Tumgik
#Açlık 2023
sustun · 1 year
Text
Hunger (2023)
Bugün, 2023 yılı Tayland yapımı bir Netflix filmi olan Hunger (Açlık) hakkında bir kaç kelam edeceğim.
Bugün, 2023 yılı Tayland yapımı bir Netflix filmi olan Hunger (Açlık) hakkında bir kaç kelam edeceğim. Bangkok’taki kendi restoranlarında çalışan genç bir kadın olan Aoy’un, ülkenin en ünlü şeflerinden birinin takımına girmek için aldığı o davetle hayatı değişir. Tayland’ın en ünlü aşçısı Şef Paul’un başında olduğu Hunger’a katılma davetini kabul edince kendisini; hırs, entrika ve şatafat…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
nevzatboyraz44 · 4 months
Text
Tumblr media
Sara Netanyahu (Binyamin Netanyahu'nun Eşi)
24 Aralık 2023
Kutsallığın,
Size sadece İsrail başbakanının eşi olarak değil, aynı zamanda bir anne ve bir kadın olarak da yazıyorum.
7 Ekim'de Hamas teröristleri, sebepsiz bir şekilde benzersiz bir zulüm eylemi gerçekleştirdi; bu, Holokost'tan bu yana Yahudi halkına karşı işlenen en kötü vahşettir. Çocukları ebeveynlerinin gözü önünde öldürdüler, bebekleri diri diri yaktılar, erkeklerin kafalarını kestiler, kadınlara tecavüz edip sakat bıraktılar.
Kendi sivillerinin arkasına saklanarak sivillerimizi kasten hedef alan Hamas, çifte savaş suçu işledi. Ama aynı zamanda üçüncü bir suç daha işledi; masum rehineleri kaçırmak. Zulümlerin üzerinden 78 gün geçmesine rağmen Hamas hâlâ 129 erkek, kadın ve çocuğu rehin tutuyor. Birçoğu yaralı ve hasta. Açlık çekiyorlar ve bazılarının hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları temel ilaçlardan mahrum kalıyorlar.
25 yaşındaki Noa Argamani'nin hikayesi bu yürek parçalayıcı trajediyi anlatıyor. Noa, Hamas'ın gerçekleştirdiği bir kan gölüne dönüşen barışçıl bir müzik festivalinden kaçırıldı. Kaçırılması sırasında kameraya kaydedilen gözlerindeki dehşet açıkça görülüyor.
Noa'nın Çin'de doğan annesi dördüncü aşama beyin kanseriyle mücadele ediyor. Görüntülü mesajında, "Ne kadar zamanım kaldığını bilmiyorum. Noa'mı evde görme şansına sahip olmak istiyorum. Noa, seni göremezsem sana söylemek istiyorum, lütfen bil" dedi. Bir an önce serbest bırakılman için elimizden geleni yaptık. Bütün dünya seni seviyor."
Kutsal Dalai Lama, bu konuya kişisel müdahalenizi rica ediyorum. Lütfen tüm rehinelerin gecikmeden koşulsuz serbest bırakılmasını talep etmek için nüfuzunuzu kullanın.
Lütfen ayrıca Kızıl Haç'tan tüm rehinelerin bir kerede ziyaret edilmesini ve onlara hayati önem taşıyan ilaçları ulaştırmasını talep etmesini isteyin. Şu ana kadar Kızıl Haç bu teslimatlar konusunda ısrarcı olmadı. Müdahaleniz dengeyi bozabilir ve değerli hayatları kurtarabilir.
Dua ve şükranla,
Sara Netanyahu
Kaynak @stationnn
🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸
19 notes · View notes
baybaykus · 3 months
Text
Bana sen neden gurur duymuyorsun diyorlar…
Eğer gerçekten söz verdikleri yerli hibrit roketi yapsalardı….Eğer gerçekten söz verdikleri uzay mekiğini yapsalardı…
Eğer gerçekten bilime önem verip üniversiteler arası çalışmalar yapıp bir proje hazırlasalardı …
Eğer gerçekten söz verdikleri gibi 2023 yılı sonunda Ay seyahati yapabilselerdi gurur duyardım…
Şimdi yaptıkları Yerel seçim öncesi 55 milyon dolara bileti bu fakir halkın vergileri ile alınmış birini göstermelik ABD üzerinden uzaya göndermek ve bundan siyasi çıkar sağlamak.
Zamanında yazdığımda yine inanan olmamıştı şimdi yazıyorum yine halkın büyük bölümü alkışlar…
Uzaya giden bu vatandaş ne gibi deneyler yapacak nereden uzaya gidiyor vergilerden ne kadar harcandı kimse sormaz soramaz.
Ama Türkiye’de kahvehanelerde oturan dayılar televizyondan seyredip bak Recep sayesinde uzaya gittik adama oy ve destek vermeye devam edecek.
O kahvede oturan emekli dayılar 10 bin lira emeklilik alıyor sürünüyor ama olsun.
Şimdi parayı öder Turist astronotumuz uzaya giderse bir hafta yeni uzay filmi seyredeceğiz.
Uzayda Türk bayrağı açacak… Erdoğan ile görüntülü telefon ile konuşacak.
Erdoğan bakın nereden nereye geldi Türkiye biz getirdik diyecek…
Ve maalesef bu çok pahalı algı operasyonunu sorgulamadan halkın büyük bölümü alkışlayacak.
Ve aklı başında okumuş anlayan sorgulayan kesim yine fetöcü vatan haini ilan edilecek…Türkiye Cumhuriyeti Algı operasyonları ile tek bir kişinin çıkarları için günü kurtarıyor…
Halka bak uzaya astronotumuz uçuyor denirken arka planda tüm tersaneleri, hastaneleri satılmaya iflasa doğru emin adım gidiyor…
Emeklinin 10 bin lira alıp açlık sınır altında hayatta kalma savaşı verdiği bir ülkede Amerika’ya show yapmak için 55 milyon dolar ödeyip turist göndermenin neresi ile gurur duyacağım?
Özet budur….
4 notes · View notes
yantekerlek · 1 year
Note
(yante senden çok özür dileyerek yazıyorum, daha fazla dayanamadım..)
