Tumgik
ozlemayral · 16 days
Text
0 notes
ozlemayral · 1 month
Text
Tumblr media
Yıl 1925
Istanbul Eminönü ilk taksi durağı...
0 notes
ozlemayral · 2 months
Text
Tumblr media
Fotoğrafın çekildiği tarih 9 Şubat 1930. Yer Istanbul Şişhane
Fotoğrafın çekildiği gün Akşam gazetesi bir sokak koşusu düzenlemiş. Fotoğrafta görünmüyor ama sağda semte adını veren Altıncı Belediye Dairesi (ŞEŞHANE) binası var. Trel Apartmanı karşıda soldaki bina. Sağdaki bina Decugis evi ve burası Meşrutiyet Caddesi. Hey gidi yıllar hey. Bu tarihi fotoğraflar tam bir arşiv.
0 notes
ozlemayral · 3 months
Text
Yıl 1957
Yer Istanbul Şişli
Fotoğraf Ozan Sağdıç
Seyyar Migros
Tumblr media
4 notes · View notes
ozlemayral · 4 months
Text
Yapım Yılı 1958-1959 olan Türkiye'nin milli sermaye ile yapılmış ilk 5 yıldızlı oteli YEŞİLKÖY ÇINAR OTEL yıkılıyor.
Küçük bir otelin ( fotoğraflarda 1955'te küçük otel) yerine yapılan Çınar Otel ülkemizin yerli ve milli ilk 5 yıldızlı oteli.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kurulduğu günden beri Yeşilköy’ün simgesi. Haydar Çınar’ın Yeşilköy’de yapımına başladığı oteli, Tevfik Ercan satın almış.
Yıl 1958, Marmara pırıl pırıl. Çınar Otel’in plajından denize girmenin tadına doyulmuyormuş.
Yeşilköy’de düzenlenen geceler hayli rağbetteymiş. Venedik Gecesi için ustaca gondollar bile yapılıyormuş. Sadece Yeşilköylüler değil, İstanbul’un tüm seçkinlerinin eğlence merkezi olmuş Çınar. Hele 70’li yıllarda açılan diskotek tüm İstanbul gençliğinin ilgi odağı. Prenses Anne’den Prens Rainier- Grace Kelly’ye kadar o dönemde İstanbul’a gelen ünlü konuklar Çınar’da ağırlanıyor, Galatasaraylı futbolcular kamp için Çınar’ı seçiyormuş.
“Çınar’ın şaşaalı günleri gerilerde kaldı, ama bugün Çınar’a yeni bir yüz kazandırma çabalan var. Çınar Otel Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ercan anlatıyor; ‘Çınar Otel’i gözden düşüren 1973-1975 yılları arasında yaşanan grev oldu. Yeşilköy’ün simgesi olan otelimizi, baştan başa yeniliyoruz. Hedefimiz Çınar’ı eski günlerdeki güzelliğine, önemine yeniden kavuşturmak.”
Başka bir sayfadan satır arası, “Galatarasaraylı futbolcu Gökmen Özdenak, o cıvıl cıvıl yaz günlerini, Çınar Otel’de müzik yapan Ferdi Özbeğen’i, dibindeki taşlar bile görünen denize dalıp düşen kolyeleri çıkarmalarını unutamıyor”.
Uğur Dündar : “1961 yazı. Çınar Hotel plajında cankurtaranım. Fenerbahçe’nin efsanelerinden Can Bartu ağabeyim balayında otelde kalıyor. Lodosun denizi karıştırdığı bir gün alyansını düşürdü. İkinci dalışta yüzüğü çıkarınca dost olduk. Küçük oğluma adını verdim.”
Bülent Ecevit’in 1962 yılında Çınar Oteli’nde çekilen fotoğrafları tarihe geçen fotoğraflardan
Mimarisi, denizi, plajı, havalimanına yakınlığı dolayısıyla sıkça ağırladığı yabancı konukları, onlar için Paşabahçe gibi yerli üretim hediyelik eşyaların satıldığı tasarım mağazası, eğlenceleri meşhur. Hatta bugün bile pek çok kişinin Çınar Otel kartonu içinden çıkan hatıra fotoğrafları bulunur. Pek çok eski Türk filminde ‘Çınar’ arka plandadır.
1959’da inşaatı biten otel sık sık, meşhur Hilton ile -ilk bakışta mimari bir benzerlik de var- karşılaştırılıyor ama yapımında çalışan işçilerden, sahiplerine ve çalışanlarına Türkler tarafından yapılıp işletildiği vurgulanıyor.
