Tumgik
#Yeliz- Yalan
selin-n · 15 days
Text
Koca bir Yalan mı?!
🎼🎶🎵 💙🥀🕊️ (1976)
Tumblr media Tumblr media
Ey yolcu; aklını başına al, seferin nereye? Hangi diyara gitmek istiyorsun?
Nereye gidersen git, sen bizim gönlümüzdesin.💙
Denizden uzak düşmüş bir balık gibi, o denizin gamını daha ne kadar çekeceksin?
Kupkuru kalmış dudakların, ne zamana kadar denize hasret ve ayrılıktan şikayet incilerini aleme saçacak...!!
Tumblr media Tumblr media
Sevgiyle 🩷
94 notes · View notes
songsandtears · 2 months
Text
Gözündeki ateş kalbimi yakınca
sandım ki aşkımız ömür boyunca..
17 notes · View notes
elfin-blogg · 11 months
Text
😁😁 DİNLEYİNCE... AKLIMA GELEN O" KİŞİ 😛
Boş vermişim Dünya "ya 😅🤞😉
AŞKIN GÖZÜ KÖR MÜ ACABA ?
İYİ DINLE BENCE ✋
Kim ne derse desin Aşk için
Önce hoş, sonra boş gelir
Kimine göre bir eğlence
Aşk bana yalan gelir 😛
Olmaz böyle şey?
Bu ne dünya kardeşim ✋
Hür doğdum hür yaşarım kime ne 😛
Kölemiyim sana ben sanane ? Sanane?
Olmaz olsun onun aşkı sevgisi de 😛✋
Boşveeer boşver Arkadaş başka bulursun 🤏
Çok yalvardım bir zaman
Dinlemedin hiç beni?
Gururumla oynadın !
Artık af etmem seni !!
DEVAMI GELSİN Mİ 😇
Eski şarkılar daha hisli ve anlamlı 👑👑
YILLARI ESKiTEN ŞARKILARIMIZ
😎🤞
20 notes · View notes
ayhatemaylayf · 1 year
Text
yeliz-yalan... aralıksız 1 saat duvarı seyrettiriyor bu sarkı.. bambaska bi sey
2 notes · View notes
aykutiltertr · 12 days
Video
youtube
Ellik (Tokat Halayı) - Yeliz ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Tokat Hala...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) ✩ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. ✩ https://youtu.be/_lVWt2fDCas Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Ellik (Tokat Halayı) - Yeliz ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Tokat Halayı Tokat Düğünü) Oy oy oy oy mendilini ver bana, mendilini ver bana Yuyumda kuruduyum, yuyumda kuruduyum Oy oy oy oy yâr senin dillerini, yâr senin dillerini Ben nasıl unuduyum, ben nasıl unuduyum? Oy ellikten ellikten, su gelir gazellikten Yârime nazar değmiş besbelli güzellikten Oy ellikten ellikten, su gelir gazellikten Yârime nazar değmiş besbelli güzellikten Oy oy oy oy mendilimin biçimi, mendilimin biçimi Yalan dünya geçimi, yalan dünya geçimi Oy oy oy oy gel yârim buluşalım, gel yârim buluşalım Bir sigara içimi, bir sigara içimi Oy ellikten ellikten, su gelir gazellikten Yârime nazar değmiş besbelli güzellikten Oy ellikten ellikten, su gelir gazellikten Yârime nazar değmiş besbelli güzellikten Oy oy oy oy bir yâr sevdim karalı, bir yâr sevdim karalı Kaşı gözü boyalı kaşı gözü boyalı Oy oy oy oy sordum aslı nereli, sordum aslı nereli Dedi Sivas Zaralı, dedi Sivas Zaralı Oy ellikten ellikten, su gelir gazellikten Yârime nazar değmiş besbelli güzellikten Oy ellikten ellikten, su gelir gazellikten Yârime nazar değmiş besbelli güzellikten Dereden tutdum cücük ağzı burnu küçücük Dereden tutdum cücük ağzı burnu küçücük Ben size gelemiyom sen bize gel ezücük Ben size gelemiyom sen bize gel ezücük Dereden tutdum kuşu, çıkamıyom yokuşu Dereden tutdum kuşu, çıkamıyom yokuşu Tut elimden sevdüğüm, olalım cennet kuşu Tut elimden sevdüğüm, olalım cennet kuşu Kuşburnunun alına mendil astım dalına Kuşburnunun alına mendil astım dalına