#x jenerasyonu

[hanikurumsaldik]

👑 X Kuşağı için para, satın alabilme gücünden çok, bir özsaygı göstergesidir.

👑 Y Kuşağı’nın kariyer beklentileri; iş ve özel yaşam dengesi, iyi bir ücret ve imkanlar, terfi fırsatları, anlamlı iş deneyimleri, bireyin kişisel gelişmesini sağlayan iş ortamı ve çalışma hayatı şeklinde özetlenebilir.

👑 Y Kuşağı bireylerini etkileyen 2 sosyal akım; “Küreselleşme” ve “Bilgi Devrimi”dir.

👑 Z Kuşağı, oyunca yerine iPad ve cep telefonuyla oynayarak büyümüştür.

🔗 https://lnkd.in/d9kTDmcj 💬 https://lnkd.in/dT6iXXd ​​​

#hani kurumsaldık #branding türkiye #bütünleşik pazarlama #branding türkiye öneriyor #dijital markalaşma #haberler #x kuşağı #y kuşağı #z kuşağı #para #satın alma gücü #özsaygı #x jenerasyonu #y jenerasyonu #z jenerasyonu #küreselleşme #bilgi devrimi #news #reblog #iPad #z kuşağı özellikleri #z kuşağı nedir #spotify #podcast #podcaster #apple podcast #google podcast #youtube music #amazon music #anchor

[bilaldemirkr]

En çok kullanılan toplumsal medya uygulaması aşikâr oldu! Şaşırtan sonuç

New Post has been published on https://bilaldemirkr.com.tr/en-cok-kullanilan-toplumsal-medya-uygulamasi-asikar-oldu-sasirtan-sonuc/

En çok kullanılan toplumsal medya uygulaması aşikâr oldu! Şaşırtan sonuç

Sosyal medya, bilhassa z nesli için internetin vazgeçilmez modülleri ortasında. Pekala lakin en çok hangi toplumsal medya uygulamaları kullanılıyor? ABD’de yapılan araştırmada Z jenerasyonunun en çok kullandığı uygulama şaşırttı. İddiaların tersine, TikTok birinci değil.

Z neslinin en çok kullandığı toplumsal medya uygulaması aşikâr oldu

İnternetin içine doğan birinci nesil olan Z jenerasyonu, gitgide internette de kelam sahibi olmaya başladı. Bu manada ABD’de Z neslinin en çok kullandığı toplumsal medya yüzde 51 ile Snapchat oldu. Son yıllarda en çok kullanıcıya sahip olan TikTok ise yüzde 44.7 ile listede ikinci sırada.

Paylaşılan listede her jenerasyonun hangi uygulamayı ne kadar kullandığı yer alıyor. Her ne kadar listede toplam kullanım oranları yer almasa da ABD’de bugün Z jenerasyonu 68 milyon üzere bir sayıda. Bu manada toplumsal medyanın kullanım oranlarında da en büyük tesir bu genç nesle ilişkin.

ABD’de yapılan Z jenerasyonu toplumsal medya kullanım oranları araştırması sonuçları

Listede yüzde 33.7 ile Instagram üçüncü, yüzde 32.6 ile X dördüncü sırada yer aldı. Fakat araştırmanın en değişik tarafı nesiller ortası toplumsal medya tercihleri oldu. Buna nazaran Y nesli en çok Facebook, Instagram ve WhatsApp uygulamasını kullanıyor. X nesli ise en çok Facebook, WhatsApp ve X kullanıyor. Reddit’te X’in çabucak gerisinden geliyor. Baby Boomer denilen 1946-1964 ortası doğan nesil ise en çok Facebook ve YouTube kullanıyor.

Buna rağmen araştırma sonucunda hangi platformun ne kadar kullanıldığı sayısal olarak söz edilmese de ABD’de toplumsal medya kullanan kişi sayısı 302 milyon düzeyinde. Bu manada ülkenin yüzde 91’i toplumsal medya kullanıcısı. Bu kullanıcıların yüzde 74.2’si ise Facebook kullanıcısı. Facebook hala en çok kullanılan toplumsal medya uygulaması olsa da genç neslin lakin yüzde 17,4’ü etkin olarak Facebook kullanıyor.

Tabloyu incelediğimizde bilhassa YouTube’ın her nesile benzeri oranlarda hitap ettiği görülüyor. TikTok, Snapchat daha çok gençlere, Instagram ve X’in ise hem genç hem de orta yaşa hitap ettiği ortaya çıkıyor. Netflix ve Disney Plus ise genç ve orta yaşlı kesite emsal bir oranda hitap ediyor.

Sizce Z nesli odaklı toplumsal medya kullanım oranları şaşırtan mı yorumlarınızı bekliyoruz?

#En Çok #Facebook #Sosyal Medya #Uygulama #Z Kuşağı

[hakansuayada]

#B2BMüşteriEdinme #B2BPazarlama #B2BSatışStratejileri #E-Ticaret #E-TicaretSEO #E-TicaretVePazarlama #pazarlama #YurtdışıPazarlamaStratejileri

[gozdehaber]

Tesettür giyim tercihlerine göre hangi kuşaksın?

Tesettür giyim tercihlerine göre hangi kuşaksın?

