Tumgik
#Gönderdi
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Hırsız Kafeste Çalınan Teriyerin Tehdit Videosunu Gönderdi Ama Onu Geri Vermeyi Reddetti
Hırsız Kafeste Çalınan Teriyerin Tehdit Videosunu Gönderdi Ama Onu Geri Vermeyi Reddetti
Yorkie Avery, üç yıldır Raquel Witherspoon ile birlikte yaşıyor. Witherspoon, köpeğin 12 yaşındaki kızının oğlu gibi olduğunu, bu yüzden gururlu bir köpek büyükannesi olduğunu söyledi. Ancak, ailesinin artan köpek hırsızlıklarının bir sonraki kurbanı olmasını asla beklemiyordu. Witherspoon, Avery’nin normalde tek başına dışarı çıkmadığını, ancak bir hatanın çalınmasına neden olduğunu söyledi.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sonhaberlercf · 2 years
Text
Hindistan Sri Lanka'ya 15 bin litre gaz yağı gönderdi
Hindistan Sri Lanka’ya 15 bin litre gaz yağı gönderdi
Hindistan, ekonomik krizin pençesindeki Sri Lanka’ya 15 bin litre gaz yağı desteğinde bulundu. The Telegraph’ın haberine göre, Hindistan, 700 balıkçıya ve elektrikli feribot seferlerine yardımcı olmak için Sri Lanka’ya 15 bin litre gaz yağı sevkiyatı yaptı. Ayrıca ülkeye 700 bin dolar değerinde 25 ton tıbbi malzeme teslim etti. Jaffna’daki Hindistan Başkonsolosluğu sosyal medyada, sevkiyatın bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dunyanin · 2 years
Text
Rüyam o kadar korkunçtu ki ölücektim
4 notes · View notes
mehmetkali · 10 months
Text
Hindistan, Ay’ın keşfedilmemiş bir bölümüne Chandrayaan-3 adlı insansız uzay aracını gönderdi
Hindistan, Ay’ın keşfedilmemiş bir bölümüne Chandrayaan-3 adlı insansız uzay aracını gönderdi
Hindistan, Ay’ın keşfedilmemiş bir bölümü olan Güney Kutbu’na yönelik Chandrayaan-3 adlı insansız uzay aracını gönderdi. Bu misyon başarıyla tamamlanırsa Hindistan, ABD, Sovyetler Birliği ve Çin’den sonra Ay’a kontrollü iniş gerçekleştiren dördüncü ülke olacak. Chandrayaan-2 misyonunda yaşanan başarısızlık sonrasında Hindistan, Ay’ın Güney Kutbu’na yumuşak iniş yapabilecek ve rokete önemli hasar vermeyecek bir araç geliştirmek için çalışmalara devam etti.
Ay’ın Güney Kutbu, uzay araştırmaları için büyük bir öneme sahiptir, çünkü bu bölgedeki buz kütleleri gelecekte kurulacak olan potansiyel bir aktarma istasyonunun sürdürülebilirliğini sağlayabilir. Kutup yüzeyi, büyük kraterlerin bulunduğu dik yamaçlı bir bölgedir. Bazı kraterler milyonlarca yıldır Güneş ışığı almamış ve sıcaklık -230°C gibi aşırı düşük seviyelerdedir, bu da araçların çalıştırılmasını zorlaştırır.
Ay misyonlarının çoğunluğu, daha uygun toprak ve sıcaklık koşullarına sahip olan ekvatora yakın bölgelere yapılmıştır. Hindistan Uzay Ajansı, Chandrayaan-3 misyonunun başarısızlık riskini azaltmak için gerekli önlemlerin alındığını belirtmektedir. Hindistan, Chandrayaan-1 misyonuyla Ay yüzeyinde su bulunduğuna dair kanıtlar elde etmişti. Chandrayaan-3 misyonuyla daha fazla su kaynağı ve bu kaynakların buz halinde olup olmadığı gibi detayları anlamak istiyorlar.
Kutup bölgelerinin yüzeyini keşfetmek, Güneş Sistemi’nin yapısıyla ilgili bazı cevapları da beraberinde getirebilir. Hindistan’ın ikinci misyonunda maliyetler neredeyse iki katına çıkmıştı, ancak Chandrayaan-3 için yaklaşık 80 milyon dolar harcamayı planlıyorlar.
BREAKING: India makes history, @isro LVM-3-M4 rocket lifts off for the Moon with #Chandrayaan-3 lander and rover !
