Tavanı çekmek için kamerayı yere koyan fotoğrafçının, davetsiz ve merakli misafirleri...
49 notes
·
View notes
Her şey benim olsun diyorsan ihtiyaçların doğrultusunda ayrım yapma yeteneğini kaybetmişsin, demektir..
İ.d.
109 notes
·
View notes
Anamın olmazsa olmaz fincan takımı😅Her kürdün evinde muhakkak vardır:)
115 notes
·
View notes
Bazen, düşüncelerin ağırlığını bedenimde hissediyorum.
Ve kelimelerin yorgunluğunu anlatmaya
Ne gücüm ne kalemim, ne de dilim yetmiyor.
Ve diyorum ki kendime
"İçim, ey içim! Bu yolculuk nereye?"
40 notes
·
View notes
Onlara hiç ilerlemiyormuş gibi gelir, onların yönünde ilerlemediğiniz zaman.
Sardes Antik Kenti - Salihli / Manisa
31 notes
·
View notes
"Bazen kendi kafanın içi, olabileceğin en kötü yerdir."
🎬 Peaky Blinders
41 notes
·
View notes
Al senin olsun bende ne varsa
İstemem mutluluğu senden uzaksa
Ver bana gönlümü dert olacaksa
Gönlünde başka aşk yer bulacaksa
Bahtını bahtımın kaderi yaptım
İsterim ömrüm senle son bulacaksa..
25 notes
·
View notes
ÜÇ NAL LOKANTASI..
Orhan Veli'nin Ankara Lisesinden arkadaşı Şinasi Baray 1946 yılında babasından kalma evin alt katındaki ahırı temizleyip düzenleyerek meyhaneye çevirir. Ahırdan çevirme olduğu için buraya "Üç Nal Meyhanesi" ismini verir. Kapıyı da kovboy filmlerindeki gibi kanatlı kapı yapar.
Zamanla "Üç Nal" müşterileri tarafından duvarlarına şiirler yazılan, resimler yapılan, oturacak yer bulunamayan bir yer haline gelir. Müdavimleri arasında öyle isimler vardır ki bu müdavimlerin hayranları da buraya akın eder. Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Sebahattin Eyüboğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Can Yücel gibi edebiyat devlerinin her akşamı burada geçer.
Sanatçı ve yazarların uğrak mekanı haline gelen meyhanenin tuvaletinde bile bir abajurun üstünde şiirler ve yazılar vardır. Bu yüzden giren çıkmak bilmeyince çok kişi kapıda beklemek zorunda kalmış, tartışmalar çıkmıştır.
Bu meyhanede öyle şiirler yazıldı ki; şu an bile okunduğunda şairinin adı saygıyla anılıyor. Karikatürist Ratip Tahir Burak veresiye defterinin arka sayfasına bir karikatür çizer üstüne de " İş dördüncü nalla bir ata kaldı. Bir de meydana..." diye yazar. Bunu gören Orhan Veli hemen altına " Üç Nal'a gelen dört nala gider" diye ekleme yapar. Acaba bunu yazan büyük şair birgün bu meyhaneden hızla çıkıp ölüme dört nala gideceğini düşünmüş müydü? Hem de belediyenin açtığı bir çukura düşerek.
Alıntı
6 notes
·
View notes