Tumgik
#aynı yaş
msoylesinebirii · 5 months
Text
Tumblr media
78 notes · View notes
furryrun · 4 months
Text
MBSUNU - PLATİN
Tumblr media
Gizli Nesneyi Bulma: HD Sunular ve Arka Planlarla Eğlenceli Keşif
Gizli Nesneyi Bulma, eğlenceli ve zihin açıcı bir oyun türüdür. Bu oyun, gizlenmiş nesneleri bulma becerisini test ederken aynı zamanda dikkat ve göz koordinasyonunu geliştirmeyi amaçlar. Eğitici sunular ve çekici hd arka planlar ile bu deneyimi daha da ilginç hale getirebilirsiniz.
HD Sunularla Bilgiyi Renklendirin:
Gizli Nesneyi Bulma oyununu daha ilginç ve eğlenceli hale getirmek için mbsunu, kaliteli HD sunular sunuyor. Bu sunular, çeşitli konularda gizlenmiş nesnelerle dolu olup, izleyicilere hem eğlenme hem de öğrenme fırsatı sunar. Zengin içerikleriyle her yaş grubundan katılımcıları etkilemeyi başaran sunular, öğrenciler için eğitici bir araç olarak da kullanılabilir.
Gizemli Arka Planlarla Atmosferi Canlandırın:
Gizli Nesneyi Bulma oyunu, çekici ve gizemli arka planlarla daha çekici bir hale gelebilir. mbsunu, oyun atmosferini zenginleştirmek ve katılımcılara görsel bir şölen sunmak için özenle seçilmiş HD arka planlar sunmaktadır. Bu arka planlar, oyun deneyimini daha etkileyici kılarak oyuncuların dikkatini çeker ve eğlenceli bir keşif atmosferi yaratır.
Konu Özeti ve PDF İmkanları:
Mbsunu, her bir sunu ve arka plan için detaylı konu özetleri sağlamaktadır. Bu özetler, kullanıcılara sunuların içeriği hakkında önemli bilgiler sunarak oyunu daha verimli bir şekilde oynamalarına yardımcı olur. Ayrıca, kullanıcılar istedikleri sunu veya arka planı PDF formatında indirebilir, böylece her an ve her yerde bu eğlenceli deneyimin tadını çıkarabilirler.
Gizli Nesneyi Bulma oyununu zenginleştirmek ve daha keyifli hale getirmek istiyorsanız, mbsunu sizin için ideal bir kaynaktır. HD sunular, çekici arka planlar, ders sunuları ve detaylı konu özeti pdf ile bu platform, gizemli dünyayı keşfetmek isteyen herkes için mükemmel bir kaynaktır.
Siz de mbsunu.com'u ziyaret edin ve gizli nesnelerle dolu bu eğlenceli yolculuğa katılın!
1K notes · View notes
herkonular · 7 months
Text
VİSKİLER - PRO+
Tumblr media
Viski fiyatları çeşitli faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişiklik gösterebilir. Viski fiyatlarını etkileyen en önemli faktörlerden bazıları şunlardır:
- Marka: Popüler ve köklü markalar, daha az bilinen markalara göre daha pahalı olma eğilimindedir.
- Yaş: Daha uzun süre yıllandırılmış viski genellikle genç viskiden daha pahalıdır.
- Tür: Tek malt, harmanlanmış veya burbon gibi farklı viski türleri de farklı fiyatlara sahip olabilir.
Ancak fiyatın her zaman kaliteyle aynı anlama gelmediğini unutmamak önemlidir. En pahalı viskilerden bazıları olağanüstü kalitede olsa da, harika bir tat ve deneyim sunan birçok uygun fiyatlı seçenek de vardır.
Piyasada her biri kendine özgü özelliklere ve lezzet profillerine sahip çok sayıda viski markaları bulunmaktadır. En popüler viski markalarından bazıları şunlardır:
- Jack Daniel's: Kendine özgü tatlı ve dumanlı bir tada sahip bir Tennessee viskisi.
- Johnnie Walker: Bir dizi farklı karışım ve tada sahip harmanlanmış bir İskoç viskisi.
- Jameson: Pürüzsüz ve yumuşak bir tada sahip bir İrlanda viskisi.
- Chivas Regal: Zengin ve karmaşık tadıyla bilinen bir İskoç viskisi.
Her markanın kendine ait sadık takipçileri vardır ve çoğu, farklı fiyat noktalarında farklı ürünler sunar. Viski tutkunları, farklı marka ve tatları keşfederek kendi zevk tercihlerine ve bütçelerine en uygun olanı bulabilirler.
Farklı alkol markaları arasında fiyat ve kalite karşılaştırması söz konusu olduğunda, fiyatın her zaman kaliteye eşit olmadığını akılda tutmak önemlidir. Bazı pahalı viskiler olağanüstü kalitede olsa da, harika bir tat ve deneyim sunan birçok uygun fiyatlı seçenek de vardır. Bireyler web sitemiz ile araştırma yaparak ve farklı alkoller tadarak çeşitli alkol fiyatları noktalarında yüksek kaliteli seçenekler bulabilirler. Ek olarak, her alkolün kendine özgü tat profilini ve özelliklerini dikkate almak önemlidir, çünkü bunlar aynı marka içinde bile büyük ölçüde farklılık gösterebilir. Alkol meraklıları, 35 lik viski, volim fiyat gibi farklı seçenekleri keşfederek, kendi zevk tercihlerine ve bütçelerine en uygun olanı web sitemiz ile bulabilirler.
2K notes · View notes
hepaldi · 18 days
Text
İNATBOXOFFİCİAL - SİLVER
Tumblr media
İnat Box, günümüzde popüler olan ve gençler arasında oldukça ilgi gören bir mobil uygulamadır. Özellikle gençler arasında yaygın olan birçok eğlenceli ve zorlayıcı oyunu bünyesinde barındırır. İster yalnız başınıza ister arkadaşlarınızla birlikte oynayabileceğiniz bu uygulama, zaman geçirmek için ideal bir seçenektir.
İnat box, sunduğu birçok özellik bulunmaktadır. Öncelikle, geniş bir oyun yelpazesi sunması dikkat çeker. Zeka oyunları, yarışmalar, bulmacalar, hafıza oyunları ve daha birçok seçenek arasından istediğiniz oyunu seçebilirsiniz. Ayrıca, her oyunun farklı zorluk seviyeleri bulunur, bu da her yaş grubundan kullanıcının ilgisini çekecek bir oyun bulmasını sağlar.
İnat Box'un mobil uyumluluğu, kullanıcıların istedikleri her yerde ve her zaman oyun oynama özgürlüğüne sahip olmalarını sağlar. Ayrıca, kullanıcı dostu arayüzü sayesinde uygulamayı kullanmak oldukça kolaydır. Oyunlara erişim sağlamak ve arkadaşlarınızla rekabet etmek için sadece birkaç dokunuş yapmanız yeterlidir.
İnat Box, sadece eğlenceli vakit geçirmek için değil, aynı zamanda zihinsel becerilerinizi geliştirmek için de harika bir araçtır. Zeka oyunları sayesinde mantıksal düşünme becerilerinizi geliştirebilir, hafıza oyunlarıyla hafızanızı güçlendirebilirsiniz. Ayrıca, oyunlar sırasında yaşadığınız rekabet, motivasyonunuzu artırabilir ve kendinizi sürekli olarak geliştirmeye teşvik edebilir.
Sonuç olarak, İnat Box, gençler arasında popüler olan ve eğlenceli vakit geçirmek için ideal bir seçenek olan bir mobil oyun uygulamasıdır. Zengin oyun içeriği, kolay kullanımı ve zihinsel becerileri geliştirmeye yönelik etkili yapısıyla, her yaştan kullanıcıya hitap etmektedir. Eğer henüz denemediyseniz, İnat box indir seçeneği ile eğlenceli ve zorlayıcı oyunlarla dolu dünyasını keşfetmeye başlayabilirsiniz.
492 notes · View notes
blogdays · 10 months
Text
Drisilbulur - Pro+
İstanbul Dermatoloji Kliniği, çeşitli dermatolojik durumlar için geniş bir hizmet ve tedavi yelpazesi sunmaktadır. Klinik, cilt hastalıklarının tanı ve tedavisinde uzmanlaşmış, her yaş grubundan hastaya kapsamlı bakım sağlar. Klinikte sunulan hizmetler arasında dermatoloji kliniği, kozmetik dermatoloji ve pediatrik dermatoloji bulunmaktadır. Bölgede sunulan İstanbul Botoks, dolgu maddeleri, fraksiyonel lazer, lazer epilasyon, kriyoterapi, elektrokoterizasyon, peeling, dermoroller uygulamaları, vasküler lazer gibi tedavilerden hastalar fayda görebilir. Klinik, en son teknoloji ile donatılmıştır ve hastalar için mümkün olan en iyi sonuçları sağlamak için dermatolojik bakımdaki en son gelişmeleri takip eder. İstanbul en iyi dermatolog Dr. Işıl Bulur. Kliniği, hastalarına olağanüstü bakım sağlayan saygın ve deneyimli dermatologları ile tanınır. Klinik, dermatoloji alanında çok yetenekli doktorlar ve uzmanlarla çalışmaktadır. Üsküdar dermatoloji kliniği, dermatologların uzmanlığı ve deneyimi, hastaların en kaliteli bakımı almasını ve optimal sonuçlara ulaşmasını sağlar. İstanbul Dermatoloji Kliniği, İstanbul Üsküdar'da elverişli bir konumda yer almakta olup bölgede dermatolojik bakım arayan hastaların kolay erişimini sağlamaktadır. Klinik, ileri teknoloji ve konforlu olanaklarla donatılmış modern bir tesiste yer almaktadır. Hastalar, ihtiyaçlarının ön planda tutulduğu ve endişelerinin giderildiği sıcak ve profesyonel bir ortam bekleyebilirler. Klinik, farklı dermatolojik ihtiyaçları karşılamak için bir dizi hizmet sunarak hastaların kişiselleştirilmiş ve etkili tedavi almasını sağlar. Mükemmellik taahhüdü ve hasta memnuniyeti ile aynı zamanda İstanbul’da en iyi cildiye doktoru Işıl Bulur, şehirdeki en iyi dermatoloji klinikleri kurucularından biri olarak durmaktadır.
1K notes · View notes
bigcollections · 4 months
Text
GEZENOKUL - MEGA+ (2)
Tumblr media
Unutulmaz Okul Gezileri İçin Gezen Okul'a Güvenin! GezenOkul.com, öğrencilere unutulmaz deneyimler kazandırmak amacıyla düzenlenen okul gezileri konusunda öncü bir platformdur. Çanakkale, Kidzmondo, ve Kartepe gibi özel destinasyonlarda gerçekleştirdiği eğitici ve eğlenceli okul turlarıyla öğrencilere farklı perspektifler sunar. Gezen Okul'un Sunduğu Deneyimler: Çanakkale Okul Gezisi: Gezen Okul, öğrencilere tarihle iç içe bir deneyim sunmak adına Çanakkale okul gezisi düzenler. Tarihi mekanları ziyaret ederek öğrencilerin bilgi birikimini artırır. Kidzmondo Okul Gezisi: Kidzmondo, çocuklara eğlenceli bir şehir deneyimi yaşatan benzersiz bir yerdir. Gezen Okul, öğrencilere Kidzmondo okul gezisi ile keşfetme fırsatı sunarak öğrenmeyi oyunla birleştirir. Kartepe Okul Gezisi: Doğanın içinde yer alan Kartepe, öğrencilere kış sporları ve doğa ile iç içe bir deneyim sunar. Gezen Okul, öğrencilere Kartepe okul gezisi ile bu güzellikleri keşfetme şansı tanır. Eğitici ve Eğlenceli Okul Turları: Gezen Okul, her gezisini eğitici ve eğlenceli etkinliklerle donatır. Öğrenciler, sadece gezip görmekle kalmaz, aynı zamanda öğrenirler. Gezen Okul'a Güvenilir Çünkü: Güvenli ve Profesyonel: Gezen Okul, öğrencilerin güvenliği için profesyonel bir yaklaşım benimser ve gezi süreçlerini titizlikle planlar. Çeşitli Programlar: Gezen Okul, farklı yaş gruplarına ve ilgi alanlarına hitap eden çeşitli programlar sunar. İleri Düzey Organizasyon: Geziler, her detayın önceden düşünüldüğü ve düzenlendiği profesyonel bir organizasyonla gerçekleştirilir. Eğitimle Eğlenceyi Birleştirir: Gezen Okul, öğrencilere eğlenceli bir atmosferde öğrenme fırsatı sunar. Eğer öğrencilerinizin eğlenceli, öğretici ve unutulmaz bir okul turu yapmasını istiyorsanız, GezenOkul.com'u ziyaret edin ve farklı destinasyonlardaki programları keşfedin!
1K notes · View notes
yourmeowi-post · 9 months
Text
🤍Soru Postu🤍
‼️Soruları AÇIKLAMALARI ile Gönderin
‼️En alttaki notları okuyun
Alkollüyken seks yaptın mı? Nasıldı?
Anal yaptın mı? Anal yapmayı seviyor musun?
Arabada hiç seviştin mi?
Arzuladığın bir kadın/Erkek var mı?
Aşık olmadığın biriyle seks yapar mısın?
Aynı kişiyle bir günde en fazla kaç kere birlikte oldun?
Bakire misin? Bakir misin?
Bakirelik önemli midir?
Bakirelik senin için ne ifade ediyor?
Bakireliğini kaç yaşında kaybettin?
Bakirliğini kaç yaşında kaybettin?
Bakirliğini aldığın birisi oldu mu?
Bekaretini aldığın birisi oldu mu?
Bir arkadaşınla yatmak ister miydin?
Bir erkekte/kadında en tahrik edici yer neresidir?
Bir erkeğin en çok senin nerene boşalmasını seviyorsun? Nedeni var mı?
Bir erkeğin inlemesi seni tahrik eder mi?
Bir kadının inlemesi seni tahrik eder mi?
Bir günde en fazla kaç kere boşaldın?
Bir günde kaç farklı kişiyle seviştin?
Bir hafta içinde tahminen kaç kere boşalıyorsun?
Bir köleye sahiblik/sahibelik yapmak ister miydin?
Birisi seni nasıl baştan çıkartabilir?
Birinin sana mastürbasyon yapması hoşuna gider mi?
Birlikte olduğun kişiyle en fazla kaç yaş fark vardı?
Birlikte olduğun en genç kişi kaç yaşındaydı?
Birlikte olduğun en yaşlı kişi kaç yaşındaydı?
Biseksüel misin?