Ya yeter kaç gündür okuyorum yazılanları, bu ne saygısızlık, bıktım karşıt görüşü dayatan insanlardan, bu nasıl demokrasi ülkesi, ben ak partiye oyumu vereyim, anonim de kime verecekse versin, iyi olan kazansın, iyi olmadıklarını bildikleri için zorla ikna etmeye çalışıyorlar, olmayacağım arkadaş, ikna mikna olmayacağım, ali nesin bile dedi biz bu halka ne yapmışız da bu kadar korkuyorlar diye.. Korkuyorum arkadaş, ödüm kopuyor bunların vicdanına kalacağız diye, şimdiden böyle iseler.. Biz nerden geldiğimizi unutmadık onlar gibi.. Çarşafımı muhafaza edememekten korkuyorum bunlar başa gelirse. Bu ülkede insanların ekmek pahalı diye size oy vereceğini sanıyorsanız bu Anadolu insanını hiç tanışmamışsınız, biz ona baksaydık ingilizlere peşkeş çekerdik yurdu zamanında. Açlık susuzluk engelleyemez Türk insanını, vatanın bölünmesi söz konusu ise orda her şey önemini kaybetmiş demektir Ayrıca insanlar kimin yönetici olmasını istediğini seçmez, kimi istemediğini seçer, reisin hatası vardır ya da yoktur ben ne idüğü belirsiz 8 kişinin beni yönetmesini istemiyorum. Var mı lamı cimi arkadaş yaaa!!
yine kendi rahatını düşünen biri daha. yıldım sizden be. canım seni iran'a gönderelim biz. orda giy. kimin dördüncü karısısın bakalım söyle kocana o korusun çarşafını. çarşaflısın diye çok mu namuslusun? cehalet akıyor. sene olmuş 2023. aayyy pardon 2. tur vardı. bi dakika şu yeleği sen giy bu yeleği de ben giyeyim. poz verelim mi sosyal medyaya koyarız. ya sen benim canımsın. dostluk kardeşlik sevgi ve değişim. ekonomi tabii. sıcaklamıyor musun çarşafla ya. yazın da mı pişmiyorsun böyle mi yatıyorsun peki. ay dur dur hah fotoğraf çekiliyoruz. değişim der misin ikinci tura kadar. peynir yerine değişim diycez anlıyorsun di mi siz aklınızı kullanmıyorsunuz ya korktum birden. seçme seçilme hakkını da herkese veren kimse onun gelmişini geçmişini ben ya gel sarılalım.
2 notes · View notes
hatiragulzaman · 1 year
Text
Tumblr media
25 Nisan 2023
25 Lema Hastalar risalesi.
Yedinci Deva
Ey sıhhatinin lezzetini kaybeden hasta! Senin hastalığın sıhhatteki nimet-i İlahiyenin lezzetini kaçırmıyor bilakis tattırıyor, ziyadeleştiriyor. Çünkü bir şey devam etse tesirini kaybeder. Hattâ ehl-i hakikat müttefikan diyorlar ki: اِنَّمَا الْاَشْيَاءُ تُعْرَفُ بِاَضْدَادِهَا yani “Her şey zıddıyla bilinir.” Mesela, karanlık olmazsa ışık bilinmez, lezzetsiz kalır. Soğuk olmazsa hararet anlaşılmaz, zevksiz kalır. Açlık olmazsa yemek lezzet vermez. Mide harareti olmazsa su içmesi zevk vermez. İllet olmazsa âfiyet zevksizdir. Maraz olmazsa sıhhat lezzetsizdir.
Madem Fâtır-ı Hakîm insana her çeşit ihsanını ihsas etmek ve her bir nevi nimetini tattırmak ve insanı daima şükre sevk etmek istediğini, şu kâinatta çeşit çeşit hadsiz enva-ı nimeti tadacak tanıyacak derecede gayet çok cihazat ile insanı teçhiz etmesi gösteriyor ki elbette sıhhat ve âfiyeti verdiği gibi; hastalıkları, illetleri, dertleri de verecektir.
Senden soruyorum: “Bu hastalık senin başında veya elinde veya midende olmasaydı; sen, başın, elin, midenin sıhhatindeki lezzetli, zevkli nimet-i İlahiyeyi hissedip şükreder miydin? Elbette şükür değil belki düşünmeyecektin; şuursuz, o sıhhati gaflete belki sefahete sarf ederdin.”
4 notes · View notes
yazarkalemsblog · 1 year
Text
(Tarih :06-02-2023)
(Tarih: 2023-04-21)
Eza da bitti cefa da
Koca koca insanlar
Beyazlara büründüler
Minicik bedenler ufacık eller
Soğukta karda yağmurda
Ve dahi ateşte donarak
Öldüler
Kaf dağını aşan
Bayram sevinçleri
Artık yok
Yerini kocaman bir yalnızlık hüzün aldı
Kusurlu aciz kudreti ile küçük dağları ben
Yarattım dercesine
Meydan okuyanlar
Bir toprak parçasından medet umar
Kocaman koklayarak severek ağıtlar yakar oldular
Şükür ettik
Dua ettik
Ağladık
Üzüldük
Ellerimiz bedenlerimiz parçalanırcasına kurtarmak istedik ama
Yetişemedik
Duvarlar binalar üstümüze çöktü
Enkaz altında saniyeler dakika
Dakikalar saat
Saatler gün
Oldu
Açlık ve dahi susuzluk unutuldu
Sükun içinde ölümü bekledik
Ellerini uzattıklarında
Tutmaya utandık çıkmaya utandım
Dedim çıktılarmı
Kocaman bir sessizlik kapladı 7 kat altı ve arşı
Kimse yoktu bir biz vardık bide kaskıtı kesilmiş
ezilmiş
Ceset torbaları
Tumblr media
3 notes · View notes
harflerinlideri · 1 year
Text
Tarih 21 Haziran 2023. Onur haftası yürüyüşünde çıktı karşıma hayatımın idollerinden birisi. Biliyordum her yıl geldiğini ama onunla karşılaşmak ve hayatını ondan dinlemek apayrı bir şeydi. Şen kahkahalarıyla ısıtıyordu içimi. İşte o Türkiye’nin büyük aktivistlerinden Ayta Sözeri.
Hayatının zorluklarını biliyordum aslında. Eh, ona da ne kadar bilmek denirse. En önde beraber bayrak taşırken tanıştık biz. Herkesin rengi kendine özgü olsa bile bir noktada aynı renklerde buluşabiliyorduk. Ayta abla 46 yaşında görmüş, geçirmiş birisi. Hep kendini oynar rollerinde. Ülkemizin yıkılmayan direği gibi vazgeçmez bildiğinden.
Sadece LGBT hakları değil insan daha doğrusu canlı hakları konusunda da oldukça titiz bir kişilik olduğunu bilmek bir yana ettiğimiz sohbetle iyice anlamıştım. Beni konserine davet etti vee lime tutuşturuverdi bileti. Ah, ne güzeldi ondan dinlemek Yanayım Yanayım dinlemek. Onu ilk hayatıma dokunan, küçük yaşta izlediğim için bir miktar travma etkisi yaratan Güneşi Gördüm filminde izlemiştim. Tuana, canım Tuanam… O da hep derdi şansım zor döndü diye. Güneşle döndü derdi. Çok tekrarlamış oluyor olsam bile bahsetmem gerekir Güneşle beraber tekrar umut dolar gözlerim neşe saçar gülüşlerim cümlesinden.  