Congratulations India
Tumblr media
!!
pic.twitter.com/W65yRNsWOc
— حسن سجواني
Tumblr media
Hassan Sajwani (@HSajwanization) July 14, 2023
  The post Hindistan, Ay’ın keşfedilmemiş bir bölümüne Chandrayaan-3 adlı insansız uzay aracını gönderdi first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/hindistan-ayin-kesfedilmemis-bir-bolumune-chandrayaan-3-adli-insansiz-uzay-aracini-gonderdi/
0 notes
siirtnet · 1 year
Text
SİİRT TSO, MALATYA DEPREM BÖLGESİNDE YARDIM TIRI GÖNDERDİ
Gıda ürünleri başta olmak üzere içme suyu, giysi, çocuk bezi ve farklı ürün gruplarından oluşan yardım malzemeleri tıra yüklenerek AFAD koordinasyonundaki Malatya deprem bölgesine doğru yola çıktı. TOBB, tüm illerdeki Oda ve Borsaları ile AFAD koordinasyonunda, depremden etkilenen İller için harekete geçti. Bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda yardımlar gönderilmeye başlanırken Siirt Ticaret ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sertkiz · 1 month
Text
Tumblr media
Günaydın mutlu haftalar.
Değerli kıymetli doslarim.
Bugün bir acıklı olayla karşı karşıya geldim.
Annem markete gönderdi beni.
Öte beri almak için.
Aldım ve kasaya geldim ödeme için.
Benim önümde teyze var.
Parası yok yaptı alış veriş için yeterli çıkmadı.
Kadın cagiz ağlıyor.
İçim paramparça oldu.
Yaptı tüm alış verişi ben ödedim.
Teyze bu kez sevincinden ağlamaya başladı.
Bir dualar ediyor bana oyyy kurban olduğum teyzecim dedim.
Beni bekle dedim ve teyze beni bekledi.
Aldım teyzeyi arabamla evine biraktim.
Ne kadar mutlu oldu yaaa.
Evini gozetledim teyzenin.
Babam annem oruç tutamiyor.
Hasta oldukları için.
Fitre zekat hesap edip fazlasiyle teyzeye .
Verdim. Ve teyzem yaptı dua verdimden daha fazla Allah kabul etsin.
Demem o ki bu mübarek günde .
Hep iyilik merhamet edelim.
Gerçek dünyamızı kazanalim.
Vesselam.
BABAMIZ ADEM...🤲
ANNEMİZ HAVVA.🤲
Hep kardeşiz.
Beğeniler için çok.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar.
Hem sert hem de çok datlu bir kız.
👍😂👌😁✌️😏🤘🙃
Tumblr media
😏🍂😏🌾😏🍂😏
Tumblr media
247 notes · View notes
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Köpek 'Yaygın Hatadan' Sonra Geçti ve Köpek Sahibi Başkalarını Kurtarmak İçin Uyarı Gönderdi
Köpek ‘Yaygın Hatadan’ Sonra Geçti ve Köpek Sahibi Başkalarını Kurtarmak İçin Uyarı Gönderdi
Hepimiz köpeklerin, kedilerin ve bizi gülümseten diğer hayvanların videolarını izlemekten zevk alırız. Bununla birlikte, gelecekteki köpek trajedilerinden kaçınmak için güvenlik uğruna kelimeyi yaymamız ve farkındalığı artırmamız gereken zamanlar vardır. Bu Petey’nin hikayesi. Lütfen sevgili arkadaşı Petey’i kaybeden ve evcil hayvan sahipleri arasında farkındalık yaratmak isteyen Christina Young…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
murat-o41 · 18 days
Text
Evlendikten sonra yaptırdığımız tüm testlerde kocam kısır çıktı. Kocamla cinsel yönden hiç bir sorunumuz yoktu. Çok uyumlu bir seks yaşantımız vardı. Ama, bir çocuk sahibi olma saplantımız giderek artıyor, bizi bayağı rahatsız ediyordu. Evlat edinmeye karar verdik. Deneyenler bilirler; bir sürü gerekli gereksiz formalite ve işlemler bir yana, bize, bizim istediğimiz seçtiğimiz bebeği değil de, kendilerinin bir şekilde bize münasip gördükleri yetişkince bir çocuğu önerdiler. Vazgeçtik. Nasıl yaparız, ne yaparız diye kocamla bayağı kafa yormaya başladık. Artık öyle bir noktaya geldik ki, neredeyse sokaktan geçen ilk erkeği çağırıp, gel beni dölle diyecektik.
Eşim, bir içki sofrası sonunda babasıyla (yani kayınbabamla) konuştu, dertleşti. Ben yanlarından uzaklaştım. Sonra eşimle konuştuk. Babası bunun gerçekten ciddi bir sorun olduğunu, aslında saplantımız olmasa hiç de dert olmadığını, bu saplantının bir şekilde giderilmesi gerektiğini söylemiş. Çözümü için de kesinlikle bir yabancıyla şununla bununla değil, sorunun aile içinde kalacak şekilde, dallanıp budaklanmadan halledilmesinin gerekliliğini v.s. vurgulamış. 
Eşim, bunun nasıl olacağını sorunca da, kayınbabam, “Bir sürü yöntemler var, bunlardan biri de tüp bebek mesela…” demiş ve eklemiş, “Eğer uygun bulursanız, ben yarın bir hastaneye gidip, bir sperm testi yaptırayım. Sonuca göre spermi ben verir, gelinim de bir güzel karnında büyütür. Hem çocuğum, hem torunum olmuş olur.” demiş.