Bülbül gülüne hasret, bense nazlı yârime Bülbül gülüne hasret, bense nazlı yârime "Tokat türküleri" kategorisindeki sayfalar Bu kategoride yer alan toplam 27 sayfanın 27 adedi aşağıdadır. A Abdal Olsam Sallar Giysem Aşıp Aşıp Karlı Dağlar Gelirsin B Bahçenizde Gül Var mı Başındaki Yazmayı da Sarıya mı Boyadın Bir Güzelin Hasretinden Ahından Bu Kadar Cevretme Aziz Sultanım Bugün Ben Bir Güzel Gördüm Burçak Tarlasında Yâr Yâr Gelin Olması Bülbül Ne Ötersin Virandır Bağım C Caminin Ezanı Yok D Damdan Attım Kendimi Deymen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme E El Vurup Yaremi İncitme Tabip El Çek Tabip Sinem Üstünden G Gönül Gel Varalım H Hatırına Düşmez Sormaz Halimden Hey On Beşli K Kalenin Bedenleri O Oy Tombulum Tombulum S Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar Suya Düştü Gülümüz T Tokat'a Gidemiyom Y Yandım Tokat Yandım Yayla Çiçeği misin Balam Yüce Dağ Başında Bir Ulu Pınar Ç Çamlar Altına İ İzzetli Hürmetli Bilirim Seni Ben Tokat Almusluyum. Ailemle İstanbul'da yaşıyorum. Türküleri dinlemeyi ve söylemeyi çok seviyorum. Türkü söylemeye ilkokul çağlarımda okul müsamerelerine katılarak ilk adımı attım. Tabi onun öncesi ailemde müzikle ilgilendikleri için müzik içinde büyüdüm ve türkülere küçük yaşta gönül verdim. Yüreğimden geldiği gibi yorumlamaya çalışıyorum türküleri. Bağlama eğitimi ve ritim eğitimi alarak müzik hayatımı devam ettirdim. Sonrasında bir düet albümle ilk türkü albümümü siz türkü severlerin beğenisine sundum. Daha sonra radyo ekibinde program yapmaya başladım. Radyo Ekinin de katkılarıyla Adalet kılıcı isimli ilk solo olan ikinci albümümü sizlerin beğenisine sunduk. Şu an türkü dostları beni adalet kılıcı olarak tanıyor tabi bende bundan büyük zevk duyuyorum. Ayrıca her Perşembe Ekintürk Tv 'de Köy odası programında sizlerleyim. Beni tanıyan yada tanımayan seven veya sevmeyen bütün türkü dostlarına çok çok teşekkür ediyorum benide içlerine aldıkları için sizleri çok seviyorum. Türkülerin selinde görüşmek dileğiyle .. Kendinize çok iyi bakın .. Türkü tadında halay coşkusunda bol muhabbetle kalın. Herşey gönlünüzce olsun ama en güzeli o güzel Allahıma emanet olun eyvallah. Ellik Kansız Ay Akşamdan Işıktır (Yaylalar) Kime Derdimi Söyleyim Yıkılsın Arguvan Oy Hıdo Yarda Kaldı Sivaslı Ağlama Cananım Yeliz - Bizim Yolumuz Yeliz - Göynücekli Gelin Yeliz - Bizim Yüzümüze Gülmedin Kafir Yeliz - O Kadar Yeliz - Kar Yolla Yeliz - Çoban Elması Yeliz - Sivaslıymış Yeliz - Anahtarın Bağını Yeliz - Sen Kocadın Ben Kocadım Yeliz - Ağaçlarda Kestane Yeliz - Sizin Köyde Mi Yeliz - Nere Gidem Kader Yeliz - Dönekse Yeliz - Adalet Kılıcı Yeliz - Al Gelin Yeliz - O Günler Yeliz - Babam Yeliz - On Sekizlik Kız Gibi Yeliz - Sivaslıymış Yeliz - Tokat Dedikleri Yeliz - Gelin Yeliz - Gelmeyeninde Yeliz - Güpür Yeliz - Hoşgeldin Yeliz - Anahtarın Bağını Yeliz - Bizim Eller Yeliz - Ellik Yeliz - Ağaçlarda Kestane Yeliz - Bende Gelecem Yeliz - Seveceğim Başka Yar Yeliz - Adalet Kılıcı Yeliz - Ben Sana Sevmeyi Öğretemedim Yeliz - Ben Sana Yandım Yeliz - Elinde Cıngıl Orak Yeliz - Evinizin Önü Yeliz - Fındık Serdim Harmana Yeliz - Hoppala Sevgilim
0 notes
lykia-a · 1 year
Text
1 note · View note
seslimeram · 1 year
Text
İyi Mi Böyle...