Tesettür giysi tercihlerine nazaran hangi jenerasyonsun? Giyim tercihleriniz biyolojik yaşınızdan çok kendinizi hangi yaşta hissettiğinizi gösterir. 1965-1980 yılları ortasında doğanlar X Jenerasyonu, 1980-2000 yılları ortası doğanlar Y Jenerasyonu, 2000 yılı ve sonrasında doğanlar Z Jenerasyonu olarak isimlendirilirken sen hangi nesle nazaran giymeyi tercih ediyorsun? Bu içeriğimizde, X-Y ve Z…

View On WordPress

#Giyim #Hayat #Kuşağı #Tercih #Z Nesli

[aynurantt]

KUŞAK FARKI…

1950-1970 doğumlu insanların;

– Delinen pantolonlarına yama vurmaları,

– Yıpranan kıyafetlerini onarmaları,

– Sökülen ayakkabılarını dikmeleri,

– Patlayan futbol topunu sağlamlamaları,

– Bozulan radyoyu tamir ettirmeleri, sırf fakirlikten değildi. Sadece tutumluluktan da değildi.

Onlar bunları yapmakla, kendinden sonraki nesle çok önemli bir mesaj veriyorlardı. Onlara;

– Eşleriyle araları açıldığında, alternatiflere yönelmeden aralarını düzeltmelerinin mümkün olduğuna,

– Çocuklarıyla aralarına kara kediler girdiğinde bu durumun vakit geçirmeden telafi edilmesinin lazım olduğuna,

– Arkadaşlarıyla, komşularıyla, dostlarıyla bağları koptuğunda; yenilerini aramakla vakit kaybetmeyip, aralarındaki bağları tekrardan bağlamalarının daha iyi olduğuna… müthiş bir örnek olması için, onların böyle bir yetenek geliştirmeleri için onlara “prototip” olmaya da çalışıyorlardı.

Yani bir yandan yeni neslin;

– Onarıcı,

– Telafi edici,

– Tamir edici,

– “Arabulucu” özellik kazanmasına önayak oluyorlardı.

Onların bu çabalarının “çaresizlikten”, yokluktan, fakirlikten, cimrilikten ileri geldiğini düşünen 1965-2000 kuşağı olan “X” ve “Y” nesli, bu sinyali alamadı. “Z” jenerasyonu da bu atıcı, değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan neslin özeti olarak hayata girdiler.

Bu nedenle yeni kuşak nesil;

-Aşırı alıngan

-Aşırı özgürlükçü

- Kendi ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen

– Eşiyle bozuştuğunda,

– Arkadaşıyla atıştığında,

– Komşusuyla kavga ettiğinde, ortamı yumuşatmayı, aralarını düzeltmeyi, barışabilmeyi düşünemediğinden, beceremediğinden onları “değiştirmeyi” seçmek gibi stratejik bir hatanın içine düşebiliyor.

Söz gelimi;

– Bana arkadaş mı yok?

– Başka komşu mu yok sanki.

– Hiç dert değil, elimi sallasam ellisi.

– Küserse küssün… gibi “sanal efelik” taslayarak fıtratını bozabilmektedir. Bu nedenle önceki kuşak onlar için “Nereden türedi bu nesil?” diyerek hayretini ifade etmek zorunda kalabiliyor. Yani onların beceriksizliğine vurgu yapıyor.

Galiba;

“Tamirciliği” unutan yeni kuşağı gelecekte zor günler bekliyor…

- Alıntı

[mustafasalihbozok]

Ne kadar güzel tasvir edilmiş, noktasına virgülüne kadar.

ELİMİ SALLASAM....!!!!

BB (baby boomer)kuşağı dediğimiz 1944-1960 doğumlu İnsanların ;

– Delinen pantolonlarına yama vurmaları,

– Yıpranan giysilerini onarmaları,

– Sökülen ayakkabılarını dikmeleri,

– Patlayan futbol topunu sağlamlamaları,

– Bozulan radyoyu tamir ettirmeleri, sırf yoksulluktan değildi. Sadece tutumluluktan da değildi.

Onlar bunları yapmakla, kendinden sonraki nesile çok önemli bir mesaj veriyorlardı. Onlara ;

– Eşleriyle araları açıldığında, alternatiflere yönelmeden aralarını düzeltmelerinin mümkün olduğuna,

– Çocuklarıyla aralarına kara kediler girdiğinde bu durumun vakit geçirmeden telafi edilmesinin gerekliliğine,

– Arkadaşlarıyla, komşularıyla, dostlarıyla bağları koptuğunda; yenilerini aramakla vakit kaybetmeyip, aralarındaki bağları tekrardan bağlamalarının kaçınılmaz olduğuna…müthiş bir örnek olması için, onların böyle bir yetenek geliştirmeleri için onlara “prototip” olmaya da çalışıyorlardı.

Yani bir yandan yeni neslin;

– Onarıcı,

– Telafi edici,

– Tamir edici,

– “Arabulucu” özellik kazanmasına önayak oluyorlardı.

Onların bu çabalarının “çaresizlikten”, yokluktan, fakirlikten, cimrilikten ileri geldiğini düşünen 1965-2000 kuşağı olan “X” ve “Y” nesli, bu sinyali alamadı. “Z” jenerasyonu da bu atıcı, değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan neslin özeti olarak hayata girdiler.

