Tumgik
#o an bir daha yaşanmayacak
kahverengisacli-kiz · 14 days
Text
"Gel seninle bir daha ağlayalım ; yaşanmışlara ,
yaşanmamışlara , bir de hiç yaşanmayacaklara..."
~Oğuz Atay~
425 notes · View notes
i-amdedikoducubey · 1 month
Text
O an bir daha yaşanmayacak
11 notes · View notes
intiharsin · 4 months
Text
o an bir daha yaşanmayacak
11 notes · View notes
zeynodaderlerr · 2 months
Text
O an bir daha yaşanmayacak.
8 notes · View notes
oluncesevemezsen · 17 days
Text
O an bir daha yaşanmayacak...
3 notes · View notes
sadece-zeynep99 · 17 days
Text
O an bir daha yaşanmayacak...
2 notes · View notes
olamamiflahh · 9 months
Text
o an bir daha yaşanmayacak
16 notes · View notes
gelmemeyegidentuba · 2 months
Text
Yarın Ramazan'ın ilk günü ve sensiz gireceğim çok severdin ramazanı hangi yemekleri yapayım acaba diye düşünmelerini sahura kadar Kuran'ı Kerim okumayı ama sen yoksun ve bunların hiçbiri yaşanmayacak hala ama ne biliyor musun hala orada daha mutlusundur buna olan inancım günden güne artıyor melek kalplim yerin cennet bu değişmeyen tek gerçek seni çok sevdim bunu ne kadar gösteremesem de sen benim kalbimin içini biliyordun hala o yüzden beni affedeceğinden kuşkum yok ve hala ne biliyor musun benim için bu ne kadar acı olsa da sen bu dünyaya fazlaydın evet belki senden sonra bir harabe kaldı ama o harabe senin için hayırlı olanının bu olduğunu yedirdi kendine bir şekilde ki öyle de zaten bazen sensizlik o kadar çok gösteriyor ki kendini ve o zaman diyorum ki Tuba o senin her şeyinmiş ama hala sen her zaman kalbimdesin ve olmaya da devam edeceksin bir gün kavuşacağız birbirimize o an and olsun ki seni hiç bırakmayacağım...
4 notes · View notes
mesutbahtiyarolacak · 9 months
Text
Tumblr media
Belki bir daha hiç görüşemeyeceğiz. Belki aynı şehirde, aynı sokakta bile yan yana gelemeyeceğiz. Aynı havayı, aynı güneşi, aynı denizi içimize çekemeyeceğiz. O hüzün dolu gözler, sonbahar yaprakları gibi düşmeyecek yüreğimize. Bir bir, damla damla…
Belki son nefesimizi verirken aklımıza düşmeyecek, kimsesiz ve yapayalnızken tebessümlerinle ısınamayacağız.
O huzurevinde, düşen yapraklarda anımsanmayacak, kelimelerin parlattığı çakıltaşlarına bile hürmeti keseceğiz.
Senli hiçbir hayal belirmeyeyecek, hiçbir rüya karanlıkların arasından sıyrılamayacak, hiçbir ses o kabuktan içeri giremeyecek.
İleri geri itilen bir yetim gibi sokakları adımlayacak, enkazların arasından sızan bir duman gibi nefes almaksızın hayatın bitimini bekleyeceğiz solgun gözlerle.
Gözyaşlarımız hiç damlamayacak yanağımıza, kalbimizin atışını hiç hissetmeyecek, her iç çekişimizde bir kere daha öleceğiz belki de….
Biz belki hiç biz olmadan, belki hiç yaşamadan , belki hiç ölmeden öleceğiz…
Yaşanmamış günlere…
Yaşanmamış yıllara…
Yaşanmayacak hiçbir an’a….
16 notes · View notes
nisssstt · 2 months
Text
Artık seni özgür bırakıyorum
Gidebilirsin diyorum
Ama bir yanım hala daha gitmeni istemiyor
Yeter diyorum o yanıma ,
Yeter bırak artık diyorum!
Özgür bırak diyorum.
Sonra;
Göğsümün kafesini açıyorum,
Çıkmak için can atan bir kuş gibi hemen,
Uçup gidiyorsun.
Özgürlüğe doğru.
Sensizliğe doğru…
Benim göğüs kafesim boş kaldı
Kafesinin kapısı kırılmış gibi
Sanki hiçbir parça uymazmış gibi
Sanki hangi kuşu koysan hemen kaçarmış gibi
Sonra sen geliyorsun aklıma
Diyorum ki kendime
O kapıyı kıran sendin
Orada yaşamak istemeyen ,
Gitmek için zorlayan sendin,
İçini yaşanmayacak hale getiren
Paramparça eden sendin aslında
Hangi kuş gelirse gelsin
Senin hayaletinle karşılaşacak gibi
Sürekli kendini hatırlatacak
Ve sonunda hiç bir kuşun uğramayacağı
Sonsuza kadar senin hayaletinle kalacak
Bir yere dönüşecek
Artık çok geç çoktan öyle bir yer olmuş
Tüm kafesi kaplamış senin silüetin…
-By lotus
3 notes · View notes
maviyeasiksblog · 3 months
Text
O an bir daha yaşanmayacak
6 notes · View notes
k-balik · 8 months
Text
Namık Kemal’in, Vatan Yahut Silistre kitabında ‘korkuyorum, kendi hayalimden, kendi fikrimden, kendi kendimden korkuyorum’ dediği sözlerle başlamak istiyorum yazmaya…
Tumblr media
Öncelikle ben Küçük Turuncu Balık. Yani biraz büyüdüm ama küçük kalmak daha güzel bence. Herneyse.