Tumblr media
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmanın istemsiz değil hesaplı kitaplı güncel haline rehineyiz. Madun siyaset aktörlerinin duraksamadan, iktidarı / muhalefeti paslaşıp durduğu, birbirinin kuyusunu kazar gibi göründükleri o yerde hakkaniyet mefhumunun her nasıl paramparça edildiği artık afakidir. Demokrasi, edim / eylem / kapsamının her ne şekilde, her nasıl yenileme, güncelleme bahisleri zikredilirken çürümeye terk edildiği hal, tavrın ta kendisidir vecizi doğrulayacak olan. Hemen her durumda her şekilde vardır diye söze başlananların yokluğa rehin kılınmasının tezahürüdür mesele. Demokrasi bu ülkede her nerede, her ne şekilde var edilebilmiştir sahiden? Hürriyet, adalet, fikir özgürlüğü, bir biçimde yalın hakkaniyet ve eşitlik kavramlarının ve nicesi boşa düşürülürken anbean ol eksiltmeler birer hakikat kılınırken bir asırlık deneyimin sureti her ne durumdadır sahiden sorguluyor musunuz? Açmazlar, çıkmazlar, engeller, engebeler arasında demokrasi bütün bu sahnenin yüzüncü yılında yeni yüzyıl söyleminde her ne haldedir, her ne hale dönüşüp terk edilmiştir. Bütünüyle sıradanın müştereklerinin yerle bir edildiği bir uzamda hayatın hakikati bunca yıkımın arasında her neyi temsil etmektedir iş bu raddede?
Deprem felaketinin yıkıcılığı bir yanda, bir de devletin vahamet dolu tümüyle kulaklarını tıkadığı, sorunları görmezden geldiği hallerin ardından çıkan tablo da bu belagatli ülkenin nasıl biçimlendirildiğini bildirir. Cerahat eliyle kurumsallaştırılmış bir yaygın yağmalama halinin devamlılığında hayatlar nasıl yağmalandı ise demokrasi mefhumunun da öylesine doğrudan eksiltilmesine devam olunur. Yaşatılanlar bunun bir kanıtıdır. Yaşamdan eksik kılınanların söz haklarının da tarumar edildiği bir güncellik var edilir. Bir koca ayı geçirip halen depremzedelerin en asgari ihtiyaçlarının talep edilmesindeki telafisi imkansız olan o tedarik sorunlarının yanı başında, nereye doğru gidildiğinin de sorgulanmadığı bir ahvalin imali söz konusu edilir. Yıkıntılara dönüşen, kentsel dokusu paramparça olan Adıyaman, Maraş, Hatay, Osmaniye, Elazığ, Malatya ve çevrelerinin yaşadığı enkaz halinin ortasında bir de demokrasi istem / pratiklerinin seçim gümbürtüsüne kurban edilmesi söz konusu edilir. Çadır satışı için üç gün stok bekleten Kızılay başkanı zattan, eldeki malzemelerin değerlenmesi için piyasada spekülatif hareketlere imza atan kimi toptancılara, evini, her şeyini yitirmenin eşiğine gelmiş insanlardan ucuza hayvan kapatma peşinde koşanların o rantiye sevdalarına bir sürü iç içe geçmiş cerahat ile demokrasi, halkın halka ait olanın ol yıkımı kesintisiz kılınır.
