Tumgik
#kaç kere öldüm ki ben
gokyuzununyasi · 5 months
Text
İçimdeki sıfır çarpanını kendime bölünce belirsizlik buldum.
Saat gece yarısını geçti. Yaşım yirmiye dayadı merdivenini. Uykum bu gece benim değil, baş ağrılarımın tuttu tarafını. Neyseki bu gece ben kendimin tarafındayım. Kaç hafta ya da kaç ay oldu bilmiyorum ama kendimi görmekten o kadar korktum ki beni yansıtıyor diye yazmadım. Tek taraflı bir ateşkes imzaladım cümlelerle. Sanırım bu gece hatta bu süreçte sadece anlayış ile doluyum kendime. Nefretimi kimin mezarına ektim bilmiyorum ancak kendi kefenimi kontrol ettim cepleri yırtık değildi. Şüpheli ve de nihayet. Kendimle barıştım. Benim suçum değildi. Kabullenmemin yıllarımı almasını geçtim beni de benden aldı. O yüzden şimdi döktüğüm bu gözyaşları gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki kendi kucağıma yattığım için. Ben elimden geleni de yaptım, ardını da açık yüreklilik ile fazlasını da. Bundan ilerisi gerçekten boyumu aşıyor, yüzmeyi de pek sevmem dalgalı denizde. Bundan ilerisi zaten yolun sonu olur benim için. Bütün anlamlarıyla. Daha önceleri neyi istediğimi öylesine iyi bildiğimi sanıyordum, şu an elimde sadece neyi istemediğim var. Ki bunu da söylemeden geçemeyeceğim: ellerim gri. Sorumluluk almak da ödünç vermek de korkunç sancılıymış. Bu bir tercih meselesi bile değildi. Bir kere aşınca tam manası ile asla bırakılmayan, kendinin unutulması istemeyen kıskanç birisiymiş. Bu belki de kendime bir “hoşgeldin” yahut “güle güle” o yüzden eteğimdeki tüm harflerimi dökücem. Aslında döksem mesela tüm içimi. İçim dışıma çıkana kadar ağlarım. Pınarlarım kurudu inan. İçimde birisine ama kime sesleniyorum bilmiyorum. Gölgemi kaçırırsam bu hengameden kurtulurum sandım. Saye diye çığlıklarımı hep bundan attım. Şimdi cesaretimi topladım arkama baktım; yok saye falan. Gölgem bile yok. O sorumluluğu ben işte öyle yalın sırtlandım. O yüzden saye falan değil bu kez. Bak kızım yağmur. Kendine hor davranmayı kes. Müziği biraz azalt. Yemek yemeyi unutma. O vitaminleri al. Çıkman gereken doktor kontrollerini artık aksatma. Aynalara göz devirmeyi de unut artık bi kırığın bitişinde. İyiyim demeyi azalt. Güçten, güçsüz düşecek kadar güçlüsün. Kimse bilmez ama ben bilirim. Kumsallar anlamaz yağmurun neden yağdığını, okyanus üstünden gidene kadar. İnsanları da görmek istediğin gibi görmeyi bırak. Olduğu gibi gör. O gerçekten öyleymiş. Yangın kendi saçına gelene dek, aynanın karşısında tararmış. Dene ama sevmeden sevilmeyi. Soluna çok yüklendiğinden şaştı dengen. Kime neyi anlatıyorsam. Tamam. Sus. Kapat konuyu. Düşüncelerim var işte öyle benim pas tuttu üzerlerini ama yokluyor arada aklımı. Sus. Saçma. Çok kez öldüm. Ölüm çare değil. Neden biliyor musun? Çünkü benim mevsimim değişti. Kışın ortasındayız ama bu bir kış yağmuru değil. Bu benim ilk yağmurum da değil. Bu benim belki de kasımın sonunda nisan yağmurum. Biri değil, yani şakası da yok. Mevzu bahis bile değil tercih için de ve içimde.
21.11.23 01.32
9 notes · View notes
dilaraaksoykaleminden · 10 months
Text
Namlunun Ucunda
Bu gece de namlunun ucundayım. İnsan, kaç kere atmasına izin verirse kalbinin; o kadar ölürmüş. Bu aşkta bunu öğrendim. Kaç bin yıllık hasret sığarsa ömrüme, o kadar çok öldüm. Kurtarılamam. Sevemem birini, yeni baştan.