Henüz çok da büyük olmamama rağmen çok şey başardığımı düşünüyorum. Bu başarılar akademik başarı değil, açıkçası bu konuda fazlasıyla kötüyüm :D
Konuyu saptırmayalım.
Bu başarılar beni iyi hissettiren şeyler. Yaniii kendimi iyi hissettirmek bana göre bir başarı. Ve şu an bu başarayı elde edemiyorum. E zaten buraya bunları yazmamın amacı bu. Birde kendimi iyi hissettiğim zamanlarda sizi de iyi hissettirmeye çalışmak. Sanırım bu en büyük hayallerimden birisiydi. Birilerine iyi gelmek.
Açıkçası bu zamana kadar herkese karşı böyle böyle düşünsemde hayatın acımasızlığı o anda kendi hayatıma giriverdi. Yani belki yaşadıklarım veya hissettiklerim bazı insanlara karşı ‘abartılmayacak’ veya ‘üzücü olmayan’ şeyler olsa da herkesin herkese karşı saygılı olması gerektiğini düşünüyorum. Belkide zamanla ‘ya ben buna mı üzüldüm gerçekten’ diyeceğim ya da ‘cidden bunu mu abartmışım?’ diye söyleneceğim. Belkide bunlardan utanacağım. Ama şu an bunlar beni üzüp canımı yakıyorsa buna bir şey diyemem. Kimse bana saygı duymuyorsa, ben kendime yeterim. Ben kendime saygı duyarım. Ve bu düşünceler benimle kalır.
Hani Beyza Alkoçun, Kar Küresi kitabında Eylül’ün ‘Ben burdayım ve bunlar yaşanıyor’ dediği yerler var ya? Sürekli o cümleyi aklıma getiriyorum. Ben burdayım ve bunlar yaşanıyor. Dün yaşanmadı yada yarın yaşanmayacak. Şu an yaşıyorum. İlerisi ne beni yargılayan insanları ilgilendirir ne de ilerideki düşüncelerimi. Duygular zamanla değişir (bu konuya fazla girmek istemiyorum) ancak duygularımızın çoğalıp azalacağını bilemeyiz. Bu nedenle zamanla hiç umurunda olmayacak şeyi şu anda düşünüp kafa yoracak değilsin ya?
Duygular değiştikçe insanlar da değişir. Bu bilinmeyen bir kesinliktir. Güzel günler bizi bekliyor. Anı yaşa yeter….
İg;Sanatoy185
2 notes · View notes
aynodndr · 10 months
Text
Tumblr media
Hayat;
Bir yaşam öyküsüne katlanılamayacak kadar
uzun.
Bir gülümseyişe,
bir kıpırdanışa,
bir dokunuşa
vakit ayıramayacak kadar
kısa.
Hayat;
Gerçekleri sırtlayıp
taşıyamayacak kadar
ağır.
Bir kuşun kanadına konup ta
ona bile hissettirmeden
uçabilecek kadar
hafif.
Hayat;
Her anını
dibine kadar yaşamaya
çalışmak için nefes nefese
koşturmayı
göze alacak kadar
dolu,
Bütün yaşadıklarının
sadece bir hayal olduklarını hissettirecek kadar
boş.
Hayat;
Koskoca ömürde
“bir yalnız gün daha
nasıl geçecek,
şu saatler nasıl bitecek“
diye şikayet edebilecek kadar muamma.
Göz açıp kapayıncaya kadar
geçen sürede
nihayete erebilecek kadar da
basit.
Hayat;
Kendini oluşturan
her büyüyü,
her cazibeyi,
her rengi,
yürekleri hoplatacak,
kanlarımızı kaynatacak
kadar parlak ve güzel!
Gözlerimizi acılarla,
hüzünlerle,
ayrılıklarla,
ölümlerle
buluşturduğumuzda,
sadece iki renk,
Gri ve siyah.
Hayat;
Her anını tuvallere, yazılara, şiirlere, gösterilere döküp
sergileyebileceğin kadar
sanat.
Tek bir uyanışta,
görevinin
tek bir oyundan ibaret
tek bir rol olduğunu
fark edebileceğin kadar da
kısır ve monoton.
Hayat;
Senin tek bir “evet” inle
başkalarına bölüştürüp sunabileceğin,
nefes alıp verişlerinle
“paylaştırabileceğin” kadar
hayret verici ve cömert.
Tek bir “hayır” ınla
herşeyi mahvedebileceğin,
yok edebileceğin kadar da cimri ve densiz.