Biraz bahsetmem gerekirse İzmirde okumuş olan Ayta Sözeri Çerkes asıllıdır. 20li yaşlarında cinsiyet değiştirme ameliyatı ile atanmış cinsiyetinden tamamen kurtularak gerçek cinsiyetine kavuşmus oldu. Bu aslında sadece ruhunu ferahlatmak içindi çünkü kendisi her şeyden bağımsız olarak bir insan. Yaptığı her i��i büyük bir hevesle mecbur olduğundan değil kalbi istediğinden başarıyla tamamlamış bir insan. 40lı yaşlarından sonra şöhreti bulmasıyla da eminim ki nadir insanlardan birisi arasına girmiştir. Ailesiyle yıllar boyu görüşmemiş ve anlatırken kaç yıl geçerse geçsin ağlayan birisi. Bazı yaralar vardır kapanmayan. Bu da onların en büyüklerinden olsa gerek. Birçok şehirde hikayesi olan bir kadın. Hayatına odaklanmak ve kendi elleri arasına alabilmek için uğraşan birisi. Bunu da çok güzel başarmış. Açlık yaşayarak hayatı öğrenmiş desem yalan olmaz.
Korkma dedi bana polisler geldiğinde. Korkma diye başlayan marşla yaşayan bir ülkedesin. Sen korkma. Onlar istediklerinin olmayacağını fark edip korksunlar. Eh haklıydı tabii. Biz daha da dik durduğumuz saniyede yedim koluma plastik mermiyi. Olsun dedim kendi kendime. Binlerce, milyonlarca insanı kurtarmak için bazı kişiler bunu yaşayacaktI. Öyle bir ülkedeyiz çünkü. Aktivist olmak en çok da bu yüzden önemliydi. Savaşmalıydı bazıları. Korkmadan dik durmalıydı. Cesaretle bu kötülükleri ortadan kaldırmalıydık.
Günü bir hastane odasında sohbet ederek tamamladık. Konserine gittim sonrasında. Kuliste ettik sohbet. Bana anne oldu. Beni büyük senaristlerle tanıştırdı. Bir şeyleri beraber başardık. Örgütlenmeyi öğretti bana. Önce insanlar için beraberdik sonrasında doğa ve hayvanlar için. Hayatımın değiştiği tarihti işte 21 Haziran. Hayallerime kavuşmuş, activist olmuştum.
2 notes · View notes
Text
EK SÜRE Mİ?
Temel, bir hayat hayat kadınına yanaşıp;
"Duydum ki yatakta çok iyimişsun. Peçi kaç para isteysun?" diye sormuş.
"200 Dolar!" demiş hayat kadını.
" Pen sana 10.000 dolar verirum ancak pir kötü huyum var piraz döverum!" demiş Temel.
" 10.000 doları peşin ver de dövmen önemli değil!" demiş kadın.
Bir otele gitmişler. Temel 10.000 doları çıkarıp vermiş. Kadın parayı çantasına koyarken endişe ve merakla sormuş;" Şey, hani biraz döverim demiştiniz ya! Ne kadar döversiniz?"
" Fazla değul canııım!" demiş Temel umursamaz bir edayla " Sadece verdiğum parayi geru alincaya kadar döverum, hepisu pu!"
Evet, 2023 seçimleri kapıya dayanmış durumda. Ak Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan da vaat konusunda Temel’den farksız.
Ne istersek çok fazlasını vermeye hazır.
Ama biz biliyoruz ki seçimden sonra döve döve verdiklerinin hepsini elimizden alacak.
Bu yirmi yıdır hep böyle oldu.
Kaşıkla verdiklerini hep kepçeyle geri aldı. Sadece kendi verdiklerini geri alsa iyi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize verdikleri de bir bir elimizden gitti.
Hakim, Temel’e; “Evladım, davacı Dursun'a borcunu neden bir türlü ödemiyorsun?” diye sormuş.
Temel boynunu büküp; "Ödeyeceğum ödemesune de Haçim Pey!" demiş " pu Dursun denen heruften tam 20 yildur, pana borcumu ödemek içun üç ay mühlet vermesinu isteyrum bir türlü o süreyu vermeyi. Bu koşullarda ben porcimu nasil ödeyeceğum!”
Sayın Erdoğan da Temel gibi. Tam 20 yıldır işleri düzeltmek için milletten süre istiyor.
Emeklilikte yaşa takılanlardan 3600 ek gösterge bekleyenlere, insan onuruna yakışır bir asgari ücret isteyenlerden iş ve atama bekleyenlere, demokratik bir yaşam özleyenlerden kişi başı 20.000 dolar milli gelir bekleyenlere, evlenmek isteyenlerden konut sahibi olmak isteyenlere kadar herkesin isteklerini fazlasıyla yerine getirecek.
Üstelik tüm bunlara karşı bir tek talebi var; sadece beş yılcık daha Türkiye’yi yönetmek.
Fıkra bu ya; Erken seçim kararı alınmış ve AKP Genel Başkanı sayın Erdoğan memleketi Rize’de seçim çalışması için tur atarken biraz ilerde Temel’in sert bir şekilde poposunun üstüne düştüğünü görmüş.
Hemen koluna girip Temel’i kaldıran sayın Erdoğan (elindeki mikrofonla çocuğun kafasına vurduğu o sempatik haliyle) sormuş;” Bak seni yerden kaldırdım. Artık bu seçimde oyunu bana verirsin değil mi?”
Temel;” Mümkün değul efendum!” demiş “Yere düştüğümde sadece popomu çarptum, çok şükür kafamu değul!”
Abraham Lincoln; “Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız. " demiş.
Biz de Erdoğan’lı bu 20 yılda ekonomide de adalette de demokraside de çok büyük sıkıntı içine kıç üstü düştük.
Kafamızı çarpmasak da artık kafamıza dank etti.
İnşallah önümüzdeki Genel Seçim; artık kandırılmayacağımızı göstereceğimiz bir seçim olur.
Olmalı, olacak!
Çünkü, açlık ve yoksulluk sınırında olsa da artık; Milletin palavraya karnı tok!
Yani: EK SÜRE YOK!
Yeteri kadar dinledik.
Konuşma sırası artık bizde!
4 notes · View notes
futbolpenceresi · 2 months
Text
AC GOZLULUGUN DIBI YOK
Sedat Kaya, 24 Kasım 2023 / 10:39
Açgözlülüğün sonu Fatih Terim fonu! Sedat Kaya Teselya kralı Erysichthon'un ibretlik hikayesini yazdı
Açgözlülüğü anlatan mitolojik ve ibretlik bir hikayedir.