Sevmek, özde şıpsevdi sanır, gerçekten sevemeyen. Olmayanı kaderinden siler ve zarfı bir başka kalbe atar, mühürlü cinsinden. Halbuki sevmek közde yanmak; bunu da yine sadece ben öğrendim. Kendi dumanında tüttü de kalp; bir bardak su veren olmadı aşka.
Kalbim, bir ateş söndürür başkasının yaktığını yaşatır sanıyorsanız aldanırsınız. Aşk, davasını kapattı kalbimde. Gecelerin Alev yalnızlığına helal lokma yedirdi, ıstırap. İflah olmaz kalbim.
Çok sevdim be. O kadar çoktu ki bende; o çoğaldıkça ben azalırdım kendime. Diri diri gömdü beni. İmdadımın kurtarıcı yanından yetişmedi bana, en yanlışlar sadece onunla doğruydu aslında.
İçkilerin bensiz vedalarında içmeden sarhoşum yine bu gece; acımın ateşi var har har, kor kor. İyileşmez bir yanım.
Kalbim, gökyüzünden duyulur mu? Bir daha ses etmezse, bir daha atamazsa. İyileşmezse...
Beklemek, bende ilahi bir yalnızlıktı. Onu beklerken kendime ebedi, ona ezeli yalnız kaldım. İstemedi beni, kurtarmadı. Başkasını güldürüp beni ağlatan zalim bir adam sevdim ben. Onu öyle bir sevdim ki; aşk, kollarımda ölecek olsa ve o, karşımda can çekişse önce onu, sonra aşkı, en sonunda da kendimi kurtarırdım. Anlamadı. Acılı bir sevda bu; her gün tek benim yandığım. İtfaiye ekipleri yetişmez bana. Her gün kalbim cayır cayır. O, bir başkasının gözlerinde ve ben onsuzlukta bile sadece onu sevmekte.
Kalbim, ölüler diyarına gömülüyor. Ölü âşıkların diyarına. Kabrime ziyarete gelip bir çiçek bırakırsa ne ala... Ölmek acılı da olsa, sırf ona olduğu için güzeldi aslında. Ölmek, ona doğru bir aşksa ölmek bile değildi.
Ben onu canımın közünde sevdim. Kurtarmadı. Ben onu gözyaşlarımın ateşimi söndürmediği o kimsesizlikte de sevdim. Ben onu, ben onu çok sevdim.
Şimdi gömsünler beni; onun yokluğunun kahırlı topraklarına...
Dilara AKSOY
13 notes · View notes
bvcwei · 1 year
Text
tavanımda asılı duran urgana boş boş bakıyorum. içimde fırtına kopuyor sonra aniden diniyor ve sel basıyor ardından selde duruluyor. yangın şiddetleniyor sonra külü yeterince yaktığını düşünmüş olacak ki duruluyor. 23 kere öldüm sanıyorum 23 kere yeniden diriliyorum. herşeyi zamana bırakışıma savuruyorum bir kaç küfür. ardından bir fısıltı beliriyor. sakince ölmemi istiyor. sandalye çekip yanıma üzerine basıp ulaşıyorum urgana. boğazıma geçirip sessizce bir şeyler bekliyorum. belki bir özür duvardan. belki bir hıçkırık parkeden. uzatıyorum zamanı. zaman kısalıyor gözümün önünde. ben de pes ediyorum bilmem kaçınca kez. derin nefes bile almadan sandalyeyi itekleyişim ve mektuba son kez seslenişim.
37 notes · View notes
tedbundylady · 4 months
Text
Kaç kere öldüm ki ben?
2 notes · View notes
dusungecc · 1 year
Text
İnsanlar hep acıyı ateşle tabir ederler ben ise buzla tabir ederim kim bilebir ki donarak ölmenin ne kadar acı vereceğini.
Hani soğuktan hissetmez olursan ya hiç bir şeyi ve tatlı gelir uyumak donarken
Hayatta böyledir önce tatlı tatlı gelir ürpertir içimizi yaşadığımızı hissettirir bize öyle güzel kandırır ki bizi sonrasındaki acıyı yoksayarız yaşarken ve artık donmak üzereyken öldüğünü bilirsin ama huzurlu gelir kaybolmak karanlığın içinde işte hayatta tam kendini teslim etmişken öldürür seni beden değil belki ama ruhun ölmeside bir cenaze değil midir?
