Tumgik
#ev reçeteleri
sifabul · 4 months
Text
Tumblr media
EVDE KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRME YOLLARI: 1- Fazla kilolarından kurtul. 2- Her gün 30 dakika yürüyüş yap. 3- Şekerden ve paketli gıdalardan uzak dur. 4- Sebze, baklagil, tahıl, balık, kuruyemiş ağırlıklı beslen. 5- Yürüyüşe ek olarak kolay uygulanan bir egzersiz planı uygula. 6- Yeterli miktarda su içmeye dikkat et. 7- Ev yapımı yoğurdun içine tarçın karıştırarak ye. 8- Yemekleri acele etmeden yavaş ye. 9- Kendini aç bırakma; sık ama az ye. 10- Çorba içerek fazla yeme isteğinden kurtul.
şifa #şifabul #şifabulun #kanşekeri #yüksekkanşekeri #kanşekerinidüşürme #kanşekerinidüşürmeyolları #diyabet #şekeridüşürme #şekeridüşürmeyolları #şekeridüşürmeyöntemleri #kanşekeriyükselmesi #sağlık #sağlıkbilgileri #sağlıklıyaşam #faydalıbilgiler
3 notes · View notes
birdepresifhikayesi · 2 years
Text
Bir buçuk yılın sonunda yine aynı uzun, soğuk ve aydınlık koridorda buldu kendini. Orda olduğunun ayrımına varınca duraksadı. Her şey hem aynı, hem de çok farklıydı.
Bayıltıcı derecede sıcaktı, hastahanelerin tanıdık ilaç kokusu ile birleşen sıcaklık mide bulandırıcıydı. Sağdaki sekreter masası pazar olmasından ötürü boştu. Biraz ilerledi. 3511 numaranın kapısında durdu. Tam 45 gün her akşam bu odaya gelmişti. Ağlayarak çıkmıştı çoğu gece. Bazı günler panikle, çaresizlikle girmişti. Gözünün önünde silinmesini istediği sahneler belirdi. Kovalamaya çalıştı onları.
Hayata dair bütün umutlarını, beklentilerini geçtiğimiz 1.5 yılda yok etmişti. Bu geçici bir şey bir gün her şey sona erecek ve hayat kaldığı yerden devam edecek diye düşünürdü o günlerde. Oysa hayatın bir yerde kaldığı yoktu. O sürekli biçim değiştirerek devam ediyordu. Yeni biçimi buydu. Kabullenmekte hala zorlansa da bunun bilincindeydi en azından.
Özel ambulansın şoförünün sabırsız sesi kendine getiriyor onu. “Abla nereye yatıralım amcayı?”
Tam öğle saatiydi, yeni yemek dağıtılmıştı, koridor ıspanak kokuyordu. Evet, nereye?  Hangi oda? Hangi yatak? Sorularının muhatabını bulmak umuduyla koridorda biraz daha ilerledi. Hemşire masasına yöneldi. 
-Merhaba, yatış yapacağız.
Başka bir dilde anlamsız kelimeler söylemiş gibi baktı yüzüne hemşire.
-Doktor odasında, doktora bakın. O ilgilenecek.
En sondaki odaya doğru ilerledi, odada kimse yoktu. Ambulans şoförünün tıslamalarını duymazdan gelip doktora bakınmaya devam etti. Pes edip hemşirenin yanına döndü.
-Bekleyin, dedi hemşire umursamazsa. Gelir şimdi.
10 dakika sonra doktorun kendini gösterişi, küçücük havasız ıspanak kokulu bir odaya giriş, ambulans şoförünün yatakta çarşaf olmadığına dair serzenişleri, yeni moda adı personel olan hastabakıcıları bulmaya gidiş, keyiflerini bozduğun için personelin tripleri eşliğinde değişen çarşaflar ve yatağa kavuşma. Bu anlarda yine ruhu bedeninden ayrılıp bütün olanları uzaktan izliyor, yaşananlar sanki bir dizi kahramanının başına geliyormuş gibi yapıyordu. Son yıllarda hayattan sıkıldığı, sevmediği, acı veren anlarda bu küçük oyunu oynuyordu. Başka biri yaşıyor da o izliyormuş gibi yapardı.
-Biz gidiyoruz abla, bizden bu kadar. Sesi ile kendine geliyor tekrardan. Pazar günü çalışan sağlık çalışanları mı daha mutsuz yoksa hastalar mı karar vermek güç. Ücreti ödeyip ambulans şoförünü gönderiyor. Doktorun eline tutuşturduğu evraklarla yatış işlemleri bölümüne yollanıyor.
İşlemleri yapacakları kapıda bir yazı “YEMEKTEYİM”. Servis girişindeki güvenliğe elindeki evrakları gösterip geri yukarı çıkıyor. Havasız, ıspanak kokulu odaya dönüyor. Odadaki diğer üç yatak dolu. Başlarında birer kişi. Yemek yeme telaşındalar. Oturacak yer yok, duramıyor. Koridorda volta atmaya başlıyor. Neyse ki koridor yeterli uzunlukta. 5. Turda pes edip tekrar aşağı iniyor.
Doktorun kaldırmadığı blokaj, tekrar doktoru bulma, yatış işlemlerine iniş, bekleme, bekleme ve biraz daha bekleme sonucunda işlemleri hallediyor. Keşke sigara içiyor olsaydım diye düşünerek bahçeye atıyor kendini.
1,5 yıl önce eline tutuşturulan bez reçeteleri ile ilk gecelerinde tek başına ağlama krizine girdiği aynı köşeye gidiyor. Hayır ağlamayacak. Gözlerini kapatıp sakinleşene kadar sayıyor.
Pazar günü çalışan mutsuz insan suratları ve onların kaprisleri eşliğinde en berbat iki saati atlatıyor. Yerleşme bitti, gerisi anlamsız bekleyiş.
4-5 saat boyunca bahçe, koridor ve oda arasında git gel yaparak vakit geçiriyor. Bir işe yaramadığını iyice farkedince gitmeye karar veriyor. Vedalaşıp, onları orada bırakıp eve dönüyor. Durakta tam karşıdaki camlardan hangisinde olduklarını bulmaya çalışıyor. Uzaktan otobüs gözükünce pes ediyor.
Otobüse biniş, dalıp 3 durak geç iniş, boş manasız yürüme, sonunda eve varış.
Anahtarla kapıyı açıyor, içeri girmeden kapının tam karşı odasındaki boş yatağa ilişiyor gözü. Göğsü sıkışıyor. Ayakkabılarını çıkarmaktan vazgeçiyor geri kapatıyor kapıyı. Kendini sokağa atıyor. Yürümeye başlıyor.
4 notes · View notes
lutfiyenet · 2 months
Text
Kışın soğuktan rüzgar yanığı nasıl önlenir? Yüzde oluşan rüzgar yanığı için ev reçeteleri
Kış aylarında özellikle beyaz veya sarı alt tonlu ciltler so��uk havadan etkilenerek ciltte kızarıklıklara neden olur. Tıp dilinde rüzgar yanığı olarak adlandırılan bu hassasiyeti evde alacağınız bir kaç önemle ortadan kaldırabilirsiniz. Kışın soğuktan rüzgar yanığı nasıl önlenir? Yüzde oluşan rüzgar yanığı için evde ne yapılır? sorularının yanıtı bugünkü haberimizde. Özellikle de dışarıda…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tarimormanhaber · 5 months
Text
Ziraat Mühendislerinden Bilinçsiz Gübre Kullanımına Karşı "Reçete" Formülü
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, üreticilerin gübreleme konusundaki hatalarının, işin uzmanı ziraat mühendislerince verilecek “gübre reçeteleri” ile giderilebileceğini bildirdi. Ünal, AA muhabirine, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla ülke genelinde tarımda yapılan gübreleme çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Türkiye’nin birçok medeniyete ev…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sagliksihhat · 9 months
Text
Vakitsiz Yaşlanmalara Karşı Çilek Maskesi
Çilek, içindeki son derece etkili mad­deler yüzünden bazı kimselerde alerjilere sebep olabilen çilekten cilt güzelliği ve bakımı için ev reçeteleri hazırlanabilir. Ancak bu reçeteleri uygularken, belirtilen özelliğinin dikkate alınması gerekir. Çilek reçetesi, özellikle cildin buruşmasına, vakitsiz yaşlı bir manzara almasına karşı çok iyi gelir.
