"Bence asıl ölmek, istenilmeyen bir dünyada yaşamaktır." demiş Orhan Kemal dostluk hasretiyle...
"En leylim gecede ölesim tutmuş, etme gel, ay karanlık." demiş Ahmed Arif sevgili hasretiyle...
"Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni." demiş Nazım Hikmet, memleket hasretiyle...
Kısacası, Haziranda Ölmek Zor!
26 notes
·
View notes
Hasan Hüseyin Korkmazgil /
Haziranda Ölmek Zor
"asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi?
yolunmuş yaprakları
ve kırılmış dallarıyla bir ağaç
söyler hangi güzelliği?
kökü burda
yüreğimde
yaprakları uzaklarda bir çınar
ıslık çala çala göçtü bir çınar
göçtü memet diye diye
şafak vakti bir çınar
silkeledi kuşlarını
güneşlerini:
«oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,
memet! »
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
üstümbaşım elim yüzüm gazete
vurmuşum sokaklara
vurmuşum karanlığa
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
bu acılar
bu ağrılar
bu yürek
neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
bu geceler niçin böyle insansız
bu insanlar niçin böyle yarınsız
bu niçinler niçin böyle yanıtsız?
kim bu korku
kim bu umut
ne adına
kim için?"
10 notes
·
View notes
kahretsin nereden denk geldim. yıllar yıllar oldu dinlemeyeli. o kalbi henüz kararmamış yeşil kabanlı, kırmızı çantalı kızı çok özledim. geçmişten kopamayan hep bir yerlerde kendini arayan herkese gelsin. ah gelinciğim benim. haziranda ölmek zor.
6 notes
·
View notes
"korkuyorum sessizce sokulan ayrılıklardan."
hasan hüseyin korkmazgil - haziranda ölmek zor
6 notes
·
View notes
Bu zorlu günlerde sığındığım en korunaklı liman değerli şairlerimizin ölümsüz dizeleri oldu daima.
Çünkü '' Haziranda ölmek'' zor diyerek yaşamı dirençle göğüslememizi öğütlemişler hep.
Dayanak kaynağımıza umut eken Arif'e nasıl inanmam ki şu dizelerde:
''Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile, diş ile
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan, rüsva etme beni.''
Toprağın, emeğin ve alın terinin Yılmaz Kalemi, Çukurova'nın pamuk yürekli yazarı Orhan Kemal'in sevgiliyi çaya daveti gibidir aslında yaşamı kucaklamak:
''Bir gün oturup çay içelim seninle.
Çaylar benden olur, manzara senden...''
Ve yine Usta'nın dediği gibi:
''Güçlü bir hafıza, ağır cezadır. Ve işin kötüsü iyi anıları nadiren, kötü anıları sıklıkla hatırlatır.''
Ah Usta ah...son yıllarda hiç de kolay şeyler yaşamadık ki nasıl unutalım. Bu asi çağda nefes almak bile mucizeyken anladık ki, en güzel şey ne yaşarsak yaşayalım, dirençle inanç ve azimle,
Ve sevdayla sarılmak gerek yaşama...
Şiirle, şarkıyla, türküyle, yazarak, çizerek, üreterek, birbirimize omuz vererek ve paylaşarak...
Haziranda ölümsüzleşen Mavi Dev Adam Nazim'ın serzenişinde ki gibi unutmamalıyız sevmeyi de:
“İkimiz de biliyoruz, sevgilim
öğrettiler:
aç kalmayı, üşümeyi,
yorgunluğu ölesiye
ve birbirimizden ayrı düşmeyi.
Henüz öldürmek zorunda bırakılmadık
ve öldürülmek işi geçmedi başımızdan.
İkimiz de biliyoruz, sevgilim,
öğretebiliriz:
dövüşmeyi insanlarımız için
ve her gün biraz daha candan
biraz daha iyi
sevmeyi…”
Ve yaşamayı çok ciddiye almayı öğütlerken sanki bugünleri sezmişcesine diyor ki Nazım:
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.”
Nefes aldığımız sürece bir sevdaya tutkun aşık gibi yaşamalı,Ne yaşarsak yaşayalım terketmemeli yaşamayı. Tıpkı Ahmed Arif'in dizelerindeki gibi:
Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni...
Yaşam direncimize ön ayak olan ölümsüz şairler iyi ki varsınız. İyi ki ölümsüz mısralarla geçtiler ömrümüzden.
Saygıyla anıyoruz...🌹
Dede Name
1 note
·
View note
AN Vokal - Haziranda Ölmek Zor
Sözleri:
Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Yaralı bir şahin olmuş yüreğim
Uy anam anam Haziranda ölmek zor
Calışmışım onbeş saat
Tükenmişim onbeş saat
Yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım,
Anama sövmüş patron
Sıkmışım dişlerimi
Islıkla söylemişim umutlarımı
Sıcak bir ev özlemişim,
Sıcak bir yemek,
Sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler.
Çıkmışım bir dalgada
Vurmuşum sokaklara,
Sokak tank paleti,
Sokakta düdük sesi,
Sarı sarı yapraklarla,
Dallarda insan iskeletleri.
Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Uyarına gelirse tepemde birde çınar demiştin
Yıllar önce
Demek ki on yıl sonra,
Demek ki sabah sabah,
Demek ki manda gönü,
Demek ki şile Bezi,
Bir de Memedin yüzü,
Birde saman sarısı,
Birde özlem kırmızısı,
Demek ki göçtü usta,
Kaldı yürek sızısı.
Yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
Bıraktım acının alkışlarına
ÜÇ HAZİRAN ALTMIŞ ÜÇÜ.
Bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne,
Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta,
Okşar yanan alnını Nazım Ustanın.
Bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne,
Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta,
Yatıyor oralarda bir eski gömütlükte,
Yatıyor usta.
Gece leylak ve tomurcuk kokuyor,
Geçsemde gölgesinden tankların tomsonların
Şuramda bir kuş ötüyor
Haziranda ölmek Zor.
#müzik #şarkı #şiir #HasanHüseyinKorkmazgil #ANVokal #HazirandaÖlmekZor
Kaynak:
https://youtu.be/IGA_JlThutg
1 note
·
View note