Bir depremin yıkımı kaç ömürlüktür! BirGün Gazetesinden aktaralım: “Antep’ten çadır satın alınarak Bursa’ya getirildiği ve logo basıldığı iddiaları sonrası Bursa İl Milli Eğitim müdürü Serkan Gür görevden alındı. Karar Resmi Gazete’de yayınlandı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 18 Şubat’ta Bursa Ömer Halisdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde depremzedelere çadır üretmek için atölyeler kurulduğunu, metal aksamların bu okuldaki atölyelerde üretildiğini, kumaş malzemesinin ise Osmangazi Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin atölyesinde dikildiğini söylemişti. Özer’e göre AFAD standartlarında üretilen 410 adet afet çadırı, tırlara yüklenerek 22 Şubat’ta Bursa’dan deprem bölgesine gönderilmişti.
Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy ise 7 Mart’ta basın toplantısı düzenleyerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın halka açıkça yalan söylediğini belirtmişti.
Toy’a göre söz konusu video yardımlaşma, üretkenlik ve teknik liselerin işlevseliğinin değil, ‘düzenbazlığın, fırsatçılığın ve vicdansızlığın’ filmiydi ve “Sadece bir algı oyunu ve senaryoya bağlı gösteriden ibaret”ti. Zira Özer’in Bursa’daki okullarda üretildiğini söylediği çadırlar aslında sırf üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) logo yapıştırılması için Gaziantep’ten Bursa’ya getirtilmiş, işlemin ardından yeniden paketlenip deprem bölgesine gönderilmişti.
Tepkiler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), iki gün önce yayınladığı yazılı açıklamada iddia hakkında soruşturma başlatıldığı duyurmuştu.”
Pirinçten de bulgurdan da olma halinin nasıl sürekli güncellenen bir mesel olduğunu tam on ikiden gösteren bir pratik şekillendirilir. İşgüzarlığın, lüzumsuz değil doğrudan hayata kastın var edilebildiği, bir yanda çadır saklanıp, piyasa açıldığında yeniden değerlendirip satanlar öte yanda hazır malın üstüne logo basarak bir şeylerin çözüldüğüne kani olmamızı salık verenlerle bir ülkedeki hiçbir şeyin normalinde kalmadığı yinelenir. Tümü birden, devletli kademesinin her hamlesi bir çürümeye çıkartır hepimizi. Aklımıza alaya devam diyen zihniyetin, hazır seçimin kuru gürültüsünü fırsata dönüştürüp, bir kere daha bir acı, yıkımı, felaketi kendisine yeni eşikler açabilmek için stepne kılmasının utancına yeni ekler yapılır. Bir sadaka tiyatrosuna dönüştürülmüş trajik yardım kampanyasındaki o milyarlarca liranın akıbetinin meçhul kılınmasındaki gibi, geriye bırakılır bu aleni yok etme, yok sayma, yağmalanan malı bir kere daha yeniymiş gibi satabilme inadı ve türevi pek çok insanlık dışı hamle. Bunlarla değilse her neyle var edilebilir ki dimyata giderken evdeki bulgurdan da olma! Değil mi?
Baş Amir, aralıksız eleştiriler karşısında kendi bildiğini okumaya, yine bildiği yoldan ilerlemeye devam edeceğinin sinyallerini var etmeye devam eder. Deprem felaketinin ol otuz beşinci gününde bir kısım sözlerini şuraya aktaracağımız gibi, matah, mükemmel ve kıskanılan ülkenin yönetim katının / devletin afeti alt ettiğini, o “sınavı” verdiğini bildirir. Gazete Duvar’dan aktaralım: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremlerde yıkım yaşanan Hatay'ın Samandağ ilçesini ziyaret etti.
Samandağ'daki Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin deprem sınamasından başarıyla çıktığını" söyledi.