Tumblr media
Uygulama : Çilek reçetesi, meyvenin taze olduğu zaman hazırlanır. Bu bakımdan mevsimini kaçırmamak ve bol bol faydalanmak gerekir. Olgun, sağlam, çürük olmayan çilekler iyice yıkanır, sıkılır. İyice süzülür. Bir kısım çilek suyu, üç kısım çiğ süt hesa­bıyla iyice karıştırılır. Akşamları yüz iyice temizlenir. Daha sonra çilekli sütlü su, yüze bol bol sürülür. 15-20 dakika sonra, yüz iyi bir sabunla, soğuk suyla yıkanır. Çilek reçetesi ciltte kan dolaşımını kırbaçlar, besleyici tesirleriyle çok iyi sonuçlar elde edilmesini sağlar. Yüzde beliren buruşukları giderir, zamansız yaşlı görüntüleri önler.
Önceki içeriğimiz için: Burunda Çıkan Sivilceler Nasıl Geçer: Burun Sivilcelerine Bitkisel Çözüm
0 notes
bitkinotu-blog · 2 years
Text
Hıçkırık
Kısa ama hızlı soluklanma ve bunun hemen ardından glottis(gırtlakta ses telleri ve bunların arasındaki bölgeyi kapsayan organ) spazmıyla beliren refleks. Hıçkırıktan sorumlu olan, diyafram hareketlerini düzenleyen diyafram siniridir. Çeşitli etkenler nedeniyle, bu sinir hıçkırığı başlatabilir. Hıçkırık belirli bir süre sonunda sona ermediğinde, genelde eski ev reçeteleri yardımcı olabilir. Soğuk…
View On WordPress
0 notes
izimbozada · 2 years
Photo
Tumblr media
👩‍🌾Hayatta çok tutkumuz oldu. Trekking tutkumuz. Müzik, fotoğraf, edebiyat, sinema tutkumuz. Küçük Oteller işimiz onlardan biri, tutkumuz değil. Küçük Oteller bizim hayatımız… 🚗 Yolcu yolunda gerek değil mi? Muğla’nın kalbinde, Marmaris’te yola devam ediyoruz. 🏠 İstikamet Selimiye’deki Massi Near the Sea Hotel’e. @massihotels Yemyeşil bahçeyle gözlerden ırak olmaya, doğanın içine gömülmeye çalışan bir otel burası. Yine de burayı farklı kılan otelin niteliği değil, ev sahiplerinin konukseverlikleri ve pati dostu olmaları🦜 Konforu ve keyfi temsil eden yerlerden Massi Near the Sea. Cennet gibi bir yer! İçeri girer girmez prosecco ile karşılanıyoruz. İlk karşılaşmanın bundan iyisi can sağlığı🫠 Ev sahibimiz Rıza Bey, bizi terasıyla meşhur odamıza yerleştiriyor. Yemeğe kalın, oturun, şarap için, güneşlenin, ne isterseniz yapın, diye de ekliyor. Eşyalarımızı yerleştirdikten tekneyle özel bir koydaki Massi Ayağacı Beach’lerinde ve Restaurant’larına geçiyoruz. Tabiattan, tarihten, yemekten konuşup; güzel bir sofrayı paylaşarak doğan arkadaşlıkların tadı da başka oluyor. Massi Near the Sea bize beklediğimizden daha fazlasını vererek bizi şaşırtıyor. 🥞 Ertesi sabah kahvaltı için bahçeye indiğimizde kendimizi bambaşka bir dünyada bulmuş oluyoruz. Renkler o kadar güzel ki. Bu güzel ışığın altında narenciye ağaçlarının yanıbaşında hazırlanmış olan serpme kahvaltılarının tadını çıkarıyoruz yavaş yavaş. Sıcacık bazlama ekmeği, köy tereyağı, çam balı, reçeteleri kendilerine has menemen ve arı reçelleri damağımızda, arka fonda Jesse Cook sesi, denizin diyarından Selimiye’den dönüş yoluna geçiyoruz… 🏖 Deniz 40 metre uzaklıkta. Oda fiyatları, iki kişi kahvaltı dahil 1.600 Liradan başlıyor. Küçük Oteller okuyucularımızın , Massi Ayağacı Beach ve Restaurant’larında yapacağı harcamalarda %25 indirim sağlıyorlar. ☎️ Telefonları : 0532 111 2448 Suite odalar çocuklu aileler için son derece ideal: 50 metrekare genişliğinde. Dalaman Havaalanı 136 km uzaklıkta bulunuyor. 🍽 Selimiye’de akşam yemeği için alternatif bir yer arayanlara Sardunya Restaurant’ı önerebiliriz. Karadut No:12’nin de kokteylleri harikadır. Müzik: A Sailor's Hawaii Müzisyen: Philip E Morris (Marmaris Selimiye) https://www.instagram.com/p/CfHR5C-sy1u/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
berktopuz · 2 years
Photo
Tumblr media
🔔DOĞAL EV REÇETELERİ🔔 📣Varis en basit tanımıyla vücuttaki toplardamarların çapının artması, genişlemesi ve damar duvar yapısının bozulması anlamına geliyor. Hastalığın tedavisinde yeni ve klasik cerrahi yöntemlerin haricinde tedaviyi destekleyici bitkiler de fayda sağlıyor. 1️⃣AT KESTANESİ: Bazı bitkisel yağlar; özellikle at kestanesi yağlarının lokal olarak bacaklara sürülmesi varis şikayetlerini geriletebilir. 2️⃣SAHİL ÇAMI: Sahil çamı bacaklardaki ödeme iyi gelir. 3️⃣TAVŞAN KİRAZI: Tavşan kirazı veya tavşan memesi olarak adlandırılan bitkilerin özleri de mikrodolaşımı düzenledikleri düşünülerek ödemi azaltmak için lokal olarak kullanılabilir. 4️⃣ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ: Üzüm çekirdeklerinden elde edilen bazı kremler de kollajen üretimini tetiklediği için damarların mukavemetini artırır. 5️⃣ALTIN OTU: Altın otu çiçeğinden elde edilen yağlar da varis şikayetlerine iyi gelir. 6️⃣ELMA SİRKESİ: Elma sirkesi uygulamasının bacaklarda ödem azaltıcı etkisi mevcuttur. 📣VARİSTEN KORUNMA YOLLARI – Uzun süre hareketsiz ayakta durmayın veya oturmayın. Ancak mesleki olarak uzun süre ayakta kalmanız gerekiyorsa koruyucu basınçlı çorap giyin. – Yüksek topuklu ayakkabılar baldır kası yerine kalça kaslarının kullanımına neden olduğu için dolaşım zorlaşır ve varis gelişimine zemin sağlar. Bu yüzden yüksek topuklu ayakkabı kullanmayın. – Mümkünse günde en az 3-4 defa olmak üzere, 5-10 dakika süreyle ayaklarınızı kalbinizin seviyesine kaldırarak dinlendirin. – Vücut ağırlığının artması, kanın bacaklardan kalbe doğru hareketini güçleştirir. Dolaşımın aksaması sonucunda varis gelişebileceği için fazla kilolardan kaçının. – Bacaklarınıza soğuk su masajı yapın. – Baharatlı gıdalardan kaçının. – Düzenli ayak ve bacak jimnastiği yapın. -Dr.Berk Topuz- #ciltgüzelliği #diyetlistesi #zayıflamakistiyorum #detoks #bursa #yemek #estetik #ciltlekeleri #zayıflamak #lezzetliyemekler #detokssuyu #ankara #ciltbakımı #diyetyemekleri #diyet #saçdökülmesi #zayıflama #berktopuz #lezzet #makyaj #saçbakımı #güzelliksırları #güzellik #magazin #türkkahvesi #ciltbakımı #yemektarifleri #tatlıtarifleri #antalya (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/CaSJCCluzG7/?utm_medium=tumblr
1 note · View note
kolej-postasi · 3 years
Text
EV: TEKİNSİZ YENİ DÜNYA
Tumblr media
"Tüm dünya, aynı eve tıkıldık şimdi. Bu evde anlatılan masallar artık Daron Mouradian’ın Doğu’nun ve Batı’nın, dinlerin ve mitolojinin tüm kahramanlarını buluşturduğu, arşı alemde anlatılan tüm masalları birleştirdiği tabloları gibi olmalı. Tüm tarih, kültür birleşti, sınırlar, her zamankinden muğlak şimdi."
