Tumgik
#kayda değer olaylar
dipnotski · 5 months
Text
Mark T. Gilderhus – Tarih ve Tarihçiler (2023)
Antik çağlardan günümüze tarih ve tarihçiler ile ilgili son derece bütünlüklü ve kayda değer bir resmi ortaya çıkarır kitabın yazarı Mark T. Gilderhus. Nereden başlamalıyız? Ne okumalı, nasıl bir yol takip etmeli ve kendimizi tarih mesleğinde ileriye götürebilecek hangi araçları kullanmalıyız? Kayıtlar, belgeler, arşivler, kişi ve kurumlar, olaylar, kronikler vb. tüm bunlar tarihin malzemeleri…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cointahmin · 7 months
Text
Kripto para piyasasında 3 altcoin için kıymetli yükseliş sinyalleri var. Altcoinler FLOW, The Graph (GRT) ve Filecoin’den bahsedeceğiz. Detaylara bakalım.Altcoin FLOW’un etkileyici toparlanması ve potansiyel kırılmaAltcoin FLOW, ABD Menkul Değerler ve Borsa Kurulu tarafından bir menkul değer olarak etiketlendi. Sonrasında ise yaklaşık 0,41 dolarlık rekor düşük düzeylere ulaşmasına karşın etkileyici bir toparlanma kaydetti. Şu anda FLOW 0,75 dolara yakın süreç görüyor. Başka taraftan, en düşük noktasından yaklaşık %80 artış gösterdi.Altcoin’in toparlanması, son 24 saat içinde yaklaşık 300 milyon dolara ulaşan artan süreç hacimleriyle desteklendi. Altcoin FLOW hala 100 ve 200 Günlük Hareketli Ortalamalarının altında. Lakin Ağustos 2021’in en yüksek düzeylerinden gelen uzun vadeli düşüş trendinin üzerinde bir kırılma kelam konusu. Bu durum potansiyel olarak 1 dolar düzeyini aşarak kıymetli kısa vadeli karlara yol açacak.The Graph (GRT) ve Filecoin: Kazandıranlara öncülük ediyorThe Graph (GRT) ve Filecoin, kripto para piyasasında çıkar sağlayanlar ortasında başı çekiyorlar. Buna nazaran kayda kıymet bir performans sergilediler. GRT şu anda %25 artış gösterirken, Filecoin %15 artışla dördüncü sırada yer alıyor. Son 24 saat içinde Filecoin süreç hacimlerinde değerli bir artış yaşadı. Buna nazaran 484 milyon dolar bedelinde süreçle %212’lik şaşırtan bir artışa ulaştı.Benzer biçimde, The Graph (GRT) geçtiğimiz gün %21,66’lık bir artış yaşadı. Süreç hacmi %375’lik bir artışla 249 milyon dolara yükseldi. Yatırımcılar kar elde etmek için bu dalgalanmadan faydalanıyor ve bu altcoinlerin ivmesini artırıyor. Bitcoin yatay bir süreç modelinde kalırken, kimi altcoinler son 24 saat içinde değerli hareketler gösterdi.Potansiyel katalizörler ve merkezi olmayan data depolamaKripto traderı Rager farklı bir durumu ortaya koyuyor. Bitcoin’in mevcut durumuna kıyasla kimi altcoinlerin daha uygun alım satım kurulumları sunduğunun altını çiziyor. Piyasa dinamikleri temel ögeler ya da haberlerle süratle değişebiliyor. Bu nedenle, yatay fiyat hareketleri sırasında fırsatlardan yararlanmanın değerini vurguluyor. Bitcoin’in 30.000 ila 31.000 dolar ortasındaki aralıkta süreç görmesine karşın, The Graph ve Filecoin üzere altcoinler dikkat çekti. Buna nazaran fiyatlarında artış yaşandı.Son vakitlerde yaşanan olaylar Filecoin ve The Graph üzere merkezi olmayan bilgi depolama protokollerine olan ilginin yine artmasına yol açtı. Twitter’ın bilgi kazıma ve manipülasyon telaşları nedeniyle okuma limitleri koymasını içeren bir “oran limiti tartışması”, inançlı ve merkezi olmayan depolama sistemlerinin değerine ışık tuttu.Açık kaynaklı ve merkezi olmayan bir depolama platformu olan Filecoin, geliştiricilere bulut belge depolama hizmetleri oluşturma fırsatı sunuyor. Öte yandan The Graph, alt grafikler ve GraphQL aracılığıyla ağlardaki bilgilerin sorgulanmasını sağlayan bir indeksleme protokolü olarak hizmet veriyor. Bu platformlar, bilgi idaresi ve depolamadaki kıymetleri daha bariz hale geldikçe fiyat artışları yaşıyorlar.
0 notes
guzel-haberle · 1 year
Text
Genel Kültür Dersleri
Genel kültür dersleri incelendiği zaman KPSS sınavı kapsamında bulunan alt başlıklara ulaşılır. İnsanlık tarihi boyunca ön plana çıkan, kayda değer olan kültürel ve tarihsel olaylara genel kültür adı verilir. Genel kültür kavramı içinde bulunan olaylar değerlendirildiği zaman sadece geçmiş tarih değil aynı zamanda güncel olarak yaşanmış önemli olaylar da bulunur.
Sınav kapsamında 60 adet olarak hazırlanan genel kültür dersleri dört ayrı başlıkta sorulur. Tarih soruları 30 adet, coğrafya soruları 18 adet, vatandaşlık soruları 9 adet ve 3 adet güncel konular şeklindedir. Genel kültür kapsamında sorulan soruların hangi derslere ait olduğu bilindiği için ders çalışma planı daha verimli şekilde oluşturulur.
0 notes
tarla-basi · 1 year
Text
Genel Kültür Dersleri
Genel kültür dersleri incelendiği zaman KPSS sınavı kapsamında bulunan alt başlıklara ulaşılır. İnsanlık tarihi boyunca ön plana çıkan, kayda değer olan kültürel ve tarihsel olaylara genel kültür adı verilir. Genel kültür kavramı içinde bulunan olaylar değerlendirildiği zaman sadece geçmiş tarih değil aynı zamanda güncel olarak yaşanmış önemli olaylar da bulunur. Sınav kapsamında 60 adet olarak hazırlanan genel kültür dersleri dört ayrı başlıkta sorulur. Tarih soruları 30 adet, coğrafya soruları 18 adet, vatandaşlık soruları 9 adet ve 3 adet güncel konular şeklindedir. Genel kültür kapsamında sorulan soruların hangi derslere ait olduğu bilindiği için ders çalışma planı daha verimli şekilde oluşturulur
0 notes
gundemden-haberler · 1 year
Text
Genel Kültür Dersleri
Genel kültür dersleri incelendiği zaman KPSS sınavı kapsamında bulunan alt başlıklara ulaşılır. İnsanlık tarihi boyunca ön plana çıkan, kayda değer olan kültürel ve tarihsel olaylara genel kültür adı verilir. Genel kültür kavramı içinde bulunan olaylar değerlendirildiği zaman sadece geçmiş tarih değil aynı zamanda güncel olarak yaşanmış önemli olaylar da bulunur.
Sınav kapsamında 60 adet olarak hazırlanan genel kültür dersleri dört ayrı başlıkta sorulur. Tarih soruları 30 adet, coğrafya soruları 18 adet, vatandaşlık soruları 9 adet ve 3 adet güncel konular şeklindedir. Genel kültür kapsamında sorulan soruların hangi derslere ait olduğu bilindiği için ders çalışma planı daha verimli şekilde oluşturulur.
0 notes
kppcomofficial · 2 years
Text
Binance Coin (BNB), Bu Nedenlerle 4. Çeyrekte Yatırımcıları Hayal Kırıklığına Uğratabilir!