Teselya kralı açgözlü Erysichthon, sarayına yeni salon yaptırmak için Tanrıça Demeter'e adanmış ormandaki bir ulu meşe ağacını bilerek kestirir.
Bu tanrılar katında büyük bir suçtur.
Tumblr media
cdn.yenicaggazetesi.com.tr
Dindirilemeyen iştah yani sonsuz açlıkla cezalandırılır.
Erysichthon, sürekli açlık hissi ile ne bulsa yemeye başlar.
Yedikçe daha fazla acıkır, acıktıkça da daha çok yer.
Emrindeki herkesi yiyecek bulmakla görevlendirir ama ne yese doymaz.
Çünkü midesi dipsiz bir kuyu gibidir.
Sonunda kendi etini yemeye başlar ve feci şekilde ölür.
Tumblr media
cdn.yenicaggazetesi.com.tr
SENETSİZ, DEKONTSUZ...
Bu mitolojik söylence futbolumuzda "Fatih Terim Fonu" olarak bilinen ve birçok yıldız ismin milyonlarca dolar dolandırıldığı olayı getirdi aklıma.
Başta Fatih Terim olmak üzere Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera daha fazla para kazanmak uğruna milyon dolarlarını kaptırdılar.
Sıradan bir banka müdürü bu isimleri çok yüksek faiz vaadiyle senetsiz, dekontsuz bir güzel çarptı. İnsanın inanası gelmiyor.
Tumblr media
cdn.yenicaggazetesi.com.tr
Para bu isimlerin gözlerini öyle köreltmiş ki, çoğu dolarları elden vermiş ve karşılığında bir belge bile almamışlar.
Bu nasıl bir para hırsıdır ki, dolar bazında yüzde 253 gibi hayali bir getiriye inanmışlar.
Bu nasıl bir açgözlülüktür ki, bir iki ay yem olarak verilen faizleri aldıklarında ses çıkarmamışlar, ne zaman çarpıldıklarını anlayınca feryat figan mahkemenin yolunu tutmuşlar.
Olacak iş değil.
Yaptıkları yasal olarak da suç. Kayıt dışı para işlemi çünkü.
Olayı inceleyen banka müfettişinin raporu çok düşündürücü.
"46 gün vadede dolar bazında yüzde 253 getiri vaadine inanılmış olsa bile bu dokümanlardan şüphelenilmemesi, elden ve üçüncü kişi üzerinden para verilmesi, ortalama zekaya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır."
Dolandırılan isimler elbette ortalama zekanın altında değiller.
Ama kolay yoldan çok para kazanma hırsı zeka falan dinlemez.
İnsanı böyle kör eder, ahmak yapar, bilgisiz bir hale sokar.
Daha acısı ne biliyor musun?
Bu isimler milyonlarca genç için rol model.
Yazıklar olsun.
Bakın binlerce yıl önce Sokrates ne demiş?
"Tokgözlülük doğal zenginlik, açgözlülük ise yapay yoksulluktur."
0 notes
onerteslenblogudur · 3 months
Text
https://grcmngmnt.com/projects-2-2/
Türkiye Risk Raporu 2024Türkiye Risk Raporu’nun 5. serisi olan 2024 yılı raporu ile bu yıl da sizlerle birlikteyiz. Bu çalışma artık risk envanteri oluşturma hedefine ulaşmıştır. Artık yıllar içinde risklerdeki gelişmeleri ve gelecek projeksiyonunu öne çıkartan bir aşamadadır.Türkiye Risk Raporu ilk yayınlandığı yıldan itibaren onbinlerce profesyonel tarafından okunan, üzerine notlar alınan, şirketlerin yıllık faaliyet raporlarında atıf alan, uluslararası proje raporlarında sayfalarca alıntı yapılan ve daha da önemlisi gelenekselleşen bir rapora dönüşmüştür.Yıllar içinde Türkiye için koşullar ve veriler çok olumluya dönmese de Türkiye ekonomisi dinamik yapısı ile gelecek yıllar için büyüme ve gelişme potansiyeli taşımaktadır.2024 yılı sonuçları bize şunu söylemektedir: Türkiye bir anlamda geleceğini kaybetmek üzeredir. Geleceğini kaybetmek ifadesi iddialı olabilir ama 2023 yılında yaşanan ekonomideki bozulma ve deprem felaketine rağmen 2024 yılı risk sırlamasında ilk sırada ’Beyin göçü ve buna bağlı nitelikli personel problemleri riski’nin yer alması gelecek açısından endişelerin üst seviyede olduğunu göstermektedir.2023 yılı biterken, beyin göçü ve kas gücüne dayalı çalışan mavi yaka hareketliliğinin arttığı, ekonomide olumlu beklentilerin orta vadelere sarktığı, Gazze işgali ile Ortadoğu’da ümitlerin tükendiği, beklenen muhtemel yeni mülteci dalgası ile demografik yapının artık geri döndürülemez ölçekte bozulduğunun dahi tartışılmadığı, en yakın rakip ülke olarak göreceğimiz Mısır’a üretim firmalarının taşındığı ve genel olarak da maliyetlerin yükselmesinden dolayı ihracat pazarlarında kar marjlarının oldukça azaldığı ve fiyatlama problemlerinden dolayı müşteri ve hacim kayıplarının yaşandığı bir yıl olarak tarihe not düşüldü.2024 yılı risk sıralamasında ilk 5 sırada 3 adet ekonomi temelli risk, 1 çevre riski ve 1 jeopolitik risk yer almaktadır.
Ekonomi kökenli risklerin öne çıkmasını yüksek enflasyon, faizlerin yükselmesi, kredi imkanının daralması, orta ve dar gelirli açısından uzun süredir devam eden açlık sınırı ile mücadele ve uygulanan ekonomi politikalarında başarısızlıklar tetiklemektedir.Türkiye özelinde zorunlu göç kaynaklı yaşanan problemler ve gelecek yıllarda zorunlu göçlerin devam etme ihtimalinin yüksek olması, komşu ülkelerde yaşanan iç karışıklıklara ek olarak 2023 yılı son günlerinde başlayan Gazze’nin işgali eklendiğinde Türkiye’nin krizinin uzun vadeli olacağı ve krizin etkilerinin uzun yıllara yayılabileceği tahmin edilmektedir.Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin devam etmesi ve Gazze’nin işgal altında olması Çin üzerindeki baskıları hafiflemesine neden olduğu yorumu yapılabilir. Rusya’ya yönelik yaptırımlara rağmen Rus ekonomisinin izlenebildiği kadarıyla krize girmemiş olması Türkiye açısından bir fırsattır.Bu çalışmanın temel hedefi ulusal düzeyde kamu kesiminin ve özel sektörün karşılaşabileceği anahtar risklerin tanımlanması ve değerlendirilmesidir. Bu çalışma sonuçları itibarıyla işletmelerin üst yönetimine ve kamu kesimi yöneticilerine kurumsal stratejilerinin oluşturulması ve güncellenmesi aşamasında rehber doküman olma hedefindedir.