Ben bu yaşıma kadar kaç kere öldüm kaç kere ölü bedenimi içime sakladım hatırlamıyorum ama hep bir öncekinden daha çok acıttı sonraki oysa alışmış olmamız gerekir artık dimi ama öyle olmuyor.
İçimde kaç tane cenazem var kaçını taşırken ayağım kaydı hayatım darmadağın oldu hatırlamıyorum bile.
Hissetmek uzaklaştı benden ölü gibiyim cenazeden tek farkım hala nefes alıyor olmam ama bu ölmediğini kanıtlar mı bana?
Sizi inandırır peki ya ben ölmüş ruhumla daha ne kadar devam edebilicem böyle hayatı durdurdum oturdum izliyorum öylece eskiden savaşırdım güçümü güçsüzlüğümden alırdım
Şimdilerde içimde o gücün bile kırıntısını bulamıyorum.
13 notes · View notes
berfinyikilmaz · 1 year
Text
Kaç kere öldüm ki ben!
4 notes · View notes
yorgunndemokrat · 1 year
Text
Tumblr media
Tavanımda asılı duran urgana boş boş bakıyorum. İçimde fırtına kopuyor sonra aniden diniyor ve sel basıyor ardından selde duruluyor. Yangın şiddetleniyor sonra külü yeterince yaktığını düşünmüş olacak ki duruluyor. 28 kere öldüm sanıyorum 28 kere yeniden diriliyorum. Herşeyi zamana bırakışıma savuruyorum bir kaç küfür. Ardından bir fısıltı beliriyor. Sakince ölmemi istiyor. Sandalye çekip yanıma üzerine basıp ulaşıyorum urgana. Boğazıma geçirip sessizce bir şeyler bekliyorum. Belki bir özür duvardan. Belki bir hıçkırık parkeden. Uzatıyorum zamanı. Zaman kısalıyor gözümün önünde. Ben de pes ediyorum bilmem kaçıncı kez. Derin nefes bile almadan sandalyeyi itekleyişim ve mektuba son kez seslenişim.
0 notes
seksyazar · 2 years
Text
Öfkeyle kalkan sert siker 3
Bu tur şeyleri anlatanlar hep bir daha hiç sevişmedik veya her hafta kaçak kaçak buluştuk, sabahlara kadar sikiştik filan gibi bitirir ya, ne saçmadır. Sabaha kadar nereye sikişiyorsunuz? Menekşe’nin amını götünü kendi evinde dağıtmamdan sonra, arada koca beyaz götünü düşünerek sikimi dikmediğim olmadı değil ama uzun süre baş başa olacağımız bir sikiş ortamı da çıkmadı bir daha. Bir kaç aile toplantısında sert götünü avuçladım ama hem başıma daha fazla bela olmasın diye hem de de anlattığım gibi işim dolayısıyla sikecek karı sıkıntısı çekmediğimden peşinde de koşmadım. Kaltağa gelince önceleri bana tuzak kuracakken tuzağa düşmenin şaşkınlığı ile biraz soğuktu ama yaraksızlıktan olsa gerek kuyruk sallamaya devam etti veya götünü göğsünü kapı aralarında filan sıkarken tepki vermemesini öyle yorumladım. Araya pandemi filan girince de gitmeler gelmeler görüşmeler azaldı, sümsük kocası da bir iki kere para yoklaması yapıp benden ağır fırçayı yiyince ayaklarını kestiler. Bu sefer karım da yeter be arsızlar diye siktiri çekmiş. Pandemi gelip orospular el ayak çekince bir de yurt dışı seyahatler de kesilince benim sik yerinde duramaz oldu yine. Depodaki ofise yayılmış internette porno izlerken, gördüğüm koca göğüslü bir karı Menekşe’nin koca beyaz götünü aklıma getirdi, elim sikimdeyken aradım. Hoş beş boş laf sonra konu sikişe geldi tabii. Önce ırın kırın etti ama Aras’ın durumunda bir ilerleme olmadığını söyledi. Nasıl olsun ki zaten bu yaştan ne kafası ne siki değişir adamın. Amın iyice kavruluyordur senin vermedin mi başkasına lafıma önce bozuldu ama beş dakika sonra görüntülü arayınca da açtı. Gelsenize dedim haftaya yine depodan kıyafet seçersin tek tek her yerine giydiririm. Kıkırdadı orospu. Olmaz gak guk derken gösterdim kalkmış sikimi. Üstünde çırpınırken gözlerin kayıyordu unutmamışsındır yavrum derken uzun uzun inceledi sonra  çat kapadı aniden kaltak. 