Tumblr media
Binance Coin'in (BNB) Eylül ayındaki performansı kayda değer değildi. Bununla birlikte, kripto listelerinde yer almasına rağmen, borsa tokeni yeni bir rapora göre diğer cephelerde hala iyi performans göstermeyi başardı.  BNBburn'e göre, üçüncü çeyrekte (Q3) yakılan token sayısı ikinci çeyreğin tüm rekorunu aştı. Basın zamanında, 3. çeyrekte yakılan Binance Coin jetonları 2. çeyrekteki 1.976.739.87 BNB'ye kıyasla 2.040.503.56 BNB idi.  İlginç bir şekilde, tüm bu olaylar, 3. çeyrekte kaydedilen daha düşük bir ortalama işlem fiyatına rağmen gerçekleşti. Beklendiği gibi, bu, yakılan BNB'nin değerinde önemli bir farklılığa yol açtı. 2. çeyrek değeri 626.356.129.623$, 3. çeyreğin değeri ise 562.592.435,15$ olarak gerçekleşti. Yakılan tokenlerdeki artışa rağmen, BNB'nin biraz yardıma ihtiyacı olabilir gibi görünebilir. DeFi Llama'dan gelen ayrıntılar, Binance Akıllı Zincirindeki (BSC) Kilitlenen Toplam Değerin (TVL) 27 Eylül'deki değerinden daha düşük olduğunu gösterdi. DeFi Llama'ya göre, Binance Coin'in TVL'si, bir önceki güne göre %1,87'lik bir düşüşü temsil eden, basın zamanında 5,25 milyar dolardı.  Ek olarak, düşüş yaşayan sadece BNB fiyatı değildi. Bir günlük tirajına bakıldığında da etkileyici olmaktan uzak olduğu görülüyor. Ayrıca Santiment verileri, 20 Eylül'de 358.000'e yükselen artışın 125.000'e düştüğünü gösterdi.  Neyse ki, tüccarların BNB zincirinin NFT sektöründe en aktif olduğu görülüyordu. Zincir üstü veri platformları ayrıca BNB NFT işlemlerinin bu yazının yazıldığı sırada 1,52 milyon dolar değerinde olduğunu gösterdi. Fiyat Yörüngesine Hızlı Bir Bakış Şunları Gösterebilir… Birkaç gün önce, yanma etkisinin BNB'yi 300 $ işaretine doğru yönlendirmediği gözlemlendi. Ayrıca, aynı zamanlarda, Binance Coin basın zamanı fiyatının biraz üzerinde işlem görüyordu. Peki, o zamandan beri momentum değişti mi? Müthiş Osilatör (AO), BNB'nin momentumunun şu anda -4.3'teki değeriyle düşüşte olduğunu gösterdi. Ayrıca AO, kısa vadede yükseliş momentumunun olası olmadığını gösteren bir düşüş ikiz zirvesi olduğunu da gösterdi.  Göreceli Güç Endeksi (RSI) ile benzer bir sonuçtu. Dört saatlik grafiğe göre, RSI daha önce yaşadığı aşırı alım baskısına yenik düştü.  BNB'nin tekrar tekrar destek ve direnci koruyamamasıyla, dördüncü çeyrekte fiyat artışı beklentileri oldukça düşük bir noktada olabilir. Yine de, Bitcoin (BTC) toparlanmaya yakın bir yerde düşünülemeyeceğinden, daha az kâr olacağını varsaymak çok aceleci gelebilir. Ve çoğu durumda, BNB aynı eğilimi takip ediyor.  Kripto Para Borsası Binance’de hesap açmak için tıklayın! Tüm gelişmeleri anlık almak ister misiniz? >>> Hemen Telegram, Instagram, Twitter hesaplarımızı takip ederek bildirimleri açın, gelişmelerden ilk siz haberdar olun! Not: Bu sitede yazılan makale içerikleri tamamen yorum ve analize dayalıdır. Hiç bir şekilde yatırım tavsiyesi değildir. Read the full article
0 notes
feslegend · 4 years
Text
son zamanlarda içimde büyük bir kayda alma isteği var, yıllar sonra dönüp baktığımda bu yıllardan geriye koca bir boşluk bırakmak istemiyorum, teyzemin bana hediye ettiği doksanlardan kalma fotoğraf makinesine film alıp, çerçeveye dökmek istiyorum artık yılları, yeni bir defter aldım bu arada, beni etkileyen sözleri, nasıl kendimi geliştirebileceğimi, hatalarımı düzeltme yollarını, merak ettiğim konu başlıklarını falan yazıyorum, yazarken farkettim ki, sürekli bir kaynak iliştirmek istiyorum yazılara, e kâğıda link yazamayacağım için, sürekli elimin altındaki ikinci mekan olan blogumu not alma yeri olarak belirledim, hayatım son zamanlarda çok karışık, çok mutlu olduğum olaylar, stresten uyutmayacak kötü şeylerde bir arada oluyor, ama her zaman ki hayat işte, yeni bir şey yok, tutunacak yeterince dal var, yaşanmaya değer kılanlar var, tabiî kötülerde var ama onlar ayrı hikaye, çıkartıp atıyoruz onları, iyiyiz, güzeliz hayat, yaşanmaya değersin hala, tüm korkunçluklara rağmen
Tumblr media Tumblr media
basquiat, victor 1987. logo, 1984
10 notes · View notes
kpss2023 · 4 years
Text
✔️ Orhun Abideleri- Göktürk Yazıtları- Orhun Yazıtları veya Orhun Kitabeleri:
👉Türk tarihinde büyük bir öneme sahip olan bu anıt eserler günümüzde Moğolistan sınırları içerisinde yer alıyor.
❗️❗️❗️ Önemli Özellikleri: ❗️❗️❗️
👉 1) II.Göktürk (Kutluk) Devleti’ne aittirler.
📌 II.Göktürk Devleti, 50 yıllık bir Çin esaretinin ardından Kutluk İlteriş Kağan’ın başlattığı isyanla beraber 682 yılında kurulmuştur.
En önemli hükümdarları Kutluk İlteriş, Kapgan ve Bilge Kağan’dır.
👉 2) Toplamda 6 anıttan oluşur.
📌 En önemlileri; Bilge Kağan, Kültigin ve Vezir Tonyukuk adına dikilenlerdir.
📌 716 yılında tahta çıkan Bilge Kağan, devleti kardeşi Kültigin ile birlikte yönetmiş ve onların vezirliğini de Tonyukuk üstlenmiştir.
❗️ Tonyukuk Abidesi‘nde;
Türklerin Çin esaretinden nasıl kurtulduğu, bağımsızlık savaşı ve Tonyukuk’un faaliyetleri anlatılır. Bu abideyi 716 yılında Tonyukuk bizzat kendisi yaptırmış ve kendisi yazmıştır. Bu nedenle ilk Türk tarih yazarı olarak kabul edilir.
❗️❗️ Kültigin Abidesi;
bir kaplumbağa heykeli üzerine açılan oyuk üzerine oturtulmuştur. Burada Türk-Çin ilişkilerinden bahsedilerek, Türk İmparatorluğu ve Kültigin methedilir. Abide, Kültigin’in erken ölümü üzerine çok üzülen kardeşi Bilge Kağan tarafından 732 yılında yaptırılmış, yeğeni Yollug Tigin eliyle yazılmıştır.
❗️❗️❗️Bilge Kağan Abidesi‘nde ;
ise devletin nasıl büyüdüğü, Kültigin’in ölümünden sonraki olaylar ve gelecek nesillere öğütler yer alır. Bilge Kağan’ın vefatından bir yıl sonra oğlu Tengri Kağan’ın isteğiyle yaptırılmış, yine yeğeni Yollug Tigin tarafından yazılmıştır (735).
👉 3) Türk tarihinin bilinen ilk yazılı eserleridir.
📌 Orhun Abideleri’nden önce dikilen, Yenisey Kırgızları’na ait yazıtlar da bulunmuştur. Ancak bunlar çoğunlukla mezar taşlarından ve birkaç satırlık ilkel yazılardan ibaret olduğu için pek kayda değer görülmemiştir. İçerikleri Orhun Abideleri kadar zengin değildir.
👉 4) Siyasetname özelliği taşır ve öğüt verirler.
📌 “Çin halkının tatlı sözlerine ve yumuşak ipekli kumaşlarına kanıp, ey Türk halkı çok sayıda öldün! Ey Türk halkı öleceksin…
Türk Oğuz beyleri, millet işitin! Üstten gök basmasa alttan yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim bozabilir?”
👉 5) “Türk” adının geçtiği ilk metinlerdir.
📌 Çin kaynaklarında Türkler’den “Tukue” şeklinde söz edilmiştir. “Türk” kelimesinin yer aldığı ilk belge ise Orhun Abideleri olarak biliniyor.
👉 6) Orhun alfabesiyle yazılmışlardır.
📌 Kültigin ve Bilge Kağan abidelerinin batı cephelerinde Çince kitabe bulunur. Diğer 3 cepheleri ise Orhun alfabesiyle Türkçe olarak yazılmıştır. Hitabet sanatının oldukça güzel kullanıldığı bu eserler, üslup bakımından da son derece zengindir. Öylesine yan yana getirilmiş kelimeler değil, içli ve olgun satırlar neşredilmiştir. Cümleler yukarıdan aşağıya doğru okunur.
👉 7) Türk milliyetçiliğinin temel kitabı olarak kabul edilirler.
