[ID: Series of Tweets by Hogan @Hogan698 “American tank mechanic here. Some advice. Tanks are bad at urban combat. They need infantry support. Without boots on ground they're just big targets with poor visibility. Rifles should aim for the periscopes, but most importantly the sight unit on top of the turret. Take down street signs. Don't let the enemy know where they are. Move signs to the wrong streets. Tanks are super heavy, so try to direct them to streets that can't hold their weight. They can't move if they break through to the sewer. Break the tracks if you have explosives. Tracks are also terrible for catching stuff like barbed wire/concertina wire. Line the streets with anything that can get sucked in and tangle up. The engine needs to breathe, so throw your molotov cocktails at whatever looks like an intake for the engine. It has rubber belts, hoses, and fuel lines. Tanks are a logistical nightmare. They need a supply chain a mile long for service parts, and especially fuel. They can usually only go about 300 miles on improved roads on one tank of fuel. Stop the supply line, and a tank is just a giant pile of useless iron. Visibility is rather poor from an armored vehicle. If you paint dinner plates to look like mines and set them upsode down in the street, the tank crew won't be able to tell if they're real or not. The U.S. ARMY likes to fight at night because we have thermal imagers. Thermal picks up heat, so you can not hide behind a bush, but anything that is ambient temperature just looks like a black square. They can't see through windows because the glass is ambient. Cut up cardboard boxes and put them everywhere. The cardboard is the same temperature as the environment. Hiding behind anything that obscures vision only works if they don't have thermal. Sheets of cardboard in every bush, tree, etc. Will just be a square in a thermal imager. Set them up everywhere as distractions. Make a chaos terrain for the enemy.”]
İki yakası bir araya gelmese de çok güçlü bir bağ vardır aralarında.
AVRUPA yakası ile ASYA yakası'nın.
Bir aşk gibi;köprülerle birbirine bağlanması gibi....
💗💗AŞK DEMİŞKEN 💗💗
İstanbul AŞİYAN MEZARLIĞI YOLUNDAN GEÇERKEN NEDEN 3 KERE KORNA ÇALINIR...
Delikanlı biri gece geç saatlerde aşiyan mezarlığının önünden geçerken, mezarlığın önündeki yıllanmış ağacın altında yere oturmuş ağlayan bir genç kız görür. çok şık bir kıyafetle aşiyanın önündeki dev ağacın altına çökmüştür kız. ve hıçkırıklarla ağlamaktadır. delikanlı yardım etmek düşüncesiyle yanına gider. kendini tanıtır. neden ağladığını sorar kıza. kızda yakın bir zamanda trafik kazası sonucunda tamda durdukları yolda arkadaşlarını kaybettiğini, ve üzüntüsünden ağladığını söyler.. delikanlı kızı sakinleştirir, ayazdan korunsun diye kendi ceketiyle kızı sarmalar ve sabaha kadar sohbet ederler. sabah gün ışırken kız artık evine gitmesi gerektiğini söyler. ve başka bir söz etmeden arkasını dönüp aşiyan yokuşuna tırmanmaya başlar. delikanlı onu izler ve evini öğrenir.. aradan günler geçer fakat delikanlı o kızın etkisinden kurtulamaz, o gece sabaha kadar sokak ortasında geçirilen zamanda, kıza âşık olduğunu fark edince daha ciddi ve resmi bir ilişki için kızla tekrar konuşmaya ve kızın ailesiyle tanışmaya karar verir. kızın evine gider. kızı sorar.. kızın annesi, sanırım bilmiyorsunuz kızım vefat etti deyince delikanlı çok şaşırır.. bir kaç gece önce yaşadıklarını anlatır.. evin hanımı onu dinlerken bayılır. evin beyi ile kendine getirirler kadını.. ayılırken imkansız diye bağırır kadın.. benim kızım öldü... delikanlı yaşadığına mı, anlatılana mı inanacağını şaşırmış durumda şok geçirir.. herkes biraz daha sakinleştiğinde baba anlatır..
Kızım 2 yıl kadar önce arkadaşlarıyla eğlenmeye çıktığı gece eve dönerken, yolun aşağısında arkadaşlarıyla bir trafik kazası geçirdi der. 3 kişiydiler.. 3 de öldü.. delikanlı inanamaz. inatla geçen gece onunla tanıştım der.. üzerindeki kıyafeti tarif eder.. bu kıyafet kızın öldüğü gece üstünde bulunan kıyafettir. kızın resmini görür işte bu der.. anne ve baba ne dedilerse de delikanlıyı bir türlü ikna edemezler kızın 2 sene öncesi öldüğüne.. ve bunu delikanlıya ispatlamak için onu kızın mezarlığına götürmeye karar verirler..
Ve mezara gittiklerinde hepsi yeni bir şokla sarsılır.. delikanlının ceketi kızın mezarının üstündedir... delikanlı arka arkaya yaşadığı duygusal gerilimlere, daha fazla dayanamaz.
Ve aklını kaybeder.
Hala aşiyan mezarlığı etrafında dolaşan bu genci (şimdilerde 40'lı yaşlarda)oralara dolaşmaya giden herkes görebilir. kızın annesi fenalaşır ve 1 hafta kadar sonra kalp krizinden ölür.. geride kalan baba (bir kaç ay önce babanın da öldüğünü duymuştum) ise yaşarken vasiyetimdir diye konu komşuya bir söz verdirir.. bu delikanlı ve kızımı oradan geçen herkes ansın.. aşklara ve inanılmaz sayılan olaylara herkes saygı duysun der. sevgili akrep nalan'ın söylediği aşiyan âşıkları şarkısına hangi olay ilham oldu dersiniz?
Bundan sebeptir ki,
1- belediye aşiyan mezarlığının önündeki o garip yolu bozamamış ve bu ağacı kesememiştir.
2- ve o ağacın altına aşıkların anısına bir bank koymuşladır..
3- ve ve yine bundan sebeptir ki;
Yıllardır insanlar aşiyan mezarlığının önündeki dev ağacın oradan geçerken 3 kere kornaya basarlar... âşıkların anısına, kendi aşklarının gerçekliğini kanıtlamak için..
AŞK HİSSETMEKTİR,KARŞIIĞI OLMASADA ONU MUTLU GÖRMEKTİR.
I don't know how or when, but one day... I'll have to say to myself, "now is the time," opening the door of my heart. Will you walk out yourself and make it easier for me?