Ha ne oldu? İlk hafta sonu damlamışlar yine, kaynanam, kaynanası, Menekşe. Ben depodaydım karım arayınca haberdar oldum. Menekşe mesaj atıp kaynanam da peşime takılacaktı zor ektim yarım saate oradayım yazmış. Hemen ofis katındakileri siktirledim sağa sola. Menekşe koca götünü ve memelerini örten bol kıyafetleri içinde içeri girdiğinde sekreteri de yemeğe göndermiştim bile. İlk lafı bir saate Aras buradan alacak beni olunca hoş geldin çayını ikram etmemeye karar verdim. Elinden tutup arkadaki çek yata doğru iteklediğimde  laf etmenden oturmuş üzerindeki gömleği kendi çıkarmaya başlamıştı zaten.  Bol pantolonunu çıkarınca da koca sert beyaz kalçaları parladı yine gözümün önünde. Canımı yakma bu sefer derken karşısında çılçıplak dikilmiş sikimi dudaklarına sürtüyordum bile. İki eli ile kavradı sikimi. Ne çabuk sertleşmiş böyle diye başını yaladı biraz. Zaman yok domal bakalım şöyle diye hayran olduğum koca, sert ve bembeyaz kalçalarının arasına dilim ile yerleştim. Göt deliği sanki aylar önce ben dağıtmamışım gibi tertemiz ufacık duruyor. Etli amcığı sulanmış bile kaltağın. Kılsız pürüzsüz parlıyor. Amcığını yerken yine öldüm bittim diyerek inledi. Ne kadar sulu bir karı bu, yalarken istemeden bile şapır şupur sesle çıkıyor amcığından. Parmaklarım da çalışınca çeşme akar gibi sesler kapladı içeriyi bir de yandım öldüm sesleri karının. Salıverdi sularını. Aynı pozisyonda yarağımı yerleştirdim dışı iri içi dar amcığı. Sümsük kocan sikememiş lan yine diye diye buldum dibini. Hı hı diye inledi. Götüne sağlam iki tokat çakınca sik bağırtarak sik diye tepki verdi. Uzatmayayım isteğini yerine getirdim. Güzel siktim kaltağın yarağa aç amcığını. Bir kat köpeklemede sikerken boşalan karıyı en son kucağıma aldım. Beyaz memeleri arasına kafamı gömdüm uçlarını ısırdım. Tam iyice patlayacak hale geldiğimde ben öldüm, bittim,  erkeğim gibi köylü karısı çığlıkları ile boşalmasa iyiydi ama bembeyaz koca memeler için değerdi. Daha çok kırmızı pembe memeleri diyelim şimdiden kızarıklıkları artmıştı. İkinci veya üçüncü titreme nöbetinde çıkarıp göbeğine boşalırken de yaktı belin gibi laflar ederek köylülükte zirve yaptı kaltak.