Cinsellik hakkında kimsenin bilmediği bir şeyini itiraf et.
Değişik bir fantezin var mı? Varsa nedir?
Ellerinin bağlanması hoşuna gider mi?
En çok girdiğin porno sitesi hangisi?
En çok sevdiğin porno kategorisi nedir?
En çok seks yapmak istediğin yer neresi? Neden?
En çok tahrik olduğun şey nedir?
En sevdiğin iç çamaşırı türü nedir?
En sevdiğin iç çamaşırı rengi nedir?
En sevdiğin sütyen rengi nedir?
En sevdiğin pozisyon nedir?
En sevmediğin pozisyon nedir?
En son ne zaman mastürbasyon yaptın?
En son ne zaman porno izledin?
En son ne zaman seks yaptın?
Eşcinsel bir ilişki yaşamak ister misin?
Ev dışında hiç mastürbasyon yaptın mı? Yaptıysan neresiydi?
Evin hariç biyerde ıslandın/sertleştin mi?
Farklı bir yerde seks yaptın mı? Yaptıysan nerede yaptın?
Göbek, göğüs, bel, sırt, popo, bacak, vajina, yüz, ağız nereye boşalınmasını/boşalmasını seversin?
Göğüs bedenin nedir?
Göğüslerin ile oynamayı seviyor musun?
Göğüs uçlarının emilmesi seni tahrik ediyor mu?
Grup seks hakkındaki düşüncen nedir?
Grup seks yaptın mı? Yaptıysan kaç kişiydiniz?
Grup seks yapmak ister miydin? Kaç kişiyle yapmak isterdin?
Günde birden fazla kişiyle seks yaptın mı? Yaptıysan kaç kişiyle?
Güzel bir seks için en önemli şey nedir? Neden?
Hayellerinde ki erkek/kadın ile seviştin mi?
Hard seks mi, soft seks mi? Neden?
Hiç birine nude yolladın mı?
Hiç arkadaşına nude yolladın mı?
Hiç tanımadığın birine nude yolladın mı?
Hiç çıplak uyudun mu? Uyur musun?
Hiç orgazm taklidi yaptığın oldu mu?
İç çamaşırının rengi nedir?
İlgi alanın ne? Erkekler mi kadınlar mı yoksa ikisi birden mi?
İlişki sırasında konuşur musun, konuşulmasını ister misin?
İlk buluşmada seviştiğin oldu mu?
İlk mastürbasyonunu kaç yaşında yaptın?
İlk öpücüğün hala aklında mı?
İsteğin dışında ıslanır/sertleşir misin?
Kaç parmağınla mastürbasyon yapıyorsun?
Kucak sever misin?
Mastürbasyon yapan birini izlemek seni tahrik eder mi?
Mastürbasyon yapmayı seviyor musun?
Mastürbasyon ne sıklıkla yaparsın?
Mastürbasyon yaparken birilerinin seni izlemesini ister miydin? Neden?
Mastürbasyonu herhangi bir cisimle yaptın mı? Yaptıysan neydi?
Mastürbasyon yaparken hayal mi kurarsın porn mu izlersin?
Nude arşivin var mı?
Okul da hiç elleştin mi/seviştin mi?
Oral seks yapmak mı, yapılması mı?
Oral seks yapmayı sever misin?
Oral yapan bir kızı veya erkeği izlemek sana nasıl hissettirir?
Öpüşürken dilini kullanıyor musun?
Penisin boyutu mu, işlevi mi daha önemli? Neden?
Penisin şekli nasıl olmalı?
Public ortamda seks yaptın mı? Yapmadıysan nerde yapmak isterdin?
Sana iğrenç gelen bir fantezi var mı?
Sarhoşken seks yaptın mı?
Seni ne veya neler tahrik eder?
Seks oyuncakların var mı? Alır mısın?
Seks senin için ne demek?
Seks sırasında annen/baban arasa telefona cevap verir misin?
Seks sırasında hiç video kayıt yaptın mı?
Seks yaparken arkada müzik çalmasını sever misin?
Seks yaparken sence prezervatife gerek var mı?
Seks yaparken ne olursa libidon düşer?
Seks yapmak için para kabul eder miydin? Paranın miktarı ne kadar olmalı?
Seks de asla yapmam dediğin birşey varmı varsa ne neler?
Seksini 10 üzerinden puanla.
Seksten sonra ne yaparsın?
Seksting yaptın mı? Yaptıysan kaç kişiyle yaptın?
Seksting yapmayı seviyor musun?
Sekstingte en önemli şey sence nedir?
Seni tahrik eden bir fantezi var mı?
Senin veya partnerinin komik erken boşalma hikayesi var mı?
Sevdiğin porno yıldızı var mı? Varsa ismi nedir? Takip ediyor musun?
Sinemada hiç elleştin/seviştin mi?
Son izlediğin porn videonun linkini atar mısın?
Sperm tatdın mı? Tadı nasıldı?
Sperm yuttun mu? Sever misin?
Sütyeninin rengi nedir?
Sütyenle mi, sütyensiz mi uyursun?
Şuan ne kadar çok mastürbasyon yapmak istiyorsun 0-10 puanla?
Şu an ne kadar çok seks yapmak istiyorsun 0-10 puanla?
Şu an üzerinde ne var?
Tanımadığın biriyle seks yaptın mı?
Tanımadığın biriyle seksting yaptın mı?
Telefonunda nude var mı?
Telefonunda porno var mı?
Tumblr'dan biriyle yatmak ister miydin?
Üçlü seks yaptın mı? Yapmadıysan, yapmak ister miydin?
Üçlü yapma imkanın olsa 2 erkek-1 kadın mı, yoksa 2 kadın-1 erkek mi? Neden?
Vücudunun sana göre en seksi kısmı neresi?
Yatak dışında sevişilecek bi yer söyle?
Yatakta itaatkar mısın dominant mı yoksa ikisinin ortası mı?
Yeni tanıştığın biriyle yattın mı? Yatar mısın?
‼️Soruları bana soracaksanız @yourmeowi bloğundan gönderin.
‼️Soruları soru kısmından sorun.
‼️Soruları zenginleştirmek için önerilere açığım.
🍑@yourmeowi - @yourmeowi-reblog
698 notes · View notes
Text
Kendimi Zorla Üvey Abime Siktirdim! (İrem 18 Y., Adana)
Merhaba, ben İrem, 18 yaşındayım. 1.68 boyunda, siyah saçlı ve beyaz tenliyim. Herkes bana çok güzel olduğumu söyler, hatta beni Merve isimli sanatçıya çok benzetirler. Annemi hiç tanımıyordum, ben daha bebek iken trafik kazasında kaybetmişiz. Babam da benimle kala kalmış, bir süre sonra başkasıyla tekrar evlenmişti. Üvey annem Selda aslında tek tanıdığım annemdi. Onu da hiç üvey olarak görmezdim, bana anne sevgisini yaşatmıştı. Babamla evlendiklerinde bir oğlu vardı, adı Kerem. Benden 10 yaş büyüktür kendileri. Kerem abimle çok yakınız ve o benim ilk aşkım. Bana hep 'prensesim' diye seslenirdi ve bu benim çok hoşuma giderdi.
Yaşım 16 olduğunda cinsel yönden de isteklerim artmaya başlamış ve üvey abime karşı artık farklı duydular beslemeye başlamıştım. Abimle ne zaman yanyana gelsek, ne bileyim film izlemek olur, yada şakalaşmak olur, şakadan dalaşmak olur, birbirimizi gıdıklamak olur, sürekli ellerini bacaklarımda hissederdim. Arada sırada durduk yere gelip beni yanaklarımdan öperdi. Belki bilerek yada bilmeyerek beni sever ve okşardı. Bizimkiler de bu kadar yakın olmamızı normal olarak karşılardı, çünkü normal abi-kardeş gibi büyümüştük. Beni azdıran da abimle yaşadığım bu olaylardı.
Sınıf ve aynı zamanda en yakın arkadaşım Didem, okuldan biriyle çıkmaya başlamıştı. Bana sürekli aralarında geçen ilişkinden bahseder, "Bugün öpüştük..." yada, "Amımı ellettim!" gibi özelini anlatırdı. Ben de ona bir ara, dershaneden biriyle çıkarken birkaç kez onunla öpüşüp, sakso çektiğimden bahsetmiştim. Didem bir gün beni kenara çekip, "Onunla yattım!" dedi. Ben, "Anlamadım, nasıl yattın? deyince, "Kızım anla işte, götümü verdim!" dedi. Ben de, "Hemen anlat!" deyince, en ince detayına kadar herşeyi anlattı. Önce çok ağrılar çektiğini, ama sonra çok zevk aldığını söyledi. Sonra bana, "Sen de denemelisin, pişman olmayacaksın!" dedi. O gün aklıma koydum ve götümü biricik üvey abim Kerem'e verecektim. Üvey abim 26 yaşında, üniversiteden yeni mezun ve yaşıtları gibi işsizler tayfasına mensup biriydi ve halen bizimle yaşıyordu. Ama eve gidip direkt abime, "Götümü sik!" diyemeceğimden, sürekli planlar yapmaya başladım. Önce onu iyice azdırırıp kıvama getirmem gerekliydi.
Eve gittim. Kerem abim evde tek başına TV izliyordu. Sırt çantamı yere attım, eteğimi yukarı doğru katladım ve direk üstüne atlayıp, "Canım abicimmm!" deyip onu gıdıklamaya başladım. Eteğim sürekli açılıyor ve külodum ortaya çıkıyordu. Kerem abim beni yere düşürüp üstüme çıktı ve tek zayıf noktam olan göbeğimi gıdıklayarak beni güldürmeye çalışıyordu. Ben de bacaklarımı iyice açtım, artık tamamen altında kalmıştım. Abim durumu farketmişti, "Yeter, yoruldum!" deyip geri çekildi. Eteğim tamamen açık şekilde halen yerde uzanıyordum. Bana, "Hadi kalk üstünü değiştir, herşeyin ortada!" diye kızdı. Koltuğa otururken sikini düzeltirken yakaladım kendisini. İlk adımı atmıştım.
İçeri gittim ve en kısa şortumu giydim ve geri döndüm. Yanına uzanıp bacaklarımı kucağına attım. Aslında bunu sürekli yapardım, yeni birşey değildi, o da arasıra ellerini ayaklarıma koyar okşardı. Bu sefer hiç kıpırdamıyor, gözlerini TV'den ayırmıyordu. Ama ben nedenini biliyordum, bacaklarımın altında sürekli hareketlenen yarağını hissediyordum. Bana, "Hadi abine su getir bakayım!" diyerek bacaklarımı yere attı. "Peki!" dedim ve mutfağa su almaya gittim. Geldiğimde odada yoktu. "Abiii, suuu!" diye seslendim. O da banyodan, "Bırak oraya, birazdan gelir içerim!" diye seslendi. Hemen yavaş ve sesiz adımlarla banyonun önüne gidip kulağımı dayadım (Bizim banyonun kapısı baya eskiydi, gerçi evdeki bütün kapılar öyle, hiç birinin kilidi bile yoktu!) ve dinlemeye başladım. Kerem abim telefonundan pørnø açmış olacak ki, az da olsa kadın inleme seslerini duyar gibiydim. Sanırım içeride otuzbir çekiyordu.
Ben hemen odama geçtim. Kendi kendime (Aferin kız sana, bu gidişle çok beklemeden götünü siktireceksin!) diyordum. Acaba onu daha fazla azdırmak için başka ne yapabilirim diye düşünürken, dış kapı açıldı ve annem eve geldi. Normalde annemle babam akşam 7 gibi evde olur, ben de 4-5 arası evde olurdum. Kerem abimse sürekli evde zaten. Hayallerim yıkılmıştı. Anneme, "Hayırdır, erkencisin?" dedim. O da, "Bugün öyle oldu, işim erken bitti!" diye cevap verdi. O akşam öyle geçmişti.
Ertesi gün okuldan sonra koşarak eve gittim. Evden içeri girdim. Kerem abimi bulamayınca çok üzülmüştüm. O sırada banyodan gelen su sesini duyunca, içerde duş aldığını fark ettim. Hemen banyo kapısını açtım. Kerem abim, "Oha, kim o?" deyince, "Abi benim, çok sıkıştım, altıma işeyeceğim!" diyerek içeri girdim. Külodumu ayak bileklerime indirip, eteğimi yukarı sıyırdım ve klozete oturdum. Kerem abimin duşa kabinin içinde sadece omuzlarından yukarısı gözüküyordu, aşağısı buzlu camdı. Zaten o da, "Çabuk ol!" dedi ve sırtını döndü.
İçimden (Ne yapabilirim?) diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. Ayak bileklerimde duran külodumu tamamen çıkardım, yerde bırakıp çıktım ve kapının önünde beklemeye başladım. Amacım, duştan çıkarken külodumu yerde görmesini sağlamaktı, ben de hemen girip (Külodumu unutmuşum!) diyerek yerden alacaktım. Suyun sesi kesildi ve duşa kabinin kapısının açıldığını duydum. İçimden 10'a kadar sayıp içeri daldım. Ama içeride gördüğüm manzara karşınında donup kaldım, Kerem abim donumu yerden almış ve kokluyordu. Beni görünce hemen indirdi elini ve "Ne yapıyorsun sen?" diye bağırdı. Ben parmağımla halen elinde duran külotumu işaret edince, külotu bana doğru fırtlattı ve "Hemen çık!" dedi.
Benimse çıkmaya hiç niyetim yoktu. Ona doğru birkaç adım attım ve "Külodumu mu kokluyordun sen?" dedim. Utancından kızardı ve "Sana çık dedim!" diye bağırdı. Artık çok azmıştım, amım ıslanmaya başlamıştı ve ayaklarım geri adım atmıyordu. Ona iyice yaklaştım ve "Sorun değil, hatta çok sevindim!" diyerek eline külodumu tutuşturdum. Hemen sonra da diğer elini tutup eteğimin altından amıma götürüp, "İstersen bunu kokla!" dedim. Her şey o kadar hızlı gerçekleşmişti ki, günlerce plan yapsam bu kadar olmazdı. Parmakları amıma değince amım iyice sulanmıştı. Fakat hemen elini çekip, "Ne yapıyorsun sen? Delirdin mi?" dedi. Ben de, "Evet, delirdim. Senin için deliriyorum, anlasana be, kaç gündür yapmadığım şey kalmadı! (Elimi havludan belli olan kalkık yarağına götürerek) Hem sen de istiyorsun, biliyorum!" dedim.