Türkiye Risk Raporu’nun verileri anket yöntemiyle toplanmış, 451 kişi katılım sağlamış ve 414 cevap değerlendirmeye dahil edilmiştir. Ağırlıklı olarak risk yönetimi uzmanları ve denetim uzmanları ile finans uzmanları olmak üzere üst düzey yöneticiler ve Yönetim Kurulu pozisyonundaki profesyoneller ankete katılım sağlamışlardır.Raporla ilgili herhangi bir sorunuz veya yorumunuz olursa veya sonuçları görüşmek isterseniz, lütfen irtibata geçiniz.En iyi dileklerimle
Prof. Dr. Davut PehlivanlıTürkiye Risk Raporu Direktörüİstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler FakültesiKurucu / GRC Management / Risk ReferansBağımsız Yönetim Kurulu Üyesi
0 notes
seslimeram · 4 months
Text
Çürüten - Tüketen - Yok Eden
Tumblr media
Bir menzilin çürüten / tüketen / yok eden bir sahneye dönüşümü nihayete erdiriliyordu. İş bu raddede şu devinimin içerisinde o memleket pratiğinin köküne kibrit suyu dökülmesini görmemek ne mümkündür. Düzen sahibi olagelen baş efendinin / ırkçı yobaz takımının ol en cüretkar / yıkıcı kümeleriyle kurduğu menzilin istikameti bugün o çürüten yerin her ne, nasıl biçimlendirildiğini de örneklemeye kafidir. Boyunduruk altına alınmış halka ısrar ve inatla yalanlar sunulurken, savunulurken bir kenarda bildik akçalı işlere devam olunur bir misal. Seçim sathı mahalline girilmesinden az önce çıkagelen terörü aralıksız kucaklayan, bununla kendine yön çize duran bir menzilin var edilebilmesidir misal tüketen yeri sahici olarak bildirecek olan. Ötesi berisi ama yahut da fakat şerhlerine gerek bıraktırmayacak ol açıklıktaki tahakküm hallerinin yekununda yok eden yerin meselidir az biraz da bu ülkeyi bildirecek olan. Uçurumun kıyısına taşınıp derdest olunan hayatların sahnesi aralıksız bir biçimde kafamıza düşürülürken yolun / yordamın tüketilmesi o çürütme, bu tüketme ve tüm o yok etme sürekliliği ile sağlama alınır. Birbirini tamamlayan üçleme ile birlikte tüm o mutlak teslimiyetçiliğin var edildiği bir menzilin binasına devam olunur. Sene 2023.
Genel geçer değil doğrudan güncellenen her hamleyle bir kere daha o çürüten, tüketen ve sahici anlamda yok eden yerin kurgudan öte bir hakikat olarak var edilmesi söz konusudur. Hakikatini tümüyle bu kısır döngü birlikteliğinden el alarak var eden iktidarın ve tüm kliklerinin var ettiği yegane şey içinden çıkılamayacak bir cerahat sarmalını ülke diye pazarlamaya devam etmektir. Tümüyle kesintisiz bir biçimde yaşam olgusunun aleni bir biçimde tarumar olunmasına devam olunur. Nerede bir fecaat varsa orada kendisini en başa konumlayan bununla bir biçimde hayatı da mahvetmeye devam diyen bir yönetim hal ve istemiyle birlikte ol çürüten, tüketen ve sıfırlayan ülke gamı gerçekliğe kavuşturulur. Enikonu yapayalnız bir tahakküm hali içerisinde cerahatin kesintisizliğine verilen önemle birlikte yaşam altüst edilir. Hiçbir türlü olumlanabilir olanın var edilemediği bir düzlemde her şey o gümbürtü içerisinde eylenen hamlelerle birlikte bir ve tek istikamette cürmün kılınır. Süreğen politikaların var ettiği açmazlar, her birimizi dibine kadar taşıdığı odağın karanlığı zaten her durumda özetin de özetini oluşturacaktır. Hayat ehven olandan kopartılırken, cürmün sınırlarından duhul ettirilip sonsuz bir karanlık, habis bir döngüye evrim hakikat kılınır. Yolun sonrası nereyedir meçhul da değil, mübalağa da değildir, farkında mıyız?
Diken.com.tr’den aktaralım: “TÜRK-İŞ’in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek için her ay yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Aralık 2023 sonuçları açıklandı.
Araştırmaya göre, aralık ayında dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı 14 bin 431 lira.
Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırıysa 47 bin 9 lira olarak hesaplandı.
Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti aylık 18 bin 796 lira. Ankara’da yaşayan dört kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 2,89 arttı. Son 12 ay itibarıyla değişim oranı yüzde 77,50 olarak hesaplandı.
Et fiyatları geçen yılın aralık ayına göre iki kattan fazla arttı
Beyaz peynirin kilogram fiyatı, bu ay marketlerde ortalama 190 lira oldu. Süt ve yoğurt fiyatları kasımdaki seviyesini korudu.
Et fiyatlarında bu ay ciddi bir artış görüldü. Dana kıymanın kilogram fiyatı, geçen aya göre 46 lira artarak marketlerde ortalama 377 lira, dana kuşbaşının kilogram fiyatı geçen aya göre 37 lira artarak 393 lira oldu. Et fiyatları geçen yılın aralık ayına göre iki kattan fazla arttı.
Yumurta fiyatları aralıkta geçen aya göre yüzde 17 yükseldi, yumurtanın tanesi ortalama 4,45 liradan satıldı.
Tavuk gövdesi, ortalama kilogram fiyatı 72 lirayla marketlerdeki yerini aldı.
Balık çeşitliliğinin artması sebebiyle tezgahlarda en çok talep gören deniz balıkları, bu ay kilogramı ortalama 175 liradan satıldı.
Bulgur fiyatında yüzde 5 artış
Kuru baklagiller ve yağlı tohum ürünleri geçen ayki seviyelerini korudu. Aralık ayında kuru fasulye, kilogramı 92 liradan, ceviz, fındık, yer fıstığı ve ay çekirdeği gibi yağlı tohumlar, kilogramı ortalama 336 liradan satışa sunuldu.
Tahıllar grubunda geçen aya göre sınırlı fiyat artışı oldu. Grupta en yüksek artış yüzde 5’le bulgurda görüldü.