“Sağlık hakkında kitaplar okur, hangi etleri yiyip ne içeceğimize kafa yorar, hava almaya çıkar ve egzersiz yapar, her taşı parlatıp cilalar ve binamızın duvarlarını sağlam öreriz, yani, sağlığımız, uzun ve düzenli bir çalışmanın ürünüdür; ancak an gelir, bir dakika içinde bir top güllesi duvarımızı yıkar, her tarafı harabeye çevirir, her şeyi yerle bir eder; bütün gayretkeşliğimize rağmen önlenemeyen, bütün kuruntularımıza rağmen hiç şüphelenmediğimiz bir hastalık çıkagelir...” [1] John Donne, Devotions Upon Emergent Occasions (1627)
John Donne, ölüm döşeğinde iken yazmış bu satırları. “Ölüm döşeği”nin, ölümü bekleyecek bir vaktin bile insanlara sunulmuş bir nimet olduğunu görüyoruz bugünlerde. Hepimiz, tüm dünya, yekvücut, tüm kavramlarımızı altüst eden, bir gülleyle muhatabız şimdi. Biz hepimiz, o tek.
John Donne “bir istilacı” olarak hastalığı tanımlarken, Freud 16 yıl içinde 33 kez ameliyat olmasına sebep olacak ağzındaki büyük tümörü, 47 yıl yaşadığı Viyana’daki odasında, el aynasından izlemişti. O aynaya baktığım gün, bir noktada “Freud’la göz göze gelebilirim” korkusuyla “unheimlisch” bir hisle masasına bıraktığımı hatırlıyorum. Freud’un bizlere armağan ettiği terimlerden biri “unheimlisch / tekinsiz / uncanny”. Heimlisch, “güvenilir”i ifade ederken, unheimlisch (uncanny, tekinsiz), tam olarak korkulacak olanla ilgili. Korku ve dehşet uyandıran şeylerin kendisindense, genel olarak korkuyu tahrik eden ne varsa, onunla denk düşen şey unheimlisch.[2] Dolayısıyla, “tekinsiz”in tamamen tanımlanabilir bir karşılığı yoktur.
Freud, uysal, insana yarenlik edebilecek hayvanın ve vahşinin karşıtını “heimlisch” olarak tanımlar.[3] Olympia bebeği, cansız bir oyuncağı elimizde tuttuğumuzda ellerimizin arasındaki o “canlı mı, cansız mı?” hissini tekinsizlik olarak açıklar Freud.
Freud heimlisch kelimesine örnek olarak verdiği cümlelerde geçen “Kendimi burada olduğumdan daha heimlisch hiç bir yerde hissetmiyorum” [4] hissi, daha çok ev halinin tanımı olarak yorumlanmıştır. Bir ön kabulle, hep içinde olduğumuz ve her köşesini bildiğimiz evde, huzurlu ve rahatız, diyebiliriz. Freud'un “The Uncanny” makalesinde anlatmak istediği başka bir durum da, uzun zamandan beri bilinen bir şeyin tekinsiz hale gelebilmesidir. [5] Tanıdık olanın, tanınamaz hale gelebileceğini söyler Freud ve esas tekinsiz olanın “evdeki” olduğunu söyler, çok huzurlu olduğun evine, evdekine güvenmeyi reddeder.
Freud makalesinde böyle bir tanıma yer vermemiştir ama bir adım daha ileri giderek ayağımızın altında zeminin sallanması hissini de tekinsiz bir his olarak yorumlayabiliriz – tam olarak yaşadığımız hali. Evimiz saydığımız, her köşesine yerleştiğimiz dünyanın altındaki halı birden çekildi; şu ismi çok da lazım olmayan virüs yüzünden. Acil ihtiyaçlar için dışarı çıkıp geldiğimizde kendi avuçlarımıza, bedenimize duyduğumuz tiksinti, o his, budur işte. Kendinden iğrenme, ayağının altına serdiğin halının kayması, karşındakine duyduğun güvensizlik...
“Bir nesnenin canlı ya da cansız olup olmadığına dair belirsizlik, bu belirsizliğin bebek Olympia’ya uygulanıp uygulanmadığının belirsizliği, diğer çarpıcı ve tatsızlık durumlarıyla bağlantılı olarak oldukça ilgisizdir. Yazarın başlangıçta bizi gerçek dünyaya mı, yoksa kendi yaratımı olan tamamen fantastik bir dünyaya mı götürdüğünü bilmemize kasten izin vermeyerek bir tür belirsizlik yarattığı doğrudur.” [6]
Şimdi, tek tek evimizdeyiz ama esas evimiz olan dünyaya her zamankinden daha büyük bir tekinsizlik hissiyle yaklaşıyoruz. Elimizle dokunduğumuz kapı kolu, çocuğumuzun eli, hepsi tekinsiz.
Oysa biz gece gündüz, senelerce çalışarak evlerimizi almış, hafta sonlarımızı, yaz tatilimizi planlamış, bir ev bellediğimiz dünyaya iyice yerleşmiştik, kilerlerine, en ücra çekmecelerine kadar. Biz ona yerleşmiştik, o kalbimize, aklımıza, en ücra hücrelerimize kadar yerleşmişti.
“Gün gelecek, insanlar 100 yıl yaşayacak” dediğinde, 900 küsur yıl yaşayan Nuh Peygamber’e “Ev de yapacaklar mı 100 yıl için?” diye sorulmuştu halbuki. Şimdi Nuh Tufanını bekler gibi bekliyoruz evlerimizde. Hem kutsal kitaplarda anlatılan her hikâyeyi yaşıyoruz hem de hiç birine benzetemiyoruz bu yenileri. Yeryüzündeki ilk insan kadar yalnız, Yunus peygamber gibi balığın karnında karanlıktayız. Eyüp peygamber gibi hastalıkla sınanıyor sabrımız.
Şimdi dünyayı başka kavramlarla anlamlandırma vakti. Dünyaya şehir kadar diyorduk, biraz daha küçüldü, bir köy kadar oldu sonra. Aynı gök kubbenin altında derken, aynı evin çatısı altında olduğumuzu gördük. Ve şimdi, hepimiz aynı evin içinde “sosyal-izolasyon”dayız.
Sosyal medyada paylaştığımız resme dünyanın öbür ucundaki arkadaşımızdan yorum yazıldığına şaşırmaz olmuştuk epeydir. Bir koltuktaki hapşırınca dünyanın öbür ucundan “Bless You!”nun yankısı gelirdi. Bugün anladık ki bu koltuktan birisi hapşırdığında, dünyanın öbür ucundakine –yani karşı koltuktakine– virüsü bulaştırabiliyor.
Dünyanın farklı köşelerinde olan arkadaşlarımıza, akrabalarımıza “gurbetteler” diye üzülüyorduk. Ama çok da uzak değilmişiz, bir virüs bulaşacak kadar yakınmışız meğerse. Mekânın izafi olduğunu, zamanın izafi olduğu zamanlarda idrak ettik.