Gerçekten de kayınbabam ertesi günü testi yaptırıyor, çok da olumlu çıkıyor. Ama asıl sorun da bundan sonra başlıyor. Biz kendimizi herhalde Amerika’da Avrupa’da yaşıyor sandık ki, havalandık. Ama, çabuk yere indik. Bugün git yarın gel’lerden kurtulmak için, gereken para miktarını öğrenince de bu düşten de vazgeçtik. Ama, bir şekilde ben ve eşim kayınbabamın spermlerini kabullenmiş de olduğumuzdan, birbirimizden habersiz bu işlemi tüp’de değil de, gerçeğinden yapmak için düşünmeye başlamışız. 
Bir sevişme sonrası kocam bana, “Ne dersin, babamla bu işi bitirsek mi?” diye ağzımı yoklamaya girdi. Ben de, “Uzun zamandır bunu düşünüyorum, ama sana ve kayınbabama nasıl derim, ne yaparız bilemiyorum…” dedim. Kocam, “Sen merak etme, ben gelecek hafta beş on günlüğüne birkaç yere gitmek zorundayım, yokum. Gitmeden babamla konuşurum, bu işi bitirelim. Ben olmayınca sen daha rahat olursun.” dedi.
Nasıl heyecanlandım bir anda anlatamam. Kalbim duracakmış gibi çarpmaya başladı. Nutkum tutuldu. Uzun süre kendime gelemedim. “Tamam.” diyebildim sonunda. Kocam gitti. Kayınvalidemi de kayınbabam, uzun zamandır istediği Turla 15 günlük bir geziye gönderdi.
Bende de gene bir heyecan bir heyecan. Kayınbabam anlayışlı bir adam, akşam beni büyük bir otelde yapılan harika bir eğlentiye götürdü. Farkında olmadan iki kadeh viskiyi götürmüşüm. Dans müziği başladığında kendimi kayınbabamın kollarında, pistte buldum. Omzum kayınbabamın başında, kollarım boynunda, neredeyse olduğumuz yerde rakkas gibi sallanmaya başladık. Viskiyi saymıyorum, ortamın sıcaklığını da, kayınbabamın kokusu beni fena halde tahrik etti. Başımı ve ağzımı boynuna daha bir gömdüm. Kayınbabam da elleri belim ve kalçama yakın yerde beni kendisine yapıştırdı. Az sonra, “Odamıza çıkalım mı güzel gelinim? Bu otelde odamız hazır.” diye sordu. “Tamam baba…” diyebildim.
Sanki rüyadaydım, odamıza uçarak çıktığımızı biliyorum. Başım iyice dönüyordu ama uykum yoktu. Kayınbabamın kucağından yatağa indiğimde, altımdan eteğimin de büyük bir ustalıkla çıkarıldığını farkediyorum. Bu ben miyim derken, ayağımın tekini havaya kaldırıp, “Canım babam, iyi ki varsın…” dediğimi duyuyorum. Aynı anda kayınbabamın ağzını amcığıma gömüp külotumun üzerinden beni yaladığını farkettiğimde, artık iyice uçuyorum. 
Ben titreyerek inlerken külotumun da çıkarıldığını, amımın içindeki o harika dil darbelerinden, gezintilerinden anlıyorum. Kayınbabam altta meşgulken, üstümü bir hamlede kendim çıkarıyorum. Kayınbabam yavaş yavaş göbeğime, memelerime ulaşırken, pantolonuyla birlikte donunun da çıktığını farkediyor, ilk defa kocamın organından başka bir organı içime alacağımdan merakla kafamı kaldırıp baktığımda, “Harika!” diyorum. Kayınbabamın siki kesinlikle kocamınkinden uzun ve kalın. Şu andaki yarı kalkmış hali bile içimi gıcıklamaya yetiyor.
Meme uçlarımı bir iyice havalandırıp dudaklarıma uzandığında, dilim çoktan kayınbabamın ağzında kıvrılmaya dans etmeye başlamıştı bile. Nasıl ve ne zaman içime girdi bilmiyorum. Bir anda taa dibimde şimşekler çakmaya, kapılarımın biri kapanıp biri açılmaya başladı. Ayaklarımla belini sarıp kendime iyice yapıştırıp, “Babam benim!” diye haykırdığımı duyduğumda içimin de o çok özlediğim döllerle dolduğunu hissettim. Öylece ne kadar bekledik bilmiyorum. Hiç bırakmak istemiyordum, hep içimde kalsın istiyordum. Birbirimizin içinde olarak, yapıştık birbirimize, dalmışız.
Kendimize geldiğimizde halen birbirimize yapışık, onun organı benimkinin ağzında sanki nöbet bekler gibi, boynu bükük, beklemede. Hiç konuşmadan gene dillerimiz birbirimizin ağızlarının içinde danslarına başladılar. Altta yavaş yavaş kayınbabamın siki uyanmaya başladı. Küçük bir bel hareketiyle yolunu bulup o da yavaş yavaş keşif gezintilerine çıktı. Yatakda yatay olarak ikinci harika dansımız başladı. Babam sırtüstü döndüğünde ben doğal olarak üstündeydim. Harika bir at binicisi olduğumu da o gün keşfettim.
