Tumgik
#tutun sen bana
egesizizmir · 3 months
Text
Bazılarımız şiirlere tutunuyor,
Bazılarımız şarkılara, filmlere, kitaplara...
Sanırım artık insan tutunamıyor insanlara.
~Oğuz Atay - Tutunamayanlar
240 notes · View notes
hissetmedigimacilar · 8 months
Text
Kapıları kapattım ama kilit vurmadım daha...
84 notes · View notes
eksikaldim · 7 months
Text
Bu hayatın dengesi yok Henüz bi' doğrusu eğrisi yok
27 notes · View notes
mutlulukhirsizi · 4 months
Text
Bazılarımız şiirlere tutunuyor, Bazılarımız şarkılara, filmlere ,kitaplara.. Sanırım artık insan tutunamıyor, insanlara..
-Oğuz Atay
12 notes · View notes
Text
Seni bana yâr ederler mi? 🫶
9 notes · View notes
derinbirokyanust · 5 days
Text
~Gittim~
Yüzüme yağdırır bakışlarını
Canım yanıyor ama gözlerine
Boş vermiş belli ki beni
Akıllıca ama biraz da deli
Sen her zaman oradaydın
Bir yere gitmemiştin
Sen tüm gece ordaydın
Gitmemiştin
Ama ben gitmiştim senin yanından acımasızca
Yalnız başına bırakmıştım seni
Bir başına bırakmıştım seni
Rüzgar eser, sen ordayken
Saçların uçuşur rüzgar eserken
Gitme dedin gittim
Hiç arkama bakmadan
Bazıları böyleydi
Acımasız ve düşüncesiz
Ben de onlardan biriydim
Yanlış kişiydim
Diğerleri gibi
Ama ait olamadım
Hiç bir zaman
Hiç bir yere
Gittim
Bıraktım seni
Arkama bakmadım
Çok acımasızdım
Bunu göremedim
Gittim
Ardımda bıraktım seni
Ardımda bıraktığım enkazı görmeden gittim
Sen yıkıldın
Ben dimdik durdum
Ama hissettim
Kalbine saplanan zehirli hançerleri
***
5 notes · View notes
denizkabuk · 4 months
Text
"Nasıl böyle koptuk biz
Neden küstük, niye sustuk hiç? "
3 notes · View notes
sevmeyemeyildenn · 7 months
Text
bu ölümcül yaraları sen sarsan da uyuşsam kokladığımda
5 notes · View notes
egesizizmir · 2 months
Text
Küçüğüm, yaşıtım ya da büyüğüm...
Elbette zaman zaman korkuya, güvensizliğe ve öfkeye kapılabilir, umutsuzluk hissedebilirsin. Ancak bilmelisin ki bu da geçicidir. Çünkü hayat içindeki her şeyle birlikte sürekli akar... Doğanın kanunu budur.
Bilmelisin ki doğanın mevsimlerinden biridir bu da...
34 notes · View notes
hissetmedigimacilar · 8 months
Text
"Ve ben ölüyordum hiç biriniz yoktunuz beni unutun bunu unutmayın..."
63 notes · View notes
zeynepyavass · 8 months
Text
Alıver sen kalbimi...
7 notes · View notes
mutlulukhirsizi · 5 months
Text
Acır da yaram,
Vallahi yerimden oynamam.
9 notes · View notes
layezalll · 4 months
Text
07 Ekim pazar 03.44
Yalnızlığı daha çok hissettiğim ve bir böcek gibi kendi kabuğuna çekildiğim o kuytu geceler.
Neden hep gecelerdir insanı düşünceler denizinde yüzdüren.
Neden hep gecelerdir unuttum dediklerimi denizin dibinden çıkarıp bana geri getiren.
Neden hep geceler hatırlatır yaşadığım ama izi kalmış acılarımı…
Sevinçlerimi…
Mutluluklarımı…
Hepsi birer inci gibi çıkar kumsallara.
Ben istemesen de vurur gecenin dalgaları bir bir yüzüme
Senin yalnızlık adını verdiğin kıyılarına…
Sabaha gene unutursun.
Bir koşuşturmaca.
Hayatın kargaşası derken gelmez aklına…
Ya yeni gelen gece?
Geceler niye böyledir bilir misin?
