kahveliokur-blog
Pina
“Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzünO kadar çabuk O kadar kısaİşte o kadar.”//Edip Cansever//
78 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
Last Seen Blogs
bubih21-blog
Bubii 🐉💥
aceinacloset
I Draw thats about it
hleonaa
Everybody wants a happy ending, right?
screechingpersimmon
A Small Loud
Text
Tek kelimeyle... izleyin..
0 notes
Text
Tiyatroya adanmış onurlu bir ömür mutlaka izlenmeli..
..
0 notes
Text
Dünya ilk adımını atmaktan korkan yalnız insanlarla dolu..
0 notes
Text
Bugünlerde herkes kötü..
Bir insanı delirtecek kadar hemde ..
0 notes
Text
Korku seni tutsak eder
Umut ise özgür kılar..
3 notes
·
View notes
Text
Ruh halim..
..
0 notes
Text
Güzel iş..
0 notes
Text
" Hissedilen herşeye cümle kurulamıyor "
0 notes
Photo
“Geçer gider herkes,
hikayelerdir geriye kalan…” Murathan MUNGAN
0 notes
Photo
“Ölüm buyruğunu uyguladılar, mavi dağ dumanını ve uyur uyanık seher yelini kanlara buladılar.” Ahmed Arif
0 notes
Photo
#özlemişim
0 notes
Text
Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru – Heinrich Böll
Heinrich Böll (1983). Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru. (Çev.) Ahmet Cemal. İstanbul: Alan yayınları.
Heinrich Böll’ün kısa ama yoğun anlatımlı olan ve en fazla ilgi gören kitaplarından birisidir Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru. Aynı zamanda “okumanız gereken 1001 kitap” listesinde de yer alıyor. Ünlü Almanyalı yazar Heinrich Böll bilindiği gibi 1972 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü alıyor, bu kitabı da ödülü aldıktan hemen sonra 1974 yılında yazıyor. Türkiye’de ise 1983 yılında Alan yayınları tarafından basılıyor sanırım ilk defa (Ben bu baskısından okudum. Her ne kadar kitabın iç kapağında ilk baskısı 1974 yazsa da ben Türkçe’de böyle bir baskıya internette karşılaşmadım. Üstelik bir kitabın orijinalinin basıldığı yıl çevrilip Türkiye’de basılması ne kadar kısa bir roman olursa olsun bana biraz zor göründü). Daha sonra ise 1991’de Afa yayınları basıyor ve sonrasında da (günümüzde halen) Can yayınları tarafından basılmakta.
Roman kısa ama çok yoğun ve çetrefilli bir üslup ile yazılmış. Adeta bir mahkeme tutanağı okuyormuşuz gibi bir izlenim ediniyoruz. Soğuk ve mesefali ama ne olursa olsun insanın içini öfkeyle dolduran bir metin. Katharina Blum kendi halinde, güzel ve sessiz bir kadındır ama çevresinde bazı rastlantılar yüzünden bir gazeteciyi öldürür. Bunun üzerine gazeteler Katharina Blum’u bir cani olarak lanse derler ve bu yönde haberler yapmaya başlarlar. Bazı şanssız rastlantılar sonucunda aranan bir suçlu ile ismi anılmaya başlanır. Ortada hiç kanıt olmadan hem polisin gözünde hem de gazeteler sayesinde insanların gözünde onuru açıkça ve rahartlıkla çiğnenir.
Romandaki olaylar zamanda yaşanan bir olaydan alınmıştır, Böll bu yaşanan olayı gazetelerdeki haberlerden ve polis tutanaklarından yola çıkarak romanlaştırmış ve etkileyici bir biçimde okuyucuya sunmuştur. Medyanın gücünü gördükçe insan öfekelenmeden edemiyor yaşananlara karşı (Ülkemizde zift medyası da aynen bu romandaki mekanizmayla hareket ediyor adeta. Son olarak Selin Sayek Böke’nin başına gelenler de görebiliriz bunu sanırım).
4 notes
·
View notes
Photo
“Her şeyde bir hikmet var. Ve güneşin doğuşunda ve kuşların uçuşunda ve senin beni buluşunda…” Behçet Necatigil,
0 notes
Photo
Bazen kendine gelmen için, başkalarından gitmen gerekir.
Uzaklaşmak, özgürlüktür… -Charles Bukowski
0 notes
Photo
Ölüm her şeyi bitirir bir gün
Kimseleri, kimseleri incitmeyin
Ölüm her şeyi bitirir bir gün
Ömrünüz size ķısa bir oyun
Ölüm her şeyi bitirir bir gün
Ardınızda güzel anılar koyun.
0 notes