Toparlanırken çalan telefon kocasındandı. Yine direkt neler aldın sesini duyunca sinirim zıpladı küfür ettim. Menekşe sus işareti yaptı, üç beş penye sıkıştırdı kolunun altına. Çocuk kıyafetleri pahalı değil orospudan ucuza geldi bu temiz sikiş. Anasını siktiğimin kocan ne cibilliyetsiz bir herifmiş suratına tükürdüm hala beleş peşinde diye söylendim.  Anadan babadan böyleler bunlar anası daha beter dedi. Doymadım kız bir kat daha sikerdim dedim. Benim yıllık sevişmelerimden fazlaydı diye güldü. Yok mu buradan siktiğin filan diye yokladı. Kaltak açık verir miyim sana. Çalışanımı sikmem ben, yurtdışı seyahatlerde sikiş oluyordu onlar da kalmadı. Orospuya gitmem her türlü hastalık bu dönemde. Yok mu çevrende seni gibi bir dul dedim. Kahkaha attı. Duldan farksızız valla geldi işte benimki diye park eden kocasını gösterdi. Götünü avuçladım yine, müsait bir zamanda yine gel de götünü de sikeyim veya senin gibi taş götlü bul bana. Menekşe de kocası ve kaynanası gibi para için ruhunu satanlardan olduğundan, de ki birini buldum benim çıkarım ne dedi? Çok orospusun keşke tokatlasaydım götünü biraz daha dedim. Suratı gerçekten ciddiydi kaltağın. Güzelse ilk sikişe 5.000 veririm sana dedim. Sonrakiler için para vermem ama. Anlaştık dedi. Sevgili bacanağımı kapıda karşıladım. Karısının amını parmakladıktan sonra yıkayamadığım ellerimi sırtını sıvazlarken ceketine silmiş oldum.
Bu lafı unuttum tabii ki. Bir ay sonra filan Menekşe buldum sana bir karı, hem de hazırladım sana ama senin de çaba harcaman gerekecek diye arayınca çaba harcayacaksam sana niye para vereyim diyerek üste çıktım. Valla para istemeyebilirim bana da iyilik yapmış olacaksın dedi. Ulan üç kuruş için beş takla atarsınız hayırdır dedim. Kaynanamı siktireceğim sana dedi. Üste para vermen lazım diye gülerken gönderdiğime bak dedi. Anaa bu ne lan. Karıyı hep tesettürlü gördüm, hiç haz etmediğim için de yüzüne bile doğru düzgün dönüp bakmadım. Hamam gibi bir ortam çevrede başka kadınlar var bir fotoda. Ayakta dikilen kaynanası Leyla. Pandemi sürecinde müptelası olduğum pornolardaki yaşlı kadınlardan daha taş. İnce uzun bacaklar, üstündeki bikininin örttüğü orta boy göğüsler güzel bir ayva göbeği. Diğer pozda bir yere uzanmış göğüsleri daha belirgin daha kabarmış. Bu poz daha yakından çekilmiş. Sarı küt saçları ve düzgün dudakları ile suratıma boşal der gibi. Vücudu yağlanmış parlıyor, gözleri gel de sik diye bağırıyor. Aslında gözleri kapalı ama anlayın o kadar güzel bir poz. Bunlar ne lan orospu dedim. Geçen hafta kadın kadına kaplıcaya gittik ya bir kaç tane pozunu çektim sileriz diye. Silmeden kendime gönderdim bunları. Siker misin şimdi? Güzel karıymış yalan yok da ellisini geçmiş türbanlı karı niye altıma yatsın?
Orasını da hazır ettim hem de beleşe, ama siktiğinde alırım 10.000 liranı?  Fiyat artırmış iki resme. Bir daha resimlere baktım. Bak dedim orospu başıma bir iş açacaksan yanına kocanı da yatırır ikinizi de siker reklam ederim ülkeye. Ama dedim sırf karıyı sevmeyip intikam için yapıyorsan, helalinden kaparsın parayı benden. Lan niye böyle dedim ki diye düşündüm. Burnumu boka sokmayı severim bu birinci neden, karı harbiden taş gibiymiş bu da ikinci, bir de hiç ellisini geçen birini sikmemiştim bu da üç olur. Yeterli değil mi bu nedenler? Sonra aklıma geldi nasıl hazır ettin ki karıyı, onu anlamadım?