Kerem abim, "Olmaz, biz kardeşiz!" deyince, "Üveyyy!" dedim hemen. O da, "Üvey müvey, birlikte büyüdük!" dedi. Ben de, "Tabi tabi! Peki o beni okşamalar, öpmeler neydi? Hatta beni koklayarak öpüyordun beee! Hadi saklama, beni istiyorsun, ben de seni çok istiyorum!" dedim ve elini zorla amıma götürdüm. O bu sefer sesiz kaldı ve elini amımdan çekmedi. Ben de belindeki havlusunu indirdim ve onun muhteşem yarağıyla göz göze geldim. Kocamandı. Elimi attım ve ilk defa bir yarağı elleyip okşamaya başladım. Bir yandanda dudaklarını öpmeye başladım. İlk başta öpücüklerime karşılık vermiyordu, ama sonradan dayanamadı ve çılgınca öpüşmeye başladık. Hemen kucağına atlayıp, ayaklarımı belime doladım. Yarağı amıma değiyordu ve bu durum beni çıldırtmıştı.
Kucağında beni öperek odama götürdü. Beni yatağa uzatıp, bir çırpıda okul gömleğimin önünü düğmelerini kopartarak açtı. Sütyenimin üstünden taşan memelerimi öpmeye başladı. Sonra yavaş yavaş aşağılara inip, göbeğimi, bacaklarımı ve ayaklarımı öpmeye başladı. Ben de hemen gömleğimi ve sütyenimi çıkardım. Kerem abim bacaklarımdan yukarıya yönelmiş, eteğimin altından amımı öpmeye ve yalamaya başlamıştı. Aldığım zevk inanılmazdı. Çok geçmeden inleye inleye orgazm oldum. Onun da yüzü benim zevk sularımla sırılsıklam olmuştu. Gömleğimi alıp ağzını yüzünü silerken, ben de o ara eteğimi çıkarıp kenara attım.
Rahatça yalaması için bacaklarımı ayırıp amımı ona sunduğumda, Kerem abim, "Bu yaptığımız yanlış, durmalıyız!" dedi. Ama benim durmaya hiç niyetim yoktu, hiç birşey söylemeden yataktan imdim ve önüne çömelip yarağını ağzıma alıp saksoya başladım. Sakso konusunda tecrübeliydim ve ona hayatının en iyi saksosunu çekiyordum. Aslında götümü siktirecektim, ama o kadar zevk alıyordum ki, acı çekmek istemedim. Bu nedenle ona bakireliğimi bozdurmaya karar verdim. Kendi isteğiyle yapmazdı, bunu biliyordum. O yüzden onu göğsünden itip onu yatağa yatırdım. Üstüne çıkıp, amımı yarağına sürtmeye başlayınca, "Bakire değil misin?" diye sordu. Ben cevap vermeden, yarağını elimle amımın girişine yerleştirip üstüne orturdum. Aman Tanrım! Gözlerimin önü kararmış, canım çok acımış ve çığlık atmıştım. Kerem abim beni üzerinden kaldırıp yana attı ve yarağını kanlar içinde görünce, "Ne yaptın sen!?!" dedi. Ben de, "Artık karın oldum!" dedim.
Amımdan bacaklarıma kan süzülüyordu. Çekmecemden ıslak mendil aldım ve sildim kan olan yerleri. Kerem abim hala yatakta buz keşmiş duruyordu. Onun yarağındaki kanı da ıslak mendille temizledim ve "Olan oldu, artık seninim!" deyip tekrar üzerine çıkıp, dudaklarına yapıştım. Kerem abim de artık hiç birşeyi umursamıyor, beni delice öpüyordu. Biraz öpüştükten sonra beni altına aldı ve yarağını amıma yavaşca sokup beni sikmeye başladı. Artık istediğimi almıştım ve üvey abimin altında inleye inleye kendimi ona siktiriyordum. Beni sadece o pozisyonda yaklaşık 10 dakika sikip göbeğime boşaldı. Biraz dinlendikten sonra tekrar öpüşmeye başladık. Ben ona, "Artık senin sevgilinim, beni sürekli sikmeni istiyorum aşkım!" dedim. O da, "Tamam aşkım!" diyerek heryerimi öpüyordu. Beni domaltarak, amımı bir posta daha sikti. Sonra sırayla duşa girdik. Ben duştan çıktığımda annem de gelmişti...
Son iki senedir neredeyse her gün beni sikti ve halen sikmeye devam ediyor!
[İrem]
150 notes · View notes
mcanylm34 · 4 months
Text
Sussam gönül razı değildi,
Söyledim, razı mı oldu?
Haykırdım karanlığa yıllarca
Sesim yankı mı buldu?
Gönüller kör olmuş, benlikler sağır
Ne fayda, ben yırtınsam da bağır çağır...
Gidiyorum, kalmayın sağlıcakla
Hasta olun, titreyin, özünüze ulaşın.
Özünüzle yüzleşip, kendinizle dertleşin..
Kan-yaş aksın gözlerinizden oluk oluk,
Ah edin, vah edin, acı çekin, sızlayın!..
Tövbeler bozdum,
Kendime kızdım,
Ölmek ne , yaşamak ne,
Ben Araf'da savaşıyorum.
İnsanlar çoğalırken
Ben inatla azalıyorum.
Velhasılı ben gidiyorum,
Sizin olsun --izmlerin cümle oyuncağı
Oynayın, oyalanın, kanın, kandırın..
Sıkın kardeşinizin boğazını, birbirinize saldırın...
Aynı toprağın çocukları
Aynı mayanın ekmeğisiniz
İnkar edin, yüz çevirin öldürün..
Koymayın taş üstünde taş
Ne varsa ayakta yakın, yıkın
Düşmanı güldürün...
Ne haliniz varsa görün,
Cehaletten beslenip
Nefretten çıldırın..
Dedim ya ben gidiyorum
Sizin olsun kavgalar
Sizin olsun meydanlar..
Sizin olsun bu çirkef siyaset...
Allah şahit
Allah şahit ki içime akacak gözyaşlarım
Gözünüz görmeyecek ufukta parlayan kızıl elmayı
Bilmem kaç nesil sonra yankı bulacak sesim
Ve yeniden dirilecek bozkurtlar
Ve yeniden başlayacak kutlu kavga
Şimdi gidiyorum, ertelenmiş hayallerin buruk acısıyla
Yeniden doğmaların sancılı iklimine..
Bu yoz dünya sizin olsun
Hayalleri kuşandım,
Kinim, öfkem, şefkatim hepsi heybemde
Saatimi kurdum bekliyorum zamanı
Siz eğleşin, gününüzü gün edin, oynaşın
Ben dondurdum şimdiki zamanı
Dedim ya gidiyorum
Öfkem, isyanım, imanın aynı
Biliyorum ve bekliyorum gelecek bir gün;
Tumblr media
___________devrim zamanı...
Tumblr media
169 notes · View notes
shamelest · 4 months
Text
CİZGİMAX - DEVASA+
Tumblr media
HD Kalitesinde Çizgi Film ve Dizi Keyfi!
CizgiMax.Online, çocuklar ve çocuk ruhunu içinde hisseden herkes için eğlenceli, kaliteli çizgi filmleri ve dizileri HD kalitesinde sunan bir platformdur. Full HD görüntü kalitesiyle, keyifli zaman geçirmek ve sevilen karakterleri takip etmek için ideal bir adres.
Çizgi Film İzlemenin Keyfi CizgiMax.Online'da Başlar!
CizgiMax.Online, geniş bir çizgi film arşivi ile kullanıcılarına çeşitli kategorilerde çizgi film izle imkanı sunar. Eğitici, komik, macera dolu ve daha birçok tematik içerikle çocuklar ve aileleri için güvenli ve eğlenceli bir çevre sunar.
HD Çizgi Film İzlemenin Adresi
CizgiMax.Online, yüksek çözünürlükteki görüntü kalitesi ile HD çizgi film izle keyfini bir üst seviyeye taşır. Full HD çizgi film izle sevilen karakterlerin detaylarını keşfedin, renkli dünyaların içinde kendinizi kaybedin.
Çizgi Dizi İzle: Favori Karakterler Her Zaman Yanınızda!
Platform, sadece çizgi filmleri değil aynı zamanda popüler çizgi dizi izle de içerir. Favori karakterlerinizin yeni maceralarını takip ederken, eğlence dolu anlar yaşayın.
HD Film İzle: Ailenizle Keyifli Anlar!
CizgiMax.Online, sadece çizgi filmleri değil aynı zamanda ailecek izleyebileceğiniz birbirinden güzel animasyon filmleri de içerir. HD film izleme keyfini ailenizle birlikte yaşayın.
Kolay Kullanım ve Zengin İçerik: Keyfini Çıkarın!
Kullanıcı dostu arayüzü sayesinde CizgiMax.Online platformunda kolayca gezinebilir ve istediğiniz çizgi filmi veya diziyi bulabilirsiniz. Zengin içeriği ile her yaş grubundan izleyiciye hitap eden bir dünya sizi bekliyor.
Neden CizgiMax.Online?
Geniş Çizgi Film Arşivi: Farklı kategorilerde onlarca çizgi film ve dizi seçeneği.
Full HD Görüntü Kalitesi: Sevilen karakterleri en yüksek çözünürlükte izleme imkanı.
Ailecek İzlenebilir İçerik: Eğlenceli ve öğretici animasyon filmleri.
Kullanıcı Dostu Arayüz: Kolayca gezinebileceğiniz basit ve anlaşılır bir platform.
CizgiMax.Online ile çocuklarınıza ve ailenize keyifli, eğlenceli anlar yaşatın. Daha fazla bilgi ve HD film izle tadını çıkarmak için CizgiMax.Online adresini ziyaret edin.
551 notes · View notes
pichamsii · 1 year
Text
Aynı dili konuştuğum insanları çok seviyorum ya yanlış anlarlar mı kaygısı hissettiğim iletişimler beni bin yaş yaşlandırıyor
681 notes · View notes
tipitip213 · 1 month
Text
Çocuğumuz Olmuyordu Kaynanam Yardımcı Oldu!
Merhaba, ben İstanbul'dan Kerem. 27 yaşındayım ve 3 yıllık evliyim. Devlet memuru bir makine mühendisiyim. Eşim Canan benden 4 yaş küçük. Evlendiğimiz günden itibaren eşimle çocuk yapmak için uğraşıyoruz, ancak eşimin ergenliğinden beri varolan yumurtlama probleminden ötürü birtürlü başarılı olamıyorduk. İki yıl denedikten sonra artık tıbbi yardım almaya başladık. Ama bu da derdimize derman olmadı. Eşim bu yüzden bunalımlara girdi, ben de elaleme rezil olacağız, hatta olduk diye çok korkuyordum.
Birgün bir aile dostumuz bize taşıyıcı annelikten söz etti. Çocuğu başkası doğuracaktı, ama yasal annesi eşim olacaktı. Son çare olarak başka bir seçeneğimiz yok gibi gözüküyordu. Üstelik taşıyıcı annelik ülkemizde yasaktı. Biraz araştırdıktan sonra Gürcistan'da bu için yapıldığını öğrendik. Aile meclisini topladık. Kayınpederim ve kaynanam ayrı yaşıyorlardı, ama bu mevzuyu konuşmak üzere onlar da katıldı bize. Kayınçom ve benim annem ve babam da vardı. En sonunda herkes taşın altına elini koydu ve Gürcistan'da bu işi halletmeye karar verdik. İçim rahatlamıştı bu sefer.
Ancak birkaç gün sonra, eşim tadımızı kaçıracak birşey daha attı ortaya, "Ya oradaki kadınlarda hastalık varsa, çocuğum hasta olursa?" dedi. Mantıklıydı, çünkü Gürcistan'da seks turizmi yaygındı ve çocuğumuzu bu konuda riske atmak doğru olmazdı. Eşim yine bunalımlara girdi, ağlamaya başladı sürekli. Aynı gün kaynanam Handan geldi. Eşimin ağlamaktan şişmiş gözlerini görünce sordu. Eşim de anlattı ve "Bize güvenebileceğimiz bir taşıyıcı anne lazım!" dedi. Düşündük taşındık, ama kimseyi bulamadık. Bulsak da, kim bize yardım ederdi ki böyle bir konuda...
Ertesi gün akşam yine kara kara düşünürken, eşimin telefonu çaldı. Arayan kaynanamdı. Eşimden telefonun sesini hoparlöre vermesini istedi. "Çocuklarım, bu söylediklerim aramızda kalacak. Benimki sadece bir teklif. Düşünün taşının, ama ben sizlerin mutluluğu için böyle bir fedakarlık yapmak istiyorum!" dedi. Biz eşimle birbirimize bakarak donduk kaldık. Eşim, "Olmaz anne öyle birşey!" diyerek kapadı telefonu.
Birkaç gün sonra, işten geldiğimde eşim yine konuyu açtı, "Ne dersin Kerem, annem olur mu?" dedi. Belli ki kaynanamla tekrar konuşmuştu. Ben sinirlenmiştim, "Nasıl olacak Canan? Elaleme ne diyeceğiz? 40 yaşında kaynanam hamile kaldı mı diyeceğiz? dedim. Eşim, "Annem 40 değil, 38 yaşında kerem ve birçok kadın bu yaşında hamile kalabiliyor. Kadın bizim için fedakarlık yapmak istiyor, anlasana!" dedi. "İyi peki. Çocuğu annenin doğurduğunu gören eşe dosta, hayır bu bizim çocuğumuz mu diyeceğiz?" dedim.
"Annem onu da düşünmüş. Sen tayinini isteyeceksin. İstanbul'dan başka bir şehire taşınacağız. Bir-iki sene başka şehirde yaşayıp, bu işi halledip tekrar döneceğiz İstanbul'a, hem de çocuğumuzla beraber!" diye cevap verdi eşim. Mantıksız değildi aslında, ama tayin mayin işi zor işlerdi. "Peki baban ne diyecek bu işe?" diye sordum. "Babamın da, senin ailenin de bu işten haberi olmayacak. Gürcistan'daki herhangi bir taşıyıcı anneden olduğunu söyleyeceğiz çocuğun!" dedi Canan.
Eşimin ve kaynanamın baskıları neticesinde kabul etmek zorunda kaldım bu işi. Tayin için de başvurdum. Bir ay içinde Kayseri'ye tayinim çıktı. İkinci ay Kayseri'ye taşınmıştık bile. Bu arada bir arkadaşım, bir tanıdığı vasıtasıyla Gürcistan'da bize yardımcı olacak kişiyi de organize etti. Tarih belirlenince işyerimden senelik izin alarak Gürcistan'a uçtuk, eşim ve kaynanamla birlikte...
