Tumgik
#içten
jupiterliyazar · 8 months
Text
Gökyüzüne bakıp yalnız başıma ağlayacağım. Karanlık geceye saklayacağım ruhumu. İşte yıldızlar ve benim yüreğim kayboluyor ışıklar arasında. Issız sokaklar canlanıyor gibi buğulu gözlerimde hareket etmeye başlıyorlar. Her şeye karşı küskünlüğümü de affettim. Bağışladım kendime kızdığım vakitleri. Tek tek bıkmadan ayıklayarak taşlı yollardan geçiyorum. Bilmediğim, hiç tanımadığım yerler buralar. Tanıdıklığın yabancılığı gidiyor. Kimse ilişmesin bana. Kimse görmesin gücümü de güçsüzlüğümü de. Kimse duymasın sesimi. Çünkü gidenler hükümsüz artık.
M.
24.08.2023
00:50
74 notes · View notes
kitapkurdu45 · 5 months
Text
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.
- Biliyorum Sana Giden... , Cemal Süreya
7 notes · View notes
tarikbinziyad · 2 years
Text
Dün mezun olduğum lisenin mezun buluşmasındaydım. Ülkenin en iyi liselerinden biri, övünmek için değil söylediklerimin daha iyi anlaşılması için bu bilgiyi veriyorum.
Konuşulan şeyler hep maddiyat üzerineydi; kim nerede işe girmiş, kim yurtdışına yüksek yapmaya/çalışmaya gitmiş, kim ne kadar maaş alıyor vb.
Bir hocam demişti : "Hayatta kariyeriniz dışında övünebilecek bir şeyiniz olsun" diye. Tam olarak yaşadım onu.
Maalesef mesleklerin, dünyevi başarıların değerli bulunduğu zamandayız. Aman dikkat, kalp boşluk kabul etmiyor. Kalbin gıdası olan Kur'an, Hadis, sohbetler olmadı mı denge bozuluyor ve her istediğine sahip ama gönlü huzurlu olmayan insanlar çıkıyor ortaya.
Allah bizlere afiyet versin. Selâmetle 🌹
43 notes · View notes
boshqa · 1 year
Video
youtube
Bile Bile - Yasir Miy ( HHT Cover)
4 notes · View notes
kalbiminsozleri · 1 year
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
kasatiaan · 2 years
Text
Bazen ne düşündüğümüzü biz bile bilmiyoruz.
5 notes · View notes
zemheri-x · 7 months
Text
.
0 notes
huseyinozdemirerk · 2 years
Text
😊😊😊size samimi davranan😊😊😊 kisiler😊😊😊 size asık olmus olmuyor😊😊😊😊 2022 yılındayız😊😊😊😊bunu anlayabilecek 😊😊😊 kapasitede oldugunuzu😊😊😊sanıyorum😊😊😊
1 note · View note
atlantisrreborn · 2 years
Audio
Tumblr media
Hayatın bizlerden ne aldığını değil.., bizlere ne verdiğini görebilmektir hayat..
 Ama geçmişe tıkılıp kalırsan ne sen kalırsın ne de başkası.
 Onlar yüzünden kaç kişi hayata küstü ¿ kimsede farkına varamadı. Ne acı ki hala mutluluğu görmek istemeyen kişilere.. Onlar başkalarını da aynı kefeye koymaktan çekinmezler. Halbuki tanımak tanımlanmak en kolayı değil miydi.. ¿
Zamanı gelince olur vakti tamamlanınca geçer sabredersen değer ama evvela kısmet, evvela kader…!
1 note · View note
jupiterliyazar · 11 months
Text
Sözler içtenliğiyle ve gerçeklikleriyle anlam kazanır.
35 notes · View notes
alticizilen · 2 years
Text
İnci Kolye
Güzeldi olabildiğince, sereserpe beyaz bir boyunda sergilendiğinde.
Kelimelerin şatafatına gülümseyip geçerdi, inci bir kolye.
Zannederdi. Sevildiğini, sevdiğini, herkesten biraz daha güzel, herkesten biraz daha kötü, herkesten biraz daha çirkin, herkesten biraz daha akıllı ve herkesten biraz daha ahmak.
Bu yüzden yapayalnız. Kuytu bir sokakta, bir Pazar sabahı kadardı. Ya da yapış yapış bir barda, saat sabahın dokuzu.
Ağlamak yerleri inletmeyecekse, bir şeyleri değiştirmeyecekse, olduğu gibi karanlık doğacaksa gün ve olduğu kadar aydınlık bir oda kadar ses verecekse için... Manasız kalan satırların arasından bir nefes bulmanın yolu mudur? Değil.
İnceldikçe inceldi, inci bir kolye. Karardıkça herkesten daha farklı, süzüldükçe herkesten daha ayrı. Herkes kadar olmanın merakıysa gözlerinde anne evine dönmenin arzusu kadar belirgin.
Ne güzel boyunlardı halbuki onu güzel gösteren. Onu pahalı sanan tüccarlarca değerlendikçe değerlendi... Hoşuna mı gitmişti gerçekten, inanmış mıydı? İnanç acı bir balık kılçığı gibi dolanıyordu kalbinde. Nerede kullanılsa anlamı, inci kolyenin kafasını karıştırıyordu.