Uçmalarıma devam ediyordum. İtiraf etmem gerekirse, kocamla hiç böyle müthiş bir aşk-seks yaşamamıştım. Kayınbabamın performansına şaşmamak elde değildi. Sonradan söyledi, Viagra almış. Babamın içimdeki vuruşları giderek bombardımana dönüştü. Ben de neredeyse gene boşaldım boşalacağım. Bu kez ben sırtüstü döndüm. Kayınbabam bacaklarımı omzuna alıp birkaç git-gelden sonra, “Hadi!” dedi. O anda ben de hazırdım. Sarsıla sarsıla boşaldı. Gene benim pozisyonumu bozdurmadı. Bacaklarım havada, siki içimde, benimkiyle öpüşe koklaşa bir süre bekledik. Bana banyo bile yaptırmadı. Bir öpücük kondurup, “Hadi bakalım iyi uykular!” deyip, kendisi duşunu aldı. Uyuduk.
Uyandığımda, bir an nerede olduğumu anımsayamadım. Yanımda kayınbabam sırtı dönük uyuyor. Ağzımda hafif burukluk. Yavaş yavaş tüm ayrıntıları hatırlıyorum. Kendime şaşarak hafiften hafiften gene kıpırtlarımın başlamakta olduğunu farkediyorum. Demek ki ben bugüne kadar kendimi hiç tanıyamamışım. Kayınbabam yanımda sırtüstü dönüyor. İkimizin de üzerinde giysi yok. 
Kayınbabamın siki elektrik direği gibi. Sabah çişi var herhalde. Elimi tükürüklüyorum, amımı ıslatıyorum, o da başlamış zaten yavaştan ıslanmaya, dönüyorum, kayınbabamın sikinin başını amıma denk getirip başlıyorum üzerine oturmaya. Yavaş yavaş içime kaydığını duyumsadığımda artık kendimi kontrol edemiyorum, hareketlerim hızlanıyor. Uyanan kayınbabam elleriyle belimi sarıp beni iyice kendine bastırıyor, “Götünden istiyorum güzelim!” diyor.
“Hiç yapmadım, ama sana feda olsun!” diyorum. Vıcık vıcık amımdan çıkarıp götüme getiriyorum kayınbabamın sikinin başını. Üzerine yavaş yavaş oturmaya, içime almaya çalışıyorum. Bir anda başının içimde olduğunu farkediyorum. Biraz acı, çok zevk. Bekliyorum. 
Gene yavaş yavaş kayınbabamın sikini götüme kendim almaya başlıyorum. Her milimini hissediyorum. Götümün her noktası ayrı gidişiyor, istiyor. Zevkten zevke uçuyorum. Tamamını aldığımda dillerimiz de gene danslarına başlıyorlar. Kendimi yukarı alıp atımın üstünde değişik hoplama zıplama numaraları yapıyorum. Kayınbabam bir anda beni altına alıp sikini götümden çıkarıyor, amıma sokmasıyla patlaması, döllerini bir yağmur gibi içime akıtması bir oluyor.
O gün kahvaltımızı da otelde yaptık. Evimize geldik. Sanki kayınbabamın yeni karısı gibiydim. Yeni evlenmiş bir gelin gibi hissediyordum kendimi. Kayınbabam da bana karşı çok kibar ve anlayışlı davranıyordu. Konuştuk, kocam gelene kadar, karı koca gibi her gün her akşam birlikte olacaktık. Kocam geldiğinde gene her şey eskisi gibi olacaktı. Oldu olmasına da, ben kayınbabamın beni götümden sikişini, daha doğrusu, benim kayınbabama götümü verişim hiç aklımdan çıkmıyordu. Ne yapıp yapıp kayınbabamla bir daha götten sikişmek istiyordum. Şimdi de takıntım bu olmuştu. Evet, hamile kaldım. Çocuğumuz olacaktı.
Kocama hiçbir şekilde bu takıntımdan söz etmedim tabii ki. Bir ara kayınbabamla yalnız kaldığımda söyledim. O da beni arzuladığını unutamadığını söyledi. Anlaştık, kocam işe gittiğinde, kayınbabamla götümden sikişiyoruz. Kayınvalidem hiçbir şekilde sorun değil. Şimdi yedi kocalı Hürmüz’ü daha iyi anlıyorum. 
Çocuğumun babası, amımı götümü siken kayınbabamı ben de seviyorum.
75 notes · View notes
sermeri · 1 month
Text
İmamı Şibli hazretleri bütün hazırlıklarını yaparak Hicaz’a gitmek için yola çıktı. Bağdat’a uğradı. O zamanın halifesi Harun Reşid, Şibli hazretlerinin Bağdat’a geldiğini duyar duymaz:
“Biz mi ziyaretine gelelim, yoksa o mu bizim sarayımıza şeref verir?” diye haber gönderdi.
Şibli hazretleri:
“Biz halifemizin yanına geliriz, o zahmet çekmesin” diye haber gönderdi. Ve saraya yöneldi.