Çünkü insan başını yastığa koyduğunda…
O sessizlikte Tüm kentin uyuduğu o vakitte hisseder insan yalnızlığını.
En çok o zaman hisseder.
İşte bu yüzden geceler seni bana hatırlatır.
Sadece seni de değil.
Yaşanmış ya da yaşanmamış tüm aşkları…
Mutlu olduğum anları, kızgınlıklarımı, bir çiçek gibi solduğum zamanları…
Kimi zamanda ilkbaharın yağmurlarıyla açıp pembelikleriyle kendisini hayran bırakan o güller gibi güldüğüm mutlu olduğum zamanları.
Çocukluk anılarımı bunları çoğaltmak mümkün…
Yorganı üzerime çekip başımı yastığa koyduğum o vakitlerde…
Hele bide uykumda kaçmışsa, işte o zaman rüyalara dalana kadar bir düş filmi oynar odamda.
Görüntüler canlanır aklımda bir bir geçer yaşadıklarım gözümün önünden.
Tek kişilik nostaljik bir sinema. Konusu benim dünyam ve dünyamın unutulmazları..
Kendimce kararlar alırım bazen bu düşünceler denizinde yüzerken.
bundan sonra şöyle, bundan sonra böyle olacağım"gibisinden cümleler kurarım.
Kimi zaman pişmanlıklarım bir kaç damla gözyaşı olur akar kalbime…
O derin sessizlikte, kimi zamansa yaşadığım mutlu anlar birer tebessüm olur yüzümde…
İşte kimi geceler acı tatlı karışık bir film oynar odamda, duvarlarımla…
Eşyalarımla kısacası en sırdaş arkadaşlarımla izlediğimiz.
Sonra ben yorumlar yaparım onlar da güzel güzel dinler beni.
Biliyorum herkes böyle.
Herkesi götürür geceler derin düşüncelere, hayallere…
Hayaller büyüdükçe azalır mı peki?
Evet azalır.
Çünkü sen büyüdükçe içinde çocuk yavaş yavaş ölmeye başlar.
Hayallerinde seni çocuksu bir dünyaya götüren en güzel oyuncakların değil miydi onlarla mutlu olup.
Onlarla gülümsediğin ama hiç bir zamanda hayallerin tam anlamıyla bitmez.
Sen nefes aldıkça mutlaka ceplerinde bir umudun ve hayalin yer alır.
Sana anlam katar..
hiçbir zaman hayallerinizden vazgeçmeyin .
Hayat önüne duvarlar örmeye çalışsa da Siz de kendi merdiveninizi kurun ve çıkın basamaklarından…
Hemen olmasa da çok geçte olsa mutlaka o duvarın arkasındaki güneşe ulaşıp.
Güneşe gülümseyin
bu güne kadar bir çok hata yapmış olabilirsiniz
Ama hiçbir zaman geç diye sözcük yer almamalı hayat sözlüğünüzde
Umut,sevgi hep bu sözlükte yer almalı
Bundan sonra üzüldüğünüzde kalbinizden hem beyaz mendilini çıkartıp gözyaşlarınızı elleriyle silecek insanları dünyanıza  yerleştirin
ve değerini her zaman bilin
Size yakın olan cana siz de yakın olun
Sarın kalbini incelikle
Tutun ellerini sımsıkı bu uzun gibi görünen ama 40 yılını şu kısacık hayat yolunda
İşte bunlarda bu gecenin bir yorumudur bu gecenin hisleriydi hayalhanemde
Bu geceden hayat defterime düşen notlardı.
156 notes · View notes
murat-o41 · 9 months
Text
Önce Baldızı Sonra Kayınçonun Karısını 2! (Selahattin 47 Y., İstanbul)
Merhabalar. Baldızım Nilay'ı pasaport işlemleri için Ankara'ya götürdüğümde, otelde o süper götünü sikmiştim. İstanbul'a döndüğümüzde baldızım bizde bir süre daha kaldı ve her fırsatta baldızın götünü sikmeye devam ettim. Baldız memlekete ailesinin yanına gideceğinde otobüsle göndermek olmazdı, arabamla ben götürdüm. Kayınvalidemlerin evine vardığımızda orda kayınçom ve karısı Emel de vardı. Kayınçom karısını beceremeyen tam bir salak, 3 yıldır doktora gidiyor, erken boşalma problemi var ve siki çoğu zamanda sertleşmiyordu. Doktora gitmesi için biz destek oluyorduk. Karısı Emel ise tam bir yarak hastası, azgın mı azgın bir hatun. Ağzı da çok pistir, küfürlü konuşmayı sever ve patavatsızdır. Yatakta kocasıyla olan biten herşeyi detayına kadar karıma anlatır. Karım da tüm bunları bana aktarıyor ve kardeşinin bu haline üzüldüğünü söylüyordu. Emel o gün Leopar desenli stretch kumaştan ince bir pantolon giymiş, bırakın tangasının belli olmasını, götünün deliğinden tutun da amının yarığına kadar belli oluyordu, bu halde gelmiş kaynanamlara...