Arkadaşımın Gürcistan'daki bağlantısı bizi karşıladı. Konuştuk, anlaştık. Bizden istediği 15.000 Euro parayı da peşin olarak verdik. Yarın arayacağını söyleyerek gitti adam. Biz otelimize yerleştik. Ertesi gün gözümüz telefonda bekledik, ama aramadı. Sonraki gün yine haber yok. İyice tedirgin olmuştuk. Adam benim aramalarıma da cevap vermiyordu. Israrlı aramalarımdan sonra, en sonunda gecenin bir saatinde açtı ve "Arama lan beni bir daha gavat!" dedi ve suratıma kapadı telefonu. Dolandırılmıştık. Bugüne kadar çok para harcamıştık çocuk için, ama dolandırılmak koymuştu bana. Eşim krize girdi. O gece tuvaletten gelen sesle uyandım. Gidip bakmak istedim, kapı kilitliydi. Eşim ses vermiyordu.
Kaynanamı uyandırdım yan odadan. Eşim kaynanama da ses vermeyince, kapıyı kırıp içeri girdim. Eşimin baygın halde yerde yattığını ve bir kutu ilaç içtiğini görünce, elim ayağıma dolaştı. Hemen otel görevlilerine haber verdik, ambulans istedik. Ambulans geldi, apar topar hastaneye gittik. Korkudan ağlıyorum. Eşime bir şey olursa ben de ölürdüm. Para pul, çocuk falan umurumda değildi. Doktor, eşimin midesini yıkadıklarını, komada olduğunu, şimdilik beklemekten başka bir şey yapamayacağımızı söyledi. O gece uyanmadı Canan.
Ertesi gün gözlerini açtı şükür, ama yine ağlamaktan başka birşey yapmadı. Sakinleştirici ile bu sefer doktorlar uyutmak zorunda kaldılar. Kaynanam o akşam, "Kerem kalk otele gidiyoruz!" dedi. "Noldu anne?" dememe bırakmadı, "Kalk bu işi çözeceğiz!" dedi. Taksiye binip otele geldik. Takside konuşamadığımız için odaya çıkmayı bekledim. İkimiz de tedirgindik. Odaya çıkınca, "Anne ne yapacağız? dedim. "Buraya neden geldiysek onu yapacağız!" dedi kaynanam. "Anlamadım anne?" dedim. "Anlamayacak bişey yok Kerem. Bu memlekete çocuk sahibi olmak için, beni hamile bırakmak için geldik. Şimdi beni hamile bırakacaksın!" dedi.
Ben afallamıştım, "Nasıl olur anne, nasıl yapacağız?" diye sordum aptalca. "Kerem! Bak oğlum! Kızımın hayatı ve sizin evliliğiniz tehlikede. Siz benim evladımsınız. Bir fedakarlık yapacağımı söyledim, işler sarpa sardı. Şimdi bu durumu düzeltebiliriz!" dedi. "Anne nasıl olacak, nasıl spermlerimi aktaracağım sana, anlamadım?" dedim yine safça. Kaynanam, "Oğlum vaktimiz yok. Kimseye de güvenemeyiz artık burada. Dünyadaki 6 milyar insan nasıl yapıyorsa, biz de öyle yapacağız bu işi!" diye cevap verdi. "Anne olur mu öyle şey! Sen benim annemsin! Hem Canan'a ne diyeceğiz?" dedim telaşla. "Canan birkaç gün daha hastanede kalır. Kalmasa da doktorlardan rica ederiz, uyuturlar bir iki gün daha. Biz de bu arada işi hallettik deriz!" diye beni ikna etmeye çalıştı kaynanam.
Elimde fazla bir seçenek yoktu. Bir amaç için yola çıkmıştık ve başımıza bir sürü talihsizlik gelmişti. Bu işi burada çözüp dönmek lazımdı Türkiye'ye. İster istemez kabul ettim. "Peki nasıl yapacağız anne? Ben çok utanırım!" dedim. Kaynanam, "Oğlum utanacak bir şey yok. Burada zevkimiz için bir şey yapmıyoruz! Beni Canan olarak düşün!" dedi. Hakikaten de eşim annesine benzer. "Tamam anne, ama nolur kılığını tipini değiştir, yoksa yapamam ben!" dedim. "O zaman sen bir iki saat bekle otelde, ben ufak bir alışveriş yapıp geleyim!" dedi kaynanam ve gitti.
Bir saati biraz geçen bir vakitte elinde küçük paketlerle geldi ve "Tamam, şimdi hazırlanırım! Sen de duşunu al Kerem!" dedi ve odasına geçti. Banyoya girdim, duşumu alıp çıktım. Havluyla kurulanırken, "Kerem gel hadi oğlum!" diye aradı dahili telefondan. Bornozla gittim odasına. Kapıyı açtım, oda kapkaranlıktı. El yordamıyla yatağı bulup, bornozu çıkardım ve hemen yatağa girdim. Ama yatak boştu. Az sonra ışık açıldı. O da ne! Kaynanam saçlarını tepede topuz yapmış, çok güzel ve değişik bir makyaj yapmış, üzerinde siyah jartiyerli bir takımla, karşımda bir afet gibi duruyordu. Memeleri taş gibi gözüküyordu ve sütyen ancak yarısını kapatabiliyordu. Altındaki tül külot da çok sexydi. Çok farklı bir kadın olmuştu.
Kaynanam utangaç bir sesle, "Nasıl, değişik biri olmuşmuyum Kerem?" dedi. Ben müthiş etkilenmiş, karşımdakinin kaynanam olduğunu unutmuştum bile. "Olmuşsun anne, çok güzel olmuşsun!" dedim. Kaynanam ışığı kapadı ve yatak başındaki ışıkları yakıp yanıma uzandı. "Bu gece 'Anne' demek yok!" dedi ve elini sikime attı. "Sadece o işi yapacağız değil mi anne?" dedim. Bir çimdik attı, "Anne yok dedim sana! Ne istiyorsan yapabilirsin, farz et ki bir kaçamak yapıyorsun oğlum!" dedi. Ben de, "Bu gece 'Oğlum' da yok o zaman!" dedim ve hemen öpüşmeye başladık. Kaynanam mis gibi kokuyordu. Sütyeni sıyırıp, memelerini emmeye başladım. Gerçekten de taş gibiydi kaynanamın vücudu. 38 yaşına gelmesine rağmen kendine çok iyi bakmıştı.
Kaynanam az sonra aşağıya inip sikimi ağzına aldı. "Anne ne yapıyorsun?" deyince sikimi ağzından çıkartıp, ısırır gibi yaptı ve "Anne demek yok dedim sana!" dedi. Adeta bir orospu gibi taşaklarımı avuçlayarak, sikimi emiyordu. Ben sadece içine boşalıp hamile bırakacağımı sanarken, kaynanam yılların acısını çıkarır gibi sevişiyordu benimle. Az sonra boşalacağımı anladım, "Anne dur, geliyorum!" dedim kasılarak. Sikimi ağzından çıkarıp, "Bak halen 'Anne' diyorsun!" dedi ve tekrar ağzına aldı. Ben kendimi çekmeye çalışırken, o daha bir sabitledi sikimi ağzında ve eme eme ağzına boşalmamı sağladı. Hayatımdaki en muhteşem boşalmayı yaşamıştım.
"Anne harikasın, ama neden böyle yaptın, hani hamile bırakacaktım seni?" dedim. "Bırakırsın Kerem, daha gece uzun!" dedi ve 69 pozisyonunda üstüme çıktı. Külodu jartiyerin üstüne giymişti, sıyırıp çıkardım. Kaynanamın amını götünü dillemeye başladım. Dilimi göt deliğinde gezdirmeye başlayınca, "Ohhh, oğlum harikasın!" diye inledi. Ben de poposunu ısırarak, "Oğlum demek yoktu hani!" dedim ve yalamaya devam ettim. Dilimi göt deliğine sokup çıkarmaya başladığımda, "Oaaaawww, Kerem ne diyeyim sana, müthişsin!" dedi kaynanam. "Erkeğim de bana Handan, 'Oğlum' deme!" dedim...
Az sonra kaynanam dönüp kucağıma geldi ve sikimin üzerine oturmaya başladı. Alev gibi yanan amına yavaş yavaş alıyordu sikimi. İçine girdikçe, "Ohhh Kerem, erkeğim benim, sikin çok büyük!" diye inliyordu. Otura kalka köküne kadar aldı sikimi. Biraz öyle kaldıktan sonra sikimin üzerinde zıplamaya başladı. Başına kadar kalkıp, tekrar oturuyordu. Çok geçmeden iyice hızlandırmıştı hareketlerini. Terlemiştik iyice. Kaynanam hopladıkça 'Şap, şap, şap! diye ses çıkıyordu...
Daha sonra kaynanamı üzerimden alıp domalttım. Arkasına geçip, iki elimle götünün yanaklarını ayırınca, mükemmel göt deliği kabak gibi ortaya çıkmıştı. Dilimle tekrar muamele yapmaya başladım. O sırada, "Oğlum hep dilini mi sokacaksın oraya?" diye inledi. Ben şaşırmıştım, demek götten de sikmemi istiyordu kaynanam. Doğruldum, sikimin başını dayadım ve ittirmeye başladım götünün deliğine. Başı kolay girdi, ama biraz yüklenince, "Ahhh!" diye inledi kaynanam. Sikimi geri çekip, tükürükleyip bir daha yüklendim. Bu sefer daha da ilerledim. Kaynanamdan, "Aaaoohhh!" diye bir inleme geldi bu sefer. Biraz çekip, tekrar yüklendiğimde artık sikim köküne kadar kaynanamın götüne girmişti. Kaynanam bir çığlık attı ve "Oğlum ne yaptınnnn, müthişsinnn!" diye inledi. Bunu duyunca ben gidip gelmeye başladım ve "Sen 'Oğlum' demekten vazgeçmeyeceksin demek ki! Tamam, devam et, 'Oğlum' de bana! 'Oğlum' deee!" diyerek kaynanamın götüne hızlı hızlı pompalamaya başladım.
Kaynanam altımda çıldırmıştı. Yüzünü tamamen yatağa baştırmış, çarşafları sıkıyordu. "Ohhh! Sik beni oğlummm! Daha sert bas, aslan oğlummm!" diye inliyordu. Ben de ellerini arkada kelepçe yaptım ve sikimi iyice çıkarıp tekrar girmeye başladım kaynanamın götüne. "Ohhh, annem benim, harika götün var, süpersinnn!" diyerek köklüyordum... Bir müddet sonra yine boşalacağımı anladım ve "Anne geleceğim!" diyerek durdum. "Devam et oğlum, durma, götüme boşal!" dedi. Ben yeninden kökledim götüne ve birkaç kez daha pompalayıp, kaynanama kitlenerek götünün derinliklerine boşaldım... Boşalmam bittikten sonra, "Anne mükemmel bir kadınsın!" dedim. "Sen de harikasın oğlum, hiç böyle bir zevk aldığımı hatırlamıyorum!" dedi. Yatakta uzanırken, "Ee, bu da boşa gitti anne!" dedim gülerek. Kaynanam elini taşaklarıma attı ve "Hiç önemli değil aslanım, sen de bu sik varken daha çok şansımız var!" dedi.
Biraz dinlenip kalktık. Minibarda Bira, Vodka, Viski falan ne varsa içtik. Sonra kaynanam karşımda sexy bir şekilde dans etmeye başladı. Tanrım, çok güzel bir kadındı. Yani para versen böylesini sikemezsin. Az sonra yine kucağımdaydı. Memelerini ağzıma verdi. Emmeye doyamıyordum. Bacak arama indi, sikimi göğüslerinin arasına alıp memeleriyle mastürbasyon yapmaya başladı bana. Sikim yine dikelmişti. Ama kaynanam gülerek, "Götümden döllerin akıyor, ben bir duş alayım!" deyip kalktı ve banyoya gitti. Duşunu aldıktan sonra kapıdan, "Hadi banyoya erkeğim!" diyerek bir göz kırptı. O göz kırpması beni tekrar azdırmaya yetti. Peşinden azgın bir boğa gibi girdim banyoya.
Kaynanam jartiyeriyle suyun altındaydı. Hemen ben de küvete girip, kaynanamı yüzüstü duvara yasladım ve götünün yarığına kafamı gömdüm. Her yerini yalamaya başladım tekrar. Sonra uzun uzun öpüştük, dillerimiz birbirine dolanıyordu. Daha sonra kaynanam benim taşaklarım dahil her yerimi yalamaya başladı. Taşaklarımın hepsini ağzına almaya çalışıyordu. Sikimi de gırtlağına kadar sokup çıkarıyordu. Mür müddet sonra doğrulup, kulağıma yaklaştı ve "Hadi erkeğim, şimdi zamanı geldi!" dedi. Ben ayağa kalktım ve kaynanamın arkasına geçtim. Ve arkadan amına girdim. Hızlı hızlı sikmeye başladım. Suyun da etkisiyle 'Şap, şap, şap!' ses çıkıyordu her vuruşta. Kaynanam da ben vurdukça, "Erkeğim, aslan oğlum, sik anneni, daha sert, hadi koçum benim!" diye inliyordu...
Daha sonra kaynanamı döndürdüm. Duvara sırtını yaslayıp, ayakta amına girdim tekrar ve sikmeye devam ettim. Kaynanam boynuma dolandı. Ben bastıkça inliyordu. Sonra bacaklarını belime doladı. Ben de alttan ellerimi kalçalarına attım, ayakta kucakladım kaynanamı ve amına girip çıkmaya devam ettim. Kaynanam kucağımda çığlık çığlığaydı. "Hadi oğlum, karını siker gibi sik anneni, karını döller gibi dölle anneni, aslan erkeğim benim!" diye inlerken, ben de hareketlerimi hızlandırdım. Az sonra ellerimi bacaklarının altından geçirerek bacaklarını iyice ayırdım ve kollarını tuttum. Amına daha hızlı pompalamaya başladım. Ve sonrasında çığlık çığlığa kaynanamın amcığına tüm spermlerimi fışkırttım. Kaynanam, "Ooaaahhh erkeğim, aslan oğlum benimmm!" diyerek inledi. Kucağımda sikilmekten ve çığlık atmaktan bitap düşmüştü, kollarıma yığıldı kaldı.