Sarayda muhabbetle karşılayıp iltifatlar eden Halife, Şibli hazretlerine:
“Bana bir nasihat eder misiniz efendim” diye ricada bulundu. Şibli hazretleri de:
“Bana bir bardak su getirtiniz, sonra da nasihatımı edeyim” dedi. Bunun üzerine bir maşrapa su getirildi. Suyu eline alan Şibli haziretleri Halifeye:
“Uzun zaman çölde yürüseniz ve susuz kalsanız, ölecek duruma gelseniz, biri elinde bir bardak su ile çıkıp gelse, dese ki; ‘bu bir bardak suyu sana veririm ama servetinin yarısını isterim’ verir misiniz?”
Halife biraz düşündükten sonra:
“Elbette veririm” dedi. Şibli hazretleri bu sefer de:
“Peki bu suyu içtiniz, çıkaramıyorsunuz (olur ya vücudundan dışarı çıkmıyor, bir hastalık oluştu), bir doktor gelse; ‘ben o suyu dışarı çıkarırım fakat servetinin diğer yarısını isterim’ dese verir misin?”
Harun Reşid hiç düşünmeden:
“Elbette veririm! Öldükten sonra serveti ne yapacağım?!” diye cevap verdi. Şibli hazretleri:
“O halde bir bardak su bile etmeyen servetine itimat edip güvenme!”
Diyince koca halife çocuklar gibi ağlamaya başladı… Gözlerinin yaşını silerek:
“Muhterem efendim bana bir nasihat daha eder misiniz?” diye tekrar sual etti: Şibli hazretleri:
“Siz suyun başındasınız, Allahü teâlâ; Peygamber efendimiz, sallallahü aleyhi vesellemden beri akıp gelen bu ebedi saadet İslamiyet suyunun bekçisi olmayı size nasip etti, bu suya PİSLİK KARIŞTIRMA, karıştırılmasına da müsaade etme,
BİD’AT KARIŞTIRMA, o insanlığın ebedi kurtuluş yolunu tertemiz olarak muhafaza et ve koru…!”
Tumblr media
60 notes · View notes
laviniapricity · 10 months
Text
Ay seni bana gönderdi..
Tumblr media Tumblr media
195 notes · View notes
dolunay66 · 4 months
Text
Alman Atasözü: „Berlin’de Hakimler Var“
Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam’dan geçiyor. Orayı çok beğeniyor ve “Bana şuraya bir saray yapın” diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral’ın beğendiği yerde bir değirmen var.
​Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor.
– Buyrun?
– Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para?
– Satmıyorum ki ne parası?
– Saçmalama Kral istedi.
– Bana ne! Ben satmadıktan sonra kimse alamaz !
​Adamları gelip Kral’a diyorlar ki;
– Efendim beğendiğiniz yerdeki değirmenci deli. “Satmıyorum” dedi.
– Çağırın bakalım bana şu adamı.
​Değirmenci gelip, Kral’ın karşısında duruyor.
II. Frederick:
– Yanlış anladınız herhalde , ben satın almak istiyorum orayı. Kaç para?
– Yoo yanlış anlamadım, adamların da dün bunu söyledi. Satmıyorum!
– İnat etmeyin, paranızı fazlasıyla vereceğim.
– Sen koskoca Kralsın, paran çok. Git Almanya’nın her yerine saray yap. Burayı benden önce babam işletiyordu. Ona da babasından kalmış, ben de çocuğuma bırakacağım. Satmıyorum!
​II. Frederick ayağa kalkıyor;
– Unutma ki ben Kralım!
​Değirmenci bakıyor ve diyor ki;
– Asıl sen unutma ki Berlin’de hakimler var! Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz. Orada oturamaz.
Sonuç ; Potsdam’da değirmene komşu başka bir arazide Sansosi Sarayı yapılıyor. . Saray ve değirmen yan yana. Kral ve değirmenci adaletle komşu oluyor.
​Sabahları II. Frederick arka bahçeye çıktığında değirmenci sesleniyor;
– Hey Frederick, ekmek yaptım göndereyim mi?
​II. Frederick diyor ki;
-“ADALET HER SABAH bana, SICAK BİR EKMEK kokusuyla gelirdi.”
Yıllardır Hukuk Fakültelerinde anlatılan
efsanevî “Berlin’de hakimler var” anlatısı.