Bu arada şunu da anlatmak istiyorum, bir ara Emel kocasını terk edip eski çalıştığı yerin patronuna karılık yapmaya gitti. Eski patronu bunu 5-6 ay siktikten sonra başından attı, Emel de karnında eski patronunun piçiyle kocasına geri döndü. Kocası da buna rağmen Emel'i yine kabul etti. Çocuğu aldırmaya, kayınço, karım ve ben birlikte gitmiştik.
Her neyse, o gün kaynanamlarda Emel'in o kıyafetin içinde bıldır bıldır sallanan kalçalarını görünce, ben iyice azdım. Akşam yemek yiyecektik, Emel ellerini yıkamaya lavaboya gidince, ben de onun ardından gittim. Emel ellerini yıkarken dayanamadım ve götünü avuçladım. Tabi Emel birden irkildi ve döndü. Götünü elleyenin benim olduğumu görünce güldü ve "Selahattin noldu, karın vermiyor mu artık? 4. çocuğu yaparsan vermez tabii!" :) dedi. Ben de, "Boşver karımı! Karım verse de vermese de ben senin götüne hastayım! Seni bir kere sikmek isterdim, ne dersin?" diye sordum. Orda öyle konuşurken, "Olur valla, ben de epeydir yarak diye yanıyorum zaten, nerdeyse sokaktan geçene verecek durumdayım, ama burda olmaz! Yarın için bir yer ayarla gidelim!" dedi, sözleştik. O ellerini yıkadıktan sonra ben de yıkadım masaya geçtim...
Hep birlikte yemek yedikten sonra onlar evlerine gitti. Ben de kaynanamlara, "Bu akşam İstanbul'a döneceğim!" dedim. Kaynanam da, "Çok sağol oğlum, senin de bu kadar işin varken Nilay'ın işi için uğraştın! Kızıma selam söyle!" diyerek beni uğurladılar. Kaynanamın evinden çıktım doğruca bir otele gittim yatmaya.
Ertesi gün Emel beni saat 14:00 gibi aradı ve çarşıda bir yer tarif edip beni orda beklediğini, gidip almamı söyledi. Ben zaten hazır bekliyordum, hemen arabama atladım o söylediği yere gittim. Emel yine o Leopar desenli pantolunu giymiş çok sexy görünüyordu. Kapıyı açtı arabaya bindi, çarşıdan uzaklaştık. Biraz ilerde sakin bir yere çektim arabayı ve arabanın içinde öpüşmeye başladık. Yiyordum resmen Emel'in dudaklarını, o da sanki ilk kez öpüşür gibi öpüyordu. Biraz öpüştükten sonra Emel'e, "Noldu, halen tık yok mu kocanda?" dedim. "Yok be, bir iki dakika içinde boşalıyor yine, ondan sonra da siki kalkmıyor birdaha. Amımı parmaklamaktan bıktım, hadi nereye gideceksek gidelim de, bir an önce becer beni!" dedi.
Kaldığım otele sürdüm arabayı hemen. Odama girer girmez yine dudaklarına yapıştım. Öpüşürken amını elliyordum, Emel daha pantolonunun üstünden ellerken inleyerek orgazm olmuştu. Emel'e, "Kız elim ıslandı, daha dokunmamla orgazm oldun sen, sikerken ne yapacaksın?" dedim. Emel de, "Eee bizim heriften iş çıkmıyor, olacak o kadar! Hadi vakit kaybetmeyelim, soyun!" dedi. İkimiz de yıldırım hızıyla soyunduk. Emel sikime yapıştı, koparcak gibiydi, tükürükleyerek yalıyordu, 'mmmhhh, mmmhhh' sesler geliyordu yalarken. Ben de, "Oh süpersin Emel'im, orospum!" diyordum. Emel hiç dikkatini dağıtmadan sikimi ağızına sonuna kadar sokarak yalıyor, emiyordu. O kadar ateşli yapıyordu ki bunu, dayanamadım ve inleyerek kasılarak Emel'in ağzına boşaldım. Emel de hepsini yuttu ve "Ohh bee! Yarrak dediğin işte budur bee!" dedi. Banyoya gidip o ağzını yüzünü, ben de sikimi yıkayıp geldik, yatağa uzandık, baya bir elleştik öpüştük...
