Tumgik
#sessizliğin çığlığı
dehrizen · 9 months
Text
“sus!” diyorum. “lütfen. şu an, dünya üzerinde konuşanları düşün. en az altı milyar insanın yarısı konuşuyor. bir şeyler anlatıyor. ne büyük bir ses! ne büyük bir gürültü! dinle! çin’de üçüncü çocuğunu aldırmak için doktora yalvaran kadını, macaristan’da dilenen adamı, kanada’da karşısındaki erkeğe kur yapan erkeği. duy bunların hepsini. o milyarlarca insanın hep birlikte konuşarak yarattıkları korkunç gürültüyü dinle!”
duymaya, dinlemeye çalışıyor. ama daha bir milyon insanı bile gözünün önüne getiremediğinden, milyarlarcasının çıkartabileceği gürültüyü de hayal edemiyor. iyi niyetli. ama yetmez.
“lütfen, sen de katılma bu gürültüye” diyorum. çıkıp gidiyor deli olduğumu düşünerek on sekiz yılın verdiği bütün saf kibiriyle...
ama ben duyuyorum o milyarlarca insanın sesini. hatta bütün konuşmaları ayrı ayrı duyabiliyorum. milyarlarca değişik tondan ses. dünyanın dönme sesini bile duyabiliyorum. beynim milyarlarca parçaya ayrılacakmış gibi sızlıyor. kulak zarlarım birbirine değiyor. seslerden çıldırıyorum. ellerimle kapatıyorum kulaklarımı yatakta kıvranarak. yetmiyor! yastığı başıma bastırıyorum. sıkıştırıyorum kafamı yatak ile yastığın arasına. ama gitmiyor sesler. yeni doğan çocukların ağlamaları, mayına basan askerin çığlığı, taksi çağıran kadının bağırışı... düşüncelerimi bile duyamaz oluyorum. o kadar çok ses var ki! sonra gittikçe azaldıklarını fark ediyorum. önce milyarlar milyonlara düşüyor. sonra binlere, yüzlere... yan odada sevişen çiftin inlemelerini duyuyorum sadece. onlar da yok oluyorlar detone ve diyaframdan gelen çığlıklarıyla. bir tek, aklımda volta atan düşüncelerin ayak sesleri kalıyor geriye. vücudumun işleyişini duyuyorum. kanımın akışını, midemdeki asitleri. kinyas’ı duyuyorum... ve onlar da, teker teker siliniyorlar kulaklarımdan. gergin yüzümün kasları çözülüyor. bütün sesler bittiğinde kendimi sessizliğin içinde buluyorum. mutlak sessizliğin. peşinde de beyaz bir perde. bembeyaz bir oda. sessiz ve beyaz. hayat gibi.
55 notes · View notes
7-liv · 1 year
Text
sessizliğin çığlığı.
-
130 notes · View notes
Text
Toz Gece
Kalbim, hazan mektebinin öğrencisi artık. Üstelik kalp kırıklığı bursuyla hak etmiş bu mektebi. Güz yaprakları ölgün bir harcanışın pelesenk izmaritine düşmüş. Can, şimdi kaç yapraklı yonca acıyış gemisinde? Yola çıkılan kaç sessizlikten merdivenlerden düşer gibi düştüm, bir bilseniz.
İstanbul'un sessiz gecesinin nedamet ve feraset yolculuğuna yağıyor şimdi yağmur. Cam, mütemadiyen kırık bir keşkenin balçıkla sıvanmaz kalbime batış eyleminde; hazan mektebinin en soylu öğrencisiyim şimdi. Parmak kaldırıp söz istiyorum kaderden, daha ağzımı açmadan ben; orta yerinden kırılıyor ağlak kalbim. Tutup, geçmişin haksızlıklarına, oltayı saadet düzeneğine kurmaya çalışırken kalbim tekliyor. Bir daha mı? Tövbe!
Kurur da kalır kalbim, daha sevmez; insan...
İnsan sevmemeyi prensip bilir de damgasını yağmura yansıtmaz. Çiğ taneleri düşüyor gecenin sessizliğine, alengirli uyuyuşlar sezinliyor eşyalar, oturduğum koltuğun acaba distopikliğinde helvasını kavuruyorum aşkın.
Mekanı kalbim olmasın da, son saadette bir günah çiğner; sakızın tadı değer acıya, sakızın şekeri imdat çeker.