Bu nedenle yeni kuşak nesil;

-Aşırı alıngan

-Aşırı özgürlükçü

- Kendi ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen

– Eşiyle bozuştuğunda,

– Arkadaşıyla atıştığında,

– Komşusuyla kavga ettiğinde, ortamı yumuşatmayı, aralarını düzeltmeyi, barışabilmeyi düşünemediğinden, beceremediğinden onları “değiştirmeyi” seçmek gibi stratejik bir hatanın içine düşebiliyor.

Söz gelimi;

– Bana arkadaş mı yok?

– Başka komşu mu yok sanki.

– Hiç dert değil, elimi sallasam ellisi.

– Küserse küssün…gibi “sanal efelik” taslayarak fıtratını bozabilmektedir. Bu nedenle önceki kuşak onlar için “Nereden türedi bu nesil?” diyerek hayretini ifade etmek zorunda kalabiliyor. Yani onların beceriksizliğine vurgu yapıyor.

Galiba ;

“Tamirciliği” unutan yeni kuşağı gelecekte zor günler bekliyor.

Bu yazıyı güzel mirası için 1944-1960 doğumlulara ve tamirciliği unutan gençlere hatırlaması için, o günleri bizzat yaşayan ve gören bir bilen, özetle aynen böyle tasvir etmiş.

(Alıntı) 🍁

[kupuruntu]

Gücümüz Birligimizden Gelir

Dünya için küçük kendim için büyük bir havadisle haftayı kapattım; hak ettiğini almayacağını bildiğim bir arkadaşımın hak ettiğini alabilmesi için küçük bir örgütleme gerçekleştirdim. Ve sonuç; bu bizim hakkımız söke söke alırız!

Her şirketin kendi içinde çalışanlarını motive için kullandığı minik araçlar var; birileri ayın elemanı seçer, birileri plaket verir, birileri çay-kahve ile ödüllendirir gibi… Benim çalıştığımda da mini bir plaket hediye ediliyor. Bu plaketi almanın birçok yolu var; ya yöneticin verecek, ya iş yerinden minimum x sayısında insan bu plakete seni önerecek.

Benim kariyer yolundaki yaşadığım saçmalıklarla birleştiğinde deli gibi çalışmama rağmen hayatımda bir kere alabildiğim, o da hak ettiğim için değil de benimle birlikte herkese verildiğinde aldığım bir plaketti. Bana göre bu plaketler benimki gibi anlamsız şekilde alınınca motivasyon düşüklüğüne sebep olan ama çok iyi kullanılsa dahi diğer iş yeri koşulları iyi değilse maksimum üç beş saatlik ara gaz verdirip balon gibi sönen şeyler.

Bununla birlikte bu plaketlere karşı ultra korumacı davranıp asla çalışanlarına vermeyen bir kitle var. Sabahlara kadar çalışsan da bunu işinin gereği gibi gördüğü için ekstra bir efor koyduğunu düşünmeyen, bunu söylediğinde ise biz böyle görmedik diyerek kuşak farklılığına sığınan bir kitle. Janjanlı adı ile X jenerasyonu; bizim zamanımızda büyüklerimizin sözünden çıkamazdık tayfası.

İşte bu iki başlık birleştiğinde iş başa düştü; eğer yöneticiler vermemekte ısrar ediyorsa plaketi almanın diğer yolunu kullanmalıydık; iş yerinden x sayıda kişinin aynı kişiyi önermesi versiyonunu…

Bu versiyon bir anket ile tüm çalışanlara gönderiliyordu; haliyle herkes bireysel doldurduğu için o an aklına gelen kişiyi yazıyordu. Ama çalışan sayısının binleri aştığı bir şirkette oyların aynı kişilerde toplanması olasılığı düşüyordu.

Ey insan kaynakları sen mi güçlüsün ekip mi; anket açıldığı an plaketi hak ettiğini düşündüğüm bir arkadaşımın adını hemen diğer arkadaşlarıma ilettim. Hepimiz aynı kişiye verirsek hakkı olan plaketi alabilecekti. Ne oldu biliyor musunuz; plaketi aldık!

Dedim ya dünya için küçük kendim için büyük bir havadis diye; ilk yılında plaketi alan ilk arkadaşımıza bu plaketi BİZ vermiş olduk. Hak etmişti, hak ettiğini de BİZ verdik. Üç-beş saatlik mutluluk etkisini belki bir iki güne çıkardık; çünkü o arkadaşımıza seni görüyoruz, senin farkındayız, bunu hak ettin, iyi ki varsın diyebildik. Yan yana olamasak da omuz omuzayız merak etme dedik. Bunu demeyi bile zül görenlere, siz demezseniz biz hallederiz dedik.

Plaketi aldıktan sonra bizim evde “bu bizim hakkımız, söke söke alırız!” sloganları yankılanıyordu.