Virüs gibi kötülüğü yaydık tüm dünyaya. Ama virüsten ölen bizler değildik öncesinde. Yaydık, ama ölmedik. “İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı” felsefesine binaen, kötülük Habil ve Kabil’deydi, elden ele, dilden dile çoğaldı. Ve sinema, televizyon, sonra internet, sosyal medya derken, kötülük anbean yayıldı. Kötülüğü her gün gördük, ama “dur” demedik, diyemedik. Kulağımız ölenleri duyarken yemeğimizi yemeye devam ettik. Avucumuzdan takip ettik kapılardan kovulanları, kıyıya vuranları. Şahit olduk, nefesini duyduk, ama el uzatamadık. Kötülük ifşa edildikçe meşrulaştı, meşrulaştıkça çok daha fazla kişi kötülüğün faili olmaya başladı, kötüleştik. Oysa tasavvuf düsturu, kötülüğü anlatmamaktı. Hepimiz nasıl adam öldürüleceğini, nasıl tecavüz edileceğini, ev soyulacağını, iftira atılacağını öğrenmiştik artık. Ve önemsemediğimiz evimize döndürdü bizi bu illet.
Hepimiz aynı evdeyiz şimdi. Hepimiz aynı odadayız. Başlangıç noktamıza döndük. Aynı korkudayız, virüse karşı, aynı saftayız. Biz korkuyla evimizdeyiz – virüs, korkusuzca dışarıda.
Tüm dünya, aynı eve tıkıldık şimdi. Bu evde anlatılan masallar artık Daron Mouradian’ın Doğu’nun ve Batı’nın, dinlerin ve mitolojinin tüm kahramanlarını buluşturduğu, arşı alemde anlatılan tüm masalları birleştirdiği tabloları gibi olmalı. Tüm tarih, kültür birleşti, sınırlar, her zamankinden muğlak şimdi. Elimizde distopya romanlarının külliyatı var belki, Zamyatin, Wells, Orwell, Huxley, Atwood ve niceleri.. Ve okuduğumuz tüm distopya romanlarını, kıyamet senaryolarını yaşıyor gibiyiz, binlerce insan ölürken tüm dünyanın bir Hollywood stüdyosuna döndüğünü inkâr edemeyiz ama, artık sonu iyilikle biten ortak masalları duymaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Artık tüketerek maddi şeyleri üretmeye değil, umudu çoğaltarak maneviyatı üretmeye ihtiyacımız var. Her şey var artık, ev, araba, otel, yat, kat... Eksilen ne peki? Hayat...Umut, yaşam sevinci, sağlık, iyilik, üstten bakmayan hoşgörü... İyiye ve güzele dair şeylerin kıtlığına düştüğümüz şu günlerde, en çok umuda inanmaya ihtiyacımız var.
Dünümüz, yaşattığımız geçmiş çok, bagajlarımız doldu taştı. O bagajlarca taşımaktan korkmadığımız tüm tanımlarımız eskidi, tarihi doldu. Çünkü onlar, bize önyargı, düşmanlık getirdi. Artık bu noktada hatırlamaya değil, unutmaya ihtiyacımız var. Aynı çatının altında karantinadayız çünkü. Artık uslu çocuk olup, vaktinde yatmaktan, doğa yat dediğinde, güneş kalk dediğinde kalkmaktan, doğada yetişeni mevsiminde yemekten, onu gereksiz tüketmemekten başka çaremiz yok.
Bu hastalık, bir vahiy kadar ağır artık üzerimizde. İyiliğe ve umuda  inanmazsak rüya gibi olan hayatın ta kendisine dönemeyeceğiz bir daha.
‘Halk milliyetçi tercihler yapıyor’ dedik; virüs sınır tanımıyor, milliyet tanımıyor. Kadın erkek eşitliği mi, üstünlüğü mü, yoksa daha fazlası mı, bir türlü bilemedi; virüs cinsiyet tanımıyor. Şimdi, tüm iyi masallara inanmamız lazım. Maskeleri, reçeteleri paylaştığımız gibi, en güzel masalları bir reçete gibi paylaşmamız lazım.
"Sonsuzluk çocukları korkutur ve çocukların iyi uyuması şarttır."  (Zamyatin, Biz)
Artık aynı yastığa baş koyuyoruz, aynı dünya mekânında aynı döşekte uykuya dalıyoruz. Sonsuz uykumuza dalmamak için, bir yastıkta kocamak için, masallarla uyumamız lazım. Hümanist bir söylemdir, realist midir bilmiyorum ama, hakikatin iyilikte gizli olduğuna inanmamız lazım. İyiliği ‘Pollyannacılık oynamak’ diye tanımladığımız günden beri kaybolan iyilik inancını tazelememiz lazım. İyiliğe inanmanın sonu iyilikle biten masallara kanma zamanı. Hayatı sadece rüyamızda görmemek için, bir kez daha iyi insan olmalı. "Hayal gücü adı verilen hastalıktan mustarip olma’’nın tam zamanı...
DEĞİNİLEN KİTAPLAR
Atwood, Margaret, Damızlık Kızın Öyküsü, çev. Özcan Kabakçıoğlu, Doğan Kitap, 2017.
Donne, John, Devotions Upon Emergent Occasions (1627)
Freud, Sigmund, Standard Edition of the Psychological Works of Sigmund Freud, haz. James Strachey. (London: Vintage Classics, 2001).
Huxley, Aldous, Cesur Yeni Dünya, çev. Ümit Tosun, İthaki Yayınları, 2019.
Orwell, George, 1984, çev. Celâl Üster, Can Yayınları, 2019.
Sontag, Susan, Metafor Olarak Hastalık, çev. Osman Akınhay, Can Yayınları, 2015.
Wells, H.G., Zaman Makinesi, çev. Volkan Gürses, İthaki Yayınları, 2020.
Zamyatin, Yevgeniy,  Biz, çev. Fatma Arıkan, İthaki Yayınları, 2018.
KAYNAKÇA
[1] Susan Sontag, Metafor Olarak Hastalık, Can Yayınları, 2015.
[2] “It is undoubtely related to what is frightening- to what arouses dread and horror; equally certainly too, the word is not used in a clearly definable sense, so that it tends to coincide with what excites fear in general.” Bkz. Sigmund Freud, Standard Edition ofthe Psychological Works of Sigmund Freud, haz. James Strachey. (London: Vintage Classics, 2001), 219.
[3] “Of animals: tame, companionable to man. As opposed to wild.” Bkz. Freud, a.g.e, 222.
[4] “I shall be nowhere more heimelich than I am here.” Bkz. a.g.e., 223.
[5] “I will say at once that both courses lead to the same result : the uncanny is that class of frightening which leads back to what is known of old and long familiar.” Bkz. a.g.e., 220.
[6] “Uncertainty whether an object is living or inanimate, which admittedly applied to the doll Olympia, is quite irrelevant in connection with this other, more striking instance of uncanniness. It is true that the writer creates a kind of uncertainty in us in the beginning by not letting us know, no doubt purposely, whether he is taking us into the real world or into a purely fantastic one of his own creation.” Bkz. Freud, a.g.e, 230.
