kendimden ayrılmamın şerefine, bir gün tekrar doğarım bir leyleğin kalbinden...
Dilara AKSOY
8 notes · View notes
birgaripkitapsever · 11 months
Text
Bugün neşe yok...
Sanırım her insanın derdi olurmuş. Benimde var şuan...
Şuan o kadar doluyum ki anlatamam ve benimle ilgilenecek insanda olmaması işimi oldukça zorlaştırıyor. Boğazımdaki yumru ağlarsam geçecek biliyorum ama ağlayamam. Şuan yassak. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Biliyorum kimse olmasa bile sağımda ve solumda görünmeyenler var...
Babam odada televizyon izliyor. Kızının ağlamak istediği ama ağlayamadığını bilmiyor çünkü ilgilenmiyor. Annem ablam ile başka odada (ablamla olan odamızda) anneme kızmıyorum her çocuğuna aynı anda-burda kesmek zorunda kaldım çünkü annem çağırdı. Ablam hasta ve duş alması gerek. Onu hazırlamam için çağırdı ve bende onu yataktan kaldırmak için ona dokundum. Tahmin edildiği üzere bağırdı. Biliyorum kaç defa kustuğunu o yüzden bir şey demedim ama kalbe söz geçmez ya kırık olan kalp parçalandı azıcık. Neyse devam edelim.
Aynı anda ilgilenmez ki az önce de dedim ablam hasta. Bana ne oldu bilmiyorum ama benimde karnım ağırmaya ve midem bulanmaya başladı. Anneme ve babama tabikide demedim. Ablamla ilgilenmeleri lazımdı çünkü. Şu an sessiz sedasız annelerin yatak odasında oturmuş yere çömelmiş yazı yazıyorum.
Telefonum bozulmuştu ve tanirciye görürdük bugün. Tamirci şarj yerinin kırıldığını söyledi - öyle bişi yani- ve babamda çıkarıp parayı verdi. Saat beş gibi de almamızı söylediler. Sonra ablamın hasta olduğunu falan öğrendik. Neyse annem şakasız bana imalarda bulunmaya başladı. İşte benim yüzümden 100 lira filan gitmiş...
Ben yüz liraya değmez miyim anne?
Sanırım değmez mişim.
Yalan yok acayip kırıldım ve şuanda dizilerimi gövdeye çekmiş duvara yaslanmışım. Midem bulanıyor ve sırtım kopacakmış gibi. Ne yapacağımı bilmiyorum eğer annemle söylersem ilgi istediğimi düşünecekler ve benimle alay edecekler. Zar zor tuttuğum göz yaşlarımı da orada zavallı gibi dökeceğim.
Ben zaten zavallının tekiyim.
Beni ailem bile sevmezken ben kendimi neden seveyim?
Sonuç olarak ne yapacağımı bilmiyorum. Canım acıyor ve ablam da kötü. Sevgili ailemin iki hasta kızla uğraşmak, isteyecekleri son şey olduğu için sonuna kadar direneceğim. Lütfen bana bir taktik verin.
Bu ara salgınından nefret ediyorum.
Kendimden nefret ediyorum.
Yalnızlığımdan nefret ediyorum.
Ailemin anlayış, kavrayış biçimden nefret ediyorum.
Hayatımdan nefret ediyorum.
Ölmek istiyorum.
İntihar etmek istemiyorum.
Ölmek istiyorum. Kendiliğinden, öylece, aniden.
5 notes · View notes
sadecesirena · 9 months
Text
Tumblr media
Attığım post sayısından çok taslağım var. Sanki diyecek çok şeyim varmış ama demeye dilim varmıyor gibi; dilim kalemim, kalemim de parmaklarım olduğu için sanki parmak uçlarımdaki kan yazmamamı, yazsamda atmaya cesaretimin olmadığının göstergesi. Acıyor, içimde bir yer acıyor da susuyorum. Midem bulanıyor, karnım ağrıyor sebepsiz yere de susuyorum. Susmamak gerekiyor, konuşsam da kullanacaklar. Uğraştığım hastalıklar, kullandığım ilaçlar hepsinin sebebi susup içimde biriktirdiğimden. İçinde yaşadığın sana hastalık olarak dönermiş; bunu öğrenmiş oldum. Kesilen nefesime gülümsüyorum. Sanki bir şeyler olacakmış gibi. Olmasın istiyorum, daha var diyorum, hem değmez ki diyorum; demekle kalıyorum. Bir yanım çok istiyor, bir yanım acıların geçecek, izler iyileşecek, boğazın düğümlenmeyecek diyor; demekle kalıyor. Hiçbir şey iyi hissettirmiyor. Bu zararlı ışınların içerisinde sıkışık kaldım. Her şeyin bir zararının olması artık çok yorucu. Yorulmaktan yorulur mu bir insan? Yoruluyormuş. Yorulunca da konuşamıyorsun öylece çaresiz bir halde sessizliğe çekiliyorsun.