Küvetten çıkarıp, kuruladıktan sonra yatağa yatırdım kaynanamı. Kaynanam, "Harikasın oğlum, resmen işimi bitirdin!" diyerek uykuya geçti. Ben de yorulmuştum, ben de kurulanıp, yanına yattım. Tam uykuya dalmıştım ki, hatta biraz uyumuş da olabilirim, elim kaynanamın götüne değdi. Taş gibi götü hissedince sikim yine kazık gibi oldu. Doğrulup, yüzüstü yatan kaynanamın göt deliğini yalamaya başladım yine. Kaynanamın götüne doyamıyordum. Kaynanam sızmış bir şekilde yatarken, göbeğinin altına yastık koyup, bir kez daha götünü sikmeye başladım...
Yine götüne boşalacaktım ki, kaynanam, "Ağzıma istiyorum oğlum!" diye inledi. Ben şaşırmıştım. Hiç hareket etmemişti ben götünü sikerken, ama demek ki uyanıktı ve hareketlerimden, hırlamalarımdan boşalacağımı anlamıştı. Sırtüstü çevirdim ve sikimi ağzına yaklaştırdım. Hemen ağzını açtı. Ben de 31 çekerek ağzına boşaldım kaynanamın. Bütün spermlerimi yuttu. Dudaklarına bulaşanları da diliyle ağzına aldı...
Ertesi sabah çok mutlu uyandık. Hastaneye sabah erkenden gittik ve eşime mutlu haberi verdik. Eşim nasıl olduğunu sorduğunda, hastanede başka biriyle tanıştığımızı, onun yardımcı olduğunu, kendisinden aldığımız yumurta hücreleriyle benim sperm hücrelerimi kaynanamın rahmine yerleştirdiğimizi, bu sayede işi başardığımızı anlattık. Eşim çok mutlu oldu ve o gün taburcu oldu. İki gün daha kaldık Gürcistan'da, gezdik, dolaştık biraz. Kaynanamla kaçamak bakışlar atıyorduk birbirimize arada. Ardından Türkiye'ye döndük...
Kayseri'ye de hemen alıştık. Büyük bir şehirdi burası da. Eşime de, çalıştığımız firmalardan birinde Cumartesi günleri de mesaisi olan bir muhasebe işi buldum. O ilk cumartesi günüydü. Rüyamda birisi sikimi yalıyordu. Az sonra uyandım. Rüya değildi, odamdaydım. Demek ki eşim yalıyordu sikimi. Derken bir baktım ki kaynanam, yine o geceki jartiyerli takımını giymiş, yine harika bir makyaj yapmış, sikimi emiyordu. "Anne ne yapıyorsun?" dedim kendimi çekerek. "Bir şey yapmıyorum oğlum. Sadece o geceyi unutamıyorum. Ne var anneni bir kere daha doyursan! Birkaç aya karnım şişer zaten, günleri değerlendirelim bence!" diyerek tekrar sikime yumuldu. Benden günah gitmişti. Kaynanamı o gün eşim gelene kadar evire çevire, amdan götten siktim. Akşam götünün üzerine oturamayacak haldeydi, ama memnundu...
O yılı Kayseri'de geçirdik. Kaynanam bize bir kız çocuğu doğurdu, adını Eda koyduk. Çok tatlı bir bebekti. 3-4 ay sonra İstanbul'a tekrar tayinimi aldırabildim. Kimse bir şey anlamadan bu işi halletmenin verdiği gurur, kaynanamı sikmiş olmanın verdiği mutlulukla döndük mahallemize tekrar. Kaynanam da bir üst katımızdaki evine yerleşti. Kaynanam doğumdan önce biraz zayıf bir kadındı, hamilelikte aldığı kiloları da hızlıca verdi. Ama önceki gibi zayıf değildi artık. Bu sefer tam bir afete dönüştü. Eşim de çalıştığı için Eda'ya kaynanam bakıyor. Yani Eda'nın da öz annesi, kendi kızının bakıcılığını yapıyor. Bazen işten erken çıktığımda Eda'yı almaya ben çıkıyorum kaynanamın yanına. Eda'yı almadan önce bir posta sikiyor, sonra Eda'yı alıyorum. Bazen de işten geldiğimde kaynanam bizim evde oluyor. Eşim daha gelmemişse, o gelene kadar kaynanamı doyuruyorum. Bazen o kadar azgın oluyoruz ki, Eda ağlasa da bakmıyor, sikişmeye devam ediyoruz... Bir sene sonra kaynanam bir kere daha hamile kaldı, ama onu eşime hissettirmeden aldırdık...
Aradan yıllar geçti, Eda bu sene anaokuluna başladı. Kaynanam da 45 yaşına geldi, ama halen bir afet. Hatta halen eşimden daha güzel. Ve halen eşim işteyken ve Eda okuldayken sikiyorum kaynanamı. Cumartesi günleri eşim çalışıyor, ama Eda'nın okulu yok. Uyuduğu zaman rahat rahat sikişiyoruz. Uyanıkken de televizyonda ona bir çizgi film takıp, kaynanamla evin değişik yerlerinde sikişmeye devam ediyoruz. Bazen kaynanam Eda'ya yemek yedirirken, arkasına geçip sikiyorum kaynanamı. Bazen kaynanam mutfakta yemek hazırlarken arkasına geçip eteğini sıyırıp sikiyorum hemen. Bazen de kaynanam Eda'yı kucağına alıyor, ben de kaynanamı kucağıma alıp sikiyorum. Bazen üçümüz evcilik oynuyoruz, Eda dışarda kalıyor, ben kaynanamla çadıra girip ağzına veriyorum. Bazen de doktorculuk oynuyoruz, Eda kaynanamın annesi oluyor, ben doktor oluyorum, kaynanam da hasta. Tabi her seferinde hastaya iğne yapıyorum ;)
Bir keresinde az kalsın eşime yakalanıyorduk. Bizim evdeydik, Eda odasında oynarken, ben kaynanamı salonda kanepenin kolçağına domaltmış götünden sikiyordum. Tam kaynanamın götüne boşalmıştım ki, kaynanamın telefonu çaldı. Arayan eşimdi. "Anne kapıyı çalıyorum neden açmıyorsun?" dedi. Kaynanam telaşla, "Kızım alt kattayız, buraya gel!" dedi. Hemen toparlandık, üstümüzü başımızı düzelttik. Ben Eda'yla oyun oynuyormuşum gibi yaptım, kaynanam da mutfaktaymış gibi yaptı. Eşim gelince birşey anlamadı, ama ben kaynanamın eteğinin altından bacağından sızan spermlerimi gördüm ve hemen kaynanamı uyardım. Kaynanam da gözlüğünü almak bahanesiyle yukarı çıkıp temizlendi...
Cumartesi günleri halen benim için en güzel gün. Eşime yakalanmadığımız sürece kaynanamı sikmeye devam edeceğim!
[Kerem]
78 notes · View notes
muhammetseyfullah · 3 months
Text
“İnsan hayatı,” dedi kafasını yukarı aşağı sallayarak, “Bu kadar ucuz olmamalı.”
Tüm sabahlardan bir sabahtı. Tanımadığım onlarca insanla burun buruna yaptığım otobüs yolculuğu nihayet bitmişti. Hava renksiz, griydi. Otobüsten inen yığınla birlikte koşarak minibüs durağına gitmiştim. Onlardan biri babamdı. Benden 40 yaş büyük babam, Hasan, hayatın tüm pisliklerine karşı tecrübeli olduğunu kanıtlarcasına yönlendiriyordu beni 28 yıldır. Tüm pislikleri iyi bilirdi. Çünkü bembeyaz kağıttaki en ufak nokta nasıl göze çarparsa, babam da bu dünyanın tüm kirlerini öyle gösteriyordu devasa cüssesinde. İyi biriydi. Bu dünya için fazla iyiydi. Bembeyazdı. Ve bembeyaz kağıda damlayan tüm kirler göze çarpardı.
O sabah yine koşuyorduk babamla mesai için. 9 vardiyasına yetişmemiz lazımdı. Otobüsten inip minibüs durağına gittik koşar adımlarla. Durakta yine insan yığını… İşe yetişmek için birbirini ezenler, boyu kısa ve vücudu sıska olsa da kurnazlığıyla insanların arasından minibüse binmeyi beceren tilkiler, ne olup bittiğini anlamaya çalışan genç kadınlar, sabahın köründe neden dışarıda olduklarını kendileri de anlayamayan yaşlılar… herkes minibüse binmek için uğraşıyordu. Bir de kalabalığın fotoğrafını çekip, “Bakın bu yüzden geç kaldım, lütfen kovmayın!” diye patronuna gösterecek olan şirket çocukları… Küçükçekmece’deki tekstil atölyesinde bedava denecek kadar az paraya çalışan zenciler de tuhaf ama sevimli aksanlarıyla hangi minibüse binlemeleri gerektiğini öğrenmeye çalışıyorlardı. Avazları çıktığı kadar bağırarak semt isimlerini peş peşe sıralayan ve söyledikleri asla anlaşılmayan minibüs kahyaları da minibüsçülerden aldıkları bahşişleri cebe indirip plastik bardaklarındaki çayı yudumluyor, hususi soru soran yolcuları rastgele bir araca bindiriyordu. Nasıl olsa yolda araç değiştirip doğru minibüse binerlerdi…
Bir an babamın durduğunu, acelesinin son bulduğunu ve o cendereden beni ve kendisini uzak tuttuğunu fark ettim. Girmemiştik kalabalığa. Evet, işe yetişmemiz gerekiyordu. Acelemiz vardı ama babamın yüzünde, çocukluğumdan beri bana ve abime aşıladığı, o entelektüel birikimi yüksek, okuyan ve yazan insanlara has eda vardı. Gözlerini kısmıştı, duyduğu rahatsızlığı tüm hüznüyle belli ederek. Dudaklarını büktü, kalabalığa doğru baktı. Ben de babama bakıyordum. “İnsan hayatı,” dedi kafasını yukarı aşağı sallayarak, “Bu kadar ucuz olmamalı.” Yüzü kalabalığa, kısık gözleri bana dönüktü.
Uzun, rengi solmuş siyah paltosunun cebine ellerini sokmuştu. Boynundaki atkıyı çapraz bağlamıştı yine. Kır saçları geriye doğru taranmıştı. Gözlükleri buğuluydu. Başı dik, kafası dumanlıydı. Babaydı. Tüm şehrin ceremesini çekip sefasını süremeyen babalar gibiydi. Tek farkı, zirveyi gördüğü halde bugün buralarda, Yenibosna’da minibüs kalabalığına girmek zorunda kalmasıydı. Bir gün bile yüzündeki hava değişmedi. Onu tanıdım tanıyalı aynı adamdı.
87 notes · View notes
bigcollections · 5 months
Text
GEZENOKUL - MEGA+
Tumblr media
Gezen Okul: Eğitimin Keyifli Adımları İstanbul'da! GezenOkul.com, öğrencilere eğitimlerini desteklemek ve farklı deneyimler kazandırmak amacıyla düzenlenen okul gezileri ile ön plana çıkan bir platformdur. İstanbul'un tarih, kültür, ve sanat dolu mekanlarını keşfetmek isteyen öğrencilere unutulmaz anılar ile okul turları ve okul gezisi yapılacak yerler fırsatı sunar. Gezen Okul'un Sunduğu Deneyimler: Eğlenceli ve Eğitici Geziler: Gezen Okul, öğrencilere sadece eğlenceli değil, aynı zamanda öğretici ve bilgi dolu geziler sunar. Her gezide öğrenciler, yeni şeyler öğrenirken eğlenceli bir zaman geçirir. İstanbul'un Tarihi Mekanları: Okul gezileri İstanbul olarak, İstanbul'un tarihi zenginliklerini keşfetme fırsatı sunar. Öğrenciler, tarihi dokusuyla ünlü yerleri gezerek geçmişle buluşur. Bilim ve Sanatın İzinde: Gezen Okul, bilim ve sanat alanlarında öğrencilerin ilgisini çekecek etkinliklere ev sahipliği yapar. Müzeler, sanat galerileri ve bilim merkezleri gibi mekanlar gezilerin vazgeçilmezidir. Eğitimle Eğlen: Gezen Okul, eğitimi sıkıcı olmaktan çıkarır. Öğrenciler, eğlenceli etkinliklerle bir araya gelirken aynı zamanda öğrenme sürecini deneyimler. Neden Gezen Okul Tercih Edilmelidir? Eğitici ve Eğlenceli Geziler: Gezen Okul, öğrencilere sadece eğlenme değil, aynı zamanda öğrenme fırsatı sunar. Güvenli ve Organize: Geziler, öğrencilerin güvenliği gözetilerek titizlikle planlanır ve organize edilir. Çeşitli Programlar: Gezen Okul, farklı yaş gruplarına ve ilgi alanlarına hitap eden çeşitli programlar sunar. İstanbul'un Zenginlikleri: Öğrenciler, İstanbul'un kültürel ve tarihi zenginlikleriyle tanışarak bilgi birikimlerini artırır. Eğer öğrencilerinize eğlenceli, öğretici ve unutulmaz bir deneyim sunmak istiyorsanız, GezenOkul.com adresine göz atın ve İstanbul'un keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerini keşfedin!
478 notes · View notes
anonimbeyy · 2 months
Text
Şubat
(https://youtu.be/EtjddRWgP_Y?si=_PBs-RPH695Fsdgb)
Söylesene Muhammed var mı hafsalanda izâh edecek kelimen
Neden bin yıllık acılar yüklediğini takriben çeyrek asırlık ruhuna
Yaşamak kerametidir bu çağın, bir olasılık varsa o da delirmen.
Kerametidir bu çağın aynalara her sabah insan olarak belirmen!
Mürekkebin kan damlıyor, iç organlarını parçalayıp yazıyorsun!
Bir kelimeye dağları sığdırdın anlayan çıkacak mı sanıyorsun!
Sâhi var mı ölen, içinde paslı kelimelerin biriktirdiği zehirden?
Ciğerlerinin ahvalinden haberin var mı el çekmiyorsun şiirden!
İnsân içine çıkacak yüzün yok, gerçi içine çıkacak insan da!
Nasıl bir çağa denk geldin Muhammed! Geldin inanmasan da!
Ne yaşayabiliyorsun ne de yaş alabiliyorsun ama yaşlandın.
Herkes uyurdu oysa sen her gece aynı gâmdan telaşlandın.
Kitaplarımla küstüm hiç birinde yazmıyor yazması gereken,
Kime sorsam ya çok geç diyor ya da her şey için henüz erken.
Sâhi şubat bu sene 29 çekecekmiş , bilmem kârda mıyız?
Yoksa sürgün bir gün daha mı uzadı, bilmem zararda mıyız?
İnsanların düştüğü kuyuyu sarayı sanması beni mahvediyor,
İçimde saraylar kuyulara döndü Muhammed, bak âh ediyor!
Kervanı kaçırdım ben sanırım, kuyular çölde eyvâh ediyor!