NİSAN 3, 2020 | K24*
F. BETÜL ŞAHİN |  EV: TEKİNSİZ YENİ DÜNYA
Tumblr media
0 notes
souq-samurai · 3 years
Photo
Tumblr media
Sena’nın kütüphanesinde kaybolduğu ev haline bayıldık, ya siz? Ve soruyoruz ‘Evde keyifli olmak için senin sırların neler?’ #homesamurai . . -Sabah uyanıp eşim ve kızım için sağlıklı ve lezzetli bir kahvaltı hazırlıyorum. Acelemiz olmadan aynı masa etrafında sakince yaptığımız kahvaltılar bana huzur veriyor. -Kahvaltı sonrası moduma göre bazen yoga bazense bootcamp tarzı egzersizlerle hem ruhumu hem de bedenimi güne hazırlıyorum. 4 yaşındaki kızım da çoğunlukla bana eşlik ediyor. Bu zaman dilimi enerjimi oldukça yükseltiyor. -Günün en sevdiğim anı şüphesiz kendi kendime kalabildiğim, kahvemi ve yanına mutlaka çikolatamı alıp oturduğum hatta çoğu zaman durduğum zamanlar. Benim için meditasyon gibi. Evde bu ana mumlarım ve çoğu zaman kitaplarım eşlik ediyor. -Hava kararmaya başladığı vakit kendime 1 kadeh şarap ikram ediyorum, eşlik etmeye bayıldığım şarkılardan oluşan playlistimi açıyorum ve akşam yemeği için sağlıklı ve besleyici reçeteleri denemek üzere mutfağa geçiyorum. Müzik ve şarap organik mod yükseltici :) -Akşamları en geç 21:00’de telefonumu/bilgisayarımı/tabletimi bırakmaya çalışıyorum. Bu hayatımda yeni bir uygulama. Uyku kalitemin artması, kitap, dergi gibi basılı yayınlara daha fazla vakit ayırabiliyor olmak doğru bir şey yapıyormuşum hissi veriyor. . #souqsamuraicrew https://www.instagram.com/p/CKwl4aqrIEy/?igshid=h7sjlndh8hh3
0 notes
sifabul · 3 months
Text
Tumblr media
ERKEN YAKALANILAN ALZHEİMER'IN 8 ÖNEMLİ BELİRTİSİ: 65 yaş altı veya bazen 40 yaşlarına kadar erken görülen Alzheimer vakalarında son yıllarda bir artış vardır. Nedeni tam bilinmemekle birlikte belirtiler: 1- Konuşmaya başlayıp konuyu unutmak 2- Bir nesneyi elinde tutup bunu neden aldığını unutmak 3- Basit matematik veya hesap işlerini yapamamak 4- Yemek yapmak gibi adım adım yapılan işlerde zorlanmak 5- Kelimeleri ve isimleri karıştırmak ve unutmak 6- Hangi günde ve nerede olduğunu unutmak 7- Yönünü bulmakta zorlanmak 8- Kaygılı veya sinirli olmak
#alzheimer #alzheimerhastalığı #erkenalzheimer #alzheimerbelirtileri #sağlık #şifabul #şifabulun #faydalıbilgiler
5 notes · View notes
baknedio · 4 years
Text
Eyüpsultan Belediyesi’nden Sosyal Medyada diyetisyen desteği
26 Mart 2020, Perşembe 14:04
İstanbul
Tumblr media
İSTANBUL, (DHA) – Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı önlemler alan, temizlik, eğitim, sağlık, sosyal ve teknik alanlarda hizmetlerini arttıran Eyüpsultan Belediyesi, sosyal medyada diyetisyenle canlı yayınlara başladı.
Eyüpsultan Belediyesi diyetisyenleri, Facebook ve İnstagram’dan sosyal medya hesaplarından yapılan canlı yayınlarda, vatandaşların sorularını cevaplayarak virüse karşı alınacak önlemler ve bağışıklık sistemini güçlendirecek sağlıklı beslenme reçeteleri veriyorlar.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRECEK BESLENME ÖNERİLERİ 
Eyüpsultan Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü diyetisyenlerinden Şeyda Demirçelik, sosyal medya üzerinden vatandaşların sorularını cevaplandırdıklarını, özellikle virüse karşı etkili, bağışıklık sistemini güçlendirecek beslenme reçeteleriyle ilgili bilgiler verdiklerini söyledi.
Kronik hastalıkları olan, 65 yaşın üzerindeki vatandaşların beslenme yöntemleri konusunda da bilgiler aktardıklarını ifade eden Demirçelik, “Güçlü bir bağışıklık sistemi sağlıklı beslenmeyle yakından ilişkilidir. Koronavirüse (COVID-19) karşı bağışıklık sistemini güçlendirici besinlere ağırlık vermemiz gerekiyor. Her hafta Cuma günleri 14:00’de Facebook’tan, İnstagram’dan ise her akşam 21:00’de canlı yayınlar yapıyoruz. Eyüpsultan ilçe sakinlerinin sağlıklı beslenme, bağışıklık sistemini yükseltmek için yapılması gerekenler ve beslenmeyle ilgili merak ettikleri soruları yanıtlıyoruz” dedi.   
Bağışıklık sisteminin insan vücudunu hastalıklara karşı koruyan güçlü bir savunma sistemi olduğunu belirten Şeyda Demirçelik, şunları söyledi: Özellikle grip, soğuk algınlığı ve tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüse (COVID-19) gibi hastalıklarla savaşabilmenin yolu da ancak güçlü bir savunma sistemine sahip olmakla mümkün olabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemi de sağlıklı beslenme ile yakından ilişkilidir”
Şeyda Demirçelik, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri ise şöyle sıraladı:
PROBİYOTİKLER İLE SAĞLIKLI BAĞIRSAKLAR, GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
“Sağlıklı bir flora ve güçlü bir bağışıklık sistemi için probiyotikten zengin beslenme ihmal edilmemelidir. Probiyotik kaynaklar arasında, ev yapımı turşu, yoğurt, kefir, peynir, elma sirkesi gibi besinler bulunur.
YULAF TÜKETİN
Yulaf, bağışıklık sistemini uyarıcı özelliğinin yanısıra birçok bilimsel çalışmada kanser, mikrobiyal enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkili olabileceği ortaya konulan ‘beta glukan’ içerir. Bu nedenle özellikle sık sık soğuk algınlığı ve gribe yakalananlar, kahvaltı veya ara öğünlerde süt/yoğurt içerisine yulaf ve meyve ekleyerek tüketebilirler.
SELENYUMDAN ZENGİN BESİNLER TÜKETİN
Bağışıklık sistemini güçlendiren, zararlı mikro organizmalar ile savaşan ve hücrelerini koruyan selenyuma günlük beslenme içinde yer verilmelidir. Tüm deniz ürünleri, ay çekirdeği, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak, soğan, yumurta ve tavuk eti selenyumun en iyi kaynaklarıdır.
GÜNDE 5 PORSİYON SEBZE-MEYVE TÜKETİN
Sebze ve meyveler sahip oldukları antioksidanlar (A, C, E vitaminleri, folik asit gibi vitaminler) sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirirler ve hastalıklara karşı vücut direncini artırırlar. Özellikle maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, greyfurt, portakal, kivi, çilek, enginar içlerinde yüksek miktarda C vitamini, zeytinyağı, ceviz, badem, fındık ve türevleri E vitamini ve havuç, ıspanak, domates, brokoli, pırasa, bal kabağı gibi sebzeler ise bir A vitamini türevi olan ‘beta karoten’ içerir. Bu nedenle sofralarınızda bu besinlere mutlaka yer verin.
GÜNDE 2-3 FİNCAN YEŞİL ÇAY TÜKETİN
Yeşil çay içerdiği “kateşin” sayesinde antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kan şekerini dengeler. Ancak yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) etkisi olduğu için tansiyon ve böbrek hastaları, yeşil çayı doktor ve diyetisyenlerine danışarak tüketmelidirler.
ZENCEFİL, ZERDEÇAL, KARABİBER TÜKETİN
Yemeklerinize, bitki çayları ve sularınızın içerisine veya bal içerisine ekleyeceğiniz bu baharatlar, bağışıklık sisteminizin güçlenmesine ve gribal enfeksiyonların etkisinin azalmasına yardımcı olur.
ŞEKER TÜKETİMİNİ AZALTIN
Son yıllarda yapılan çalışmalar, fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını göstermektedir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker, hamur işleri, pasta, börek gibi şekerli yiyecekleri ve paketli, işlenmiş ürünlerin tüketimini azaltın.