Denizler dalgalanır rüzgar eserken ve hisler ölür Sirena yazarken;
r/d
;
6 notes · View notes
golge-kiz · 1 year
Text
İğrençsin! Midem kaldırmıyor seni. Sevgin,aşkın senin kadar sahte. Sözde bağlanmışsın bana,sözde sevmişsin. Bu kadar basit olmamalı! Birini silmek,bu kadar basit olmamalı. Sevdin ya beni! Niye gidiyorsun ki o zaman,beklesene beni. Bekle toplayayım kendimi,bekle kendime geleyim. Ama sen,kendime gelmeden sana gelmemi istiyorsun! Bende yorgunum! Bende kırıldım! Tek senin kalbin yokki,tek sen sevmedinki. Benimde canım acıyor.
5 notes · View notes
Midem bulanıyor, ruhum acıyor, kalbim sızlıyor...
Ölsem daha kolay olurdu belki, evet, sadece bir umuda bağlı yaşıyorum. Kalbimde tutuşan bir kıvılcım, bir istek. Evimde olma isteği...
Belki kimse anlamıyodur, belki herkes anlıyodur; ama ben yoruldum. Evimdeyken bile evimi özlemekten yoruldum.
Ben buraya ait değilim, bunu biliyorum. Peki, neden hâlâ evime gidemiyorum?
3 notes · View notes
veral0vsa · 1 year
Text
Amaçlarım tükenmişliğin dibine vurdu. Ve yalnızlık son derece öfkeli. Sevmeli miyim bir daha? Sevmeli miyim sevilmeden? İyileşmeden,ölmeden,ağlamadan, kahkahalar la sevmeli miyim,viena? İlk ve en dehşetli acılarımdan birini bana veren sen, söyle tükendi mi içindeki ağrılar? Kahroluşlarım bu gecede sürecek gibisinden devam ediyor. Lakin düşünüyorum sevgi denilen kelime ne iğrenç bir huzur kuyusundaymış gibi hissettiriyor beni. Bunu düşünüyorum sonra seni düşünüyorum arada sırada. 2 yıl geçti, hala aklımdasın ama bir şeyler hissettirmiyorsun. Hissettirmiyorsun biliyorum yine de acıyorlar. Yaralarımı saramıyorum. Kimseyle konuşmak istemiyorum. Bütün konuşmalarım ayıp olmasın diye. Sıkılıyorum,daralıyorum; kusma isteğim başımı döndürüyor. Süzüm süzüm açlık vuruyor mideme. Ne yiyebiliyorum,ne içiyorum. Susuyorum ardından daha uzun suskunluklara ilerliyorum. Kağıt kalem alıyorum parmak uçlarımla fakat yok işte. Yazamıyor insan hissizleşince. Bütün duygularını,en büyük korkularınla yüzleşirken gömdüğünde böyle oluyor. Kalakalıyorsun öylece seni ürküteni gördüğünde ve sanki yokmuş gibi yaşıyorsun her saniyeni. Viena bildiğin gibi değil. İnan bu kadar dehşetli olamazdı ölüm. Yalnızlık tam sırtımdan vuruyor beni. Böyle şiddetli bir kılıç darbesiyle yüzleşmeye çalışıyorum ama yarama bakmak o kadar korkutucu geliyor ki görmek istemiyorum. İlerlemeye çalışıyorum,çalıştıkça daha da acıyor. Yüzleşmem lazım öldüğümle. Yüzleşmem lazım kendimle. Yüzleşmem lazım her şeyin mahvolduğuyla ama o kadar tatlı geliyor ki inanmamayı seçmek. Hala sevildiğine inanası,mutlu günlerden birinde olduğunu düşünesi geliyor insanın. İşte sonrası geliyor bunun, uyanıyor sabah 5.30 da yanında anlam bulduğu insan yatmıyor. Gitmiş o da. " Gidecekti biliyordum,viena. Senin gibi gidecekti kollarımdan. O gün onu anladığımda sıkı sıkı tuttum onun ellerini biliyor musun? Öyle güzel tuttum ki gittiğinde bana o sarılışlar yetsin diye." Yetmedi. Nasıl yetebilirdi? Viena, dayanamıyorum daha fazla iyi bak kendine. Öpüyorum güzel yanaklarından.
2 notes · View notes