Tumblr media
71 notes · View notes
dunyabariscetin · 4 months
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
("Pastel I am Kemotional and sexy Parody and Memes Humor Colotful" Classic T-Shirt for Sale by DbcShop gönderdi)
46 notes · View notes
yildizlarlavals · 2 months
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
("Sad Hamster Meme" Sticker for Sale by designsbyerza gönderdi)
24 notes · View notes
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Köpek 'Yaygın Hata' Sonrası Geçti ve Köpek Sahibi Başkalarını Kurtarmak İçin Uyarı Gönderdi
Köpek ‘Yaygın Hata’ Sonrası Geçti ve Köpek Sahibi Başkalarını Kurtarmak İçin Uyarı Gönderdi
Hepimiz köpeklerin, kedilerin ve bizi gülümseten diğer hayvanların videolarını izlemekten zevk alırız. Bununla birlikte, gelecekteki köpek trajedilerinden kaçınmak için güvenlik uğruna kelimeyi yaymamız ve farkındalığı artırmamız gereken zamanlar vardır. Bu Petey’nin hikayesi. Lütfen sevgili arkadaşı Petey’i kaybeden ve evcil hayvan sahipleri arasında farkındalık yaratmak isteyen Christina Young…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
murat-o41 · 10 months
Text
Kayınbabamın yarağı Sağ olsun (Semragül 33 Y., Muğla)
Merhabalar, ben Semragül. Buğday tenli, simsiyah saçlı, sexy vücuda sahip bir kadınım. Evliyim ve bir çocuk annesiyim. Kocamla 10 yıldan fazla evliyiz, fakat yarağa tam olarak doymadım. Son zamanlarda heyecan denilen şey sıfırlandı gibi bir şey, erkenden seks hayatımız bitti. Kocam artık beni sikmiyordu, kocamın işyerinde çalışan genç bir sekreterle sikiştiğinden şüpheleniyordum, fakat elimde kanıtım yoktu. Bir gün artık evdeki gerilimli atmosfere dayanamdım ve kocama boşanmak istediğimi söyledim. Kocam da, "Hayatım, sen Depresyona girmişsin, senin uzun ve güzel bir tatile ihtiyacın var. Sana bir teklif, al çocuğu da şöyle bir babamın yanına git, bir süre kal orda, tatil yap, gez eğlen!" dedi. Ben, "Tamam da, bu bizim durumumuza çözüm mü şimdi? Ömür boyu orada mı kalacağım, sorunumuza çare arasak daha doğru değil mi?" dedim. Kocam, "Sen şimdi bir git, hem havan değişir, eski arkadaşlarını falan da görmüş olursun, sıkıldığında atla gel, o zaman bir çaresine bakarız!" dedi. Daha fazla üstelemedim, işime de geldi, bekarlık arkadaşlarımı ve hatta ve hatta eski sevgilimi, ilk göz ağrımı da görebilme umuduyla "Peki tamam!" dedim.
Kayınbabam 54 yaşında, sırım gibi, her gün yürüyüşünü, koşusunu yapan sportmen biri. Aslında az rüyalarıma girmedi. Kocamla yapamadığım sevişmelerimin, yaşayamadığım orgazmlarımın kahramanı düşlerimde kayınbabam olmuştur. Kaynanamın vakitsiz ölümünden sonra, bir çok adaylar olmasına rağmen evlenmeyerek, yaşamını tek başına sürdüren, gününü gün eden biri. Üstelik evine bekar ve dul kadınların seks amaçlı ziyaretleri hiç eksik olmaz. Bu durumda evinde çocuklu bir kadını ister mi, isterse ne kadar süre ile tahammül edebilir, sormadan gitmek olmazdı. Kocam meğer daha önce kayınbabamla konuşmuş, ayarlamış, bizleri bekliyormuş. Gittiğimizde çok sevecen ve istekli karşıladı bizi, "Hoşgeldiniz güzelim, yeriniz hazır, ev senin, ne istiyorsan, nasıl istiyorsan o şekilde hareket et, rahat ol!" diyerek beni gerçekten de ilk günden çok ama çok rahatlattı.
Kayınbabamın evi iki katlı, üst katta yatak odaları, altta geniş bir oturma grubu, açık mutfak ve küçük bir yatak odası daha olan yazlık tipi evlerden. Çocuğum bebekliğinden beri ayrı odada yattığından, üçümüze de yukarıda birer oda düşmüş oldu. Yanyana üç yatak odasından benim odam ortada, bir uçta kayınbabamın, bir uçta da çocuğumun odası olmak üzere odaları paylaştık. Banyo tam da benim odamın karşısındaydı. Daha ilk geceden kayınbabamın ziyaretine o meşhur kadın arkadaşlarından biri geldi. Bizi tanıştırdı. Kadın kocasından ayrılmış normal bir evkadını idi, fakat kıyafetleri ve hareketleri Orospu gibiydi ve kayınbabamla sikişmeye geldiği her şeyinden belli oluyordu. Kendime inanamıyordum, kayınbabamı o kadından kıskanmıştım, fakat belli etmedim ve gece biraz ilerleyince onları yalnız bırakarak odama yatmaya gittim. Fakat sıcaktan uyuyamadım, odamın kapısını açtım ve tekrar yattım. Yarım saat sonra da kayınbabamla o kadın yukarı kayınbabamın odasına çıktılar. Nasıl sikiştiklerini malesef göremiyordum, fakat her nekadar sessiz olmaya çalışsalarda inleme sesleri benim odamdan duyuluyordu, kayınbabam kadını tam iki saat inlete inlete sikti...
