Tumgik
#özgün
muhammetseyfullah · 2 months
Text
Gülün kül olması için tek bir kıvılcım yetermiş.
Tumblr media Tumblr media
166 notes · View notes
yakazakalb · 12 days
Text
Tumblr media Tumblr media
"Ancak sığlıktan uzak, engin ve kendine özgü iki dünyayı barındırmaları insanları birbirine bağlayabilir.”
.
30 notes · View notes
venusunruhu · 5 months
Text
Tumblr media
30×40
T.ü.y.b
10 notes · View notes
kitap-tanricasi · 2 months
Text
Tumblr media
*Ümit etmediğin bir iş, gün gelir, ümit edilebilir bir iş olur. Ümitsizlikte çok ümit vardır. Karanlık gecenin sonu aydınlıktır.
*Something you don't hope for will one day become something you can hope for. There is much hope in despair. There is light at the end of the dark night.
-Leyla ile Mecnun, 1965
3 notes · View notes
sillage-p · 1 month
Text
Kendim olmalıyım, özgün ve eşsiz. İçimdeki o çocuğu yaşatmanın bir yolunu bulmalıyım. Deli desinler. Beğenmesinler beni. Fakat ben her şeye rağmen kendim olmaya devam edeyim. Bende toplumun bir parçası olmayıvereyim. Boşvermeli insan. Gülüp geçmesini bilmeli. Bir karıncayla bile saatlerce konuşabilmeli. Kulaklığına dolan hoş bir melodi ruhunu kıpır kıpır etmeli. Her şeye rağmen kahkahalarla gülmeli..
4 notes · View notes
zeze-15 · 2 months
Text
Normalde bütün yolların sonu hayal kırıklığına çıkardı
Fakat bu sefer yollarım seninle kesişti sanki dünya durdu gibi hissettim seni görünce
Zeze :)
Tumblr media
2 notes · View notes
Text
Neden hiç bilmiyorum ama zaman zaman kendim olamadığımı fark ediyorum. Her zaman kendimi dinlediğimi iddia ediyorum ama hayır. Çoğu zaman söz hakkı vermiyorum kendime. O kadar kapılıyorum ki insanlara ve onların benimsediği yaşam felsefesine. Bana ait olmayan hayatlara özeniyor, bana benzemeyen insanlara benzemeye çalışıyorum. Her gün kendimi hırpalayıp sonra da depresifim, melankoliğim, neden hiç mutlu olamıyorum diye günlerimi ve en güzel yaşlarımı heba ediyorum. Günlerce , aylarca bunalıma girip, kendimi ve hayatımı sorgulayıp sadece elimdeki yaşam şartlarından ve bulunduğum durumdan şikayet edip duruyorum. Tam diyorum hah ben kendim olacağım kendi çizgimden çıkmayacağım bu seferde insanların hesap kitapları, çıkarları, kötü niyetleri giriyor araya.
Bi bakmışsın kimseye güvenemiyorsun, herkese şüpheyle yaklaşıyorsun. Bu sefer göze batmamak ve kimsenin hedefi haline gelmemek için daha çok sıradanlaştırıyorsun kendini. İlk diyorsun tamam kontrol bende, kendi özümü kaybetmeden ayak uydurabilirim onlara. Çünkü sana empoze edilen ve yapman gerektiği söylenilen bu. Fakat bi bakıyorsun eski sen senden şiddetli bir hızla uzaklaşmaya başlamış. Ne eski neşen kalıyor ne de pozitifliğin. Merakında kalmıyor heyecanında. Endişe ettiğin tek şey insanların senin hakkında ne düşündüğü oluyor. Ve sırf senin hakkında iyi düşünsünler, seni sevip ,saygı duysunlar diye kendi çizginden çıkıyorsun , bambaşka bir karakter çıkarıyorsun ortaya. Sonra da işler yolunda gitmediğin de, sevmediğin ortamlarda bulunup, hoşlanmadığın muhabbetleri yapmaya başladığın da ve gece yastığına başını koyduğun da kalbine oturan ağırlıktan anlıyorsun çok yanlış yollara girdiğini.
Oysa bu eziyet o kadar gereksiz ki. Tek yapmam gereken kendime şu soruyu sormak; ben bunu yapmayı seviyor muyum, sevmiyor muyum? İstiyor muyum istemiyor muyum? Bu soruyu kendime sorduktan sonra hayatımda yaptığım ve yapmaya çabaladığım bir sürü şeyi aslında sevmediğimi fark ettim. Ben kendim istediğim ve sevdiğim için değil başkaları sevdiği için yapıyordum onları. Kendime yaptığım şey sadece kendimi sevmeye zorlamaktı. Ne kadarda kötü bir insanmışım ki kendime bu acımasızlığı yapıyormuşum.
Oysa ben gerçekten parıl parıl parlayan bir elmasım. Kendi potansiyelimi, enerjimi, gücümü biliyorum ve hiç bir zaman bunları ortaya çıkarmaktan utanmamalıyım.
Kendime bu eziyeti yaptığım için kendimden gerçekten çok özür dilerim. Bu kötülüğü bir daha yapmayacağım kendime. Söz.
Her günü sadece size özgü duygularla dolu dolu geçirmeniz dileğiyle.
İyi geceler herkese...
12 notes · View notes
ay-ve-gece · 1 year
Text
Özgün şiirim 👇
Tumblr media
5 notes · View notes
gelecektenkimse · 1 year
Text
Tarifsiz yalnızlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz,özellikle en derin ve en önemli konularda hepsinden çok büyüyor yanlızlığımız...