Hâkikati bulan ne kuyu, ne çöl görür. O âlemi seyirgâh ediyor!
22 notes · View notes
Text
Cuckold Arkadaşımın Azgın Karısı! (Sezgin 28 Y., İstanbul)
Selamlar, adım Sezgin, 28 yaşında ve bekarım. Herşey çalıştığım iş yerine Erdal adında yeni evli birisinin işe başlamasıyla başladı. Erdal benden iki yaş büyük, karısı Gül ise benimle aynı yaştaydı. Erdal ile kısa sürede samimiyetimiz arttı, kafalarımız uyuyordu, ama Erdal'da garip bir huy vardı. Bana sürekli karısıyla olan yatak odası ilişkilerini anlatıyordu. "Kanka, benim karı çok azgın!" , "Eve girer girmez üzerime atladı!" , "Şu pozisyonda siktim!" , "Şöyle soktum!" , "Böyle inledi!" , "Kasıla kasıla orgazm oldu!" , "Doymak bilmiyor!" gibi sürekli karısıyla nasıl seks yaptığını anlatması ilk başlarda bana tuhaf gelse de, sonradan bunları anlatmasını bekler oldum.
Zamanla Erdal bu olayı iyice ilerletti, artık karısıyla seks yaparken fotoğraflar ve videolar çekip bana gösteriyordu. Karısına sakso çektirirken, onu altına iki büklüm almış sikerken, sexy iç çamaşırları giymişken veya çırıl çıplakken, bir erkeği delirtebilecek bir sürü fotoğraf ve videolar. Erdal'ın karısı Gül 28 yaşında, 1.70 boylarında, çok sexy, biraz zayıf, bembeyaz teni olan biri, ama özellikle tahrik edici sesi resmen insanın sikini kaldırmaya yetiyor...
Fotoğraflarda ve videolarda Erdal'ın sikinin küçük bir şey olduğunu gördükten sonra benim artık bütün odağım Gül olmuştu. Fırsat buldukça (güya) Erdal'la sohbet etmek ve birşeyler içmek için onlara gidiyordum. Resimlerinden ve videolarından o kaymak gibi amcığının her ayrıntısını bildiğim, sakso çekerken kocasının küçük sikini boylu boyunca kavrayışını, o narin dudakların hırsla emişini, orgazm olurkenki zevk çığlıklarını bildiğim, ama karşımda hanım hanımcık duran bu azgın kadının hep yakınında olmak istiyordum...
İki ay önce ev sahibim kiramı aşırı yükseltmişti ve ben kirası daha uygun başka bir kiralık ev arıyordum. Bir gün Erdal karşılarındaki dairenin boşaldığını, kirasının da uygun olduğunu, kaçırmamamı söyleyince hemen tuttum ve oraya taşındım. Artık hep birlikte yaşıyor gibi olmuştuk. Fırsat buldukça akşam yemeklerini beraber yiyor, içiyor, TV'den dizi, film izliyor, beraber bolca zaman geçiriyorduk. Tabii ben sürekli Gül'ü dikizliyor, adeta gözlerimle sikiyordum.
İlerleyen haftalarda birbirimize iyice kaynaşmış ve bunun neticesinde Gül ile iyice samimi olmuştum. Artık yanımda başörtüsü takmıyor, kısa ve açık şeyler giymekten çekinmiyordu. O bembeyaz güneş görmemiş teni canlı canlı gözlerimin önündeydi, bazen el şakası bahanesiyle dokunuyordum ve o tazeliği, pürüzsüzlüğü beni kendimden geçiriyordu.
Bir hafta sonu onlarda akşam yemeği yeyip, yemeğin üstüne de Erdal'ın açtığı Viskiden içtiğimiz birkaç duble ile gece yarısını etmiştik. TV'de film izlerken içim geçmiş ve kanepede uyuklamışım. Erdal'ın beni dürtmesiyle uyandım. Gül yoktu yanımızda. Erdal, "Kanka, birazdan Gül'ü sikeceğim. Yatak odasının kapısını aralık bırakayım, izlersin!" deyip pis pis sırıtıyordu. Gerçekten tuhaf bir insandı bu Erdal, benim birşey dememe fırsat vermeden karanlıkta süzüldü gitti yatak odasına.
Biraz sonra içerden belli belirsiz fısıltı ve şapurtu sesleri gelmeye başladı. Yavaşça yatak odasının önüne gittim. İçerisi gece lambasının loş kırmızı ışığıyla aydınlanıyordu, ama Gül'ün çıplak beyaz teni ay gibi parlıyordu. Yatağın önündelerdi, Gül ayakta duran Erdal'ın önüne diz çökmüş, benimkinin yarısı kadar büyüklükte olan sikini iştahla yalıyordu. Sikim bir anda kalkmıştı onu böyle görünce. Gül bir süre Erdal'ın sikini yalayıp emdikten sonra, Erdal Gül'ü ayağa kaldırıp dudaklarına yumuldu. Deli gibi şehvetli öpüşüyorlardı. Erdal Gül'ün dolgun dudaklarını öpüp emerken, elleriyle de götünü avuçluyordu. Onları böyle izlemek kafamı allak bullak etmiş, sikim kazık gibi olmuştu.
Erdal, ayağa kaldırdığı Gül'ün arkasına geçip çömeldi. Yüzünü Gül'ün götünün yanakları arasına soktuğunda, Gül çıldıracak gibi oldu ve "Ohhhhh!" diye inledi, sonra da yalvarırcasına, "Yala hadi beni! Hadi yala, ne olursun..." demeye başladı. Erdal Gül'ün götünün yanaklarını iki eliyle iyice ayırıp ağzını Gülü'n amına yapıştırmış, şapırtılı sesler çıkararak amını götünü yalıyordu. Gül ise gözleri kaymış, Erdal'ın götünün yanaklarına yaptığı destekle ayakta durabiliyordu...
Biraz daha yaladıktan sonra Erdal ayağa kalktı, yüzü Gül'ün zevk sıvılarıyla iyice ıslanmış, parlıyordu. Gül yatağa sırt üstü uzanırken, Erdal sinsi bir bakış attı kapıya, beni görünce sırıtarak göz kırptı. Deliydi bu Erdal ve beni de kendine uydurmuştu. Ben de pantolonumu indirip zonklayan sikimi serbest bıraktım ve tekrar içeriyi izlemeye başladım. Erdal, zevkten iyice ıslanmış olan Gül'ün amının girişine dayamıştı sikini. İyice kendinden geçmiş olan Gül iki eliyle Erdal'ı belinden asılarak içine istiyordu, ama Erdal sikini sürekli yukarı aşağı sürtüp Gül'ü delirttikçe delirtiyordu.
Gül, "Hadi aşkım sok içime, hadi yar beni!" deyince sonunda Erdal var gücüyle bastırdı. "Ohhhhh!" diye bir inleme koptu Gül'den. Erdal'ın sikini amında hissetmekten müthiş bir zevk aldığını görebiliyordum saklandığım yerden. Gül Erdal'ın boynuna sarılıp dudaklarına hırsla yumuldu. Erdal belini oynatmaya, yavaşça pompalamaya başladı. Gül'ün zevkten gözleri kaymış, bacaklarını Erdal'ın beline dolamış vaziyetteydi. Dudaklarını ısırarak amına girip çıkan sikin verdiği zevkle inliyordu. Erdal da, "Aşkım... Güzel amcıklım benim... Dar amcıklı orospum benim!" diyerek var gücüyle Gül'ün kaymak gibi amını sikiyordu.
Dakikalarca sürdü bu sahne. Hırsla, vahşice sikişiyorlardı. Gül bacaklarını Erdal'ın bacaklarına sarmıştı şimdi. Kocasının acımasız köklemelerine zevk çığlıkları ile karşılık veriyor, dudakları titriyor, iki eliyle Erdal'ın belini tutmuş, amına daha çok köklemesini istiyordu. "Ohhhh!" diye bir çığlık kopardı Gül, sonra da, "Dayanamıyorummm... Geliyorumm..." diye kıvrandı. Erdal da ona homurtularıyla eşlik ediyordu. Ve birden o videolarında defalarca izlediğim Gül'ün kasılması başladı. Amının o anda Erdal'ın sikini sağdığına emindim. Zaten Erdal da daha fazla dayanamadı ve var gücüyle son bir kez altında çırpınmakta olan Gül'ün amına kökleyip kasılmaya başladı. Erdal boşalmıştı.
Manzara mükemmeldi. Hayvanlar gibi sikişen bu çifti izlerken 31 çekerek deli gibi asılıyordum. Gül'ün o pürüzsüz amının kenarından dışarıya taşan zevk sıvıları ve kocasının dölleri kendimden geçmeme yetmişti. Hiç boşalmadığım kadar boşalıyordum avucuma. Döllerimi yerlere damlatmamaya özen göstererek banyoya gidip temizlendim. Geri geldiğimde içeriye bir bakış attım, çırıl çıplak ve sarmaş dolaş uykuya dalmışlardı. Ben de geri salona döndüm. Artık kafama koymuştum, bir yolunu bulup Gül'ü sikmem lazımdı...
Ertesi gün birlikte kahvaltı yaptıktan sonra, Erdal Gül'e çaktırmadan benimle konuşmak istediğini söyledi. Benim eve geçip birer bira açtık ve anlatmaya başladı. Uzun zamandan beri Cuckold olayına ilgi duyduğunu ve bu olayın kendisini aşırı tahrik ettiğini söyledi. Şimdi anlaşılmıştı bu değişik davranışlarının sebebi. "Eee, benden ne istiyorsun?" dedim. Erdal, çok düşündüğünü, artık işi bir adım daha öteye taşıyıp karısını sikmemi istediğini söyledi. Zaten fırsat kollayan ben, ağzım kulaklarımda kabul ettim bu teklifi.
Ama ufak bir sıkıntı vardı, Erdal karısının bu konulardan haberi olmasını istemiyordu. Gül, benimle kocasını aldattığını sanmalıydı, en azından şimdilik. Erdal, elinden geldiğince beni Gül'e anlattığını, Gül'ün zaten beni çok sevdiğini söyledi. Erdal ile oturup iyi bir plan yaptık. Öncelikle Erdal yorgun ve keyifsiz olduğunu söyleyip Gül'e bir hafta hiç dokunmayacak, sonra da memlekete gidecekti...
Öyle de oldu. Bir hafta sonra Erdal memlekete diye benim eve geldi saklandı. Plamımıza göre ben de o gün akşam yemeklik malzemeleri alıp, Gül ile birlikte yemek için kapısını çaldım. Kapıyı açtı ve içeri davet etti. Üzerinde göğüslerini belli eden beyaz ince bir tişört vardı. Altında ise siyah renkte tayt vardı. Eli yüzü kıpkırmızıydı, sanki ateşi varmış gibi bir hali vardı. Onu biraz tanıyorsam ben kapıyı çaldığımda kesin masturbasyon yapıyordu. Erdal iki haftadır elini sürmemişti ve Gül kesin azgınlıktan duvara tırmanıyordu.
Birlikte mutfağa geçtik. Ona bu gün güzel bir yemek hazırlayacağımı söyledim. Yine o sik kaldıran şuh kahkahasını attı ve sonra dilini çıkarıp, "Mmmm, desene bu gün tıka basa doyacağım!" dedi. İçimden (Doyuracağım seni yavrum, hem karnını yemeğe, hem amını yarağa!) dedim. Yemekleri hazırlarken mutfakta bana yardım etti. Arada ona sürtünmeyi ve dokunmayı ihmal etmiyordum. Mutfak dardı ve mecburen sürekli birbirimize sürtünmemiz gerekiyordu. Bilerek her seferinde onu önümden geçmeye mecbur bırakıyor ve o güzel götüne önümü bastırıyordum. Gül hiç tepki vermiyor, aksine o geçişlerini elinden geldiğince yavaşlatıyordu. Gerçekten iyice kızışmıştı, benim birşey yapmama gerek kalmadan o üzerime atlayacaktı anlaşılan.
Yemeği masaya servis ederken gecenin biraz daha ısınması için getirdiğim Viskiyi de masaya koydum. Bunu yapmamı Erdal istemiş, içkinin onu daha da isterik bir orospuya çevirdiğini söylemişti. Erdal ile içerken bazen Gül bize eşlik ederdi zaten. Küçük yemek masasında çok yakın oturmuştuk, bacaklarımız birbirlerine değiyordu. Sikim kazık gibi olmuştu. Gül Viskinin verdiği gevşemeyle bacaklarımı okşamaya başlamıştı. Hiç konuşmuyor, sadece birbirimizi süzüyorduk. Kafamdan onun Erdal ile sikişirkenki sesleri ve orgazm kasılmaları geçiyordu. Ve bu gece o güzelliğin tadına bakma fırsatını bana bizzat kocası olacak pezevenk sunmuştu. Ama işi dayanabildiğim kadar uzatmak ve Gül'ü adeta kudurtmak istiyordum. Ne kadar kudurtursam o kadar ateşli sevişeceğini biliyordum.
Yemekten sonra yine elimden geldiğince götüne sürtünerek gelip geçtim. Artık Viski onu iyice gevşetmiş, bilerek gelip önümde oyalanır olmuştu. Götünün o sıcaklığını ince taytının üzerinden hissedebiliyordum, o da götünü iyice bana yaslayıp adeta sikimi içine davet ediyordu. Artık iş o kadar uzamaya başladı ki, nerdeyse boşalacaktım. Neyse ki mutfaktaki işimiz bitmişti, ama ikimizde de artık film koptu kopacaktı. Ben lavaboya giderken, Gül de terlediğini ve üzerini değiştirmesi gerektiğini söyleyip kendini yatak odasına zor atmıştı.
Ben ondan önce lavabodan çıkıp mutfağa geçtim, ikimize birer kadeh daha Viski hazırlayıp salona geçtim. Artık son noktayı koymanın vakti gelmişti. Biraz sonra Gül de salona gelince dilimi yutacaktım, göğüslerinin büyüklüğünü meydana çıkaran minik bir gecelik giymişti. Gecelik tam olarak erotik iç çamaşırı sayılmazdı. Ama anca kendi kocasının yanında yatak odasında giyilebilirdi. Başka bir yerde giyilecek bir giysi değildi. Gül'ün yüzünde de heyecan ve karışık duygular belirmişti. Şeffaf gecelik kumaşından minicik tanga külodunu görebiliyordum. Geceliğin boyu o tanga külodun hemen altında bitiyordu zaten, kısacıktı. Sütyen yoktu içinde. Meme uçlarının pembemsi koyuluğu ve kabarıklığı belli oluyordu.