Valla biliyorsun bize para verdiğinden dolayı senden hep övgü ile söz eder. Tırtıkladığınızdan dedim. Tamam ya uzatma. Erkek dediğin öyle olacak böyle olacak gibi sana toz kondurmaz, hem paralı hem boylu poslu demişliği bile var. Eeee biliyorum bunları. Ha işte geçen tüm akrabalar kuzenler filan kadın kadına kaplıcaya gittik iki gün. Orada en zengin biziz sözde ama bu orospu yüzünden yarı aç tatil yaptım beş kuruş çıkarmadı cebinden. Bana ne amına koyayım kendin harcasaydın paranız var.  Hamam, sauna ortamlarında herkes yarı çıplak filan yayılınca laf malum konulara geldi her zamanki gibi. Kocalar konusunda konuşamadık tabii, kimisi kuzen kimisi daha yakın akraba kocaların. Ama herkes yok komşunun kocası üç kadını idare ediyormuş, yok şu adam her gece yapıyormuş, şunun ki çok büyükmüş gibi hikayeler anlatırken baktım en meraklılardan biri Leyla orospusu. O an aklıma geldi , ben de ablamdan duymuş gibi senden bahsettim. Zenginliğinden, her gece yapmandan, aletinin kolum kadar olmasından. Ben abarttıkça karıların ağzı sulandı en çok da Leyla orospusunun. O anda aklıma geldi şunu bir sikip ağlatsan diye. Sonra gece otururken karılardan biri ablanı aldatıyor olmasın enişten diye zarf attı. Derdi senin yarağın sikişin ile ilgili konulara dönmekti karının. Ben de biraz daha abarttım. ablam da biliyor arada başkaları olduğunu ama ses etse her gece iki postaya dayanamam demişti deyince sesleri kesildi kaltakların. Valla dedim depoya biraz cilveli bir karı gelince bir sürü kıyafet ile çıkıyormuş diye ablama haber uçurmuş çalışanlar. Beleş kıyafete beleş sikiş karılar da mutlu deyince güldüler. Beleşi duyunca seninki daha dikkatli dinledi ama ses çıkarmadı. Demem o ki bir bahane ile orospuyu buraya getirelim gerisi sana kalmış. Kahkaha attım. Kızım kapalı ellisini geçmiş karı iki çaputa domalacak mı önümde? Kardeşi de bizimleydi senden bahsederken aynı benimki gibiymiş diye kıkırdarken de duydum, bunlar babadan oğula aynı galiba anlayacağın. Valla para hayalindesin kızın anladım. Başımı derde sokmayacak ise sikerim, yoksa senin için başımı ağrıtmam diye kapadım. Ama sikim de davul gibi oldu. Hafta sonu gelsenize yine bir kat sikerim yazdım. Açtım bir hot granny videosu.
Hafta sonu yine aynı ekip geldiler. Aynı program ile bir saatliğine depoya geldi şıllık. Ben de eli boş göndermedim. Üstüne yine götünü göğsünü saklayan tek parça elbise altında da beyaz tenine giydiği kırmızı iç çamaşırlar ile. Off baldız olmasa bizim tekstilci heriflerin bir ikisini de al yanına sabaha kadar dinlene dinlene sik karıyı. Bana mısın demez katır gibi güçlü. Tam böyle eski çengi ortamlarında göbek atan kalın belli, koca kalçalı sik sik bana mısın demeyecek karı. Al bakalım dedim boğazın biraz yarak görsün 69′a çevirip etli şişkin amcığını yerken. Off yemelik amcık tam. Karımın bir damla amcığı gibi değil. Dış dudaklarını ısıra ısıra eze eze yedim. Bızırı emip dillenince çeneme kadar aktı suyu. Ne büyük senin torbaların derken onları da yala diye yol gösterdim. İlk posta geldim, öldüm çığlıkları dilim içindeyken geldi.  Torba lafı da koca taşaklıma dönüverdi.
Domaltıp kaltağı göt deliğine kremli parmağı sokunca önce ırın kırın etti. Götünü sikmeye çağırdım kıpraşma amına koyduğum deyip iki üç tokatı beyaz koca götüne çarpınca nazı bitti. Parmak izlerimin götüne mühür gibi çıkması ne güzel görüntü. Sikimin başı girince attığı yandım çığlığı depoda uzun uzun çınladı. İyi ki göndermişim sekreter kızı. Kolay alıştı sonra orospu yarağıma veya alışmadı sikime değil. Ben batırdıkça o bağırdı ama durmadım, bu dar delikli koca merdane götü dakikalarca siktim. Sonlara doğru o adi karının da götünü sikecek misin diye sayıklamaya başladığında götünden çıktım. Sikimi ıslak mendil ile güzelce sildim. Anlat bakalım Leylayı siktirme planını ama önce aç karnını bir doyur diye sikimi ağzına bastırdım. Kafasını bastıra bastıra ağzını siktim. Boğazına doğru fışkırırken gözlerinden yaş, ağzının kenarlarından döl ile karışık tükürükler akıyordu.  Ağzını burnunu yıkayıp hayvan gibisin nazik ol biraz diye giyinmeye başladı. Lan benim saydığım üç kere boşaldın, sana altı ay yeter dediğimde sustu. Eee dedim. Anlat bakalım planını.  Anlattı ve kadınlardan korkum bir kat daha arttı. Tüm kızgınlığı kaynanasının eski köy evini bunların üzerine yapmamasındanmış, ulan kaç evleri var ben hatırlamıyorum artık.