📌 “Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutuvermiş, düzenleyivermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş.“
👉 8)Sosyal devlet anlayışı hakimdir.
📌 “İçi aşsız, dışı giyimsiz, zayıf çaresiz millet üzerine oturdum (tahta çıktım).
Küçük kardeşim Kül Tigin ile sözleştik: Babamızın, amcamızın kazandığı milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım. Küçüğüm Kül Tigin ve iki şad (şehzade) ile ölürcesine çalıştım.”
👉 9) Abidelerle ilgili ilk bilgileri Cüveyni vermiştir.
📌 13.yüzyılda yaşamış olan İlhanlı Devleti tarihçisi Cüveyni, “Tarih-i Cihangüşa” adlı eserinde Orhun Abideleri’nden bahsetmiştir.
👉 10) Abideleri ilk okuyan kişi Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen’dır.
📌 1889 yılında Rus tarihçi Yardintsev tarafından bulunan abideler, 4 yıl boyunca çözülememiştir. Ancak 1893 yılına gelindiğinde Vilhelm Thomsen, Orhun alfabesini çözerek okumayı başarmıştır.
📌 İlk okuduğu kelimeler “Tengri” ve “Türk”tür. 1895 yılında ise başka bir bilim adamı Wilhelm Radloff, abidelerin tamamını okumaya muvaffak olmuş ve dönemin padişahı Sultan II.Abdülhamid tarafından mecidiye nişanı ile ödüllendirilmiştir.
1 note · View note
estellamila · 6 years
Text
"Zamanın akışının tersine yüzmek istiyorum derken söylemek istediğim buydu: Bazı olayların sonuçlarını silmek ve en başa dönmek. Ama hayatımın her ânı yeni olaylar birikimiyle yüklü ve bu yeni olayların her biri kendi sonuçlarını beraberinde getiriyor; öyle ki ben yola çıktığım sı­fır noktasına dönmek istedikçe ondan daha çok uzaklaşıyorum: Bütün eylemlerim bir önceki eylemin sonucunu silmeye yönelik olsa ve bu silme işleminde yüreğimi ânında ferahlatarak umudumu artıran kayda değer sonuçlar elde etmeyi başarsam da, önceki eylemlerin sonuçlarını silme konusundaki her adımımın, durumu öncesine göre zorlaştıran yeni olaylar yağmuruyla kar­şılaşmama yol açtığını unutmamam gerekiyor ve sırası gelince onları da temizlemek zorunda kalıyorum. Bu nedenle en az dü­zeyde karışıklık yaratacak en yetkin silme işlemi için adımları­mı dikkatli atmalıyım."
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu ~ Italo Calvino
25 notes · View notes
marmalaise · 3 years
Photo
Tumblr media
Argeus Travel & Events ile 'Dağların Aslanı' Ahmet Arslan tarafından 3 Nisan 2021 Cumartesi günü gerçekleştirilecek Merrell Alanya Ultra Trail 2021 için geri sayım sürüyor. Bu yıl 'Sea, Sun, Run' (Deniz, Güneş, Koşu) konseptiyle düzenlenecek yarış, spor ve turizmi bir araya getirecek.
2021 yılında gerçekleşecek ilk uzun mesafe patika koşusu yarışlarından biri olacak Alanya Ultra Trail, katılımcılara farklı mesafelerdeki yarışlara katılım imkanı da sunacak. Elit atletler, Tarihi Kızıl Kule, Damlataş Mağarası, muz bahçeleri, Alanya Kalesi ve Toroslar gibi Akdeniz'in simge noktalarının çevresinde koşma şansını da yakalayacak. Alanya Ultra Trail, statüsü sayesinde katılımcılara ITRA ‘Uluslararası Patika Koşuları Birliği' puanı da kazandıracak. Bu önemli organizasyon hakkında Alanya Ultra Trail Yarış Direktörü Ahmet Arslan, Argeus Travel & Events Sahibi Aydın Ayhan Güney ve Merrell Türkiye ve Olgar Genel Müdürü Barış Andırınlı, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.
Tumblr media
Ahmet Arslan: "Alanya Ultra Trail, proje aşamasından somut olarak hayata ilk defa 2017 yılında geçti" Alanya Ultra Trail'in nasıl hayata geçtiğini anlatarak sözlerine başlayan Ahmet Arslan, "Alanya Ultra Trail, bu yıl 5.'sine kavuşacak. Geçtiğimiz yıl pandemiden dolayı gerçekleştirememiştik. Ancak bu yıl bütün hazırlıklarımızı tamamladık. İnşallah 5. yılında Alanya Ultra Trail'i, 4. defa gerçekleştireceğiz. Alanya Ultra Trail, proje aşamasından somut olarak hayata ilk defa 2017 yılında geçti. Doğuşu da şu şekilde oldu; Ben Alanya'da yaşıyorum. Yaptığım spor dalı nedeniyle Avrupa'nın ve dünyanın birçok güzel noktasını gördüm. Alanya'da antrenman yaptığım böğeler gerek tarihi güzellikleri olsun, gerek doğal güzellikleri bakımından Avrupa ve dünyayla eşdeğer düzeydeydi. Bu şekilde Alanya Ultra Trail'i, hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.
"Yarış parkurları içerisinde bir günde dört mevsimi yaşayabilirsiniz"
Yarış parkurları hakkında da bilgiler veren Arslan, "Alanya Ultra Trail'in parkurları Avrupa'da ve dünyada öne çıkan Ultra Trail yarışlarıyla boy ölçüşür seviyede. Tarihi ve doğal güzellikleri bakımından gerekse de parkur zorlukları bakımından dünya standartlarını karşılayan bir parkur. Türkiye'de daha önceki yıllarda zor parkurlara pek alışılmamıştı. Bu ülke çapında zor bir yarış olarak bilinir ama Avrupa ve dünyadaki diğer elit sporcuların keyifle koştuğu bir yarış haline geldi. Yarış sahil kenarında başlar, Alanya Kalesi'ne çıkar. Sonra Torosların zirvesine ulaşır. Yarış parkurları içerisinde bir günde dört mevsimi yaşayabilirsiniz" şeklinde konuştu.
"Farklı bir kitleye hitap etmesi açısından biçilmiş bir kaftan"
Alanya Ultra Trail'in spor turizmine katkısından da bahseden Ahmet Arslan, "Alanya son yıllara kadar hep deniz, kum, güneş olarak kendini tanıtmaya çalıştı ama aslında doğal güzellikleri ve tarihi açıdan dünyanın önde gelen yerlerinden birisi. Alanya Ultra Trail, patika koşuları olması özelliğinden dolayı istediğimiz her noktadan geçebiliyor. Bütün güzel noktaları koşturabiliyoruz, Damlataş Plajı'ndan koşturuyoruz. Dolayısıyla farklı bir kitleye hitap etmesi açısından biçilmiş bir kaftan" dedi.
Aydın Ayhan Güney: "Artık bir şeylerin yapılması gerekiyor"
Pandemi döneminde böyle bir organizasyonu hayata geçirmenin öneminde değinen Aydın Ayhan Gündey, "Son 1, 1.5 yıla yakın zamandır yaşadığımız bu Covid-19 ile ilgili yeni hayat alışkanlıkları hepimizi zorluyor. Biz bu konuda çok dikkat etmeye çalışıyoruz çünkü bizim yaptığımız spor organizasyonları, geniş kitlelerin katıldığı organizasyonlar. Ne kadar dikkat ederseniz edin büyük grupları kontrol etmek çok kolay değil. Bu sebeple biz geçen sene en son şubat ayında Tour of Antalya'nın ardından bugüne kadar olan tüm organizasyonlarımızı iptal ettik. Binlerce insanın katıldığı organizasyonlar. Bu riski kimsenin almasını istemedik. Hatta bu yılın şubat ayında Tour of Antalya'yı yine iptal ettik. Ama öyle bir noktaya gelindi ki artık bir şeylerin yapılması gerekiyor. Hep bu şekilde devam edemeyeceğiz, pandeminin ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Bu organizasyonlar da iki yıl üst üste yapılmayınca unutulacak, kaybolacak organizasyonlar. O sebeple Alanya konusunu da biraz daha yapılabilir olarak düşündük. Çünkü Alanya'nın hava şartları sebebiyle açık havada olacak herkes. Sadece organizasyon sırasında değil, insanlar da dışarıda vakit geçirecektir, kayıtlar d��şarıda yapılacaktır. Bununla ilgili ön çalışmaları yapma kararı aldık. Diğer taraftan pandemi sebebiyle sayılarda da bir azalma olacağını biliyorduk zaten. Biz sayıları bin kişinin üzerinde hedefliyorduk. Tabii bu olaylar yokken. Özellikle yurt dışından seyahatin problemli olduğu bu dönemde son sayılara göre 24 ülkeden 544 sporcu kaydını onaylamış. Pandemi dönemine göre çok iyi bir sayı, 24 ülke olması da önemli. Genelde Türkiye'ye seyahat edebilen Rusya, İran, Ukrayna gibi ülkelerden yoğun talep var" diye konuştu.