Bu bizim hakkımız, söke söke alırız…

#güç #birlik #plaket #işarkadaş #beyazyaka #maviyaka #hak

[vipairdrop]

Peter Brandt: “Bitcoin’e (BTC) Yatırım Yapın ve XRP’den Uzak Durun” Usta analist Peter Brandt’a göre; Y kuşağı ve X jenerasyonu, finansal durumlarını iyileştirmek için net varlıklarının en az %10’unu Bitcoin’e yatırmalıdır. Bitcoin (BTC) Servet Açığını Nasıl Kapatabilir? 11 Eylül ve küresel mali kriz sonrası, milenyum kuşağı artık 30’lu yaşlardadır ancak Amerika’daki zenginliklerin sadece %3’üne sahiptir. Bununla birlikte, varlık yönetimi firması Grayscale Investments’a göre, önümüzdeki 25 yıl boyunca genç nesillerin 70 trilyon dolara yakın miras alması bekleniyor. Kraken borsasının araştırma kolu olan Kraken Intelligence, bu varlıkların sadece %3’ü BTC’ye gelirse, kripto kralının fiyatının 200.000 doların üzerine çıkabileceğini tahmin etti. “XRP’den Uzak Dur” Genç nesillere tavsiyelerde bulunurken Brandt, XRP’yi taşlama fırsatını kaçırmadı ve takipçilerini piyasa değeri açısından dördüncü en büyük kripto para biriminden uzak durmaya çağırdı. Brandt daha öncede XRP’ye ağır eleştirilerde bulunmuş ve kripto para biriminin açık bir ‘aldatmaca’ olduğunu söylemişti. Dünyanın en büyük bitcoin ve altcoin borsası binance ye profilmdeki linkten yada aşağıdaki Bağlantıdan kayıt olabilirsiniz. https://www.binance.com/tr/register?ref=ES7SWLWM #Bitcoin #Altcoin #türkiye #worldd #crypto #xrp #2020 #analiz https://www.instagram.com/p/CBnH7QlgDzZ/?igshid=1pra3rigrhrnm

#bitcoin #altcoin #türkiye #worldd #crypto #xrp #2020 #analiz

[hanikurumsaldik]

👑 Geleneksel tanıma göre kuşak; bir bireyin doğumu ile ebeveynlerin doğumu arasındaki ortalama zaman aralığıdır.

👑 Şu bir gerçek ki toplumların ihtiyaçları, beklentileri konjonktüre yani içinde bulunulan çağa, zamana, şartlara göre değişebilmekte. Bu da farklı dönemlerde dünyaya gelmiş ve yaşamış olan insanlar arasında davranışsal ve algı olarak farklılıklara neden olabilmekte. İşte bu farklı algı ve davranışlar kuşak kavramını ortaya çıkarıyor.

👑 X Kuşağı çalışmak için yaşamanın değil, yaşamak için çalışmanın gerekli olduğunu düşünmüştür

🔗 https://lnkd.in/d9kTDmcj 💬 https://lnkd.in/dT6iXXd ​​​

#hani kurumsaldık #branding türkiye #bütünleşik pazarlama #branding türkiye öneriyor #dijital markalaşma #haberler #z kuşağı #x kuşağı #y kuşağı #x y z kuşakları #x jenerasyonu #y jenerasyonu #z jenerasyonu #news #reblog #z kuşağı nedir #Gen Z #Gen Y #Gen X

[baybaykus]

Son zamanlarda okuduğum en iyi yazılardan biri.

FARKLILIK

"BB (Baby Boomer) kuşağı dediğimiz 1944-1968 doğumlu insanların;

– Delinen pantolonlarına yama vurmaları,

– Yıpranan-yırtılan giysilerini onarmaları,

– Sökülen ayakkabılarını dikmeleri ve köșgerde pençe vurdurmaları,

– Patlayan futbol topunu sağlamlaștırmaları,

_ Çabuk kirlenen ve bu sebeple sık sık yıkanan ve çabuk eskiyen gömlek yaka ve kollarını ters-yüz ettirmeleri,

– Bozulan radyoyu tamir ettirmeleri, sırf yoksulluktan değildi. Sadece tutumluluktan da değildi.

Onlar bunları yapmakla, kendinden sonraki nesile çok önemli bir mesaj veriyorlardı. Onlara;

– Eşleriyle araları açıldığında, alternatiflere yönelmeden aralarını düzeltmelerinin mümkün olduğuna,

– Çocuklarıyla aralarına kara kediler girdiğinde bu durumun vakit geçirmeden telafi edilmesinin gerekliliğine,

– Arkadaşlarıyla, komşularıyla, dostlarıyla bağları koptuğunda; yenilerini aramakla vakit kaybetmeyip, aralarındaki bağları tekrardan kuvvetlendirmenin kaçınılmaz olduğuna

müthiş bir örnek olması için, onların böyle bir yetenek geliştirmeleri için onlara “prototip” yani örnek olmaya da çalışıyorlardı.

Yani bir yandan yeni neslin;

– Onarıcı,

– Telafi edici,

– Tamir edici,

– “Arabulucu” özellik kazanmasına önayak oluyorlardı.

Onların bu çabalarının “çaresizlikten”, yokluktan, fakirlikten, cimrilikten ileri geldiğini düşünen 1968-2000 kuşağı olan “X” ve “Y” nesli, bu sinyali alamadı. “Z” jenerasyonu da bu atıcı, değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan neslin özeti olarak hayata girdiler.

Bu nedenle yeni kuşak nesil;

- Aşırı alıngan,

- Aşırı özgürlükçü,

- Kendisinin ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen,

– Eşiyle bozuştuğunda,

– Arkadaşıyla atıştığında,

– Komşusuyla kavga ettiğinde, ortamı yumuşatmayı, aralarını düzeltmeyi, barışabilmeyi düşünemediğinden, beceremediğinden onları “değiştirmeyi” seçmek gibi stratejik bir hatanın içine düşebiliyor.