Demiş ki kaynanasına benden aldıkları bir borcu ertelemek istiyorlarmış. Zaten ödeme siktir ol git demiştim. Aras bunu bilmiyor dedi. Lan orospu o parayı bana diye kocandan alıp cebine atacaksın değil mi diye güldüm. Aras benden korkuyor imiş. Bu kısmı doğru. Sen konuşursan bire bir sana hayır demez demiş yoksa bilezik satmam gerek demiş, buna dayanamazmış. Laf arasında da zaten benim hep onun ne kadar güzel bir kadın olduğumu anlattığı yalanları sıkıştırmış. Karının ağzı kulaklarına varmış. Sonra demiş ki kadınların beni övmesine dayanamazmışım hediyelere boğarmışım. Tam orospusun yani diye güldüm. Karıyı buraya yalnız göndereceksin, bana övgüler yağdırmasını sağlayacaksın, sikmeyi başarmak bana kalacak. Ya çıngar çıkarırsa orospu kim temizleyecek bu boku dedim. Aslında işin çok da zor olmayacak senin için bir güzel bilgim daha var. Benim için mi hem benden hem kocandan para için mi dememe gülmedi. Kaynanasının kardeşi ile konuşmuş, Aras bana pek yaklaşmıyor, güzel değil miyim başka kadın mı var diye. Öyle ağlayıp öyle sızlanmış ki kadın dayanamamış bunun babası daha fenadır üzülme kızım Leyla da kocasız yaşlandı demiş. Ha dedim o da yarak yüzü görmemiş iş benim becerime kaldı yani.
Ahmak kocası gelince kol kola girdiler, az evvel dağıttığım götünü sallaya sallaya çıktı depodan. Ulan şu pandemi işleri öyle kapattı ki neler ile uğraşıyorum. Belini kırarım ben Leyla’nın.
153 notes · View notes
day-ofthenigt · 2 years
Text
Düşmüş sonra düşünmüş , kaç kere öldüm ki ben ...
12 notes · View notes
son1defabanabak · 2 years
Text
Tumblr media
AHVAL
Çekilecek şey var çekilmeyecek şey var
Ah bir dili olsa da konuşsa dört duvar
Kapı açılsa ordan bir melek görünse
Çaresi yok diyor ki daha çok zaman var
İnsanlar bıraktı bana melekler ağlar
Göz yaşlarım yakar beni yaramı dağlar
Gönül acı ile biraz olsun yerinse
Tanrım gücenmesin diye dilimi bağlar
Dökerim ben şiirlere her an içimi
Bu da ayakta durmanın başka biçimi
Kalbim bir lokmacık ferahlasa sevinse
Hemen hatırlarım dayattığın seçimi
Uçurumun kenarından kaç kere döndüm
Küllerimi bile yaktın bir daha söndüm
Azdır marifetinle ne kadar övünsen
Ben bu bedenin içinde yaşarken öldüm
imza:ben
5 notes · View notes
evimsinbenim · 4 years
Text
Söyle ben daha kaç cephede savaşacağım seninle. Söyle beni daha kaç kere öldüreceksin. Sevgilim beni vurdun, gidişinin ardından ayağa bile kalkmamışken sen beni vurdun hiç acımadan. Gözlerime baktın gördüm, gözünde ki boşluğu. Sen beni vurdun, ben öldüm. Bu ilk ölüşüm değildi ama en güzel ölüşümdü.