SU TÜKETİMİNİ ARTIRIN
Son olarak günde 2-2.5 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin. Çay ve kahvenin su yerine geçmediğini unutmayın.”
Kaynak: DHA
Bu Yazı Eyüpsultan Belediyesi’nden Sosyal Medyada diyetisyen desteği adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/eyupsultan-belediyesinden-sosyal-medyada-diyetisyen-destegi/
0 notes
yemektarihcisi · 5 years
Photo
Tumblr media
Çalışan hanımlar için uğraştırıcı olmadan;ama çocuklarını da sağlıklı ev yapımı ürünlerle beslemek isteyen birçok bayan tanıyorum. Bu ara pratik zorlayıcı olmayan hamur işleri reçeteleri sunacağım. Umarım hayatınızı kolaylaştırır. . . .. MAYASIZ POĞAÇA . 2 paket kabartma tozu 1 su bardağı yoğurt 2 yumurta 1 su bardağı sıvı yağ 1 yemek kaşığı toz şeker 1 tatlı kaşığı tuz Aldığı kadar un Arasına lor peyniri ....... Üzerine 1 yumurta sarısı ve 1 yemek kaşığı sıvı yağ . ...   Yapımı çok basit önce sıvı malzemeleri birleştirip çırpıyoruz. Homojen bir karışım oluşunca katı malzemeleri bir miktar un ile birleştirip ilave edelin. Yoğuralım. Ele yapışmayan bir hamur elde edelim ve hamuru ikiye bölelim. Yarısını limon kadar bezeler yapıp arasına peynir koyup kapatalım. Diğer yarısını az un ile açabildiğimiz kadar açalım. İöine peynir gezdirip rulo yapalım. İki parmak genişliğinde keselim. En son üzerine yumurt sarısı ve yağı çırpıp sürelim. 180 derecede pişirelim. . ..  . #eyvahmisafirgeldi #börektarifleri #kurabiyetarifleri #kektarifleri #enfestarifler # #kahvaltıyadair #cheflerintarifleri #gramtatlı #tarifcegram #nefisyemektarifleri #enlezzetlitarifler #mutfaktakigurme #lemillericette #eniyilerikeşfet #tarifler #tarif #takipp #harika #keşfet #beğeni #etiketle #takipedin #grammutfak #yemek_instanbul #lezzetlerim #tarifler #hamurişi #afiyetolsun #türkmutfağı #etyemekleri #AcıktırBeni (Konya, Turkey) https://www.instagram.com/p/B2N9sf3HwmF/?igshid=17f6ped0rixar
0 notes
medyabuca · 5 years
Text
Rıfat Sait' en
Tumblr media
AK Parti 24.Dönem İzmir milletvekili Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait, Yunanistan'da gerçekleşen seçimleri değerlendiren bir yazı kaleme aldı. Sait yazısında şunları aktardı: Yunanistan’da üçüncü dönem için yarışan eski Başbakan Aleksis Tsipras'ın partisi Syriza'nın 26 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden ağır bir yenilgiyle çıkmasının ardından ülkede erken seçim kararı alınmıştı. Yüzde 3 barajının uygulandığı seçimde, partiler meclisteki 300 sandalye için yarıştı. Yunanistan ekonomik kurtarma programının sona ermesinin ardından ilk kez genel seçimler için sandık başına gitmiş oldu. Yaklaşık 10 milyon seçmenin oy kullandığı seçimde, seçmenlerin yarısına yakını sandığa gitmedi.  Seçime katılım oranı yüzde 57,2 olarak gerçekleşti. Yunanistan’da Parlamenter sistem siyasi istikrarı barındırmıyor. Yunanistan’da 2008’den bu yana 6 seçim yaşandı. Yunanistan’da başbakan seçilen Kiryakos Miçotakis'i ilk tebrik eden yabancı lider Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Miçotakis ile telefonda görüşen Erdoğan, sonuçların Türkiye - Yunanistan ilişkileri ve bölge için hayırlı olması temennisinde bulundu. Dört ay kadar öne alınarak geçen Pazar günü yapılan erken genel seçimde yüzde 39 oy alarak 158 milletvekili çıkaran ve tek başına hükümet kuracak çoğunluğu yakalayan Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP) lideri Kiryakos Miçotakis ülkenin yeni başbakanı oldu. Yenilgiyi kabul eden SYRIZA lideri Aleksis Tsipras, yoluna ana muhalefet partisi olarak devam edeceklerini söyledi. Resmi olmayan sonuçlara göre aşırı sağcı ve Türk düşmanı Altın Şafak yüzde 3'lük seçim barajına takılıp meclis dışında kalırken diğer milliyetçi popülist parti Yunan Çözümü az bir farkla meclise girdi. Bu da Yunanlı seçmenin aşırı sağ ve milliyetçi çizgiden ortaya kaydığını gösteriyor. 289 milyar Euro ile küresel finans tarihindeki en büyük kurtarma paketini alan Yunanistan, 55 milyar Euro’ya denk gelen 3 yıllık son kısmı Ağustos 2018'de tamamlamıştı. Tüm bu borcun geri ödemesi on yıllar sürecek. Kamuda yapılan kesintiler yardım paketinin ön koşuluydu ve bu kesintilerin daha uzun bir süre devam etmesi gerekiyor. Ne var ki, Yunanistan bu sayede normal piyasa faizleriyle borçlanabilir ve yatırım yapılabilir hale geldi. Yunan ekonomisi hala kriz öncesine göre yüzde 25'e yakın oranda daha küçük ama toparlanma sürüyor. Yunanistan seçimlerinin Türkiye’deki yerel seçimlerle benzerlikleri Yunanistan seçimlerinin Türkiye’de yapılan son yerel seçimlerle bazı benzer yönleri var. 1-      Hem Türkiye’de hem Yunanistan’da iktidar partileri oy kaybına uğradı 2-      Her iki ülkede de gençler siyaseti farklı görüyor ve etkili duruma geldiler. 3-      Her iki ülkede de ekonomik sıkıntılar var ve bu durum siyasi kararları etkiledi. 4-      Kazanan adaylar Ekrem İmamoğlu 49, Kiryakos Miçotakis 51 yaşında 5-      İşsizlik ortak önemli problem. İşsizlik oranları Türkiye’de %14-15, Yunanistan’da %18 6-      Her iki ülkede de göçmenler sıkıntı oluşturuyor. Türkiye’de 4 Milyonu bulan Suriyeliler ve Yunanistan’da da Türkiye üzerinden giden göçmenler konuşuluyorlar. 7-      Seçim kampanyasında konuşan eski Başbakan Tsipras, seçimlerinde yaşanan oy kaybına "yorgunluk ve öfke" hislerinin neden olduğunu söylemişti. Cumhurbaşkanımız Sayın R.T.Erdoğan’da “Metal Yorgunluğu” kavramını dile getirmişti. 8-      Türkiye’de AK Parti milliyetçi MHP ile Yunanistan’da SYRIZA partisi ise yine benzer şekilde milliyetçi "Bağımsız Helenler" Partisi ANEL ile ittifak kurmuşlardı. 