Söz gelimi;

– Bana arkadaş mı yok?

– Başka komşu mu yok sanki.

– Hiç dert değil, elimi sallasam ellisi.

– Küserse küssün

gibi “sanal efelik” taslayarak fıtratını bozabilmektedir.

Bu nedenle önceki kuşak onlar için “Nereden türedi bu nesil?” diyerek hayretini ifade etmek zorunda kalabiliyor. Yani onların beceriksizliğine vurgu yapıyor.

Galiba;

“Tamirciliği” unutan yeni kuşağı gelecekte zor günler bekliyor.(Alıntı)

Bu yazıyı güzel mirası için 1944-1968 doğumlulara ve tamirciliği unutan, hazıra alıșan, vermekten çok almayı önemseyen herkese hatırlaması için gönderin."😊

[insaatfirmalar]

Gayrimenkul Sektöründe Neler Olacak?

Soyak Holding CEO'su Emre Çamlıbel'e göre 2015, kentsel dönüşümün kilidinin açılacağı ve yabancı gayrimenkul fonlarının ağırlığının arttığı bir yıl olacak

Geçtiğimiz yılın önemli bir bölümü gayrimenkul sektörü için bir hayal kırıklığıydı. Satışlardaki düşüş bir yana, iş güvenliği ile ilgili sıkıntılar ve 'inşaatla büyünmez' tartışmaları diğer yana, sektör oldukça bulutlu bir dönem geçirdi. Ta ki son 3 aya kadar. Satışlardaki hızlı çıkış aralıkta da sürüyor. Peki ya yeni yıl? dunya.com'dan Özlem Ermiş Beyhan'ın haberine göre; Soyak Holding CEO'su Emre Çamlıbel yeni yılda artış eğiliminin süreceğini düşünüyor. Üzerine bir de kentsel dönüşümde kilit açılacak ve yabancı gayrimenkul fonları güçlü bir şekilde pazara girecek. Yabancı satışlarındaki artış da cabası...

2014 ekonomik gelişmelerden ziyade bu gelişmeleri etkileyen yerel ve global politik gelişmelerle şekillendi diye başlıyor söze Çamlıbel ve devam ediyor: Önce 17 Aralık olayı oldu ve bununla alakalı olduğunu tahmin ettiğimiz bir faiz artışı yaşandı. Hemen arkasından mart ayındaki yerel seçimlerin psikozu, ardından ağustos ayında genel seçimlerin yarattığı ortam Türk insanını biraz istim üstünde tuttu. Yatırım yapmaktan ya da evini değiştirmekten ziyade biraz hepimiz bu politik konularla haşır neşir olduk. FED'in kararları, Suriye meseleleri, Rusya... Olumlu ya da olumsuz biz iç politik gündem ya da petrol-doğalgaz bazlı global çatışmalar neticesinde sıkıntılı bir 8 ay yaşadık. Borçlanma zorlaştı insanların risk algısı değişti. Fakat bu gelişmelerin ardından seçimlerin bitmesi ve siyasi dengelerde radikal bir değişiklik oluşmayacağının ortaya çıkması, FED'in elini yavaş tutacağını açıklaması ve Rusya'nın Ukrayna ile ilgili tavrıyla insanların psikolojisi rahatladı. Faiz oranında düşüşle birlikte insanlar konut yatırımına tekrar yöneldi.

Peki son aylarda faizin düşmesi ve müşteri psikolojisinin biraz daha rahatlaması ile başlayan satış artışı yılı kurtaracak mı? Çamlıbele göre kurtaracak: Son 4 aylık performansla yılı toparladık ve sektör olarak 2013'ün rakamlarını yakalayacağız gibi görünüyor. Şu anda faiz oranlarının değişmesini gerektiren hayati önemde kritik bir mesele yok. Satışlardaki artışın 2015'te de devam edeceği görünüyor. Özellikle petrol fiyatları Türkiye ekonomisi üzerine çok olumlu etki yapıyor şu anda. Bu yıl FED'in kararlarının yanı sıra Avrupa Merkez Bankası kararları da çok önemli olacak. Avrupa düşünüldüğü gibi hızlı toparlanmıyor. ABD acı ilacı içti, kovboy zihniyetiyle bir kerede temizlenip toparlandı. Doları işaret ediyorum burada... Euro biraz daha zayıf gidecek gibi görünüyor. Çamlıbel 2015'te ise Türkiye'nin yüzde 3.5-4 seviyesinde büyümesini bekliyor. Genel olarak 2014'ün son 4 ayı gibi bir 2015 öngörüyor. Enflasyon tahmini ise yüzde 7. Çamlıbel petrol fiyatlarında ise biraz daha düşüş olabileceğini belirtiyor. Çünkü batı dünyası Rusya'yı biraz daha sıkıştıracak. Amerika Teksas'taki uzun yıllardır açmadığı petrol rezervlerini açtı.