"Ülke olarak 6 Şubat tarihinde yaşadığımız, daha sonrasında da binlerce sarsıntıyla devam eden depremler için sizlere geçmiş olsun diyorum. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı Allah'tan rahmet, yakınlarını sabır ve başsağlığı diliyorum. Geniş bir alanda etkisi hissedilen bu afetin en çok yıkımı ve can kaybına yol açtığı şehrimiz Hatay'dır. Antakya'dan Samandağ'a kadar pek çok ilçemizi derinden sarsan afetin boyutlarını anlatmaya kelimeleri kafi gelmiyor."
"Ülkemizin dört bir yanından ihtiyaç duyulan tüm aracı, gereci, cihazı bölgeye getirdik. Ancak tüm çabalara rağmen ilk günlerde vaktinde yetişemediğimiz yerler oldu. Afet bölgesinin genişliğine ve yıkımın büyüklüğüne rağmen devletin ve milletin imkanlarının tamamının deprem bölgesi için seferber edildiğinden kimse şüphe etmesin. Askerimizi, polisimizi, jandarmamızı, sağlıkçılarımızı, eğitimcilerimizi, ilgili tüm kurumlarımızın personelini, uçağından, helikopterine ve gemisine kadar tüm araçlarımızı depremzedelerimiz için harekete geçirdik."
"Tüm bu çalışmalarda depremde en çok yıkıma ve can kaybına uğrayan Hatay ve ilçeleri önceliklerimizin en başında yer alacaktır. Afetler aynı zamanda milletlerin birliği, beraberliği, kardeşliğini, dayanışmasını, kabiliyetini, dirayetini test ettiği sınamalardır. Hamdolsun Türkiye 6 Şubat depremlerinin sınamasından alnının akıyla çıkmıştır. Her dönemde görülebilecek birkaç küçük hadise, kötü söz, provokasyon girişimi dışında kalplerimizi de ellerimizi de birleştirerek yaraları sardık, yönümüzü tekrar ortak geleceğimize döndük."
"Güçlü bir devletin, kıvançta ve tasada ortaklaşabilen bir milletin önemi böyle dönemlerde daha iyi anlaşılıyor. Bunun için ilk asrını geride bıraktığımız Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin bize sunduğu huzur, güven ve refah çatısına daha sıkı sahip çıkmalıyız. Yaşadığımız onca felakete ve onda saldırıya rağmen geleceğe umutla bakmamız için sayısız sebebimiz var. Buna karşılık bizi farklılıklarımız üzerinden birbirimize düşürmek isteyenler de her zamankinden daha büyük bir hırsla üzerimize geliyor. Milletçe bu tuzakların hepsini bozacak dirayete hamdolsun sahibiz. Coğrafyamızda asırlardır oynanan oyunları artık çöpe atma, kendi oyunumuzu yazma, yönetme ve sergileme vakti gelmiştir."”
Klasik martaval okumanın dışında, ezber edilmiş birkaç kelamın ötesinde sınav verilip, alının akıyla çıkıldığına dair bahis açılan şey bir deprem felaketi olduğunun ne kadar da farkındadır değil mi baş amir? Atlatılmış, geçmiş gitmiş, sınavı verilmiş denilerek bir dolu bir araba laf edilip de aslında yerli yerinde saymalara devam olunan bir menzildeki o yıkımın hakikatine ne zaman sıra gelecektir? Dimyata pirince gidilirken evdeki bulgurdan da olunan, kısaca hayatın ehven olandan sökülüp alıkonulduğu bir zemin, bir düzlemde iş bu yukarıda okuduğunuz devletli martavalı bahislerin kıyısında yarın her ne getirecektir ki sahi ama sahiden? Sınavdan alnının akıyla çıkan ülke neresidir, her şey bunca acıya hala çıkarken, her nedir ki mesele, her şey böyle kolayca örtbas edilebilir mi, gerçekten de? Yıkımın bir ayı aşkındır var edilmiş olagelen cerahat hali içerisinde önce dayanışma hallerinin, hemen arkasından siyaset erkanının linç ettirmeye doymadığı ötekilerin birbirileri için mücadele etmelerinin önünün alınmasının, hdp’den, solda yer bulan parti ve temsiliyetlerin hepsinin birden hedef kılınmasının, imece yapıların tarumar edilmesinin hakkaniyetinde, her şey ortadayken hangi sınav verilmiştir ki bundan sonrası verilebilsin?