Muzun fiyatı arttı
Bu ay ortalama sebze fiyatlarında artış görüldü. Geçen aya göre en yüksek artış, domates, patates, köy biberi ile sivri biber fiyatlarında oldu.
Ispanak, pırasa, brokoli ve kereviz, tezgahlarda geçen ayki fiyatlarını korurken, lahana fiyatında kısmi düşüş oldu.
Meyve tezgahlarında mevsiminden kaynaklı portakal ve mandalina fiyatları düşerken, muz fiyatı arttı.
Bu ay en düşük fiyatlı meyve greyfurt oldu. Greyfurt, ortalama kilogram fiyatı 12,5 liradan tezgahlarda yer aldı.
Ortalama sebze kilogram fiyatı 32,23 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 31,64 lira oldu.
Balın kilogram fiyatı arttı
Türk İş’e göre zeytinyağı fiyatları artmadı ve marketlerde litresi ortalama 300 liradan satılmaya devam etti.
Aralıkta zeytin fiyatlarında da önemli değişiklik olmadı. Salça, reçel, ıhlamur ve şeker fiyatları geçen ayki seviyelerini korudu, balın kilogram fiyatı 16 lira artarak ortalama 293 lira oldu.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun verilerine göreyse açlık sınırı 16 bin 483 liraya, yoksulluk sınırı 46 bin 837 liraya yükselir.
Geçtiğimiz hafta içinde yaşanan bir intihar girişimi haber değeri taşımasının yanında asıl insanların her ne hallere taşındığını da göstere gelen bir durum tespitini bildirmişti. Maltepe’de yer alan bir alışveriş merkezinin üçüncü katında, korkuluklardan sarkan bir insanın 15 bin liralık bir borç nedeniyle girdiği sıkıntı yüzünden intihara meyletmesinin bütün bu sayfalarda anlatmaya çalıştığımız Türkiye gerçekliğinin her nasıl bir korkunçluk boyutuna taşındığını da yekten örnekler. O arada malum medyanın gündemden alelacele düşürdüğü, görülmesin, bilinmesin istediği o hayat memat mücadelesinin ucundaki insanlara dair en keskin örneklerden birisinin ardılını Anka Haber Ajansı haberinden öğreniriz. Tümüyle sınırlandırılmış, her anlamda kuşatılmış, yoksulluğu, yoksunlukla bir ve beraberce yaşayan insanların hayatlarının hiçbir istatistiki veriye gerek kalmadan apaçık yağmalandığı meseli olduğu gibi gerçekliği yüzümüze çarpar. Yoksulluk sınırının altında ortaklaşılan bir menzilde yarının kapkaranlık olması dışında her neyi sahiden biliyor bu ülke, farkında değilmişiz. Sorun yokmuş gibi yapıla durulurken “Açım ben aç, çocuklarım aç” diye ünleyen, sesini duyurabilmeye çalışan insanın çaresizliğe mahkum halinde kendinizi de, geleceğinizi de görmüyor musunuz, sahiden? Devam etsin mi bu düzen hep böyle...
Anka Haber Ajansından, Edda Sönmez ile Sadık Karakuloğlu’nun haberini aktaralım: İstanbul'un Maltepe ilçesinde önceki gün bir AVM'de "Açım, çocuklarım aç, borcum var" diyen vatandaşın canına kıyma girişimi sosyal medyada yankı bulmuştu. İmam nikahı ile birlikte yaşadığı Yılmaz Çakır'ın işsiz, kendisinin de kağıt toplayıcısı olduğunu belirten Leyla Gedik, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Akşamları kağıt toplamaya çıktığını, marketlerin kapıya koyduğu, tarihi geçmiş ürünleri çocuklarına yedirdiğini anlatan 39 yaşındaki Leyla Gedik, "Devlet büyüklerine ne diyeyim. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız .Onların karnı tok sırtı pek ne diyeyim ki onlara. Eşim benimle gelip kağıt toplamaya çıkıyordu. Şimdi gelemez. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir de eşim bu hale geldi hiç çalışamaz" dedi.
Maltepe'deki bir AVM'de önceki gün bir vatandaşın onlarca insanın gözü önünde "Açım, çocuklarım aç, borcum var" diyerek intihar girişimi üzüntüye yol açmış, sosyal medyada da yankı bulmuştu. Çok sayıda kemiği kırılan ve halen ağır yaralı şekilde hastanade tedavisi süren 42 yaşındaki Yılmaz Çakır'ın kağıt toplayıcısı immalı nikahlı eşi Leyla Gedik, yaşadıkları sıkıntıları, içinde bulundukları durumu ANKA Haber Ajansı'na anlattı.
“Fakirin Halinden Anlamıyorlar. İşte Biz Bu Durumdayız Onların Karnı Tok Sırtı Pek”
İstanbul'un Pendik ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki 4 çocuk annesi Leyla Gedik, akşamları kağıt toplamaya çıktığını, marketlerden kapıya koyduğu, tarihi geçmiş ürünleri alıp onları çocuklarına yedirdiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Birisi ona gıda yardımı yapacakmış o yüzden oraya gitti. Sonrası ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum. Oraya çıkmış. Doktorlar eşimin düştüğünü durumunun çok kötü olduğunu söylediler. Sonrası hastaneye gittim eşimin her tarafı kırık. Ayaklarında, belinde kırık var. Yürümeyecek hala gelmiş. Doktorlar 'Yürüyebilir ama bir mucize' diyorlar. Eşim utangaçtı biraz. Kendinden utanıyordu çalışamıyor diye. İş bulacaktı ama psikolojisi bozuktu. Onun için doğru düzgün bir iş bulamadı. Daha önce hamallık yapıyordu. Benimle kağıt toplamaya çıkıyordu. Akşamları olduğu zaman ikimiz kağıt toplamaya çıkıyorduk. Rahatsız olduğu için ben gidiyordum onunla. Devlet büyüklerime ne söyleyeyim ablam. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız, onların karnı tok sırtı pek. Ne diyeyim ki onlara. Kağıt toplamaya çıkıyorum fabrikaya veriyorum. Günlük 100 TL, 120 TL para veriyorlar. Yani ne kadar çok toplarsak o kadar çok kazanıyorsun. Çok toplarsam çok, az toplarsam az. Bel fıtığı ve boyun fıtığım var hastayım ama kağıt toplamaya çıkıyorum. Zor oluyor işte. Yine eşim benimle gelip kağıt toplamaya geliyordu, şimdi o da gelemez. Ne yapacağımı şaşırdım. Kime bağırsan, kime sesini duyursan, kimse yardım etmez herkes kendi derdinde. Allah çocuklarıma sağlıklı ömür versin. Ben çalışarak çocuklarıma da bakarım.