Mimarlar da Türk: Rana Zıpçı, Ahmet Akın ve Emin Ertam.
1959’da inşaatı biten otel sık sık, meşhur Hilton ile -ilk bakışta mimari bir benzerlik de var- karşılaştırılıyor ama yapımında çalışan işçilerden, sahiplerine ve çalışanlarına Türkler tarafından yapılıp işletildiği vurgulanıyor.
“Hayat dergisinin 1959 tarihli kapağında, Çınar Otel yerine Hilton Oteli adının verilmesi mimari dil benzerliklerinden dolayı”. Hilton’un dönemindeki otellere etkisine değinen bir çalışma yapan Hande Atmaca-Çetin, Zeynep Tuna-Ultav ile Funda Uz, Tevfik Ercan’ın Haydar Çınar’ın 15 odalı oteli ile arazisinin satın alıp yıktıkları küçük otel yerine bu otelin yapıldığı bilgisini veriyorlar.
0 notes
ozlemayral · 4 months
Text
Tumblr media
1951, Kapıkule ...
Bulgaristan'dan göç.
6 notes · View notes
ozlemayral · 4 months
Text
Tumblr media
Fotoğraf 1950'lere ait. Yer Çamlıca Kız Lisesi. Efsane Hababam Sınıfı filminin çekildiği yer. Fotoğrafa dikkatli bakıldığında, kız öğrencinin muzip hareketi o yıllarda bile Hababam Sınıfının ruhuna işaret ediyor sanki 😁
1 note · View note
ozlemayral · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Fotoğraf 120 yıl önce İstanbul Hamidiye Eftal Hastanesi'nde çekilmiş. Sol ayağından ameliyat olan o dönemin küçük kızı, yine o dönemde tedavi imkânı bulan şanslılardan...
6 notes · View notes
ozlemayral · 9 months
Text
Tumblr media
Fatma Girik’in annesi & Münevver Girik ve güzel yıldız Fatma Girik’in bebeklik fotoğrafı♥️
1 note · View note
ozlemayral · 9 months
Text
Tumblr media
1976 - 2018
Aynı yer, aynı araç...
Zaman diye bir şey var mı?
1 note · View note
ozlemayral · 1 year
Text
Hulusi Kentmen ve eşi Refika hanım'ın düğünü (1938)
"Hulusi herkes tarafından çok sevilen, sayılan bir insandır. Herkes onu 'baba' diye sever. Ben de çok severim, 53 senemi vermişim, sevilmez mi?"
Refika Kentmen
Astsubay, tiyatro ve sinema uyuncusu, Yeşilçam’ın tonton dedesi, yufka yürekli komiseri Hulusi Kentmen’in aramızdan ayrılışının 30 . yılı anısına..(1912 - 20 Aralık 1993)
Tumblr media
4 notes · View notes
ozlemayral · 1 year
Text
Bir plak firmasında desinatör olarak çalışırken sesinin güzelliği fark edilen Hümeyra ile 1980 yılına gidiyoruz. 😊
"Sevgi anlaşmak değildir
Nedensiz de sevilir" 🌹
2 notes · View notes
ozlemayral · 1 year
Text
Küçüksu Istanbul
1951
Fotoğraf George Pickow
National Geographic Arşiv
Ortadaki kadının ismi Nazan Sirman... Bir Facebook grubunda, fotoğrafta yer aldığı için o sayının ABD'den adresine gönderildiğini belirtmiş.
Tumblr media
1 note · View note
ozlemayral · 1 year
Text
Tumblr media
1 note · View note
ozlemayral · 1 year
Text
Gelmiş geçmiş en çok çocuk doğuran kadın Valentina Vassilyeva..
18. Yüzyılda yaşayan Vassilyeva 27 defa hamile kaldı ve bu hamileliklerden 16 defa ikiz , yedi defa üçüz, dört defa da dördüz çocuk olmak üzere tam 69 çocuk sahibi olarak kırdığı "en üretken anne " rekoru 200 senden fazla zaman geçmesine rağmen halâ kırılamamıştır.
Tumblr media
3 notes · View notes
ozlemayral · 1 year
Text
ÜÇ NAL LOKANTASI..
Orhan Veli'nin Ankara Lisesinden arkadaşı Şinasi Baray 1946 yılında babasından kalma evin alt katındaki ahırı temizleyip düzenleyerek meyhaneye çevirir. Ahırdan çevirme olduğu için buraya "Üç Nal Meyhanesi" ismini verir. Kapıyı da kovboy filmlerindeki gibi kanatlı kapı yapar.