Kalbim, hazan mektebinin mezunu şimdi. Yaprakları teker teker döktüm kaldırıma, her bir yaprak bunca senelik sevmekti. Daha da sevemez, uslanır, kurur, edebi yok oluştan alır gönül. Uyku tutmaz, bir asker kurşununun hedefi diye söz ederler kalbimden; sivil bir yalanın tek sözüyle harcandığını bilmezler.
Bak! Son bir yaprak daha kalmış, hazan mektebinin gül yağmaz kalbinden, özrü imdat hançeri buyurur, kendini hançerler; bir daha hiçbir yaprak onu sevda sanmayacak diye kendine kıyar, hiçe bilenen yüce gönüllü bir ölmektir bu kalp. Son nefese, es; kepini unutmak diye atmışken, müdürün çığlığı yükselir. Cama vuran yağmur sanırlar, halbuki "sevememeye" ilk mezunu vermiştir mektep, müdür bile bunu yiten kalbin ölmek faslının son satırında anlar. Bak! Şimşeği vurdu kadere güzden bahara, korkma, bir daha acımaz.
Bitik bir mezundur kalp, sahurunu yaşamak; iftarını unutmak diye yapar...
Dilara AKSOY
32 notes · View notes
turqlands · 1 year
Text
Tumblr media
Sessizliğin Çığlığı... Adaleti Aradığından !
Nasip PAMUK ✍🏻
16 notes · View notes
Text
Kızın çığlık sesleri odanın her bir yanını sarıyordu.Etrafındakilerin cılız ve yapma sesleri kızın yardım çığlıklarının yanında bir hiç gibiydi. Yardım istiyordu ama anlamıyorlardı. Kız bağırıyordu '' Anlamıyorlar, anlamayacaklar'' Hiç anlatamadıklarının yerine ağlıyordu, yanında bekleyen küçüklüğü yerine de bağırıyordu. Uzun süren sessizliğin gürültüsüydü bu. Bir insanın daha hikayesinin sonunun geldiğini anlatan çığlıklardı bunlar.Kız duvarlarını yıkıyordu, yerine daha güçlülerini dikmek için... Herkes birer birer kızın enkazından kaçıyordu, işte bu sefer yapayalnızdı. Yeni bir başlangıç yapacak gücü kalmamıştı. Bu sefer yorulduğunu gizlemedi,susmadı sonuna kadar bağırdı ve sonunu getirdi. Çığlıkları ardındaki düşünceler kafasını kemiriyordu, her çığlığı onu ölüme yaklaştırıyordu.
18 notes · View notes
yanlizvaroluss · 11 months
Text
Sessizliğin çığlığı boğazlıyor sanki boynumu ve ben sesizligin çığlıklarıyla tekrar tekrar yeniliyorum hayata
5 notes · View notes
cuy-i-ruh · 1 year
Text
sessizliğin kulak yırtan çığlığı
öte dur!
zaten sağır kulaklarım mutluluklara..
2 notes · View notes
doriangray1789 · 2 years
Text
Susturmak her rejim için tehlikelidir. Sessizliğin çığlığı, sesin patırtısına benzemez. Sessizlik kadar kontrol edilemeyen yıkıcı güç yoktur.
5 notes · View notes
karanlikben · 7 months
Text
Birtanem..
Bu zamana dek intiharı bir yardım çığlığı olarak değerlendirdiğimi farkettim.
Haberlerde denk geldin mi, gördün mü, bilmiyorum..
Gencecik bir kadın, sevgilisinden ayrılışından sonra, sevgisizliğin acısını en içinde hissetmiş, sarsılmış, hayata bağı kalmamış. Son anlarını da bir yerlere not etmiş. Aşağıda kelimesi kelimesine o notu paylaşıyorum:
-------------------------
Tumblr media Tumblr media
-------------------------
Yukarıdakileri oku lütfen.. Neler satın almış olabileceklerimi hayal et..
Ölümü istemek artık benim için bir yardım çığlığı olmaktan çıktı. Kurtuluşun ta kendisi oldu.
Merak etme notlarıma kimse erişemeyecek!.. Erişse dahi -ki ihtimal dahi vermiyorum- sen olduğunu kimse anlamayacak!..
Sevgisizliğine rağmen, beni görmezden gelmene rağmen seni sevdim.. Bu süreç, hayatımdaki en acı durumdu.. Sessizliğin, sevgisizliğin son nokta idi..