Gülümseyerek, "Geceliğin çok sexy imiş!" dedim. O da, "Sen yabancı sayılmazsın, iyice sıcak bastı!" dedi. Gerçekten beni istiyordu, onu sikmemi istiyordu. İncecik şeffaf kısa geceliği bütün güzelliğini meydana çıkarmıştı, uzun ve çıplak bacaklarını, güzel götünü zor kapatıyordu. Eline içkisini tutuşturdum. Hemen çaprazıma oturdu. Otururken özenle geceliğinin eteğinin sıyrılmasına dikkat etti. Bacak bacak üstüne atmıştı. Götünün bir yanağına kadar görünse de o beni delirten tazecik şeftalisini bacakları kapatmaktaydı.
Sohbet havadan sudandı, ama oda seks yüklüydü. Tıpkı hayvanların çiftleşmeden önce yaptığı gibi birbirimizi tava getirmeye çalışıyorduk. Bacağını diğer bacağından indirip sürekli hareket ettirmeye başlamıştı. Tangasından taşmış amı bir görünüp bir kayboluyordu. Onun gözleri de önümdeki kabarıklıktaydı. Birden kumandaya uzanıp, "Hadi film izleyelim!" diyerek TV'yi açtı, sonra da kalkıp salonun ışığını dimerden kısıp geldi, yanıma oturdu. O baştan çıkarıcı kokusu kendimi kaybetmeme sebep olmuştu. Bana dönüp, "Ne izleyelim?" dediğinde burunlarımız birbirine değecek kadar yakındı ve birden dudağına yapıştım...
Öyle iştahla öpüşüyordu ki nerdeyse dilimi kopartacaktı. Dudağına bir ısırık atıp kendimi kurtardım. Erdal'a söz vermiştim, karısını sikerken onun da izlemesini sağlayacaktım. Ama Gül, "Seni istiyorum!" deyip açtığı gömleğimden vücuduma öpücükler kondurup aşağılara iniyordu. Öyle azmış bir hali vardı ki, kendini kaybetmiş, zaman kaybetmeden pantolonum ve boxerimden de kurtulmuştu. "Offf, ne kadar büyük sikin!" diyerek 20 santime yakın sikimi eline almış, gözleri parlayarak inceliyor, sikimin başına küçük öpücükler konduruyordu.
Ayağa kalktım ve üzerimdekileri tamamen çıkardım. Çıplak vücudumu hayranlıkla izleyen Gül'ü de ellerinden tutup ayağa kaldırdım ve tekrar dudaklarına yumuldum. Onun üzerindeki gecelikten de kurtuldum. Sonra da ondan yatak odasına geçip jartiyer çorap giymesini istedim. İstemeye istemeye yatak odasının yolunu tuttu Gül. Ben de o arada benim evde beklemekte olan Erdal'a mesaj atıp gelebileceğini söyledim. Garip bir duyguydu, ben karısını sikecektim ve o bizi izleyecekti. Bu durum beni daha da tahrik ediyordu. Artık sikim zonklamaya başlamıştı ve yatak odasına gidip bir an evvel sikimin o sızısını geçirmek istiyordum.
Yatak odasının kapısına geldiğimde, Gül arkası kapıya dönük, siyah dantelli bir jartiyer giyiyordu, zevkli kadındı. Üzerindeki son bez parçası olan tangadan da kurtulmuştu. Gece lambasının loş ışığında kabarmış ve ıslaklıkla parlayan amı ve siyah jartiyerin vücuduyla oluşturduğu kontrast çok tahrik ediciydi. Onu jartiyerini giyene kadar izledim ve arkadan yaklaşıp o dolgun memelerini bir elimle mıncıklayıp boynuna öpücükler kondurmaya başladım. Elini arkaya atıp sikimi avuçladı ve "Mmhhhh!" diye inledi. Gül'ü yavaşça yatağa sırt üstü uzattım. O da beraberinde beni bacaklarının arasına çekmiş, hırsla boynuma sarılmıştı. Dudaklarıma, boynuma her yerime öpücükler konduruyor, elleri sabırsızca omuzlarımda, kollarımda, sırtımda, belimde dolaşıyordu.
Sikim taş gibi olmuş, hareket ettikçe Gül'ün ıslak amına sürtünüp duruyordu. Dudaklarımı öpmüyor, adeta yiyor, somururcasına emiyordu. Dillerimiz birbirini okşuyordu. Dudaklarımı kurtarıp, "Ağzına al yavrum!" diyerek üzerinden kalktım. Doğruldu ve hiç vakit kaybetmeden etli dudaklarını araladı. Kalın sikimi ağzına almaya çalışıyordu. E tabii, Erdal'ın minik boy sikine alışkın olduğundan, benim sikimi almakta zorlanıyordu. Kırmızı loş ışıkta Gül'ün açılıp kapanan o narin dudakları harika görünüyordu...
Birden kapı aralığından bizi izleyen Erdal'ı fark ettim. Benim yönüm kapıya dönüktü, Gül'ün ise sırtı. Erdal sırıtarak bizi izliyordu, küçük sikini çıkarmış bizi izleyerek sıvazlıyordu. Deliydi bu adam, bana karısını ikram etmişti. Birazdan onun taze karısının tadına bakacaktım, var gücümle sikmi onun o narin amına kökleyecek, altımda zevkten bayıltana kadar sikecektim ve bu imkanı bana kocası olacak pezevenk sağlamıştı. Bunu düşünmek bile beni delirtiyordu. Sikimi karısının ağzına kökledikçe duyulan boğuk sesler, nefessiz kalan karısının çırpınmaları, beni daha da kendimden geçiriyordu.
Gül'ün başını tutup sikimi ağzından çıkardım. Dakikalarca sikimi yalayan ıslak dudaklarına yumuldum. Vahşice öpüşmeye başladık. Tekrardan yatağa uzattım ve memelerini yalayıp aşağıya indim, o ıslanıp kabarmış şeftalisine yumuldum. Tadı, kokusu harikaydı, amını şapırtadarak yalıyor, o akan zevk sularını büyük bir iştahla yutuyordum. Gül kendinden geçmiş, saçlarımı çekiştirip duruyor, bir taraftan da kıvranıyor, "Ohhh, çok güzelll, harikaaa!" diye inliyordu. Beni gazladıkça daha bir iştahla yalıyordum, dilimi amının en dibine kadar sokup orda dolandırıyor ve geri çıkarıyordum. Arkadaşımın karısını resmen dilimle sikiyordum.
Biraz sonra o adım gibi bildiğim kasılmaları başladı, orgazm oluyordu. Zevk feryatları eşliğinde beni bacaklarıyla sıkıştırarak dakikalarca kasıldı. Neden sonra durulunca ayağa kalktım ve bacaklarının arasındaki yerimi aldım. Gül başını kaldırmış sikime bakıyordu. Biraz önce yalaya yalaya zevk sularını akıttığım amcığına bu kez kol gibi kalın, kavisli sikimi dokundurdum. "Ohhhh!" diye bir inleme kopardı, müthiş bir zevk aldığını görebiliyordum. Arkadaşımın karısı altımda onu sikmem için kıvranıyordu. "Hadiii!" diyerek bana ellerini uzatıp üzerine çekmeye çalışıyordu.
"Beni mi istiyorsun?" diye sordum. "Evet seni istiyorum!" dedi hırsla, ardından şehvet dolu bir sesle, "Sikini istiyorum... Beni sikmeni istiyorum!" diye ekledi. Bunları kocasının da dinlediğini bilmek beni çileden çıkartıyordu. "Hadi içime sok artık şunu... Sik artık beni... Dayanamıyorum!" diye feryat edip kıvranıyordu. Sikimi gövdesinden tutup o ıslak amcığına sürttüm biraz, klitorisine bastıra bastıra ileri geri yaptım. Jartiyerli dizlerinden tutup bacaklarını ikiye ayırdım. Şimdi amı tam anlamıyla önümde serili vaziyetteydi.
Yavaş yavaş yüklenmeye başladım çizgi gibi duran tazecik amına. O kadar dardı ki, girmekte zorlanıyordum. Olanca gücümle bastırınca nihayet sikimin başını sokabildim. Kalanını da sokacağımda, Gül, "Ahhh, acıyor, acıyor!" diye altımda ciyaklıyor, elleriyle de yüklenmemi engellemeye çalışıyordu. Biraz bekledikten sonra sikimin başıyla yavaş yavaş git gel yapmaya başladım. Rahatlaması için kilitorisini okşuyor, eğilip memesine ve dudağına şehvetli öpücükler konduruyordum. Sikim Gül'ün amında milim milim ilerliyordu. Zevkten gözleri kaymış, belimi tutan elleri kasılmış vaziyetteydi. Dudaklarını ısırarak içine giren sikime dayanmaya çalışıyordu. Amcığı ateş gibiydi, daracıktı ve tazecikti.
Dayanacak gücüm kalmamıştı artık, bir hamlede kalanını kökleyiverdim amına. Kasıklarımız birleşince Gül bir çığlık kopardı, "Aaahhhh! Yandııımmm!" diye. "Ahhh! Yavaş... Yavaş sik ne olur... Yardın beni... İkiye ayrıldım sanki... İçim yanıyor... Amım yanıyor!" diye feryat ediyordu. Üzerine uzanıp iyice altıma aldım, yavaş yavaş gidip gelmeye devam ediyordum. Biraz sonra acının yerini zevk çığlıkları almaya başladı. "Ohhhh, devam et aşkım, sik beni, daha hızlı sik!" diye inliyordu.
Kocaman sikimi arkadaşımın karısına hırsla sokup çıkarıyordum. Gül bacaklarını açabildiği kadar ikiye ayırmış, ellerini belimin kaba etlerinde dolaşıtırıyor, kasılmış, sürekli inliyor, çığlıklar atıyordu. Kendinden iyice geçmiş, gözleri kaymıştı. Teni sıcaktan ve şehvetten kıpkırmızı olmuştu. Yine o defalarca videolardan izlediğim orgazmına ulaşmaya yaklaşmıştı ve bu sefer benim altımdaydı, içindeki benim sikimdi. Hırsla sikiyordum, kapıda bizi izlemekte olan kacasına kadın nasıl sikilirmiş göstermek istercesine, sikimi dibine kadar kökleyip çıkarıyordum...
Gül elektrik çarpmış gibi sarsılmaya başladı. Aslında kendimi kasmasam ben de onunla birlikte boşalabilirdim, ama elimden geldiğince ilk sikişimizi uzatmak istiyordum. Sikimi dibine kökleyip dudaklarına hırsla yumuldum. Gül orgazm olurken ker tarafı titriyordu. Dakikalarca sürdü titremesi.
Titremesi bitip kendine gelince ben de kendimi biraz toparlanmıştım. İçinden çıkıp yana devrildim ve "Hadi bakalım Gül hanım, sıra sizde!" dedim. Zevkten kaymış gözlerle tebessüm ederek kalkıp üstüme çıktı. O koca sikimin kafasını amının girişine hizalayıp yavaş yavaş alçalmaya başladı. İkimiz de yeni bir zevk dalgasının içine giriyorduk. Gözlerim kapıya ilişti yeniden. Erdal da çoktan boşalmıştı, inik sikiyle oynayarak karısını nasıl siktiğimi izliyordu. Göz göze gelince, eliyle 'Süper' işareti yapıp memnuniyetini belli etmeyi de ihmal etmedi...
Artık kasıklarım sızlamaya başlamıştı, ama dayanabildiğim kadar dayanıp Gül yeniden orgazm olurken birlikte gelmeye çabalıyordum. Gül kalın sikimin üstünde yaylanmaya başladı. Ellerini göğsüme dayamış vaziyette, yavaş hareketlerle götünü indirip kaldırıyordu. Amcığı sikimi öyle sıkı sarıyordu ki, delirtiyordu beni. Koca sikim bir görünüp bir kayboluyordu, her kaybolduğunda Gül'den bir inleme sesidir yükseliyordu. "Ohhh... Çok güzelll..." diye mırıldanıyordu arada, "Başını hissediyorum, yumurtalıklarıma dayandı, en derinlerimi okşuyor sikin..." diyordu...
Ben de, "Harikasın Gül! Aşkım! Çok güzel sikişiyorsun bebeğim!" deyip bu kez sımsıkı beline sarıldım, boynunu, memelerini hırsla öperken, üstten sabitlediğim Gül'e alttan hızlı hızlı köklüyordum şimdi. Yine orgazm olmaya yaklaşıyordu. Gözleri kaydı zevkten, inlemeleri sıklaştı, zevk çığlıkları yükselmeye başladı. Orgazmın eşiğindeydi, iyice yükselmiş, gelmek üzereydi tekrar. Bir hamlede içinden çıkmadan altıma aldım onu, artık benim de dayanacak gücüm kalmamıştı, transa girmiştim, var gücümle pompalıyordum...
Kızarmış, ter ve zevk sıvılarımızla ıslanmış kasıklarımızdan çıkan ses ikimizin homurtusuna eşlik ediyordu. "Geliyorum!" dediğimde, "İçime gel, korunuyorum!" diye inledi. Son gücümle sikimi dibine kadar kökleyip hayvan gibi böğürerek boşalmaya başladım. İlk defa böyle iştahla boşalıyordum! Sanki taşaklarım birbiri ardınca kasılıp içindeki yükleri boşaltıyordu. Gül de titreyip kasılmaya, orgazm olmaya başladı. Amı kasılıyor, içindeki sikimi adeta sağıyordu. "Ohhh, içimi yakıyor döllerin, hissediyorum, rahmime ulaşıyor döllerin, ohhhh!" diye mırıldanıyordu halen.
Sonra ikimiz de durulduk. Doğrulup, içinden halen çıkarmadığım ve yavaş yavaş sertliğini kaybeden sikimin olduğu amına baktım. Manzara müthişti. Sevgili arkadaşımın karısının sikilmekten kızarmış, açılmış, kaymak gibi amının etrafından süzülen zevk sıvıları ve benim döllerim. Çıkardığımda ölü bir yılanı andıran ve amıyla mükemmel bir tezatlık oluşturan koyu renk sikim!
Kendine gelen Gül doğrulup dudaklarıma şehvetli bir öpücük kondurdu ve "Çok iyiydin aşkım, kocam beni hiç böyle sikemez!" dedi. Sonra hınzırca gülümseyip omuzlarımı okşayarak, "Kocam ikinci postayı da atamaz, eminim sen sabaha kadar rahat durmazsın!" dedi ve yeniden yatağa uzandı...