"Bizim kontrolümüzde olan alanlarda maksimum güvenliği sağlayacağız"
Organizasyonda korona virüs önlemlerini nasıl uygulayacaklarını da anlatan Güney, şunları söyledi: "Bizi organizasyon kadar yoran şeylerden birisi de pandemiyle ilgili önlemler. Bu yola hiçbir organizasyonun almadığı kadar önlem alalım diye çıktık. Organizasyon sırasında bizim sorumluluğumuzda olan alanlarda maksimum güvenlik için çalışıyoruz. Bununla ilgili planlar yaptık. Yiyecek içeceğinden, kayıt ofisine kadar bütün önlemleri almaya çalıştık. Kalabalık oluşacak yerlerde beklemem süresinin daha az olması için çalışmalar yaptık. Bütün yiyecekleri de kişiye özel paketlenmiş olarak alıyoruz. Yarış sonrasında vereceğimiz yemeği de yine paketli olarak sunacağız. Kayıtlar açık havada yapılacak, malzeme kontrolü yapmayacağız, alanda yapacağız onları. Startlar, dalgalı start olacak. Hem yanındaki hem arkasındaki kişiye 1 metre mesafede olacaklar. Maskeyi koşu başladıktan sonra anca çıkartabilecekler. İstasyonlara girmeden mutlaka maske takacaklar. Sonuç olarak pandemide bir organizasyon yapma hazırlıklarını şu ana kadar gerçekleştirdik. Mümkün olduğu kadar bizim kontrolümüzde olan alanlarda maksimum güvenliği sağlayacağız."
"Önümüzü görmek istiyoruz"
Bu yarışı yapıp önlerini görmek istediklerinin de altını çizen Aydın Ayhan Güney, "Pandeminin ne zaman biteceği belli değil, önümüzde birçok organizasyon var. Artık bir şeylerin hareket etmesi lazım. Spor turizmi, turizmin bir çeşidi. Avrupa'da büyük ses getiren bir turizm. Türkiye'de yeni yeni başladı. Sahil bölgesi, özellikle Alanya bu konuda gerçekten çok iyi organizasyonlara imza atıyor. Bunu devam ettirmek zorundayız" dedi.
Barış Andırınlı: "Bir gün sponsor olacağımızı tahmin ediyordum”
Alanya Ultra Trail'e isim sponsoru olmak hikayelerinin nasıl başladığını aktaran Barış Andınlı, "Merrell bu sene 40. yaşını kutladı. 40 senedir outdoor alanında ciddi faaliyetler gösteriyor. Merrell ile birlikte biz Alanya'yı uzun süredir konuşuyorduk Aydın beylerle birlikte. Bir gün sponsor olacağımızı ben tahmin ediyordum. Bu döneme kısmetmiş. Son dönemde patika koşusu tarafında ciddi bir yatırım söz konusu globalde.2021'de de Skyrunner serisine dünyadaki en büyük patika koşusu organizasyonu olarak değerlendirebilirsiniz. 2 bin metre üzerinde düzenlenen, çok ciddi dayanıklılık gerektiren yarışlar bunlar. 2020 yılında buraya da sponsor olduk. Dolayısıyla Merrell'ın bu tarafta ciddi bir yatırımı ve stratejik önemi söz konusu. Buna paralel olarak biz Alanya yarışını global ekibimize götürdüğümüz zaman etkinlikten çok etkilendiler. Potansiyeline çok inanıyorlar. Tabii biz bunu konuşurken 2020 ortalarındaydı. Pandeminin çok daha hızlı geçeceğini ön görmüştük. Geldiğimiz noktada pandemi geçmemesine rağmen oldukça iyi bir performans gözüküyor. Özetle Alanya yarışına isim sponsoru olmamız aslında uzun yıllardır sürdürdüğümüz görüşmelerin bir neticesi" şeklinde konuştu.
"Patika koşusu tarafındaki tarihimiz çok eski"
Patika koşusundaki yatırımlarından da bahseden Andırınlı, "1982 yılında ilk outdoor botu ürettikten sonra 1985 yılında ilk hafif koşuya uygun kross ürünü piyasaya sürülüyor. 1990-1993 yıllarında da daha çok koşuculara hitap edecek koşu ayakkabıları üretiliyor. Baktığımızda patika koşusunun adı konmadan önce de bu alanda çok kayda değer ürünler piyasaya sürülüyor. Son yıllarda sponsorluklar, pazarlama anlamında da ciddi bir girişim içinde. 2020'de Skyrunner World serisine sponsor oldu. Şu anda da 10 tane profesyonel elit atleti bünyesinde barındırıyor.2004 yılından bu yana da çok sayıda atlete sponsorluklar var. Dolayısıyla patika koşusunda önümüzdeki günlerde çok kayda değer oyunculardan biri olacak. Bu Alanya yarışı da buna hizmet edecek" şeklinde konuştu.
"13 elit atlet var"
Alanya Ultra Trail'e katılacak elit atletlerden söz eden Barış Andırınlı, şu ifadelere yer verdi: "Şu anda 550 civarı bir katılımımız var. Pandemi neticesiyle beklenenin biraz altında kaldı ama buna rağmen elit atletlerin katılımı oldukça üst seviyede. Şu an geleceği kesinleşen 13 tane elit atletimiz var. Bu 13 atletin 6 tanesi Merrell'ın atletleri. Bu bize şunu gösteriyor; Alanya markasına, etkinliğin başarısına, Türkiye'ye çok inanan atletler bunlar. Çünkü birçok ülkede seyahat kısıtlamaları olmasına rağmen 13 elit atleti burada koşturacak olmak bizim için gurur kaynağı. Bunlar arasında Türkiye'den Mehmet Soytürk koşacak. Çok önde gelen sporcularımızdan bir tanesi. Hector Haines var. Bu da özellikle Skyrunner World serisinde genel klasmanda dünya beşincisi. Biz Alanya ile işin profesyonel tarafında bir yarışma organize etmek istiyoruz ama daha amatör, bizim gibi insanların da katılıp koşabileceği bir organizasyon. Bu sene, çok özel bir sene olacak diye tahmin ediyorum çünkü 13 atlet de çok rekabetçi. Kıyasıya bir yarış olacak."