Beni uyuyorum biliyorlardı, sikişmeleri bittikten sonra kadın giyinik, kayınbabam da çırılçıplak bir şekilde çıktılar alt kata indiler, kayınbabam kadını gönderdi. Sonra sikini sallaya sallaya yukarı çıktı ve banyoya girdi, (ben uyuyorum diye herhalde) banyonun kapısını kapatmadan duşunu aldı, sonra da gitti yattı. Aklım başımdan gitmişti. Hemen o saat karar verdim, ne yapıp edip kendimi kayınbabama siktirmeliydim. Birkaç gün bilerek ve isteyerek, odamın kapısını açık tutarak ve üstümü güya delice uyur numarasıyla açarak, her bir yerlerimi kayınbabama sergiledim...
O haftanın sonunda kayınbabam, "Yavrum, bu akşam seninle kafaları bir çekelim, çok güzel balık ayırttım, özlemişsindir, gecenin keyfini çıkaralım!" dedi. "Oh, harikasın babacığım!" deyip, hemen fırlayıp sarıldım. Ama ne sarılma. Tüm bedenimi, göğüslerimi, göbeğimi olduğu gibi kayınbabamın vücuduna yasladım. O da ister istemez, düşmemek için, elleriyle beni sarmaladı. Epey bir süre öylece birbirimize sarılı kaldık. Ayrıldığımızda ikimiz de titriyorduk, nefes alış verişlerimiz değişmişti. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu sanki. Kayınbabam, "Ben balıkları alıp geleyim!" diyerek hemen dışarı çıktı. Kocama ilk kez dua ettim, iyi ki beni buraya göndermiş diye. Artık ne eski sevgilim, ne de eski arkadaşlarım gözümdeydi. İllaki kayınbabamla olacaktım. Geceleri oram buram açık, sereserpe kendimi röntgenletirken, az mı azıp azıp kendimi tatmin etmiştim. Artık bugün bu iş tamamdı. Hemen banyoya seğirttim, zaten kaymak gibi olan amcığımı bir kez daha güzelce traşladım, kayınbabamın ağzına layık duruma getirdim ve en sexy kıyafetimi giyip hazırlandım...
Kayınbabamla yemeğimizi yerken, içkimizi de hafif hafif yudumluyorduk. Çocuğum karnı doyduktan sonra alışkın olduğu erken saatte, uyumak için odasına çıktı, artık sabaha kadar deliksiz uyurdu. Ben, göğüs dekoltesi oldukça derin bir giysiyle, bilerek ve bildirerek, eğilerek kayınbabama göz banyosu yaptırıyordum. Hiç konuşmuyorduk. Bir kez kadehlerimizi tokuşturmuştuk, ondan sonra herkes istediği gibi içkisini yudumluyordu. Gözlerimiz gözlerimizde, ben boyuna frikikler verirken, kayınbabamın gözleri memelerime kayıyor, diliyle dudaklarını yalıyor ve tekrar gözlerini gözlerime dikip kadehinden yudumunu alırken, ben de aynı onun gibi dilimle hem dudaklarımı hem kadehimin kenarını yalıyor ve içkimden yudumlar alıyordum. Konuşmasak da, ikimiz de birbirimizi arzuluyorduk...
Yeterli bir süre flört ettikten sonra kadehimden birkaç damla içkiyi göğsüme memelerime döküp, ayağa kalkıp kayınbabamın yanına geldim, eğildim. Kayınbabam elindeki içki kadehini bırakıp, iki eliyle memelerimi yandan sıkıştırıp, burnunu ve ağzını memelerime gömüp, koklamaya, dillemeye emmeye ısırmaya başladı. Elleri göbeğime ve bacaklarıma indi. Yukarı çıkıp eteğimin kopçalarını alışkın bir şekilde açıp eteğimi ayaklarımın dibine indirdi. Ağzını bir anda külodumun üstünden amıma vantuz gibi yapıştırdı. Gerçekten bir vantuz gibi emiyordu. Sanki amım olduğu gibi kayınbabamın ağzının içine akıyor çekiliyordu. Heyecandan nefes alamıyordum, içim gidiyor, kendimden geçiyordum. Bir anda külodumun sırılsıklam olduğunu farkettim, sarsıla sarsıla boşalıyordum, sanki işiyordum. İlk defa böyle bir orgazm yaşıyordum...
Kayınbabam beni, "Canım gelinim, güzel kızım benim!" diyerek dizine oturttu ve "Demek sen de istiyordun ha? Biliyor musun ben de seni çok arzuluyordum!" dedi. "Hayır babacığım, hiç hissettirmedin. İnsan şöyle bir yoklar, hissettirir, ben de bunca zamandır sensiz ve yaraksız kalmazdım babacığım!" dedim. Kayınbabam da, "Canım gelinim benim, kocan söndüremiyor mu ateşini?" dedi. "Kocamla seks hayatımız bitti, artık beni sikmiyor! Hatta oğlundan boşanmayı bile düşünüyorum babacığım!" dedim. "Vay benim aptal beyinsiz oğlum vay, böylesine güzel ve ateşli bir kadın sikilmez mi! Güzelim, canım, birtanem, seni oğlum yerine kendime istiyorum? Seni her gün ve gece sabahlara kadar evire çevire, heryerini sikmek istiyorum, dünyalar güzeli gelinim benim!" dedi. Ben de kayınbabamın dudaklarını öperek, "Babacığım, ben de senin artık gelinin kızın değil, karın olmak istiyorum! Erkeğimsin artık sen de benim, nerelerimden nasıl ne istiyorsan hepsi senindir, emrine amadedir!" dedim.