O gece uyku çökene kadar sikiştik. Bu böyle bir hafta devam etti. Erdal (güya) memleketten dönünce Gül ile yatakta başbaşa sabahlama olayımız bitse de, sevgili arkadaşımın karısını artık ortak kullanır olmuştuk. Daha doğrusu ben ondan çok kullanır olmuştum. Gül, kocasının bilmediğini sansa da herkes durumundan gayet memnundu. Erdal evin her yerine gizli kameralar kurmuş, benim Gül'ü sikişilerimi gizli gizli izlediği yetmiyormuş gibi bir de kaydedip izliyordu. Niye bize katılmadığını sorduğumdaysa, büyünün bozulmasını istemediğini, karısının o aldatma şehvetini sürekli yaşamasından haz aldığını söyledi. Garip bir adamdı Erdal, ama bu garipliği hiç tahmin edemeyeceğim kadar zevk almama yarıyordu...
Günler böyle geçerken yaz mevsimi geldi. Erdal ile ortak bir tatil planladık. Gül'e anlattığımızda o da çok sevindi. Tatil günü gelip çattığında herşey hazırdı, benim arabayla gidecektik. Erkenden eşyaları yükleyip tam yola koyulacakken, Erdal başka bir firmadan ek iş kabul ettiğini, kıramayacağı biri olduğunu söyledi. Bize, önden gidebileceğimizi, bir hafta sonra kendisinin de geleceğini söyledi. Yine Erdal'ın kafasında tilkiler dolaşıyordu, ama pek birşey demeden Gül ile yola çıktık.
Gül altına mini bir etek giymişti, üzerinde askılı tişört vardı. Yolda sütyenini ve tangasını çıkarttırdım, o güzel memlerini ve amını rahat okşayabilmek için. Güzel bir yolculuk oluyordu. Bir dinlenme tesisine girdiğimde sessizde olan telefonuma Erdal'dan uzun bir mesaj geldiğini fark ettim. Gül lavaboya gidince mesajı açıp okumaya başladım. Erdal, beni çok sevdiğini, onu hiç kırmadığım için kendince bir teşekkür etmek istediğini söylüyordu. Ben, bir hafta bize alan açmasını kastediyor sanmıştım, ama satırları okumaya devam ettikçe işin öyle olmadığını anladım.
Erdal, tatilin hemen öncesinde ezcacı arkadaşıyla anlaşmış ve Gül'ün kullanacağı doğum kontrol haplarının içeriğini gizlice vitaminle değiştirtmiş. Yani Erdal benden karısını hamile bırakmamı istiyordu. Deliydi bu adam. Aslında şimdiye kadar yaptıkları da pek akıl işi değildi, ama bu tamamen delilikti. Ne yapacaktım şimdi? Prezervatif kullansam veya dışarıya boşalsam Gül şüphelenebilirdi. Baba olma fikri garip geliyordu, hem de bir başkasının karısından. Ah Erdal ah, neler açıyordu başıma. Tabii işin şehvet dolu tarafı da beynimi gıcıklıyordu. İçimdeki, dişisini döllemek için yanıp tutuşan hayvanı dizginlemek imkansızdı. Ben bunları düşünürken Gül gelip dudağıma bir öpücük kondurdu. Resmen karı koca gibi takılıyorduk. Gül'e birşey belli etmedim, kaldığımız yerden yolumuza devam ettik...
Tatil yerindeki otele vardığımızda ikimiz de odalarımıza geçip duş alıp biraz yolun yorgunluğunu atmak için birkaç saat uyuduk. Kapımın çalmasıyla uyandım. Gelen Gül idi, "Hadi uykucu, yemek vakti, ben çok acıktım!" diyerek içeri daldı. Akşam olmuştu, ben de acıkmıştım. Gül yine o sexy elbiselerinden birini giymişti. Giysisinin beyaz ipekli kumaşı incecik ve son derece kaygandı. Eteği kısacıktı. Ensesinden dolanan incecik bir bandın tuttuğu çapraz kumaş parçaları memelerini örtüyor mu, yoksa büsbütün göze batar hale mi getiriyor, tartışılabilirdi. Sırtı tüm güzelliğiyle beline kadar açıktı. Yüksek topuklu dekolte ayakkabılarının ince bantları narin ayaklarını sarıyor, renksiz bir ojeyle boyanmış tırnakları nedeniyle büsbütün sexy hale gelen ayakları azdırıcı duruyordu. Kısacası, bir gören gözünü bir daha kolay kolay ayıramazdı.
Karşımda dikilen bu güzelliği izledikçe onu bir an evvel dölleme fikri beni delirtiyordu. Kararımı vermiştim, Erdal'ın bana sunduğu bu fırsatı sonuna kadar değerlendirecektim. Sikimden geldiğince o minik amcığını dölle dolduracaktım. Ama önce yemek için otelin restoranına indik. Gül güzelliği ve elbisesinin sexyliği ile bütün dikkatleri üzerinde topluyordu. Bu beni daha da gururlandırıyordu doğrusu. Yemeklerimizi yedik. Gül birkaç kadeh içki de içmek istedi, ama ben çaktırmadan alkolsüz içeceklere yönlendirdim, ne de olsa onu hamile bırakacaktım.
Yemeğimizi bitirip tam kalkacağımızda, bütün yemek boyunca Gül'ü dikizleyen, orta yaşlı, zengin görünümlü, yakışıklı bir adam masamıza geldi. Kendini tanıttı. Adı Kenan imiş. Otelin sahiplerinden olduğunu söyleyip, meşhur tatlılarını da denememizi istedi, ikramı olduğunu özellikle belirtti. Ben mırın kırın ederken Gül çoktan kabul etmişti. Tatlılar geldi ve yerken sohbet etmeye başladık. Daha doğrusu adam Gül ile kahkahalar eşliğinde sohbet ediyor, ben ise dumur olmuş vaziyette tatlımı yiyordum. Gül de adamın içine düşmüştü resmen, o sik kaldırıcı ses tonuyla kahkahalar atıyor, adamın eline ve dizine dokunuyordu sürekli. Nihayet tatlılarımızı bitirdik. Kalkmamıza yakın Gül lavaboya gidince Kenan beyle başbaşa kaldık. Kenan bey, "Direkt konuya gireceğim, belli ki sizinkisi bir kaçamak, kadının parmağında yüzük var, senin yok. Odalarınız da ayrı tutulmuş. Sana bir teklifim var..." dedi.
İçimden (Çattık!) diye düşünürken, adam lafı dolandırmadı. Gül ile sevişmek istediğini söyleyip bana 25 bin dolar teklif edince gözlerimde dolar işareti belirdi. Gül'ün bu adam tarafından sikilmesi benim için önemli değildi, ama korunmuyor olması ve hamile kalacak olması biraz canımı sıkıyordu. Ama adam zaten yaşlı görünüyordu, belki bir posta anca atar diye kendimi avuttum. Biraz kem küm edip, bir şartla kabul edeceğimi söyledim, ben de onları gizlice izlemek istiyordum. Erdal bana da bulaştırmıştı bu pezevenklik işini. Adam gülerek kabul etti. Telefonunu çıkarıp hesap numaramı istedi. Anında hesabıma geçmişti 25 bin dolar.
Adamla her konuda anlaşmıştık. Biraz sonra Gül lavabodan çıkıp yanımıza geldiğinde, ben, "Biraz midem ağrıyor!" deyip odama çıkıp yatacağımı söyledim. Kenan ise Gül'ü asla bırakmayacağını, otelin gece kulübüne götürmeyi teklif etti. Israr etmesine gerek kalmadan kabul edilmişti bu teklifi. İyi eğlenceler dileyip odama çıktım, onları beklemeye başladım. Olacakları düşündükçe kalbim deli gibi çarpıyordu.
Yaklaşık iki saat sonra Gül'ün kapısının açılma sesini duydum. Hemen balkona gizlenip beklemeye başladım. Odalarımız ve balkonlarımız yan yana olduğundan benim balkondan bakınca Gül'ün odası görünüyordu ve adamla anlaşmamıza göre perdeyi kapatmayacaktı. Gül girdi önce içeri, ardından da Kenan. İkisi de çakır keyifti. Sadece gülüşüyor ve sürekli birbirlerine dokunuyorlardı. Kenan eğilip Gül'ün dudaklarına yapıştı, hırsla emiyordu. Gül de ona şehvetle karşılık veriyordu. Sikim zonklamaya başlamış, pantolonuma sığmıyordu. Odamda pontolonumu çıkarıp, boxerimle çıktım balkona. Zaten balkon karanlıktı ve odalarımız otelin arka tarafında olduğu için ormana bakıyordu, kimse göremezdi beni.
Tekrar içeriye baktığımda Gül eğilmiş adamın haşmetli yarağını iştahla yalıyordu. Canlı canlı porno izliyordum, hem de bu seferki Erdal'ınki gibi pipi de değildi. Adam gözlerini kapatmış anın zevkini çıkarıyor, elleriyle Gül'ün kafasını hırsla bastırıp çekiyor, resmen Gül'ün ağzını sikiyordu. Ben de onları izleyerek sikimi boxerden çıkarmış sıvazlıyordum. Biraz sonra adam Gül'ü ellerinden tutup kaldırdı ve soymaya başladı. Soyarken de sürekli vücudunun çeşitli yerlerine öpücükler konduruyordu. Gül de aynı şekilde adamı soymaya çalışıyordu.
Dikkatimi çeken ilk şey adamın bir hayli kıllı olmasıydı, ama Gül o kadar iştahla adamın her yerine öpücükler konduruyordu ki, hayret ediyordum. Adam Gül'ü tamamen soyduktan sonra biraz geriye çekilip kendi de tamamen soyundu. Adamın, tıpkı göğsü ve kolları gibi, kapkara kıllarla kaplı yarağı kocaman ve dimdikti. İki adımda Gül'ün yanına sokuluverdi. Yiyeşerek birlikte yatağa uzandılar. Sonra adam iki eliyle Gül'ün dizlerinin altından tutup bacaklarını kaldırdı ve karnına doğru bastırdı. O kocaman yarağın morarmış başı hiçbir yardıma gerek kalmadan Gül'ün amını buluverdi ve sert bir hareketle, bir seferde dibine kadar giriverdi.
Çığlığa benzer bir inleme kaçırdı ağzından Gül. Bütün vücudu kasıldı. Adamın kasıklarındaki kıllar Gül'ün amının dudaklarına, kıllı taşakları da götüne yapışmıştı. Eskiden olsa kolay kolay girmezdi diye düşündüm, Gül'ün amını sike sike ben bu hale getirmiştim, izlediğim yerden göğsüm kabarıyordu. Ahhh sevgili Gül'üm, klitorisinden başlayıp yukarı doğru çizgi gibi bir tüy bırakıyordu amının üzerinde, bunu beni çok tahrik ettiği için bırakmasını ben istemiştim. Erdal Gül'ün amını kaymak gibi seviyordu, ama yapacağı birşey yoktu. Gözüme amındaki o tüyler çarptı ve bu beni nedense daha da tahrik etti.
Amın içini alabildiğine dolduran yarak birden hareketlenip, girip çıkmaya başladığında, Gül'den daha da yüksek inleme sesleri ve zevk çığlıkları yükselmeye başladı. Daha birkaç saat önce tanıştığı bir adam, onu altına almış hırsla sikiyordu. Daha karşılaştıkları andan itibaren, adam Gül'ü sikecek gibi bakmıştı. Sonunda sikiyordu işte. Hem de ne biçim sikiyordu. Çılgın bir şeydi bu. Adam Gül'ü öylesine ikiye katlamıştı ki, kımıldamasına bile imkan kalmamıştı. Gül, zevkten yarı kapanmış gözleriyle, içine bir sopa gibi girip çıkan kocaman yarağı seyrediyordu. Amının o narin dudakları yarağın çevresine sımsıkı yapışmıştı. Adam dibine kadar geçirip, ucuna kadar çıkardıkça, Gül'den de zevk çığlıkları yükselmeye devam ediyordu.
Ağzından kaçan boğuk iniltileri kontrol etmesine olanak yoktu. Artık neredeyse zevkten feryat eder hale gelmişti. "Ohhhh, çok güzel sikiyorsun!" diye söyleniyordu, "Ohhh, sikin çok güzelll..." derken birden vücudu sarsılmaya başladı. Götünün yanakları sağa sola çalkalanıyordu. Orgazm oluyordu Gül'üm. Hırsla sikildiği adamın altında sudan çıkmış balık gibi çırpınıyordu, ama adamın durmaya hiç niyeti yoktu. Olanca hırsıyla sikmeye devam ediyor, o koca yarrağı köküne kadar sokuyor, ucuna kadar çıkarıyor, yeniden sokuyordu...
Gül artık, "Hadi fışkırt içime! Hadi döllerini fışkırt içime! En dibime fışkırt, hadi boşal ne olursun!" diye yalvarmaya başladı. Bu sözler adamı daha da delirtti, şimdi daha da hırsla sikiyordu. Adamın ağzından derin bir homurtu çıktı önce. Sonra da dibine kadar geçirdi Gül'ün minik amına. Sevgili arkadaşımın karısı daha birkaç saat önce tanıştığımız bir adam tarafından dölleniyordu. O kapkara taşaklarını da sokacakmış gibi var gücüyle dibine kadar geçirmiş, döllerini rahmine bırakıyordu. Adamın boşalması Gül'ün bir kez daha orgazm olmasına neden olmuştu.
Artık ikisi de inliyor, titriyor, sarsılıyordu. Gül'ün o sikildikçe kızaran teni üstündeki hayvan gibi adamın böğürtüleri beni de daha fazla dayanamaz hale getirmişti. Müthiş bir şehvetle boşalmaya başladım. Döllerim sevgili arkadaşımın karısının gül gibi amı yerine balkona fışkırıyordu. Erdal'ı şimdi daha iyi anlıyordum, izlemenin zevki bir başkaymış...
O hafta Kenan ile paslaşarak Gül'ü siktik, amını dölledik. Tabii Gül'ün bu anlaşmadan hiç haberi olmadı. İkinci hafta Erdal'ın gelmesiyle Kenan yerine Erdal'la paslaşarak Gül'ü sikmeye ve amını döllemeye devam ettik. Tatilimiz bitip döndükten sonraki haftalarda Gül şaşkın vaziyette bana adetinin geciktiğini söyledi. Gül çok şaşırmıştı, ama sevgili arkadaşım sağolsun, ben öyle bir şaşkınlık yaşamadım.
Nihayetinde Erdal'ın arzusu gerçekleşmiş, Gül hamile kalmıştı. Ama kimden? Asıl şaşkınlığı ise ikiz olduğunu öğrenince hepimiz yaşadık :)
(Sezgin)
371 notes · View notes