Uygar Aydın  
0 notes
hetesiya · 4 years
Text
İslam medeniyeti neydi, neden çöktü, şimdi ne durumda  Sevan Nişanyan
Tumblr media
“Altın Çağ” denilen 9. ila 15. yy’da İslam uygarlığının ilginç özelliklerinden biri, askeri ve siyasi olaylarla sosyal/kültürel hayat arasında hemen hiçbir gözlemlenebilir bağ olmaması. Bu çağın İslam kültürü son derece şehirli ve kozmopolittir. İlk başlarda “şehir” deyince aklımıza sadece Bağdat geliyor. 11. yy’a doğru Konya’dan Delhi’ye, Kurtuba’dan Hive’ye kadar yüzlerce şehir Bağdat’ın rolünü devralır. Hepsinde aynı dil(ler) konuşulur, aynı kitaplar okunur, aynı mimari modalar bir iki sene gecikmeyle benimsenir. Her şehirde, dünyada eşi olmayan sanat eserleri yaratma iddiası güden sanatkarlar bulunur. İnsanlar alim, talebe, tüccar ve derviş kılığında durmadan şehirden şehire seyahat eder. Sosyal hareketlilik başdöndürücüdür: bir kişi bugün köle, yarın vezir, sonraki gün derviş olabilir. Edebiyatta sözü edilen kadınların hemen hepsi entrikacı, şehvet ve iktidar düşkünüdür: “başörtülü bacı” modeli henüz keşfedilmemiştir. Köylüler ve göçebeler hemen hemen görünmezdir: kimse onlardan söz etmez. Siyasi olaylar sonucu şehirler el değiştirebilir, yıkılabilir, halkı kılıçtan geçirilebilir. Ancak bu olaylar, geniş çapta hiçbir sonuç doğurmaz. Diğer kentlerde şehir yaşamı aynen sürer. Fikir dünyası, hukuk, ticaret, eğitim sistemi, edebi üretim üzerinde siyasi olayların etkisi çok nadiren görülür. Moğolların 1258’de Bağdat’ı yıkması bu kentin kültürel bir merkez olarak sonunu getirmiştir. Ancak genel olarak İslami dünyanın ekonomik canlılığı veya kültürel üretkenliği üzerinde kayda değer bir etkisi olduğunu sanmıyorum. 15. yy ortalarına dek Kahire’de, Hindistan’da, İsfahan ve Şiraz’da, Semerkant’ta, Herat’ta, hatta Edirne ve Bursa’da kültürel gerileme belirtisi görülmez. Dönüm noktası bence 1450 ile 1500 arasındaki bir tarihte aranmalıdır. * İspanya’dan Hindistan’a uzanan coğrafyada çağın ortak dili Arapçadır. 10. yy sonlarına dek yazılı üretimin tamamı Arapçadır. Bu tarihten itibaren Yeni Farsça, edebiyat ve ticaret alanında gitgide önemi artan bir ikinci lingua franca niteliğini kazanır. 1300-1310 yıllarından itibaren Türkçe, diğer ikisine oranla marjinal de olsa, üçüncü bir kültür dili olarak ortaya çıkar. Ancak hukuk, matematik, tıp gibi gibi alanlarda Arapça tek ortak dil olarak kalır. Kültür üreticileri arasında Fars, Türk, Hint, Berberi, hatta Yahudi ve Süryani kökenli olanlar sayıca çoktur. Fakat tümünün ortak yazı dili Arapçadır. Temel ve yüksek eğitim, ilgili ülkelerin tümünda Arapça (ve biraz Farsça) olarak verilir. Edebi biçimler, bilimsel standartlar, temel başvuru eserleri Arapça üretilmiştir. Bu nedenle 800-1400 döneminin İslam medeniyetine kısaca ‘Arap Medeniyeti’ adını vermek doğru olur. ‘İslam Medeniyeti’ midir? Bundan şüphe duymak için de ben bir sebep göremiyorum. İslam dininin ana referansları başka bir çağın ve başka bir ahlakın ürünü olabilir. Ancak belli ki bu farklı referans, Arabistan’ın ilkel kabile kültürüne hiç benzemeyen sofistike bir şehir medeniyetinin oluşmasına engel olmamıştır. İnsan aklının sonsuz adaptasyon yeteneği diyelim: okuryazarlıktan habersiz, yağmacı bir mezheple liderinin menkıbesi, dünya tarihinin en gelişkin kent medeniyetlerinden birinin simgeler dünyasına pekala uydurulabilmiştir. Engel olamasa bile ayak bağı olmuş mudur? Onu tartışırız. Belki Kuran değil, fakat Kuran’a ve hadise istinaden Abbasiler çağının başında oluşturulan muazzam hukuk aparatı bir yerden sonra kendi kendini tıkamış, yenilenme kapasitesini yitirmiş olabilir. Belki Kuran’ı tartışılmaz “tanrı kelamı” sayan anlayış entelektüel gelişmenin önüne aşılmaz sınırlar koymuş olabilir. Bunlar mümkündür. Hukukta içtihat kapısı kapanmasa ve tanrı kelamının mecazi yorumları daha geniş kabul görse İslam uygarlığı daha esnek bir gelişme imkanı bulur muydu? Bundan sonra bulabilir mi? Sormaya değer sorular bence bunlardır. Yoksa aradan geçen 1400 yılı yok sayıp İslam medeniyetini “peygamberin sidiği içilir miydi” sorunsalına, ya da tipik bir modern çağ ürünü olan “başörtülü bacı” modeline indirgemekle bir yere varılamayacağı açık. * Neden yıkıldı? Yıkılması mukadder miydi? İslam medeniyetinin 1450-1500’den sonra yıkılması, en azından Roma medeniyetinin yıkılması kadar muamma bir konudur. Bin kişi bu konuda fikir beyan etmişse, bini ayrı şeyler söylemiştir. Bizim de söyleyeceklerimiz, karanlıkta el yordamıyla yürümekten çok ileri gitmez. O tarihte neler oldu da böyle oldu diye sormak belki ipucu verebilir. İlk hadise belki Avrupalıların Amerika’yı, ve belki daha önemlisi, Hindistan’a deniz yolunu keşfetmesidir. Ticaret yolları kurumuştur. Medeniyetin temel koşulu olan ekonomik altyapı sarsılmıştır. Kadim İslam şehirleri küçülmüş ve solmuştur. İkinci yenilik Osmanlı’nın (ve daha sınırlı bir düzeyde Mısır Memluklarının) egemenliğidir. Osmanlı devletinin yapısı önceki İslam devletlerine benzemez. Beş yüz yılı aşan bir süre devam eden askeri anarşiye son verir. Bununla birlikte merkezi askeri yapı toplumun her hücresine nüfuz eder. Tarım devlet kontrolüne alınır; köylü köleleştirilir. Başkent dışındaki kentler marjinalleşir. Osmanlı devletinin İstanbul ve biraz Edirne dışında hiçbir kentinde 1520’lerden sonra kayda değer bir mimari faaliyet görülmez. Medrese eğitimi – İslam tarihinde ilk kez – devlet denetimine alınır. Askeri ve siyasi yapıyla kent kültürü arasında İslam medeniyetinin alameti farikası olan kopukluk giderilir. Bir bakıma, kadim Bizans devletini yıkan hatalar tekrarlanır. Bu yol görünürde mantıklı bir yoldur. Ekonominin hızla daraldığı bir çağda merkezi yönetimin avantajlı olacağı düşünülür. Avrupa’nın – bilhassa İtalya’nın – içinde bulunduğu siyasi anarşi sakıncalı görülür. Milli birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyaç vardır. Gayri-merkezi Avrupa modelinin uzun vadede daha iyi sonuç vereceği anlaşılmaz. Lakin o tarihte Avrupa’da bunu anlayabilen kaç kişi vardır? * İslam dünyasının son yıllarda hızlı bir büyüme dönemine girdiğini düşünüyorum. İslam ülkelerinin bugün içinde bulunduğu kaotik durum bizi bu gerçeğe köreltmemeli. Nüfus hızla artıyor. İslamın egemenlik alanı Afrika’da ve güney Asya’da hızla büyüyor. Avrupa’da 16. yüzyılda duran ve 19. yüzyılda gerileyen fetih dalgası yeniden canlanmış görünüyor. Batı medeniyeti özgüvenini ve savunma güdüsünü kaybetmiştir. Çin ve Hindistan belki Asya’da İslami atılımı bloke edebilirler; fakat Afrika’da bunu önleyecek bir güç görünmüyor. Bu manzarada, İslamın pek yakında çökeceğine, çağının geçtiğine vb. ilişkin öngörüleri ciddiye almakta ben zorlanıyorum. İslam dünyasının yakın gelecekte çökeceğine dair bir belirti yok. Tersine, Batının çöküşüne ilişkin beklentiler şimdilik daha gerçekçi olabilir. Eğer medeniyetin geleceğini hala önemsiyorsak, “bitti, öldü, zaten hepsi geri zekalı” gibi yaklaşımlar yerine, ne kurtarılabilir ve nasıl kurtarılabilir diye sormak daha akılcı olmaz mı? Sevan Nişanyan http://nisanyan1.blogspot.com
0 notes
bencokyalnizbiriyim · 7 years
Text
~
Geçenlerde bir söze rastladım, hani bu “motivational quote” sayfaları var ya instagramda, onun Türk işi hafif duygusallı falanlı filanlılarından bir yerde. Aman ya neyse, sözde diyor ki; 
“Bir gün kıymetim bilinir diye, Bir gün emeklerim fark edilir diye, Kendini paralamayı,  Sırf bir gün değer görme için kendini feda etmeyi bırak.
Bir kere yaptığını görmeyen, bin kere yaptığını görevin zanneder.”
Şöyle bir düşününce, bu söz neredeyse bütün hayatımı, hezimetlerimi, zafer sandığım yenilgilerimi, kısacası özellikle rahatsız olduğum son on yılımı açıklıyor diyebilirim. 
Her zaman karakterimi deliler gibi savunurdum, asla ödün vermediğim şeydir. Tabi defalarca değmeyecek değerler için feda edildikten sonra. Her defasında kendi kabuğuma çekilip, daha sağlam olduğunu düşündüğüm karakterimle geri dönüyordum. Ta ki bir sonraki yenilgile koşa koşa gittiğimi görene kadar.