Mirasım olan bu blog sana olan, verebileceğim, sahip olduğum en kıymetli hazine.. Umarım okuyup, beni hissetmeye, anlamaya çalışırsın..
İyi geceler karanlık tarafım.. İyi geceler..
0 notes
naazlikahraman · 1 year
Text
Ölümün gözyaşları, sessizliğin çığlığı ve öfkenin kusması. Boşluktan düşen düşünceler, hiçliğin peşine takılanlar. Kalabalığın büyük yalnızlığı. Kötülüğün doğması ve iyiliğin ölmesi. Çöken duvarlar ve yükselen devrimler. Kalan cesetleri, ruhlar satın aldı. Özgürlük, zincirlerle evlendi. Her şey zıtlaştı ve kaos beslenmeye devam ediyor. Oyun bozuldu, hile yapmayan ölür. Hayat için koşun, tehlike kapınızda. Sözlerim anlamsız geliyorsa, kapıyı kapatın ve çıkın. Ölümünüzü izlerken zevk alacağım. Günahlarımla, gömüleceğime inanmıyorum. Benliğiniz midemi bulandırıyor. Kendinizi öldürmekten zevk alıyorsunuz. Acıların içinden yükseldim,kendime acımayı bilmiyorum. Sonuçta ölüm, her an arkamda belirebilir. Zamandan nefret ediyorum, hiçliğim, her geçen gün beni öldürüyor.
0 notes
Yine bir gece,
Oldukça soğuk her hece.
Artık ısıtmıyor düşlerin,
Her şeyi karardı gecelerin.
Beynimin dolu her bir bölümü,
Sessizliğin çığlığı andırıyor ölümü.
Kalbimde dolu oda,
Hepsi de bom boş ama.
İçimde kopan fırtına,
Yazılarımda ki her bir mısra
Anlatıyor bazı şeyleri
Göründüğümün aksine olan her şeyi.
0 notes
plutonunicindenbiri · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media
21 notes · View notes
miimozacicegii · 3 years
Text
Hiç geçmeyen bir zaman. Ruhu istila eden ve taşlaştıran zaman: Acının zamanı.
Acı insanı bir yerden alıp daha ötelerde bir yere taşıyorsa, boşuna çekilmemiş demektir. Ama bazen acının çölünde kaybolup gider insan. O karanlık hücreye sızan bir ışık huzmesi de yoktur. Dünyayı karaltı ve gölgelerden okuyan ruh, kendi evinde olamamanın bilgisiyle ağrır. İnsanın dilinden dökülen kelimeler kendine dokunacak bir mesafede değildir. Kelimeler, şifa olmak bir yana, o yarayı daha da kanatır. Sessizliğin şiltesini üzerine çeker de dünya gözüne ilişmesin, kulaklarına değmesin ister kişi içindeki çığlığı kimsenin duymayacağı kadar uzağa gitmek ister. Bu karanlığı delecek bir sevinç parıltısına ihtiyaç var. Sevmeye devam etmek. Umut etmek.
•Kemal Sayar
21 notes · View notes
benimevimayda · 3 years
Text
Herkes atamadığı çığlığın yükünü kendince hafifletecek şeyler arar.Oyalanır durur ama o çığlık elbet bir gün atılır.Çünkü birikmiş çığlıklar yankısını bulmaya ihtiyaç duyar.
O çığlığı atın.
Çığlık yankısına siz sessizliğinize kavuşun.
12 notes · View notes
1gizemligizem · 3 years
Text
Gün dönümü'nden bugüne, bugünüme;
Kalabalıklar içinde yapayalnızsın. Biliyorsun. O zaman bırak artık çığlık atmayı. Senin sessizliğin onların çığlığı olsun. Kafanın içindeki düşünceler lâl artık, konuşsan bile duyulmayacak. Ruhunun sesi yankılandığında tüm cihanda, anlayacaklar, dibine kadar.
6 notes · View notes
aygeceyemuhtac · 3 years
Text
Asıl çığlık sessizliğin içindedir🎧🌌🖤
Sessizlik onu içinde tutmaya devam ettikçe çığlık daha da artıyor ama sessizlik bunu bilmeyerek onu içinde taşımaya devam ediyo.Sessizlik ne zaman o çığlı dışına çıkarırsa o zaman rahatliyacak ama o bundan habersiz çığlığı içinde barındırmayı devam ediyo.
2 notes · View notes