Ne olduğuna, kim olduğuna, nereden gelip nereye gittiğine inanmak... tepede bir bıçak gibi cezaya hazır vicdanlara, iki dudak arasında sayıklanan dinlere sıkıştırılmış. Sözün hükmü olduğuna inanmak, gönlün ve sevginin. Sevginin var olduğuna ve sabah içilen bir yudum kahvenin uyandıracağına inanmak. Güzel olduğuna, güzel olacağına, iyi olduğuna, iyi olacağına inanmak. İnanmak bir kaktüs dikeni gibi battığı yerden bulaşan bir kaşıntı gibi gerçek, ama korkunç, mükemmel, ama kafa karıştırıcı bir muamma.
Suç sarkacı sallandı. İnci koleynein incileri arasına dolandı. Kopar giderim derken, incilerinden yalnızca bir kaçı karaya bulandı.
Zeytin gibi karasın dedi, çekirdeği olan zengin övülmüş zeytin. Kara yerlerini sevdi. Kendinden. Çok hassasken kendi, kararmış yerlerinden yeniden doğmayı umut etti. Herkesten daha güzel olmayı, herkesten daha kötü, herkesten daha çirkin, herkesten daha akıllı ve herkesten daha ahmak olmayı.
Yalnızlığını biriktirdi, sevgisi çoğaldı. Şüphesini biriktirdi, yalnızlığı çoğaldı. Vicdanın kökleri bilinmez, zeytininse bir bereketten daha güzel bin kökü vardı. Utandı. Bazen gurur da duydu. Şehirler sevmişti çok, sevgilerine sığındı. Biriktirdiği acılardan ibaret değildi, sarıldığı martılar, dayandığı ağaç gövdeleri, kendine sarıldığı yerler vardı. Bir insan kadar, bir insanın ruhuna dolanmıştı. Bir şair kadar, sayfalara, şiirlere.  
Kelimeler birikti. Sevilmediği yerlerden sevgiyi aşırdı, inci kolye kopmaya razı bir hevesle, cesaretle kararmış yerlerini güzelleştirdi. Zeytin ağacaının yapraklarına dolandı, parlattı. Zaten sevmenin getirdiği yok oluştan güzeli var mıydı?
Halbuki, kitap yazdı: O sana şiir öğretmedi. Öğretseydi bile, nedir ki, yine sevilemez miydi. O, insanı, hayvanı yaratan, övülmeye değer, sanatı da yaratmamış mıydı? Kelimeleri? İnci kolyenin kaybolduğu yerde onu yakalayan melodileri? Herkes kadar olmak, sadece bir inci kolye kalmak, kopmaya razı, sadece sadeliğe razı olmak, kul olmak kuş kadar hafif. Kuş kadar özgür. Kuş kadar.
Görev tamamlandı, inci kolye boyna takıldı. Bu defa hem beyaz hem kara olduğu için. Bir kere olsun sevginin yeşerdiği yerde çığlık atmak bu kadar mı zor? Zordu. Zor oldu. Sandığından zor, sandığından elim. Halbuki ne çok acı vadelendirmişti, bu günlerde kullanmaya dair kendisine eminlik versin diye.
Son cümleleri olmadı kolyenin, bir başka boyundan başka birine, derken bir evden diğerine, bir şehirden bir başkasına, yine de ulaşacağı yer bir zeytin gölgesi. Değeri başkalarınca takdir edilen. Sevgisiz miydi? Asla! Korkak mıydı? Asla. Kırgın mıydı, kırılası vardı diyelim.
Bu kadar. Şimdilik bu kadar, diyecek kadar bırakmıştı masalını. Kavgalardan yorgunluğunu önüne koydu, kırılganlığını, aslında bir istiridyenin rahminde doğmaktan başka bir değeri olmadığını, ama bu değerin de hiç hafife alınmayacak kadar güzel olduğunu, herkes kadar kötü ve herkes kadar çirkin olabildiğini, şüphenin gölgesinde bir yaprak gibi savrulabileceğini, hafifliğini önüne koydu. Böyle halleri, böyle yarım bırakılmış sahnelerin muhteşemliğini bilir şekilde, kıvrıldı, uyudu.
1 note · View note
guelendam · 11 months
Text
"insan uzunca bir süre bekler bir şeylerin değişmesini, karşılık beklercesine,neşeyle ve umutla,sabırla ve inatla,
ve o şeyler değişir,
heves kaçtıktan sonra.
180 notes · View notes
potikare · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
evlenmeden kız kıza gezmek istedik ve konya yolundayız konya! bettym bana doğum günüm için pöti keklerden almış, bence bu kız seni seviyorum demese de olur🫶🏻
80 notes · View notes
saklinotlarim · 4 months
Text
Ömer Karaoğlu - Kuşlar
youtube
14 notes · View notes
fiemanillah · 7 months
Text
son anonim sana tekrar dua ettim 🤲🏻
8 notes · View notes
serennaad · 9 months
Text
çok duygusuzum ne ağlayabiliyor ne içten kahkahalar atabiliyorum insan olduğumu unuttum resmen. o kadar monoton ki hayatım sırf ağlayabileyim diye çeşit çeşit filmler diziler izliyorum ama tık yok
7 notes · View notes