“Çocuklarımın Aldığı Maaşın İçinden Devlet Kesiyor, Vermiyor Bize"
Borcumuz var, maddi durumuz iyi değil. Ben çocuklarıma sosyal yardım alıyorum. Önceden bir tane araba almıştık kağıt toplamak için onu sattık. Borçlar üst üste katlandı, biz de yatıramadık. Çocuklarımın aldığı maaşın içinden devlet kesiyor, vermiyor bize. Kağıt toplayarak geçiniyoruz. Bir de bu ev 750 TL idi şimdi 2 bin TL oldu. Vallahi akşamları oldu mu kağıt toplamaya çıkıyorum. Marketlerde tarihi geçmiş ürünleri atıyorlar onunla geçiniyoruz Allah’ıma bin şükür. Maddi sıkıntımız var, bir de biraz borcumuz var. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir de eşim bu hale geldi hiç çalışamaz çünkü her tarafı kırık platin koymuşlar. Bir daha çalışamaz eşim."
Anlatılanların tersine doğru ilerleyen, güncellenen bir haberdir şu yukarıdaki birkaç paragraf boyunca aksettirilen. Doğrudan ve yalın bir biçimde yurttaşın yaşam hakkının hiç addedildiği, sıkıntılarıyla bir başına konulduğu, çaresizliğin ortasına terk edildiği yerde, kim sahiden yıkımın farkına varacaktır? Onların karınlarının tok, sırtlarının pek olduğu gerçekliği karşımızda yükselirken kim anlayacaktır ki, bunca yoksulluğun ortası bir hayat imgesi var olamaz, olmuyor işte! Ağır yaralı olarak kurtulanın, geride bıraktığı ya da gündelik yaşamına devam etmesi elzem olan bakmakta olduğu insanların halleri ol hayatın her nasıl var edilemediğini de göstere geliyor bir kere daha. Bir kez olsun sahici bir biçimde insanların yaralarına ehemmiyet verilmesinin söz konusu edilmediği bir yerde bunca afaki bir biçimde cürümler / yıkımlar ve küçük kıyametler hayatı kuşatmaya kesintisiz bir biçimde devam edecektir. Bir gün marmaray’da, bir gün bir başka sokakta, bir iş yerinde ya da böyle janjanlı sunumların var edildiği plastikleştirilmiş bir alışveriş merkezinde onca yalanla, riyayla kurumsallaştırılan mutlu, mesut, refah içinde yüzen ülke titri boşa düşer. Yıkımın aralıksız hali karşısında insanların canlarından gayri var edeceği, sunacağı bir isyan çığlığı kalmamıştır. Bu hallerin yekununda, iki üç gün sonra unutulacak olan bu kaçıncı yaradır, sahiden? Kim nasıl edecektir ki Yılmaz Çakır hayata tutunacak, Leyla Gedik çocuklarıyla var olabilecektir, sıkıntısız, gündelik rızık için tasasız, sahiden?
Bir menzilin çürüten / tüketen / yok eden bir sahneye dönüşümü nihayete erdiriliyordu. Tümüyle yaşamın yerle yeksan edildiği bir menzilin güncellemesi konusunda ilerlemeye devam diyordu muktedir, o meşum meselle durmak yok yola devam! Sesli meramın sınırlı sayfalarına sığmayacak kadar afaki yıkımların var edildiği bir güncellikte yaşam her nasıl muhafaza olunacaktır? Tümüyle bariz belirgin bir biçimde arasız, eksiksiz, hiç bitimsiz sınamalar yeniden ve yeniden imal olunurken bundan sonrası neyi getirir ki bariz bir kıyametten öte. Umut verilip durulurken hemen ardından çıkagelen yıkıcılığa, aşağılama ve hakaretlere eşlikçi olarak devam olunan tehditlerle bir biçimde yaşama eylemi kepaze edilirken nedir ki yani gelecek, neyi getirecektir? Tümden dönüşümünü sağlama alan bir iktidar mefhumu, geleceği bu şimdi içerisinde çürütürken, tüketirken, yok etmenin eşiğine taşırken hamasi nutuklar, atıldı mı mangalda kül bıraktırmayan vaat ve imlemeler / yönlendirmeler hangi hayatı / hayatları kurtarabilecektir, sahiden düşünür müydünüz? Ezdirmedik, yedirmedik derken herkese hapı yutturmaya bir yanılsama içinde dört bir yanda küçük kıyametlerle ilerlemeye devam mıdır? 2024 ne getirecektir sahiden, düşünür müsünüz? İlginize...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: No Justice No Peace – Lara JAMESON – Pexels
1 note · View note
gamerbulten · 5 months
Link
Açlık Oyunları filmi gelecek yıl çekimlere başlayacak Film, Songbirds and Snakes Ballad adlı ...
0 notes
baybaykus · 1 year
Text
Tumblr media
En düşük #emekli maaşı 8.200 TL olmalıdır..
2023 Açlık sınırı 8.200
2022 Açlık sınırı 6.200
2021 Açlık sınırı 2.900
1 note · View note
karaca2508-blog · 5 months
Text
Emekliye sefaleti yaşatıyorlar!
Tumblr media
Hükümet, sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilere açlık sınırının yarısına yakın aylıkları layık görüyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SSK) verilerine göre, 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla Türkiye genelinde toplam emekli sayısı 15 milyon 751 bin 917'ye ulaşırken, emeklilere yapılan toplam aylık ödeme 130 milyar 658 bin 518 TL oldu. Emekliye sefaleti yaşatıyorlar Bu rakamlar, ortalama emekli aylığının sadece 8 bin 295 TL olduğu anlamına geliyor. Ortalama işçi (4-a) emekli aylığı ise 8 bin 290 TL seviyesinde bulunuyor. 4-a kapsamında toplamda 10 milyon 433 bin 338 emekli bulunuyor. AÇLIK SINIRININ YAKLAŞIK YARISI 8 bin 295 TL'lik ortalama emekli aylığı, kasım ayında 14 bin 25 TL olan Türk-İş'in hesapladığı 45 bin 686 yoksulluk sınırının yüzde 18,2'sine, 14 bin 25 TL'lik açlık sınırının yüzde 59,1'ine, 11 bin 402 TL'lik asgari ücretin ise yüzde 72,8'ine denk geliyor. Emekli aylıklarındaki vahim tabloya dikkat çeken Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, sadece 7 bin 500 TL'lik en düşük emekli aylıklarının değil ortalama emekli aylıklarınn da sefalet düzeyinde olduğunu vurguladı.