Emre Çamlıbel'e göre Türkiye'nin geleceği için eğitim sisteminde ciddi bir program değişikliğine gitmesi gerekiyor. İnovasyon ve teknoloji bazlı bir kalkınma programı için bu şart. Peki inşaatla büyüme olmaz tartışmasına ne diyor? Ülkemizde yıkılıp yeniden yapılması gereken 7.5 milyon konut var. Bunu nasıl yapacağız? Yerli otomobil, yerli cep telefonu üretebiliriz ama bu, deprem riskine açık yeniden yapılması gereken 7.5 milyon konutumuz olduğu gerçeğini değiştirmez. Bunu çözmek için gayrimenkul sektörü kolları sıvayacak bakanlık ve belediyelerle beraber bu işin altından kalkacaklar. 20 yıllık program bu da. Onu yapmayalım bunu yapalım bakış açısına katılmıyorum, ikisini de yapalım. Türkiye'yi inovatif olarak ileriye götürecek nesillerin sağlıklı bir şekilde barınacakları evleri de yaratmamız gerekiyor.

Emre Çamlıbel'e göre yeni yıl kentsel dönüşümde adımların hızlanacağı bir yıl olacak. 2013 ve 2014 yasa çıktıktan sonra biraz hazırlık süreci ile geçti diyen Çamlıbel'e göre asıl olan dönüşümün şehir planlama yaklaşımıyla belediyelerle birlikte yapılması. Şöyle devam ediyor: Apartman bazında değil bölge bölge, ilçe ilçe yapılırsa daha sağlıklı bir şehir yapısına ulaşabilirsiniz. 2013 ve 2014'ün bu imar planlarının yapılması ile geçti. Ben 2015'in bu planlama çalışmalarının yol aldığı pek çok ilçede kentsel dönüşüm açısından düğmeye asılacak bir yıl olarak öngörüyorum.

Soyak da kentsel dönüşümle yakından ilgili. İzmir ve İstanbul'da üzerinde çalıştıkları bölgeler var. İstanbul Avrupa yakasında bir bölgede imar planları bitmiş, bakanlık onayı bekliyor. Soyak Holding CEO'suna göre kentsel dönüşümün önünde önemli bir zihniyet engeli var. Çamlıbel, Hala kentsel dönüşümü zenginleşme aracı olarak görenler var. Bunun bir depremden korunma, hayat kurtarma çalışması olduğunu henüz kamuoyuna anlatabilmiş değiliz. Hala metrekareme kaç metrekare alacağım noktasındayız. Burada bir bilinçlendirme hamlesine ihtiyaç var diyor.

Emre Çamlıbel'e bir yönetici olarak yeni yılda gözünün en çok hangi rakamlarda olacağını soruyoruz. Maliyetlerde diyor. Satışlar artabilir, hacim büyüyebilir ancak bu tüm şirketler için söz konusu olan bir fırsat. Çamlıbel, rekabette öne geçebilmek için maliyetlerin iyi yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. 2015'e dair gördüğü en önemli risk ise yurtdışında oluşabilecek askeri güvenlik gerginlikleri. Ukrayna çözülmedi, Suriye çözülmedi, bekliyor. İran, Irak Azerbaycan-Ermenistan var, Mısır var, İsrail-Filistin meseleleri var. Çevremiz hep gerginliklere gebe ve en büyük riski orada görüyorum.

Şu anda yönetimdeki iş insanları ağırlıklı olarak x jenerasyonu. Fakat önümüzdeki dönemin tüketicileri ağırlıklı olarak y jenerasyonu olacak. x jenerasyonu olarak eğitim almış yöneticiler olarak biz y jenerasyonuna nasıl ürün geliştireceğiz bunu çalışmak lazım. Biz gayrimenkulde her departmanda y kuşağından elemanlar istihdam ediyor olmaya dikkat ediyoruz. Eski kuşakta olan yöneticilere de y kuşağıyla nasıl birlikte çalışabileceklerinin eğitimi veriliyor. Çok zor çünkü. Zor ikna oluyorlar, esnek çalışma saatleri istiyorlar. Adapte olmak için yöntemler bulmak zorundayız.

Emre Çamlıbel, üst düzey yöneticiliğin yanı sıra öğretim görevliliği de yapıyor. Boğaziçi Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği dersleri veren Çamlıbel Amerika'da MIT'de, Colombia'da ve Teksas Üniversitesi'nde ders veriyor: Birkaç ayda bir gidiyorum, dersleri verip dönüyorum. Orada hocalarla iletişim halinde son gelişmeleri de takip edebiliyoruz. Öğrencilerle interaktif bir ilişki çok ciddi biçimde besliyor. / inşaat elemanı

#İnşaat #Gayrimenkul #İnşaat Elemanı #Türkiye #Türk İnşaat Firmaları #yurtdışı işçi alımları #yurtdışı türk şirketler

[fiyatinedir]

Toyota Corolla Fiyat Listesi

Toyota Corolla 2021 Güncel Fiyat Listesi

Toyota Corolla Fiyat Listesini sizlerle paylaşıyoruz. 2021 yılı güncel fiyat listesi ve özellikleriyle beraber paylaşımımızı sizler için hazırladık. İlk kez 1966 yılında sahneye çıkan Toyota Corolla modeli en büyük rakibi Nissan’ın Datsun 1000 modelinden 1 ay önce ortaya çıktı.