Tumblr media
6 notes · View notes
muhammetseyfullah · 2 months
Text
“İnsan hayatı,” dedi kafasını yukarı aşağı sallayarak, “Bu kadar ucuz olmamalı.”
Tüm sabahlardan bir sabahtı. Tanımadığım onlarca insanla burun buruna yaptığım otobüs yolculuğu nihayet bitmişti. Hava renksiz, griydi. Otobüsten inen yığınla birlikte koşarak minibüs durağına gitmiştim. Onlardan biri babamdı. Benden 40 yaş büyük babam, Hasan, hayatın tüm pisliklerine karşı tecrübeli olduğunu kanıtlarcasına yönlendiriyordu beni 28 yıldır. Tüm pislikleri iyi bilirdi. Çünkü bembeyaz kağıttaki en ufak nokta nasıl göze çarparsa, babam da bu dünyanın tüm kirlerini öyle gösteriyordu devasa cüssesinde. İyi biriydi. Bu dünya için fazla iyiydi. Bembeyazdı. Ve bembeyaz kağıda damlayan tüm kirler göze çarpardı.
O sabah yine koşuyorduk babamla mesai için. 9 vardiyasına yetişmemiz lazımdı. Otobüsten inip minibüs durağına gittik koşar adımlarla. Durakta yine insan yığını… İşe yetişmek için birbirini ezenler, boyu kısa ve vücudu sıska olsa da kurnazlığıyla insanların arasından minibüse binmeyi beceren tilkiler, ne olup bittiğini anlamaya çalışan genç kadınlar, sabahın köründe neden dışarıda olduklarını kendileri de anlayamayan yaşlılar… herkes minibüse binmek için uğraşıyordu. Bir de kalabalığın fotoğrafını çekip, “Bakın bu yüzden geç kaldım, lütfen kovmayın!” diye patronuna gösterecek olan şirket çocukları… Küçükçekmece’deki tekstil atölyesinde bedava denecek kadar az paraya çalışan zenciler de tuhaf ama sevimli aksanlarıyla hangi minibüse binlemeleri gerektiğini öğrenmeye çalışıyorlardı. Avazları çıktığı kadar bağırarak semt isimlerini peş peşe sıralayan ve söyledikleri asla anlaşılmayan minibüs kahyaları da minibüsçülerden aldıkları bahşişleri cebe indirip plastik bardaklarındaki çayı yudumluyor, hususi soru soran yolcuları rastgele bir araca bindiriyordu. Nasıl olsa yolda araç değiştirip doğru minibüse binerlerdi…
Bir an babamın durduğunu, acelesinin son bulduğunu ve o cendereden beni ve kendisini uzak tuttuğunu fark ettim. Girmemiştik kalabalığa. Evet, işe yetişmemiz gerekiyordu. Acelemiz vardı ama babamın yüzünde, çocukluğumdan beri bana ve abime aşıladığı, o entelektüel birikimi yüksek, okuyan ve yazan insanlara has eda vardı. Gözlerini kısmıştı, duyduğu rahatsızlığı tüm hüznüyle belli ederek. Dudaklarını büktü, kalabalığa doğru baktı. Ben de babama bakıyordum. “İnsan hayatı,” dedi kafasını yukarı aşağı sallayarak, “Bu kadar ucuz olmamalı.” Yüzü kalabalığa, kısık gözleri bana dönüktü.
Uzun, rengi solmuş siyah paltosunun cebine ellerini sokmuştu. Boynundaki atkıyı çapraz bağlamıştı yine. Kır saçları geriye doğru taranmıştı. Gözlükleri buğuluydu. Başı dik, kafası dumanlıydı. Babaydı. Tüm şehrin ceremesini çekip sefasını süremeyen babalar gibiydi. Tek farkı, zirveyi gördüğü halde bugün buralarda, Yenibosna’da minibüs kalabalığına girmek zorunda kalmasıydı. Bir gün bile yüzündeki hava değişmedi. Onu tanıdım tanıyalı aynı adamdı.
87 notes · View notes
dokmimarlik · 1 month
Text
Botter Apartmanı (Casa Botter)-Tarihin Konaklaması
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kitap-tanricasi · 2 years
Text
Tumblr media
*Sana ait bir fotoğraf bırak.💚
*Leave a photo of yourself.💚
17 notes · View notes
sercecik · 9 months
Text
Kız çocuklarına Türkü dinletin, söyleyin, söyletin, büyütünce çok güzel oluyorlar ♥️
youtube
Bu seriyi çok sevdiğim için paylaşmalara doyamıyorum :
youtube
🤫Bitti sanırsanız, yanılırsınız:
youtube
Bonus:
-Yeni nesil şahsın kendine has bestesi ♥️ çakkisel 🤫-
youtube
0 notes
zeze-15 · 2 months
Text
Seni sevmek yeniden dirilmek gibi ,
Seni sevmek göğsüne başımı yasladığımda göğüsünde cennetin varlığını hissedebilmek demek ,
Seni sevmek demek güzel gözlerine baktığımda gökyüzünü görebilmek , geleceği hissedebilmek gibi
Zeze :)
Tumblr media
2 notes · View notes
gece-sacli-kiz · 1 year
Text
Her şey biter, herkes unutulur
Ben seni kaç kere sevdigimi unuttum...
1 note · View note