Bütünüyle bir girdap halini zorlayan, dibine hep dibine göçmeye devam eden bir ülkenin hakikati biçimlendiriliyor. Onca zaman sonrasında on bir ilden yansıyan her feveran dolu isyanın, her kesit ve tanıklığın suna geldiği yegane şey sıradan insanların bariz, dımdızlak yalnızlığıdır. Enkaz altından imdat çığlıkları paylaşılanlar, küçücük bedenlerinden beklenmeyecek derecede enkaz altındayken umut arayanlar, sesini çoğaltanlar, toprağa verilenlerin ardından tutulamayan yaslar, bir türlü başlayamayan ağıtlar arasında onca afakidir yalnızlık. Çadırların, konservelerin, 370 bin dolarlık kurban parasından, harami saltanatına işaret eden yüz binlerce liralık ofis kiralarına Kızılay’ın durumundan afakidir yapayalnızlık! Cürmün biri bitmeden bir başkasına uzanan güncelliktir mesele. Her yer harap viran, her gün simsiyah, zifiri bir karanlığın kılınıyor. Eldekinin de tükenmesinin yolu, zemini böyle böyle biçimlendiriliyor. Depremden, türlü çeşit afette olduğu gibi her faciayı kendisine soluk alma / hayat bulma vesilesi kılan / bilen / bildiren muktedirin tüm o çabasının karşısında sıradan insanların meramı duyulmuyor, görülmüyor. Sahiden iyi mi böyle?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Roza YİĞİT – Bianet
1 note · View note
dakikamagazin · 2 years
Link
Yeliz milyonlar dinlenen Yalan şarkısının hikayesini anlattı: Yalan söyleme hastalığı olan sevgilim için yazdım
0 notes
cnarozyilmaz · 2 years
Photo
Tumblr media
günün şarkı tavsiyesi Yeliz-Yalan.. https://www.instagram.com/p/CgmjKiNMkmg/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Photo
Tumblr media
Ben; bana gerçekten yoldaşlık etmeksizin, yalnızlığımı çalanlardan nefret ederim.. !
🎧 🎼 🎶🎵🎶  
Yalan.. !  https://youtu.be/Xk_-8jjEA84 RAST (Yeliz Cover)
10 notes · View notes
ziyapasa-01 · 3 years
Text
Tumblr media
35 notes · View notes
iamthefairyoflive · 2 years
Text
"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar."Belki de o yüzden geceye doğru vakit ilerlerken daha çökmüş, yıkılmış oluyorum ben de, belki ben de her gün ölüyorum sabah doğduğum gibi tekrar tekrar.
2 notes · View notes
geceyarisi2 · 4 years
Text
Tumblr media
20 notes · View notes
geceninngizemii · 4 years
Text
YouTube'da "Mary Jane - Yalan (Yeliz Akustik Cover)" videosunu izleyin
youtube
Hiç bir yalan bu kadar kulağa hoş gelmemişti
3 notes · View notes
beyzamio · 4 years
Text
4 notes · View notes
menemennpastirma · 4 years
Video
youtube
Mary Jane - Yalan (Yeliz Akustik Cover)
Sözleri: Yalan Yalan Yalann Yalan..
Gözümdeki ateş kalbimi yakınca. Sandımkı aşkımız ömür boyunca! Meğer bu bir oyunmuş kolay oynanan Beni sevdığın varya o bile yalan..!
Yalan Yalan Yalann Yalan..
Ayrılık yok artık böyle demiştin Bilesin seni nasıl nasıl sevmiştim Oysa gerçek farklıymış uyandığım an
Anladımki sevgi koca bir yalan!
Yalan Yalan Yalann Yalan..
Söz vermiştin bana seninim diye. Başka bir aşk bulmuşsun yine kendine Söyle mutlumu simdi kalbini çalan? Yoksa bu yeni sevgin odamı yalan!
Yalan Yalan Yalann Yalan..
#müzik #şarkı #canlı #akustik #cover #gitar #oktayyurdatapan #maryjane #yalan
(Kaynak: https://youtu.be/BnnoCfMbPuI)
3 notes · View notes