Toyota Corolla Versiyonları

TOYOTA COROLLA VERSİYONLARI

Vision 1.5. 203.600 TL. Yakıt Benzin. Vision 1.5 Multi drive S. 212.250 TL. Yakıt Benzin. ... Dream 1.5. 219.550 TL. Yakıt Benzin. ... Dream 1.5 Multi drive S. 228.300 TL. Yakıt Benzin. Flame 1.5. 231.200 TL. ... Flame 1.5 Multi drive S. 287.600 TL. Flame 1.5 X-Pack Multi drive S. 303.200 TL. Dream 1.8 Hybrid e-CVT. 329.150 TL. Toyota Corolla Hybrid Yeni Toyata Corolla artık daha da çekici. Daha yüksek sürüş keyfi için kendi kendini şarj eden hibrit sistemi, tasarım ve mühendislikteki tamamen yeni yaklaşımı ile yepyeni Toyota Corolla tekrar karşınızda. Göz alıcı görünüm ile güçlü performansın uyumu, en yeni teknolojiler ve güncellenmiş güvenlik özellikleri ile yeni Corolla artık tüm zamanların en iyisi. TARZINIZLA ÖNE ÇIKIN Şık ve akıcı çizgilere sahip yeni Corolla, güçlü duruşu ile dikkatleri üzerine çekiyor. LED farlar, lake siyah ızgaralar, şık krom detaylar ve 17" alüminyum alaşımlı jantlar gibi gösterişli dış özellikler yeni Corolla’nın dikkat çekici tasarımını tamamlayarak ona üstün prestij kazandırıyor. KEYİF İÇİN TASARLANDI Toyota’nın Yeni Global Mimarisi (TNGA) platformu kullanılarak üretilen Yeni Toyota Corolla, yere daha yakın ağırlık merkezi ve bağımsız çift salıncak arka süspansiyonu sayesinde daha dinamik bir yol tutuşu ve kontrol sağlıyor. Geliştirilmiş süspansiyon sistemi sarsıntısız, sessiz ve konforlu bir sürüş sağlarken 1,8 litre benzinli hibrit sistemi düşük yakıt tüketiminin yanısıra heyecan verici bir sürüş deneyimi sunuyor. Üstelik yeni 1.5 litre Dynamic Force benzinli motoru da seçenekler arasında bulunuyor. https://www.youtube.com/watch?v=8d5HnbdxNZ8   BİLGİ Toyota’nın Corolla macerasında günümüzde de kullanıcılara sunduğu jenerasyon olan on birinci jenerasyon Japonya’da 2012, globalde ise 2013 yılında kullanıcılara sunuldu. Tasarım yüzüyle geçtiğimiz jenerasyonlara oranla en dinamik formuyla karşımıza çıkan son jenerasyon Corolla, geçtiğimiz yıl itibarıyla en teknolojik formuna da kavuştu. Yapılan yeni makyajla birlikte biraz daha sivrilen ve agresifleşen ön tamponu, LED teknolojisine sahip stop lambaları, yeni jant ve gövde rengi seçenekleri Corolla’nın kozmetik değişiklerini oluşturuyor. GÜVENLİK Toyota’nın çarpışma öncesi frenleme, adaptif cruise control, otomatik yanan uzun farlar ve şeritten ayrılma uyarısı gibi özelliklere sahip Safety Sense-P paketi ile geri görüş kamerası bu versiyonun dikkat çeken destek sistemleri arasında yer alıyor. 2016 model yılıyla 50. yaş ve 10 jenerasyonu geride bırakan Corolla için Toyota, 50. yıl özel versiyonunu da sunmayı ihmal etmedi. 17 inçlik jantlar ve küçük değişimlere sahip olan bu versiyonda özel renk seçenekleri de sunuluyor. Son jenerasyon Corolla’nın benzinli motor seçenekleri 1.3 litrelik üniteden başlayarak 2.0 litrelik üniteye kadar değişiklik gösteriyor. MOTOR Dizel motor seçeneklerine baktığımızda 1.4 litrelik ve 2.0 litrelik ünitelerin kullanıcılara sunulduğunu görüyoruz. Toyota pazarlara değişiklik gösteren şanzımanlarda ise beş ve altı ileri manuelle birlikte dört ileri otomatik, yedi ve sekiz ileri CVT-i seçeneklerini kombin ediyor. 1966 yılından günümüze kadar adımlarını kendinden emin şekilde atan Corolla arkasında bir sürü ve farklı farklı hayran kitlesi bırakarak yoluna devam ediyor. Toyota Corolla Fiyat Listesi Read the full article

#ToyotaCorollaFiyat #ToyotaCorollaFiyatListesi #Toyotacorollaversiyonları

[aynurantt]

BB (baby boomer)kuşağı dediğimiz 1944-1965 doğumlu insanların;

– Delinen pantolonlarına yama vurmaları,

– Yıpranan-yırtılan giysilerini onarmaları,

– Sökülen ayakkabılarını dikmeleri

– Bozulan radyoyu tamir ettirmeleri, sırf yoksulluktan değildi. Sadece tutumluluktan da değildi.

Onlar bunları yapmakla, kendinden sonraki nesile çok önemli bir mesaj veriyorlardı. Onlara;

– Eşleriyle araları açıldığında, alternatiflere yönelmeden aralarını düzeltmelerinin mümkün olduğuna,

– Çocuklarıyla aralarına kara kediler girdiğinde bu durumun vakit geçirmeden telafi edilmesinin gerekliliğine,

– Arkadaşlarıyla, komşularıyla, dostlarıyla bağları koptuğunda; yenilerini aramakla vakit kaybetmeyip, aralarındaki bağları tekrardan kuvvetlendirmenin kaçınılmaz olduğuna örnek olmaya çalışıyorlardı.