Emel'in göğüslerini yalayarak aşağılara indim ve amına yapıştım. Amının üstüne üçgen biçiminde kıllar bırakmış. O kıllarla oynayarak amını yalıyordum. Çok geçmeden Emel yine su gibi orgazm oldu. Ben amının sularını yalarken, "Ohhh, yala, yut, bitir beni, kocam olacak o orospu çocuğuna inat!" diye çığlıklar atıyor, dilim amına değdikçe inliyordu. Bu arada benim yarrak ta yeniden kalkmıştı, Emel bunu farkedince tekrar sikimi ağzına aldı ve saksoya başladı. Bir iki dakika yaladıktan sonra, "Hadi aşkım sok, parçala, bitir, patlat amımı!" diyordu. Ben de kocasına küfürler ediyordum, "Ulan bu am sikilmez mi hiç, amına koduğumun pezevengi! Bak nasıl parçalıyacam senin o orospu avradının amını! Boynuzların büyüsün yavşak!" diyordum. Sikime bu sefer geciktirici jel sürdüm. Emel'in bacaklarını havaya kaldırdım ve iyice yanaştım, sikimi amına dayadım ve yüklenmeye başladım. Hepsini köklediğimde Emel altımda, "Yavaş! Nolursun yavaş sik!" diye inliyordu. "Ne oldu kız orospu, çok mu acıdı?" deyip amına seri bir şekilde gidip gelmeye başladım...
Emel çığlık çığlığa inledikçe daha sert ve hızlı basıyordum, pat, pat, pat sesler geliyordu. Amını sikerken göğüslerini yalamaya ve ısırmaya başladım. Emel'den derin bir, "Uhhhhh!" çıkınca, "Ne oldu kız?" dedim. "Ne olacak, orgazm oldum amına koyum, bunca yılın acısı çıkıyor!" :) dedi. Hemen pozisyon değiştirip yüzüstü yatırdım Emel'i, arkadan amına sokarken sırtına öpücükler konduruyordum. Emel de, "Süpersin bee! Karının 4. çocuğu yapmasını şimdi anlıyorum, bu sike 4 değil 14 çocuk yapılır!" diyordu. Yatakta yuvarlandık ve Emel'i üste aldım, sikimin üstüne oturttum. Emel deli gibi zıplarken, "Offf, parçala amımı, yırt!" diye inliyordu. O zıpladıkça ben de hoplayan göğüslerini avuçluyordum. Sikimin üstünde inip kalkarken Emel amını okşuyordu ve bir kez daha orgazm oldu. Ben de boşalacaktım artık, "Kalk kız orospu, in üstümden, ağzına boşalacağım!" dedim. Emel indi ve sikimi ağzına aldı, yalamaya, vakumlamaya başladı. Öyle bir patladım ki ağzına, sanki yarım litre döl akacaktı. O da hepsini bir güzel yuttu, sikime bir öpücük kondurup, "Aylardır özlem duyduğum yarak bu işte!" dedi.
Emel'i duştada bir güzel yaladım yuttum. Emel, "Geç kalmayım, pezevenk kocam şüphelenmesin!" deyince giyinip çıktık otelden. Arabamla onu aldığım yere bırakmadan önce, arabayı sakin bir yere parkedip, arabanın içinde son bir kez öpüşüp sakso çektirdim ve öyle gönderdim boynuzlu kocasına :)
[Selahattin]
218 notes · View notes
nazimsizzpiraye · 1 month
Text
Tutun sen bana, vallahi yerimden oynamam
12 notes · View notes
sapkalikedii · 1 year
Text
Tutun bile sarilmadan sigara olmuyo sen bana sarilmadan nasi mutlu olcan
57 notes · View notes