O kısımlar biraz derinini acıtıyor sığ kalbimin.  Konuşmaya cesaretim yok ama kendi sesimi uzun zamandır duymuyorum zaten. Belki biraz daha kaptırırsam, yazabilirim bilemiyorum.
Özünde destansı bir aşk olduğunu zanneden küçük bir kadının, büyük bir enkaz altında kaldığı klasik hikayelerden. Tabi bende arada yaşanan belirli olaylar eşliğinde bu hikayelerden henüz iki tane var.  Üçüncüsü, henüz patlamadı hayatımın orta yerinde, güncel olarak enkazdan uzak, destansı olup olmadığının sorgulandığı bir evre diyebiliriz. Her neyse, bu güncel olan için daha sonra belki bir konu açarım. Şimdi içim çok küskün.
Velhasıl-ı kelam, Kendimden öyle ödünler verdim ki, Sevdiklerim için o denli fedakarlıklar bana aslında çok da kayda değer gözükmüyordu. Fakat, insanlar şu an günümüzde, farklı bir konuda şikayet edeceğim şekilde değiştiler.
Ben göründüğü üzere ayak uyduramadım, uyduramıyorum. Ve bu yüzden, kucak dolusu yalnızlığımla buradayım.
Henüz olayları daha doyurucu şekilde sunamayacağım, içimi kusma isteğim baskın geliyor.  Bir süre daha gerek, sebebini henüz kendime sunamasam da,
Buna ihtiyacım var.
2 notes · View notes
kppcomofficial · 2 years
Text
Internet Computer Fiyatı Tahmini - ICP Fiyatı 2021'de 150 Doları Vuracak mı?
Tumblr media
Bu Internet Computer (ICP) Fiyat Tahmini 2021 makalesi yalnızca teknik analize dayanmaktadır. Aşağıda, ICP fiyat analizimizi ve tahminimizi oluştururken dikkate aldığımız temel metrikleri göreceksiniz . Internet Computer'ın temel amacı, halka açık interneti genişleterek dünyanın bilgisayar firması olmaktır. Ayrıca, bu platformun arkasındaki bilimsel atılım, yeni Konsensüs, Etkileşimli Olmayan Dağıtılmış Anahtar Üretimi (NI-DKG), Ağ Sinir Sistemi (NNS), İnternet Kimliği ve daha fazlasını içeren düzinelerce ileri teknolojiyi kapsayan Zincir Anahtarı teknolojisidir.  Proje, Ekim 2016'da Dominic Williams tarafından kuruldu. Ancak kripto ortamından kayda değer bir ilgi gördü. Dahası, DFINITY, Andreessen Horowitz, Aspect Ventures, Electric Capital, ZeroEx, Scalar Capital, Polychain Capital, SV Angel ve Multicoin Capital gibi katkıda bulunanlardan ve birkaç önemli erken Ethereum yatırımcısından toplam 121 milyon dolar topladı. 2018'de 50.000'den fazla kayıtlı katılımcı, bir airdrop'ta ICP hizmet belirteçleri aldı. Dahası, 18 Aralık 2020'de DFINITY, Internet Computer'ının alfa ana ağını başlattı. Ek olarak, 10 Mayıs 2021'de DFINITY, ademi merkeziyete yönelik son bir adım olarak İnternet Bilgisayarını kamuya açık hale getirdi. Bununla birlikte, bu önemli dönüm noktası, Internet Computer'ının tüm kaynak kodunun kamuya açık alanda yayınlanmasıyla belirtildiği gibi, internetin şu anda merkezi olmayan bir küresel bilgisayar olarak işlev gördüğünü, ayrıca on binlerce topluluk üyesinin ICP ağını yönetmesine izin veren ICP yardımcı programı belirtecini gösterir. . Bu olaylar, Internet Computer'larını iyi bir yatırım yapmak için yeterince iyi olabilir mi? Yıl bitmeden mi yoksa 2021'e kadar mı yatırım yapmalıyız? Bu CoinQuora İnternet Bilgisayarı (ICP) piyasa analizi ve fiyat tahmini 2021 makalesinde öğrenelim . Internet Computer (ICP) nedir? Internet Computer, sınırsız kapasite ile web hızında çalışan dünyanın ilk blok zinciridir . Ayrıca, Bitcoin ve Ethereum ile birlikte üçüncü en büyük blok zinciri yeniliğini temsil ediyor . Ayrıca, İnternet Bilgisayarı, tokenize internet hizmeti, merkezi olmayan finansal sistemler ve ayrıca geleneksel kurumsal sistemler ve web siteleri geliştirmek için devrim niteliğinde yeni bir yol sunan yazılımın tamamen yeniden hayal edilmesini sağlar. Dahası, 10 Mayıs 2021'de Genesis'te ICP, 48 bağımsız veri merkezi tarafından destekleniyor. Ancak, 1.300 düğümü çalıştıran Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da yer almaktadır. Ayrıca, ağ, yeni nesil mega Dapp'leri desteklemek için katlanarak büyümeye devam edecek, yıl sonuna kadar 4.300 düğüm çalıştıran 123 veri merkezi ve on yıllık binayı desteklemek için milyonlarca düğüm çalıştıran binlerce veri merkezi ile. Açık İnternet dışında. Artık ICP hakkında bir fikrimiz olduğuna göre, ICP'nin 2021'de karlı bir kripto olacağını düşünüyor musunuz? Bana katılın ve bu ICP fiyat analizi ve ICP fiyat tahminindeki çizelgeleri görelim. Internet Computer (ICP) Mevcut Piyasa Durumu Bu Internet Computer (ICP) fiyat analizini yazarken, ICP 57.77$'dan ve 24 saatlik işlem hacmi 581.862.419$'dan işlem görüyor. ICP'nin fiyatı son 24 saatte %0,76 arttı. Ayrıca, ICP, 157.079.257,95 ICP'lik bir mevcut dolaşım kaynağına sahiptir. Şu anda, ICP için en iyi kripto para borsaları Binance, OKEx, Huobi Global, Bitget ve ZBG'dir. Şimdi, 2021 için bu ICP fiyat analizinin bir sonraki bölümüne geçelim. Internet Computer (ICP) Fiyat Analizi 2021 Şu anda Internet Computer (ICP) CoinGecko'da 19. sırada yer alıyor. Ancak Internet Computer blok zincirindeki en son güncellemeler, geliştirmeler ve değişiklikler, kripto para birimi fiyatının daha yüksek seviyelere ulaşmasına yardımcı olacak mı? Bu ICP fiyat tahmini makalesindeki grafiklere geçelim. Azalan Kanal modelini gösteren ICP/USDT grafiği (Kaynak: TradingView ) Yukarıdaki tablo, ICP'nin Azalan Kanal modelini göstermektedir. Bu, daha düşük yüksek ve düşük alçakların birleştirilmesiyle oluşturulan bir düşüş formasyonudur. Yukarıdaki grafiğe göre, Internet Computer Protokolü ayın ilk günlerinde ayılara karşı konumunu iyi koruyabildi. Şu anda ICP, önümüzdeki günlerde olası bir düşüş hareketi için kendisini hazırlıyor. Bu olursa, kripto düşebilir. Tabii ki, düşüş piyasası İnternet Bilgisayar Protokolü ile yaşamaya devam ederse, bunun gerçekleşmesi daha olasıdır. Tersine, ayılar kriptoya karşı çıkarsa, ICP'nin fiyatı yükselebilir. Kısacası, ICP düşüş trendi konumundan fırlayabilir ve yükseliş fiyatına fırlayabilir. ICP Göreceli Güç Endeksi (Kaynak: TradingView ) Göreceli Güç Endeksi (RSI) 39.7'nin üzerinde, bu da ICP'nin neredeyse aşırı satım durumunda olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle, bu herhangi bir zamanda bir fiyat tersine çevrilebilir.  