Tumblr media
ASGARİ ÜCRETİN YÜZDE 27 ALTINDA X hesabında yaptığı paylaşımda Çelik, 2002'de asgari ücretin yüzde 22 üzerinde olan ortalama emekli aylığının 2023'te asgari ücretin yüzde 27 altına gerilediğini söyledi. Çelik, emekli aylıklarının geride kalan 21 yılda asgari ücret karşısında yüzde 40'lık kayıp yaşadığını belirtti. Emekli aylıklarının prim miktarı ve prim gün sayısı dikkate alınarak ve aylık bağlama oranı eski düzeyine çekilerek yeniden hesaplanması çağrısında bulunan Çelik, "Aylıklardaki dengesizlik giderilmelidir. Emekli aylıkları büyümeden tam olarak yararlanmalıdır. Aksi halde sadece en düşük emekli aylıkları değil, ortalama emekli aylıkları da sefalet aylığı olmaktan kurtulamaz" ifadelerini kullandı. Read the full article
0 notes
benimpencerelerim · 5 months
Text
AC GOZLULUGUN DIBI YOK
Sedat Kaya, 24 Kasım 2023 / 10:39
Açgözlülüğün sonu Fatih Terim fonu! Sedat Kaya Teselya kralı Erysichthon'un ibretlik hikayesini yazdı
Açgözlülüğü anlatan mitolojik ve ibretlik bir hikayedir.
Teselya kralı açgözlü Erysichthon, sarayına yeni salon yaptırmak için Tanrıça Demeter'e adanmış ormandaki bir ulu meşe ağacını bilerek kestirir.
Bu tanrılar katında büyük bir suçtur.
Tumblr media
Dindirilemeyen iştah yani sonsuz açlıkla cezalandırılır.
Erysichthon, sürekli açlık hissi ile ne bulsa yemeye başlar.
Yedikçe daha fazla acıkır, acıktıkça da daha çok yer.
Emrindeki herkesi yiyecek bulmakla görevlendirir ama ne yese doymaz.
Çünkü midesi dipsiz bir kuyu gibidir.
Sonunda kendi etini yemeye başlar ve feci şekilde ölür.
Tumblr media
SENETSİZ, DEKONTSUZ...
Bu mitolojik söylence futbolumuzda "Fatih Terim Fonu" olarak bilinen ve birçok yıldız ismin milyonlarca dolar dolandırıldığı olayı getirdi aklıma.
Başta Fatih Terim olmak üzere Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera daha fazla para kazanmak uğruna milyon dolarlarını kaptırdılar.
Sıradan bir banka müdürü bu isimleri çok yüksek faiz vaadiyle senetsiz, dekontsuz bir güzel çarptı. İnsanın inanası gelmiyor.
Tumblr media
Para bu isimlerin gözlerini öyle köreltmiş ki, çoğu dolarları elden vermiş ve karşılığında bir belge bile almamışlar.
Bu nasıl bir para hırsıdır ki, dolar bazında yüzde 253 gibi hayali bir getiriye inanmışlar.
Bu nasıl bir açgözlülüktür ki, bir iki ay yem olarak verilen faizleri aldıklarında ses çıkarmamışlar, ne zaman çarpıldıklarını anlayınca feryat figan mahkemenin yolunu tutmuşlar.
Olacak iş değil.
Yaptıkları yasal olarak da suç. Kayıt dışı para işlemi çünkü.
Olayı inceleyen banka müfettişinin raporu çok düşündürücü.
"46 gün vadede dolar bazında yüzde 253 getiri vaadine inanılmış olsa bile bu dokümanlardan şüphelenilmemesi, elden ve üçüncü kişi üzerinden para verilmesi, ortalama zekaya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır."
Dolandırılan isimler elbette ortalama zekanın altında değiller.
Ama kolay yoldan çok para kazanma hırsı zeka falan dinlemez.
İnsanı böyle kör eder, ahmak yapar, bilgisiz bir hale sokar.
Daha acısı ne biliyor musun?
Bu isimler milyonlarca genç için rol model.
Yazıklar olsun.
Bakın binlerce yıl önce Sokrates ne demiş?
"Tokgözlülük doğal zenginlik, açgözlülük ise yapay yoksulluktur."
0 notes
kurtlukiraz · 5 months
Link
Açlık Oyunları Kuşların ve Yılanların Şarkısı filmi, konusu, oyuncular, karakterler, oyuncular, yorumlar, ekşi, Netflix, imdb puanı, Nereden izlenir, fragmanı, izle şeklindeki aramalarınıza herdembilgiler! Film hakkında 17 Kasım 2023'de gösterime giren Amerika yapımı filmdir. Toplam 2 saat 37 öğeden oluşan bir süreden oluşan film, hareket, teknoloji ve hizmet türleri yer alıyor. Francis Lawrence'yönetmenliğini yapmış olduğu filmin senaristliğini Michael Lesslie ve Michael Arndt kalem aldı. Filmin sanatçı kadrosunda Tom Blyth, Dexter Sol Ansell, Rachel Zegler, Josh Andrés Rivera, Viola Davis ve Peter Dinklage şeklinde adlar yer ediniyor. Film IMDb'de 20 bine yakın tarafınca oylandı ve puan 7,2' gibi olarak belirlendi. Filmin orijinal adı: Açlık Oyunları: Ötücü Kuşların ve Yılanların Şarkısı Açlık Oyunları Kuşların ve Yılanların Şarkısı Filmi konusu Filmin konusu, Panem'in başına gelenlerden seneler önceki, 18 yaşındaki Coriolanus Snow'un öyküsünü mevzu, bahis yapıyor. Yakışıklı ve çekici bir genç olan Coriolanus Snow, Capitol'de gözden düşüyor, solmakta olan bir soyunma nihayet dostumdur. Onun yaşamı, 10. Açlık Oyunları için mentor olarak seçildiğinde değişiklik olur. Açlık Oyunları Kuşların ve Yılanların Şarkısı Filmi oyuncuları ve karakterleri (cast) Filmin sanatçı kadrosunda Tom Blyth, Dexter Sol Ansell, Rachel Zegler, Josh Andrés Rivera, Viola Davis ve Peter Dinklage şeklinde adlar ediniyor. Tom Blyth - Coriolanus "Coryo" KarDexter Sol Ansell – genç Coriolanus.Rachel Zegler - Lucy Gray Baird:Josh Andrés Rivera - Sejanus KaidesiViola Davis – Dr. Volumnia GalyaPeter Dinklage - Casca Yüksek DipJason Schwartzman - Lucretius "Şanslı" FlickermanHunter Schafer – Dicle KarıRosa Gotzler – genç DicleFionnula Flanagan - BüyükanneBurn Gorman - Komutan HoffAshley Liao - Clemensia GüvercinliğiMax Raphael - Festus CreedZoe Renee - Lysistrata Vickers Bu ve benzeri içerikleri Instagram üstünden izlemek için: Bu ve benzeri içerikleri Youtube üstünden izlemek için:
0 notes