Yani bir yandan yeni neslin;

– Onarıcı,

– Telafi edici,

– Tamir edici,

– “Arabulucu” özellik kazanmasına önayak oluyorlardı.

Onların bu çabalarının “çaresizlikten”, yokluktan, fakirlikten, cimrilikten ileri geldiğini düşünen 1965-2000 kuşağı olan “X” ve “Y” nesli, bu sinyali alamadı. “Z” jenerasyonu da bu değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan neslin özeti olarak hayata girdiler.

Bu nedenle yeni kuşak nesil;

-Aşırı alıngan,

-Aşırı özgürlükçü,

- Kendisinin ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen,

– Eşiyle bozuştuğunda,

– Arkadaşıyla atıştığında,

– Komşusuyla kavga ettiğinde, ortamı yumuşatmayı, aralarını düzeltmeyi, barışabilmeyi düşünemediğinden, beceremediğinden onlardan vazgeçmeyi seçmek gibi stratejik bir hatanın içine düşebiliyor.

Bu nedenle güzel günlerin geleceğine inandırılmış bir nesil şimdi maalesef eski günlerini özleyen bir nesile dönüştü .

Bu yazı güzel mirası için 1944-1965 doğumlulara bir teşekkür ve tamirciliği unutan, hazıra alıșan, vermekten çok almayı önemseyen, evine değil, dıșarıya göre giyinip-kușanan yeni nesil için de bir güzelleme mahiyetinde yazılmıştır...🤗💙Sevgiyle....🙏

[myliste]

Baby boomers, X-Y ve Z kuşakları

Baby boomers, X-Y ve Z kuşakları

İnternet Çağının Jenerasyonu İnternet Neslini Kimler Oluşturuyor? Doğum oranının yüksek olduğu dönemde doğan kimse (özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, 1946-1965 arası)Bu dönem katı ve kuralcıdır. Prensipleri ve kesin çizgileri vardır. Yokluk döneminde yetiştikleri için planlı ve programlı haraket ederler.Çağın verdiği sert ve kuralcı anlayışla çocuklarını yetiştirdikleri için X…

View On WordPress

#baby boomers alışkanlıklar #baby boomers alışveriş #internet çağı nesiller #kuşaklar ve alışkanlıkları #nesiller ve alışkanlıkları #x nesli #x nesli alışkanlıkları #x nesli alışveriş #y nesli alışkanlıkları #y nesli alışveriş #z nesli alışkanlıkları #z nesli alışveriş #z nesli neleri sever

[benibunaannemzorladi]

Merhaba! Bugün 1961 Almanya doğumlu yazar ve ressam Douglas Coupland (Daglıs Kopland)’dan bahsetmek istiyorum. 1991 senesinde yazdığı ilk roman olan ‘Generation X: Tales for an Accelerated Culture’ en çok satanlar listesine girmiş ve popüler kültüre Generation X (X Jenerasyonu)* ve McJob** gibi terimler sokmuştur. Toplamda on üç kitap yazan ve kitaplarının çoğu farklı dillere çevrilen Douglas, The Financial Times of London ve The New York Times gibi gazetelere de köşe yazarı olarak katkı sağlamıştır. 1965 senesinde ailesiyle birlikte West Vancouver, British Columbia, Kanada’ya taşınan sanatçı, eğitimine burada başlamış, babası gibi bilim alanında çalışmak istediği için McGill Üniversitesi’ne devam etmiş fakat ilk senesinin sonunda okulu bırakarak Emily Carr University of Art and Design’a geçiş yapmıştır. Heykel alanına yoğunlaştığı bu okuldan sonra ilk önce Milano, İtalya’ya giderek European Design Institute’de sonrasında Japonya’da bulunan Hokkaido College of Art & Design’da okumuştur. Japonya’da aynı zamanda güzel sanatlar ve endüstri alanında işletme eğitimi alan Coupland, yaşadığı bir deri rahatsızlığı sebebiyle Kanada’ya geri dönmek zorunda kalmış, dönmeden önce de arkadaşına yolladığı bir kartpostal, arkadaşının dergi editörü eşi tarafından okununca Douglas stüdyosunun kirasını bu alandan çıkarmak için girdiği yazı sektöründe kendini yazar olarak bulmuştur. Seneler sonraki ifadesinde yazar olmayı aklından bile geçirmediğini fakat şu anda bunu başka bir şeye tercih etmediğini söylemiştir. Simon Fraser University, University of British Columbia ve Emily Carr University of Art and Design gibi üniversitelerden fahri doktorası bulunan sanatçı, 2007 senesinde Kanada Kraliyet Akademisi’nin üyelerinden biri olmuş, 2013 senesinde ise kültürel alanda katkılarından dolayı Order of Canada, bir sene sonra Order of British Columbia ünvanı almıştır. 2015 senesinde Paris’te yer alan Google Cultural Institute’de Google’ın sanatçısı olarak yer alan Coupland, aynı sene Legion of Honour’a (Onur Nişanı) layık görülmüştür. - Yazının devamını yorum kısmında görebilirsiniz 🎨 - https://www.instagram.com/p/B7qPDpfA9ly/?igshid=ym8pafo7bd4a

[tam1makroblog]

X jenerasyonu babadan Y nesli kızına bir kapağı sizlerle.

#girl boss