Bu nedenle trader'lar işlem yaparken dikkatli olmalı ve piyasadaki hype'dan etkilenmemelidir. Tüm bunları göz önünde bulundurarak, tüccarlar temkinli olabilir ve kripto para piyasasının vahşi dalgalanmaları nedeniyle beklenmedik kayıplardan uzaklaşabilirler. ICP'nin Basit Hareketli Ortalamasına (SMA) ve Üstel Hareketli Ortalamasına (EMA) da bakalım. ICP 30 günlük SMA ve 50 günlük EMA (Kaynak: TradingView ) 2021'in başından bu yana, ICP'nin fiyatı öncekinden daha yüksek birçok yükseliş hareketi gördü. Üstelik bunları hemen dalgalanmalar, konsolidasyonlar ve düzeltmeler takip ediyor. Bunu göz önünde bulundurarak ICP, 2021'de rekabetçi bir pazara sahip. İnternet Bilgisayarı (ICP) Fiyat Tahmini 2021 Aşağıdaki grafik, Internet Computerlarının (ICP) son birkaç gün içinde düşüş eğilimi gösterdiğini gösteriyor. Üstelik ICP fiyatı son 7 günde %16 düştü. Bu eğilim devam ederse, ICP 37 dolar destek seviyesine düşebilir ve 26.9 dolara daha da düşebilir. ICP/USDT Fiyat Tablosu (Kaynak: TradingView ) Tersine, yatırımcılar kriptoya yönelirse, boğalar devralabilir ve ICP'yi düşüş trendi konumundan itebilir. Daha basit bir ifadeyle, ICP'nin fiyatı bir yükseliş sinyali olan neredeyse 116,7 dolara yükselebilir. Bu arada, uzun vadeli ICP fiyat tahminimiz 2021 düşüş gösteriyor. Mevcut tüm zamanların en yüksek seviyesini (ATH) bu yıl yaklaşık 737 dolardan geçme olasılığı daha düşük. Bununla birlikte, ICP fiyatı, yalnızca önceki birçok psikolojik direnci kırarsa ATH'yi vurabilir. Internet Computer (ICP) Fiyat Tahmini 2022 Bu yükseliş eğilimi devam ederse, Internet Computer 2022'nin sonunda 200 dolara ulaşacak. Ayrıca 2022'nin ilk yarısı 250 dolara kadar hızlı bir büyüme gösterecek. O zaman bu yükseliş yavaşlayacak, ancak büyük düşüşler beklenmiyor. Yaklaşan ortaklıklar ve 200$'a ulaşan gelişmeler, fiyat açısından oldukça iyimser ancak yakın gelecek için şüphesiz mümkün. Internet Computer (ICP) Fiyat Tahmini 2023 Bir İnternet Bilgisayarının fiyatı, büyük yüksekliklere bile ulaşabilir, ancak 350 $ 'a ulaşabilir. Üstelik bu, ancak piyasanın yükseliş eğilimini sürdürmesi durumunda mümkündür. Ek olarak, yalnızca kripto para birimi İnternet Bilgisayarı psikolojik direnç seviyesini geçerse. Internet Computer (ICP) Fiyat Tahmini 2024 En son güncellemeler, gelişmeler, Internet Computer fiyat tahmini ve platformun yeni proje tahminlerine göre. Ayrıca, bu kripto pazarında Internet Computer (ICP) fiyatını artırabilir ve fiyat yükselip yaklaşık 500 dolara ulaşabileceği için en iyi yatırım olacaktır. Internet Computer (ICP) Fiyat Tahmini 2025 Önümüzdeki dört yıl içinde, İnternet Bilgisayar fiyatları 720 dolara kadar çıkabilir. Ancak bu seviyeye ulaşmak Internet Computer için o kadar da zor olmadı çünkü alış veya satış emirleri için ek orta, kısa vadeli ve uzun vadeli fiyat hedefleri bulunabiliyordu. Bu, İnternet Bilgisayarının tahmine göre önümüzdeki beş yıl içinde yakında yeni bir ATH'ye ulaşma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Kripto Para Borsası Binance’de hesap açmak için tıklayın! Tüm gelişmeleri anlık almak ister misiniz? >>> Hemen Telegram, Instagram, Twitter hesaplarımızı takip ederek bildirimleri açın, gelişmelerden ilk siz haberdar olun! Not: Bu sitede yazılan makale içerikleri tamamen yorum ve analize dayalıdır. Hiç bir şekilde yatırım tavsiyesi değildir. Read the full article
0 notes
mehmetkali · 6 years
Text
İran’daki Kaos Lojistik Sektörünü De Vurur http://ift.tt/2zQYPgh
İRAN’DAKİ KAOS LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜ DE VURUR!
İran’da günlerdir süren olaylar, şiddetini arttırmaya devam ediyor. Gösterilerin sürdüğü bilgisi Türk medyasında yer alırken hayatlarını kaybedenlerin sayısı artıyor. İranlı yetkililerin, olaylara karşı sert önlemler alabileceği, ayaklanmaları bastırmak için geniş çaplı müdahalelerin söz konusu olabileceği hatta İran’ın kapılarını tamamen kapatabileceği de olası sonuçlar arasında yer alıyor.
Türkiye ile İran arasındaki güçlü ekonomik ilişkilere dikkat çeken Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener hem dış ticaretin hem de lojistik sektörünün bu olumsuz durumdan etkilenebileceğini belirtti.
İran’da yaklaşık bir haftadır süren olaylar, tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin gözünün de bölgeye çevrilmesine neden oldu. İran’daki iç karışıklığın ülke geneline yayılması komşu ülkelerde endişe yaratırken, İran’ın dünyaya tüm kapılarını kapaması da olasılıklar arasında yer alıyor. Doğu-Batı eksenli uluslararası ticaret akışının önemli aktörlerinden biri olan İran’da yaşanan gerginliğin Türkiye ekonomisine de etki edebileceğini belirten Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, “Haberleri endişe ile takip ediyoruz. Öncelikle komşu ülkelerimizden birinde yaşanan toplumsal gerginlik hepimiz için üzücü ve kaygı verici. Olayların bir an evvel durulmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.
Geçtiğimiz yıllarda Irak ve Suriye’de yaşanan gerginliklerin ülke ekonomimize verdiği zarara da dikkat çeken Emre Eldener, “İran, komşumuz olmasının yanı sıra Ortadoğu’nun en güçlü ekonomik aktörlerinden biri. 2016’da İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması lojistik sektörü açısından umut veren bir gelişme olarak karşılanmıştı. Çünkü İran ülkemiz üzerinden geçen ulaştırma hatları sayesinde Avrupa’ya bağlanıyor. Aynı şekilde Avrupa’dan İran’a yük akışı da Türkiye üzerinden geçerek transit yük trafiğini arttırıyor” dedi.
İran’ın dış ticaretimizde de önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Emre Eldener, “Ambargo uygulandığı dönemde 15 milyar dolara gerileyen ticaret hacmimizin ambargonun kaldırılmasının ardından 30 milyar doları bulması umuluyor. Aynı zamanda ikili ekonomik ilişkilerimiz çerçevesinde son yıllarda birçok Türk firması bölgede kayda değer yatırımlar gerçekleştirdi.
Antrepo ve filo yatırımları yapıldı.
Ayrıca Suriye’deki olaylar nedeniyle güneyde atıl kalan filolar, İran’la artan ticaret hacmimiz sayesinde yeniden hareketliliğe kavuştu. Ancak bölgenin yeniden güvelik tehdidi altına girmesi özellikle karayolu taşımacılığı faaliyetlerini zedeleyecektir. Bu nedenle olayların ülke geneline yayılması öncelikle insani olarak ardından da ekonomik olarak bizi endişelendiriyor” dedi.
UTİKAD Hakkında;
1986 yılında kurulan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD); lojistik sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak Türkiye’de ve uluslararası alanda kara, hava, deniz, demiryolu, kombine taşımacılığı ile lojistik hizmetler üreten firmaları aynı çatı altında toplamaktadır. UTİKAD, üyelerine verdiği hizmetlerin yanı sıra, lojistik sektörünün dünya çapındaki en büyük sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu’nun (FIATA) Türkiye temsilciliğini üstlenmiş ve ülkemizi FIATA Yönetim Kurulu’nda temsil etmektedir. Ayrıca Avrupa Taşıma İşleri Organizatörleri, Taşımacılık, Lojistik ve Gümrükleme Hizmetleri Derneği (CLECAT) üyesi ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Lojistik Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF) kurucu üyesidir.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2AqUSve via IFTTT
0 notes
biraraiyi · 5 years
Text
iPhone satışları Apple'ın istediği gibi gitmiyor!
iPhone satışları Apple’ın istediği gibi gitmiyor!
Xiaomi ve Samsung’un yükselişi devam ederken, Apple yaşanan düşüşe rağmen üçüncü sırada kalmayı başarıyor. Huawei’de son dönemde yaşanan olaylar sebebiyle kayda değer bir düşüş yaşarken, Xiaomi’nin yükselişi dikkat çekiyor.