9-      Yunanistan ve İstanbul (YunanİSTAN+BUL) seçimlerinde de sonuç benziyor. Yunanistan ’da aynı gün ülkede yerel seçimlerin de yapıldığı Avrupa Parlamentosu seçimlerinde başbakan Alexis Tsipras 'ın partisi SYRIZA muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi'nin (ND) 10 puan gerisinde kaldı. Aynı şekilde Türkiye’de de İstanbul yerel seçimlerinde CHP ve AK Parti arasındaki fark %10 oldu. Çipras neden kaybetti? Trans bireylere kimliklerinde istedikleri cinsiyeti seçme imkânı tanıyan Tsipras’ın partisi Syriza, eşcinsel evliliklerin de önünü açmayı planlıyordu. Bu çalışma sonuca bakıldığında çok fazla olumlu karşılanmamış görünüyor. Yunanistan'ın Makedonya ile vardığı ve birçok Yunan'ın tepkisini çeken isim değişikliği anlaşması ise Syriza'nın bir dönem daha iktidarda kalma umutlarını azaltan bir faktör olarak öne çıktı. Hatta anlaşma, Yunan hükümetinde krize neden olmuş, hükümetin küçük ortağı konumundaki popülist Bağımsız Yunanlar (ANEL) partisinin lideri Panos Kammenos'un istifa etmesi üzerine hükümet hakkında güven oylaması yapılmasına karar verilmişti. Yapılan güven oylamasında Başbakan Tsipras gerekli oy çoğunluğunu almayı başarmış, ancak iktidara yönelik eleştiriler Syriza hükümetini yıpratmıştı. 2010'da ağır bir ekonomik krizle karşı karşıya kalan ve Euro Bölgesi'nin öngördüğü bir dizi kemer sıkma politikasını içeren ekonomik kurtarma programını 2018'de tamamlayan Yunanistan'da ekonomi seçmen için önceliğini koruyor. Yunanistan’daki bu ciddi ekonomik kriz Tsipras’ın sonunu hazırladı. Avrupa Birliği'nin (AB) kurtarma programları gölgesinde 2015'te iktidara gelen Tsipras, başta ekonomi politikaları olmak üzere milliyetçi "Bağımsız Helenler" Partisi ANEL ile ittifak kurması ve son olarak 'Makedonya' sorunundaki politikasından dolayı eleştiri oklarının hedefindeydi. Göçmen akını, yüksek vergiler, işsizlik ve Kuzey Makedonya krizinin de aralarında bulunduğu sorunlardan dolayı birçok seçmen iktidar partisine tepki gösterdiler. Son 10 yıl içerisinde altıncı kez seçime giden ülkede, halk özellikle Brüksel reçeteleri olan kemer sıkma programlarından memnun değildi. Yunanların memnuniyetsizlikleri aynı gün ülkede yerel seçimlerin de yapıldığı Avrupa Parlamentosu seçimlerinde net şekilde ortaya çıktı. Başbakan Alexis Tsipras'ın partisi SYRIZA muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi'nin (ND) 10 puan gerisinde kalınca Çipras ülkeyi erken seçime götürdü. Ne gariptir ki; aynı şekilde Türkiye’de de erken seçim (inşallah olmaz) sesleri duyulmaya başlandı. Tsipras, yeni programında istihdamın artırılması ve vergilerin düşürülmesi konularına öncelik verileceğini belirtmişti ancak Syriza’nın asıl oy deposu olan orta sınıfı kaybetmişti. Bunun nedeni olarak da kemer sıkma programlarının ana yükünü orta sınıfın omuzlamış olması gösteriliyor. Kiryakos Miçotakis kimdir ve Yunanlılara ne vadediyor? Yunanistan'ın yeni kuşak siyasetçilerinden olan Miçotakis, ülke siyasetine damga vuran Giritli bir aileden geliyor. 1968'de Atina'da doğan Kiryakos Kiryakos Miçotakis, YDP'nin eski lideri olan ve 1989-1992 yılları arasında ( Yunanistan'ın darbe dönemi öncesi)  başbakanlık yapan ve aynı zamanda Elefterios Venizelos'un akrabası olan Konstantin Miçotakis'in oğlu. Ablası Dora Bakoyannis YDP hükümetlerinde 2006-2009 yılları arasında dışişleri bakanı olarak görev yaptı; yeğeni Kostas Bakoyannis ise Eylül'de göreve başlamak üzere Atina Belediye Başkanlığı'na seçildi. Kiryakos Miçotakis, Atina'da Amerikan Koleji'ni bitirdikten sonra ABD'de Harvard Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler eğitimi gördü. 1990'da mezun olduğunda "ABD'nin Yunanistan'a Bakışı" konulu doktorası ile "Hoopes" ve "Tocqueville" ödüllerini aldı. Miçotakis, daha fazla yüksek ücretli istihdam alanı için yatırım yapma vaadi veriyor. Yeni Demokrasi'nin vaatleri arasında sınır kontrollerini sıkılaştırmak ve ekonomik nedenlerle ülkeye gelen göçmenlerin Türkiye'ye dönüş sürecini hızlandırmak da bulunuyor. Gözetim ve denetimi artırmak ve üniversitelerde polisin kontrol yetkilerini sınırlayan yasayı değiştirmek de muhafazakâr çizgideki partinin bir diğer vaadi. Seçim sonunda Parti genel merkezinde seçim sonuçlarını değerlendiren Miçotakis, özellikle gençlere yeni fırsatlar vereceğini ve işsizlikle mücadele edeceğini söyledi. Büyüme rakamlarını artıracağını belirten yeni lider, ilk iş olarak vergileri düşüreceğini, yatırımları artıracağını, maaşları yükselteceğini, sağlık ve eğitim alanında iyileştirme yapacağını kaydetti. Miçotakis ayrıca işsizlikle mücadele edeceğini ve Yunanistan'ın sesini Avrupa sahnesinde daha güçlü duyuracağını ifade etti. Miçotakis, seçim kampanyası sırasında Türkiye sınırı yakınlarında bulunan Kestanelik bölgesini ziyaret etmiş ve burada yaptığı açıklamalarda Türkiye'yi uluslararası hukuk kurallarına saygı göstermeye davet etmişti. Miçotakis, iki ülke arasındaki komşuluk ilişkilerinin önemine değinmiş ve "Bu önemli siyasi konjonktürde karşı tarafa bir özgüven mesajı gönderme ve komşularımızla iyi ilişkiler kurma arzumuzu göstermeliyiz. Tabii iyi komşuluk ilişkileri her zaman uluslararası hukuka saygı çerçevesinde olmalıdır." açıklamasında bulunmuştu. Eski ana muhalif şimdi yeni iktidar Miçotakis, üç yıllık sert eleştirilerin ardından iktidar olunca retoriğin dozunu azalttı ve söylemlerini yumuşatarak ekonomik büyümeye ve güvenlik politikalarına odaklandı. ND lideri Miçotakis yeni yatırımlar ve daha düşük vergiler vaat ediyor. Maaşların yükseleceğinin ve sokaklarda daha fazla polis olacağının sözünü veren Miçotakis'in bu vaatlerinin Brüksel ile ilişkilerde zor bir dönemin başlangıcına işaret ettiği konuşuluyor. Yunanistan’ın yeni iktidar partisi: “Yeni Demokrasi Partisi” Yunanistan’ın en köklü partilerinden olan Yeni Demokrasi, 1974’te Konstantin Karamanlis liderliğinde kuruldu ve aynı yıl yönetime geldi. Karamanlis’in atalarının isminin de benzediği Karaman’dan (Türkiye’den) geldiği iddia edilir. Parti, 1974-1981 ve 2004-2009 yılları arasında tek başına, 1989-1993 ve 2012-2015 yılları arasında koalisyon hükümeti olarak iktidar oldu. ND, 2015’teki erken seçimlerde yüzde 27.81 oy alarak 76 milletvekili çıkarmıştı. Türkiye ile yakın bağları var 1967 darbesi sonrası tutuklanarak ev hapsine konan Konstantin Miçotakis, 1968 yılında dönemin Türk Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in yardımı ile ailesiyle birlikte Türkiye'ye kaçtı. Bu sırada Kyriakos Miçotakis henüz bir yaşındaydı. Miçotakis ailesi, 1974 yılına kadar Türkiye'de ve daha sonra Paris'te sürgünde yaşayarak yıllar sonra Yunanistan'a geri