Kayınbabam beni kucağında taşıyarak yatak odasına götürdü, yatağa yatırdı. Çok nazik ve yavaş hareketlerle önce sırılsıklam olan külodumu çıkardı. Sonra halen üstümde olan süeterimi çıkardı. "Canım benim, çok güzel bir tablo gibisin. Seni önce sindire sindire seyrederek, görüntünü beynime nakşedeceğim!" dedi. Ayağa kalktı, gözleri bende, kendi üstündekileri yavaş yavaş çıkarmaya başladı. En son külodunu sıyırdığında, kayınbabamın yıllardır hayalini kurduğum yarağı, dimdik kalkmış bir şekilde göbeğine değiyordu. Yarak diye bildiğim kocamınkinden çok daha büyük ve kalındı. Kayınbabam yavaş, arzulu ve ritmik hareketlerle üzerime abandığında, yarağı da bir anda amımın girişini kendiliğinden buldu. Nasıl olacak demeye kalmadı, doğa arzu ve istek hükmünü yerine getirdi, hepsini içime aldım ve neredeyse (Daha yok mu?) diye bağırasım geldi. Derin bir nefes aldığımı hatırlıyorum...
Kendime geldiğimde halen sarsıntılarla kramplar yaşıyor, vücudumun hiçbir yerine hakim olamıyordum. Orgazm üzerine orgazm dedikleri bu olsa gerekti. Kayınbabam amımın hakkını verdikten sonra, "Canım yavrum, güzelim benim!" diyerek beni yan çevirerek, o devasa yarağını kara kutumun ağzına getirerek, götüme badana fırça çekmeye başladı. Daha ben, (Nasıl girer o kocaman yarak götüme?) diye telaşlanırken, kayınbabam küçük küçük ama kararlı vuruşlarla, yarağının başını götüme gömmüştü bile. Yine nefesim kesildi, bıçakla yarılıyorum sandım. Kayınbabam işini iyi biliyordu, bir müddet durdu, bekledi, elleri amımda ve memelerimde beni rahatlattı. Küçük bir yüklenmeyle bir daha girdiğinde, öyle bir noktama geldi ki, sonsuz zevk kaynağım götümdü herhalde. "Hepsini sok babacığım! Nazik davranma, dilediğin gibi sik götümü!" diye bağırırken, ilk defa götümde bir yarak, kaçıncı kez orgazm olduğumu hatırlamadan, titremelerle amımdan da bir şelale gibi boşalıyordum...
Kayınbabam da sert sert pompalayarak sikiyordu götümü. Sonunda götümü dölleriyle doldururken, "Canım benim, güzelim benim, artık sen buralısın, hiçbir yere gitmiyorsun, o aptal oğlumdan da boşanıyorsun! Artık benim karımsın, benim sevgilimsin, benim Orospumsun! Ben de o siktiğim karıların hepsini siktir edip, bundan sonra sadece seni sikeceğim!" diyordu :)
[Semragül]
168 notes · View notes
bilgeyim · 3 months
Text
Tumblr media
Tükkana ilk çiçeği abimle yengem gönderdi. Dün arkadaşlarımız geldi tükkan ilk kez doldu, 10 kişiye rahat rahat çay kahve ikramı yapabiliyorum minik mutfağımda bunu test etmiş oldum. Şubat ayı boyunca dışardan yemek yemekten şiştim ama bitti şükür. Bugün izin günüm evdeyim, haftalık yemek stoğu ve çamaşır yıkama işleriyle uğraşıyorum.(Kedilerle kanepede pinekliyorum da) Yarın sabah yulafım, bombastik salatam ile fıtı fıtı gideceğim. Mikrodalga fırın da var artık dışardan yeme çilesi böylece son buluyor. Haftaya da resmî olarak açılmış olacağız yani kağıt üstünde. Vergi levhası zart zurt. Pos cihazı krizi yaşıyoruz, muhasebeci ve ben kullanmama taraftarıyız kocam bey olması gerektiğini düşünüyor. Görünüşe göre bende esnaf ağzı yatkınlığı var kocam bey tam bir mükemmelliyetçi. Ben "Boşver çok düşünme hallederiz"ciyim. Kocam bey kendisinin çıtası yüksek olduğundan her şey dört dörtlük olsun istiyor. Oysa biz minicik bir sahaf dükkanı açıyoruz, bizi oralara götüren neyse insanların da bize gelme sebebi bu olacak. Çok düşünmek iyi bir şey değil bence. Olursa olur olmazsa üstüne bi çay, kahve, şarap filan içeriz. Deriz "Canımız sağ olsun be!"
22 notes · View notes