127 notes · View notes
asium · 2 years
Text
ayy bı kere rüyamda bı adam gördüm çok korkunçtu beni öldürmüştü rüyamda sonra ki sene aynı rüyayı tekrar gördüm ama bu sefer ben öldüm whajaj ve o adamı bı kaç sene önce gördüm cidden aq aynisiydi agagagaga
1 note · View note
tumsarkilarsanaydi · 3 years
Text
'Kaç kere öldüm ki ben?'
Ozbi , Melek Mosso - Hadi Gittik
7 notes · View notes
Text
Ekşiden Seçmeler #2 • Sevgiliye Mektup
Her yerde seni görmek, bakışlarımdaki donukluk, zamansız dalıp gitmelerim, senin varlığın fikrinin zihnimi öyle meşgul etmesi ki hayalini bile kuramam, beni kuşatan yalnızlık, arkada çalan müzik, olmayan ama hiç aklımdan çıkmayan ve her daim beni çağıran uçurum sesin, kuş olup uçma fikri, hayalim, hayallerim, hayat ve onun imkansızlığı, çıldırmak, boğazımdaki düğüm, içimdeki burukluk, gönlümdeki kırıklık, mahcubiyet ve hicab, imkansızlıklara götüren sözler, hayaller, hayallerim, bekleyişim ve gelmeyişin, hiçbir şey demeyen bir yaşamın umursamadan akışı, haberim, habersizliğim, beraberliğin, sınırsız yaylalarda gezinmeye alışkın aklımın sabitliği tek noktada, ellerin, gözlerin, yaralarım yaralandığım, gözümün feri, gözümün nuru, senin yokluğun, mahpusluk, yaftasızlık, ışıksızlık ne kadar zor! artık ağlamıyorum.
Şimdilerde hep seni unutmayı düşlüyorum uykusuzluklarımda. bu bile fikrini atmıyor aklımdan. oysa senin varlığın değil miydi benim yüreğimi ferahlatan, gözlerimi güldüren, neden bu kadar mutlu olduğumu soranlara karşılıksızlığıma sebep. neden şarkılar hep seni anlatıyor? neden her şey bu kadar gözlerimi yakıyor? neden her şey bu kadar anlamsız, neden herkes bu kadar manasız bakıyor bana şimdi?
Yazdıklarım hep seninle başlıyor, yazdıklarım hep seninle bitiyor. kalemimde biten mürekkebin bıraktığı son iz sensin. merak etme, ilk iz de sensin. ne çocukluk rüyalarım, ne gençlik hayallerim, ne yaptığım planlar var aklımın labirentlerinde. Sen kocaman bir labirent olmuşsun, hiç bilmediğim koridorlarda aç, susuz dolanıyorum devamlı. elimi nereye uzatsam sana dokunuyorum, nereye baksam gördüğüm sensin. her akşam batan sen, her akşam batmayan sen, her sabah doğan sen, her sabah doğmayan sen. sensizlik kuşatıyor bu zalim şehri ve artık şehirsiz kaldım. insanın gönül sarayı yıkıldığında, sokaklarda dolaşacağı bir şehri kalmıyor. insanın mihrabı olmayınca, nere döneceğini şaşırıyor.
Nedense içimde delice bir his… bu masalı beraber bitireceğiz. hislerle devam etmiyor hiçbir zaman yaşam. hissetmek ne kadar olsa da yaşayışımızda, artık onlara güvenecek gücüm kalmadı. yoksa sadece bir masal mıydın, çocukluğumla dalga geçen?
Kalemim bitti kimbilir kaç kelime önce, hala yazmıyorum bunları kağıda. yokluğuna da ancak bu yakışırdı! yokluğu böyle sihirli birinin varlığı hep beklediğim. oysa önümde hiçbir şey yok ve arkamda hiçbir şey yok.
Geçen gün kaç kar tanesi düştü şehre? güneş kaç tanesini eritti? ya ben sana kaç mektup yazdım hiç gönderilmemiş? kaç kelimenin kanı bulaştı elime? kaç tanesini öldürdüm senin surlarını geçmek için? kaç tanesini, kaleni fethetmek için öldürdüm? sahi, kaç kere öldüm? her kelimenin önünden, elimde sancağımla koşan ben değil miydim?
#goklemez
07.02.2006
7 notes · View notes
cirkinim · 3 years
Text
KAÇ KERE ÖLDÜM Kİ BEN
1 note · View note