dönebildi. Dolayısıyla yeni Yunan Başbakanı Miçotakis 6 yıl boyunca Türkiye’de yaşadı. Babası Konstantin Miçotakis Türkiye’ye karşı ılımlı ve daha yakın bir politika içindeydi. Oğul Miçotakis’ten de benzer ılımlı bir politika bekliyoruz. Ancak yine de Kıbrıs, Akdeniz petrol aramaları, 12 Mil gibi konularda Yunanistan’ın kendi çizgisini devam ettirecektir. Yeni Başbakan Miçotakis’i bekleyen Türk-Yunan meseleleri Türkiye ile Yunanistan arasında evladiyelik diyeceğimiz kronik eski sorunların yanında yeni tanıştığımız meseleler de bulunuyor. Eski meseleler dediğimizde, Kıbrıs meselesi, Adalardan doğan 12 Deniz mili meselesi, Batı Trakya, Rodos, İstanköy (Kos) meseleleri, İstanbul Heybeli ada Ruhban okulu, Atina’daki cami yapımı, Batı Trakya’daki Türklerin Lozan anlaşmasından doğan kendi müftülerini seçme haklarının ellerinden alınması, Adaların anlaşma dışı olmasına rağmen silahlandırılması, Yunanistan vatandaşlığını kaybedip Haymatlos olan Türk soyluların durumu, Yunanistan’daki Türk vakıf yerleri gibi meseleler var. Yeni meseleler ise oldukça iddialı mesele olmaya namzet aslında. Kıbrıs adası açıklarında Akdeniz’de petrol aranması olayı, ABD’nin Türkiye’nin dibine kara sınırına sadece 50 Km. mesafedeki Dedeağaç (Türklerin yaşadığı Batı Trakya bölgesi içinde) askeri yığınak yapması ve ortak tatbikatlar yapması, 15 Temmuz hain Feto darbe girişiminden sonra yine aynı yere yani Dedeağaç bölgesine kaçırılan Türk askeri helikopteri ve iade anlaşmamız olmasına rağmen iade edilmeyen darbeciler, adalarda İsrail ile yapılan ortak askeri tatbikatlar, Türkiye üzerinden Yunanistan’a geçen sığınmacı göçmenler (Mülteciler) , iki ülke arasındaki vize problemi gibi meseleler… Yunanistan seçimlerinde ülkedeki Türklerin siyasi başarısı Yunanistan İçişleri Bakanlığınca açıklanan resmi olmayan verilere göre, Rodop ilinde Değişiklik Hareketi Partisinden (KİNAL) İlhan Ahmet, İskeçe ilinde Radikal Sol İttifak Partisinden (SYRİZA) Hüseyin Zeybek ve KİNAL’den Burhan Baran milletvekili seçildi. İskeçe’de asıl mesleği psikiyatr olan 58 yaşındaki Baran ilk defa Yunan parlamentosuna girerken, Ahmet ve Zeybek 2015’te yapılan seçimlerde listelerinde birinci olarak seçilmişlerdi. Bu seçimlerde İskeçe ilinde uzun bir aradan sonra yeniden 2 Türk milletvekili seçilerek büyük başarı gösterdiler. Arnavutlar dört vekil çıkardılar Bu arada Yunanistan’da yaşayan Arnavut asıllı vatandaşlar da 4 milletvekili çıkarmayı başardılar. Yunanistan’da seçilen Arnavut asıllı milletvekilleri ise şunlar: Anxhela Filo = Yeni Deokrasi Partisi (iktidar) Jorgos Trihas = Syriza (Tsipras'ın partisi) Fatos Malaj = Kinima Allagis (PASOK ittifakı) Eda Gemi = Kinima Allagis (PASOK ittifakı) Kriston Ducis = Elleniki Lysi Read the full article
0 notes
izimbozada · 2 years
Photo
Tumblr media
👨‍🌾 Sonunda, Mayıs’a bir kala, Bozcada’dayız! Baharda esen meltem rüzgârıyla tadına tat katılmış parlak güneşin ışıdığı güzel bir Nisan günü. Ada kargaları coşkun gene. 🏠 Bizde her kalışımızda tarifi kolay olmayan bir duygu alaşımı yaratan Uğurlu Dükkan Bozcaada’ya yürüyoruz limandan. Duvarların arasındaki sokakların daha çok genişlediği Türk Mahallesinde, görüp görebileceğimiz en özel otellerden biri burası. ✨ Uğurlu Dükkan’ın estetik haz uyandıran odalarında tüm ayrıntılara ev sahipleri Tuğba’nın ve Tolga’nın elleriyle yaptığı işçilikler damgasını vurmuş. Beyazlığın ve yalınlığın egemenliğindeki odalarındaki el yapımı jakuziler adada bir ilk. Biz gün batarken, el yapımı jakuzili odamızda keyif yapıp, merkezdeki Uğurlu Dükkan kafelerinden aldığımız peynir tabağı ile ada şarabımızı içip, keyif yapıyoruz. 🗝 Tuğba ve Tolga, Uğurlu Dükkan Bozcaada’daki az sayıda odalarını, yaşam felsefelerini anlayacak az sayıda insanla paylaşmayı seçmişler. 🐶 Evcil dostlarıyla gelen misafirlerine de kapıları açık. ✏️ Oda fiyatları, iki kişi kahvaltı dahil Mayıs’ta 1.000 Liradan başlıyor. Odalara ek yatak konulamıyor. ☎️ Telefon numaraları: 0 539 609 17 39 🌿 Daha fazlası blogda www.kucukoteller.com.tr/ugurlu-dukkan-bozcaada 🍳 Kahvaltı servisleri, şirin mi şirin kafelerinde (Uğurlu Dükkan Cafe) yapılıyor. Gün boyu kafelerinin reçeteleri kendilerine has el yapımı tatlılarını değerlendirin deriz! @ugurludukkanbozcaada 🍽 Konumundan, lezzetinden ve enerjisinden emin olduğumuz yeme-içme önerileri: Kasaba Bozcaada, Yalova Restaurant ve Vahit’in Yeri. 📸 İlk kare sevgili @erolbest ‘ten👏🏻 Nasıl beğendiniz mi burayı, Hadi yorumlara bir ❤️ kalp atın öyleyse😌 #kucukoteller #ugurludukkanbozcaada #bozcaada #işbirliği #küçükoteller #çanakkale #bozcaadaotelleri #bozcaadasokakları (Bozcaada, Çanakkale) https://www.instagram.com/p/Cc9sHSrN_i9/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
silehaberleri · 5 years
Text
Beykoz Belediyesi Hastaların Ayağına Gidiyor
Tumblr media
Beykoz Belediyesi ekipleri evde sağlık hizmetine ihtiyaç duyan hastalara ulaşarak tedavilerine yardımcı oluyor. Beykoz Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne bağlı uzman ekipler, Beykoz halkına evde sağlık hizmeti vererek, bu hastalara doktor reçetelerinin doğrultusunda gereken tıbbi uygulamaları yapıyor. Uzman ekipler, ‘Evde Sağlık Hizmeti’ kapsamında her gün sağlık araçlarıyla yola çıkarak ilçe sınırları içinde yaşayan, yatağa bağımlı, yaşlı, engelli veya kronik rahatsızlığı olan hastalara reçeteleri ve tedavi planları çerçevesinde ev ortamında yapılabilecek olan tıbbi işlemleri uyguluyor. Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne bağlı uzman doktor reçetelerinin doğrultusunda verilen, evde sağlık hizmetinde özellikle yatalak hastalara serum takılması, sonda uygulaması, yatak yaralarının pansumanı ve kan alınması gibi hemşirelik hizmetleri verilerek dezavantajlı hastaların hastaneye gidip gelme sorunu ortadan kalkıyor. Ücretsiz verilen Evde Sağlık Hizmeti’nden yararlanmak isteyen ilçe sakinlerinin 0 216 538 83 00 nolu telefondan 8262 dahili noyu bağlatarak veya 0 530 244 96 05 nolu telefondan randevu almaları gerekiyor.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Read the full article
0 notes