Samsung, 18.3 milyon aygıt sevkiyatı ile takvim bazda yüzde 20 büyümeye sahip, yılın ilk ve ikinci çeyreğinde ise yüzde 33.9’a çıkan pazar payı ile birinci sırada. Samsung’un…
View On WordPress
0 notes
alig03 · 5 years
Text
Herşey gitgide gariplesmeye başlamıştı. Odasında gece lambası yoktu ve düşünceleri dağıtamıyordu etrafındaki karanlığı. Kibritçi kızdan tek farkı sigara kullanıyor olmasıydı. Karanlığa ve düşüncelere daldığı vakit onu bu açmazdan kurtaran tek şey -5 dakikalığına da olsa- cılız bir sigara aleviydi. Ama çok fazla sigara içemiyordu çünkü yattığı odaya sigara kokusu sinmesi kimsenin hoşuna gitmezdi. Keşke bu düşünce ona ait olsaydı fakat yattığı yer dahil baskasinindi. Aidiyetini, samimiyetini, mutluluğunu, diş fırçasını, kedisini, sevgilisini, kahkahalarını, çocukça şakalarını, dostlarını, kardeşlerini, battaniyesini uzun lafın kısası hayatını kaybetmişti. Evet evet doğru söylüyorum. Hayatını kaybetmek hastane koridorunda acil servise yetiştirilmeye çalışırken ya da sıcak yuvanda sevdiklerin yanibasindayken son nefesini vermek değildir. Hayatını kaybetmek kararsizliktir, pismanliklarin ardında gözyaşı bile dokememektir, kendi içine dönüp tek bir laf bile edememektir. Uzun günler uzun geceler boyu düşünmemeye çalışmaktır. Etrafından gürültüyü eksik etmemektir, sahte kahkahaların bol içkili ortamların sızıp kalmalarin sabah kalkamamalarin gün boyu ayilamamalarin istikrarlı tekrarıdır. Özsaygı özeleştiri empati yitimidir. Soğuktan uyuşmaya başlayan vücudun uykuya yenik düşmesi gibi önce acı veren sonra yüzüne yavaşça tatlı bir tebessüm yerleşmesidir. Gülüp geçersin herşeye yalnız hesaba katmadigin bazı durumlar vardır. Bilincini kapatsan bile beyin çalışmaya devam eder. Önemsiz bile gözüken her an her hece içindeki kara deliğe düşmüştür bile. Öyle zamanlarda sacilmalar yaşarsın ki içindeki sesler bile sana ait gelmemeye başlar. Artık sen sen değilsindir aslında kimsin onu da bilemezsin. Toplumsal yaşam içerisinde karşılaştığın olaylar karşısında başkalarının davranışlarını taklit edersin. Kendinle ilgili bir fikrin kalmamıştır. Günlük kullanıma uygun farklı maskeler tasarlamaya başlarsın; komik, sinirli, pişman, acı çeken, enerjik vesaire... Etrafında yüreğine dokunabilecek kimselere izin vermezsin sen de kimseye dokunmamaya özen gösterirsin. Maskelerinin açığa çıkmasından korkarsın. İlk yalanı kendine söylediğin için yarattığı yıkımı bilirsin. Anlaşılmak tehlikelidir artık; şu kadar saatten sonra seni anlamaları intihardır. Geçmişe saplanmış geleceği olmayan bugünü sürekli heba eden birinin yakın temaslar kurması her zaman daha büyük sorunlara gebedir. Tepeden aşağı yuvarlandikca küçük bir kar topunun çığa dönüşmesidir. Enkazın altında kaç kişi kalacağı kimlere nasıl dokundugunla ilgilidir. Ve kimin canını ne kadar acitacagin onları kendinden kurtarma girişimlerinle doğru orantılıdır. Söylediğin yalanlar kimsenin canını acıtmaz onların kalbini kıran hayasızca yalan söyleyebiliyor olusundur. Sana duydukları güven de tersi bir şekilde çok rahat öfkeye dönüşebilir. Her gece olduğu gibi bu gece de tahmini ne kadar saat sonra uyuyakalabilecegini hesaplıyordu. Sigara içmek istiyordu perdeler kokmasın istiyordu. Olası bir durumda bu sefer de perdelerin yıkanması ve yerlerine takılması gerekecekti. Oldu olası perde takmayı sevmezdi. Temizlik yapmak ona gereksiz bir aktivite olarak geliyordu. Küçükken bu yüzden çok kere kavga etmişti annesiyle. Neden akşam tekrar içine girip dağıtacağı yatağı sabah illaki toplaması gerekiyordu. Neden camların belli aralıklarla silinmesi gerekiyordu. Temel temizlik olayını kavrayabilmişti ayrıntılarda çok pürüz yaşıyordu. Bu düşünceyi bütün hayatının akışına entegre etmenin bir yolunu buldu. Insanlari hayvanlardan çoğu noktada ayirmiyordu. İnsan da hayvan da elinden geldiği sürece yaşamaya tutunmaya çalışır. Bu onun temel dürtüsüdür fakat hayatını idame ettirmek için neden paraya daha doğrusu her zaman daha çok paraya ihtiyaç vardı. Her sürüde olduğu gibi insanda da lider olma isteğini anlayabiliyordu fakat bu hırs yüzünden neden insanın bu kadar cirkeflestigine anlam veremiyordu. İletişim kurmak doğal bir sürecken neden kimse kimseyi dinlemiyordu. Perdeye ve sigaraya lanet etti. Bir kez daha karanlığı delip geçti çakmak. Havada yavaşça dağılan dumanı seyretti -gozleri bir nebze olsun karanlığa alışmıştı tabi- su an neden burda olduğunu düşünmeye başladı. Son zamanlarda en çok kaçtığı düşünceye kendi eliyle teslim olmuştu. Anlamsız ilişkilerin sahte samimiyetlerin karşı çıkamadığı düşüncelerin ortasında bulmuştu kendini yine. Hayat bir kısır döngüden ibaretti onun için. Hep kötü kararlar alıp hep en başa bu odaya dönüyor başına açtığı dertleri kimseye hissettirmeden telafi etmenin yollarını ararken yavaşça eriyip biten bir mum gibi kendi bile farkına varmadan eriyip gidiyordu. Sahi ne zaman başlamıştı her şey. 10 yıl mi 15 mi belki daha fazla. Kendini bildi bileli bir açmazin içindeydi. Çıkamıyordu belki de yeterince çabalamıyordu. Ya da odak noktasını yanlış belirlemişti ta en başından. Rahat ve konforlu bir hayat değil de sevgi dolu huzurlu bir yaşam istemişti. İkisi arasında ki fark dağlar kadardır bilenleriniz vardır illaki. Evi eşya değil ruhunu doldurmak istemişti. Su an geldiği süreçte ikisi de yarim kalmış tamamlanacak gibi durmuyordu. Bir gece lambası bile yoktu söylemiştim. Kedisi ve hayalleri kendisinden çok uzağa düşmüştü. Ben nasıl biriyim sorusu havada asılı kalıyordu. Bilinçsiz bir yaşam sürme pratiği edinmişti kendi kendine. Kısıtlı kelimeler bir yere varmayan muhabbetler derinliği olmayan bakışlar... Hangi günde olduğunu ya da saatin ne ise yaradığını unutmuştu. Düz bir kuyu duvarına tırmanmaya çalışıyordu ki tepede umut vaadecek bir ışık hüzmesi bile yoktu. Bu şekilde ne kadardır yaşadığını kestiremiyordu. Yastıktan kafasını kaldırdığı an ve tekrar yastığına kavuştuğu an dışında kayda değer bir anısı yoktu. En sonunda tüm bunlara sırtını dönüp dışarıdan anlamsız içeriden büyük hisler uyandıracak birsey yapmaya karar verdi. Sanırım atacağı son ve doğru adım buydu. Büyük bir kararlılıkla kalktı. Daha önce hiç karar almamış bir adam için zor bir durumdu fakat kendini çok hafif hissediyordu. Eski püskü bir sırt çantası vardı onu buldu dolaptan. Bir kaç parça giyecek eşya kitaplar özel eşyalar artık yanında olmasını istediği şeyleri özenle çantasına doldurdu. Uzun zamandır yapması gereken şeyi en sona en çıkmaz sokağa en umulmadık zamana bırakmıştı. Yüreği uzun yıllardan sonra ilk defa rahat çarpıyordu. İçindeki ezilmeden kurtulmuş olması bile yeterliydi aslında ve daha fazlasına sahip olmuştu. Telefonu sigarayı parayı pişmanlıkları gönül kırıklıklarını vicdanını acıları öfkeyi kararsızlığı ozguvensizligi sehpanın üzerine bıraktı. Yavaşça kapıya geldi omzunun üstünden son bir bakış attı perdelere. Sanırım son kez lanet ediyordu. Sessiz sedasız gecenin karanlığında kaybolup uzaklaştı kendine daha yakın olmayı tercih etmişti. Sonrası meçhul...
0 notes