Zamanla "Üç Nal" müşterileri tarafından duvarlarına şiirler yazılan, resimler yapılan, oturacak yer bulunamayan bir yer haline gelir. Müdavimleri arasında öyle isimler vardır ki bu müdavimlerin hayranları da buraya akın eder. Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Sebahattin Eyüboğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Can Yücel gibi edebiyat devlerinin her akşamı burada geçer.
Sanatçı ve yazarların uğrak mekanı haline gelen meyhanenin tuvaletinde bile bir abajurun üstünde şiirler ve yazılar vardır. Bu yüzden giren çıkmak bilmeyince çok kişi kapıda beklemek zorunda kalmış, tartışmalar çıkmıştır.
Bu meyhanede öyle şiirler yazıldı ki; şu an bile okunduğunda şairinin adı saygıyla anılıyor. Karikatürist Ratip Tahir Burak veresiye defterinin arka sayfasına bir karikatür çizer üstüne de " İş dördüncü nalla bir ata kaldı. Bir de meydana..." diye yazar. Bunu gören Orhan Veli hemen altına " Üç Nal'a gelen dört nala gider" diye ekleme yapar. Acaba bunu yazan büyük şair birgün bu meyhaneden hızla çıkıp ölüme dört nala gideceğini düşünmüş müydü? Hem de belediyenin açtığı bir çukura düşerek.
Alıntı
Tumblr media
6 notes · View notes
ozlemayral · 1 year
Text
Şeyit Onbaşı'yı, 276 kiloluk top mermisinin hikayesini ve bu fotoğrafı biliyoruz. Bu fotoğrafta neden Seyit Onbaşı' nın arkasında başka bir asker daha var? Olayın asıl kahramanları Şeyit Onbaşı ve mermi olmasına rağmen neden bu fotoğraf karesine başka bir asker girmiştir?
Fotoğraf karesine giren asker tesadüfen orada bulunan biri değildir. Niğdeli Ali lakaplı Ali Çolak'tır.
Niğdeli Ali ilk savaş tecrübesini 1912 yılında katıldığı Balkan Harbi'nde edinir. Balkan Harbi'nin bitiminde evine Niğde'ye dönen Ali evlenir. Fakat bu kez de Birinci Dünya Savaşı patlak verir ve Ali'yi Çanakkale Cephesine çağırırlar.
Niğdeli Ali cepheye ulaşmak için trenle Balıkesir'e gider. Fakat Balıkesir'den Çanakkale'ye herhangi bir vasıta bulunmaz. Kutsal vatan toprağının düşman ayakları altında ezilmesini içine sindiremeyen Ali, cepheye varmak için Balıkesir'den Çanakkale'ye kadar yürür.
Çanakkale'deki birliğine vardıktan sonra Mecidiye Bataryası'nda görevlendirilir.
Batarya Komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey hemen bölgeye gelir. Yaralı ve sağ kalan askerleri arayan ararken de ağlayan yüzbaşı imdat feryatlarının geldiği yöne doğru giderek toprağın altındaki Niğdeli Ali'yi kurtarır.
Mecidiye Bataryası son derece önemlidir. Çünkü diğer birlikler yok olmuştur. Bunun farkında olan İngilizler bu bataryayı hedef alır ve savaş gemisinden atılan tahrip gücü yüksek bir mermi ile bataryayı vururlar.
Niğdeli Ali ayağa kalktıktan sonra yaralı arkadaşları var mı diye gezerken ayağına bir şey takılır. Bunun bir ayak olduğunu fark eden Ali patlamanın etkisiyle diklemesine yere saplanan bir arkadaşını yine Yüzbaşı Hilmi Bey ile toprağın altından çıkarır.
Toprağın altından çıkarılan Seyit Onbaşı'dır.
Bu olayların yaşanmasından kısa bir süre sonra ellerinde kalan son top mermisini Seyit Onbaşı topun ağzına sürer. Niğdeli Ali'ye ise bataryanın üstüne çıkmasını ve atılan merminin isabet edip etmediğini kontrol etmesini söyleyip topu ateşler.
Saniyeler sonra Niğdeli Ali bağırır: "Seyit Onbaşım vurduk! Gemi isabet aldı". Düşmana ait en büyük savaş gemisi olan İngilizler'in Ocean zırhlısı Ege'nin sularına gömülmeye başlamıştır.
Tumblr media
3 notes · View notes