Hayat;
Gerçek yaşam öykülerine
katlanabilecek gücü bulup,
bulaştırıp, daha da
büyüğünü oluşturabilecek kadar
heybetli ve zor,
Her şeyden vazgeçip
“yaşama veda etmeyi isteyecek” kadar da güçsüz ve zayıf.
Hayat;
Sevmeyi bilecek, bilmiyorsa öğrenecek
tadacak, sunacak, paylaşacak
..ve böyle sevgilerle, bütün sevgileri
çoğaltabilecek kadar
anlam’lı…
Nefreti seçip, sıçratmak,
sıçrattıkça da o pisliğe
bulaşacak kadar
anlam’sız…
Hayat;
Gerçek yaşam öykülerine katlanmaya değecek kadar
“Yaşanmaya değer”
Hayat;
onu kısaltmanın haksızlık olduğunu anlatacak kadar öğretici,
Bir daha
bulunmayacak, yaşanmayacak
kadar “tek”…
Hayat
Sadece
senin dilediğin kadar uzun!
Sadece
Senin dilediğin kadar kısa mıdır?
Uzat ellerini ve tut.
Sadece o kadar yakınlıkta!
Tüm uzakları
“yakın” etmek senin hakkın.
Yani
Hayat bir sınav
Başarı ellerinde...✍
3 notes · View notes
aleynahzrbln · 1 year
Text
Bazı anların ve bazı anıların kokusu vardır. O anılar hatırlanınca kokusunu da duyumsar insan. Hatta, herhangi bir yerde o kokuyu duyduğunda, yaşadığı o ana gider. Genelde insan için ıstırabtır bu. Çünkü, anı olmuş şey muhtemelen bir daha yaşanmayacak kadar uzaktadır.
11 notes · View notes
perdesizkelimeler · 1 year
Text
Yazmak gelmiyor içimden yaşamak gelmediği gibi... İnsan ne çabuk alışıyor felaketlere deprem gibi sallantıda ölecek gibi sallantı bitip kurtulunca yaşam aşırı kıymetli biraz zaman geçtikçe her şey eskisi gibi. Anlamak zor insanları ya da insanlığı yazarken bile güldürdü bu yazı beni çünkü olmayanı anlamayız öyle değil mi? Deprem oldu! fark et artık ölüm sarıyor etrafını kendine gel! Yaşamın aniden bitebilir. Çok sevdiğin biri toprağın altında kalabilir. o topraktan hiç çıkamayabilir. Bir mezarı bile olmayabilir. Deprem oldu alışma tedbir al. Ölüm hak ama o can sana emanet unutma! Şu an nefes alıyorsun. ama bir gece saat dörtte nefesin kesilebilir. Kıldığın son namaza bak! Rabbine ne kadar zaman ayırdın. Hayatına son bir kez bak hala nefes alıyorken pişmanlıklarını yok et! En azından savaşmadıklarınla savaş. Gözlerini kapat yarının yok dünün biteli çok oldu şu andasın fazlası yok eksikleri kapatmakla değil fazlalıkları şu andan yüklenmekle değil anın içinde yaşa. Geçmiş bir fayda sağlamayacak gelecek ise şu an ki seçiminle şekillenecek gözlerini aç anda kal. Unutma 27 şubat 2023 18.53 bir daha yaşanmayacak. tıpkı 9 şubat 2023 04.17 gibi bu gününe karar ver.
4 notes · View notes
mesutbahtiyarolacak · 2 years
Text
Tumblr media
Benimki daha çok, geçmişteki bir saniyeye duyulan aşk gibiydi.
Geçmişte kalan, zor hatırlanan, hatta hayal ettikçe değişen bir saniye gibi.
Karanlık bir odaya dolan bir ışık hüzmesinde şekilden şekle giren sigara dumanı gibi. Yağmur sonrası oluşan su birikintisi üzerinde birbirini kovalayan baloncuklar gibi. Kış geceleri bedeni saran soğukta üşüyen elleri nefesinizle ısıtmak gibi.
Bir zaman sonra, ki yıllar sonra hafıza hatırlamaya çalıştıkça gerçeği hayalden ayırt ederken bile acı çektiği bir saniye.
Ama doyulmaz, onulmaz, bir hayatı dolduran, hayatın akışını değiştiren bir saniye.
Bazıları onu su damlası olarak tanımlar, gönül anahtarını ebediyyen teslim eder, gözleri ile ilelebet izler. Ait olmaz başkasına. Bir daha sevemez. Bir daha gerçekten göremez. Öyle işte.
Benimkisi ise bir his. Bir saniyelik bir düş. Bir anlık bir dünya.
Bir kağıda bir nokta koyarsınız ve bir daha o kağıt asla eskisi gibi olamaz ya öyle birşey.
Ama ne kalem dokunur bir daha kağıda, ne de kağıt yazar kendi kendini.
Bir boşluk, bir karanlık ve bir nokta.
Yaşanmamış ve asla yaşanmayacak bir hayat.
Öyle işte.
Neyse boşver.
26 notes · View notes